Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İkinci Dünya Savaşı Sonrası İç Politika

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İkinci Dünya Savaşı Sonrası İç Politika"— Sunum transkripti:

1 TÜRKİYE’DE ÇOK PARTİLİ SİYASAL YAŞAMA GEÇİŞ SÜRECİ VE DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ

2 İkinci Dünya Savaşı Sonrası İç Politika
Türk siyasetinde önemli dönüm noktalarından biri, çok partili siyasal yaşama geçiş sürecidir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle birlikte tüm dünyada siyasal gelişmeler yeni boyutlar kazanırken, Türkiye de bu sürecin içinde yer almış, çeşitli iç ve dış dinamiklerin etkisiyle demokratikleşme yolunda İnönü tarafından önemli adımlar atılmıştır.

3 DÖRTLÜ TAKRİR 07 Haziran 1945 tarihinde CHP Meclis Grubu Başkanlığına Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan gibi CHP Milletvekilleri tarafından sunulan takrirde özetle şu ifadeler yer almıştır; Kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin ve CHP’nin en esaslı ilkesini meydana getiren demokrasi prensiplerine inanmış ve Türk milletinin ancak bu ilkelerin tümüyle uygulanması sonucunda refah ve saadete kavuşacağı kanısına bağlanmış olan vatandaşların bütün ülkede ve özellikle partimiz üyeleri arasında en büyük çoğunluğu oluşturduğu şüphesizdir. İşte bu kanıyladır ki; ulusça özlenen bu amacın gerçekleşmesi için gerekli gördüğümüz tedbirleri partimizin meclis grubuna arz ve teklif etmeyi borç bildik.

4 Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ’ nün 2 Kasım 1945 tarihli Meclis Açış Konuşması

5 Demokrat Parti (07 Ocak 1946) KURUCULAR 1.Celal Bayar 2. Adnan Menderes 3. Fuat Köprülü 4. Refik Koraltan PROGRAM Siyasi alanda DEMOKRASİ’ yi savunacağını ifade eden DP, ekonomik ve toplumsal yaşamda LİBERALİST bir politika izleyeceğine programında yer vermiştir.

6

7 21 Temmuz 1946 Milletvekili Seçimleri
Özellikleri İlk çok partili seçimler İlk tek dereceli seçimler Açık oy - gizli tasnif Seçim Sonuçları CHP 395 Milletvekili DP 64 Milletvekili Bağımsız 6 Milletvekili

8 14 Mayıs 1950 Milletvekili Seçimleri
Özellikleri Tek dereceli Çok partili Gizli oy – açık tasnif Çoğunluk sistemi Seçim Sonuçları DP Milletvekili CHP Milletvekili MP Milletvekili Bağımsız 9 Milletvekili

9 DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ 1950 - 1960

10 Demokrat Parti’nin Altın Yılları (1950 – 1954)
Cumhurbaşkanı: Celal Bayar Başbakan: Adnan Menderes TBMM Başkanı: Refik Koraltan Dışişleri Bakanı: Fuat Köprülü

11 İlk Faaliyetler Büyük umutlarla başlayan DP dönemi, demokrasi açısından ele alındığında daha en başından itibaren zayıf başladığını söylemek mümkündür. İktidar partisi DP ile ana muhalefet partisi CHP arasındaki ilişkiler daha ilk andan sağlam temellere oturtulamamış ve bu durum 1950 – 1960 yılları arasında DP’nin on yıllık iktidarı boyunca bu doğrultuda işlemiştir.

12 DP’nin ilk faaliyetleri olarak yaşanan gelişmeler ise;
16 Haziran 1950’de Arapça ezan yasağını kaldırması 14 Temmuz 1950’de genel af ilan etmesidir. Böylece CHP döneminde işlenen bütün suçlar affedilmesi Ağustos 1951’de Halkevleri ve Halkodaları Kamulaştırılması 15 Aralık 1953’te CHP’nin bütün mal varlığı haksız kazanç olarak nitelendirilmesi ve hazineye aktarılması Şubat 1954’te Köy Enstitüleri kapatılarak, Öğretmen Okullarına dönüştürülmesi şeklinde özetlenebilir…

13 Demokrat Parti’nin Ekonomi Politikaları
Muhalefet yıllarında anti-devletçi görüşlerle halk kitlelerini sürükleyen DP, iktidara geldikten sonra, devletin ekonomiye müdahalelerinin asgariye indirileceği vurgularken Devlet sektörünün daraltılacağı ve özel teşebbüsün destekleneceği üzerinde durmuştur. Ayrıca Cumhuriyet döneminin en büyük projelerinden biri olan demiryolu yapımından vazgeçileceği ve bunun yerine karayollarının yaygınlaştırılacağı üzerinde durulmuştur.

14 Demokrat Parti’nin bu süreç boyunca temel amacı tüm yurt çapında ekonomik kurumsallaşmayı gerçekleştirmek şeklinde kendini göstermiştir. Bu bilgiler ışığında DP döneminde üç temel ekonomi politikasının ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Bunların; Birincisi ;tarım sektörüne öncelik, İkincisi ; sanayileşmeyi özel sektöre bırakmak, Üçüncüsü de dış ticarette liberalizmdir.

15 TARIM İkinci Dünya Savaşı yıllarında ihmal edilen kırsal kesim ve tarım alanları DP’nin iktidar olmasıyla birlikte birtakım önlemlerin alınması sonucu canlanmaya başlamıştır. Yeni toprakların tarıma açılmasının sağlandığı bu dönemde, çiftçinin çıkarlarına öncelik verilerek çiftçiye ucuz kredi imkânı sağlanmıştır. Aynı zamanda tarım ürünleri de Toprak Mahsulleri Ofisi sayesinde çiftçilerden dünyadaki fiyatlarının üstünde alınmıştır. Diğer taraftan Marshall yardımları sayesinde başta traktör olmak üzere tarım aletlerinin sayısında da önemli bir artış yaşanmış ve tarımda makineleşme büyük bir oranda gerçekleşmiştir.

16 SANAYİ Özel sektöre dayalı bir sanayileşmeyi öngören DP, bir yandan yabancı sermayenin ülke sınırları içinde yatırım yapmasını sağlamak amacıyla 1951 ve 1954’te yabancı sermayeye elverişli koşular sunan kanunlar çıkarırken bir yandan da önceki dönemlerde olduğu gibi devlet eliyle özel sektörü destekleme stratejisini devam ettirmiştir. 1950’de kurulan ve 1951’de faaliyete geçen Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası da özel sektöre kredi sağlamak gibi bir görev üstlenmiştir.

17 Çeşitli devlet yatırımlarının da söz konusu olduğu DP döneminde; Makine Kimya Endüstri Kurumu (1950) Denizcilik Bankası (1951) Et ve Balık Kurumu (1952) Devlet Malzeme Ofisi (1954) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (1954) Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları (1955) Ereğli Demir Çelik Fabrikaları(1960) gibi devlet işletmeleri de açılmıştır.

18 Ancak özellikle 1957’den sonra dış yardımların da kesilmesinin etkisiyle, ekonomide istenilen hedefe ulaşılamadığı gibi tehlike çanları da çalmaya başlamıştır. Bu gelişmeler üzerine çeşitli önlemler almaya başlayan DP, bir yandan İthal Malları Fiyat Kontrol Dairesi gibi ihdas ettiği yeni bir kurumla piyasayı denetlemeye çalışmış, bir yandan da karaborsacıları ve stokçuları cezalandırmak için 6 Haziran 1956’da Milli Korunma Kanunu’nu çıkarmıştır. Ancak bu girişimler Türkiye’nin dışarıya olan bağımlılığını kıramadığı gibi Türk Lirasının değer kaybetmesinin de, dış borç miktarının artmasının da önüne geçememiştir.

19 EĞİTİM POLİTİKALARI Halkevleri ile Halkodalarını Ağustos 1951’de kapatan DP, Köy Enstitüleri’ni de Şubat 1954’te kapatarak Öğretmen Okulları’na dönüştürmüştür. Ancak bunlarlada kalınmamış ve hem ilk hem de ortaöğretimde okul ve öğretmen sayılarında önemli artışlar yaşanan Demokrat Parti döneminde; 1957’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1958’de de Erzurum Atatürk Üniversitesi açılmıştır.

20 2 Mayıs 1954 Milletvekili Seçimleri
Seçim Sonuçları Yapılan seçimler sonucunda da iktidar partisi DP, oyların % 59’unu alarak daha da güçlenmiş ve mecliste 503 milletvekili gibi rekor bir sayıyla yerini almıştır. Böylece DP, 1954 seçimlerinden Sonra daha güçlü bir şekilde iktidarını devam ettirmiştir. İktidar – muhalefet İlişkilerinin oldukça gergin olduğu bir dönemde (CHP’nin mallarının hazineye devredildiği ve basın organı Ulus gazetesinin kapandığı, aynı zamanda gazeteciler ve basının geneli üzerinde yoğun baskıların söz konusu olduğu bir dönemde) 1954 milletvekili seçimleri yapılmıştır.

21 27 Ekim 1957 Milletvekili Seçimleri
İktidar-muhalefet ilişkilerin çıkmaza girdiği sıralarda 1958’de yapılması gereken milletvekili seçimleri DP’nin aldığı karar gereğince 1957’de yapılmıştır. Seçim Sonuçları İktidar partisi DP’nin % 11 civarında oy kaybederek Mecliste 421 milletvekili ile İktidarı elinde tutmaya devam ettiği 1957 sonrası hem DP açısından hem de Türk Demokrasi Tarihi açısından farklı bir döneme girilmiştir.

22 27 Mayıs Askeri Müdahalesi’ne Doğru
1957 seçimlerinde güç kaybeden DP, ekonomik sıkıntıları gidermeye çalışırken oldukça zor bir dönem geçirmekteydi. Başbakan Adnan Menderes’in politikaları hem muhalefet partileri hem de basın ile karşı karşıya gelmesine neden olmuştur.Yaşanan bu süreçte Muhalefet partileri ve basın Demokrat Parti iktidarının kendilerine baskı yaptığını iddaa etmeye başlamışlardır.

23 Süreç bu şekilde devam ederken DP iktidarının sonunu hazırlayan gelişmelerin en önemlisi kuşkusuz 18 Nisan 1960’ta, başlarında Ahmet Hamdi Sancar’ın bulunduğu DP milletvekillerinden oluşan 15 kişilik bir Tahkikat Komisyonu’nun kurulmasıdır. Geniş yetkilere sahip olan bu komisyon, başta CHP olmak üzere meclis içi ve dışı bütün muhalif kanatları siyasi faaliyetleri konusunda kontrol edecektir. Kısa bir süre sonra olağanüstü yetkiler tanınan komisyona her türlü yayın ve muhalif faaliyeti yasaklama yetkisi verilmekle birlikte komisyon kararlarına uymayanlara da bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülmüştür.

24 Demokrat Parti’ye Karşı Tepkilerin Artması
Demokrat Parti’ye Karşı Tepkilerin Artması Tahkikat Komisyonu’nun DP iktidarının sonunu getireceğinin ilk işareti üniversite öğrencilerinin harekete geçmesi olmuştur. 27 Mayıs Askeri müdahalesinin ilk işareti olarak kabul edilen ve İstanbul ve Ankara Olayları olarak da bilinen gösteriler 27 Nisanda İstanbul’da öğrencilerin sokağa dökülmesiyle başlamıştır. Sonraki gün Ankara’da buna benzer olaylar patlak vermiştir. 21 Mayısta da Ankara’da Harp Okulu öğrencileri bir yürüyüş gerçekleştirmiş ve iktidarın karşısında yer aldıklarını göstermişlerdir. Bu gelişmeler üzerine DP, Ankara ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan ederek gösteri ve yürüyüşleri yasaklamış, gece sokağa çıkma yasağı koymuştur

25 Ortamın oldukça gergin olduğu bu günlerde Başbakan Menderes, Gazi Üniversitesi’ne yaptığı bir ziyaret sırasında üniversite öğrencileri tarafından protesto edilmiştir. Ardından 5 Mayıs 1960’ta 555K Olayı olarak bilinen ve Ankara Kızılay meydanında gerçekleşen protesto’da vatandaşın Menderes İstifa sesleri yükselmiştir. Hemen ardından, 25 Mayıs 1960’ta Eskişehir’e giden Başbakan Menderes, burada da hava subaylarının tepkisiyle karşılaşmış ve konuşmasını yaparken hoparlörün telleri subaylarca kesilerek protesto edilmiştir.

26 27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi ve Demokrat Parti İktidarının Sonlanması

27 27 Mayıs 1960 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup genç subaylar, Milli Birlik Komitesi (MBK) isminde bir grup kurarak radyoda yayınladıkları bir bildiriyle yönetime el koyduklarını ilan etmişlerdir. Yönetime el koymanın amaçlarını belirtmesi açısından dikkate değer olan ve Alparslan Türkeş tarafından okunan bu bildiride, demokrasinin içine düştüğü çıkmaz ve son zamanlarda yaşanan üzücü gelişmeler dolayısıyla, aynı zamanda kardeş kanı dökülmesine engel olmak için ülkenin idaresine el konulduğu, en kısa zamanda da seçimlere gidilerek, idarenin kazanan partiye devredileceği ifade edilmiştir. Bildirinin bir diğer özelliği, NATO ve CENTO gibi Türkiye’nin dâhil olduğu bütün antlaşmalara bağlı olunduğunun vurgulanmış olmasıdır.

28 Yassıada Yargılamaları
Kara Kuvvetleri komutanı olan Cemal Gürsel’in başkanlığında 38 kişiden oluşan Milli Birlik Komitesi’nin direktifleri doğrultusunda hükümet üyeleri ve DP’li birçok milletvekili tutuklanmış böylece Yassıada’daki yargılama süreci de başlamıştır.

29 14 Ekim 1960’tan 15 Eylül 1961’e kadar devam eden Yassıada yargılamalarında 592 kişi yargılanmıştır. Çeşitli cezaların öngörüldüğü Yassıada mahkemelerinde 15 kişiye idam cezası verilmiş ancak bunların sadece üçü MBK tarafından onaylanmıştır. Onay gereği de DP dönemi Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de, Başbakan Adnan Menderes de 18 Eylül 1961’de İmralı’da idam edilmiştir. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın idam cezası ise yaşından dolayı hapis cezasına çevrilmiş ve 11 Kasım 1964’te sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılmıştır.


"İkinci Dünya Savaşı Sonrası İç Politika" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları