Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre"— Sunum transkripti:

1 İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre
Yrd. Doç. Dr. Duygu GÜR ERDOĞAN

2 Konular İnsan Davranışını İnceleyen Bilim Dalları ve Kavram tanımlaması Davranışın Sosyal Hayattaki Yeri Ve Fonksiyonları İnsan Davranışı Kuramları (Sistem, Ekolojik Sistem vd) Davranışın biyolojik temelleri, duyum, algılama ve süreçleri Tutumlar ve tutum değişimine kuramsal yaklaşımlar, Karakter, Niteliği Ve Gelişimi-Saldırgan Karakter Davranışların Gelişimde Toplum ve Çevre Ruh ve Ruhsal Hayatın Sosyal Görünüşleri ve Kişiliğe Yansıması

3 Cinsiyetin Kişilik Oluşumuna Etkisi ve Rol Karmaşası, Çocuğun Aile Çevresi İçindeki Yeri
Toplumsal değişim ve kişilik gelişimi Aile, grup ve örgütlerde davranış şekilleri Heyecan, güdü ve heyecan kuramları Kişilik ve kişilik kuramları Sosyal çevre ve uyum

4 DAVRANIŞIN TANIMI Davranış; bireyin herhangi bir durum karşısındaki tepkileridir. Davranış kapsamındaki hareket ve etkinlikler iki başlık altında toplanmaktadır: 1.Görülebilen ve işitilebilen hareketler. 2.Zihinsel süreçler ve etkinlikler (duygu, düşünce, algılama gibi)

5 DAVRANIŞIN TANIMI Davranış tüm canlılar tarafından sergilenen aktiviteleri kapsar ancak ortaya çıkış şekli farklılıklar gösterir. Örneğin; Tek hücrelilerde (amip, bakteriler ve mantarlar) uyaranlardan uzaklaşma ya da uyaranlara yakınlaşma Bitkiler gibi daha üst düzey canlılarda ise (ayçiçeğinin güneşe yönelmesi gibi) refleksler şeklinde ortaya çıkar.

6 DAVRANIŞ BİLİMLERİ Davranmak ile ilişkilendirilen davranış kavramı; “tutum, gidiş ve hareket tarzı” gibi kavramlarla da anılabilmektedir. Davranış, biyolojik bağlamda “bir organizmanın bir ortamdaki hareket tarzı” olarak tanımlanırken, genel anlamda organizmanın “belirli uyarıcılara karşı gösterdiği tepki” olarak da adlandırılabilmektedir.

7 Ancak “davranış billimlerinin” kendine konu edindiği canlı türü “insandır” Yani insan tarafından sergilenen aktiviteleri kapsar. Bu açıdan davranış bilimlerinin kısa tanımı, “insan davranışlarının bilimsel olarak incelenmesi” şeklindedir.

8 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN AMACI
Davranış bilimlerinin amacı insan davranışlarını; 1.Tanımak, 2.Anlamak, 3.Tahmin etmek ve 4.Kontrol etmektir (Etkilemek)

9 Davranış bilimlerinin uğraş alanı şu şekilde sıralanabilir:
İnsan istek ve ihtiyaçları veya kişisel değerler İnsan davranışları ve bu davranışların nedenleri İnsan davranışları ile ilgili örgütler Örgütlerin yapısal güçleri, güçlerinin niteliği ve kullanılış biçimleri

10 İnsan Davranışı İNSAN DAVRANIŞI: İnsanların yaşamları boyunca süren EYLEMLERİNİ, YÖNELİM VE TEPKİLERİNİ kapsar. İnsanlar çevrelerinin bağlamı içinde davranırlar.

11 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Davranış bilimlerinin odak noktasını oluşturan insan günlük yaşantısında çok sayıda organizasyonla ilişki halindedir. Bu ilişki türü bir organizasyonu oluşturmak, bir organizasyonun ürünlerinden yararlanmak ya da belirli bir organizasyonca oluşturulan kurallara uymak şeklinde gerçekleşebilmektedir. Dolayısıyla bu ilişkilerin sonucu olarak organizasyonel bağlamda bir davranış gündeme gelmektedir.

12 ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ Bu anlamda örgütsel davranış; “organizasyonel yapı içindeki insanların faaliyetleri ile ilgili olarak ortaya çıkan tepkiler” olarak tanımlanmaktadır. Yani örgütsel davranış davranış bilimleri disiplininin uygulamalı bir alanıdır. Bu açıdan bakıldığında örgütsel davranış organizasyon içindeki insan davranışlarının yapı, teknoloji ve dış sosyal sistemle ilişkisini inceleyen disiplin olarak görülmektedir.

13 DAVRANIŞ BİLİMLERİNİ OLUŞTURAN DİSİPLİNLER
Gerçekte insan davranışı kesin olarak bir bilim dalının tekeli altında değildir. Farklı disiplinler insan davranışlarının farklı yönlerini ele alır ve inceler. Esas olarak davranış bilimlerinin; sosyoloji, psikoloji ve antropolojinin ortak noktalarından meydana geldiği görüşü ağırlıklıdır. Bu görüşe göre davranış bilimleri Amerikan bilim adamlarının söz konusu üç disiplinin yeni bir gözle algılanmasından ibarettir.

14 SOSYOLOJİ Sosyoloji, toplum bilimi olarak tanımlanmaktadır.
Sosyoloji, toplum içinde yaşayan insanların ilişkilerini, toplumsal kurumları ve grupların bireysel davranışlar üzerindeki etkilerini inceler. Kısaca sosyoloji toplumu (insan grubunu) odak alır ve inceler.

15 SOSYOLOJİ Sosyolojik açıdan toplum, insanları etkileyen gerçek ilişkiler bütünüdür. Bu ilişkilerden kastedilen insanlar arasındaki fiziksel, ekonomik, hukuksal entelektüel ve duygusal ilişkilerdir. Her ne kadar toplum bireylerden oluşmakta ise de bireylerin toplamından farklı bir bütündür.

16 SOSYOLOJİ Toplum Kavramına Mozaik Örneği: Mozaik çakıl taşlarından yapılmaktadır ancak mozaik çakılların toplamından ibaret değildir. Çakıl taşları belli sistematikle ve belirli ilişkiler (renk, şekil gibi) dikkate alınarak farklı yerlere yerleştirilerek mozaiğin değişik bir karakter taşıması sağlanır. Bu taşları gelişi güzel bir yere koyduğumuzda taş yığını ortaya çıkar.

17 SOSYOLOJİNİN TARİHÇESİ
Sosyoloji bağımsız bir bilim dalı olarak ortaya çıkmadan önce çeşitli zaman ve toplumlarda bazı düşünürlerin, bugün sosyolojinin konusu olan alanlarda çalıştıklarını görüyoruz. Bu nedenle toplumsal düşüncenin tarihi insanlığın düşünce tarihi kadar eskidir.

18 SOSYOLOJİNİN TARİHÇESİ
M.Ö yılları arasında yaşamış olan Herakleitos toplumsal sorunları çözümlemek için “aristokratik” bir yönetimi savunmuştur. Pythagoras, toplumda adaletin gerçekleşmesi için akıl, ruh ve arzular arasında eşitlik ve uyum olması gerektiğini ileri sürmüştür. Aristo’ya göre ise en iyi yönetim biçiminin hangisi olduğunu araştırmak yetmez; ele alınan topluma en uygun, en yararlı yönetim biçimini bulmak gerekir.

19 SOSYOLOJİNİN TARİHÇESİ
Eski Yunan’da toplumsal sorunları çözümlemede politik ve siyasi öneriler üzerinde durulmuştur. Roma’da sorunların çözümü sadece hukuk bakımından ele alınmıştır. Batı dünyası Rönesans’a kadar Hıristiyanlığın skolastik katı felsefesinin etkisi altında bir ilerleme gösterememiştir. Buna karşılık Doğu dünyasında Abbasiler devrinden başlayarak düşüncenin özgürce oluştuğu görülüyor. Ortaçağ düşüncesi “doğrunun zaten mevcut olduğu” düşüncesine ve felsefenin okullarda okutularak öğretilmesine dayanan bir yaklaşımdır.

20 SOSYOLOJİNİN TARİHÇESİ
Doğu dünyasında Abbasiler devrinden başlayarak düşüncenin özgürce oluştuğu dönemde toplumsal sorunlarla ilgilenen düşünürler olarak Farabi ve İbn-i Haldun göze çarpmaktadır. Farabi’ye göre toplumun mutluluğu doğruluk ve hakiki iyiliğin kaynağı olan “faal akıl” ile birleşmekle olur. İbn-i Haldun ise ilk defa devlet ile toplum ayrımını yapan düşünürdür.

21 SOSYOLOJİNİN TARİHÇESİ
Sosyolojinin bilimsel bir disiplin olarak gelişmesi ve felsefeden ayrılması ise 19. Asrın başında başlamıştır. Bu anlamda sosyolojinin öncüleri olarak Saint Simon, Auguste Comte ve Karl Marx dikkat çekmektedir. Modern sosyolojinin kurucuları ise, Emile Durkheim, Herbert Spencer ve Max Weber’dir. Modern toplum kuramcıları da Talcot Persons ve Robert Merton’dır.

22 İNSAN DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN SOSYOLOJİ KURUMLARI
1.Aile 2. Din 3.Ekonomi 4.Eğitim 5.Kültür

23 AİLE İnsanın hayata gözlerini açtığı ve üyesi olduğu ilk sosyal gruptur. Bu grubun üyesi olduğu dönemde hafızası boş olduğu için gördüğü ve duyduğu her söz ve davranışı daha uzun süreli kalacak şekilde kopyalamaktadır. Aile ortamındaki çevresel uyaranlar, açıklamalı ve mantıklı tartışma ortamı ve iletişim çocuğun zihinsel gelişmesini ve dil gelişimini destekleyebilmektedir. Yine aile ortamında çocuk hedefli çaba gösterilmesi onların psikolojik gelişimini etkilemektedir.

24 AİLE Bunun yanı sıra çocuğa atfedilen değerler yani çocuğun aile içindeki yeri de yine çocuğun zihinsel gelişmesini etkilemektedir. Ailelerin sosyo ekonomik ve kültürel yapıları ile ilgili olan “bağlılık” kavramı da bu açıdan önem taşımaktadır. Bir taraftan yakın aile bağları ve bağlılık kültürü kişilerarası dayanışma sağlarken diğer taraftan da çocuk üzerindeki bağımlılık baskıları çocukların özerklik yönelimlerini engelleyebilmektedir.

25 DİN Din bir toplumda insanlar için bazı davranış kuralları ve standartlar koymakta ve bu kuralları olağanüstü nitelikte, ancak etkili olan yaptırım türleriyle desteklemektedir. Toplumlar değişik kültürel özlelliklere sahip olduğu için din de her toplumda farklı biçimde karşımıza çıkmaktadır.

26 EKONOMİ Ekonomi toplumsal bilimlerin bir bölümüdür ve bir bilim dalı olarak, toplumdaki ekonomik olaylarla ilgilidir. Bu ekonomik olaylar, ekonomik davranış ve eylemleri içerir. Ailelerin çocuk yetiştirmesinde ortaya çıkan sorunların daha çok ekonomik düzeyin yarattığı koşullardan kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Yani ekonomik yapı ile davranış arasında bir ilişki bulunmaktadır.

27 KÜLTÜR Kültür, bir toplumun üyesi olarak insanoğlunun öğrendiği bilgi, sanat, gelenek-görenek, benzeri yetenek ve alışkanlıkları içine alan karmaşık bir bütündür. Kültürel olarak yapılanmış davranışlar insanların kendini içinde buldukları ekonomik, politik, yasal, dini, etnik, eğitimsel, teknolojik ve endüstriyel çevrelerden ayırır. Kültürel farklılıklar, doğal olarak, farklı kişilik, benlik ve karakter yapılarının oluşumuna kaynaklık eder.

28 EĞİTİM Eğitim insanın tüm yaşamını düzenleyen, bireyin toplumsallaşmasını sağlayan bir süreçtir. İnsan dünyaya geldiğinde ailede başlayan eğitim daha sonra okuldaki eğitim ile arkadaş grupları içindeki etkileşim ile ve kitle iletişim araçları ile devam eder. İnsanı tüm diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisi insanın öğrenme yeteneğidir. İnsan davranışlarının tamamına yakını öğrenme sonucunda gerçekleşmektedir. Bu nedenle yaşamımızda yaptığımız düşündüğümüz hemen her şeyde öğrenmenin büyük bir payı vardır.

29 ANTROPOLOJİ Kelime anlamı olarak antropoloji; “insanla ilgili düzenli bilgi” anlamındadır. Antropoloji, biyolojik yapısıyla insanı ve insan davranışlarını “tarihsel süreç içinde kültürel ve ortama ilişkin etmenleri” ile çağımıza dek inceleyen bir bilim dalıdır. Antropolojinin konusu; İnsan, toplumlar ve kültürlerdir.

30 ANTROPOLOJİ Antropolojinin bu çerçeve içinde ilgilendiği sorunların başında; İnsanların ve toplumların neden birbirlerine benzediğinin araştırılması ve İnsanların ve toplumların neden değiştiğinin incelenmesi gelmektedir.

31 ANTROPOLOJİ Antropoloji üç temel üzerine oturan bir üçgen piramit gibidir. Bu üç temel; Tarihi yüzey Biyolojik yüzey ve Sosyolojik yüzeyden oluşmaktadır.

32 ANTROPOLOJİ Tarihe ve Sosyolojiye dayanan yüzey “etnoloji” adını alır. Etnoloji; yaşayan toplum ya da kültürlerin tarihi ile ilgilidir.

33 ANTROPOLOJİ Tarihe ve Biyolojiye dayanan yüzey ise; “fiziki antropolojidir” adını alır. Fiziki antropoloji; insan ve ırklar tarihini, biyolojik evrimin ilke ve aşamalarını araştırır. Yani, insanın biyolojik gelişmesinin tarihi ile ilgilidir. İnsanın insan olabilmek için geçirdiği aşamaları ele alır.

34 ANTROPOLOJİ Biyolojik ve sosyolojik temeller de; insanın biyolojik varlığı ile toplumsal varlığının karşılıklı etkilerini inceler. Antropolojinin bu alanı da “kültürel antropoloji” olarak bilinmektedir.

35 PSİKOLOJİ Psikoloji, bireysel farklılıklar ve süreçler üzerinde durarak insan davranışlarını inceleyen bir bilim dalıdır. Bu anlamda incelenen davranışlar üç grupta toplanabilir: Doğrudan gözlenebilir davranışlar Dolaylı gözlenebilir davranışlar Nörofizyolojik davranışlar

36 Doğrudan gözlenebilir davranışlar:
Bireyin jest, ve mimikleri bu gruba giren davranışlardandır ve psikolojide incelenen davranışların çoğu bu gruptadır. Dolaylı gözlenebilir davranışlar: Bu gruptaki davranışlar doğrudan gözlenemez ancak gözlenebilen davranışlardan tahmin edilebilir. Örneğin zeka doğrudan gözlenemez ancak zeka testi ile ortaya çıkarılabilir.

37 Nörofizyolojik davranışlar:
Bunlar doğrudan ve dolaylı gözlenebilen davranışların altında yatan sinir sistemi faaliyetleridir. Bir etki sonucu duyu organları ve kaslarda meydana gelen refleksif davranışlar bu tür davranışlara örnek olabilir.

38 İnsanın sergilediği yukarıdaki üç grup davranışa neden olduğu düşünülen psikolojik nitelikteki unsurların başlıcaları şunlardır: 1. İnanç ve düşünce 2.Bireyin bakış açısı 3. Bireye yönelik bakış 4.Algı

39 İnanç İnançlar; insanların belirli bir konuda tartışmasız olarak kabul ettikleri doğrular ve gerçeklerdir. İnançlar, bilgi, kanaat ve dini duyguları kapsayan bir psikolojik olaydır ve çoğu zaman kişilerin ilkelerinin, kaynağı haline gelirler. Bir başka tanımda inanç için; “hayata anlam kazandıran yargı, hırs ya da prensiptir” ifadesi kullanılmaktadır. Davranış bilimlerinin çeşitli alanlarında çalışan araştırmacılar; birey ve grupların, kendileri ve başkaları hakkında olduğu kadar dünya ve onun işleyişine ilişkin olarak da bir takım inançlarının ve yargılarının olduğunu kabul etmektedirler. İnançlar; insan psikolojisinin vazgeçilmez unsurlarıdır.

40 Algı Algı, duyu organları tarafından kaydedilen uyarıcıların beynimiz tarafından örgütlenip, yorumlanarak anlamlı hale getirilmesidir. Duyu organlarımız tarafından kaydedilen uyarıcıların beynimiz tarafından anlamlı algısal yaşantılar haline dönüştürülmesi, gelişi güzel değil, belirli ilkeler çerçevesinde yapılmaktadır.

41 Psikoloji ile sosyoloji arasındaki fark; psikologlar daha çok insanın duygu, düşünce, istek ve davranışlarıyla ilgilenirken, sosyologlar insan fertlerinden oluşan toplukların yapısın inceler. Böylece psikoloji daha çok ferdi, sosyolojide sosyal alanlardaki olaylarla ilgilidir. Sosyal olayların ele alınarak toplum olarak ortak noktalara ve ilkelere ulaşması yönüyle insan ilişkilerine katkıda bulunmaktadır.

42 Antropologların araştırmaları psikologların bulgularını başka kültürlerde geçerli olup olmadıklarını göstererek insan ilişkilerine yardımda bulunur.

43 İnsan Davranışını ve sosyal çevreyi anlamak sosyal hizmet uzmanları ve diğer yardım edici meslekler için neden önemlidir?

44 Sosyal hizmet uzmanları ;insanların problemlerini çözmelerine ve kaynaklara ulaşmalarına yardımcı olur. İnsanların sosyal çevrelerinde ne tür koşullarla yüz yüze kaldığını ve bu koşulların insan davranış ve işlevlerini nasıl etkilediğini bilmeleri gerekir.


"İnsan Davranışı ve Sosyal Çevre" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları