Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanOzil Korkut Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğunda ilk tedavi denemeleri davranışçı terapi ve sistematik duyarsızlaştırma ile yapılmıştı. En çok kullanılan tekniklerden biri de “karşı-karşıya getirme”. Bu yöntem özellikle kompulsyonlarla birlikte giden obsesyonların tedavisinde oldukça etkilidir. Ancak obsesyonların başat olduğu kompulsyonların görülmediği hastalarda aynı oranda başarı gözlenmemekte. Bu bağlamda Salkovskis ‘in de önemli katkılarıyla bilişsel model önerilmiştir.Bu modelde bir yandan hastanın bilişleriyle çalışılırken bir yandan da uygun davranışçı teknikler kullanılır. Bilişsel terapiyle kişinin bozukluğu anlaması, kavraması sağlanabilir. Böylece hastalıkla baş etme becerileri de kazandırılmış olur.
2
Obsesif kişilik bozukluğunun bilişsel yöntemlerle tedavisinde takıntılı düşünceler değil, bu düşüncelerin yol açtığı otomatik düşünceler hedef alınır Obsesyonlarla ilgili işlevsel olmayan varsayımlar bilişsel yöntemle ele alınarak obsesyonlar ve suçluluk duyguları azaltılabilir. Bu obsesyonların geçerli olup olmadığı hastayla tartışılmamalı.Örneğin; günlük işlerini mikrop bulaşacak kaygısıyla yapamayan ve el yıkama kompulsyonu geliştiren bir kişiyle mikrop bulaşma olasılığının ne kadar az olduğunu tartışmak hiçbir işe yaramaz. Bunun yerine; Bir eylemi düşünmekle yapmak aynıdır Sorumluluklar koşullara bağlı olarak değişmez.( “gerçekleşme olasılığı çok düşük olaylarda bile sorumluluk almak gerekir”) Bir zararı önleyememek zarara neden olmakla aynı şeydir. Birey düşüncelerini kontrol edebilmelidir Takıntılı düşünceleri etkisiz hale getirmeme,olası zararları istemekle aynı şeydir. … gibi temel işlevsel olmayan varsayımlara yönelinmelidir.
3
Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden Yapılandırma Tekniği
Bu tekniğin geliştirilmesi ve ilk uygulamaları alında Travma Sonrası Stres Bozukluğu tedavisine yönelik olmuştur.Ancak elde ettiği başarılar sayesinde OKB, kişilik bozuklukları tedavilerinde de başarıyla kullanılmakta. Teknikten performans artırma alanında da kullanılmakta. Bu tekniğin tedavi rasyoneli şöyle; Travmatik bir olay olduğunda bilgi işleme esnasında kullanılan uyartıcı/engelleyici denge zarar görür. Bu travma beynin belli bölgelerinin fazla uyarımına ve nöron patolojisine neden olur. Bu patoloji bilgiyi kaygı uyandıran bir formda dondurmakta, ilgili olay ve kendilik şemasıyla ilgili olumsuz değerlendirmelere yol açmakta.
4
Kısaca olumsuz yaşam deneyimleri beynin fiziksel bilgi işleme sisteminin dengesini bozmakta. Bu durumda yaşantıyla ilgili algılar, duygular, inanışlar ve anlamlar sinir sistemini kilitler. İşte bu noktada yaptırılan göz hareketleri bu dengeyi yeniden kurup “donmuş bilginin” duyarsızlaştırılmasını sağlayarak bilgi işlemeyi ve uyarlamış bir bütünleşmeyi sağlamaktadır. Yapılan araştırmalar GHDYY ‘deki göz hareketlerinin uykunun REM dönemindeki göz hareketlerine denk düştüğünü ve sağa sola eşit göz girişlerinin hemisferlerde ve özellikle de korpus kollozumda uyarılma meydana getirdiğini göstermiştir.
5
OKB ile ilgili araştırmalara göre OKB ile korpus kollozumun hemen ardında yer alan singulumun aktivitesindeki artış arasında ilişki bulunmuştur. Ayrıca OKB hastalarının REM verimliliğinin azaldığı da bulunmuş GHDYY’ de travmatik anıyla ilgili duygu ve düşüncelerini aklında tutması ve bu şekilde göz hareketlerine devam etmesi istenmekte. Bu uygulamaya ek olarak kompulsyonu engelleme, karşı karşıya getirme, yaşayarak üstüne gitme gibi bilişsel-davranışçı teknikler de kullanılmaktadır. Tüm bunlara dayanarak GHDYY ‘nin obsesif kompulsiflerde kullanılması destek kazanmakta.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.