Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanYasmin Hamzaoglu Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
GÖKLERİN VE YERİN SAYISI
2
GÖKLERİN SAYISI Kuran göklerin sayısını yedi olarak zikreder. Bu konuya yer veren dokuz ayetteki (Bakara 2/29; İsra 17/74; Mü’minün 23/17,86; Fussilet 41/12;Talak 65/12; Mülk 67/73; Nuh 71/15; Nebe 78/12)ortak ifade سبع سماوات şeklindedir.
4
Kuran’ın yanı sıra Hz. Peygamber’den nakledilen hadislerde de göklerin sayısı yedi olarak ifade edilmektedir. Mesela, Tirmizi de yer alan bir rivayette dünya semasından sonra gelen semalarla göklerin sayı itibariyle yediye ulaştığı ve her sema arasında beş yüz yıllık bir mesafenin bulunduğu zikredilmiştir.
5
Şimdi burada şu sorular sorulabilir: hem ayetlerde hem de Resulullah (sav) ‘ın bu hadisinde söz konusu edilen yediden maksat nedir ? semavat tabiriyle ne anlatılmak istenmektedir ? ayrıca çıplak gözle görülen sabit yıldızlar sisteminin dünya seması ile ondan sonra gelen ikinci ve diğer semalar arasındaki beş yüz yıl olarak ifade edilen zaman neye göre hesap edilmiştir ? bu kavramla aynı yerde birbirlerine engel teşkil etmeyen gökler mi kastedilmekte yoksa her göğün, uzayın aynı yerini paylaşan bir başka gökle iç içe olup aralarında bir uyum bulunduğumu ifade edilir?
6
Burada şunu ifade etmek gerekir ki, göklerin sayısını gösteren dokuz ayetten ikisinde ( Mülk ve Nuh Suresi) tıbak sözcüğü geçmektedir. Bu sözcük mastar olabileceği gibi tabak kelimesinin çoğulu da olabilir.
7
Birinci takdire göre tıbak birbiriyle uyumlu ikinci takdire göre de bir çok kattan müteşekkil anlamına gelmektedir. Buradan hareketle şunları söyleyebiliriz :
8
9
Ancak bazı müfessirler ayetlerde zikredilen yedi gökle, yedi gezegenin kastedildiği görüşünü benimsemişlerdir. Şayet bu görüş kabul görülürse, o takdirde söz konusu yedi rakamını bilinen yedi değil çokluk anlamında ele alıp sayısını yalnız Allah’ın bileceği kadar çok göğün kastedilmiş olabileceği ileri sürülebilir.
10
Çünkü Kuran Allah katındaki bir günü bizim kabul ettiğimiz bin yıla veya elli bin yıla denk tutmaktadır. Bu hesaplama ayetlerde geçen gün ve yıl kavramları dikkate alınarak yapılırsa hayli karışık ve müphem sonuçlar ortaya çıkabilir Hz. Peygamber’in sözünde yer alan her bir göğün uzaklığın beş yüz yıllık bir mesafe olduğu ifadesine gelince bu konuda şunları söyleyebiliriz :
11
Bu durumda Hz. Peygamber’in sözünde geçen mesafe kavramını kesin bir şekilde belirlemek nasıl mümkün olabilir?
12
Bizim kanaatimize göre Resulullah (sav)’ın zikretmiş olduğu beş yüz yıllık mesafe sözü, esasen göklerin birbirine son derece uzak olduğunu belirtmek içindir. Tabi ki bu da kainatın büyüklüğünü göstermek suretiyle insanlara Allah’ın sonsuz kudretini anlatmak gibi ulvi bir amaca yöneliktir.
13
Görüldüğü gibi ne göklerin sayıları ne de aralarındaki mesafe konusundaki bilgilerimiz kesin değildir. Bunun gibi söz konusu edilen göklerden her birinin sınır itibariyle nerede başlayıp nerde sona erdiğini de bilmiyoruz. Kısacası göklerle ilgili bilgilerimiz naslarda belirtilenin ötesine geçmiş değildir.
14
YERLERİN SAYISI Kuran اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ ‘’ yedi göğü ve onlar gibi yedi yeri yaratan Allah’tır…’’ ayetiyle yerin de sayı itibariyle göklere eşit olduğunu ifade etmektedir. Ancak burada yedi yerle ne kastedildiği de açık değildir.
16
Yani ayetteki مِثْلَهُن وَمِنَ الْأَرْضِ ) sözüyle benzerliğin sayıda mı yoksa sıfatta mı olduğu belli olmadığı gibi, sayıda ise bununla birbirinden ayrı yedi ayrı yer mi yoksa tek olan bir yerin yedi katının olduğu mu kastedilmektedir? Bu da belli değildir.
17
bazı müfessirler bu ibareye ‘’ Allah onlar gibi yedi arz yarattı’’ anlamını vererek benzerliğin sayısal olduğunu ifade etmişler buna mukabil bir kısmı da ‘’ Allah arzı da onlara benzer yarattı’’ manasına geldiğini ileri sürerek benzerliğin sıfatta olduğunu belirtmişlerdir.
18
benzerliği sayıda görenler, öngörülen rakamla neyin kastedilmiş olabileceği noktasında birlik sağlamış değillerdir. Mesela İbnul- Cevzi gibi bazı müfessirler sözünü ettiğimiz ayetten birbirinden bağımsız yedi ayrı yerin kastedildiği anlamını çıkarmışlar
19
Söz konusu ayette arz için açıkça zikredilmeyen yedi rakamı, Hz. Peygamber’den konuyla ilgili nakledilen hadislerde görülmektedir Mesela bir hadis de Resulullah (sav)’ın ne zaman bir beldeye girmek istese, ‘’ Yedi göğün ve onların gölgeledikleri nesnelerin, yedi yerin ve onların içlerinde taşıdıkları şeylerin Rabbi olan Allahımız ‘’ diyerek duaya başladığı rivayet edilmekte bir başka hadiste de Allah Teala’nın ruhların Rabbi olduğu hususunda yedi yeri ve yedi göğü şahit tuttuğunu ifade etmektedir
20
Bu hadisler de gösteriyor ki, Hz. Peygamber hadislerinde ‘’ yedi yer’’ sözünü, yerlerin sayısal olarak birbirinden ayrı yedi yerden ibaret olduğunu belirtmek için kullanmıştır. Bu hadislere bakarak İbnul- Cevzi ve onun gibi düşünen alimlerin görüşleri daha tercihe şayandır.
21
Ancak Kuran’ın ilgili ayetlerinde ‘’ sema’’ tabirinin ekseriya çoğul, ‘’Arz ‘’ın da her geçtiği yerde tekil olarak zikredilmiş olması arzın göklere benzer bir tarzda yaratıldığı anlamına alınması gerektiği düşüncesini kuvvetlendirir.
22
Zira eğer Allah yerleri de gökler gibi sayısal anlamda yedi ayrı mekan şeklinde nitelendirmiş olsaydı o takdirde arzı da sema gibi çoğul olarak kullanırdı. Ancak daha önce de ifade ettiğimiz gibi yukarıda zikredilen hadisler böyle bir anlayışa pek imkan vermemektedirler.
23
Gerçi bazı müfessirler konuya açıklık getirmek için açıklama yapmışlardır Mesela Kurtubi’ye göre : gök tabakalarının her birinin farklı bir cins yerin ise toprak olarak tek bir cinsten oluşmasından dolayı birinin çoğul diğerinin tekil olarak zikredildiğidir. Muasır müfessir Süleyman Ateş’e göre Kuran’ın indiği dönemdeki insanların inançlarına atıfta bulunduğundan dolayı bu ifadelerin kullanıldığı ileri sürülmekte ise de doğrusu bunlar pek tatmin edici açıklamalar olarak görünmemektedir
24
« Böyle zorlama te’villere gitmektense esasen( وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ ) ifadesiyle yerin sayısal olarak yedi ayrı mekan olduğunu değil, yaratılış ve düzen itibariyle onun diğer gezegenler gibi güneşe tabi bir gezegen olduğunu söylemek daha isabetli olur.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.