Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanUgurlu Tahir Değiştirilmiş 10 yıl önce
1
BİLİŞSEL PSİKOLOJİ Ders 2: Bilişsel Psikolojiye Giriş
Yrd. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Psikoloji Lisans 1. Sınıf,
2
İnsan, Evren’deki en karmaşık canlı yapıdır.
İnsandaki en karmaşık yapı olan beyin ise tüm zihinsel faaliyetlerin kaynaklandığı ve yönlendirildiği organdır. İnsan beyni ve dolayısıyla zihni, kendisini araştırabilen, kendisinin farkında olan yegâne canlı yapı olma nedeniyle diğer karmaşık yapılardan ayrılır.
3
Tarihsel olarak psikoloji başlıca üç evre geçirmiştir:
Başlangıç evresi, Davranışçı evre Bilişselci evre Başlangıç evresinin niteliğini veren çalışmaların bir yandan duyum, algı, bellek gibi ‘bilme’ye, diğer yandan içebakış gibi ‘bilinç’e ilişkilidir. Analitik yaklaşımın katkılarıyla da psikolojinin bu ilk döneminde bilme ve bilinç en önemli kavramlar olarak yer bulur. İkinci evrede gözlenebilir davranış alanına odaklanılmıştır. Bu dönemde beynin fiziksel altyapısında olup bitenlerle zihinde olup bitenler arasındaki bağıntılar henüz yeterli sağlamlıkta kurulmamıştır. Üçüncü evrede zihin-beden ayrımına dayalı görüşün giderek zayıflamış ve davranışın yanı sıra davranan da ele ele alınmaya başlamıştır. Bu noktadan itibaren psikoloji, araştırma nesnesi olarak sadece sonuç ürünlerini değil, başlangıç nesnesini, yani özneyi de çalışmaya başlamış ve bilişsel yaklaşım ele alınmıştır.
4
Biliş, Bireyin bilgi edinmesini, sorunları çözmesini ve geleceğe yönelik planlar yapmasını sağlayan algı, bellek ve bilgi işleme gibi zihinsel süreçleri göstermek amacıyla kullanılan bir terimdir. İnsanlar düşünür, plan yapar, hatırladıkları bilgiyi temel alarak karar verir ve dikkat gerektiren uyaranlar arasında seçici bir ayrım yaparlar.
5
Bu alanda, Neisser Gregory, Newell and Simon, Chomsky, Piaget Kohlberg Craik Çalışmalar yapmıştır
6
Neisser’in tanımıyla, «Biliş terimi, duygusal girdilerin dönüştürüldüğü, azaltıldığı, yeniden gözden geçirildiği, depolandığı ve kullanıldığı bütün süreçlere işaret eder. Açıkcası biliş, insanoğlunun yapabildiği her şeyi içermektedir ve her psikolojik fenomen bir bilişsel fenomendir».
7
Şöför / Polis örneği /syf 5 tablo 1 2 dakikadan kısa zaman alır
Şöför / Polis örneği /syf 5 tablo 1 2 dakikadan kısa zaman alır. Analiz edilen, algılanan bilgi miktarı çok fazladır. Davranışların kendileri önemli unsurlar olmalarına rağmen, bu tür faliyetlerin arkasında «içsel sistemler» bulunur. Bu bilişsel psikolojinin alanıdır.
8
İngiliz psikolog Kenneth Craik,
beynin bir bilgisayar gibi dış olayları örnek alma ve onlara paralel yapılar kurma yeteneği olduğunu vurgulamıştır. Psikolog Craik'e göre eğer, organizma kafasının içinde dış gerçekliğin ve onun olası tüm eylemlerinin "küçük ölçekli bir modelini" taşıyorsa, birçok seçenek deneyip en iyisini seçebilir, gelecekteki durumlara olayların bilgisini kullanabilir ve karşılaştığı acil durumlara çok daha kapsamlı, güvenli ve uzmanca bir yaklaşımla tepki gösterebilir. "Zihinsel gerçeklik modeli" psikolojide bilişsel yaklaşımın merkezini oluşturmaktadır.
9
Bilişsel kuramın olumlu yönleri:
Davranışçıların gözardı ettiği zihinsel süreçler üzerinde durmuş ve bu süreçleri araştırma konusu yapmıştır. Bireysel kontrol üzerinde durmuştur. Daha fazla araştırma yapma amaçlamıştır. Bilişsel kuramın olumsuz yönleri: Bilişsel kuram davranış üzerine etkisi olan duygusallığı ve çevresel faktörü tamamen gözardı etmiştir. Deneyler genellikle laboratuvar ortamında gerçekleştirilmiştir ve doğal değildir.
10
Bütüncül bir kavram olarak bilinci doğrudan ele almanın güçlütür
Bütüncül bir kavram olarak bilinci doğrudan ele almanın güçlütür. Elimizdeki bilgi ve teknolojiyle bilinci doğrudan çalışmak pek olası görünmüyor. Büyük olasılıkla bilinç, pek çok farklı zihinsel yapı, süreç ve işlevin bir araya gelerek oluşturduğu bir zihinsel duruma karşılık gelmektedir.
11
Bilişler, doğrudan gözlenemeseler de, gözlenebilir uyaranla ölçülebilir tepki arasındaki ilişkiyi önemli ölçülerde etkileyen ve biçimlendiren ara değişkenlerdir. Bilişsel işlevlerin uyaranla tepki arasında etkili olduğu, uyaranın birey için taşıdığı anlamı belirlediği ve bu anlam temelinde tepkinin başlatıldığı varsayılır. Dolayısıyla, bilişsel kuramda içsel ve bilişsel süreçlerin doğasını ve işleyiş biçimini anlamaya karşı, uyaranların fiziksel niteliklerine karşı olduğundan daha büyük bir ilgi söz konusudur.
12
Bilişsel psikoloji, Duyum, Algı ,Örüntü tanıma, Dikkat, Bilinç, Öğrenmek, Bellek, Kavram oluşturmak, Düşünmek, Zihinde canlandırmak, Hatırlamak, Dil, Zeka, Duygular, Gelişim konularını ele alır ve davranış alanlarının tüm çeşitliliğini kapsar.
13
Duyum ve Algı İç dünya ile dış gerçeklik, duyu sistemimizde buluşur.
Dış dünyadaki enerjinin ilk tespitine duyum (sensation) denir. Fizyolojik bir olaydır. Duygusal bilginin yorumlanması ise “algı” dır. Daha yüksek düzeyde bir biliş gerektirir. Duyum, uyaranın ilk olarak tespiti Algı, hissettiklerimizin yorumlanmasıdır. Algılarımız, daha önceki deneyimlerimiz, bilgilerimiz ile oluşmaktadır. (kitap okumak, konser dinlemek, masaj yapılması, kolonya koklamak…)
14
İllüzyon: Duyumlar ile bu duyumlardan çıkarılan yorumlar arasındaki farktır.
Algı, geçmişte öğrendiğimiz bilgilerden etkilenir. Duyu sistemi, beş duyu sisteminden oluşur. Duyu organları ile dış dünyadan alınan uyaranlar sinir sistemi ile algıya dönüşür. Duyu sistemi dış gerçekliğe açılan kapılardır. Bilgi,duyusal seviyede çok belirgin ancak yorumlanma seviyesinde genellikle soyuttur.
15
Kısa bir sürede ne kadar deneyim kazandığımız, bilgi işlemenin ilk basamaklarından bir olan “algısal uzam” dır. Anlık gösterimlere dayanan ve çabuk karar vermemizi sağlayan bir duygusal saklama alanıdır. “Gözlerimizi kapatsak bile dünyayı görmeye devam ederiz” “Müzik dursa bile duymaya devam ederiz” “Bir kumaştan elimizi çeksek bile hissetmeye devam ederiz”.
16
Neisser; Görsel izlenimlerin sistem içindeki sürekliliğine ve daha sonraki işlemler için çok kısa bir süre tutulmasına “görsel bellek” İşitme ile ilgili duygusal belleğe “yankısal/ akustik bellek” adını verir.
17
Dış dünyadan gelen çok sayıdaki uyarıcı ve bilginin ancak çok küçük bir kısmı daha ileri düzeyde işlenmek üzere seçilir. Uygun omayan ise elenir. Arada çok hassas bir denge vardır. Duyusal izlenimler değişmeden kısa süreliğine saklanır, önemli olanlar seçilip belleğe yerleştirilir. Bunlar duyusal depolarımızdır. Bu depolar bizlere daha ileri düzeyde işlemleme için gerekli zamanı verir.
18
Dikkat Zihnin, aynı anda beliren nesne ya da düşüncelerden birini açık ve net olarak sahiplenmesidir. Odaklanma Konsantrasyon Bilinçlilik Bazı şeylerle daha etkili uğraşabilmek için diğerlerinden vazgeçmektir. Zihinsel çabanın duyusal veya zihinsel olaylara yoğunlaştırılmasıdır.
19
Dikkat/5 Temel alan: İşlem kapasitesi Seçici dikkat Uyarılma derecesi Dikkatin kontrolü Bilinçlilik ve bilişsel nörobilim
20
Sayfa 100/Unutkan profesör
21
İşlem kapasitesi ve seçici dikkat:
Aynı anda bütün duyusal uyaranlarla karşılaşmamız ve yetersiz kanal kapasitemizden kaynaklanır. Karanlık bir odaya fener tutarken ilgimizi çeken şeylerin üzerine ışık tutup diğerlerini karanlıkta bırakmamıza benzer.
22
Seçici dikkat modelleri:
Filtre modeli:Broadbent Zayıflatma Modeli:Treisman
23
Otomatik İşlemleme: İnsanlar birkaç işle uğraşırken çok sayıda uyaranla karşılaşırlar. Ancak gerekli olanı ayrıştırırlar. Bu otomatik bir işlemdir. Sayfa /ÖZET
24
KAYNAK: 1. BİLİŞSEL PSİKOLOJİ ÇEVİRİ:Ayşe Ayçiçeği-Dinn Kitapevi 2. N. Ekrem Düzen/Doktora Tezi: BİLİNÇ, BİLİŞSEL İŞLEMLER ve DUYGUSAL İZLEMLER
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.