Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Bakara Sûresi 121-123 Kur’ân Buluşmaları: 47 ÜMİT ŞİMŞEK.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Bakara Sûresi 121-123 Kur’ân Buluşmaları: 47 ÜMİT ŞİMŞEK."— Sunum transkripti:

1 Bakara Sûresi Kur’ân Buluşmaları: 47 ÜMİT ŞİMŞEK

2 Bakara: 121   اَلَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَتْلُونَهُ حَقَّ تِلَاوَتِه۪ۜ اُو۬لٰٓئِكَ يُؤْمِنُونَ بِه۪ۜ وَمَنْ يَكْفُرْ بِه۪ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ۟        Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu gereği gibi tilâvet ederler, ona iman ederler. Kim onu inkâr ederse, işte onlar da hüsrana düşenlerdir.

3 Bakara: 121 Kitabı okuyanlar
Kendilerine kitap verdiklerimiz: 1. Peygamberler Onlar, kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Şu müşrikler onları inkâr etseler de, Biz zaten kitabı, hüküm ve peygamberliği, onları inkâr etmeyen bir topluluğa emanet etmişizdir. Onlar, Allah’ın hidayet verdiği kimselerdir; sen de onların yolundan yürü. De ki: Tebliğime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu Kur’ân, bütün çağlara ve bütün milletlere bir öğüttür. En’âm, 6:89-90

4 Bakara: 121 Kitabı okuyanlar
2. Sahabe 3. Ehl-i Kitap Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehlinden dosdoğru bir topluluk da vardır ki, secdeye kapanır, geceler boyu Allah’ın âyetlerini okurlar. Onlar Allah’a ve âhiret gününe inanır, iyiliği teşvik eder, kötülükten sakındırır, hayırda yarışırlar. İşte onlar iyi ve hayırlı kullardandır. Onların işlediği hiçbir hayır karşılıksız kalmayacaktır. Çünkü Allah takvâ sahiplerini pek iyi bilir. Âl-i İmrân, 3:

5 Bakara: 121 Kitabı okuyanlar
3. Ehl-i Kitap / devam Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, buna da inanırlar. Onlara Kur’ân tilâvet olunduğu zaman, “Ona inandık,” dediler. “O hiç kuşkusuz Rabbimizden gelen haktır. Biz daha önce de hakka teslim olmuş kimselerdik.” Sabretmelerinden dolayı onlara ödülleri iki kat verilecektir. Onlar kötülüğü iyilikle savarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan bağışta bulunurlar. Kasas, 28:52-54 4. Genel

6 Bakara: 121 Tilâvet Tilâvet Okumak Tâbi olmak, izlemek
And olsun Güneşe ve aydınlığına, Ve onu izlediğinde Aya, Şems, 91:1-2 Kur’ân-ı Kerimi tecvid ve tertil üzere okumak ve ona tâbi olmak Tertil: tane tane, güzelce, hakkını vererek okumak Kur’ân’da 63 yerde geçer Allah’ın kitabı hakkında kullanılır

7 Bakara: 121 Tilâvet Kıraat Tâbi olma Tilâvet

8 Bakara: 121 Tilâvet Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığında kalpleri ürperir; kendilerine Allah’ın âyetleri tilâvet olunduğunda imanları ziyadeleşir; bir de yalnızca Rablerine tevekkül ederler. Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden bağışta bulunurlar. İşte onlar gerçek mü’minlerdir. Onlar için Rableri katında yüksek mertebeler ile bir bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır. Enfâl, 8:2-4

9 Bakara: 121 Tilâvet Bir de Kur’ân’ı tilâvet etmem bana emredildi. Artık kim doğru yolu tutarsa kendisi için tutmuş olur. Kim de sapacak olursa, de ki: Ben ancak bir uyarıcıyım. Neml, 27:92 Sen hangi işte olsan, o işe dair Kur’ân’dan ne tilâvet edecek olsan, yahut siz ne iş yapsanız, siz ona dalıp gittiğinizde Biz size şahidizdir. Ne yerde, ne de gökte, zerre ağırlığınca birşey bile Rabbinden gizli kalmaz. Bundan küçük olsun, büyük olsun, ne varsa hepsi apaçık bir kitapta yazılmıştır. Yunus, 10:61

10 Bakara: 121 Tilâvet Size kendi içinizden bir elçi gönderdik ki size âyetlerimizi tilâvet eder, sizi arındırır, size kitabı ve hikmeti öğretir, daha başka bilmediğiniz şeyleri de öğretir. Bakara, 2:151 Allah’ın kitabını tilâvet eden, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler. Çünkü Allah onların ödüllerini eksiksiz verecek, üstüne de lütuf ve ihsanıyla daha fazlasını bağışlayacaktır. Zira O Gafûrdur, Şekûrdur. Fâtır, 35:29-30

11 Bakara: 121 Tilâvet And olsun Zikr’i tilâvet edenlere.
Sâffât, 37:3 “Ona Rabbinden mucizeler indirilseydi ya” dediler. Sen de ki: Mucizeler Allah katındadır. Ben ise apaçık bir uyarıcıyım. Kendilerine tilâvet olunan kitabı sana indirmiş olmamız onlara yetmedi mi? İman edecek bir topluluk için, hiç kuşkusuz, onda bir rahmet ve öğüt vardır. Ankebut, 29:50-51

12 Bakara: 121 Tilâvet Yoksa kitabı okuyup durduğunuz halde, insanlara iyiliği öğütleyip de kendinizi unutur musunuz? Aklınızı başınıza almayacak mısınız? Bakara, 2:44 Yahudiler dedi ki: “Hıristiyanların dayandığı birşey yok.” Hıristiyanlar da dedi ki: “Yahudilerin dayandığı birşey yok.” Oysa ikisi de kitabı okuyup duruyor. Cahiller de onların sözlerine benzer şeyler söylediler. Onların ihtilâf ettikleri şey hakkında hükmü kıyamet gününde Allah verecektir. Bakara, 2:113

13 Bakara: 121 Tilâvet Bir topluluk Allah’ın evlerinden bir evde toplanıp da Allah’ın kitabını tilâvet eder ve onu öğrenirlerse, üzerlerine sekînet iner, onları rahmet kaplar, etraflarını melekler kuşatır. Allah da onları kendi katındakilerin yanında anar. Müslim, Zikr: 38; Ebû Dâvud, Vitr: 14; Tirmizî, Kıraat: 12; İbni Mâce, Mukaddime: 17

14 Bakara: 121 Tilâvet İçinde Allah’ın kitabı tilâvet olunan evin hayrı pek çok olur, onda melekler hazır bulunur, şeytanlar o evden çıkar. İçinde Allah’ın kitabı tilâvet olunmayan ev ise ehline dar gelir, o evin hayrı azalır, onda şeytanlar hazır bulunur, melekler ise o evden çıkar. ez-zühd ve’r-Rakaik, 1:273

15 Bakara: 121 Tilâvet Kıyamet gününde, Kur’an ve dünyada iken onunla amel eden Kur’an ehli mahşer yerine getirilirler. Kur’ân’ın önünde de Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır; kendilerini okuyanları müdafaa etmek için birbiriyle yarışırlar. Müslim, Müsafirîn: 253; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân: 5 Allah’ın kitabından bir harf okuyana bir hasene vardır; bir hasenenin karşılığı da on mislidir. Ben «Elif lâm mim bir harftir» demiyorum; elif bir harf, lâm bir harf, mim de bir harftir. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân: 16

16 Bakara: 121 Tilâvet Kur’ân’ı okuyan ve onunla amel eden kimsenin anne ve babasına kıyamet gününde öyle bir taç giydirilir ki, onun parlaklığı, dünyanın bütün evlerine giren güneşin ışığından daha güzeldir. Anne babasının durumu böyle olursa, onunla amel eden kimsenin durumu nasıl olur sanıyorsunuz? Ebû Dâvud, Vitr: 14

17 Bakara: 121 Tilâvet Kur’ân ehline denir ki: Oku ve yüksel. Dünyada tertil ile okuduğun gibi burada da tertil ile oku. Senin merteben, okuduğun âyetin son noktasıdır. Ebû Dâvud, Vitr: 20; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân: 18 Kur’ân okuyan kimse, onunla Allah’tan istesin. Çünkü öyle topluluklar gelecek, Kur’ân okuyup onunla insanlardan isteyecekler. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân: 20

18 Bakara: 121 Tilâvet İbni Mesud (r.a.) anlatıyor:
Nebî (s.a.v.) «Bana Kur’ân oku» buyurdu. «Yâ Resulallah, Kur’ân sana indirilmişken ben mi sana Kur’ân okuyayım?» dedim. «Onu başkasından dinlemek de benim hoşuma gider» buyurdu. Ona Nisâ sûresini okudum. Nihayet «Her ümmetten bir şahit getirip seni de bunlara şahit tuttuğumuz zaman halleri nice olacak?» âyetine gelince «Şimdilik yeter» buyurdu. Ona baktım, iki gözünden yaşlar boşanıyordu. Buharî, Tefsir 4:9, Fezâilü’l-Kur’ân: 33, 35; Müslim, Müsafirîn: 247

19 Bakara: 121 Tilâvet إن من أحسن الناس صوتا بالقرآن الذي إذا سمعتموه يقرأ حسبتموه يخشى الله İnsanların Kur’ân’ı en güzel okuyanı o kimsedir ki, onu okurken dinlediğinizde, Allah’tan korktuğunu hissedersiniz. İbni Mâce, İkame: 176; bk. Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân: 34

20 Bakara: 121 Hüsrâna düşenler
Allah şu kitapla nice kavimleri yüceltir, daha başkalarını da alçaltır. Müslim, Müsafirîn: 269 Size de bir kitap indirdik ki, şan ve şerefiniz ondadır. Hâlâ akıl etmiyor musunuz? Enbiyâ, 21:10

21 Bakara: 121 Hüsrâna düşenler
Aslında Biz onlara şereflerini getirdik; onlar ise şereflerinden yüz çeviriyorlar. Mü’minûn, 23:71 Şimdi siz bu sözü mü küçümsüyorsunuz? Ondan nasibinizi, onu yalanlamaktan ibaret mi kılıyorsunuz? Vâkıa, 56:81-82

22 Bakara: 122   يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓائ۪لَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّت۪ٓي اَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَنّ۪ي فَضَّلْتُكُمْ عَلَى الْعَالَم۪ينَ        Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım nimetimi ve sizi vaktiyle bütün milletlere üstün kılmış olduğumu hatırlayın.

23 Bakara: 122 Nimet: Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım nimetimi ve vaktiyle sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın. Bakara, 2:47 Hani, Musa kavmine, “Ey kavmim,” demişti. “Aranızdan peygamberler göndermekle, sizi hükümran kılmakla ve âlemlerde kimseye vermediğini size vermekle Allah’ın size lütfettiği nimeti hatırlayın.” Mâide, 5:20 Âlem: kendi zamanlarının âlemi, milletleri

24 Bakara: 122 Biz İsrailoğullarına da kitap, hüküm ve peygamberlik verdik, onları güzel ve temiz nimetlerle rızıklandırdık ve âlemlere (o zamanın milletlerine) üstün kıldık. Câsiye, 45:16 Eğer onlar Tevrat’ın, İncil’in ve Rablerinden onlara indirilmiş olan şeylerin hakkını verselerdi, başlarının üzerinden ve ayaklarının altından nimetlerle besleneceklerdi. Gerçi onlardan orta yolda olanlar da vardır; birçoğunun yapmakta olduğu ise pek kötü birşeydir. Mâide, 5:66

25 Bakara: 123   وَاتَّقُوا يَوْماً لَا تَجْز۪ي نَفْسٌ عَنْ نَفْسٍ شَيْـٔاً وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا تَنْفَعُهَا شَفَاعَةٌ وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ       Bir de öyle bir günden korkun ki, ne kimse bir başkasının cezasını öder, ne kimseden fidye kabul edilir, ne kimseye bir şefaat fayda verir, ne de onlar bir yardım görürler.

26 Bakara: 123 Bir de öyle bir günden korkun ki, onda hiç kimse bir başkası için birşey ödeyemez, kimseden bir şefaat kabul edilmez, kimseden fidye alınmaz; onlara yardım da edilmez. Bakara, 2:48 Tekrarın bir hikmeti: Hz. İbrahim ile ilgili âyetlerden kendinize pay çıkarmayın! İnkâr edip de kâfir olarak ölenler azaptan kurtulmak için fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar, hiçbirinden böyle birşey kabul edilmez. Onların hakkı acı bir azaptır; kendilerini bu azaptan kurtaracak hiçbir yardımcıları da yoktur. Âl-i İmrân, 3:91

27 Bakara: 123 Yoksa Musa’nın sayfalarında olanlar ona bildirilmedi mi?
Ya çok vefalı İbrahim’in sayfalarında olanlar? Şöyle ki: Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. İnsan için ancak çalışmasının karşılığı vardır. Çalışması da yakında gösterilecektir. Sonra da karşılığı tam tamına ödenecektir. Necm, 53:36-41

28 Bakara: 123 Dinlerini oyun ve eğlence edinen, dünya hayatına aldanmış kimseleri bırak. Fakat sen Kur’ân ile öğüt ver ki, kimse kazandığı günahlarla helâke sürüklenmesin. O zaman kişinin Allah’tan başka ne bir dostu olur, ne bir şefaatçisi. Her türlü fidyeyi verse de yine kabul edilmez. İşte onlar, kazandıkları günahlarla helâke düşmüş olanlardır. İnkâr edip durmaları yüzünden onlara kaynar sudan bir içecek ve acı bir azap vardır. En’âm, 6:135

29 Bakara: 123 Mü’minlere “Biz sizinle beraber değil miydik?” diye seslenirler. Mü’minler “Evet,” der. “Fakat siz kendi kendinizi helâke düşürdünüz. Çünkü bizim başımıza gelecekleri gözetlediniz; şüphe içinde oldunuz; Allah’ın emri gelinceye kadar kuruntularla avunup durdunuz; o çok aldatıcı olan Şeytan da sizi Allah ile aldattı. Bugün ne sizden, ne de inkâr edenlerden fidye kabul edilmez. Varacağınız yer ateştir ki, size lâyık olan da budur. Varılacak ne kötü bir yerdir orası! Hadîd, 57:14-15

30 Bakara: 123 İnkâr edenler, iman edenlere dediler ki: “Bize uyun; günahınızı biz yükleniriz.” Oysa onların günahlarından hiçbir şey yüklenecek değillerdir; onlar yalan söylüyorlar. Onlar hiç şüphesiz kendi yüklerini taşıyacaklar; kendi yükleriyle beraber başka yükler de taşıyacaklardır. Uydurmakta oldukları şeyler hakkında da kıyamet gününde sorguya çekileceklerdir. Ankebut, 29:12-13

31 Bakara: 123 Hüküm günü, hepsi için belirlenmiş bir vakittir.
O gün dostun dosta bir faydası olmaz; kimseden de yardım görmezler. Allah’ın rahmet ettikleri müstesna. Şüphesiz ki O herşeyin mutlak galibi ve sonsuz rahmet sahibidir. Duhân, 44:40-42

32 Bakara: 123 ŞEFAAT Birisinin affedilmesi veya işinin görülmesi için aracılık etmek / bir işe öncülük etmek Kıyamet gününde peygamberlerin ve şefaat izni verilen kimselerin, şefaat edilebilecek kimseler hakkında günahlarının bağışlanması veya derecelerinin yükselmesi için Allah katında niyazda bulunması Şefaat ile ilgili geniş açıklama Bakara 48’de

33 İnternet adresleri utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek


"Bakara Sûresi 121-123 Kur’ân Buluşmaları: 47 ÜMİT ŞİMŞEK." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları