Sunuyu indir
1
TÜRKİYE’DE İSTİHDAM VE İŞSİZLİK
ÖĞR. GÖR. AYNUR ARSLAN BURŞUK DERS 2
2
Ülkelerin sahip oldukları işgücünün durumu ve niteliği o ülkelerin ekonomik gelişimlerinin temel göstergelerinden biridir. Ülkeler sahip oldukları insan kaynaklarını en etkin şekilde üretime sokabilmelidir. Aksi takdirde önemli derecede sosyal ve ekonomik maliyet yüklenmek zorunda kalırlar. Bu açıdan bakıldığında işsizlik problemi, sadece gelişmekte olan ülkelerin değil, gelişmiş ülkelerin de üstesinden gelmek zorunda olduğu bir sorundur.
3
İSTİHDAM VE İŞSİZLİK KAVRAMLARI
İstihdam bir ülkede belli bir dönemde çalıştırılan toplam işgücü miktarını ifade eder. Tam istihdam, bir ekonomide çalışma istek ve yeterliğinde olup da geçerli ücret düzeyinden çalışmayı kabul eden herkesin iş bulabildiği durumdur. Eksik istihdamda ise üretim faktörlerinin bir kısmı üretime katılmamaktadır. Bunun nedeni talep yetersizliğidir. İşsizlik, çalışma yaşları arasında olan, çalışmaya engel bir özürü bulunmayan ve çalışma arzusuna sahip kişilerin iş bulamaması durumudur.
4
Bir ülkede iş arayan insanların hepsi iş bulabiliyorsa tam istihdamdan söz edilebilir.
Başka bir anlatımla tam istihdam işsizliğin bulunmaması durumudur. Ancak %2-3 dolayındaki geçici işsizlik tam istihdam durumunu ortadan kaldırmaz. Açık işsizlik çalışma irade ve gücünde olan ve cari ücrete razı olarak iş aradığı halde kendi yeteneğine göre iş bulamayan kimseler için kullanılan bir kavramdır.kendi isteğiyle çalışmayanlar bu kapsam dışında kalmaktadır.
5
Bir ülkenin nüfusunu üç yaş grubuna ayırdığımız zaman iktisaden faal olabilecek nüfusu, orta kesimde yer alan çağ(aktif) nüfustur. Genç ve yaşlı nüfusun istihdamı üzerinde pek durulmaz. Ancak aktif nüfusta yer alan herkesin çalışması da beklenemez. İradi işsizler olarak adlandırılan Bu grupta kendi isteğiyle çalışmak istemeyenler ile yasal ve bedensel özrü olduğu için çalışmayanlar vardır. Örneğin; ev kadınları öğrenciler, emekliler,askerler ve sakatlar gibi.. Ocak 2014 itibariyle Türkiye’nin nüfusu bin kişi. Aynı tarih itibariyle Türkiye’nin işsizlik şeması şöyle çıkarılabilir.
7
İşsizlik nasıl hesaplanıyor?
15 yaşından büyük olup da son üç ay içinde iş arayan ve 15 gün içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu bildirenlerin toplam işgücüne bölünmesiyle işsizlik oranı hesaplanıyor. İşsizlik Oranı = Son 3 ayda iş arayan ve 15 gün içinde işe başlayabilecek durumda olanlar / Toplam işgücü Bu sistemin en önemli eksikliği bir kişinin işsiz sayılabilmesi için son üç ay içinde başvurmuş olması gereğidir. Gelişmiş ülkelerde insanlar başvurularını sürekli yenilese de gelişme yolundaki ülkelerde bu yenileme bu sıklıkla yapılmıyor. O nedenle işsiz sayısı da olduğundan az görünebiliyor. Ölçüm doğru olsa da yöntem tam anlamıyla sağlıklı sonuç vermiyor olabilir. İnsanların işsizlik oranlarına itiraz etmelerinin nedeni buradan kaynaklanıyor.
8
Ocak 2014'de Türkiye'nin İşsizlik Şeması
İşsizlik Oranı = (İşsizler / İşgücü) x 100 = (2.841bin / bin) x 100 = 10,1
9
İstihdam hacmini oluşturan çalışanların aslında hepsinin sürekli bir işi bulunmamaktadır. Yani çalışanların bir kısmı sürekli ve haftada en az 40 saati kapsayan bir işe sahip değildirler. Bu durumda olan kesime geçimleri için yeterli kazanç sağlayamadıklarından dolayı eksik istihdam denir. Uluslar arası çalışma örgütü (ILO) belirli bir standart benimsemiş ve bütün ülkelere işsizliğin saptanması ile ilgili olarak yapılan anketlerde kişilere şu üç soru sorunun sorulması öngörülmüştür.
10
1. Referans döneminde (son 15 gün içinde) ücretli veya ücretsiz olarak herhangi bir işte çalıştınız mı? 2. Son 6 ayda kendi hesabınıza bir iş kurmak çabası gösterdiniz mi veya ücretli olarak çalışmak amacıyla bir iş aradınız mı? 3. On beş gün içinde işbaşı yapmanızda herhangi bir engel var mı? İLO standartlarına göre bir kimsenin işsiz sayılabilmesi için 1. ve 3. soruya hayır, 2. soruya evet yanıtını vermiş olması gerekmektedir.
11
Kısacası işsizlik oranları hesaplanırken kullanılan bilgiler her ülkede aynı tip sorular sorularak derlenmektedir. Oysa her ülkedeki işsizlik ayrı nedenlere ve koşullara bağlıdır. Geçici işlerde yevmiye karşılığı arada sırada çalışanlar veya ailesi yanında ücret almadan çalışıyor görünenler, iş bulmak için ne kadar uğraşsalar da bu sorulara göre işsiz sayılmamaktadırlar. Eğer Türkiye’deki işsizliği gerçek boyutuyla hesaplamak gerekirse bu soruların Türki’nin sosyo-ekonomik yapısına ve işgücü piyasa koşullarına uygun olarak belirli ölçüde değiştirilmesi gerekmektedir.
12
Türkiye’deki İşsizliğin Azalma Eğiliminde Görünmesinin Nedenleri
İşgücüne katılma oranı, bir ülkedeki toplam veya çalışma çağına gelmiş nüfusun ne kadarının çalışmak arzusunda olduğunu (%) olarak gösterir. İKO = işgücü arzı/genel nüfus*100 Normal şartlarda bu oranın yükselme veya en azından sabit kalma eğilimi göstermesi gerekir. Çünkü teknolojik gelişmelere bağlı olarak ücretler belli oranda arttırılsa bile ihtiyaç duyulan mal ve hizmetler çok daha hızlı artmakta ve bunlara ulaşmak isteyen bireyler daha fazla çalışmak ihtiyacını hissetmektedirler. Eskiden bir evin geçimini sağlamak için o evdeki bir kişinin çalışması yeterli olabiliyorken günümüzde çok daha fazla kişinin çalışması gerekir hale gelmiştir. Çünkü çok çeşitlenen mal ve hizmetler ancak bu sayede alınabilmektedir.
13
Türkiye’deki İşsizliğin Azalma Eğiliminde Görünmesinin Nedenleri
1. Türkiye’de iş bulma ümidi (özellikle resmi kurumlar aracılığıyla) giderek azalmaktadır. Bunun iki önemli kanıtı şunlardır: Ev kadını sayısı kararlı bir biçimde artarak 1998 yılında 12 milyonu 2004 de 13 milyonu aşmıştır. Bunların bir kısmı çalışmak istemedikleri için iş aramamaktadırlar, bir kısmı da iş bulma ümitleri olmadıkları için iş aramayı gereksiz görmektedirler.bu yüzden ev kadınları ne iş gücü kapsamına ne de işsiz kategorisine dahil edilememektedirler. İLO soruları arasında yer almadığı halde TÜİK’in eklediği sorular sayesinde iş aramayanlar içinde 2 milyonun üzerindeki insanın iş aramadıkları halde çalışmaya hazır oldukları belirlenmiştir. Bunların da işsiz sayılması gerekir.
14
Türkiye’deki İşsizliğin Azalma Eğiliminde Görünmesinin Nedenleri
Türkiye’de iş bulma ümidinin giderek azalmasının bir diğer kanıtı TİK’e iş için başvuranların sayısının yıldan yıla azalmasıdır.aslında TİK’e başvuranların büyük çoğunluğu kamu kesiminde iş bulmak amacıyla hareket etmektedirler. Bunun sebebi kamu kesimine bir işçinin alınabilmesi için o şahsın mutlaka önceden TİK’e başvurması ve oradan bir belge ile birlikte işe başvurması gerekmektedir.
15
Türkiye’deki İşsizliğin Azalma Eğiliminde Görünmesinin Nedenleri
2. Türkiye’deki hızlı kentleşmede istihdama katılma oranını azaltıcı etki yaratmaktadır. Çünkü kırsal kesimde tarlada iyi kötü çalışan ve işsizlikle ilgili “herhangi bir işte ücretli veya ücretsiz olarak çalıştınız mı?” sorusuna “evet” diyerek çalışanlar grubunda yer alan bir çiftçi ailesi kente göç ettiğinde çoğunlukla iş bulamamaktadır. 3. Türkiye’de istihdama katılma oranının giderek küçülmesinde en önemli etken ülkemizde gerçek anlamda bir işsizlik sigortasının bulunmamasıdır.
16
Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısının işsizliği gizlemeye elverişli olması
Tarım sektöründe istihdam edilenler arasında ücretsiz aile işçiliğinin yaygın oluşu da işsizlik oranının küçük çıkmasına yol açmaktadır. Bir çok insanin boğaz tokluğuna ailesinin himayesinde kalmaya devam ettiği bilinmektedir. Bunlar işsizlerin belirlenmesi için sorulan birinci soruya evet diyerek çalışanlar grubunda yer almışlardır. Oysa bunların işsiz sayılması gerekmektedir. Türkiye’de işsizlik oranının fazla yüksek olmaması biraz da kayıtdışı ekonominin oluşunun bir sonucudur. Özellikle kırsal kesimden kopup gelen nüfus, hiçbir sosyal güvencesi olmaksızın orada burada seyyar satıcılık gibi işlerden para kazanabilmektedirler. Böylece çalışıyor görünmektedirler. Türkiye’de istihdam edilenlerin %40 ından fazlası sosyal güvence olmadan çalışmaktadır.
17
Bir diğer etken ise Türkiye’deki yurt dışı istihdam olanaklarının gösterdiği gelişmedir dönemi boyunca 2.4 milyon üzerinde vatandaşımız çalışmak üzere yurtdışına çıkmıştır. İşte bu nedenlerle TÜİK tarafından yayımlanan işsizlik oranları, kendi ekonomik yapımızın gerçeklerini yansıtmamaktadır. Haftada 40 saatten az çalışanlar geçimlerini yeterince sağlayamadıkları için TÜİK eksik istihdam olarak değerlendirir. Bunun da işsizliğe eklenmesi gerekir.
18
İŞSİZLİĞE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Kısa adede alınabilecek önlemler: Lüks tüketim önlenmelidir. Böylece halkın çoğunluğuna yönelik mal ve hizmetler daha fazla miktarda üretileceği için istihdam hacmi artar. Kırsal alanların yaşam koşulları iyileştirilmelidir. Böylece kentlere göç azaltılabilir. Karayolu konut yapımı gibi sünger projelere ağırlık verilebilir. Çünkü yatırım birimi başına istihdam yaratma olanağı daha fazla olan projelerdir. Reel faizler aşağıya çekilerek ve spekülatif eğilimler kırılarak üretim özendirilebilir.
19
İŞSİZLİĞE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Orta vadede alınabilecek önlemler: Sağlıklı bir sanayileşme stratejisi belirlenebilir ve elden geldiğince doğal kaynakların bol olduğu üretim alanlarına dayalı sanayi dallarında uzmanlaşmaya özen gösterecek bir teşvik politikası izlenebilir. Sanayileşme politikasında daha çok emek yoğun alanlara daha fazla öncelik verilebilir. Tarım reformu sağlanabilir. Ayrıca yine nüfusu kırsal kesimde tutacak projelere(KOSGEB, KUSGET) önem verilebilir. Kooperatifcilik uygulaması daha kontrollü ve etkin biçimde gerçekleştirilebilir.
20
İŞSİZLİĞE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Uzun vadede alınabilecek önlemler: Toplumun nüfus planlaması konusunda daha bilinçli davranış içinde olması sağlanmalıdır. Türkiye2de hızlı nüfus artışı devam ettiği sürece işsizlik azalmayacaktır. Toplumda sosyal güvenlik sistemine ve ortamına önem verilmelidir.
21
İŞSİZLİK TÜRLERİ Açık İşsizlik
Açık işsizlik kavramı, çalışma gücü ve arzusu olduğu halde, cari ücret seviyesinde iş arayıp da bulamayanların toplamının oluşturduğu işsiz kitleyi ifade etmektedir. Arızi (Geçici) İşsizlik Bu işsizlik türünde, boşalan yerler iş arayanlara verilir ve aynı şekilde yenileri açıkta kalır. Fakat mevcut istihdam haddi hemen hemen sabittir. Sonuçta arızi (geçici) işsizlik meydana gelir ve bu işsizliğin belirli bir orandan aşağıya düşmesi mümkün değildir. Nerede iş olduğunu bilmeyen insanların varlığı, yer değiştirmenin masraflı ve yorucu olması veya işgücü akışkanlığının düşük olması arızi işsizlik türünün en önemli nedenleridir
22
Mevsimsel İşsizlik Turizm, inşaat ve tarım gibi sektörlerde, üretim düzeyi ve buna bağlı olarak da işsizlik oranı mevsimsel olarak dalgalanır. Bu tip sektörlerde, üretimin mevsimsel olarak arttığı dönemlerde çalışan kişilerin önemli bir kısmı, izleyen dönemde işlerini kaybederler ve üretim düzeyi bir sonraki dönemde artana kadar işsiz kalırlar. Konjonktürel (Dönemsel) İşsizlik Ekonomik dalgalanmaların gerileme ve durgunluk dönemlerinde, toplam talepteki daralmaya bağlı olarak ortaya çıkan, kapitalist sistemin özelliklerinden meydana gelen ve yoğun üretim kaynaklı işsizlik türüdür.
23
Teknolojik İşsizlik Üretim faktörlerinin en önemli ikisi olan emek ve sermaye arasında ikame ilişkisi vardır. Teknolojinin ilerlemesine paralel olarak, işgücünün yerini makine alabilir ve daha verimli yöntemlere geçilebilir Yapısal (Bünyevi) İşsizlik Yapısal işsizlik, emek gücünün yapısı, coğrafi farklılıklar, meslek, beceri ve endüstri gibi faktörlerden hareketle emek talebinin genel yapısı arasındaki uyumsuzluk olarak da tanımlanabilir. Toplumların yapısında görülen sosyo-ekonomik değişikliklerin, uygulamadaki farklılaşmaların ve trendlerin yapısal işsizliğe yol açtığı söylenebilir.
24
Gizli İşsizlik Eğer ekonomide çalışır görünmesine rağmen, kendilerinin o iş alanından çekilmeleri sonucunda üretimde hiçbir azalma oluşturmayacak kişiler varsa, ekonomide gizli işsizlik var demektir. Çünkü verimliliğin ve ücretlerin düşük olduğu ekonomilerde, gizli işsizlik varsa bir kişi yerine iki ya da daha fazla kişiye iş verilmiştir Sürekli Durgunluk İşsizliği Bu işsizliğin sebebi, ekonomik yapıda görülen durgunluktur. Rakip ülkelerin daha ucuz, daha bol ve daha kârlı üretimi, ticaret koşullarının değişmesi, verimliliğin düşmesine ve ekonomik gerilemeye neden olarak sürekli işsizliği yaratmaktadır
25
TÜRKİYE’DE İŞSİZLİĞİN TEMEL NEDENLERİ
Her yıl artan nüfus ve işgücü arzı, Enflasyon nedeniyle birçok kuruluşun kapanması veya çalışanlarını işten çıkarması, Köyden kente göçler, Tarımın makinalaşması sonucu her yıl ortaya çıkan gizli işsizlik, Tarımdaki sürekli işsizlik, Açık işlerin yeni kuşakların iş beklentisine uymaması, Büyüme hızının ve yatırımların azalması, Dış ülkelere gönderilen işçi sayısındaki büyük azalma, Yurda kesin dönüş yaparak giren işçi sayısındaki artış, Sanayide makine-yoğun tekniklerin kullanılması, Eğitim sistemi.
26
Türkiye’de İstihdamın Sektörel Dağılımı
İstihdamın yıllar itibarıyla sektörel yapısı incelendiğinde, istihdamdaki artışın tüm sektörlere aynı şekilde yansımadığı, en büyük artışın hizmet ve sanayi sektörlerinde olduğu görülmektedir. Bunun sonucu olarak, tarımın toplam istihdamdaki payında düşüş gözlenirken, hizmet ve sanayi sektörlerinde artış gözlenmiştir.
27
Türkiye’de İstihdamın Sektörel Dağılımı
28
Türkiye’de İstihdamın Sektörel Dağılımı
Tarım sektöründe 2007 yılına kadar istihdamda yaşanan düşüşün ardından yıllarında artış gözlenmiş, 2012 yılından itibaren yeniden düşüşe geçmiştir. Toplam istihdamdaki payı 2004’te %29,1’den, 2013’de %23,6’ya gerilemiştir.. Sanayi sektöründe, krizin etkisiyle 2009 yılında istihdamda keskin bir düşüş gerçekleşmiş, sektörde yaşanan istihdam kaybının hizmet ve tarım sektörüne kaydığı gözlenmiştir yılında gerçekleşen hızlı yükselişle başlayan istihdam artışı devam etmekte olup, 2013 yılında toplam istihdamdaki payı %26,4’e ulaşmıştır.
29
Türkiye’de İstihdamın Sektörel Dağılımı
Hizmet sektörü yıllar itibarıyla istihdam artışının gözlendiği bir sektör olup, bu artışın kriz döneminde de devam etmesiyle 2009 yılında toplam istihdamdaki payı %50,1’e ulaşmıştır yılında tarım ve sanayi sektörlerindeki istihdam artışı nedeniyle toplam istihdamdaki payı %48’ler seviyesine gerilemiş, 2012 yılından sonra yükselişe geçerek 2013 yılında %50’ye ulaşmıştır.
30
Türkiye’de 2013 yılı itibarıyla hizmet sektörü %50 ile toplam istihdamda en yüksek paya sahip sektör iken, sanayi sektörü %26,4, tarım sektörü ise %23,6 paya sahiptir.
31
Türkiyede’ki İşteki Duruma Göre İstihdamın Dağılımı
32
Türkiyede’ki İşteki Duruma Göre İstihdamın Dağılımı
Tabloda tarım ve tarım dışı ayrımında istihdam edilenlerin işteki durumu yer almaktadır. Toplam istihdamda, ücretli çalışanlar ile işveren veya kendi hesabına çalışanların sayısında yılları arasında artış gözlenmekle birlikte, ücretsiz aile işçilerinin sayısında az da olsa düşüş olduğu görülmektedir. Ücretsiz aile işçilerinin sayısında en büyük kayıp yılları arasında, en büyük artış ise yılları arasında gerçekleşmiştir. Ücretli, maaşlı yevmiyeli çalışanlarda ise yıllar itibarıyla genel bir artış eğilimi söz konusu iken 2009 yılında krizin etkisiyle düşüş gözlenmektedir. İşveren veya kendi hesabına çalışanlarda yılları dışında artış eğilimi söz konusu iken bu artışın genel olarak tarım sektöründen kaynaklandığı görülmektedir.
33
Türkiye’de İstihdamın Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı ve Gelişimi
Türkiye’de iş arayıp da bulamayanların eğitim durumu iki açıdan önemli olmaktadır. Bir kere beşeri yatırım nedeniyle eğitimlilerin üretime katkısının daha fazla olacağını kabul edersek; işsizlerin eğitim düzeyi ne kadar yüksek ise, potansiyel üretim kaybı da o kadar fazla olacaktır. Ayrıca eğitimlilerin iş bulma şansının dolayısıyla iş bulma ümidinin daha fazla olması beklenir. Bu durumda eğitim düzeyi yüksek olanların iş arama hevesi ve çabası eğitim seviyesine bağlı olarak artmaktadır.
34
Türkiye’de İstihdamın Eğitim Durumlarına Göre Dağılımı ve Gelişimi
Tablo da görüldüğü gibi 2014 yılına göre okur yazar olmayanların istihdam oranı %18,5 ‘dir ve eğitim seviyesine göre bu oranın yükseldiği görülmektedir. Bu durum eğitim seviyesi düşük olanların iş bulamaması anlamına gelir. Eğitim seviyesi yükseldikçe iş bulma olanakları artar ve istihdam oranı yükselir.
35
SON
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.