Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Ülke Kalkınmasında Üniversitelerin Rolü

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Ülke Kalkınmasında Üniversitelerin Rolü"— Sunum transkripti:

1 Ülke Kalkınmasında Üniversitelerin Rolü
Prof. Dr. Yunus Çengel Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın RTE Üniversitesi, Rize 7 Ocak 2013

2 BİLGİ ÇAĞI ve BİLGİ TOPLUMU
TARIMToplumu: (... – 1712, Buhar Makinesinin icadı, Newcomen) Meslekler (ziraat, sanatlar) çıraklıkla babadan oğula geçerdi. Değişim hızı: Düşük. Gerekli beceriler: Basit SANAYİ Toplumu: (1712 – 1948, Tranzistörün icadı, Bell Labs) Tarım kalkmadı, ancak makineleşti. Tarımda rekabetin ölçüsü makineleşme oldu. İşçi sınıfı doğdu, ve çok sayıda meslek türedi. Değişim hızı: Orta Gerekli Beceriler: Mekanik (robotluk) BİLGİ Toplumu (1948 – ...) Sanayi kalkmadı, ancak bilgiye dayalı hale geldi. Rutin işler robotlara bırakılmakta. Sanayide rekabetin ölçüsü, geliştirilen yeni bilgi ve teknoloji. Değişim hızı: Yüksek; Ürün ömrü: Kısa; Meslek ömrü: Kısa Gerekli Beceriler: Karmaşık ve değişken

3 Sanayi Çağı: Tarımda Eriyen İstihdam Oranı (ABD)
1900: %35 2000: %2 Tarım istihdamından eriyen alanlarda çalışan milyonlarca insan şimdi işsiz değil; farklı ancak daha iyi maaşlı işlerde çalışmaya başladılar. Sekreter ve daktilocuların sayısı azalsa da bilgisayar programcılarının ve web tasarımcılarının sayısı arttı. ABD imalatındaki istihdam 1950'lerde %30'lardan bugün %10‘un altına indi. Öte yandan hizmet sektörü istihdamı %50'lerin altından %70'e yükseldi. 19. yüzyılda tekstil işçilerinin, işlerini elinden alan makinelerini parçalaması gibi, bilgisayarımızı parçalayarak bu sürecin önüne geçilemez.

4 Bilgi Çağı: Sanayi Çağı İşleri, Elektronik Aletlere
Uzmanlık gerektirse bile ‘tekrar’a dayalı ‘rutin’ işler robotlara bırakılıyor 02 Şubat 2014 Pazar 04:00 Teknolojik inovasyonlar tarihte kitleleri işsiz bırakan ve işverenin maliyetlerini azaltan gelişmeler olmuştur. Bugün butehdit dijital devrimle devam ediyor. Hilal SARI Binbir çeşit yeni teknolojik gelişme, küreselleşme ile birlikte, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ekonomilerde eğitim seviyesindeki farklılıkları gözetmeksizin, bireylerin istihdam seçeneklerini geniş bir yelpazede etkiliyor. Teknolojik inovasyonlar sadece rutin iş kollarının sayısını azaltmakla kalmıyor, küresel tedarik zincirlerini etkileyerek faaliyetlerin yer değiştirmesine sebep oluyor, birçok ekonomide kompleks işçilik ve çok yetkinlik gerektiren istihdam alanlarını da etkiliyor. Özellikle de teknolojik devrimlerini daha önce gerçekleştirmiş gelişmiş ekonomilerin hükümetler bu yeni ve zorlu engel karşısında istihdamın gücünü korumakta zorlanacaklar. Yakın zamanda yapılan araştırmalar, ekonomik yapının ve teknolojik gelişmelerin istihdam piyasası üzerinde şaşırtıcı sonuçları olduğunu belirtiyor. The Economist'te yer alan habere göre bugünün teknolojisin yarının iş imkanlarına muazzam etkisi olacak ve hiçbir ülke henüz buna hazır değil. İnovasyon tarihte her zaman insanların işlerini kaybetmesine sebep olmuştur. Sanayi devrimi gerçekleştiğinde dokuma makineleri dokumacı esnafı nasıl kenara ittiyse, geçtiğimiz son 30 yılda da dijital devrim orta yetkinlik gerektiren ve 20. yüzyılın orta sınıf yaşam şeklini destekleyen birçok iş alanını yerinden etmiştir. Daktilocular, bilet acenteleri, banka memurları ve birçok üretim hattı işçisi dokumacı esnafları gibi tarih olmuştur. Teknolojik süreçlerin dünyayı daha iyi bir yer haline getirdiğini düşünenler için bu çalkantı yükselen refahın doğal bir sonucudur. İnovasyon birçok istihdam alanını yok ederken, diğer yandan yeni ve daha iyi seçenekler yaratmaktadır. Daha üretken toplumlar daha varlıklı hale gelir ve zenginleşen nüfuslar her zaman daha iyi ürün ve hizmet talep ederler. 1500'lü yıllarda İngiltere istihdamının yüzde 75'i tarım alanında çalışıyorken, 1800'lerde bu rakam yüzde 35'e düşmüştü. Yüzyıl önce üç Amerikan işçisinden biri çiftliklerde çalışıyordu. Bugün ise nüfusun sadece yüzde 2'si tarımdan geçiniyor.   Bilgisayarları ezmek çözüm değil Öte yandan işler bu kadar karamsar gitmeyebilir. Tarım istihdamından eriyen alanlarda çalışan milyonlarca insan şimdi işsiz değil, ekonomi geliştikçe ve karmaşık hale geldikçe, daha iyi maaşlı işlerde çalışmaya başladılar. Sekreterlerin ve daktilocuların sayısı azalsa da bilgisayar programcılarının ve web tasarımcılarının sayısı arttı. Üretkenliğin artmasını sağlayan makineler, tüketicinin hayatına yeni ürün ve hizmetler getirdi. Bu yeni ürün ve hizmetler ise yeni iş alanları sağladı. Diğer türlü düşünmek 19. yüzyılda tekstil işçilerinin, işlerini elinden alan makinelerini parçalaması gibi, bilgisayarımızı parçalayarak bizi aynı hataya götürebilir. İş gücünün payı yüzde 59'a geriledi Öte yandan teknolojideki gelişmelerle yeni iş alanları ve mükemmel ürünler ortaya çıksa bile, kısa vadede geliş boşlukları oluşacak ve büyük sosyal bozulmalara sebep olarak hükümetlerin politikalarını değiştirecek. Habere göre teknolojinin tornado etkisi önce zengin gelişmiş dünyayı sonrasında ise kademeli olarak daha fakir ülkeleri vuracak. Bir bakıma tarihin tekrar ettiği bu süreç Sanayi Devrimi'nde de artan verimliliğin sermayeye ve sonrasında istihdam piyasasına yansımasıyla sonuçlanmıştı. Son 30 yılda ise toplam iş gücünün küresel üretimdeki payı yüzde 64'ten yüzde 59'a geriledi. İşsizlik rakamları da gelişmiş dünyada alarm seviyelerinde yılında çalışma yaşındaki Amerikalıların yüzde 65'i iş bulabilmişken, bugün bu rakam yüzde 59. İnovasyonun sıradaki hedefi kamu sektörü Teknolojin icatlarına garip bir biçimde direnç gösterdiği belirtilen haberde kamu sektörünün inovasyonların en bariz hedefi olduğu belirtiliyor. Fakat bilgisayarların günümüzde neler yapabildiğine bakıldığında, teknolojik devrimin özel sektörde de orta sınıf istihdamına güçlü etkilerinin olacağının altı çiziliyor. Şimdiye kadar teknoloji sadece rutin ve tekrarlamalı işler gerektiren alanlardaki istihdamı etkilemişken, şimdi “büyük veri” dediğimiz dijital bilgi ve yükselen işlemci gücü bilgisayarların insandan daha ucuz ve verimli çalışabildiğini kanıtladı. Akıllı endüstriyel robotlar insan faaliyetlerini hızlıca 'öğrenebiliyor', bilgisayarlar davetsiz misafirleri kapalı akım bir kamera görüntüsünde insandan daha hızlı yakalayabiliyor, yolsuzluk ve hastalıkları, denetçi ve doktorlara nazaran çok daha hızlı ve doğru tespit edebiliyor. İstihdamın yüzde 47'si 20 yılda otomatikleşecek Oxford Üniversitesi akademisyenlerinin yaptığı bir araştırmaya göre bugünün iş alanların yüzde 47'si önümüzdeki 20 yıl içinde otomatikleşebilir. Oxford akademisyenleri Carl Benedikt Frey ve Michael Osborne'un hazırladığı veistihdam kategorilerinin yüzde 47'sinin otomatikleşebileceği belirtilen raporda denetim, kanuni faaliyetlerin, teknik tazının ve diğer birçok beyaz yaka istihdam kategorisinin risk altında olan alanlar olduğu belirtiliyor. Araştırmanın ortaya çıkardıı tablo birçok ekonomist ve politikacının kabul etmeye hazır olduğu risklerden çok daha endişe verici. Son yıllarda dijital girişimlerin artmasıyla, Amazon, Facebook, Twitter, Google gibi birçok hizmet sunan, öncesinde kimsenin bilmediği, şimdi ise kimsenin onsuz yapamadığı şirketler ortaya çıktı. Bu şirketler milyonlarca ürün ve servisle yeni istihdam alanları yarattılar. Fakat bu şirketlerin istihdam piyasasına olan etkisinin şimdilik çok hafif olduğu belirtiliyor. Örneğin popüler fotoğraf paylaşım sitesi Instagram, Facebook'a 1 milyar dolara satıldığında sadece 13 çalışanı vardı. Birkaç ay önce iflasını ilan eden Kodak ise en parlak dönemlerinde 145 bin kişi istihdam ediyordu. Google bugün 46 bin kişi istihdam ediyor. Fakat böyle bir endüstrinin gelişmesi ve istihdam sağlaması yıllar alırken, dijital bir girişimin binlerce kişiyi işinden etmesi çok daha kısa sürede gerçekleşebiliyor. Ev sahiplerinin boş odalarını kiralayabilmelerini sağlayan Airbnb adlı şirket ev sahiplerini girişimciye dönüşmelerine katkıda bulunurken, milyonlarca istihdam sağlayan uygun fiyatlı otel faaliyetlerine direk bir tehdit oluşturuyor. Yaratıcılık otomasyona karşı direncini koruyacak Eğer analizlerin yarısı bile doğru çıkarsa, teknolojik gelişmelerin sosyal etkileri tahmin edilenden çok daha fazla olacak. Araştırmaya göre, lojistik ve nakliye sektörleri gibi otomasyona karşı dirençsiz sektörlerde istihdam büyük risk altındayken, yaratıcılık ve yönetimsel tecrübe gerektiren üst düzey işler gelişmelere karşı daha dirençli olacak. Oxford Üniversitesi akademisyenleri raporda ortalama ücretlerin bir süre durgun kalacağını fakat gelirler arasındaki farkın gittikçe artacağını belirtiliyor. Hükümetlerin bu bozunma sürecinde vatandaşlarına yapabilecekleri en önemli yardım ise eğitim sistemleri olarak ifade ediliyor. Sanayi Devrimi sonrasında işçilerin servetlerinin artmasının en önemli sebebi onları eğitmek için özel okulların kurulmuş olması o dönem için çok çarpıcı bir yenilik olduğunun altı çiziliyor. Ezberciliğe dayalı eğitim yerine daha fazla eleştirel düşüncenin yer aldığı bir eğitim sisteminde teknolojinin kendisinin de yardımıyla – Kitlesel Açık Online Kurslar (MOOCs) ya da video oyunlarıyla – ihtiyaç duyulan yeteneklerin öğretilebileceği belirtiliyor. Devlet eğitimi denilen tanımın içeriğinin değişebileceği belirtilen araştırmada okul öncesi eğitimin bireylerin gelecek potansiyelleri için çok önemli olması sebebiyle daha fazla önem kazanabileceği belirtiliyor. Yetişkinlerin hayat boyu eğitime ihtiyaç duyacağı belirtilen araştırmada örgün eğitimin belki de bir yılının hayat boyunca herhangi bir yaşta alınabilecek bir kısmı olması gerektiği öngörülüyor. Öte yandan herkese tüm gerekli eğitimler verildiği şartlar altında bile, ekonomik olarak gittikçe kutuplaştığı bir dünyada, yeteneklerinin hiçbir zaman eşit kalamayacağı belirtiliyor. Nüfusun büyük bölümünün kariyer beklentilerinin küçüldüğü ve ücretlerin iyice kısıldığı bir dünyada yapılacak en büyük yardımın asgari ücretleri yükseltmek olmadığı, bunun işverenlerin insandan bilgisayara yönelimlerini hızlandıracağı belirtiliyor. Bunun yerine düşük ücretleri devlet desteği ile desteklemenin, cüretkar bir vergi indirimi ile tüm ücretleri makul bir seviyeye getirmenin daha mantıklı olduğu ifade ediliyor. Yenilik insanlığa her daim muazzam faydalar sağlamıştır. Aklı selim kimse dokuma tezgahlarının devrine dönmek isteyemeyecektir. Öte yandan, günümüzde teknolojik süreçlerin faydaları eşit olarak dağıtılmamakta ve problem buradan kaynaklanmaktadır. The Economist'te yer alan habere göre bu gelişmeleri yaygınlaştırmak hükümetlerin görevidir. 19. yüzyılda hükümetler sanayi devrimi tehdidini yenilikçi reformlar sayesinde bertaraf edebildiler. Bugünün hükümetlerinin de nüfuslar sinirlenmeye başlamadan gerekli değişikliklere başlaması gerektiği belirtiliyor. Teknoloji istihdamı eritip kişi başı geliri artırdı Öte yandan İngiltere'de yılları arasında gerçek gelirlerin üç katına çıktığı, sonrasında 1975 yılına kadar üç katının da üzerine çıktığı belirtiliyor. Sanayileşmenin insan işçilerin tamamen ortadan kalkmasına yol açmadığı belirtilen haberde aksine, 20. yüzyılda hızla artan nüfus için yeterli miktarda besleyebilmek için istihdam alanı yarattığının altı çiziliyor. Teknolojinin istihdamı eritmesini 'Yeni hastalık' olarak nitelendiren Keynes'in 2030'da herkesin daha zengin olacağı öngörüsü bile bir anlamda gerçekleşmiş olduğu ifade ediliyor. Fakat Keynes'in haftada sadece 15 saat çalışılacak öngörüsü henüz gerçekleşmiş değil. Makineler tarafından yerinden edilen işlerin sadece hayli rutin ve 'makine insan' faaliyetleri içeren alanlar olduğu ifade edilen raporda, seri üretim bandı işçiliği ya da muhasebeci örnek olarak belirtiliyor. Öte yandan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ekonomisti David Autor bir işin otomatikleşebilmesi artan göreceli maliyetlerin de önem arzettiğini ifade ediyor. Otomobil üreticisi Nissan'ın Japonya'daki fabrikasında üretimin ağırlıklı olarak robotlar tarafından yapıldığını belirten Autor, aynı şirketin Hindistan tesislerinde üretimin Japonya'nın aksine ucuz iş gücüne dayalı olduğunun altını çiziyor. Bu sebeple 1980 sonrasında Amerika'da ve gelişmiş ülkelerde yetenekleri iyileştirilmiş iş gücünün, hem teknoloji hem de ucuz iş gücü ile rekabet etmek zorunluluğuyla mücadele etmesi gerektiği belirtiliyor. En gelişmiş ekonomilerde teknolojik gelişmelerin daha etkili olduğunun ve işgücünün çıktıdaki payını daha fazla küçülttüğünün vurgulandığı habere göre ABD imalatındaki istihdamın 1950'lerden bu yana yüzde 30'lardan neredeyse yüzde 10'ların altına kadar gerilediği belirtiliyor. Öte yandan hizmet sektörü istihdamının yüzde 50'lerin altından neredeyse yüzde 70'e yükseldiği ifade ediliyor. George Mason Üniversiitesi ekonomisti ve çok okunan bir blogger olan Tyler Cowen 'Ortalama artık yok' adlı son kitabında zengin ekonomilerin makinelerin zekasını bütünleyen çok becerikli işçilere yöneleceğini söylüyor. Eşit dağılmayan gelir yeni istihdam sağlıyor Muhtemel değişiklikler ne kadar dramatik boyutlarda olsa da, teknolojik süreçler tarihte hiçbir zaman yeni istihdam sahaları yaratmadan gerçekleşmediler. Yeniliklerin getirdiği üretkenliğin genelde büyük faydasının makinelerin sahiplerine olduğu ifade edilen raporda, golf eğitmenliği ya da ev temizliği gibi alanların genişleyeceği belirtiliyor. Gelirin eşit dağılmadığı bir dünyada kavramsal becerilerin önem arzettiği ve makinelerin kesinlikle yerini alamayacağı yeni iş alanlarının şimdiden filizlendiğinin altı çiziliyor. Bu alanlara ise aktörlük, terapistlik, aşk danışmanlığı ve yoga eğitmenliği gibi işler örnek olarak veriliyor. Başlangıçta yeterince saygınlık görmese de bu gibi mesleklerin gelecekte kültürel normların da değişmesiyle metal dövmeciliği kadar hayati olabileceği belirtiliyor. Eğitim ve sağlık hizmetleri gibi alanların ise hiçbir zaman rakamlardan ve bilgisayarlardan ibaret olamayacağı sebebiyle, değerlerinin teknolojik inovasyonlar sonucu asla azalmayacağı belirtiliyor. Uzun dönemde tablo refah artışı ve yeni istihdam alanlarıyla olumlu nitelendirilebilse de, bu politikacıların yapabileceği hiçbir şey olmadığı anlamına gelmiyor. Tarihteki örneklerinde, teknolojik gelişmelerin istihdama olan olumsuz etkisi politikacıların yenilikçi tepkileri sayesinde bertaraf edilebildi. Özellikle eğitim alanında, orta ve lise öğretimi için yapılan atılımlar ve üniversitelere katılımın artması bunlardan en barizleri olarak belirtiliyor. Fakat Cowen'in de altını çizdiği üzere 19. ve 20. yüzyılda elde edilen kazançları tekrar elde etmek o kadar kolay görünmüyor.                                     İşgücüne dayalı birçok alan varolmaya devam edecek Oxford Üniversitesi akademisyenleri Frey ve Osborne'un araştırması istihdam kategorilerinin yüzde 47'sinin 20 yıl içinde otomatikleşeceğini söylese de, özellikle yüksek eğitim gerektiren ve yüksek ücretli bazı meslelerin hayatta kalacağını kabul ediyorlar. Otomasyonun kesinlikle istihdam kaybına neden olacağı işlerin 1 tam puan verildiği endekse göre telepazarlama teknolojik gelişmelerle tarihe karışan bir iş alanı olurken, terapist ve dişçilerin işlerinin teknolojiye yenik düşme ihtimalinin çok düşük olduğu belirtiliyor. Perakende satış personelinin, muhasebeci ve denetçilerin, teknik yazarların ve emlakçıların teknolojik dalganın altında yenilebileceği belirtilen araştırmaya göre aktörlerin, editörlerin, rahiplerin ve spor eğitmenlerinin yerinin sağlamda olduğu ifade ediliyor Son 30 yılda da dijital devrim orta yetkinlik gerektiren birçok iş alanını yok etmiştir. Daktilocular, bilet acenteleri, banka memurları ve birçok üretim hattı işçisi, sanayi devriminde dokumacı esnafları gibi yok olmaktadır.

5 Oxford Üniversitesi Araştırması (Economist): İstihdamın %47'si 20 yılda otomatikleşecek
Son yıllarda dijital girişimlerin artmasıyla, Amazon, Facebook, Twitter, Google gibi birçok hizmet sunan, öncesinde kimsenin bilmediği, şimdi ise kimsenin onsuz yapamadığı şirketler ortaya çıktı. Popüler fotoğraf paylaşım sitesi Instagram, Facebook'a 1 milyar dolara satıldığında sadece 13 çalışanı vardı. 2013’de iflas eden Kodak ise bir zamanlar 145,000 kişi istihdam ediyordu. Google bugün 46,000 kişi istihdam ediyor. Makineler tarafından yerinden edilen işler, ‘üretim bandı işçiliği’ ve ‘muhasebeci’ gibi rutin faaliyetler. Kavramsal becerilerin önem arzettiği ve makinelerin yerini alamayacağı yeni iş alanları şimdiden filizlenmektedir.

6 BİLGİ PATLAMASI: BİLGİ HER 4 YILDA KENDİNİ KATLIYOR
Milat (Miladi takvimde ‘0’ yılı) referans alınınca, bilginin ilk kez kendini katlaması 1750 yıl aldı. Sonra bilgi kendini 50 yılda katladı. Dünyadaki bilgi şimdi kendini her 4 yılda bir katlıyor. 2020’de bilginin kendini her 73 günde bir katlaması bekleniyor. Ülkeler bilgi-tabanlı ekonomiye bir an evvel geçmek için gayret göstermekteler. Artık en zengin ülkeler en çok doğal kaynağa sahip olanlar değil, en yüksek beyin gücüne sahip olanlardır. En güçlü firmalar da AR-GE’ye yönelip teknoloji geliştiren firmalardır. Zamanın değerlerini iyi okuyan ülkeler, net beyin göçü almak için gerekli altyapıyı oluşturup bir cazibe merkezi olmaktalar. Kaynak: UNESCO Forum Occasional Paper Series Paper No. 4 (2003).

7 ZENGİNLİKLE FAKİRLİĞİN FARKI: BİLGİ
Kişi başı milli gelirde 6 kat fark How important is knowledge? Forty years ago, Ghana and the Republic of Korea had about the same income per capita. By 1990, Korea’s income was six times higher than Ghana’s. While part of the difference is due to more investment and more workers, half of the difference is attributed to Korea’s greater success in organizing and using knowledge. Kaynak: Dünya Bankası

8 DÜNYA TİCARETİNDE TEKNOLOJİK ÜRÜNLERİN PAYI
Kaynak: Dünya Bankası, 1999

9 Bilgi Ekonomisinin Kaba bir Ölçüsü: İhrac Ürünlerinin Ortalama Birim Fiatı, $/kg

10 Yüksek Katmadeğerli Teknoloji Ürünleri
Araba: $20/kg Tablet: $1000/kg Erythropoietin (Alyuvar üretimini control eden bir hormon; kan kanseri tedavisinde kullanılan bir biyoteknoloji ürünü) $27 milyar/kg Kaynak: Prof. Cezmi Akdis, Director of Swiss Institute of Allergy and Asthma Research (SIAF);

11 Toplam ağırlık ve fiat:
BİR MÜHENDİSLİK HARİKASI UYDU = Madde {bakır, demir, plastik, ...} + Madde-dışı {hayal gücü (yaratıcılık), bilgi (teknoloji), beceri, ...} TURKSAT 4A ve 4B Mitsubishi Electric, Japonya 2013 ve 2014 Toplam ağırlık ve fiat: 7700 kg $571 milyon Birim fiat: $74,000/kg Hammadde değeri: $10/kg?

12 Bulut-İşlem (Cloud Computing): ABD’de 1-Milyon Yeni İstihdam
5 March 2012

13 OECD BİLİM, TEKNOLOJİ ve SANAYİ GÖRÜNÜMÜ (2012)

14 Türkiye’de Bilim ve Inovasyon (OECD, 2011): İnovasyon Yetkinlikleri ve Kapasitesi (1.Bilimsel Temel, 2.Özel sektör Ar-Ge, 3.Girişimcilik) Source: OECD SCIENCE, TECHNOLOGY AND INDUSTRY OUTLOOK 2012 © OECD 2012

15 Türkiye’de Bilim ve Inovasyon (OECD, 2011): İnovasyona Yönelik Etkileşim ve İnsan Kaynakları (1.İnternet, 2.Bilgi Akışı ve Ticarileştirme, 3.Insan Kaynakları) Only 1% of 15-year-olds are top performers in the PISA rankings (OECD: 8.4%) Source: OECD SCIENCE, TECHNOLOGY AND INDUSTRY OUTLOOK 2012 © OECD 2012

16 BTYK Kararları (27 Aralık 2011)
Ar-Ge Yoğun Başlangıç Firmalarını (Start-ups) Etkinleştirmek ve Sayılarını Artırmak Ekosistemin oluşturulması Risk sermayesi fonlarının etkinleştirilmesi Kamu Ar-Ge merkezlerinde yapılan araştırmaların sonuçlarının ticarileşmesi için gerekli mevzuat çalışmalarının yapılması Üniversitelere yönelik olarak… Üniversitelerde Teknoloji Transfer Ofislerinin Desteklenmesi Kuluçka Merkezlerinin Desteklenmesi Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endekslerinin Oluşturulması Akademik Yükseltme Ölçütlerinin Girişimcilik ve Yenilikçiliği Teşvik Edecek Şekilde Yeniden Tasarımı

17 TÜBİTAK,12 Temmuz 2012 tarih 6353 sayılı yasa:
MADDE 5 - e) Kamu ve özel sektörün teknolojik araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetlerine etkin katılımını sağlayacak teşvik ve destek sistemlerini geliştirmek ve uygulamak; erken aşamadaki gelişme potansiyeli olan buluşların ticarileştirilmesi amacıyla faaliyet gösteren tüzel kişi ve fonları desteklemek, ayrıca bu amaçla ilgili Bakanın onayı üzerine şirket kurmak, kurulmuş şirketlerde imtiyazlı pay sahibi olmak; kamu ve özel sektörün araştırma, geliştirme ve yenilik faaliyetleri sonucu elde edecekleri çıktıların ticari değere dönüştürülmesini desteklemek; sanayinin üniversite ve araştırma kurum ve kuruluşları ile iş birliği yapmasını sağlayacak programlar geliştirmek ve bu iş birliğinin somut hale dönüşebileceği ortamlar oluşturmak; bu alanlarda girişimciliği desteklemek; fikri ve sınaî haklara ilişkin destek vermek; bu bentte sayılan amaçlarla Bilim Kurulu tarafından belirlenecek usul ve esaslar doğrultusunda teminatlı veya bir defaya mahsus olmak üzere teminat alınmaksızın, hibe niteliğinde ve/veya geri ödemeli destekler vermek ve ön ödemede bulunmak; Kurum, sayılan görevlerini yerine getirmek amacıyla, kuluçka merkezi, teknoloji merkezi, teknoloji transfer ofisleri, proje geliştirme ve bilgi aktarım merkezleri, bilim merkezi, bilim parkı ve benzerlerini kurmak ve desteklemek, yurt dışı irtibat büroları kurmak, destek programları oluşturmak, iş birliği ağları ve kümelenme faaliyetlerini desteklemek, proje pazarı, bilim fuarı, yarışma ve benzeri etkinlikleri düzenlemek ve desteklemek, ödül, burs ve teşvik ikramiyesi vermek, Bilim Kurulu tarafından belirlenecek usul ve esaslar doğrultusunda teminat alınmaksızın hibe ve/veya kredi olarak sermaye desteği vermek ve ön ödemede bulunmak ve yukarıda belirtilen görevlerin yerine getirilmesi ile ilgili her türlü faaliyette bulunmak ve gerekli desteği sağlamak yetkisini haizdir.

