Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KADINA YÖNELİK ŞİDDET ŞİDDETİN TANIMLANMASI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KADINA YÖNELİK ŞİDDET ŞİDDETİN TANIMLANMASI"— Sunum transkripti:

1 KADINA YÖNELİK ŞİDDET ŞİDDETİN TANIMLANMASI
BM’in 1995 Pekin’de toplanan Dünya 4. Kadın konferansı sonucunda yayımlanan Pekin Eylem Platformunda, kadına yönelik şiddet, “kadının fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan, bu tip hareketlerin tehdidini, baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellemesini de içeren, ister toplum önünde ister özel hayatta meydana gelmiş olsun cinsiyete dayalı her türden şiddet olarak tanımlamaktadır. Bugün dünyada her üç kadından biri fiziksel şiddet görüyor. Her yıl yaşları 5 ile 15 arasında değişen 2 milyona yakın kız çocuğu seks işçiliğine zorlanıyor. Dünyada her 6 dakikada bir kadına tecavüz ediliyor. Her yıl 2 milyon kadın sınır ötesi kadın ticaretinde kullanılıyor

2 Kadına yönelik şiddetle mücadeledeki ilk adım bu şiddetin tanımlanması ve şiddetin “özel” “kişisel” “aile içi” bir sorun olmaktan çıkartılarak, ataerkil sistemin kadını ikincil gören anlayışının bir uzantısı olarak kamusal ve siyasal bir içerik kazanmasıdır. Dinsel, etnik, kültürel değerler ve gelenekler şiddetin gerekçelendirilmesinde kullanılmaktadır. Kadına yönelik şiddeti, geleneksellikle az gelişmişlikle ya da dini, etnik değerlerle açıklamak son derece yüzeysel bir tutumdur. Zorla ve görücü usulü evlilik, evlilik yaşının düşüklüğü, birden fazla kadınla evlilik, başlık parası, berdel, beşik kertmesi gibi uygulamalar dinsel ve geleneksel değerlerle meşrulaştırılmaktadır. Kadına yönelik şiddetin en uç biçimini namus adına işlenen cinayetler veya ölmeye zorlamalar oluşturur. Namus kavramı hem kadınları hem erkekleri belirli bir biçimde davranmaya zorunlu kılar. Toplumun pek çok kesiminde kabul edilen en yaygın namus anlayışı kadınların hayatına sıkı bir kontrol getirir ve kadınların kendi toplumlarında namus adına konan kurallara uymadıkları veya biraz dışına çıktıkları zaman cezalandırılmalarını meşru kılar.

3 ŞİDDETİN KATEGORİLERİ
Kadınlara karşı şiddet üç ayrı kategoride ele alınabilir : Aile içi şiddet : Aile içi şiddet, “özel yaşamda, genellikle cinsel ilişki ya da kan bağı ile bağlı bireyler arasında vuku bulan bir şiddet türü” olarak tanımlanmaktadır. 5 Çoğunlukla erkekler tarafından kadınlara veya çocuklara yönelik olarak uygulanmaktadır. Aile içi şiddet, kadınlara yönelik şiddetin en yaygın fakat görünürlüğü en az olan türüdür. Aile içi şiddet, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet dâhil, çok çeşitli şekillerde ortaya çıkabileceği gibi ekonomik açıdan mahrum bırakma ya da çevresinden izole etme şeklinde de görülebilmektedir. Toplum tarafından uygulanan şiddet : iş yerinde eğitim kurumlarında, sokakta cinsel taciz, sindirme, kadın ticareti fahişeliğe zorlama vb. Devlet kaynaklı/devletin işlediği ya da göz yumduğu şiddet : işkence, göz altında ve silahlı çatışmalarda tecavüz vb.

4 TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET
KSGM tarafından bu eylem planı çerçevesinde 2008 yılında yaptırılan “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” ülke genelinde aile içi şiddetin ne kadar yaygın olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. 51 ilde gerçekleştirilen bu araştırmaya göre ülke genelinde evlenmiş kadınların %39’u yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri veya birlikte oldukları kişiler tarafından fiziksel şiddete % 15 ‘i yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri veya birlikte oldukları kişiler tarafından cinsel şiddete % 42’si yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri veya birlikte oldukları kişiler tarafından fiziksel veya cinsel şiddete % 44’ü yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri veya birlikte oldukları kişiler tarafından duygusal şiddet / istismara % 23 ‘ü yaşamlarının herhangi bir döneminde eşleri veya birlikte oldukları kişiler tarafından ekonomik şiddet / istismara maruz kalmışlardır.

5 Kadınların maruz kaldığı şiddet, sınıf ırk ya da kültür farkı gözetmeksizin her düzeyde varlığını göstermektedir. Yine aynı araştırmaya göre ortaya çıkan lise ve üzeri eğitim almış her 10 kadından üçünün eşinden veya birlikte olduğu kişi/kişilerden fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalması çarpıcı bir bulgudur. Fiziksel veya cinsel şiddet yaşamış kadınların yarısı maruz kaldıkları şiddeti yakın çevreleriyle paylaşmışlardır. Öte yandan şiddete maruz kalan kadınların yarısından fazlası şiddete tanık olan ya da şiddetten haberdar olan kişilerden hiçbirinin kendilerine yardım etmediklerini açıklamışlardır. Kadınların % 34 ‘ü şiddeti kendi ailelerine anlatırken, sadece % 17’sinin ailesi şiddeti yaşayan kadınlara yardım etmek istemiştir. Eşi veya birlikte olduğu kişi(ler) den fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalan kadınların % 26’sı şiddet sonucu bir geceliğine bile olsa en az bir kez evlerini terk etmişlerdir. Fiziksel veya cinsel şiddet sonucu evlerini terk eden kadınlar çoğunlukla ilk olarak kendi ailelerine gitmektedirler. (%81) Evlerini terk eden kadınların bir kısmı ise akrabalarına (% 7) arkadaşlarına (% 4) ya da erkeğin ailesine/akrabalarına (% 4) gitmişlerdir.

6 TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE
Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelenin kurumsallaşmasının iki örneği İstanbul’da Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı ve Ankara’daki Kadın Dayanışma Vakfı 1990’larda açılmışlardır. Sözünü ettiğimiz bu iki vakıf şiddet gören kadınların kendilerini kolaylıkla ifade edebileceği, yasal ve psikolojik yardım görebileceği, gerekli durumlarda mesleki eğitim alabileceği (kurs, seminer vs.) yeni bir hayata hazırlanabileceği bağımsız sığınaklar açmışlar ancak maddi sorunlar nedeniyle 1999 yılından itibaren sığınaklarını kapatmak ve danışma merkezleri olarak hizmet vermek durumunda kalmışlardır. Mor Çatı Kadın Sığınağı’nın açık olduğu tarihleri arasında 350 kadın ve 250 çocuk sığınaktan yararlandı. Bu dönemde sığınakta kalan kadınların %60’ı şiddet ortamını terk etti. % 16’sı eve geri döndü ancak şiddet görmüyor. Özetle, kadınların %76’sı kendine ve çocuklarına şiddetsiz bir gelecek kurdu. Devlet kaynak sağlamadığı için mor çatı kadın sığınağı açılamıyor

7 Kadına yönelik aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için kurumsal yapıların güçlendirilmesi amacıyla Avrupa Birliği'nin mali katkısı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun teknik desteği ile Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) tarafından yürütülen “Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi” kapsamında “ Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı” hazırlanmıştır. Bu planın temel hedefleri 1. Yasal Düzenlemelerin yapılması 2. Farkındalık Yaratma ve Zihniyet Dönüşümünün Sağlanması 3. Kadının Güçlendirilmesi 4. Koruyucu Hizmetlerin Sunulması 5. Tedavi ve Rehabilitasyon Hizmetlerinin Sunulması 6. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği’nin sağlanmasıdır. Ulusal Eylem Planının amacı, ülkemizde aile içinde kadına yönelik her tür şiddetin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin tüm tarafların işbirliği ile uygulamaya konulmasıdır.

8 PROJE Bu proje Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından belirlenen bu eylem planı çerçevesinde Lions Kulüpleri, Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Galatasaray Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Merkezi, Belediyeler ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı arasında gerçekleşecek bir işbirliği ile yürütülecektir. Galatasaray Üniversitesi Toplumsal Araştırmalar Merkezi Lions Kulüp üyelerine yönelik farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümünün sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla “Avrupa’da ve Türkiye’de Kadınlık Durumu ve Aile İçi Şiddet” konulu bir eğitim programı düzenleyecektir. Bu eğitim programını izleyen Lions kulüp üyeleri, Melvin Jones’un I. Dünya savaşı sırasında ihtiyacı olanlara ne yapabiliriz düşüncesinden yola çıkarak ortaya attığı karşılıksız hizmet felsefesinin ışığı altında belediyelerle işbirliği içerisinde “Avrupa’da ve Türkiye’de Kadınlık Durumu ve Aile İçi Şiddet” konulu eğitim seminerleri düzenleyecek ve aile içi şiddet mağdurlarına destek olmaya çalışacaklardır.


"KADINA YÖNELİK ŞİDDET ŞİDDETİN TANIMLANMASI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları