Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanErgem Kashani Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
Bakara Sûresi: Kur’ân Buluşmaları: 71 ÜMİT ŞİMŞEK
2
Bakara: 174 اِنَّ الَّذ۪ينَ يَكْتُمُونَ مَٓا اَنْزَلَ اللّٰهُ مِنَ الْكِتَابِ وَيَشْتَرُونَ بِه۪ ثَمَناً قَل۪يلاًۙ اُو۬لٰٓئِكَ مَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ اِلَّا النَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَلَا يُزَكّ۪يهِمْۚ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌ Allah’ın indirdiği kitaptan birşeyi gizleyen ve onu az bir kazançla değişen kimselere gelince, onlar ancak karınlarına ateş dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne de kendilerini temize çıkarır; onların hakkı, acı bir azaptır.
3
Bakara: 174 | ilmi saklamak
Kitap • Önceki kitaplar • Kur’ân-ı Kerim Bk. 64. bölüm Bakara, âyetler “ilmi saklamak” ثمناً قليلاُ “ Dünya ve içindeki herşey” – Hasan Basrî Bk. 18. bölüm
4
Bakara: 174 | ilmi saklamak
Biz onları kitapta insanlara açıkladıktan sonra, indirmiş olduğumuz delilleri ve hidayeti saklayanlara gelince: Allah onlara lânet eder; lânet edebilecek olanlar da onlara lânet eder. Ancak tövbe edip durumlarını düzelten ve sakladıkları şeyi açıklayanlar müstesnâdır; Ben onların tövbelerini kabul ederim. Çünkü Ben tövbeleri kabul eden sonsuz rahmet sahibiyim. Bakara, 2:
5
Bakara: 174 | ilmi saklamak
Elinizde olanı doğrulayıcı olarak indirdiğime iman edin; onu inkâr edenlerin ilki siz olmayın. Âyetlerimi az bir kazançla değişivermeyin. Ve yalnız Benden korkun. Bakara, 2:41 Yazıklar olsun o kimselere ki, kitabı kendi elleriyle yazarlar, sonra da, onunla az bir kazanç elde etmek için “Bu Allah katındandır” derler. Yazıklar olsun elleriyle yazdıkları yüzünden onlara, yazıklar olsun kazandıkları yüzünden onlara! Bakara, 2:79
6
Bakara: 174 | ilmi saklamak
Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, halkın malını haksız yere yiyor ve onları Allah’ın yolundan alıkoyuyor. Altını ve gümüşü istifleyip de Allah yolunda harcamayanları sen acı bir azapla müjdele. Birgün bu altın ve gümüşler Cehennem ateşinde kızdırılır da onunla alınları, böğürleri ve sırtları dağlanır. “Kendiniz için biriktirdiğiniz işte bu,” denir. “Şimdi tadın biriktirdiklerinizi!” Tevbe, 9:34-35
7
Bakara: 174 | ilmi saklamak
Yetimlerin mallarını haksız şekilde yiyenler, karınlarına ateş dolduruyorlar. Sonra da onlar alevli bir ateşe gireceklerdir. Nisâ; 4:10 Yalnız Allah rızası için öğrenilecek olan ilmi dünya menfaati için öğrenen kimse, kıyamet gününde Cennetin kokusunu bile duyamaz. İbni Mâce, Mukaddime: 23
8
Bakara: 175 اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ اشْتَرَوُا الضَّلَالَةَ بِالْهُدٰى وَالْعَذَابَ بِالْمَغْفِرَةِۚ فَمَٓا اَصْبَرَهُمْ عَلَى النَّارِ Onlar doğru yolu sapıklıkla, bağışlanmayı azapla değiştirmiş olan kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklı şey bunlar!
