Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ Recep ŞAHİN Genel Müdür Yardımcısı I. ULUSAL ENERJİ VERİMLİLİĞİ FORUMU 15-16 OCAK 2009, İSTANBUL eie
2
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ Fosil Yakıtların kullanılması (ısınma, ulaşım, sanayi, enerji), Endüstriyel üretim, Atık, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormansızlaştırma Faaliyetleri Sonucunda Atmosfere Sera Gazı Emisyonları verilmektedir.
3
SERA GAZI EMİSYONLARI
4
KÜRESEL ISINMA Küresel Sıcaklığın Değişimi
5
KÜRESEL SERA GAZI EMİSYONLARI
6
KÜRESEL CO2 KAYNAKLARI
7
IPCC RAPORU SGE Stabilizasyon senaryolarının özellikleri küresel ortalama sıcaklık ve deniz seviyesi yükselmesi bileşenleri Kategori Stabilizasyondaki CO2 derişimi (2005 = 379 ppm) 2050’de küresel CO2 Salımlarındaki değişim (2000 salımlarının %’si) Sanayi öncesi dengedeki küresel ortalama sıcaklık artışı, iklim hassasiyeti “en iyi tahmin” ini kullanarak Sadece termal(ısıl) genleşmeden gelen sanayi öncesinin üzerindee dengedeki küresel ortalama deniz seviyesi yükselmesi Değerlendirilen senaryoların sayısı ppm % °C metre I 350 – 400 - 85 & -50 2.0 – 2.4 0.4 – 1.4 6 II 400 – 440 -60 & -30 2.4 – 2.8 0.5 – 1.7 18 III 440 – 485 -30 & +5 2.8 – 3.2 0.6 – 1.9 21 IV 485 – 570 +10 & +60 3.2 – 4.0 0.6 – 2.4 118 V 570 – 660 +25 & +85 4.0 – 4.9 0.8 – 2.9 9 VI 660 – 790 +90 &+140 4.9 – 6.1 1.0 – 3.7 5 Kaynak:IPCC 4. Değerlendirme Raporu
8
IPCC RAPORU IPCC'nin Dördüncü Değerlendirme Raporu'nun nihai değerlendirmesi, dünyada mevcut politika ve önlemlerle devam edildiği takdirde, 2030’dan önce toplam sera gazı emisyonlarının 2000 yılı değerinin %25–90 üzerinde olacağını ortaya koymaktadır. Rapor, sera gazı emisyonlarının azaltılması için başvurulabilecek enerji politika ve tedbirleri arasında arz kaynak çeşitlerinin artırılması, enerji verimliliğine önem verilmesi, temiz yakıtlara geçiş, kojenerasyon, yenilenebilir enerji ve nükleer enerji teknolojilerin daha fazla kullanılması ile enerji çevrim teknolojilerine karbon yakalama ve depolama teknolojisinin entegrasyonu gibi çeşitli seçenekler yer almaktadır.
9
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ETKİLERİ
İklim Değişikliğinin Potansiyel Etkileri
10
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ve ETKİLERİ
Türkiye İkliminde Öngörülen Değişiklikler Yağışlarda genel olarak Ege ve Akdeniz kıyıları boyunca azalış, Karadeniz kıyısı boyunca ise ani yağışlar ve buna bağlı sel ve erozyonda artış; Özellikle kış mevsiminde Fırat ve Dicle havzalarında yağışlarda azalma öngörülmektedir. Yakın gelecek için yapılan model sonuçlarına göre ise, deniz seviyesinde önemli değişiklikler öngörülmemektedir.
11
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ (BMİDÇS)
Faaliyetler Sonucunda Ortaya Çıkan Sera gazlarının Önlenmesi İçin İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ gündeme gelmiştir.
12
yönünde karar alınmıştır.
BMİDÇS VE TÜRKİYE 2001 yılında Marakeşte gerçekleştirilen 7. Taraflar Konferansında (COP.7), “Sözleşmenin Ek-I listesinde yer alan diğer taraflardan farklı bir konumda olan Türkiye’nin özel koşullarının tanınarak, isminin EK-I’de kalarak EK-II’den silinmesi” yönünde karar alınmıştır. Türkiye Sözleşmeye 24 Mayıs 2004 tarihi itibariyle taraf olmuştur. Başbakanlık genelgesi ile İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur.
13
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ I. ULUSAL BİLDİRİM
Ulusal Bildirimin Hazırlanması Sözleşme Sekretaryasına sunmakla yükümlü bulunduğumuz, I. Ulusal Bildirim Raporunun hazırlıkları, UNDP katkıları ve GEF finansal desteği ile 1 Ağustos 2005 tarihinde başlamış ve 2006 yılı sonunda tamamlanmış, Ocak 2007’de Sekretarya’ya gönderilmiştir.
14
SERA GAZI EMİSYON ENVANTERİ
yılları arası Toplam Sera Gazı Emisyonu
15
SERA GAZI EMİSYON ENVANTERİ
yılları arası Sektörlere göre Sera Gazı Emisyonları
16
SERA GAZI EMİSYON ENVANTERİ
yılları arası Sera Gazı Emisyon Trendleri
17
KYOTO PROTOKOLÜ Kyoto Protokolü; 1997 yılında imzaya açılmış ve 2005 yılında yürürlüğe girmiştir. Kyoto Protokolüne taraf olmanın temel amacı, sera gazı emisyonlarını sınırlama ya da azaltma taahhüdünde bulunmaktır. Protokolün Ek-B listesinde yer alan ülkelerin toplam sera gazı emisyonlarını döneminde, 1990 yılı seviyesinin en az %5 altına indirmesini taahhüt etme zorunluluğu bulunmaktadır.
18
KYOTO PROTOKOLÜ Türkiye, Protokol kabul edildiğinde Sözleşmeye taraf olmadığı için ve sayısallaştırılmış sera gazı azaltım veya sınırlama yükümlülüğü almamıştır. Bugünden itibaren Protokole taraf olduğu takdirde ilk yükümlülük döneminde ( ) sayısallaştırılmış sera gazı emisyon azaltım veya sınırlama yükümlülüğü alması prosedür olarak mümkün görülmemektedir. 2012 sonrası Uluslar arası iklim rejimine yönelik müzakereler devam etmektedir. Türkiye’nin Kyoto Protokolüne katılımının uygun bulunduğuna dair kanun tasarısı TBMM Çevre Komisyonu, AB Uyum Komisyonu ve Dışişleri Komisyonunda kabul edilmiş, konunun Genel Kurulun gündemine gelmesi beklenmektedir.
19
ENERJİ VE ÇEVRE Dünyada, son yıllarda İklim Değişikliği ile mücadele ve kalkınmanın devamlılığı için enerji politikalarında Enerji-Çevre ilişkisi önem kazanmaya başlamıştır. Sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla; Enerji zamanında, yeterli, güvenilir, asgari maliyetle ve çevresel etkileri göz önünde tutularak sağlanması olmalıdır.
20
ÇEVRE KANUNU Çevre politikalarının uygulanmasında mevzuat, önemli bir araç olup, (2872 sayılı Çevre Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun No:5491, RG. Sayı: Tarih: 13 Mayıs 2006) Kanunla getirilen bazı önemli düzenlemeler; Sürdürülebilir Kalkınma İlkesi Katılımcılık ve İhtiyatlılık İlkesi Kirleten Öder ve Kullanıcı Sorumluluğu İlkeleri Ekonomik Araçların Kullanımı (Cezai yaptırımlar, tarifelerin toplanması vs.) Güçlendirilmiş Uygulama Kapasitesi (Merkez ve Taşra) Acil Durum Planları Hazırlama Yükümlülüğü
21
ENERJİ Dünya Birincil Enerji Talebi: kaynak: OECD/IEA, 2006
Öngörüler: Dünyada, 2030 yılına kadar “Birincil Enerji Talebi”nin yıllık ortama %1,7-%1,9 artacağı, yılında 2002 değerinin %60’ı kadar artış olacağı, Birincil enerji talebi içinde fosil yakıtların dominant etkisinin yılına kadar devam edeceği, özellikle elektrik üretiminde kömürün geçmişte olduğu gibi gelecekte de lider konumda olacağı, Elektrik üretiminde Doğalgazın önemli bir paya sahip olacağı, 2030 yılında bugünkü tüketiminin 2 katın üzerine çıkacağı, Dünya birincil enerji talebinin yarısının, gerek ekonomik büyüme gerekse nüfus artışı nedenleriyle gelişmekte olan ülkelerden geleceği, Çin ve diğer bazı Asya ülkelerinde nükleer enerjiye yönelme olacağı, Enerji sektöründe 2030’a kadar 20 Trilyon$ harcanacağı. Bu miktarın yaklaşık yarısının elektrik sektöründe kullanılacağı, (Elektrik santralleri, iletim-dağıtım altyapıları..). 10 Trilyon$’dan fazlasının kalkınmakta olan ülkelerde harcanacağı, Sadece Çin’nin 4 trilyon $ harcayacağı, 2030’da Emisyonların 1990 seviyesinin 2 katına ulaşacağı Öngörülmektedir.
22
Dünya – Birincil Enerji Talebi
18 000 16 000 14 000 Doğal Gaz 12 000 10 000 Mtep 8 000 Petrol 6 000 4 000 Kömür Hidroelektrik World primary energy demand projected in RS to expand by almost 60% from 2002 to 2030, average annual increase of 1.7% per year. Projected rate of growth is, nevertheless, slower than over the past three decades, when demand grew by 2% per year. Demand reaches 16.5 billion toe in 2030 up from 10.3 btoe in 2002. Oil will remain single largest fuel in the global primary energy mix, though its share will fall marginally. Demand for gas grows at 2.3% per year in – fastest rate of any fossil fuel. By 2030, gas use will be 90% higher than now, and gas will have overtaken coal as world’s 2nd-largest energy source. 2 000 Diğer Yenilenebilir Nükleer 1970 1980 1990 2000 2010 2020 2030 Kaynak:ETKB
23
Türkiye – Birincil Enerji Talebi
Mtep Hidro Nükleer 250 Yenilenebilir 200 52 150 Doğal Gaz 61 100 Petrol 19 50 32 80 Kömür 22 2003 2006 2009 2012 2015 2018 2020 2020 yılında Türkiye birincil enerji ihtiyacı bugüne göre % 160 daha fazla olacak (dünyanın 4 katı artış) Kaynak:ETKB
24
Dünya ve Türkiye Birincil Enerji Arzı
Kaynak: UEA, 2006
25
ENERJİ YOĞUNLUĞU DEĞİŞİMİ
Kaynak: Eurostat, 2008
26
İklim Değişikliği ile Mücadele Araçları
İnsan kaynaklı sera gazı salımında enerji sektörünün tüm diğer sektörlerden çok daha yüksek bir payının olması, iklim değişikliği çerçevesinde alınacak ve uygulanacak önlemlerin de ağırlıklı olarak bu sektörde gerçekleşeceği anlamına gelmektedir.
27
İklim Değişikliği ile Mücadele Araçları (Enerji)
Enerji Sektöründeki Politikalar Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması, Enerji tasarrufu ve verimliliği, Enerji yoğunluğunun azaltılması, Temiz yakma teknolojileri CO2 Yakalama ve Depolama Termik santrallerin rehabilitasyonu, Enerji üretiminde kaynak çeşitliliğine gidilmesi,
28
ENERJİ VERİMLİLİĞİ Enerji verimliliği hem enerji arz güvenliğini artıran, hem de sera gazı emisyonlarını azaltan, sosyoekonomik faydaları, maliyetlerinin çok üzerinde olan en ucuz azaltım yöntemidir.
29
ENERJİ VERİMLİLİĞİ Başta sanayi, ulaştırma, konut ve ticari binalar olmak üzere, tüm sektörlerde enerji verimliliğinin artırılması, tasarruf potansiyelinin gerçekleştirilmesi ve enerji yoğunluğu değerinin düşürülmesi sağlanmalı, bu konudaki veriler konusunda kamuoyu belirli aralıklarla bilgilendirilmelidir. Binalarda ısı yalıtımı ve ekodizayn konularındaki çalışmalar desteklenmeli, Binalarda ısı tüketimi ve yalıtımına yönelik mevcut uygulamalar geliştirilmeli, daha sıkı bir denetim uygulanmalıdır.
30
ENERJİ VERİMLİLİĞİ EİEİ tarafından yürütülen çalışmalarda; ülkemizde tahmini parasal değeri yıllık 4.5 Milyar YTL olan, yaklaşık %25 civarında enerji tasarruf potansiyeli bulunduğunu göstermektedir. Bu potansiyelin %30’u bina sektöründe, %20’si sanayi sektöründe ve %15’i ise ulaştırma sektöründedir (EİEİ, 2007).
31
ENERJİ VERİMLİLİĞİ POTANSİYELİ
Birincil enerji talep projeksiyonlarımıza göre, yılında 222 MTEP’ lik bir tüketim tahmin edilmektedir. Enerji Verimliliği Kanunu’nun başarılı uygulanması halinde, bu tüketimin en az 30 MTEP’ lik bölümü, sanayide, binalarda, ulaşımda ve enerji sektöründe tasarruf edilebilecek ve böylece yaklaşık 75 milyon ton CO2 emisyonu önlenebilecektir. Kaynak:ETKB
32
TEŞEKKÜRLER
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.