Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Program Geliştirmenin Psikolojik ve Toplumsal Temelleri.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Program Geliştirmenin Psikolojik ve Toplumsal Temelleri."— Sunum transkripti:

1 Program Geliştirmenin Psikolojik ve Toplumsal Temelleri

2 PROGRAM GELİŞTİRMENİM PSİKOLOJİK TEMELLERİ Program geliştirme çalışmalarında psikolojide her aşamadan yararlanılmaktadır.özellikle hedeflerin belirlenmesi aşamasında hedeflerin eğitimle oluşturulabilirlik ulaşılabilirlik açısından belirlemeye çalıştığımızda psikolojinin bulgularından büyük ölçüde yaralanmaktayız.

3 Psikoloji, özellikle öğrenme psikolojisi, temelde öğrenme nasıl olur, özelde ise insan nasıl öğrenir sorusunayanıt aramakla eğitimin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Psikologlar “insan nasıl öğrenir?” sorusuna yanıt ararken program geliştirme uzmanları “psikoloji öğrenmeye nasıl katkı sağlar?” sorusuna yanıt aramak ister. Psikoloji bilimindeki tarihsel gelişmeler dikkate alındığında öğrenmeyle ilgili temel kuramlar iki ana gruba ayrılıyor. 1. Davranışçı kuramlar 2. Bilişsel alan kuramları.

4 Davranışçı kuramlar Geleneksel davranışçılar, aristo’nun, descartesin, lock’un ve rausseau’nun öğrenme doğası ile ilgili felsefi görüşlerini temele almakta, şartlanma davranışı ve istenen tepkiyi yaratmak için çevreyi değiştirmeyi vurgulamaktadır.bu nedenle bu psikoloji ekolü, şartlanmaya ilişkin deney ve bulguların etkisinde kalmıştır.

5 Bağlaşımcılık-bitişiklik kuramı Klasik koşullanma fikrini yada uyaran tepki bağını ilk sınama fikrini ortaya atan psikolog thorndike olmuştur. Thonrike öğrenmeyi bir alışkanlık oluşturma ya da alışkanlıkları biçimlendirme olarak tanımlamıştır. Bağlaşımcılık ilkesi en yalın anlamı ile iki uyarıcının aynı anda tekrar tekrar ortaya çıkmasıyla iki uyarıcının bitişik duruma gelmesi ve birinin diğerini hatırlatmasıdır. Bitişiklik örnekleri; Türkçe kelimelerinin yabancı dil karşılıkları, Tarih derslerinde olaylar ve oluştuğu tarihler

6 Klasik koşullanma Klasik koşullanma yoluyla bütün davranışların değiştirilebileceğini savunan psikologlardan biri de watsondur. Watson; yürüme, konuşma, koşma, gibi karmaşık becerilerimizin hep uyarıcı davranım arasında bağ kurma yoluyla öğrenilmiş davranışlar olduğunu ve bütün davranışların klasık koşullanma yoluyla öğrenilebileceğini savunmuştur.

7 Klasık koşullanma ile ilgili bazı kavram ve süreçler 1.Genelleme: organizma, bazı durumlarda bir uyarıcı karşısında gösterdiği koşullu tepkiyi benzer durumlarda da gösterir. Ör. Isıtıcıdan eli yanan çocuğun tüm ısıtıcılardan korkması 2.geçiş( transfer): bisiklet kullanan bir kimsenin motorsiklet kullanmayı daha kolay öğrenmesi (olumlu geçiş)

8 1. ayırt etme: organizma, uyarıcılar arasında farkı da öğrenebilir. 2. deneysel çözülme ( sönme): deneysel çözülme olayı, öğrenmede tekrarın başlı başına öğrenme şartlı olmadığını, davranışların ihtiyaçların doyurulmasının ve ödüllendirilmesinin önemli bir rol oynadığını belirtmektedir.

9 Edimsel koşullanma Edimsel koşullanma, klasik koşullanmadan farklı olarak bilinçli ve kasıtlı hareketlerimizle ilgilidir. Davranışların sonuçlarına bakarak yeni davranışlar kazanma sürecidir. Skinner’e göre, organizmanın davranışları uyarıcılara otomatik bir cevap olmaktan öte kasıtlı yapılan hareketlerdir.edimsel davranıştan sonra pekiştireç gelmezse davranış devam etmez. Pekiştireç olumlu ve olumsuz olabilir.

10 Programlı öğrenme Davranışçı ekol içerisinde yer alan psikologlardan skinner’in yeni edimler kazanmak için ortaya attığı bir öğrenme kuramıdır. Programlı öğrenmenin temelini, pekiştirme ilkeleri oluşturmaktadır. Skinner tarafından oluşturulan bu ilkeler; 1.Küçük adımlar 2.Etkin katılım 3.Başarı 4.Anında düzeltme 5.Kademeli ilerleme 6.Bireysel hız ilkeleridir.

11 Davranışçılık ve eğitim programları Bir eğitim programının niteliği, öğrencilerde geliştirilecek istendik davranışlarla ölçülmekte ve eğitim durumları da bu ölçme sonuçlarına göre düzenlenmektedir. Davranışçılar bu konuda çok kuralcı,adım adım ve yapılandırılmış öğretme yöntemlerine güvenmektedirler. Davranışçı yaklaşım öğrenmeyi mekanik ve basit olarak tanımladığı için eleştirilmiştir.

12 Bilişsel alan  Bu görüşe sahip psikologlar öğrenmenin, dıştan etkilerle (pekiştirme, bitişiklik, tekrar) elde edilen bir sonuç olarak görülmesine karşın çağdaş biliş yaklaşımında öğrenme, insanın beyninde ve sinir sisteminde oluşan bir iç süreç olarak yorumlanmaktadır. Bu yaklaşımı benimseyen psikologlara göre öğrenmeyi açıklamada aşağıdaki temel görüşler önem kazanmaktadır. kuramcıları

13 1.Öğrenen dış uyarıcıların pasif bir alıcısı değil, onların özümleyicisi ve davranışların aktif oluşturucusudur. 2.Öğrenen kendi öğrenmesinde sorumluluk taşıyan, verileni olduğu gibi alan değil, verilenlerin taşıdığı anlamı keşfedendir. 3.Öğrenen verilen bilgiler arasında uygun olanları seçen ve işleyendir. 4.öğrenen kendisine kazandırılmak istenen bir ilkede olsa, onun anlamını bularak diğer ilkelerle ilişkisini kurarak ve daha önce öğrendikleriyle bağdaştırarak ona anlam vermek zorundadır.

14 Piaget’in bilişsel gelişim kuramı  Duyusal-motor dönem (0-2 yaş): bu dönemde çocuklar refleks tepkiler başlıyor, sonra çevreye göre karmaşık duyusal motor tepkiler vermeyi öğreniyor. İşlem öncesi dönem(2-7 yaş): objeler ve olaylar sembolik anlam taşımaya başlıyor. Kavramlar yaşantı yoluyla öğrenilmeye başlıyor. Ör: elma armut

15 Somut işlemler dönemi(7-11): bilgileri mantıklı ilişkiler yoluyla organize ediyor, problem çözmeye, muhakemeye başlıyor, işlemleri tersine çevirebiliyor. Soyut işlemler dönemi (11 yaş ve sonrası): soyut işlemler yapabiliyor, soyut konuları mantıklı düşünebiliyor, değerlendiriyor, hipotezler oluşturuyor ve çıkarım yapabiliyor. Öğrenme kişinin bilişsel potansiyeline ve yaşantılarına bağlı olarak oluşuyor.

16 Ralph Tyler’in program geliştirme çalışması A.süreklilik ilkesi: Öğrenme yaşantılarını düzenlerken aşamalı tekrara yer verilmelidir. Diğer bir anlatıma, beceri ve kavramlar tekrar tekrar hatırlatılmalı ve bu becerilerin sürekli olarak kullanılması ve tekrar edilmesi sağlanmalıdır. B.Sıralama ilkesi: Eğitim programlarında öğrenme yaşantılarının düzenlenmesi sıralı bir gelişim içermeli ve her yeni yaşantı bir öncekinin üzerine inşa edilmelidir. Bu sıralama basitten bileşiğe, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene doğru olmalıdır.

17 C. Bütünleştirme ilkesi:  Eğitim programında yer alan öğrenme yaşantılarını programın diğer öğeleriyle ilşkili olmalıdır; böylece yatay bir ilişki kurulmalıdır.

18 Gagne’nin öğrenme durum arı modeli Bilişsel alan kuramcılarından gagne, aşamalı olarak sıralanmış sekiz öğrenme kümesi ya da becerisinden oluşan bir model ortaya koymuştur. Bu öğrenme çeşitleri 1. İşaretli öğrenme: Bu öğrenme işaretle verilen tepkidir. Ör: fare görünce korku tepkisinin verilmesi gibi

19 2. Uyarıcı davranım öğrenme: belli bir uyarıcıya tepki verme ör: otur emrine uyan öğrencinin davranışı 3.Zincirlenme öğrenme: öğrendiği uyaran tepki bağını zincirleme ve doğru yaptığında pekiştirilmesi. Ör: bir araba sürücüsünün arabayı kullanması

20 4. Sözel bağlaşım öğrenme: daha karmaşık bir beceri geliştirmek amacı ile iki yada daha fazla sözlü uyaran tepki birimini birleştirmek. Ör: bir yabancı dili öğrenmek 5. Çoklu ayırt etmeyi öğrenme: belli bir kümenin farklı maddelerine farklı tepkiler vermek. Ör: çim ve ağacı ayırt etmek

21 6. Kavram öğrenme : uyarıcıya soyut bir şekilde tepki verme. Ör: kavramlar, gramer ve bunun benzeri tepkiler 7. İlk öğrenme: iki ya da daha fazla kavramı ilişkilendirme. Ör: sıfat adı niteler

22 8. Problem çözme: bildiği kural ilkeleri kullanarak yeni bir problem çözme. Ör: iki kenarı verilen üçgenin alanını bulma

23 Gagne’nin Öğrenme Aşamaları Gagne bilgiyi işleme kuramının temel öğelerini ele alarak, eğitim durumlarının düzenlenmesinde öğretmenlere rehberlik edecek sekiz aşa­ma belirlemiştir. Bunlar;

24  Guilford'un Zihinsel Becerileri Sınıflaması  Guilford, zihin yapısını incelemiş, zihinsel becerileri;  1. işlemler  2. ürünler  3. içerik olarak üç boyutta ele almış; ancak, düşünmenin karmaşık ve çok soyut olması nedeniyle zihin yapısına ilişkin ayrıntıları açıklamada yeterli olamamıştır. Zihin sürecinin karmaşıklığını çözebilmek için ona farklı açılar­ dan yaklaşılmaya çalışılmıştır. Bunun ışığında yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme ve keşfedici düşünme gibi kavramlarla düşünmenin karmaşıklığı çözülmeye çalışılmıştır.

25  Biliş Alan Kuramları ve Eğitim Programları  Program geliştirmede genellikle bilişsel alan kuramları yaklaşım izlenmektedir. Bunun nedenleri:  Mantıksal bir yol izlemeye imkân sağlar  Geleneksel konu alanı yaklaşımını temel alır.  Kolay anlaşılır ve eğitim bilimciler  Bu alanda daha eğitimlidir  Bu kuram program hedeflerine ulaşmada ve öğrenci başarısını yükseltmede önemli bir etken olarak değerlendirilir (Demirel,2015).

26  Hümanistik Psikoloji  Hümanisti psikoloji davranışçılık ve bilişsel alan ku­ramlarından sonra öğrenme kuramları açısından bir sürecin üçüncü halkasını oluşturduğunu öne sürmektedirler. Özellikle son yıllarda Öğrenci merkezli eğitim için program geliştirme çalışmalarında temelde hümanistik psikolojinin dayan­dığı kuramların yer alması gerektiği tezi savunulmaktadır.  Bu kuramlar içinde en önemli yeri Gestalt kuramı almaktadır.

27 *Gesalt Kuramı *Kurama göre, bütün, parçaların toplamından daha fazladır ve birey, bütünü parçalara ayrıştırarak değil, bütünlük içinde algılar. *Örnek: Senfoni orkestrasını dinlerken, her bir müzisyenin katkısını analiz ederek değil, bütün ola­rak dinleyip, anlamaya çalışırız

28 Maslow’ un İhtiyaç Kuramı *Abraham Maslow ' un İhtiyaçlar Teorisi'ne göre, insanların motivasyonu dış faktörlerden ziyade kişinin kendi içindeki ihtiyaçlara dayanmaktadır. * Maslow ' un kuramına göre insanların ihtiyaçları sınırsızdır ve insan bir ihtiyacını giderdikten sonra başka bir ihtiyaç ortaya çıkar

29 TERÖPATİK ÖĞRENME KURAMI ( ROGERS ) Terapi bir çeşit öğrenme kuramıdır ve gerçek; öğrencilerin algılarına dayanır. Öğrenci hangi gelişim düzeyinde olursa olsun kabul edici ve empatik bir sınıf ortamı sağlandığında, yaşlarına uygun düzeyde kendilerini tanırlar ve başkalarının duygularına duyarlı olmayı öğrenirler.

30 Hümanistik Psikoloji ve Eğitim Programı Hümanist psikolojide bireysel özgürlük önemlidir. Özgürlük öğrencilerin araştırdıkları konuyu daha iyi anlamalarını sağlar. Bireylerin ihtiyaçları farklı olduğundan herkes için ayrı bir eğitim programı hazırlanmalıdır. Öğrenci merkeze alınmalıdır ve öğrenci öğretmen ilişkisi üzerinde durulmalıdır.

31 Program geliştirme uzmanları program geliştirirken ve planlarken toplumsal temelleri dikkate almak ve kullanmak ihtiyacını duyarlar. Kültürel değerlerin aktarımı bir toplumda eğitim sisteminin temel işlevi olmalıdır. Bir toplumun değerleri, inançları ve normları yalnızca onları öğretme yoluyla değil, eğitim sisteminin işleyişinde onların açıklanmasıyla da diğer kuşaklara geçer gider. Programlar bireyin sosyal gelişimini ve toplumsal uyumunu sağlayacak biçimde hazırlanmalıdır. Bu yapılırsa toplumsal (sosyal) temel üzerine oturtulmuş olur. Bir program, toplumdan ve toplumsal yapıdan uzak kalamaz. Çünkü yetiştireceği kişiler toplumun birer üyesi olacaklar ve o toplumda yaşayacaklar. Bu kişiler toplumun ihtiyaçlarına cevap vereceklerdir. PROGRAM GELİŞTİRMENİN TOPLUMSAL TEMELLERİ

32 Program geliştirmeden önce ihtiyaç analizi, problem envanteri çıkartılmalı, toplumdaki problemler tespit edilmelidir. Toplumda var olan iş olanakları program üzerinde etkilidir, bu sebeple toplumdaki yönelimler belirlenmelidir. eğitim programları bireyin sosyal gelişiminin ve topluma uyumunu sağlayacak biçimde hazırlanmalıdır. Bu yapıldığı taktirde eğitim programları toplumsal temel üzerine oturmuş olacaktır.

33 KAYNAKÇA Ulusoy, A. (Ed.), 2002, Gelişim ve Geliştirme, Pegem A Yayıncılık, Ankara Özbay, Y. 2004, Gelişim ve Öğrenme Psikolojisi, Pegem A Yayınları, Ankara Başaran, İ.E. 1998, Eğitim Psikolojisi, Aydan Web Tesisleri Yayınları, Ankara Şeker,H.2014,Eğitimde Program Geliştirme Kavramlar Yaklaşımlar, Anı Yayınları, Ankara Demirel, Ö,2015,Eğitimde Yeni Yönelimler, Pegem A Yayıncılık, Ankara

34


"Program Geliştirmenin Psikolojik ve Toplumsal Temelleri." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları