Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

TRANSGENİK BİTKiLER.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "TRANSGENİK BİTKiLER."— Sunum transkripti:

1 TRANSGENİK BİTKiLER

2

3 Transgenik bitki nedir?
Transgenik bitkiler; bir bitkiye farklı türlerden olmak üzere bir veya daha çok genin aktarımı ile elde edilen yeni bitkilerdir.

4 Transgenikte amaç nedir?
Bitkilerin hastalık ve zararlılara karşı dirençli olmasını sağlamak. *Artan dünya nüfusu için gerekli besin ihtiyacını karşılayabilmek. *Daha ucuza daha iyi bir yaşam kalitesi sunabilecek ürünler elde etmek. *Gelir düzeyi düşük ülkelere yeterli besin temin etmek 

5 DEZAVANTAJLARI Kısa vadede tarımsal üretimde fayda sağlasalar bile ileriki dönemlerde toprakları kısırlaştırarak, türü tehlikeye atar ve tarımsal üretimin şimdiki halinden çok daha kötü durumlara gelmesine neden olabilir Ekolojik dengeleri bozarak çevreye zarar verebilir. Ekolojik sistemde besin zincirirnin en temel katmanını oluşturan bitkilerin zarar görmesi diğer canlılarada olabileceğinden daha fazla zarara neden olabilir.

6 İlk genetiği değiştirilmiş meyve domatestir
Soya ve yağlı tohumlar .Mısır ve pamuğun böcekleri öldüren bir zehir üretmeleri ve hasara karşı ürünleri korumak için genetik yapıları değiştirildi. .Patates

7 Bilim insanları soğuk su balığından bir antifreeze genini aktararak soğuğa-dirençli domates geliştirdiler. Bu gen çok soğuk şartlarda yaşayabilen bir balık olan soğuk su-dil balığından alınan antifreeze genidir.Balığın hücresi içindeki kromozomlardan antifreeze geni ayrılır.

8 Antifreeze DNA’sı plazmid olarak adlandırılan DNA parçasına eklenir
Antifreeze DNA’sı plazmid olarak adlandırılan DNA parçasına eklenir. 2 farklı kaynaktan gelen DNA kombinasyonu olan bu hibrid DNA, rekombinant DNA olarak adlandırılır. Antifreeze geni içeren bu rekombinant DNA bir bakteriye yerleştirilir.

9 Bakteri rekombinant DNA’nın çok sayıda kopyasını üretir.
Domates hücreleri bakteriyle infekte edilir. Sonuç olarak, bakterideki plazmidde bulunan antifreeze geni domates bitki hücresine geçer. Domates hücreleri bitki hücrelerinin büyümesi için uygun olan büyüme ortamına konur.

10 Domates fidesi saksıya dikilir.
Bu GD domates bitkisi her bir hücresinde balık antifreeze geninin bir kopyasını içerir. Daha sonra bitkide balık geninin hala çalışıp çalışmadığı test edilir. Donmaya dirençli mi? Evet dirençli.

11 1994’de ilk ticari GD gıda ürünü marketlerde satışa sunuldu.
Flavr savr domatesi raf ömrü uzatılmış bir genetik mühendislik ürünüdür. Domateste hücre duvarının parçalanmasını önlemek için DNA’sına yeni bir gen ilave edilmiştir.

12 Biyoteknolojik ürünlerin küresel benimsenme oranı

13 Sonuç Olarak; Rekombinant DNA teknolojisi tehlikeli olmasa da, eğer aktarılan gen tehlikeli bileşiklerin üretilmesine neden oluyorsa elde edilen ürünler tehlikeli olabilir. Gıda güvenliği için genetiği değiştirilmiş bitki, hayvan ve mikroorganizmalardan kaynaklanacak yan etkileri doğru olarak belirleyen bilimsel yöntemlerin geliştirilmesi gerekir.

14 GDO YEMLERE DAİR HAYVAN BESLEME

15 Dünyada yem kaynağı olarak yaygın bir şekilde kullanılan mısır, soya, pamuk ve kolza bitkisi üretimi dikkate alındığında transgenik çeşitlerin önemli bir paya sahip olduğu görülmektedir. 2008 yılı itibariyle toplam ekim alanı içinde transgenik mısırın payı % 23’e, soyanın % 72’ye pamuğun % 47’ye ve kolzanın % 21’e ulaşmıştır.

16 Mısır ve soya hayvan besleme açısından mevcut yemler içerisinde en değerli iki yem hammaddesi olarak dünyada ve ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır Ülkemizde toplam kayıtlı karma yem üretimi yaklaşık 10 milyon ton olup açığın ciddi boyutlara ulaştığı görülmektedir

17 Avrupa Birliğinin gıda güvenliğinden sorumlu bağımsız kuruluşu EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi) tarafından hazırlanan 20 Temmuz 2007 tarihli “GDO’lu yemlerle beslenen hayvanların eti, sütü ve yumurtalarında rekombinant DNA veya proteinlerin akibeti ‘ konulu raporun sonuç kısmında özet olarak;

18 a-Biyolojik olarak aktif olan genler ve proteinler, gıda ve yemlerde çeşitli miktarlarda bulunurlar. Hayvanların ve insanların sindirim sisteminde, bu gıda ve yemlerin yenmesi sonrasında, kısa DNA veya peptidlere hızla parçalandığı, b-Bugüne kadar, canlı hayvanlar üzerinde yapılan çok sayıdaki deneysel çalışmalar göstermektedir ki: ‘broyler, inek, domuz veya bıldırcın gibi ciftlik hayvanlarının dokularında, sıvılarında veya yenilebilir ürünlerinde GDO’lu bitkilerden alınan rekombinant DNA parçacıkları veya proteinlere rastlanmadığı‘ ifade edilmektedir.

19 Keza Avrupa Birliği yasalarında da bu temel doğru teyit edilmektedir
Keza Avrupa Birliği yasalarında da bu temel doğru teyit edilmektedir. GDO’ların etiketlenmesi ve izlenebilirliğine dair Regülasyon (EC)1830/2003’ e göre; GDO içerikli maddelerden türetilmiş tüm yem ve gıdalar, son üründe GDO olup olmadığına bakılmaksızın, etiketlenmek zorundadır. Ancak ilgili kanuna göre GDO’lu yem ile beslenen hayvanlardan elde edilen et, süt, yumurta vb. ürünler etiketlenmek zorunda değildir. Buna göre transgenik yemlerle beslenen hayvanlardan elde edilen ürünlerin risk taşımadığı kabul edilmektedir.

20 BİYOGÜVENLİK NEDİR? NE DEĞİLDİR?

21 Biyogüvenlik en genel anlamıyla, modern biyoteknolojinin insan sağlığı ve çevreye zarar vermeden uygulanmasını sağlamak için alınması gereken politik ve işlevsel önlemlerin tümü olarak tanımlanabilir

22 BİYOGÜVENLİĞİN KISA TARİHİ GELİŞİMİ
Stockholm Konferansı ile başlamıştır. Biyogüvenlik konusundaki ilk çalışma ise 1975 yılında Kaliforniya’da gerçekleştirilen Recombinant DNA Molekülleri Konferansı’dır

23 Özlem DURĞUN Rabia AKÇORA Sinem KEŞAN Selda HACIABDULLAHOĞLU
HAZIRLAYANLAR: Özlem DURĞUN Rabia AKÇORA Sinem KEŞAN Selda HACIABDULLAHOĞLU


"TRANSGENİK BİTKiLER." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları