Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Leon Festinger, New York City'de 1919 da doğdu ve daha sonra 1939 yılında City College of New York ’ a lisans diplomasını almak için geldi. 1942'de, o.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Leon Festinger, New York City'de 1919 da doğdu ve daha sonra 1939 yılında City College of New York ’ a lisans diplomasını almak için geldi. 1942'de, o."— Sunum transkripti:

1 Leon Festinger, New York City'de 1919 da doğdu ve daha sonra 1939 yılında City College of New York ’ a lisans diplomasını almak için geldi. 1942'de, o önde gelen sosyal psikolog Kurt Lewin le birlikte çalışarak Iowa State Üniversitesi'nden psikoloji alanındaki doktorasını tamamladı. Festinger daha sonra Rochester Üniversitesi ', Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), University of Michigan, Minnesota Üniversitesi, Stanford Üniversitesi ve New School gibi birçok akademik kurumda eğitim vermek ve sosyal araştırma yapmak için gitti.

2 Bilişsel Uyumsuzluk Teorisi Leon Festinger tarafından 1957 yılında ortaya atılmıştır. Bu teori, insanın bilişsel yapılanmasında sıkça meydana gelen çelişkili durumların anlaşılması ile ilgilidir.

3 Leon Festinger teorisi ile ilgili iki ana hipotez öne sürüyor. Bunlardan ilkine göre, bilişsel çelişki ortaya çıktığında birey tüm gücüyle iki ayrı şeması arasındaki uygunsuzluk derecesini azaltmak ve bilişsel uyumu sağlamak için uğraşacaktır. Bu davranışının sebebi, bu uyumsuzluğun kişide psikolojik olarak rahatsızlık hissi yaratmasıdır.

4 İkinci hipotez, ortaya çıkan rahatsızlık hissini azaltmaya çalışan bireyin bu tarz zorlandığı durumlardan kaçınmaya çalışacağını öne sürerek ilk hipotezi desteklemektedir.

5 Bilişsel Çelişki Kuramına göre, insanlar davranışlarını ve düşüncelerini önceki değerlerine göre belirler. Bu değerler; inançlar, tutumlar ve gereksinimleri olabilir. Futbol takımı taraftarlığı, bir dine dâhil olma, siyasi bir partiyi tutma gibi genel bir toplumsal konu olabileceği gibi; daha özel bir takım konular da olabilir. Örneğin, komşusu hakkındaki düşünceleri, sevdiği bir yemek hakkındaki önyargıları vs.

6 Ancak asıl sorun bundan sonra başlar. Kişiler zaman içinde bu değerlerine tezat oluşturabilecek bir takım verilerle karşılaşabilirler. Bu veriler, kendi varsayımlarıyla çelişirse, bilişsel çatışma yani bilişsel çelişki oluşu

7 Uyumsuzluğun varlığı, kişiyi ondan tamamen kurtulmaya; eğer her hangi bir nedenle bu mümkün değilse, önemli ölçüde azaltmaya motive etmektedir. Bilişsel çelişkiyi azaltmak için, birey aşağıdaki üç yöntemden birini tercih edebilir: Davranışını değiştirmek Bilişini değiştirmek Bu konu ile ilgili alınan bilgiyi filtreden geçirmek

8 Örnek olarak kişinin sigara tiryakisi olduğunu varsayalım. Doktorundan, tanıdığından, medyadan ya da başka bir kaynaktan sigaranın zararları ile ilgili bir bilgi alıyor. Aldığı bu bilgiye uygun olarak; ya davranışını değiştirecek yani sigarayı bırakacak, çünkü bu davranışın sağlığı için oldukça zararlı olduğuna düşünmektedir. Ya da sigara içmenin organizmasına vereceği zararları inkar ederek; örneğin, sigaranın bir anlamda “ yararlı olabileceği ” ile ilgili bilgiye (mesela, sigarayı bırakan insanlardan farklı olarak sigara içtiği sürece fazla kilo almayacağı bilgisi) ulaşarak sigaranın zararları hakkındaki bilginin önemini azaltma yoluna gidecektir. Her iki durumda bilişleri ile eylemleri arasındaki uyumsuzluğu azaltmış olacaktır. Son olarak sigaranın zararları ile ilgili her türlü bilgiden kaçınmaya çalışacaktır.

9 BİR BAŞKA AÇIDAN, Kişiler, kendi inançları için sonradan ortaya çıkan uyumsuzlukları kabul etmeme iradesini gösterebilir. Eğer bir konuya tamamen inanıyorsa, onun yanlış olmasını istemez. Gerçeklerle yüzleşmekten ya kaçar ya da ona karşı koyar saldırma eğilimine geçer. Karşı görüş hiç var olmamış gibi davranıp duymazlıktan gelinir. Böylece uyumsuzlukla yüzleşmez ve bir nebze olsun kendini kandırmaya devam eder. Ancak bunu yaparken o kadar başarılıdır ki bunun bir kandırma olduğunu fark etmez. Diğer bir yöntem ise ne olursa olsun değerlerine savunur. Bunun için saldırgan bir tavır alır, karşıt görüşü sadece çürütmek istemez onu yok etme arzusu da duyar. Çünkü bu kendisine yapılmış bir saldırıdır.

10 Örneğin; Bir kişinin inandığı siyasi görüşü savunan partinin, yolsuzluk yaptığı ortaya çıksın. Bu kişi büyük olasılıkla, partisini değiştirmeyecektir. Peki, ama neden? Kurama göre, kişi; bu haberi görmezden gelebilir. Yani yapılan hırsızlığı önemsiz bir konuymuş gibi algılar. Oysa rakip partinin böyle bir şey yaptığı ortaya çıkarsa, ona en büyük saldırıyı aynı kişi yapacaktır. Bu kişiye neden böyle yaptığı sorulduğunda, “ ama başkaları da çalıyor ” diyecektir. Belki “ çalsın ama iş yapsın ” görüşünü savunacaktır. Hatta bu soruyu soran kişiye, “ kötü niyetli olduğunu, amacının kendi partisini yok etmek olduğunu ” söyleyerek, onunla tartışacaktır. İyice saldırganlaşacak ve partisi hakkında bir komplo yapıldığını düşünecektir

11 Festinger ’ e göre, bireyler inançlarını korumak için gelen karşı görüşleri sansür ederler. Sadece inandıkları değerleri seçerler ve onları korurlar. Eğer bu karşıt görüşler arasında seçme zorunluluğu varsa en iyisini değil, kendisiyle en uyumlusunu seçerler. Bu açıdan bireyler faydacı bir anlayış güderler.

12 Örneğin, bir kadın âşık olduğu adamı uzaktan tanımaktadır. Kadına göre adam “ mükemmeldir ” Gerçektende uzaktan bakıldığında çevresi tarafından ilgiyle bahsedilen, oldukça “ iyi ” bir kişidir. Ancak sonradan bu adamın, aslında bir kiralık katil olduğunu öğrensin. Bu durum, algısal olarak yıkıcı bir sonuç doğuracaktır. Normal şartlarda “ kiralık katil ” olduğu bilinen bir kişi “ kötü ” kabul edilir. Zaten bu duyulduğu an, çevresi de ondan kötü bahsedecektir. Ancak yukarıda ki örneğimizde; kadın, bir bilişsel çelişkiye düşer. Adama olan aşkı bir şekilde devam etmektedir. Ancak önceki düşünceleri ve şu anki duyguları, gerçekle uyumsuzluk gösterir. Kadın, önce bir çelişkiye düşse de, zamanla bunu atmaya başlar. Hala adamın iyi olduğunu düşünmektedir. Hatta belki eskisine göre daha iyi!!!

13 Bu kuram, sosyolojiden psikolojiye hatta iletişim biliminden kitle iletişimin yapısına kadar çeşitli alanlarda alan araştırmalarına konu olmuştur. Bu açıdan; Bilişsel Çelişki, ortaya çıkması on yılları bulsa da, hala bilimin ilgisini çeken bir yaklaşımdır TEŞEKKÜRLER


"Leon Festinger, New York City'de 1919 da doğdu ve daha sonra 1939 yılında City College of New York ’ a lisans diplomasını almak için geldi. 1942'de, o." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları