Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Ömer DENİZ İZMİR,DENİZLİ
2
İZMİR’ İN TARİHİ ve TURİSTİK
MERKEZLERİ
3
EFES ANTİK KENTİ Efes antik kentinin Milattan önce 6 bin yıllarında cilali taş devrinde yapıldıgı zannediliyor.Efes Antik Kenti tarihi boyunca uygarlık, bilim, kültür ve sanat alanlarında her zaman önemli rol almıştır. Celsus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı ve Yamaç Evleri ile görülmesi gereken muhteşem bir antik kenttir.
5
İzmİr - kadİfekale KADİFEKALE
İzmir’in yeniden kurulması, Türkçe ’de Büyük İskender diye bilinen Makedonyalı Alexandros ’a bağlanır. Büyük İskender İran seferinin başlarında, İÖ. 334 yılında Pers İmparatorluğu’nun Anadolu’daki ordusunu yendikten sonra, ordularıyla Efes üzerine ilerlemişti. Bu harekat sırasında İzmir yöresine geldiği ve söylenceye göre, şimdiki Kadifekale civarında ilahi bir işaret almış ve kendisinden orada yeni bir Smyrna kenti kurması istenmişti. Kentin kuruluşunun İskender’in önde gelen iki komutanı tarafından gerçekleştirildiği kabul edilmektedir. Bilindiği üzere Kadifekale, bu dönemin bir hatırası olarak kentin üzerinde bir taç gibi durmaktadır.
7
TEPEKULE HÖYÜĞÜ (BAYRAKLI) Kentin başlangıcı hakkında bugün Bayraklı semtinde yer alan ve Tepekule olarak bilinen ören yerinin, eski İzmir’in kuruluş yeri olduğuna pek şüphe bulunmamaktadır. Burasının kuruluş yeri olarak seçilmesi, dışarıdan gelecek saldırılara karşı savunma kolaylığı sağlamasındandır. Kuruluş yerinin tercihinde öne çıkan faktörlerin başında güvenlik kadar ticari aktivite de belirleyiciydi. Bir yarım ada üzerinde bulunuşu, kente doğal bir liman imkanı sağladığından, deniz ticaretine uygun ortam hazırlıyordu. Bayraklı’da yapılan kazılarda elde edilen buluntular, İzmir’in kuruluşunun İÖ yıllarına kadar indiğini göstermektedir. İzmir’in bu ilk döneminden geriye kalan en önemli miras, şehrin kendisidir. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda, kentin ızgara planlı, yani bir-birini dik kesen sokaklarla örülü bir yapıda olduğu anlaşılmıştır. Kente ilişkin önemli bulgular arasında iki tapınak, şehrin surları, sivil mimari örnekleri, cadde, sokak ve çeşmeler sayılabilir.
9
AGORA İzmir, Roma İmparatorluğu döneminde önem kazanmış ve ticaret kenti olma
özelliğini geliştirmiştir. Roma İmparatorluğu döneminde kentin pek çok eser kazandığı bilinmektedir. Cadde ve sokaklar taş döşeme ile kaplanmış, kentin görüntüsüne Roma mimarisi hakim olmuştur. Ancak ne yazık ki bu eserlerden büyük çoğunluğu günümüze ulaşamamıştır. Fakat Roma dönemi eserlerinden bazılarının kalıntıları, İzmir’in geçmişten getirdiği izler olarak kentte yaşamaktadır. Bu kalıntıların başında hiç şüphesiz Agora gelmektedir. Her türlü tahribata uğramasına ve bakımsızlığına rağmen büyük bölümü günümüze ulaşabilmiş olan devlet agorası Roma dönemi yapıları içinde en dikkat çekici olanıdır. İS. 178 deki deprem sonrasında tamir edilmiş şeklini yansıtan agoranın bir bölümü de, kazı çalışması yapılmadığı için toprak altındadır.
11
Konak Meydanı XVIII. yüzyılda başlayan, Osmanlı Devleti’nin modernleşme sürecinin kentlere
yansıması, XIX. yüzyıl başlarına denk gelmiş ve bu dönüşüm, İzmir’in fiziksel yapısında yeni bir kentsel dokunun ortaya çıkmasına zemin oluşturmuştur. Bu nedenle imparatorluğun diğer kentlerinde olduğu gibi İzmir’de de, XIX. yüzyıl öncesinde kamusal bir merkez bulmamız mümkün değildir.Dolayısıyla İzmir’de böyle bir merkezin oluşumu, devletin modern bir monarşi olma yoluna girmesine bağlı olarak ortaya çıkabilmiştir.
13
ASANSÖR: İzmir’in Karataş semtinde, Mithatpaşa Caddesi’nden yaklaşık 40 metre yükseklikteki
Halil Rıfat Paşa Caddesine çıkmak için, 1907′de İzmir tüccarlarından Nesim Levi tarafından yaptırılmıştır yılında bir başka işadamı Şerif Remzi Reyent’e devredilen asansör, 1977 yılında belediyeye bağışlanmıştır.
15
ALSANCAK GARI 1856 yılında İzmir-Aydın demiryolu hattının yapılması için imtiyaz, İngiliz girişimci
Wilkin ve dört arkadaşına verildi. İmtiyaz 1857 yılında “İzmir’den Aydın’a Osmanlı Demiryolu” kumpanyasına devredildi ve Alsancak Garından başlayan 133 kilometrelik İzmir-Aydın demiryolu hattı, 1866 yılında hizmete açıldı.
17
YALI (KONAK) CAMİİ XVIII
YALI (KONAK) CAMİİ XVIII. yüzyılda yapıldığı dönemde deniz kenarında bulunduğu için Yalı ismini alan bu camii, Ayşe hatun ismiyle de anılmaktaydı. Caminin yapım tarihi hakkında 1755 ve 1774 olmak üzere iki farklı tarih ileri sürülmektedir. Ancak XVIII. yüzyıla ait olan bu eseri, İzmirli Ayşe Hatun, deniz kıyısındaki medresesinin avlusuna Kütahya çinileriyle bezeli, tek minareli zarif biçimde yaptırmıştır.
19
MERYEM ANA KİLİSESİ İzmir ili Selçuk ilçesine 9 km. uzaklıkta, 420 m. yükseklikteki Bülbül Dağı üzerinde bulunan Meryem Ana Kilisesi ve Evi Hıristiyan inancına göre kutsal sayılmaktadır. Panaya Kapulu olarak isimlendirilen bu yere Hz. İsa'nın ölümünden sonra Aziz Jean tarafından Hz. Meryem'in getirildiğine inanılmıştır. Bu olaydan 431 yıl sonra düzenlenen konsil tutanaklarında da bu konuya geniş yer verilmiştir.
21
KUŞCENNETİ İzmir Kuşcenneti, değişik canlıların yaşayabildiği dalyanlar, sazlıklar, otlaklar ve tuzla havuzları gibi farklı yaşam alanlarını bünyesinde bulundurması nedeniyle, ülkemizdeki diğer kuş cennetleri arasında çok önemli bir ayrıcalığa sahiptir. Sahip olduğu farklı ekosistemler nedeniyle, ülkemizde gözlenen 450 kuş türünden 220'si İzmir Kuşcenneti'nde gözlenmektedir. Bu kuş türlerinden 59'u burada kuluçkaya yatmakta; kuluçkaya yatan kuş türlerinden 39 türün korunan türler olması, İzmir Kuşcenneti'nin önemini daha da arttırmaktadır. Özellikle bu türler arasında bulunan Tepeli Pelikan, Küçük Karabatak ve Küçük Kerkenez Dünya' da soyları azalan kuş türlerindendir
23
SEFERİHİSAR - KARAKOÇ KAPLICASI
Seferihisar'ın 17 kilometre güney doğusundaki Kavakdere Köyü yakınında bulunan Karakoç Kaplıcası'nın sularında bol miktarda karbon dioksit, sodyum klorür ve bikarbonat bulunur. Romatizma, cilt ve raşitizm hastalıklarının tedavisinde etkilidir. İçmesuyu olarak kullanıldığı ise mide ve bağırsak bozukluklarına iyi geldiği bilinmektedir. Bunun yanı sıra Çeşme- Şifne Kaplıcası , Dikili- Nebiler Kaplıcası ve Balçova-Agamemnon kaplıcasıda İzmir’ de bulunan kaplıcalardır.
25
MENEMEN - BİLİÇYA ILICASI
Menemen'in kuzeybatısında bulunan Ilıcagöl bataklığının batı kenarında su ve çamur banyosu biçiminde uygulanan tedavide Ilıca'nın sıcak ve kükürtlü suları romatizma, cilt hastalıkları ile safra ve idrar yolu taşlarının düşürülmesi için yararlı olmaktadır. Basit bir kaplıca binası dışında tesis yoktur. Etrafı duvarlarla çevrili bataklığın çamuru ılıktır bu kaplıca haricinde Bayındır Ilıcaları , Bergama- Dereköy Ilıcası , Haydar Ilıcası Bergama- Mahmudiye Ilıcaları da izmir’ de hizmet veren ılıcalardır.
26
PLAJ ve KUMSALLAR Çeşme-Ilıca Şifne Plajı :Pamfilya, Karia ve Likyalılar tarafından yapıldığı bilinen ve Türkiye'nin başlıca turizm merkezlerinden biri olarak uluslar arası üne sahip İlimiz Çeşme İlçesi, plajlarının yanı sıra Şifne'deki şifalı kaplıcaları ile de bir cazibe merkezidir. Haricinde Çeşmealtı , Akkum , Balıklıova- Mordoğan , Dikili , Foça ,Özdere , Gümüldür , Yassıca Ada ve Çandarlı kumsal ve plajlarına sahiptir.
27
DENİZLİ TARİHİ ve TURİSTİK MEKANLARI
28
HİERAPOLİS ANTİK KENTİ::Denizli ilinin 18 km. kuzeyinde yer alan
Hierapolis antik kentinin Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen bir çok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır.Kentin hangi eski coğrafi bölgede yer aldığı tartışılır. Hierapolis coğrafi konumu ile kendisini çevreleyen çeşitli tarihi bölgeler arasında yer almaktadır
30
LAODİKYA ANTİK KENTİ:Denizli ilinin 6 km. kuzeyinde yer alan antik
Laodikeia kenti, coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.
32
AKHAN KERVANSARAYI: Denizli–Afyon karayolunun 7. Km
AKHAN KERVANSARAYI: Denizli–Afyon karayolunun 7. Km.sinde bulunan han, aynı adı taşıyan köyün hemen girişinde yer alır. Anadolu Selçuklularının batıdaki son kervansaraylarından olan ve iki kitabesi bulunan Ak Han sultan hanları şemasına uymakla beraber, oldukça küçük bir handır.
34
Kayı Pazarı ve Camii : Çal ilçesine bağlı Süller Kasabası yolu üzerinde Şapcılar Köyü yakınlarında eski adıyla Kayı Pazarı olarak bilinen alanda bir minare vardır. Minarenin ait olduğu cami tamamen yok olmuştur. Kare bir kürsü üzerinde yükselen silindirik bir gövdeden oluşan minarenin, külah kısmı yıkılmıştır. Kürsü kısmı kaba yonu taşlarla, gövde ve yukarısı tuğla ile inşa edilmiştir.Kayı Pazarı adıyla bilinen bu mevki, çeşitli yerleşim birimlerine hizmet veren bir Pazar yeri niteliği taşımaktaydı. Kaymakçı Mustafa paşa’ya ait tarihli vakfiyeden, bu alanda han, hamam, iki cami ve çok sayıda dükkan bulunduğu anlaşılmaktadır.
36
PAMUKKALE TRAVERTENLERİ: Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan
ve UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Pamukkale Travertenleri Denizli'de bulunuyor. Şehrin simgelerinden biri olan Pamukkale hem eşsiz doğal güzelliği hem de binlerce yıllık antik kentiyle Denizli'de mutlaka görülmesi gereken bir yer.
38
GÜNEY ŞELALESİ:Şelale doğal güzelliği bakımından görülmeye değer
yerlerdendir. Denizli'ye 70 km uzaklıktaki gizli cennet, birinci derecede SİT alanıdır. Güney ilçe merkezinin 3 km uzağında Cindere dağı yamaçlarından çıkan sularla oluşmaktadır.
40
KELOĞLAN (DODURGALAR) MAĞARASI: Gelişmiş batı ülkeleri ve A.B.D de 18. yüzyılın ortalarından beri değerlendirilen mağaralar yurdumuzda da 1970 lerden sonra başta turizm olmak üzere çeşitli ekonomik amaçlarla kullanılmaya başlanmıştır.Dodurgalar Keloğlan İni Mağarası Denizliye 60 km mesafedeki Acıpayam İlçesinin 18 km doğusundaki Dodurgalar Kasabasındaki Mallı Dağının Doğu yamacında yer alır. Batı Anadolu ve Ege Bölgelerini Akdenize bağlayan Denizli-Antalya Karayolu bu mağaranın hemen yakınından geçmektedir. Toplam uzunluğu 145 m olup, yatay olarak gelişmiş geçit konumlu fosil bir mağaradır. Mağaranın içindeki bol miktardaki sarkıt, dikit, sütün, makarna sarkıtı ve örtü damlataşları bu mağarayı adeta damlataş ormanına döndürmüştür. Bu nedenle Turizm amaçlı kullanıma çok uygun bir yerdir yılında turizme kazandırılmış olup sosyal imkanlar mevcuttur.
42
GELENEKSEL MESLEKLER VE YÖRESEL EL SANATLARI
İlin Tavas, Acıpayam, Çameli, Güney ve Çal ilçelerinin kırsal alandaki yerleşme ünitelerinde el sanatları çalışmaları yapılmaktadır. Özellikle ev hanımları ve genç kızların çeşitli renkte ince ipliklerle; tığ, iğne, mekik gibi araçlar kullanarak yaptıkları “oyalar” sürdürülmekte bu zarif ve geleneksel el işleri günden güne rağbet görmektedir. Böylece bilim ve tekniğin zamanımızdaki ileri adımların durdurmakta olduğu el sanatlarımızı kurtarma çabaları hızla sürdürülmektedir. Geleneksel Denizli El Sanatları; dokumacılık, hasırcılık, dericilik, testi ve bardak yapımcılığı, urgancılık, bakırcılık, demircilik, tarakçılık, semercilik-saraçlık, tel kırma gümüş işleri, iğne işleri, ağaç işleri olarak sıralanabilir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.