9
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Sabır “sabırlılar” çünkü başlarına gelecek olan şey, bilmedikleri bir âkıbet değil sona hayır olan bir sabır değil bir yorum: ne kadar cür’etliler! bir başka yorum: kendilerini Cehenneme götürecek olan işleri yapmakta sebat
10
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Cehennem ateşine itile kakıla atılırlar. İşte budur yalanladığınız ateş! Bu da mı büyü? Yoksa görmüyor musunuz? Girin oraya! Artık ister dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Çünkü yaptıklarınızın cezasını çekiyorsunuz. Tûr, 52:13-16
11
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Derken onların hepsi Allah’ın huzuruna çıkarlar. Güçsüz olanları, büyüklük taslayanlara derler ki: “Biz size uymuştuk. Şimdi bizi Allah’ın azabından biraz olsun kurtarabiliyor musunuz?” Onlar ise “Allah bize hidayet verseydi biz de size yol gösterirdik. İbrahim, 14:21 Bağlı olarak Cehennemin dar bir yerine tıkıldıkları zaman yok olup gitmek isterler. Bugün bir helâk istemeyin; tekrar tekrar helâk olmayı isteyin. Furkan, 25:13-14
12
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Allah onlarla konuşmaz “Rabbimiz,” derler. “Bedbahtlığımız galebe çaldı da böyle bir sapıklar güruhu olup çıktık. “Rabbimiz, bizi buradan çıkar. Bir daha eski halimize dönersek, işte o zaman zalimlerden oluruz.” Allah “Kesin sesinizi!” buyurur. “Bir daha da Bana birşey söylemeyin. Mü’minûn, 23:
13
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanların âhirette hiçbir nasipleri yoktur. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşur, ne yüzlerine bakar, ne de onları temize çıkarır. Onların hakkı acı bir azaptır. Âl-i İmrân, 3:77 Kıyamet gününde Allah üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, yüzlerine bile bakmaz; onlar için acı bir azap vardır: Zina eden ihtiyar, yalancı hükümdar, kibirli fakir. Müslim, İman: 172
14
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Üç sınıf insan var ki, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onların yüzüne bakmaz, onları temize çıkarmaz. Onlar için acı bir azap vardır. (Ebû Zer [r.a.]: Resulullah [s.a.v.] bu sözü üç kere tekrarladı.) Ebû Zer “Mahrum kaldılar, hüsrana uğradılar demektir. Bunlar kim, ey Allah’ın Resulü?” diye sordu. Resulullah buyurdu: Elbisesini kibirle yerde sürüyen, yaptığı iyiliği başa kakan ve yalan yere yemin ederek ticaret malını iyi bir fiyata satmaya çalışan. Müslim, İman: 171; Ebû Dâvud, Libas: 25; Tirmizî, Büyû’: 5; Nesâî, Zekât: 69; İbni Mâce, Ticârât: 30
15
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Ticaret bk. 10. bölüm (Bakara, 16) hidayet: ellerindeki kitap bağışlanma: kitapta kendilerine vaad olunan şey azap iki katlı hidayeti ve bağışlanmayı kaybetmek onun yerine dalâleti ve azabı satın almak
16
Bakara: 175 | ilmi saklamak
Allah’ın kitabını okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler. Çünkü Allah onların ödüllerini eksiksiz verecek, üstüne de lütuf ve ihsanıyla daha fazlasını bağışlayacaktır. Zira O çok bağışlayan ve şükrün karşılığını verendir. Fâtır, 35:29-30 İşte onlar hidayeti sapıklıkla değiştirmiş kimselerdir. Fakat ne bu ticaretlerinden bir kazanç sağlamışlar, ne de doğru yolu bulabilmişlerdir. Bakara, 2:16
17
Bakara: 176 ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ نَزَّلَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّۜ وَاِنَّ الَّذ۪ينَ اخْتَلَفُوا فِي الْكِتَابِ لَف۪ي شِقَاقٍ بَع۪يدٍ Bu azabın sebebi, kitabı Allah’ın hak ile indirmiş olmasıdır. Onun için, kitap hakkında anlaşmazlığa düşenler, haktan pek uzak bir ayrılık içindedir.
18
Bakara: 176 | hak “Allah kitabı hak olarak indirdi” Hak
gerçek, doğru / bâtılın zıddı, hikmetin gereğine uygun Biz sana, insanlar arasında Allah’ın gösterdiği şekilde hüküm vermen için, kitabı hak ile indirdik. Onun için hainlerin savunucusu olma. Nisâ, 4:105
19
Bakara: 176 | hak Gökleri ve yeri hak ile yaratan Odur. O “Ol” dediği gün herşey olur. Onun sözü haktır. Sûrun üflendiği gün de egemenlik Onundur. O görüneni de, görünmeyeni de bilendir. O her işi hikmetle yapar, herşeyden haberdardır. En’âm, 6:73 Sana da, ondan önceki kitapları tasdik edici ve onları gözetici olarak kitabı hak ile indirdik. Onun için, sen de Allah’ın indirdiğiyle hükmet; sana gelmiş olan haktan sonra artık onların heveslerine uyma. Mâide, 5:48
20
Bakara: 176 | hak Ey insanlar! Peygamber size Rabbinizden hakkı getirmiştir. Siz de ona iman edin; hakkınızda hayırlı olan budur. İnkâr edecek olursanız, göklerde ve yerde olan herşey Allah’ındır. Allah ise herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar. Nisâ, 4:170 Allah’ın gökleri ve yeri hak ile yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir halk getirir. Bu da Allah’a zor gelmez. İbrahim, 14:19-20
21
Bakara: 176 | ihtilâf İhtilâf kitapta ihtilâf
birbirinin peşinden gitmek, farklılık, farklı görüşte olmak, ayrılık, anlaşmazlık hilâf: aykırılık kitapta ihtilâf Kur’ân’da önceki kitaplarda, bilhassa Tevrat’ta
22
Bakara: 176 | ihtilâf Gece ve gündüzün ihtilâfında ve Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, inkârdan ve kötülüklerden sakınan bir topluluk için âyetler vardır. Yunus, 10:6 Dirilten de, öldüren de Odur. Gece ile gündüzün ihtilâfı da Onun eseridir. Hiç akıl etmiyor musunuz? Mü’minûn, 23:80
23
Bakara: 176 | ihtilâf Onlar Kur’ân’ı okuyup düşünmezler mi? Eğer o Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı, içinde pek çok ihtilâf bulacaklardı. Nisâ, 4:82 Göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin ihtilâfı da Onun âyetlerindendir. Bilgi sahibi olanlar için bunda ibretler vardır. Rum, 30:22 Allah onların ihtilâf ettikleri konularda hükmünü kıyamet gününde verecektir. Bakara, 2:113 v.b.
24
Bakara: 176 | ihtilâf Allah katında hak din İslâmdır. Kendilerine kitap verilmiş olanlar ise, onlara bilgi ulaştıktan sonra, sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden ihtilâfa düştüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse bilsin ki, Allah’ın hesap görmesi pek çabuktur. Âl-i İmrân, 3:19 Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra ihtilâfa düşüp de parçalananlar gibi olmayın. Onlar için büyük bir azap vardır. Âl-i İmrân, 3:105
25
Bakara: 176 | ihtilâf Fıkıhta ihtilâf
İçtihada açık konularda muhtelif görüşler Hâkim, hüküm verirken içtihad edip de isabet ederse ona iki ecir vardır; hüküm verirken içtihad edip de hatâ ederse ona bir ecir vardır. Buharî, İ’tisâm: 21; Müslim, Akziye: 15
26
Bakara: 176 | ihtilâf İhtilâfın caiz olmadığı yer
Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar aralarında başgösteren meseleler için senin hükmüne başvurup, sonra da senin vermiş olduğun hükme, gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. Nisâ, 4:65 Allah ve Resulü bir işte hüküm verdiği zaman, ne bir mü’min erkeğin, ne de bir mü’min kadının, o işte başka bir seçeneği olmaz. Allah’a ve Resulüne isyan eden ise apaçık bir sapıklığa düşmüştür. Ahzâb, 33:36
27
Bakara: 176 | ihtilâf şikak
firak, ayrılıkçılık, bölücülük, muhalefet, harp bk. 54. bölüm (Bakara, 137) Buna onlar da sizin iman ettiğiniz gibi iman ederlerse doğru yolu bulmuş olurlar. Yüz çevirirlerse, o zaman şikak içindedirler. Onlara karşı sana Allah yeter. Çünkü O herşeyi işitir, herşeyi bilir. Bakara, 2:137 Onlar Allah’a ve Resulüne karşı çıktılar. Allah’a ve Resulüne karşı çıkanlara ise Allah’ın cezası pek şiddetlidir. Enfâl, 8:13; Haşir, 59:4
28
Bakara: 176 | ihtilâf İnkâr eden, halkı Allah yolundan alıkoyan ve doğru yol kendisine açıkça belli olduktan sonra Peygambere karşı gelenler, Allah’a hiçbir zarar vermiş olmazlar. Allah onların bütün işlerini boşa çıkaracaktır. Muhammed, 47:32 [Şuayb:] “Ey kavmim! Bana olan düşmanlığınız (şikak), Nuh kavminin veya Hud kavminin yahut Salih’in kavminin başına gelenler gibi bir felâketi sizin başınıza getirmesin. Lût kavmi de sizden pek uzakta değildir. Hûd, 11:89
29
Bakara: 176 | ihtilâf Doğrusu, inkâr edenler kibirleri yüzünden muhalefet / düşmanlık / ayrılık / tefrika içindeler. Sâd, 38:2 Hiç kuşkusuz, zalimler haktan pek uzak bir ayrılık (şikak) içindedir. Hac, 22:53 Doğrusu, inkâr edenler kibirleri yüzünden muhalefet (şikak) içindeler. De ki: Söyleyin bana, eğer bu Kur’ân Allah katından ise ve siz de onu yalanlamış iseniz, haktan böylesine uzak bir ayrılık (şikak) içinde olan kimseden daha şaşkın kim olabilir? Fussılet, 41:52
30
İnternet adresleri utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.