Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanSan Sarigul Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
Altıncı Bölüm Haber: Gazetecinin Asıl Ürünü Medya kurumları kullandıkları haberleri üç ana kaynaktan sağlarlar: 1)Sürekli yeni bilginin aktığı haber ajansları 2)Muhabirlerin basın açıklamalarından, gelen istihbaratlardan ve ajandalara kayıtlı özel olay ve günlerde bir şeyler hazırlamaları için editörler tarafından yönlendirildiği haber merkezleri 3)Kurumların özel haberler bulup çıkaran uzman muhabirler Yukarıdaki kaynakların hangisine bakarsanız bakın haber üretim sürecinin merkezinde gazetecinin olduğunu görürsünüz. Haber gazetecinin asıl ürünüdür ve onun çevresinden olup biten binlerce olay arasından belli ölçülere göre seçerek belli bir forma sokar.
2
Habere İlişkin Belli Ölçütler ‘Köpek adamı ısırırsa haber değildir ama adam köpeği ısırırsa’ şeklindeki klişeye bakacak olursak, haberin beklenmedik, alışılmadık ve sıra dışı bir şey olması gerekir. Tarafsız bir haber doğru ile özdeş sayılır. Nesnellik, tarafsızlık, dengelilik gibi değerler haber için olmazsa olmazdır. İletişim araştırmaları içerisinde haber kavramına farklı yaklaşım biçimleri vardır. Örneğin: Lippman, 1920lerde yazdığı ve bir iletişim haline gelen ‘Kamuoyu’ adlı eserinde haberin toplumsal koşulların ve durumun bir aynası olmadığını ama onun öne çıkmış bir boyutunu yansıması olduğunu yazar. Gazeteciler bir toplumda yada dünyada olup biten olayların büyük bir çoğunluğunu görmezden gelirler. Üstelik haber okuyucuya ulaşana kadar pek çok müdahaleye maruz kalır. Herbert Gans da, haberin oluşturulma sürecinde gazetecinin hem ticari bir işletmenin çalışanı hem de aynı zamanda ilkeleri olan bir mesleğin erbabı olma durumundan kaynaklanan ciddi sorunlar yaşandığını belirtir.
3
1.Nesnellik, Tarafsızlık ve Doğruyu Söylemenin Sorunları Gazetecilerin kafasında üretimlerinin temel kavramı olan habere ilişkin net bir tanım yoktur. Haberi hissediyorlar ve daha çok kendi iç değerleri, ideolojileri, patronun çıkarları gibi bir dizi etken ile birlikte harekete geçiyorlar. Gazetecinin ulusal konular ve toplumun genel olarak benimsediği değerler üzerine kalem oynatırken, kafasındaki ön kodlamaların etkisinden kurtulması neredeyse olanaksız ve yalnızca Türkler ve Yunanlılar için geçerli değil. Dolayısıyla gazetecinin nesnel ve tarafsız olması sanıldığı kadar kolay değil. Haber, gündelik hayatta bir ilişki aracı olarak kullanılır. Haberin kamuoyu oluşturmadaki rolü de yadsınamaz. Liberal-çoğulcu yaklaşımın ve hakim gazetecilik anlayışının kavramları olan nesnellik ve tarafsızlık Türkiye ve Yunanistan’ın haber pratiğinde yansımaları olmayan soyut kavramlar olarak gözüküyor. Kimi gazeteciler bu kavramları ‘palavra’ olarak nitelendiriyor.
4
Türk ve Yunan gazetecilerin bu konudaki düşüncelerine bakacak olursak; T-1: Gazetecinin tarafsız olduğunu söylemek saçmalık T-9: Objektiflik koca bir yalan, bir gazetecinin objektif ya da tarafsız olabileceğini sanmıyorum. G-8:objektiflik diye bir şey yok. Belki kendi pozisyonunu açıkça belirterek bir nebze objektif olabilirsin. Önemli olan olguları çarpıtmamak. G-12:Objektif ya da tarafsız olmak zor. Her şeyden önce kaynakla olay arasındaki ilişkide sorun var. Her gazeteci bir olayı farklı algılar. Mesleğin ilk yıllarında toy bir gazeteciyken, tarafsızlık ve objektiflik gibi lafları ciddiye alabilirsiniz ama zamanla kurnazlaşırsınız ve düşünceleriniz değişir. Radikal kuramcılar, gazetecilikte liberal kuramcıların öne çıkardığı nesnellik ve tarafsızlık gibi kavramların yerini ‘anlama yeteneği’, ‘dürüstlük’ ve ‘doğruluk’ kavramların alması gerektiğini ileri sürerler.
5
Haber Kaynağı-Gazeteci İlişkisi Gazetecinin kaynaklarının kimler olduğu, kaynak ile gazeteci arasında ne tür ilişkiler oluştuğu ve bu ilişkilerin haberin oluşumunu nasıl etkilediği merak konusudur. Gazeteci-kaynak ilişkisi üzerine yapılan araştırmalara baktığımızda, hükümet yetkilileri, bakanlar, resmi sözcüler, polis ve ordu yetkilileri vb. başlıca kaynaklar olarak sayılır. Yunanistan’da da Türkiye’de kaynakla ilişki söz konusu olduğunda gazetecilerin ağzından çıkan ilk sözcük güven oluyor. Yani gazetecinin kaynaklarıyla olan ilişkisi bir güven temeline oturtulmalıdır diye biliriz. Her iki ülke de de kaynakların sıkı sıkıya bağımlı ve hatta haberi gazeteye vermeden önce onay almak için kaynağını okuyan türden gazeteciler vardır. Gazeteci ve kaynak arasındaki bu aşırı yakın ilişkinin bir sonucu da gazetecinin kaynağın jargonuyla konuşmaya başlamasıyla oluyor.
6
Türk ve Yunan gazetecilerin, kaynak-gazeteci ilişkisi üzerine söyledikleri: Haber kaynaklarının çoğuna güvenmediğini belirtirken : T-9: Çok manipülasyon var. Türkiye de devletin ağzı çok sıkı, bilgi verilmiyor. Sen de bilgiyi anonim kaynaklardan alıyorsun fakat araya çok fazla yalan sıkıştırılıyor. Eğer biri bir rakibi karalamak istiyorsa başlıyor sana on7un hakkında bilgi akıtmaya. G-17: Onlar beni daha fazla tanınmak için kullanıyor bende onları kendi hikayelerimi yazabilmek için kullanıyorum. Gerek Türk gerekse de Yunanlı gazeteciler, kaynak gazeteci ilişkisinin bir karşılıklı kullanma ilişkisi olduğunu belirtiyor. Bazen bir bilgiyi birbirlerinden kontrol ederler, bazen de doğrudan birbirlerinden alırlar.
7
Gazetecinin Sonu Olmayan Stresi: Zaman mı Kalite mi? Her gazeteci haber üretim sürecinde bir zaman ve kalite baskısı hisseder. Genç gazetecilerin zaman baskısını daha fazla öne çıkardıkları ve zaman yetersizliği yüzünden bir türlü istedikleri kaliteyi yakalayamamaktan yakındıkları görülüyor. Zaman ve kalite baskısını nasıl hissettiklerine ilişkin anlattıklarıyla, Türk ve Yunanlı gazetecileri iki kategoride toplamak mümkün. Bir grup zaman baskısını öne çıkarırken, diğer grup zaman ve kalite baskısını aynı ölçüde hissettiklerini belirtiyor. Zamanın kalite aleyhine çalıştığını vurgulayan gazetecilerin çoğu, radyo ve TV haberlerinin bu yüzden daha düşük nitelikli olduğunu ileri sürüyorlar. Gazeteci özel bir haber yakaladığında da, zaman terörünü yaşamaya başlıyor. Bu kez elindeki haberin bir başka gazeteci tarafından da bulunup yazılması olasılığı kabusa dönüyor.
8
Off The Record Bilgi Kullanımı Off the record bilgi kullanımına yaklaşım, meslek etiği ile doğrudan ilgisi dışında, gazeteci- kaynak ilişkileri açısından da önemlidir. Gazeteci, kaynağın off the record diyerek verdiği bir bilgiyi ya hiç kullanmıyor ya da kaynağı belli olmayacak şekilde kullanıyor. Bir gazeteci, işini ancak kaynaklarından bilgi aktığı ve bunları yazabildiği sürece yapabilir. Bu yüzden, off the record bilgilerle uğraşmak gazeteci için çok rahat bir durum değildir. Gerek Yunanlı gerekse de Türk gazetecilerin, ülkelerindeki bürokrasi bilgi vermede son derece cimri olduğu ve yetkililerin sıkça off the record kavramı arkasına gizlenerek bilgi aktarmaları yüzünden, önemli sıkıntılar yaşadıkları gözlenmektedir. Pek çok gazeteci, bürokratların off the record kavramını kötüye kullanarak kendilerine yalan yanlış bilgiler verdiklerinden yanlış yönlendirildiklerinden şikayet ediyorlar.
9
Gazetecilerin büyük çoğunluğu, her yerde, kullanılmaya değer bir bilgiyi, kaynak kullanmamasını talep etse bile, ya talebi kendine uyan bir off the record kategorisinde değerlendirerek ya da bir başka yolunu bularak mutlaka yazıyor. G-12: radyoda yaptığınız işin etkisi anlık oluyor. Siz bir şey söylüyorsunuz, o uçup gidiyor. Neyi söyleyip neyi söylemediğinizi kanıtlamak da zor. T-12: Aldığım gizli bilgiyi şefime de aktarmıştım. Bana senin maaşını biz veriyoruz, asker değil diye yazmam için baskı yapmaya başladılar. Ama ben kaynağımı öldürmemek için sonuna kadar direndim ve yazmadım.
10
Gazetecilerin İzleyici Kitlesiyle İlişkisi ve Geribesleme (Feedback) Haber gazetecinin ürünüyse bu ürünün tüketicileri de okurlar, izleyiciler ve dinleyiciler yani izleyici kitlesidir. Bir ürünün üreticileri ile tüketicileri arasında sağlıklı bir iletişim kanalının olması o ürünün daha kaliteli üretilmesine yol açar. Demokratik bir toplumda iyi işleyen bir iletişim sisteminin, haber tüketicileri ile üreticileri arasında bir ilişki kanalı açması, tüketicilerin şikayet ve taleplerini gazeteciye ulaştırmasına, iyi yaptığında da gazeteciyi motive edecek jestler yapmasına olanak tanımalıdır. Bu tür bir ilişki aynı zamanda geri besleme görevi de yapar. Gazeteci mesleki becerilerini ve ürününün kalitesini sağlıklı bir geri besleme ile çok daha kolay geliştirebilir, hatalarını yinelemez. İzleyicilerle ilişki açısından, radyo diğer iletişim araçlarına göre daha fazla olanak sunmakta. Canlı yayınlarda okuyucular radyoyu aramakta, program yapımcısı ile yüz yüze diyaloglar kurmakta ve anında bir geri besleme sağlamaktalar.
11
Oto-sansür ve Olası Tepkileri Önlemek İster Türk ister Yunanlı olsun her gazeteci bir haberi kaleme alırken ona gelebilecek tepkileri önceden dikkate alır ve mümkünse önlemeye çalışır. Örneğin; okuyucular tarafından beğenilmemek, meslektaşları tarafından dışlanmak, hapse atılmak hatta öldürülmek. Pek çok gazeteci kafalarında canlandırdıkları izleyici kitlesini zevkine göre yazmaya gayret ediyor. Gazetecilerin anlattıkların dan, belli ölçüde bir oto-sansürün her zaman söz konusu olduğu anlaşılıyor. Yani gazeteci her zaman kendi kendisini sansürlemek için kafasında bir makasla dolaşıyor.
12
En İyi Haber Türk ve Yunan gazetecilerin yanıtlarına bakarak en az 3 farklı haber kategorisi olabileceğini görmekteyiz: 1)En İyi Haber Yok: Türk ve Yunanlı gazetecilerin cevaplarına baktığımızda genellikle ‘bir gazeteci yaptığı haberlerden asla tatmin olmamalıdır’ gibi iddialı sözler görüyoruz. Yani en iyi haber yoktur gazetecini kendini her zaman yenilemesi gerektiğinden en iyi haber yoktur. 2)Ben Merkezli En İyi Haber: Çok fazla sayıda gazetecinin en iyi haber tanımlarının merkezinde yalnızca kendilerinin olduğu görülüyor. En iyi haber altına büyük puntolarla gazetecinin kendi isminin yazıldığı haberdir. 3)Toplum Merkezli En İyi Haber: Bu kategorideki gazetecilerin toplumu bilgilendirmeyi ve bu bilgilendirmenin sonuçlarını görmeyi her şeyden çok önemsedikleri görülüyor.
13
MEL İ SA ECE TANER 110506005 GZT-3 MERVE AYDIN 110506012 GZT-3 GAZETEC İ L İ K ARA Ş TIRMALARI
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.