Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
YEREL FİNANSAL RAPORLAMA ÇERÇEVESİ
Murat Yünlü Kamu Gözetimi Kurumu Standartlar I Dairesi Başkanı
2
Sunum Planı TMS uygulama kapsamı
Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi (YFRÇ) İhtiyacı/Türkiye Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (Türkiye GKGMİ) Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi/Türkiye GKGMİ
3
Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi (YFRÇ)
TMS uygulama kapsamı TTK kapsamındaki işletmelerin bireysel ve konsolide finansal tablolarının hazırlanmasında, Kamu Gözetimi Kurumu tarafından belirlenen Türkiye Finansal Raporlama Standartları uygulanır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) Madde 88 ve Geçici 1 inci Madde Türkiye Muhasebe Standartları KGK, değişik büyüklükteki işletme ve sektörler, Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar için özel standartlar ve farklı düzenlemeler belirlemeye yetkilidir. Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarıyla (UFRS’ler) uyumlu Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS’ler) İlave Hususlar Söz konusu düzenlemeler TMS’lerin cüz’ü olarak kabul edilir. Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi (YFRÇ)
4
TMS uygulama kapsamı-2013 yılı
KGK, 88 inci ve Geçici 1 inci Maddeler çerçevesindeki yetkilerini şu şekilde kullanmıştır: 2013 yılı hesap dönemi ve sonrası için TMS/TFRS’leri uygulayacaklar TTK’nın 1534 üncü Maddesinde sayılan şirketler 660 sayılı Kanun Hakkında Kararnamede (KHK) belirtilen KAYİK’ler TTK’nın 397 nci Maddesi çerçevesinde Bakanlar Kurulu Kararı (BKK) ile bağımsız denetime tabi olacak işletmeler 2013 yılı Bağımsız Denetim Kapsamı Tek başına, iştirak ve bağlı ortaklıklarıyla birlikte aşağıdaki üç ölçütten en az ikisini sağlayan işletmeler: 2013 yılı Bağımsız Denetim Alt Sınırı Aktif toplamı 150 Milyon TL Yıllık Net Satış Hasılatı 200 Milyon TL Çalışan Sayısı ≥ 500 kişi + Yukarıdaki kapsama dahil olmayan işletmeler yürürlükteki düzenlemeleri uygulamaya devam ederler. BKK’nın Ekli I ve II sayılı listelerindeki işletmeler
5
TMS uygulama kapsamı-2014 yılı
2014 yılı hesap dönemi ve sonrası için TMS/TFRS’leri uygulayacaklar 2014 yılı Bağımsız Denetim 2014 yılı 2015 yılı Aktif toplamı 75 Milyon TL 50 Milyon TL Yıllık Net Satış Hasılatı 150 Milyon TL 100 milyon TL Çalışan Sayısı ≥ 250 kişi ≥ 200 kişi TMS/TFRS Yürürlükteki mevzuat (MSUGT) Genel olarak KAYİK’lerden oluşan işletmeler Zorunlu Bağımsız Denetime Tabi İşletmeler (KAYİK kapsamında olmayanlar) Tercihe Bağlı Zorunlu (TMS/TFRS uygulamıyorsa) Kurul Kararında değişikliğe gidilmeseydi bağımsız kapsamı genişledikçe TMS/TFRS uygulama kapsamı da genişlemeye devam edecekti.
6
TMS uygulama kapsamı – 2014 yılı
Uygulamadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla 2014 yılı hesap dönemi için Geçici Çözüm Bağımsız Denetime Tabi Olup TMS’leri Uygulamayan Şirketlerin Finansal Tablolarının Hazırlanmasında ve Sunulmasında Uygulanacak İlave Hususlar Genel ilke şeklinde belirlenmiş ancak ayrıntıya ilişkin düzenlemeler yapılmamıştır. Kıdem tazminatı karşılığı, amortisman ayrılması zorunlu hale getirilmiştir. zorunlu Genel olarak KAYİK’ler 2014 yılı için Geçerli Finansal Raporlama Çerçeveleri TFRS’ler MSUGT + İlave Hususlar isteğe bağlı Bağımsız Denetime Tabi Olanlar (KAYİK’ler dışında) isteğe bağlı
7
TMS uygulama kapsamı – 2015 ve sonrası
2013/34 sayılı AB Muhasebe Direktifiyle uyumlu YFRÇ/Türkiye GKGMİ Bağımsız Denetime Tabi Olup TMS’leri Uygulamayan Şirketler için HEDEF Uluslararası standartlarla tam uyumlu TFRS’ler YFRÇ/Türkiye GKGMİ «Geçerli Finansal Raporlama Çerçeveleri» TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI
8
Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi (YFRÇ)/Türkiye GKGMİ İhtiyacı
9
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Karşılaştırılabilir, Gerçeğe ve İhtiyaca Uygun Sunum Sağlamayan Finansal Tablolar MSUGT’ların 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 175 ve mükerrer 257. Maddelerine dayanılarak hazırlanmış olduğundan Finansal raporlamanın vergi kanunlarına uygun olarak yapılması gerektiği algısına yol açmıştır. İleri tarihli çeklerin reeskonta tabi tutulması Alacak ve borç senetlerinin reeskonta tabi tutulması Kıdem tazminatı karşılığı ayrılması 6 Seri No’lu MSUGT’ta ihtiyari bırakılmıştır. Vergi kanunlarında öngörülen değerleme hükümlerinin dikkate alınmasına (ör amortisman ayrılmaması) Vergi muhasebesi ile finansal raporlamanın birleşmesine yol açmıştır. Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar için değer düşüklüğü hesaplanmasına ilişkin bir hüküm bulunmaması Değer düşüklüğü hesaplanması öngörülen kalemler için hesaplamanın nasıl yapılacağına ilişkin bir hüküm bulunmaması
10
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Karşılaştırılabilir, Gerçeğe ve İhtiyaca Uygun Sunum Sağlamayan Finansal Tablolar Konsolide finansal tabloların hazırlanmasına ilişkin bir hüküm bulunmaması Grup niteliğini taşıdığı halde işletmelerin konsolide finansal tablo hazırlayamamaları grup hakkında gerçeğe ve ihtiyaca uygun sunum sağlanması amacından uzaklaşılmasına sebep olmaktadır. Bu da finansal tablo kullanıcılarının grup hakkındaki bilgilere ulaşmasını engellemektedir. MSUGT’ta yetersiz sayıda bilanço ve gelir tablosu dipnotunun öngörülmüş olması Finansal tabloların anlaşılması ve gerçeğe uygun sunum açısından önem arz eden bilgilerin yer almamasına yol açmıştır.
11
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Bağımsız Denetimin Kalitesine Etkisi
Hedef kullanıcıların finansal tablolara duyduğu güvenin artırılması 200 No’lu Bağımsız Denetim Standardı (BDS) Bağımsız Denetçinin Genel Amaçları ve Bağımsız Denetimin Bağımsız Denetim Standartlarına Uygun Olarak Yürütülmesi Denetimin amacı Finansal tabloların tüm önemli yönleriyle geçerli finansal raporlama çerçevesine uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığına ilişkin denetçi görüşü. Denetimin kalitesi Kullanıcıların güveni
12
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Bağımsız Denetimin Kalitesine Etkisi
220 No’lu BDS Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde Kalite Kontrol’de denetimin kalitesinin sağlanmasına ilişkin şartlardan biri Müşteri ilişkisinin ve denetim sözleşmesinin kabulü ve devam ettirilmesiyle ilgili uygun prosedürlerin uygulanmış olması. Kabul Edilebilir Finansal Raporlama Çerçevesi 210 No’lu BDS Bağımsız Denetim Sözleşmesinin Şartları Üzerinde Anlaşmaya Varılması standardı uyarınca denetimin kabulü ve devamı için gereken en önemli şartlardan biri Denetçinin, finansal tabloların denetimini uygun bir kıstasa göre yapmasını sağlayan finansal raporlama çerçevesi. Finansal tabloların hazırlanmasında işletmelere uygun bir dayanak sağlayan ve Örnekler: IASB tarafından yayımlanan IFRS’ler (TMS/TFRS’ler) Standart koyucu otorite tarafından geniş bir paydaş kitlesinin görüşü alınarak ve değerlendirilerek prosedüre bağlı şeffaf bir süreç izlenerek oluşturulan muhasebe ilkeleri. Finansal raporlama çerçevesinin kabul edilebilir olması
13
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Avrupa Birliği (AB) Düzenlemelerine Uyum ve Diğer Sebepler
AB UMS/UFRS UYGULAMA KAPSAMI Bireysel Finansal Tablolar Konsolide Finansal Tablolar Borsaya Kote İşletmeler Üye Ülke Tercihi UMS/UFRS Borsaya Kote Olmayan İşletmeler Üye Ülke tercihi 1606/2002 sayılı AB Tüzüğü Bireysel Finansal Tablolar için 78/660 sayılı Avrupa Topluluğu Konseyi Direktifi (4’üncü Direktif) Konsolide Finansal Tablolar için 83/349 sayılı Avrupa Topluluğu Konseyi Direktifi (7’nci Direktif) uygulamak zorundaydılar. UMS/UFRS uygulamak zorunda olmayan veya tercih etmeyen işletmeler
14
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Avrupa Birliği (AB) Düzenlemelerine Uyum ve Diğer Sebepler
4 ve 7 nci Direktiflerin eksik yanlarının giderilmesi amacıyla Finansal bilgilerin kalitesinin ve karşılaştırılabilirliğinin artırılması amacıyla Küçük işletmeler üzerindeki yüklerin hafifletilmesi amacıyla 2013 yılında AB tarafından 2013/34 sayılı AB Direktifi (AB Muhasebe Direktifi) yayımlanmıştır. Muhasebe Direktifi 2016 yılı hesap dönemi itibarıyla yürürlüğe girecektir. «önce küçükleri düşün» yaklaşımı AB’ye üyelik süreci çerçevesinde AB Muhasebe Direktifine uygun bir raporlama çerçevesinin oluşturulması önem arz etmektedir.
15
YFRÇ/Türkiye GKGMİ İhtiyacı Avrupa Birliği (AB) Düzenlemelerine Uyum ve Diğer Sebepler
Ayrıca, KOBİ’ler için TFRS’lerin gerektirdiği muhasebe tahminlerinde kullanılacak verilerin yetersizliği İşletmelerin tahminlere dayanak oluşturacak muhakemelerindeki bilgi ve tecrübe eksikliği KOBİ’lerde TMS/TFRS’lerin uygulanması konusundaki insan kaynağı yetersizliği TMS/TFRS kapsamında olmayan işletmeler için TMS/TFRS’lerin maliyetinin > faydası olması YRFÇ /Türkiye GKGMİ’ye ihtiyaç duyulmaktadır.
16
Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi/Türkiye Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri
17
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Hazırlanma Aşaması
Temel referans finansal raporlama çerçevesi olarak AB Muhasebe Direktifi esas alınmıştır. Bu amaçla AB’ye üye ülkelerde UFRS’leri uygulamayan işletmeler için hazırlanmış yerel finansal raporlama çerçeveleri araştırılmıştır. Bu kapsamda İspanya, İtalya, İngiltere, Norveç, Hollanda, Almanya, Belçika, Fransa ve Polonya örnek uygulamaları referans alınmak amacıyla incelenmiştir. İncelenen ülkeler arasından İngiltere’de hazırlanan ve 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe giren 102 No’lu Finansal Raporlama Standardı (FRS 102) «Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyetinde Geçerli Finansal Raporlama Standardı» referans finansal raporlama çerçevesi olarak seçilmiştir.
18
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Hazırlanma Aşaması
Neden İngiltere ve FRS 102? Çünkü: UFRS kapsamında olmayan işletmelerin bireysel ve konsolide finansal tablolarını UFRS’lere göre hazırlamalarına izin verilmektedir. UFRS uygulamayan işletmelerin ölçeklerine göre farklı standart setleri belirlenmiştir. FRS 102 büyük ve orta ölçekli işletmeler için hazırlanmış olduğundan ülkemizdeki bağımsız denetime tabi olan ancak TMS uygulamayan işletmeler açısından uygun görülmüştür. IFRS for SMEs’i esas alarak hazırlanmış; ancak bazı hususlarda IFRS for SMEs’den farklı hükümler öngörülmüştür. (maddi ve maddi olmayan duran varlıklarda yeniden değerleme, özellikli varlıklara ilişkin borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesi vb.) AB Muhasebe Direktifiyle tam uyumludur.
19
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Hazırlanma Aşaması
Yararlanılan diğer düzenlemeler SPK Seri XI/1 sayılı Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin İlke ve Esaslar Hakkında Tebliğinden İngiltere’de yayımlanan «Küçük İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı»ndan Diğer AB üyesi ülkelerin finansal raporlama çerçevelerinden MSUGT’lardan 213 Sayılı Vergi Usul Kanunundan faydalanılmıştır.
20
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Hazırlanma Aşaması
YFRÇ/Türkiye GKGMİ’ye ilişkin taslak metinlerin oluşturma aşamaları: Uzman Çalışması Gözden Geçirme Komisyon Görüşü
21
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Hazırlanma Aşaması
Komisyon Hazırlanacak YFRÇ’nin kabul edilebilir bir çerçeve olmasının sağlanmasın gereği olarak Şeffaf ve prosedüre bağlı bir süreç oluşturmak amacıyla İlgili paydaşlarla görüş alışverişinde bulunulması amacıyla Çalışma ve Danışma Komisyonu Akademisyenlerden, İlgili kamu kurum ve kuruluşu uzmanlarından Bağımsız denetçilerden Meslek örgütleri temsilcilerinden Özel sektör temsilcilerinden
22
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Önümüzdeki Takvim
Ekim Komisyonla nihai toplantının yapılması Taslak Metne son hali verilerek Kurul gündemine alınması Kasım Kamuoyu görüşüne açılması Aralık sonu Metne nihai hali verilerek Resmi Gazete’de yayımlanması 2016 yılı Uygulayıcılara ve işletmelere YFRÇ/Türkiye GKGMİ hakkında bilgilendirmeler yapılması 2015 yılı hesap dönemi için ihtiyari; 2016 yılı hesap dönemi için zorunu uygulamanın başlaması
23
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Genel Bilgiler
Bu düzenlemenin hazırlanmasındaki esas amaç gerçeğe uygun sunumun sağlanmasıdır. AB Muhasebe Direktifine tam uyum sağlanmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki finansal raporlama çerçevelerine benzerlik göstermektedir. «önce küçükleri düşün» yaklaşımı muhafaza edilerek orta büyüklükteki işletmeler için genel olarak maliyet esaslı bir finansal raporlama öngörülmüş; büyük işletmelere yönelik ise ilave yükümlülükler getirilmiştir. Oluşturulan bölümler, ele alınan hususların bir bütün olarak değerlendirilmesine imkân verecek şekilde hazırlanmıştır. Sade ve açık bir dille anlatım sağlanmıştır. Finansal tablo kullanıcılarının bilgi ihtiyacını sağlayacak düzeydedir. Büyük işletmeler: Aktif toplamı: 20 milyon euro, Hasılat: 40 milyon euro, Çalışan sayısı: 250
24
YFRÇ/Türkiye GKGMİ’nin yayımlanmasıyla…
TFRS GERÇEĞE UYGUNLUK İHTİYACA UYGUNLUK KARŞILAŞTIRILABİLİRLİK YFRÇ/Türkiye GKGMİ KALİTELİ DENETİM MSUGT
25
YFRÇ/Türkiye GKGMİ Bölümler
26
BÖLÜM 1 KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE FİNANSAL TABLOLAR
Bu Bölümde, finansal tablolarının dönemler itibarıyla ve diğer işletmelerin finansal tablolarıyla karşılaştırılabilirliğini sağlamak amacıyla finansal tabloların hazırlanmasına ve sunulmasına ilişkin esaslar düzenlenmektedir. Bu kapsamda, finansal tabloların sunumuna ilişkin genel kurallar belirlenmiş ve finansal tablolarda yer alan bilgilerin taşıması gereken özellikler ile finansal tabloların asgari içeriğine ilişkin genel ilkeler öngörülmüştür. AB Muhasebe Direktifinde asgari olarak finansal durum tablosu ve kar veya zarar tablosu öngörülmekle birlikte, ülkemizdeki mevcut uygulamadan geriye gidilmemesi amacıyla nakit akış tablosu, kar dağıtım tablosu ile özkaynaklar değişim tablosunun sunulması öngörülmüştür. AB Direktifine uygun olarak, finansal tablolarda yer alması gereken asgari kalemleri gösteren finansal durum tablosu ve kar veya zarar tablosu formatlarına yer verilmiştir. Diğer tablolara ilişkin ise örnek finansal tablo formatları geliştirilmiştir.
27
BÖLÜM 1 KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE FİNANSAL TABLOLAR
Finansal tablolar, işletmelerin varlıklarını, yükümlülüklerini, özkaynaklarını, faaliyet sonuçlarını ve nakit akışlarını doğru ve gerçeğe uygun bir biçimde yansıtacak şekilde sunulur. Gerçeğe uygun değer üzerinden değerleme öngörülmedikçe, değerlemeler maliyet bedel üzerinden yapılır. Yıllık finansal tabloların açık ve anlaşılır şekilde ve YFRÇ/Türkiye GKGMİ hükümlerine uygun olarak hazırlanıp sunulması esastır.
28
BÖLÜM 1 KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE FİNANSAL TABLOLAR
AB Muhasebe Direktifindeki «genel finansal raporlama ilkeleri» esas alınmıştır. Genel Finansal Raporlama İlkeleri; İşletmenin Sürekliliği Tahakkuk Esası (Nakit akış tablosu hariç) Finansal Tabloların Sunumunda İhtiyatlılık İlkesi Finansal Tabloların Sunumunda Önemlilik Netleştirme yasağı En az on iki aylık raporlama dönemi Karşılaştırmalı Bilgi Sunumda Tutarlılık
29
BÖLÜM 2 NAKİT AKIŞ TABLOSU
Nakit Akış Tablosunun hazırlanması zorunlu kılınmıştır. «işletme», «yatırım» ve «finansman» faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarının ayrı ayrı sunulması öngörülmüştür. İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarının doğrudan veya dolaylı yöntem kullanılarak gösterilmesine izin verilmiştir. İşletme faaliyetleri, bir işletmenin hasılat yaratan esas faaliyetleri olarak; yatırım faaliyetleri, uzun vadeli varlıkların ve nakit benzerlerine dâhil edilmeyen diğer yatırımların edinimi ve elden çıkarılması olarak; finansman faaliyetleri, işletmenin özkaynaklarının ve borçlarının tutarında ve içeriğinde değişikliğe neden olan faaliyetler olarak tanımlanmıştır. Bu bölüm standarda uygun şekilde kaleme alınmıştır. Standartlarda olduğu gibi işletme faaliyetlerinden nakit akışları dolaylı veya doğrudan yönteme göre raporlanabilmektedir.
30
BÖLÜM 3 MUHASEBE POLİTİKALARI, TAHMİNLER VE HATALAR
Bu Bölümde, muhasebe politikalarının seçimine ve değiştirilmesine, tahminlerinde meydana gelen değişikliklere ve hataların düzeltilmesine ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir. Muhasebe politikaları, finansal tabloların hazırlanması ve sunulmasında işletmeler tarafından kullanılan belirli ilkeler, esaslar, gelenekler, kurallar ve uygulamaları ifade eder. YRFÇ/Türkiye GKGMİ’de ele alınan işlem ve olaylar için YRFÇ/Türkiye GKGMİ’de belirlenen muhasebe politikalarının uygulanması esastır. Muhasebe politikaları arasında seçimlik hakkın tanındığı durumlarda işletme, Kavramsal Çerçeve ve Finansal Tablolar Bölümü uyarınca faydalı finansal bilginin özelliklerini dikkate alır ve doğru ve gerçeğe uygun sunum sağlama amacıyla kendi koşullarına en uygun muhasebe politikasını seçer. YRFÇ/Türkiye GKGMİ’de ele alınmayan hususlara ilişkin muhasebe politikaları seçilirken Benzer veya ilişkili konularla ilgili bu düzenlemede yer alan hükümler ve Kavramsal Çerçeve ve Finansal Tablolar Bölümündeki varlık, borç, gelir ve giderlere ilişkin tanımlar, kayda alma kriterleri ve ölçüm esasları dikkate alınır.
31
BÖLÜM 3 MUHASEBE POLİTİKALARI, TAHMİNLER VE HATALAR
Benzer işlem ve olaylar için seçilen ve uygulanan muhasebe politikaları tutarlı olması ve uygulanan muhasebe politikalarının dönemler itibarıyla da tutarlılık arz etmesi esastır. Finansal tabloların, gerçeğe ve ihtiyaca daha uygun bilgi sağlayacak olması durumunda, işletmelerin politika değişikliğine gitmesi gerektiği öngörülmüştür Muhasebe politikasında bir değişikliğe gidilmesi durumunda politika değişikliği geriye dönük olarak uygulanır. Muhasebe tahminlerindeki değişiklik, varlık veya borçların mevcut durumunun saptanması ile gelecekte beklenen fayda ve yükümlülüklerinin değerlendirilmesi sonucu ilgili varlık veya borcun defter değerinde veya varlığın dönemsel tüketiminde yapılan değişikliktir. Muhasebe tahminlerinde yapılan değişikliğin etkileri, ileriye yönelik olarak kayda alınır. TMS’lerde İşletmenin finansal durumu, performansı veya nakit akışları üzerindeki işlemlerin ve olayların etkilerinin finansal tablolarda daha uygun ve güvenilir bir şekilde sunulmasını sağlayacak nitelikte ise politika değişikliğine gidilmesi gönüllü ancak biz bu durumu zorunlu kılıyoruz.
32
BÖLÜM 3 MUHASEBE POLİTİKALARI, TAHMİNLER VE HATALAR
Hatalar, finansal tablo kalemlerinin kayda alınmasında, ölçümünde, sunumunda veya açıklanmasında yapılan yanlışlıklardan ortaya çıkar ve matematiksel hataları, muhasebe politikalarının uygulanmasındaki yanlışlıkları, bilgilerin gözden kaçırılması veya yanlış yorumlanmasını ve hileleri içerir. Cari dönemde yapılan hataların finansal tablolar onaylanmadan önce tespit edilmesi durumunda cari dönemde düzeltilmesi öngörülmüştür. Yapıldığı dönemde farkedilmeyen hatalar ise «geçmiş dönem hataları» olarak tanımlanmış ve bu tür hatalar için geriye dönük düzeltme öngörülmüştür. Bir muhasebe politikası değişikliği geriye dönük olarak uygulandığında veya hata düzeltmesi sonucu geriye dönük düzeltme yapıldığında, karşılaştırmalı olarak sunulan bir önceki dönemin başlangıcına ait üçüncü bir finansal durum tablosu sunulması zorunludur.
33
BÖLÜM 4 RAPORLAMA DÖNEMİNDEN SONRAKİ OLAYLAR
Bu Bölümde raporlama döneminden sonraki olaylar tanımlanarak, bu olaylara ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir. Raporlama döneminden sonraki olaylar, raporlama tarihi ile finansal tabloların yayımlanması için onaylandığı tarih arasında işletme lehine veya aleyhine ortaya çıkan olayları ifade eder. Raporlama döneminden sonraki düzeltme gerektiren olaylar, raporlama tarihi itibarıyla mevcut olan koşullara ilişkin kanıt sağlayan olaylardır. İşletmenin raporlama tarihi itibarıyla bir borcunun bulunduğunu teyit edecek şekilde bir davanın raporlama döneminden sonra sonuçlanması. Finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını gösteren hata veya hilelerin ortaya çıkarılması. Bu olayların, finansal tablolarda yer alan tutarları etkilemesi durumunda finansal tablolarda; sadece açıklamalarda bir değişiklik yapılmasını gerektirmesi durumunda da ilgili açıklamalarda gerekli değişikliklerin yapılması öngörülmüştür.
34
BÖLÜM 4 RAPORLAMA DÖNEMİNDEN SONRAKİ OLAYLAR
Raporlama Döneminden Sonraki Düzeltme Gerektirmeyen Olaylar raporlama tarihinden sonra ortaya çıkan koşullara ilişkin gösterge niteliğindeki olaylardır. Yatırımların piyasa değerlerinde meydana gelen düşüşler. Raporlama tarihi itibarıyla koşullu varlık olarak değerlendirilen bir alacağın raporlama tarihinden sonra davanın lehte sonuçlanması neticesinde kesinleşmesi. Raporlama Döneminden Sonraki Düzeltme Gerektirmeyen Olaylar için finansal tablolarda yer alan tutarlarda herhangi bir değişiklik yapılmaması esastır. Raporlama döneminden sonraki düzeltme gerektirmeyen önemli nitelikteki olayların niteliği ve finansal etkisi dipnotlarda açıklanır.
35
BÖLÜM 5 HASILAT Bu Bölümde, hasılatın kayda alma zamanının belirlenmesi ve ölçümüne ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir. Mal satışına, hizmet sunumuna, işletmenin yüklenici olduğu inşaat sözleşmeleri ile faiz, isim hakkı ve temettülere ilişkin hasılatın bu Bölüm hükümlerine göre kayda alınması öngörülmektedir. Hasılatın temel kayda alma kriterleri; ekonomik faydaların işletmeye girmesi muhtemel olması ve söz konusu faydaların güvenilir biçimde ölçülebilmesi şeklinde belirlenmiştir. Hasılatın alınan veya alınması beklenen tutar üzerinden (yani faturada kayıtlı bedel üzerinden) ölçülmesi esastır. Mal satışına ilişkin hasılat, malların mülkiyetine ilişkin önemli risk ve getirilerin alıcıya devredilmiş olması şartıyla kayda alınır. Hizmet sunumu ve inşaat sözleşmelerine ilişkin hasılat, tamamlanma yüzdesi yöntemi kullanılarak, raporlama dönemi sonu itibarıyla işlemin tamamlanma düzeyi dikkate alınarak ölçülür ve kayda alınır. Faiz, «Finansal Araçlar ve Özkaynaklar Bölümü»nde yer alan etkin faiz yöntemi kullanılarak kayda alınır.
36
BÖLÜM 6 STOKLAR Bu Bölümde stokların aktifleştirilmesi, stokların değer düşüklüğüne uğraması ve ilgili hasılat elde edildiğinde stokların giderleştirilmesine ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmiştir. Canlı varlıklar hariç olmak üzere tüm stoklar bu Bölümde ele alınmıştır. Stokların ilk kayda alınmasında maliyet bedeli üzerinden değerlenmesi öngörülmüştür. Dönem sonlarında ise, maliyet ya da net gerçekleşebilir değerden düşük olanı üzerinden değerlenmesi öngörülmüştür. TMS’lerde ve FRS 102’de özellikli varlık tanımını karşılaması halinde borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine izin veriliyor. KOBİ’de borçlanma maliyetinin aktifleştirilmesine izin verilmiyor. TMS’lerde ve KOBİ’de sabit ve değişken üretim giderleri normal maliyet yöntemi kullanılarak dağıtılıyor ancak YFRÇ’de tam maliyet yönteminden veya normal maliyet yönteminden birini kullanabilir. VUK’a göre stoklarda aktifleştirme tarihine kadar oluşan kur farkları zorunlu olarak ilgili varlığın maliyetine eklenmektedir. Aktifleştirme tarihinden sonra oluşan kur farklarının aktifleştirilmesi ihtiyaridir.
37
BÖLÜM 7 FİNANSAL ARAÇLAR VE ÖZKAYNAKLAR
Bu bölümde finansal araçlara ilişkin tanımlara yer verilmekte ve bu kapsamda finansal araçların finansal varlık, finansal yükümlülük ya da özkaynak olarak sınıflandırılmasına ilişkin ilkeler düzenlenmektedir. Ayrıca finansal varlık ve yükümlülüklere ilişkin muhasebe ilkeleri ile işletmenin ihraç ettiği özkaynak araçlarının muhasebeleştirme esasları ele alınmaktadır. Finansal Araçların Sınıflandırması Ticari ve Diğer Alacaklar ile Ticari ve Diğer Borçlar Borçlanma Araçları Özkaynağa Dayalı Finansal Varlıklar Diğer Finansal Araçlar Özkaynakların Kayda Alınmasına İlişkin İlkeler Payların veya Diğer Özkaynağa Dayalı Finansal Araçların İlk İhracı Dönüştürülebilir Yükümlülük veya Benzeri Bileşik Finansal Araçlar Ortaklara Yapılan Dağıtımlar İşletmenin Geri Satın Alınan Kendi Payları KOBİ TFRS’de Özkaynaklara ilişkin bir bölüm ve Finansal Araçlara ilişkin ise iki bölüm (Temel Finansal Araçlar ve Diğer Finansal Araçlar) vardı. Çerçevede finansal araçlar ve özkaynak bir arada ele alınarak bu üç bölüm birleştirilmiştir. Ayrıca çerçevede finansal araçlara ilişkin sınıflandırmada KOBİ TFRS’ye uygun bir ayrım yapıldı. Tek farkı çerçevede ticari ve diğer alacak/Borçları borçlanma araçlarından çıkararak ayrı bir kalemde ele aldık. Ayrıca Çerçevede KOBİ’de yer alan hedge muhasebesine yer verilmemiştir.
38
BÖLÜM 7 FİNANSAL ARAÇLAR VE ÖZKAYNAKLAR
Ticari ve Diğer Alacaklar ile Ticari ve Diğer Borçlar: Ticari ve ticari olmayan işlemlerden kaynaklanan senetli ve senetsiz alacaklar ve borçlar bu sınıfta değerlendirilir. Bunlar finansal durum tablosunda mukayyet değerleri üzerinden gösterilir ve dönem sonlarında reeskont işlemine tabi tutulur. Borçlanma Araçları: Bu kapsamda değerlendirilecek finansal varlıklara örnek olarak, bankalardaki vadeli mevduatlar, devlet tahvili, hazine bonosu veya özel sektör tahvil ve bonoları; finansal yükümlülüklere örnek olarak ise alınan krediler, ihraç edilen tahvil ve bonolar gösterilebilir. Bunlar itfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülür. Özkaynağa Dayalı Finansal Varlıklar: Halka açık bir piyasada işlem görenler, ilk kayda almada işlem fiyatından, değerleme gününde ise piyasada oluşan değerinden ölçülür. Halka açık bir piyasada işlem görmeyenler ise maliyet değerleri üzerinden değerlenir Diğer Finansal Araçlar: Varlığa dayalı menkul kıymetler, türev finansal araçlar ve kredi verilmesine ve kredi alınmasına ilişkin taahhütler gibi finansal araçlar bu sınıf kapsamında değerlendirilir. Bu kapsamda yer alan kredi alınmasına ilişkin taahhütler maliyet bedeliyle, bu sınıftaki diğer tüm finansal araçlar gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülür. Ticari ve diğer alacak/borçlar KOBİ’de borçlanma araçlarının içinde yer alıyordu. Çerçevede ise ayrı bir başlık olarak yer verildi. Çerçevede, ticari ve diğer borç/alacakların hasılat bölümüne uygun olarak itfa edilmiş maliyetle değil mukayyet değerle (dönem sonlarında reeskonta tabi tutularak) finansal tablolara yansıtılması öngörülmüştür. Borçlanma araçları, Özkaynağa dayalı finansal varlıklar ve diğer finansal araçlar başlıkları KOBİ TFRS’ye uygun olarak hazırlanmıştır. İtfa edilmiş maliyet ve Gerçeğe uygun değer hükümleri KOBİ TFRS’den alınmıştır.
39
BÖLÜM 8 İŞTİRAKLERDEKİ YATIRIMLAR
Bu Bölümde iştirak tanımı yapılarak bu yatırımlara ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmiştir. Bir yatırımın iştirak olarak tanımlanabilmesi için işletmenin yatırım yapılan işletme üzerinde önemli etkisinin bulunması (oy hakkının %20’sine sahip olunması) ve iş ortaklığı veya bağlı ortaklık niteliğinde olmaması gerektiği öngörülmüştür. İştiraklerin büyük işletmeler tarafından özkaynak yöntemiyle, diğer işletmeler tarafından maliyet yöntemiyle değerlenmesi öngörülmüştür. - Önemli etki, yatırım yapılan işletmenin finansal ve faaliyetle ilgili politikaların belirlenmesi kararlarına katılma gücüdür ancak yatırım yaptığı işletme üzerinde önemli etkiye sahip olan işletme bu politikaları tek başına ya da bir başka taraf ile müşterek kontrol etme gücüne sahip değildir. - TMS’lerde iştirakler özkaynak yöntemine göre (konsolide finansal tablo hazırlanıp hazırlanmadığına bakılmaksızın) değerleniyor. - KOBİ ve FRS 102’de iştiraklerini değerlerken maliyet yöntemini, özkaynak yöntemini veya gerçeğe uygun değer yöntemlerinden birini kullanabilir.
40
BÖLÜM 9 İŞ ORTAKLIKLARINDAKİ YATIRIMLAR
Bu Bölümde iş ortaklığı tanımı yapılarak bu yatırımlara ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmiştir. İş ortaklığı, iki veya daha fazla tarafın, müşterek kontrole tabi bir ekonomik faaliyeti gerçekleştirmesini sağlayan sözleşmeye bağlı düzenlemedir. Bu Bölümde oluşum biçimlerine göre iş ortaklıkları; müştereken kontrol edilen faaliyetler, müştereken kontrol edilen varlıklar veya müştereken kontrol edilen işletmeler şeklinde sınıflandırılmış ve her bir iş ortaklığı türü için muhasebe ilkeleri belirlenmiştir. Müştereken kontrol edilen işletmelerin, büyük işletmeler tarafından özkaynak yöntemiyle, diğer işletmeler tarafından maliyet yöntemiyle değerlenmesi öngörülmüştür. Diğer iş ortaklıklarının varlık, yükümlülük, gelir ve giderlerinin sahip olunan katılım payı oranınca finansal tablolara dahil edilmesi öngörülmüştür. - Müşterek kontrol; bir ekonomik faaliyet üzerindeki kontrolün sözleşmeye dayalı olarak paylaşılmasıdır. Bu kontrolün sadece ekonomik faaliyetle ilgili stratejik finansal ve faaliyetle ilgili kararların, kontrolü paylaşan tarafların (ortak girişimcilerin) oy birliğiyle mutabakatını gerektirdiği durumlarda var olduğu kabul edilir. Müştereken kontrol edilen faaliyetler: iş ortaklığının faaliyetleri bir şirket, ortaklık veya başka bir tür işletme ya da finansal yapı oluşturulmaksızın yürütülür. Her bir ortak girişimci kendi varlık ve kaynaklarını kullanır. Müştereken kontol edilen varlıklar: ortak girişimciler iş ortaklığına verilen veya iş ortaklığının amaçları için edinilmiş ve tahsis edilmiş olan varlık ya da varlıkların müşterek kontrolüne sahiptir. Müştereken kontrol edilen işletmeler: her bir ortak girişimcinin pay sahibi olduğu bir şirket, ortaklık veya başka bir işletmenin kurulmasını gerektiren bir iş ortaklığıdır. Söz konusu işletme ortak girişimciler arasındaki sözleşmeden kaynaklanan işletmenin ekonomik faaliyeti üzerinde müşterek kontrol oluşturması dışında diğer işletmelerle aynı faaliyeti gösterir.
41
BÖLÜM 10 MADDİ DURAN VARLIKLAR
Bu Bölümde, maddi duran varlıkların aktifleştirilmesine ve bu varlıklarla ilgili amortisman ayrılması ve değer düşüklüğüne ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir. Maddi duran varlıklarının, ilk kayda alınmasında maliyet bedeli üzerinden değerlenmesi öngörülmüştür. Bir maddi duran varlığın maliyeti, ilk kayda alma tarihi itibarıyla ödenen veya ödenmesi beklenen nakit tutardan ölçülür. (iskonto edilmeden) Maddi duran varlıklar için amortisman ayrılması zorunlu kılınmış olup kıst amortisman uygulaması tüm maddi duran varlık kalemleri için geçerlidir. Kalıntı değer önemsiz olmadığı sürece amortismana tabi tutarın hesaplanmasında dikkate alınır. Varsa değer düşüklüğü zararı «Varlıklarda Değer Düşüklüğü Bölümü» uyarınca kayda alınır. TMS’lerden farklı olarak, satın alınan bir maddi duran varlığın maliyetinin belirlenmesinde, alınması beklenen nakit tutar bugünkü değerine indirgenmiyor. VUK 163 No’lu Genel Tebliğde maddi duran varlığın aktifleştirildiği yılın sonuna kadar oluşan faiz ve kur farkları aktifleştirilmek zorundadır.
42
BÖLÜM 10 MADDİ DURAN VARLIKLAR
Sonraki ölçümlerde, maddi duran varlıklar iki şekilde değerlenebilir: Maddi duran varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer düşüklüğü zararları düşülmek suretiyle maliyet yöntemine göre veya; Varlığın değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden bu tarihten sonraki birikmiş amortisman tutarı ile birikmiş değer düşüklüğü zararı tutarının indirilmesi suretiyle yeniden değerleme modeline göre. Maddi duran varlıklar, elden çıkarıldığında veya varlıktan gelecekte herhangi bir ekonomik yarar beklenmediği durumda finansal tablo dışı bırakılır. TMS’lerden ve FRS 102’den farklı olarak, satın alınan bir maddi duran varlığın maliyetinin belirlenmesinde, alınması beklenen nakit tutar bugünkü değerine indirgenmiyor. VUK 163 No’lu Genel Tebliğde maddi duran varlığın aktifleştirildiği yılın sonuna kadar oluşan faiz ve kur farkları aktifleştirilmek zorundadır.
43
BÖLÜM 11 YATIRIM AMAÇLI GAYRİMENKULLER
Bu Bölümde yatırım amaçlı gayrimenkullerin aktifleştirilmesi, sonraki değerlemesi ve sunumuna ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir. Yatırım amaçlı bir gayri menkulün ilk kayda alınmasında maliyet bedeliyle değerlenmesi öngörülmüştür. Yatırım amaçlı gayrimenkuller, Finansal Yatırımlar kaleminden sonra gelen “Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller” kaleminde ayrı olarak sunulur. Dönem sonu ölçümlerde, politika tercihi olarak gerçeğe uygun değerin veya maliyet yönteminin uygulanmasına izin verilmiştir.
44
BÖLÜM 12 MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
İlk kayda alma ve sonraki ölçüm MODV’ler ilk kayda almada maliyet bedeliyle değerlenir. Maddi olmayan duran varlıklar, ilk kayda almadan sonra birikmiş amortisman ve birikmiş değer düşüklüğü zararları düşülmek suretiyle maliyeti üzerinden değerlenir. Kuruluş ve örgütlenme giderleri aktifleştirilmez. Araştırma giderleri aktifleştirilmez. Belirli şartları taşıyan geliştirme giderleri aktifleştirilir MDOV’lerin İtfası Yararlı ömrü belirlebilen MODV’ler için itfa payı ayrılması zorunludur. MODV’nin itfaya tabi tutarı yararlı ömrü süresince sistematik bir şekilde dağıtılır. Yararlı ömrü belirlenemeyen MODV’ler için itfa payı ayrılmaz. Ancak geliştirme giderlerinin yararlı ömrünün belirsiz olması durumunda bu giderler 5 yılda itfa edilir. Şerefiyenin yaralı ömrü belirlenemiyorsa 10 yılda itfa edilir. Sonraki ölçümde TMS 38 yeniden değerleme modelini de öngörmektedir ancak çerçevede sadece maliyet modeli benimsenmiştir. Kuruluş ve örgütlenme giderleri KOBİ ve tam sette gider olarak kayda alınmakta ancak çerçevede de giderleştirilir. Araştırma ve geliştirme maliyetleri TMS 38’e göre hazırlanmıştır, KOBİ’de araştırma ve geliştirme giderleri giderleştirilmektedir.
45
BÖLÜM 13 KİRALAMA İŞLEMLERİ
Kiralama, kiraya verenin bir varlığın kullanım hakkını, bir ödeme veya ödeme planı karşılığında, taraflarca kararlaştırılmış bir zaman süresince kiracıya devrettiği sözleşmedir. Faaliyet kiralaması Varlığın mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan risk ve yararların tamamına yakınının kiracıya devredilmediği kiralamalar faaliyet kiralaması olarak sınıflandırılır. Kiracı, faaliyet kiralaması çerçevesinde yapılan kira ödemelerini doğrusal olarak kiralama süresi boyunca gider olarak kâr veya zarara yansıtır. Kiraya veren, faaliyet kiralaması çerçevesinde yapılan kira ödemelerini doğrusal olarak kiralama süresi boyunca gelir olarak kâr veya zarara yansıtır.
46
BÖLÜM 13 KİRALAMA İŞLEMLERİ
Finansal kiralama Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir varlığın mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan risk ve yararların tamamının veya tamamına yakınının devredildiği kiralamalardır. Kiracı, kiralama süresinin başlangıcında, finansal kiralamaya konu varlığı ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğünü, kiralanan varlığın gerçeğe uygun değeri veya kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı üzerinden kayda alır. İlk kayda almadan sonra finansman giderleri ve borç anapara ödemesi olarak ayrıştırılır. Finansman giderleri kalan borç tutarına, sabit bir faiz oranı uygulanmasını sağlayacak şekilde kiralama süresi boyunca her bir döneme dağıtılır. Finansal kiralamaya konu varlık, türüne göre finansal durum tablosunda ilgili kalem içerisinde gösterilir. Örneğin kiralamaya konu varlığın bina olması durumunda söz konusu varlık finansal durum tablosunda binalar kalemi içinde yer alır. Kiraya veren finansal kiralamaya konu varlığını finansal tablo dışı bırakır. Alınan kira ödemeleri ilk kayda almadan sonra finansman gelirleri ve anapara geri ödemesi olarak ayrıştırılır. Finansman gelirleri kalan alacak tutarına sabit bir dönemsel getiri oranını (diğer bir ifadeyle kiralama sözleşmesi zımni faiz oranını) yansıtan bir esasa göre kayda alınır. Genel olarak VUK daki finansal kiralama hükümlerine göre düzenlenmiştir.
47
BÖLÜM 14 TEŞVİK VE YARDIMLAR
Devlet teşvikleri, faaliyet konularıyla ilgili belirli koşulların karşılanması durumunda, kaynak transferi şeklinde işletmelere yapılan devlet yardımlarıdır. Kayda alma İşletmenin gelecekte herhangi bir performans koşulunu yerine getirmesini gerektirmeyen ya da performans koşulunu önceden yerine getirdiği teşvikler, alındıkları anda kâr veya zarara yansıtılır. İşletmenin gelecekte belirli performans koşullarını yerine getirmesini gerektiren teşvikler, performans koşulları karşılandığı anda kâr veya zarara yansıtılır. Bu teşvikler alındıkları andan kâr veya zarara yansıtılıncaya ya da performans koşulları karşılanamadığı için iade edilene kadar finansal durum tablosunda Ertelenmiş Gelirler ve Gider Tahakkukları kalemi içerisinde gösterilir. Ölçüm Teşvik, alınan ya da alınacak olan varlığın gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülür. TMS lerden farklı olarak performans koşuluna göre teşvikler kayda alınıyor. Performans koşulu, belirli bir olayın gerçekleşmesi veya gerçekleşmemesi durumunda devlete teşvik edilen kaynağı geri alma hakkı veren koşuldur.
48
BÖLÜM 15 VARLIKLARDA DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
Bu Bölümde varlıklara ilişkin değer düşüklüğü zararlarının belirlenmesi ve hesaplanması ile bu zararların iptal edilmesine ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir. Stoklar ve finansal varlıklar ile diğer Bölümlerin özel olarak değer düşüklüğü hükümlerine yer verdiği varlıklar dışında kalan tüm varlıklar (şerefiye dahil) için değer düşüklüğü bu Bölümde ele alınmıştır. Varlıkların, geri kazanılabilir tutarından daha yüksek bir tutarla finansal durum tablosunda izlenemeyeceği öngörülmüştür. Her raporlama tarihinde varlığın değer düşüklüğüne uğradığına ilişkin bir göstergenin mevcut olup olmadığı değerlendirilmesi gerekir. Bu tür bir göstergenin mevcut olması durumunda ilgili varlığın geri kazanılabilir tutarı belirlenir. Varlığın bireysel olarak bir varlığın geri kazanılabilir tutarının belirlenemediği durumlarda, varlığın ait olduğu nakit yaratan birimin geri kazanılabilir tutarı hesaplanır. Geri kazanılabilir tutar, varlığın satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer ile kullanım değerinden yüksek olanıdır. Bir varlığın nakit yaratan birimi, diğer varlıkların veya varlık gruplarının oluşturduğu nakit akışlarından büyük ölçüde bağımsız olarak nakit akışları oluşturan ve tanımlanabilir en küçük varlık grubudur.
49
BÖLÜM 15 VARLIKLARDA DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
Bireysel olarak değer düşüklüğü testine tabi tutulan varlıklara ilişkin değer düşüklüğü zararları kâr veya zarara yansıtılır. Yeniden değerleme modeli kullanılarak değerlenen maddi duran varlıklara ilişkin değer düşüklüğü zararları Maddi Duran Varlıklar Bölümü’ne göre yeniden değerleme değer azalışı olarak dikkate alınır. Her raporlama tarihinde şerefiye dışındaki diğer varlıklara ilişkin kaydedilen değer düşüklüğü zararının ortadan kalktığına ya da azaldığına ilişkin bir gösterge bulunup bulunmadığı değerlendirilir. Bu tür bir göstergenin bulunması durumunda, daha önce kaydedilen değer düşüklüğü zararının bir kısmı veya tamamı iptal edilir. Geri kazanılabilir tutar, varlığın satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer ile kullanım değerinden yüksek olanıdır. Kullanım değeri bir varlıktan kaynaklanması beklenen gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değeridir. Bir varlığın nakit yaratan birimi, diğer varlıkların veya varlık gruplarının oluşturduğu nakit akışlarından büyük ölçüde bağımsız olarak nakit akışları oluşturan ve tanımlanabilir en küçük varlık grubudur.
50
BÖLÜM 16 KARŞILIKLAR, KOŞULLU YÜKÜMLÜLÜKLER VE KOŞULLU VARLIKLAR
Karşılık, gerçekleşme zamanı veya tutarı belli olmayan yükümlülüktür. Karşılıklara örnek olarak garantiler, davalar, müşteri iadeleri ile bir tesisin kapatılmasına ve yeniden yapılandırılmasına ilişkin yükümlülükler gösterilebilir. Karşılıkların finansal durum tablosuna yansıtılması zorunludur. Karşılıkların ölçümü ve kayda alınması Karşılık, raporlama tarihi itibarıyla yükümlülüğün yerine getirilmesi için yapılması gereken harcamaya ilişkin en gerçekçi tahmin üzerinden ölçülür. Karşılıkların bugünkü değer üzerinden ölçülmesi isteğe bağlıdır. Kıdem Tazminatı Karşılığı Dönem sonu itibarıyla kıdem tazminatı yükümlülükleri tahmin edilir ve cari dönemde ortaya çıkan kıdem tazminatı yükümlülük artışları hesaplanarak giderleştirilir. Kıdem tazminatı yükümlülükleri iş gücü devir hızı, önceki yıllara ilişkin kıdem tazminatı gerçekleşmeleri gibi etkenler de dikkate alınarak, çalışanların ilgili döneme ilişkin kıdeme esas ücreti üzerinden hesaplanır. Koşullu Yükümlülük ve Varlıklar Bunlar finansal durum tablosunda gösterilmez. Önemli tutarlar için dipnotlarda açıklama yapılır. Karşılık Koşullu yükümlülük ve koşullu borçlar KOBİ ve Tam setteki tanımlarla uyumlu. KOBİ ve tam set karşılıkların iskonto edilmesini zorunlu kılıyor ancak biz isteğe bağlı bırakıyoruz. Kıdem tazminatı karşılığı bu bölümde basit şekilde kaleme alındı. Koşullu yükümlülük ve borçlar tam set ve KOBİ’ye uygun olarak finansal tablolara alınmaması gerektiğinde dipnot açıklaması yapılması öngörüldü.
51
BÖLÜM 17 YABANCI PARA ÇEVRİM İŞLEMLERİ
Bu Bölümde aşağıdaki işlemlere ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmektedir: işletmelerin yabancı para cinsinden yaptıkları işlemler. işletmelerin finansal tablolarını fonksiyonel para birimi dışındaki başka bir para birimi cinsinden sunmaları durumunda yapılması gerekli çevrim işlemleri. konsolide finansal tablo hazırlayan işletmeler açısından; fonksiyonel para birimi konsolide finansal tabloların sunulduğu para biriminden farklı olan bağlı ortaklıkların, iştiraklerin ve iş ortaklıklarının finansal durumu ve faaliyet sonuçlarının konsolide finansal tablolara dahil edilmesi. Yabancı para cinsinden işlemler ilk kayda alınmasında, yabancı para birimindeki tutarın işlem tarihindeki spot kur kullanılarak fonksiyonel para birimine çevrilmesi öngörülmüştür. yeniden değerleme modeli kullanılarak ölçülen maddi duran varlıklara ilişkin yeniden değerlemeden kaynaklanan kur farkı kazanç veya kayıpları “Yeniden Değerleme Yedeği”nde gösterilir. TMS’lerde diğer kapsamlı gelirde izlenmektedir.
52
BÖLÜM 17 YABANCI PARA ÇEVRİM İŞLEMLERİ
Yabancı para cinsinden işlemlerin dönem sonundaki değerlemeleri, parasal ve parasal olmayan kalemlere göre farklılık gösterir. Yabancı para cinsinden parasal kalemler, dönem sonundaki spot kur kullanılarak fonksiyonel para birimine çevrilir (örneğin hazır değerler gibi). Yabancı para cinsinden parasal olmayan kalemler ise, maliyet bedelleri üzerinden ölçülüyorsa işlem tarihindeki kurdan; gerçeğe uygun değerleri üzerinden ölçülüyorsa gerçeğe uygun değerin belirlendiği tarihteki kurdan fonksiyonel para birimine çevrilir. (örneğin stoklar, maddi duran varlıklar) Parasal ve parasal olmayan kalemlere ilişkin ortaya çıkan kur farkı kazanç veya kayıpları kâr veya zarara yansıtılır. yeniden değerleme modeli kullanılarak ölçülen maddi duran varlıklara ilişkin yeniden değerlemeden kaynaklanan kur farkı kazanç veya kayıpları “Yeniden Değerleme Yedeği”nde gösterilir. TMS’lerde diğer kapsamlı gelirde izlenmektedir.
53
BÖLÜM 17 YABANCI PARA ÇEVRİM İŞLEMLERİ
Finansal Tabloların Fonksiyonel Para Birimi Dışındaki Para Birimi Cinsinden Sunulurken Varlık ve yükümlülükler finansal durum tablosunun düzenlendiği tarihteki kapanış kurundan çevrilir. Gelir ve giderler işlem tarihlerindeki döviz kurlarından çevrilir. Ortalama kurun kullanımı da mümkündür. Ortaya çıkan tüm kur farkları ise özkaynaklarda “Yabancı Para Çevrim Farkları” kalemi içerisinde gösterilir. yeniden değerleme modeli kullanılarak ölçülen maddi duran varlıklara ilişkin yeniden değerlemeden kaynaklanan kur farkı kazanç veya kayıpları “Yeniden Değerleme Yedeği”nde gösterilir. TMS’lerde diğer kapsamlı gelirde izlenmektedir. Finansal tabloların çevriminden kaynakalanan kur farkları TMS’lerde diğer kapsamlı gelirde izlenmektedir.
54
BÖLÜM 18 İŞLETME BİRLEŞMELERİ
Bu Bölümde, işletme birleşmelerine ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlemektedir. Bu kapsamda işletme birleşmelerinde ortaya çıkan şerefiyenin ve negatif şerefiyenin kayda alınması ile ölçümünde bu Bölümün hükümleri uygulanır. Bu Bölüm tüm işletme birleşmelerine uygulanır. Ancak konsolide finansal tablo hazırlamayan işletmelerin bağlı ortaklık edinimlerinde bu Bölüm hükümlerini uygulamaz. Konsolide finansal tablo hazırlamayan işletmelerin edinen işletme oldukları ve ana ortaklık bağlı ortaklık ilişkisinin oluşmadığı işletme birleşmelerine bu Bölüm hükümlerini uygular. İşletme birleşmeleri, satın alma yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilir. Birleşme tarihinde edinilen varlık ve üstlenilen yükümlülüklerin gerçeğe uygun değer üzerinden kayda alınması öngörülmüştür. İşletme birleşmeleri tms lerde edinim yöntemi (acquisition method) la izleniyor. Burada işletme birleşmesi verilen bedel üzerinden ilerliyor. Biz kobi ve frs 102 deki satın alma yöntemini uyguluyoruz. Burada da işletme birleşmesinin maliyetinin hesaplanması üzerinden gidiliyor. İki yöntem arasında çok büyük fark bulunmamakta. Tms lerde işletme birleşmesine atfedilen maliyetler verilen bedele dahil edilmeden gider yazılıyor. Ancak kobi deki yöntemde bu maliyetlerin işletme birleşmesi maliyetine dahil edilmesine izin veriliyor. Tms lerde şerefiye itfaya tabi tutulmuyor ancak kobi de şerefiye k ömrü belirlenemiyorsa on yılda itfa ediliyor.
55
BÖLÜM 18 İŞLETME BİRLEŞMELERİ
Kayda alınan varlık ve yükümlülükler, birleşme tarihinden sonra kapsamı dâhilinde oldukları Bölüm hükümlerine göre ölçülür. Şerefiyenin değeri, işletme birleşmesinde ödenen bedelden, edinilen tanımlanabilir varlıkların ve üstlenilen yükümlülüklerin net gerçeğe uygun değerindeki edinen işletmenin payı çıkarılarak bulunur. Sonraki ölçümde şerefiyenin maliyet değerinden birikmiş itfa payları ve birikmiş değer düşüklüğü zararları düşülerek değerlenmesi öngörülmüştür. Şerefiyenin yararlı ömrünün güvenilir bir şekilde tahmin edilemediği durumlarda şerefiye 10 yılda itfa edilir. Şerefiyeye ilişkin değer düşüklüğü zararının kayda alınması ve ölçümünde ise “Varlıklarda Değer Düşüklüğü Bölümü”nde yer alan hükümler uygulanır.
56
BÖLÜM 19 KONSOLİDE VE BİREYSEL FİNANSAL TABLOLAR
Sadece büyük işletmelerin konsolide finansal tablo hazırlaması öngörülmüştür. Bu bölümde, bağlı ortaklık yatırımlarına ilişkin muhasebe ilkeleri düzenlenmekte ve konsolide finansal tabloların hazırlanması durumunda uygulanacak konsolidasyon işlemleri belirlenmektedir. Bağlı ortaklık, adi ortaklık gibi tüzel kişiliği bulunmayan işletmeler de dâhil olmak üzere, başka bir işletme (bir ana ortaklık) tarafından kontrol edilen işletmedir. Konsolide Finansal Tablolar Büyük işletmeler, bağlı ortaklıklarını konsolidasyon işlemlerini uygulayarak (tam konsolidasyon yöntemine göre) konsolide eder ve konsolide finansal tablolarını düzenler. Büyük işletmeler dışındaki işletmeler bağlı ortaklıklarındaki yatırımlarını maliyet yöntemi kullanarak kayda alır. Büyük işletmeler dışındaki işletmeler isteğe bağlı olarak konsolide finansal tablo hazırlayabilir. Bu durumda büyük işletmelere özgü hükümler bu işletmeler tarafından da uygulanır. Bireysel Finansal Tablolar Konsolide finansal tablo hazırlayan ana ortaklıkların bireysel finansal tablolarını da hazırlamaları zorunludur. Bireysel finansal tablolarda bağlı ortaklıklar maliyet yöntemi uygulanarak ölçülür. Direktife uygun olarak büyük işletmeler için konsolide finansal tablolar zorunlu tutulmuştur. Kontrol ve konsolidasyon işlemleri KOBİ’deki hükümlerle uyumlu olarak hazırlanmıştır.
57
BÖLÜM 20 KURUM KAZANCI ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
Büyük işletmelerin ertelenmiş vergi tutarlarını hesaplaması zorunludur. Diğer işletmelerin böyle bir sorumluluğu yoktur. Muhasebeleştirilecek vergi tutarlar dönem vergisi ve ertelenmiş vergiden oluşur. Dönem vergisi, cari veya geçmiş dönemlerin vergiye tabi kârı üzerinden ödenecek olan kurum kazancı vergisini ifade eder. Direktif uyarınca ertelenmiş vergi sadece büyük işletmeler için zorunlu kılınmıştır. Çerçevede ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesinde KOBİ ve Tam setten farklı bir yaklaşım benimsenmiştir. Ertelenmiş verginin hesaplanması için Standartlarda varlık ve borçların vergiye esas değer ile muhasebe değeri arasındaki geçici farklar dikkate alınırken, çerçevede vergiye tabi kar ile muhasebe karı arasındaki zamanlama farkları üzerinden bir hesaplama yapılmaktadır. Çerçeve ve FRS 102 gelir tablosu yaklaşımını, standartlar ise bilanço yaklaşımını benimsemiştir.
58
BÖLÜM 20 KURUM KAZANCI ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
Ertelenmiş vergi, geçmiş işlem ve olayların sonucunda ortaya çıkan ve gelecek dönemlerin vergiye tabi kârı (mali zarar) üzerinden ödenecek (geri kazanılacak) olan kurum kazancı üzerinden alınan vergiyi ifade eder. Ertelenmiş vergi zamanlama farklarından ortaya çıkar. Zamanlama farkları, vergi mevzuatı açısından gelir ve giderlerin YFRÇ’ye göre kâr veya zarar tablosuna ya da özkaynaklara yansıtıldığı dönemden farklı bir dönemde vergiye konu edilmesi nedeniyle ortaya çıkan farklardır. Ertelenmiş vergi yükümlülüğü veya varlığı, finansal durum tablosunun duran varlıklar sınıfında ayrı olarak gösterilir. Ertelenmiş vergi yükümlülüğü ve varlığı iskonto edilmez. Direktif uyarınca ertelenmiş vergi sadece büyük işletmeler için zorunlu kılınmıştır. Çerçevede ertelenmiş verginin muhasebeleştirilmesinde KOBİ ve Tam setten farklı bir yaklaşım benimsenmiştir. Ertelenmiş verginin hesaplanması için Standartlarda varlık ve borçların vergiye esas değer ile muhasebe değeri arasındaki geçici farklar dikkate alınırken, çerçevede vergiye tabi kar ile muhasebe karı arasındaki zamanlama farkları üzerinden bir hesaplama yapılmaktadır. Çerçeve ve FRS 102 gelir tablosu yaklaşımını, standartlar ise bilanço yaklaşımını benimsemiştir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.