Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSALBİYOTEKNOLOJİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSALBİYOTEKNOLOJİ"— Sunum transkripti:

1 ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSALBİYOTEKNOLOJİ
ANABİLİM DALI HAZIRLAYAN: UMUT DAĞ DANIŞMAN:Dr. Öğretim Üyesi: YILMAZ KAYA GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALARIN MEVCUT DURUMU

2 Dünya' do GDO'Iu Ürünlerin Mevcut Durumu ve Üretim Alanları
FlavrSavr ismi verilen uzun ömürlü ilk transgenik domates 1996 yıllında pazara sunulmuştur. Bu yıldan itibaren gen aktarım yolu ile elde edilen soya fasulyesi, mısır, pamuk, kanola ve patates gibi ürünlerin ekim alanlarında giderek bir artış gözlenmiştir. İlk yıllarda sınırlı alanlarda üretimi yapılan genetiği değiştirilmiş bitkilerin ekim alanı gün geçtikçe artış göstermiştir. Ürün verimliliği, ekonomik olması ve çevresel katkıları giderek önem kazanmaya başlayan transgenik bitkilerin ekim alanları sürekli artış eğilimi göstermektedir. Dünyada transgenik bitkilerin en fazla yetiştiriciliğinin yapıldığı ülkelerin başında ABD gelmektedir yılı itibariyle 12'si gelişmiş ve 11 'i endüstri ülkesi olmak üzere toplam 23 ülkede transgenik bitkilerin üretimi 114 bin hektarlık bir alanda gerçekleştirilmiştir. Bu ülkeler sırasıyla ABD, Arjantin, Brezilya, Kanada, Hindistan, Çin, Paraguay, Güney Afrika, Uruguay, Filipinler, Avustralya, İspanya, Meksika, Kolombiya, Şile, Fransa, Honduras, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Almanya, Slovakya, Romanya ve Polonya olmuştur (James, 2007) yılı itibariyle sıralamada pek bir değişiklik meydana gelmezken, transgenik üretim yapan ülke sayısı 25'e ulaşmıştır. Ekim alanı ise 125 milyon hektara yükselmiştir. Dünya genelinde 1996 yılı itibariyle sadece 6 ülkede 1.7 milyon hektar alanda transgenik bitkilerin ekimi yapılırken, 2009 yılı itibariyle toplamda 25 ülkede 134 milyon hektarlık bir ekim alanına ulaşmıştır .

3 Dünyada Transgenik Bitkilerin Yıllara Göre Ekim Alanları (1996-2009 yılları arası) (James, 2009)
YILLAR HEKTAR (MİLYON) 1996 1,7 1197 11,0 1998 27,8 1999 39,9 2000 44,2 2001 52,6 2002 55,0 2003 68,0 2004 81,0 2005 90,0 2006 102,0 2007 114,0 2008 125,0 2009 134,0

4 Dünya üzerinde transgenik ürünlerin ekim alanlarındaki artışın en büyük nedenlerinden biri bu ürünlerin büyük bir pazar payına sahip olmasından kaynaklanmaktadır yılı itibariyle GDO'lu ürünlerin satışından elde edilen gelirlerin yaklaşık olarak 6 milyar dolar düzeyinde olduğu ve bu rakamın 5 yıl içinde yaklaşık olarak milyar dolara kadar ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Genetiği değiştirilmiş organizmalar Dünya genelinde 2007 yılı transgenik bitki ekimine yönelme açısından çok önemli bir yıl olmuştur. Gelişmiş ülkelerde yaklaşık olarak 10 milyon çiftçi bu ürünlerin ekimini gerçekleştirmiş toplamda ise bu rakam dünya genelinde 12 milyon gibi bir sayıya ulaşmıştır.

5 Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2009 yılında da transgenik bitki ekiminde belirgin bir artış meydana gelmiştir ılı itibariyle 9 sanayileşmiş 16 ge işmekte olan ülke olmak üzere toplam 25 ülkede GDO'lu ürün üretimi yapılmıştır "Almanya 2008 yılında üretimi durdurmuş , 2009 yılında ise Costa Rika üretime başlamıştır) yılında ekim alanı büyüklüğü bakımından ülkeler sıralandığında 64 milyon hektar ekim alanı ile ABD ilk sırada bulunmaktadır. Diğer ülkeler ekim alanı (milyon hektar) büyüklüğüne göre sırasıyla; Brezilya (21.4), Arjantin (21.3)" Hindistan (8.4), Kanada (8.2), Çin Halk Cumhuriyeti (3.7), Paraguay (2.2) ve Güney Afrika (2.1). Geriye kalan diğer 17 ülke toplamda 2.7 milyon hektarlık bir alanda GDO'lu ürün ekimi gerçekleştirmişlerdiL Bu ülkeler; Uruguay, Bolivya, Filipinler, Avustralya, Burkina Faso, İspanya, Meksika, Şili, Kolombiya, Honduras, Çek Cumhuriyeti, Portekiz, Romanya, Polonya, Kosta Rika, Mısır Arap Cumhuriyeti ve Slovakya'dır.

6 yıllan arasında GDO'lu ürünlerin ekim alanlan kümülatif olarak yaklaşık 950 milyon hektar olarak hesaplanmıştır yılında Güney Afrika, Burkina ve Mısır gibi ülkelerde de transgenik bitkilerin yetiştirilmeye başlanması ile birlikte dünya genelinde hemen hemen tüm kıtalarda bu bitkiler yetiştirilmeye başlanmıştır. The International Service for the Acquisition of Agri-biotech Applications (ISAAA) 2009 verilerine göre ülkeler itibariyle ekimi yapılan transgenik bitkiler ve ekim alanları Çizelge 8'de sunulmuştur (James, 2009).

7 Çizelge 8. Ülkelere Göre Ekimi Yapılan Transgenik Bitkiler ve Ekim Alan arı (2009 yılı) (*15 Mega ülkelerle 50,000 hektar veya daha fazla alanda transgenik(GDO'lu) ürün üretilmektedir. (James, 2009))

8 2009 yılında GDO'Iu Ürün Üreten Ülkelerin Durumu

9 Şekilde görüldüğü gibi bütün kıtalarda GDO'Iu ürün ekimi yapılmakta ve her geçen gün küresel ekim alanında artış meydana gelmektedir. Hindistan, 2008 yılında toplam 7.6 milyon hektarlık transgenik bitki ekim alanlarını 0.8 milyon hektar artarak 2009 yılı itibariyle 8.4 milyon hektara yükseltmiş ve dünyada en fazla transgenik bitki ekim alanına sahip 5. ülke olmuştur. Hindistan'da 2009 yılı itibariyle yaklaşık olarak 5 milyon çiftçinin tansgenik pamuk (Bt-cotton) ekimi yaptığı bilinmektedir. Çin, transgenik pamuk (Bt-cotton) yetiştiriciliğinin yoğun bir şekilde yapıldığı bir diğer ülkedir. Çin' de 2008 yılında yaklaşık olarak 7 milyon çiftçinin transgenik pamuk ekimi yaptığı tahmin edilmektedir.

10 Transgenik bitki ekim alanları başta ABD ve Güney Amerika ülkelerinde sürekli artış yönünde bir eğilim gözlenirken, AB ülkelerinin büyük çoğunluğunun bu ürünlere kuşkuya bakması sonucu üye ülkelerde transgenik bitki ekimi sınırlı düzeyde kalmıştır. AB ülkeleri, kamuoyunda söz konusu ürünlere karşı oluşan tepki bu ülkelerde üretimi kısıtladığı gibi bu ürünlerin üye ülkelerde kullanımına da ciddi düzeyde sınırlamalar getirmiştir. Ayrıca, Avrupalı tüketicilerin büyük çoğunluğunun GDO'lu ürünleri kabullenmedikleri görülmektedir. İspanya , Almanya, Fransa, Polonya, Romanya, Slovakya ve Çek Cumhuriyeti transgenik bitki ekiminin yapıldığı AB ülkeleridir. Avrupa Birliği ülkeleri arasında transgenik bitki ekiminin en fazla yapıldığı ülke İspanya' dır yılına kadar transgenik bitki yetiştiriciliği yapılan Fransa'da son yıllarda bu yönde bir ekim yapılmadığı görülmektedir. AB ülkelerindeki transgenik bitkilerin ekim alanına baktığımızda 2008 yılına kadar yükselme eğiliminde olan artış 2009 yılı itibariyle azalma meydana gelmiştir

11 AB Ülkelerinde 2007-2009 Yılları Arasında Transgenik Mısır Ekim Alanları (hektar)

12 Çizelgede Almanya'nın 2009 yılında transgenik bitki ekimi yapmadığı, Romanya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'nın önemli düzeylerde kısıtlamaya gittiği, İspanya'nın ise bir önceki yıla göre daha az düzeyde bir ekim gerçekleştirdiği görülmektedir. Dünyada en fazla yetiştirilen transgenik bitkilerin başında soya fasulyesi gelmektedir. Soya fasulyesini sırasıyla transgenik mısır, pamuk, kanola, şeker pancarı, papaya ve patates izlemektedir. Bu ürünlerin 2007 ve 2008 yıllan itibariyle toplam ekim alanları da verilmiştir.

13 Dünyada Transgenik Bitkilerin 2007 ve 2008 Yıllarındaki Toplam Ekim Alanları (milyon hektar)
Transgenik soya fasulyesi ekim alanı 2007 yılında 58.6 milyon hektar iken bu alan 2008 yılında %13 'lük bir artışla 65.8 milyon hektar olmuştur. Kanola, Mısır ve Pamuk 2008 yılı itibariyle ekim alanında artış gözlenen diğer transgenik bitkiler olmuştur.

14 Transgenik Bitkilerin 1996-2009 Yılları Arasındaki Global Ekim Alanları
Ekimi en fazla yapılan bu dört transgenik ürünün dünyadaki toplam ekim alanları içindeki payı her yıl biraz daha artış göstermektedir (Çizelge ll). Örneğin dünyada soya fasulyesinin toplam ekim alanı 2008 yılı itibariyle 95 milyon hektar olarak gerçekleşirken, bu toplam alanın 65.8 milyon hektarlık alanında (%70) transgenik soya fasulyesi ekimi gerçekleştirilmiştir. Benzer şekilde dünyada ekilen pamuğun yaklaşık olarak (%46) transgenik pamuk oluşturmaktadır. Mısır ve kanola ekiminde de benzer durumlar söz konusu olup, dünyadaki toplam mısır ve kanola ekim alanlarının yaklaşık olarak %24'ünde transgenik mısır ve %20'sinde transgenik kanola ekimi yapılmaktadır

15 Transgenik Bitkilerin 2008 Yılı İtibariyle Ekim Alanları ve Toplam Ekim Alanı İçindeki Payı
2009 yılı itibariyle bu dört transgenik ürünün ekim alanları rekor sayılacak düzeye ulaşmıştır. Transgenik soya fasulyesinin üretimi 90 milyon hektarlık toplam küresel soya ekim alanı içinde %7 5 oranına çıkmıştır. GDO 'lu pamuk üretimi ise toplam global 33 milyon hektarlık ekim alanı içerisinde %50'lik bir paya yükselmiştir. GDO'lu mısırın payı 158 milyon hektarlık toplam ekim alanın içerisinde %33, GDO'lu kanolanın ise 31 milyon hektarlık global ekim alanı içerisinde %20'1ik bir paya ulaşmıştır

16 2009 yılı itibariyle bu dört transgenik ürünün ekim alanları rekor sayılacak düzeye ulaşmıştır. Transgenik soya fasulyesinin üretimi 90 milyon hektarlık toplam küresel soya ekim alanı içinde %7 5 oranına çıkmıştır. GDO 'lu pamuk üretimi ise toplam global 33 milyon hektarlık ekim alanı içerisinde %50'lik bir paya yükselmiştir. GDO'lu mısırın payı 158 milyon hektarlık toplam ekim alanın içerisinde %33, GDO'lu kanolanın ise 31 milyon hektarlık global ekim alanı içerisinde %20'1ik bir paya ulaşmıştır 1996 yılından günümüze kadar dünyada, GDO'lu ürünleri üreten 25 ülke ile birlikte bu ürünleri ithal eden ve kullanan 32 ülke olmak üzere toplam 57 ülkede GDO'lu ürünlerin gıda ve yem amaçlı tüketimleri için ithalat izni ithalat onayı vermişlerdir. GDO'lu ürünler, 24 üründe 155 gen (events) olmak üzere toplam 762 resmi onay almıştır

17 Türkiye' de GDO Ürünlerin Mevcut Durumu ve Üretim Alanları
Ülkemiz toplam yüzölçümünün yaklaşık olarak % 36'sı tarıma elverişli arazilerden oluşmaktadır. Ancak, çok uzun bir süreden beri bu söz konusu arazilerin tarımsal amaçlı verimli bir şekilde kullanılmaması tarımsal üretimde gerilernelere neden olmuştur. Bilinçsiz tarım uygulamalan ile aşırı ilaç ve kimyasal gübre kullanımı toprak verimliliğinde azalmalar yaratırken, ekolojik dengeye de ciddi zarar vermiştir. Mevcut meralann işlenerek tarım arazileri haline getirilmesi mevcut yerel genetipierin istenilen düzeylerde ıslah edilmemesi sonucu tarımsal üretimde ciddi azalmalar meydana gelmiştir. Dünyadaki gelişmelere baktığımızda, tarımsal üretimde bitki ıslahı çalışmalarında biyoteknolojik yöntemlerden geniş ölçüde yararlanıldığı görülmektedir. Özellikle tarımda "Yeşil Devrim" sonrası dünya ticaretine girdiği 1996 yılından itibaren transgenik bitkiler birçok ülkede yetiştirilmeye başlanmış ve her yıl bu ürünlerin ekiminin yapıldığı alan sürekli artış göstermiştir. Buna karşılık Türkiye' de transgenik bitki ekimi üretim amaçlı henüz yapılmamaktadır. Ancak, deneme amaçlı birçok transgenik bitki çeşidinin ekiminin yapıldığı tahmin edilmektedir.

18 Dünya' daki GDO'Iu Ürün Pazarına Sahip Firma ve Kurumlar
Dünyada gittikçe küresel bir endüstri haline gelen biyoteknoloji sektörü dünya tarımsal üretimine yön verir hale gelen büyük şirket ve firmalar yaratmıştır. ABD'nin biyoteknoloji sektörünün lideri konumunda olması ve bu teknolojinin kullamını ve uygulamaları ile ilgili gerekli yasal düzenlernelerin yapılmış olması biyoteknoloji firmalarının büyük çoğunluğunun burada konumlanmasına neden olmuştur. Monsanto, BayerCrop Science, Sygenta Seeds, Pioneer, Novartis, AgrEvo, Dow AgroSciences LLC, KWS SAAT AG, Calgene, Suntory, Avenlis Crop Science, Bejo Zaden BV, DuPont ve bu firmaların bir araya gelerek kurdukları şirketler dünya transgenik ürün pazarını elinde bulunduran ve dünya tarımsal üretimine yön veren başlıca firmalar olmuşlardır. GDO'lu ürün pazarında en büyük paya sahip plan Monsanto, BayerCrop Science ve Sygenta Seeds şirketlerinin, transgenik soya fasulyesi, mısır, pamuk ve kanola pazarının tamamına yakınını ellerinde bulundurduğu görülmektedir.

19 Avrupa Birliği Ülkelerinde Kullammına Onay Verilmiş GDO'Iu Pamuk Çeşitleri

20 Avrupa Birliği Ülkelerinde Kullanımına Onay Verilmiş GDO'Iu Soya Fasulyesi Çeşitleri

21 Avrupa Birliği Ülkelerinde Kullanımına Onay Verilmiş GDO'Iu Mısır Çeşitleri

22 Avrupa Birliği Ülkelerinde Kullanımına Onay Verilmiş GDO'Iu Kanola, Patates ve Şeker Pancarı Çeşitleri

23 Dünya’da GDO’ya genel bakış
GDO ve ürünlerine yönelik insan ve hayvan sağlığı üzerine olan potansiyel yararlan veya riskleri, biyolojik çeşitlilik, çevre ve sosyo-ekonomik etkileri, hukuki boyutu yanında dini, etik ve kültürel boyutları bakımından dünyada farklı ve birbirine zıt bakış açılan mevcuttur. Bu görüş ayrılıkları ülkeler arasında olduğu kadar toplumların farklı kesimleri ile bilim adamları arasında da olabilmektedir. GDO'lara karşı organik tarımcılar, çevreci örgütler, tüketici örgütleri, bazı politikacılar, tarımsal üretim örgütleri, küreselleşme karşıtlan ve bazı akademisyen grupların olumsuz görüşleri bulunurken, üretici firmalar, bazı tarımsal üreticiler, uzman kamu kuruluşları ile bazı ülkelerdeki tüketicilerinde destek verdiği görülmüştür.

24 TEŞEKKÜR EDERİM. Kaynakça : GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORANİZMALAR (GDO)
Yazar : Doç. Dr. Muzaffer Denli Web : TEŞEKKÜR EDERİM.

25


"ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSALBİYOTEKNOLOJİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları