Sunuyu indir
1
FELSEFEDEN HUKUK FELSEFESİNE GEÇİŞ
2
Genel felsefe nasıl tümellere yönelmişse, hukuk felsefesi de hukuku bir tümel olarak merkezine yerleştirmiştir. Hukuk felsefesi Hukukun ne olduğunu araştırır. Diğer hukuk araştırmalarından farklı olarak belli bir yer ve zamandaki hukuku değil, hukuk fikrini araştırır. Burada söz konusu olan “genel olarak hukuktur.” “Olan-Olması gereken” ayrımında hukuk felsefesi ne dogmatik hukuk biliminin ne de hukuk sosyolojisinin sormadığı soruların cevabını aramaktadır.
3
HUKUK FELSEFESİ : Hukukun ve hukuk sistemlerinin doğasını analiz eder, hukukun temelini oluşturur, hukuksal kararları belirleyen etik ilkeleri açığa çıkarır, insan ilişkilerinin dayandığı temelleri karşılıklı haklar ve yükümlülükler açısından ele alır. Hukuk felsefesi hukuku, tarihi ve kültürel bir olay olarak ele alır ve değer araştırması yapar. Bunu yaparken de; - Hukuk kavramının tanımı (Ontoloji) - Hukuksal düşünme yöntemleri (Epistemoloji) - Hukukun değerlendirilmesi (Aksiyoloji)
4
HUKUK FELSEFESİNİN ÖNEMİ İki açıdan ele alabiliriz; Hukuk Felsefesinin Hukuk Felsefesinin Teorik Önemi Pratik Önemi
5
1- Hukuk Felsefesinin Teorik Önemi:
Hukuk felsefesi teorik önemini genel felsefeden alır. Felsefenin hukukla ilgilenen özel bir dalı olarak hukuk felsefesi, felsefedeki dünya görüşüne uygun bir hukuk ve adalet anlayışını aramaktadır. Hukuk felsefesinin teorik öneminin anlaşılmasında, genel hukuk teorisi ile hukuk felsefesi arasındaki ayrımın da belirlenmesi gerekir.
6
Genel hukuk teorisi hukuk felsefesine oranla daha dardır, onun yöneldiği şey genel olarak geçerli ve yürürlükteki hukukun pozitif teorisi olmasıdır. Genel hukuk teorisinden farklı olarak hukuk felsefesi hukukun kültür görünümü üzerinde de durur. Hukukun düşünsel ve zaman içindeki boyutunun incelenmesi gerekir. Hukuk felsefesi tarihi, bu kitabın da içeriğini oluşturur. Geleceğin hukukunun araştırılması: “De lege ferenda hukuk”
7
2- Hukuk Felsefesinin Pratik Önemi :
Felsefecilere yöneltilen felsefenin ayakları üstüne basmadığı iddiası, hukuk felsefecileri için de söylenir. Ancak; - Hukuktaki değişimlerin giderek artması, - Yeni sistem arayışları ve hukuk sistemlerinin entegrasyonu, - Ortaklaşa hukuk kültürü, - İnsan hakları öğretileri, başlıkları için yeni felsefi değerlendirmelere ihtiyaç var.
8
Günümüz; büyük okullar ve ideolojiler çağı olmaktan çıkmıştır
Günümüz; büyük okullar ve ideolojiler çağı olmaktan çıkmıştır. Uzmanlaşma, bütünleşme daha baskın görünmekte. Son 25 yılın hukuk teorisi çalışmaları; - Hukuk-mantık ilişkisi - Norm teorisi ve hukuk metodolojisi - İnsan Hakları - Hukukun entegrasyonu
9
HUKUK FELSEFESİNİN YAKIN ÇALIŞMA ALANLARIYLA İLİŞKİSİ 1- HUKUK FELSEFESİ-GENEL HUKUK TEORİSİ Konusu: Genel olarak Konusu: Yürürlükteki hukuk kavramı geçerli ve pozitif hukuk Amaç; hukukun “öz” ünün araştırılması Amaç Adalet
10
Hukukun nihai Teorik amaç Pratik amaç amacı olarak adaleti gerçekleştirmek Yöntem Boşluk doldurma Yorumlama * Teorik amaç; hukuku sistemleştirip kavramsallaştırmak * Pratik amaç; uygulamada hukuk normunu daha kullanışlı hale sokmak
11
Genel hukuk teorisi ihtiyaçları karşılıyor o yüzden hukuk felsefesine gerek kalmadı diyen etkin bir pozitivist düşünce var. Ancak ne genişlikte belirlenmiş olursa olsun hukukun adaletle ilişkisinin bu tespit olunan noktayı aşabileceğini kabul etmek gerekir. Adalet değeri varsa hukuk felsefesi de var olmaya devam eder.
12
2- HUKUK FELSEFESİ-HUKUK SOSYOLOJİSİ İLİŞKİSİ
Hukuk sosyolojisi; hukuk tarihi araştırmalarının sağladıklarından da yararlanarak, hukuk yaşamında yürürlükte bulunan normların oluşum nedenlerini ve uygulamalarından doğan sonuçları inceler. Hukuk sosyolojisi hukukla toplum arasındaki karşılıklı etkileşimi konu edinmiştir. Bir başka tanım olarak şu tanımı verebiliriz; hukuku sosyal gerçekçi araştırmaları içinde değerlendiren, toplum gerçeğinin bir parçası olarak ele alan, diğer sosyal olaylarla olan ilişkileri ve bağlantıları içinde inceleyen bir bilim dalıdır.
13
Hukuk sosyolojisi; - Deneysel verilerden hareket eden - Fiili alanın araştırılmasına yönelen - Sosyal süreçler içindeki neden-sonuç bağlantısını bulmaya çalışan ampirik bir çalışma alanıdır. Konusu; toplumun kurallar sistemi, örf ve adetler ile diğer hukuk kaynaklarının ilişkisi, sosyal değişim ve hukukun değişiminin sosyal alana etkisi ile sosyal psikolojiyi de kapsayan; yargıç tutumu, hapishane ortamı, rehabilitasyon, adalet psikolojisi, uyma yeteneği, tutum oluşturmaya ilişkin konular gibi geniş bir alan hukuk sosyolojisi kapsamında ele alınır.
14
Hukuk sosyolojisi; - Hukuk etnolojisi - Hukuk antropolojisi gibi alanlara - Adalet psikolojisi doğru - Tıbbi etik gelişiyor. - Rehabilitasyon çalışmaları Hukuk sosyolojisinin metodolojik sorunları var. Aslında interdisipliner pek çok alanda bununla karşılaşıyoruz. Hukuktan gelen normatiflik ile sosyolojinin analitik yöntemi arasındaki çatışma bu soruna yol açmaktadır.
15
Hukuk felsefesi ve sosyolojisi alanları hukukun bir düzen olarak farklı yönlerden irdelenmesini gerektirir. Hukuk sosyolojisi olan alanını önceler. Hukuk felsefesi ise olması gereken alanını önceler. Adalet ve vicdan kavramlarını bir değer olarak kavrar.
16
3- HUKUK FELSEFESİ-HUKUK TARİHİ İLİŞKİSİ
Tüm toplumsal yapılar zaman boyutu içinde kavranmalıdır. Bu nedenle her alan gibi hukuk felsefesinin de tarihsel bir zemini vardır, bu kitap içinde de tarihsel zemin değerlendirilmiştir. Hukuk Tarihi: Belirli bir zamanda ortaya çıkmış olan hukuku o zamanki anlayış içinde kavramayı gerektirir.
17
Geçmişteki hukukun yürürlüğü ve yürürlük olanaklarını araştırır.
Hukuk tarihi, hukuksal düşünce tarihi ile çoğu zaman örtüştüğü için hukuk felsefesine yaklaşmaktadır.
18
ARİSTOTELES (M.Ö. 384-322) ESERLERİ: - Kategoriler - Önerme Üzerine
- Tasım Üzerine - Tanımlama, Tanım, Sınıflama ve Bilginin İlkeleri Üzerine - Sofistlerin Yanlış Çıkarımları Üzerine - Metafizik - Fizik - Ruh Üzerine - Nikomakho Ahlakı - Politika - Hitabet
19
ARİSTOTELESİN GENEL FELSEFESİ:
Doğru ve bilimsel bilgi Aristoteles’in temel sorunudur. Platon’un öğrencisidir. İdeler alemi yaratmaktansa, gözleme dayalı eğitimin (hekim ve danışman oluşu) de etkisi ile daha sağlam ve dünyevi bir temel oluşturmaya çalışmıştır. Aristoteles duyularla sağlanan bilginin içkin biçimler anlayışından hareket ederek, maddi dünyanın niteliksel çeşitliliğini anlamaya çalışır.
20
Aristoteles’in başlangıç sorusu;
“Bu dünyadaki şeyler nedir, bir şeyin var olması ne demektir?” Soru ontolojiktir. Şeylerin özü bu soruya verdiği cevaba ekleniyor. Örnek üstünden tartışırsak; “Ev yapmak için yığın halinde duran malzeme ile yapılı bir ev arasında nasıl bir fark var?” Biçim-öz ilişkisini önceliyor ve bilgi teorisinin temeline oturtuyor.
21
Bir başka örnek Sokrates’le ilgili;
«Bedenini oluşturan hücrelerin her gün, üstelik bedeni de birkaç yılda bütünüyle değişiyor. Oysa tüm yaşam boyu Sokrates hep aynı kişidir.» Aristoteles tüm bu örnekleri, bir şeyin biçiminden dolayı o şey olduğunu ispat için kullanmıştır. O halde biçim nedir? Aristoteles Platon’dan farklı olarak şeylerin hareket ettiricisi olarak Tanrıya ilişkin bilgiyi felsefi alanın dışında bırakmıştır. Aristoteles felsefeyi doğanın temel nedenlerinin ve biçimlerinin incelenmesi olarak belirtmiştir ve asıl bilgiyi burada görür.
22
Aristoteles’in, doğru düşüncenin yapısını araştırırken ulaşmak istediği, nitelikli bilimsel bilgidir. Kendi çalışma alanını “Organon” yani işe yarar alet olarak isimlendirmektedir. Organon’un yayılmasından sonra bağımsız bir felsefi disiplin olarak MANTIK doğmuştur. Hatta mantık klasik anlamda “Aristo Mantığı” olarak isimlendirilir. Lineer mantıktır. Mantık, Aristoteles için tüm bilimlerin girişidir. Mantık doğru düşünme yasalarına dayanır.
23
Doğru düşünme yasaları;
1- Özdeşlik (İdentite) yasası p=p 2- Çelişmezlik ( Diversitas) yasası A, A olmayan değildir. 3- Üçüncü halin olanaksızlığı ( Tertium Non Datur ) yasalarıdır. Her x, ya A veya A olmayan olmak zorundadır, üçüncü bir hal düşünülemez. Ayrıca tanım şeması ve kategoriler de mantığın temel konularıdır.
24
Kategoriler; Öz (töz,cevher) Zaman Nitelik Durum Nicelik İyelik (malik olma) Bağlantı (nispet) Edim Yer Edilim
25
Aristoteles, kategoriler aracılığıyla fenomenleri belirginleştirir, birbirleriyle ilişkiye sokar.
Ayrıca varlıklar dört temel nedenle nitelenebilir. Bunlar; Maddi neden Form nedeni Hareket nedeni Amaç nedeni Kategoriler ve nedenler aracılığıyla fenomenler anlaşılır hale gelir.
26
Aristoteles’te «öz» transandantal değildir
Aristoteles’te «öz» transandantal değildir. İmmanenttir, yani yerleşiktir. Aristoteles doğada değişmenin devamlı ve amaca yönelik olduğunu savunur.
27
ARİSTOTELES’İN HUKUK VE DEVLET ANLAYIŞI
Bu konuya ilişkin en önemli kitabı Politeia’dır. Kitap, devletin öneminin ortaya konulmasıyla başlar. Aile , köy devletten öncedir ancak DEVLET insan yaşamının evriminin amacıdır. Devletin amacı, iyi yurttaşlar yetiştirmektir. Devletle kastedilen sitedir.
28
Site dört unsurdan oluşur.
Nüfus Toprak Mülkiyet Aile Nüfus köle ve vatandaşları kapsar. Vatandaşlar arasında gelir açısından aşırı farklar olması site için iyi değildir. Site gücü istikrarlı «orta sınıftan» kaynaklanır. Sitenin yasalarına uymak vatandaşın borcudur. Aile toplumun temelidir.
29
Mülkiyet konusunda Platon’dan farklılaşır
Mülkiyet konusunda Platon’dan farklılaşır. Özel ve ortak mülkiyeti tarif eder. Özel mülkiyetin sitenin yasalarınca korunmasını önemser. Özel mülkiyetin üretimi arttıracağını ve kişilere, diğer kişilere yardım imkanı sunarak da faydalı olabileceğini belirtir. Köle mülkiyetin konusudur. Köleliği doğal karşılamıştır; çünkü işleri köle yaparsa, vatandaşın felsefe yapmaya vakti kalacaktır.
30
Nüfus, toprak, mülkiyet ve aile kavramları ile şekillendirdiği site, yani devletin başarısı « altın oranla » gerçekleşecektir. Altın oran aslında estetik bir kavramdır ve dengeyi anlatır. Toplumsal denge ise orta sınıfın güçlü olması ile sağlanır. Aristo’nun genel düşüncesi ve analitik tutumu pozitivist bir hukuk anlayışına sahip olmasına işaret edebilirdi. Oysa « Retorik » kitabında ikili hukuk anlayışını savunmuştur. Yani doğal hukuka yatkındır.
31
Doğal hukuk evrensel bir karakter taşır ve tüm insanları kapsar
Doğal hukuk evrensel bir karakter taşır ve tüm insanları kapsar. Doğal hukuk ve pozitif hukuk çatışırsa doğal hukukun içinde çözümü öneriyor. Devletleri yönetim biçimleri olarak ikiye ayırmıştır. 1- İyi Yönetimler Kötü Yönetimler Monarşi (tek kişi) Tiranlık Aristokrasi (asiller sınıfı) Oligarşi Demokrasi (halk) Demagoji Kötü yönetimler iyi yönetimin dönüşümüdür.
32
Adalet anlayışı, erdem ahlakına dayalıdır
Adalet anlayışı, erdem ahlakına dayalıdır. Erdem, iyi davranma eğilimidir. Erdemleri; adalet, dostluk ve haz olarak sıralar. Aristoteles adalete içerik kazandırmış ve eşitlikle ilişkisini korumuştur. Bugün de kullanılan adalet türlerini ayrıştırmıştır. 1- Denkleştirici Adalet ( Justitia Commutiva) : ½ Eşit denlik - Kurucu - Matematiksel
33
2- Dağıtıcı Adalet (Justitia Distributiva) :
- İhtiyaca göre - Orantılı - Geometrik 3- Hakkaniyet : - Olayın özelliklerine göre
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.