Sunuyu indir
1
Fluvyal Jeomorfoloji Yrd. Doç. Dr. Levent Uncu
2
Vadi Sisteminin Kuruluşu
Fluviyal süreçlerle yeryüzünün şekillenmesi, vadileri izleyerek olur. Bu nedenle, vadi kuruluşu ve bu vadilerin evrimi neticesinde ortaya çıkan akarsu ağının özellikleri yani drenaj tipi morfoloji bakımından çok önemlidir. Böyle bir inceleme, bir bölgenin şekillenmesinde yapı ve litolojinin oynadığı rolü de ortaya koyar. Vadiler çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Bunlardan biri vadi ve arazinin eğimi arasındaki ilişkilere dayalıdır. Bu durumda vadiler iki kısma ayrılabilirler: 1- Eğime uygun olan vadiler ve kolları (Konsekantlar) 2- Eğime uygun olmayan vadiler ve kolları (İnkonsekantlar)
3
KONSEKANTLAR Yeryüzüne düşen sular, arazinin ve tabakaların gösterdiği genel eğim hatlarına bağlı olarak arazinin en alçak yerini takip ederler ve çizgisel bir akış kazanarak akarsuyu oluştururlar. Bu tür vadiler geniş anlamda konsekant vadiler olarak adlandırılırlar. Bu tip vadilerin görüldüğü alanlar; Yeni kara haline geçmiş olan eski deniz tabanları Yükselmiş kıyı ovaları Yeni oluşmuş olan volkan konileri veya platoları Epirojenezle eğim koşulları değişen araziler Faylarla parçalanarak yeni eğim kazanan bloklar
4
Konsekant akarsu
5
Yapı ile kaya direnci bakımından monoton olan arazilerde, konsekant akarsuların kenarlarında yeni oluşan kolların gelişmesinde yapının doğrultu verici etkisi görülmez. Vadinin yamacında sel yarıntıları meydana gelir ve bunlar geriye doğru aşındırarak ilk kolları oluşturur. Bu kollar ana vadiyle akış yönünde gelişigüzel birleşirler. Bu kolların yönünü, ana vadi yamaçlarının eğimi ile arazinin genel eğiminin bileşkesi belirler. Bu tip vadilere İnsekant vadiler adı verilir.
6
İnsekant akarsular
7
Bu gibi alanlarda yeni eğim şartlarına bağlı olarak, kurulan konsekant akarsuların kollarının bir kısmı, dirençsiz ana kayalar üzerinde veya zayıf direnç sahalarında (fay hatları, diaklazlar, kontakt noktaları v.s.) kolayca gelişme imkanı bulurlar. Bu tip sahalarda gelişen vadilere Sübsekant vadiler denir. Böyle gelişmiş olan vadiler bir bakıma, akarsuların yapıya uyumunun göstergesidir.
8
Subsekant akarsular
9
Monoklinal Yapılarda Vadi Kuruluşu
Monoklinal yapılı ilksel yüzeylerin en basit şeklini, eskiden deniz dibindeyken eğimlenerek yükselmiş ve bir kıyı ovası haline dönüşmüş sahalar meydana getirir. Eski kara üzerindeki akarsular yeni teşekkül eden kıyı ovası üzerinde azami eğim hatlarını takip ederek ilk akarsuları meydana getirir. Bunlar konsekant akarsu’lardır. Zaman ilerledikçe bunlar vadilerini derinleştirir ve direnç farklarının aşınımdaki etkisi kendini göstermeye başlar. Dirençli kayalar içinde konsekant boğazlar oluşur. Buna karşın dirençsiz tabakaların bulunduğu yerlerde, vadi yamaçları sellenme ve kütle hareketleriyle hızla yatıklaştırılacak süratle geriye doğru yarılacaktır. Dirençsiz tabakalar (zayıf direnç alanı) üzerinde gelişen bu akarsulara sübsekant akarsular denir.
10
Aynı zayıf direnç kuşağı üzerinde kurulan sübsekant akarsular, bu dirençsiz sahayı hızla boşaltarak geniş bir asimetrik vadi manzarası alarak sübsekant vadi veya sübsekant depresyonları meydana getirirler. Böylece sert tabakalar diklikler halinde belirerek gerileyecek ve yatıklaştırılacaktır. Böylece bunların yamaçlarında da yeni kollar gelişecektir. Bu akarsulardan tabaka sırtlarında akan ve akış yönü ana akarsuyla aynı olanlarına resekant akarsu adı verilir. Gerileyen yamacın dik cephesinden ve konsekant akarsuya ters yönde akan akarsular ise obsekant akarsu olarak adlandırılır.
11
Monoklinal Yapılar Üzerinde Vadi Gelişimi
12
Homojen Yüzeylerde Vadi Kuruluşu
Monoklinal yapılı ilksel yüzeylerin aksine herhangi bir direnç farkının görülmediği ilksel yüzeyler üzerinde ise ilk önce eğime uygun konsekantlar gelişir. Bunlar, eğime göre biribirine yaklaşan ve uzaklaşan, düzenli veya düzensiz bir kuruluş gösterirler. Bunu takip eden dönemde, esas yön veren faktörler konsekant vadinin yamaç eğimi ve arazinin genel eğimidir. Kollar bu iki eğimin bileşkesi yönünde teşekkül ederler. Bu tip kollara insekant kollar denir. Buralarda daha çok ağaç dallarına benzeyen dandritik drenaj ağı gelişir.
13
Homojen Yapılar Üzerinde Vadi Gelişimi
14
Kıvrımlı Yapılarda Vadi Kuruluşu
Paralel ve düzenli kıvrımlardan oluşan bir ilksel topoğrafyada ilk akarsu ağı senklinallerde gelişir. Bunlara boyuna konsekant akarsular denir. Bu ana nehirlere antiklinalin yamacından dik bir şekilde inen kollar karışır. Kıvrım eksenine dik ama asli eğime uygun olan bu akarsulara ise enine konsekantlar adı verilir. Zamanla antiklinalin için gömülen bu akarsular antiklinalin içini boşaltmaya ve sübsekant depresyonların meydana gelmesine neden olurlar. Antiklinal eksenlerini boşalttıkları yerde aşan konsekant vadi kısımları da derine doğru aşındırma sonucunda dar dik yamaçlı birer boğaz halini alır. Bunlara Klüz veya Kısık denir.
15
Kıvrımlı Yapılarda Vadi Kuruluşu
16
Diğer Yapılar Üzerinde Vadi Kuruluşu
Volkan Konilerinin oluşumunun ardından bunların yamaçlarından eteğe doğru biribirinden uzaklaşan konsekant akarsular meydana gelir. Bunlara radyal akarsular denir. Kraterin iç yamaçlarında ise bunlar merkeze doğru yönelir. Bunlara ise sentripedal akarsu denir. Domlar üzerinde de önce radyal konsekantlar oluşur. Bu konsekant vadilerin domaların içine gömülmelerine paralel olarak, direnç farkları vadi üzerinde etkili olur. Böylece dirençsiz tabakaları izleyen sübsekant kollar teşekkül eder. Böylece içiçe geçmiş halkalar veya elipsler şeklinde vadiler gelişir. Zamanla domun içi tamamen boşaltılır
17
Volkan konileri ve domlar üzerinde vadi gelişimi
18
Faylı arazilerde akarsu ağı kuruluşu fay bloklarının ilksel eğim şartlarına bağlı olarak meydana gelir. Önce fayla oluşan depresyonu izleyen bir boyuna konsekant oluşur sonra buna fay bloğunun yamacından karışan kısa boylu enine konsekantlar karışır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.