Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanEzgi Altun Değiştirilmiş 9 yıl önce
1
UZUN SÜRELİ SAĞKALIM SAĞLANAN İKİ METASTATİK MİDE KANSERİ OLGU SUNUMU
Gülcan Bulut, Mustafa Şahbazlar, Semih Akın, Burçak Karaca, Ulus Ali Şanlı, Rüçhan Uslu, Bülent Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bölümü, Bornova - İzmir GİRİŞ Mide kanseri, tüm kanser türleri içinde 5 yıllık sağkalım oranı en kötü kanser olarak rapor edilmektedir. Burada tek hat kemoterapi ve radyoterapi ile kür sağlanan iki metastatik mide karsinomu olgusu sunulmuştur. OLGU 2 39 yaşında kadın hastanın karın ağrısı ve karında şişlik nedeniyle Haziran 2009’da yapılan gastroskopisinde mide angulusta ülserovejetan kitle görüldü. Biyopsisi adenokarsinom olarak sonuçlandı. Temmuz 2009’da laparatomi ile mide antrımda 5x5 cm’lik pankreasa invaze kitle, tüm omentumda, batın duvarında ve pelviste multipl tümör implantları görüldü. Ağustos 2009’da DCF kemoterapisi başlanan hastanın Ocak 2010 PET/BT’sinde FDG dağılımı fizyolojik olarak rapor edildi. Gastroskopi “midede angulusta tedavi öncesi görülen kitleler ve ülser kaybolmış, skarlaşma mevcut” şeklinde raporlandı. Biyopside tümör görülmedi. Ocak 2010-Mart 2010 arası mide lojuna küratif radyoterapi uygulandı. Hastanın bu tarihten sonraki radyolojik ve endoskopik kontrollerinde nüks ya da metastaz olmaksızın izlemi devam etmektedir. OLGU 1 32 yaşında erkek hastaya Şubat 2008’de sırta yayılan karın ağrısı, bulantı ve kusma nedeniyle çekilen batın MR’da karaciğerde metastaz ile uyumlu çok sayıda kitle lezyonu ve patolojik boyutlu abdominal lenfadenopatiler saptandı. Gastroskopide korpus proksimalinde 4x5 cm ülserovejetan kitle görüldü. Biyopsi orta derece diferansiye adenokarsinom olarak raporlandı. Mart 2008’de DCF kemoterapisi başlandı. Mayıs 2008’de batın BT’de metastaz saptanmadı. Ağustos 2008’de PET/BT’de FDG dağılımı fizyolojik olarak rapor edildi. Gastroskopik biyopsisinde tümör görülmedi. İdame kemoterapi ile izlenen hastada Kasım 2008 batın BT’de şüpheli karaciğer nodülleri tarif edilmesi üzerine çekilen PET/BT’de yine FDG tutan lezyon tanımlanmadı. Kasım 2008–Ocak 2009 arasında mide lojuna fluorourasil eşliğinde radyoterapi uygulandı. Nisan 2009’da PET/BT’de nüks yada metastaz görülmedi. Takipte radyolojik görüntülemelerde akciğerde sekel fibrotik değişiklikler ve mide küçük kurvaturda 1 cmlik stabil duvar kalınlaşması dışında bulgu saptanmayan hastanın kontrol endoskopik biyopsilerinde nüks görülmedi. SONUÇ Metastatik hastalığa yönelik tek hat kemoterapi ve radyoterapi ile kür sağlanan bu iki olgunun hastalık natürüne uymayacak şekilde uzun süreli sağkalım ile stabil izlemi devam etmektedir. Bu iki olgu, metastatik hastalıkta bazı olguların lokal tedavilere de aday olabileceğini göstermektedir. Gerek sistemik gerekse de lokal tedaviler ile uzun süreli tam remisyon ile izlenen hastalar için ayrı bir araştırma yapılması gereklidir. Boyle bir alt grup tanımlanırsa, metastatik hastalık bile olsa bazı hastaların lokal tedaviye aday olabileceğini düşünmekteyiz.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.