18 BTY EKOSİSTEMİ

19 BTY Ekosisteminin Olmazsa Olmazı: UYGUN İKLİM
SERACILIK TEKNOLOJİK GELİŞİM 27°C %70 nem Güneş Hür Düşünce, Güven ortamı, Farklı Olma, Rizk Alma SERALARDA EKOSİSTEM: Gübre, su + Uygun İklim (sıcaklık, nem, güneş) BTY EKOSİSTEMİ: Ar-Ge harcamaları, insan kaynakları + Uygun İklim (kişisel/kitlesel hak ve hürriyetler, demokratik ortam, bağımsız düşünce, farklılık, yaratıcılık, yenilikçilik, girişimcilik, rizk alma, rizk sermayesi, takım çalışması, güven ortamı, beyin cazibesi, … )

20 Yerli Elektrikli Araçta Kötü Tecrübe: Renault Fluence
2 YILDA 215 ARAÇ Türkiye’de 2012'de 184 olan elektrikli araç satışı 2013'te sadece 31 oldu. Source:

21 Ar-Ge’nin ölçüsü girdi (kaynak) değil çıktıdır (patent, ürün)
Source:

22 FARKLILIĞA FIRSAT: Tek Tip Çiçekle Bahar Olmaz
Tek kalıba sokma gayretleri: Leyleği kuşa çevirmek (Nasrettin Hoca). İnovasyonun özü, farklı düşünce, farklı yaklaşım, ve farklı uygulamadır. Herkesi aynı forma sokan Tek tipçilik, farklılığın köküne kezzap dökmektir. Aşırılıkları tırpanlamak, inovasyon filizlerini kırpmaktır. Aykırılığa tahammül olmayan bir ortamda inovasyon filizleri yeşermez. BTY zemini: Farklılığı tırpanlayan değil, fırsat veren ve teşvik eden hürriyetçi bir ortam. Eşitlik, ancak en düşük seviyede gerçekleştirilebilir, ve sonu yoksulluktur.

23 Evhamlar ve Güvensizlik: Terkettikçe Ülkenin Önü Açıldı
1980 sonrası devlet kontrolündeki ekonomi yanında özel teşebbüsün önü açılınca ‘Anadolu Aslanları’ türedi ve milli gelir patladı. TL serbest konvetibilitiye açılınca, devlet koruması kalkan TL çöker dendi. Aksine en saygın paralardan biri olduk. Gümrük duvarları inince ekonomi çöker dendi. Aksine ekonomi patladı, ve millet ‘Anadol, Murat’ gibi almak için aylarca sırada beklediği sözde arabaların mahkumu olmaktan kurtuldu. ‘Kürtçe Kurs’ açılırsa korku damarları yine harekete geçti; açılan kurslara giden bile olmadı. Şimdi ‘Anadilde Egitim’ ateşten gömlek oldu ve yine iltihaplı evham damarları depreşti. Türkiye $1 trilyon+ milli gelirle (kişi başı $15000) dünyanın 18. büyük ekonomisi olduysa, bu ‘devlet’in yapmasıyla değil, özel sektör önündeki engellerin kaldırılması yüzündendir. Türkiye’de YÖK’ün yapabileceği en büyük iyilik, üniversitelere modern dünya standardında en geniş hareket alanı sağlamasıdır.

24 Hayal Gücü ve Yaratıcı Düşünceyi Teşvik Yönünde Doğru Bir Adım Tek Tipçi, Tek Doğrulu Düşünce Tarzının Terkedilip Değişik ve Yenilikçi Olmanın Önünün Açılması Kaynak:

25 İnovasyonda Başarının Sırrı
“Amerika var olmuş en büyük inovasyon makinesidir ve yakın bir zamanda kopya edilemeyecektir. Çünkü bu, çok sayıda faktörün çarpımının ürünüdür: Ekstrem seviyede düşünce özgürlüğü, Bağımsız düşünceye yapılan vurgu, Sürekli yeni beyin göçü, Teşebbüs edip başarısızlığa uğramanın ayıplanmadığı bir risk alma kültürü, Yolsuzluğa bulaşmamış bir bürokrasi, Yeni fikirleri global ürünlere dönüştüren rakipsiz bir rizk semayesi sistemi ile para ve sermaye piyasaları.” - Thomas Friedman, New York Times, 7 Mart 2004

26 Stanford Üniv Mezunları: Dünyanın 10. Büyük Ekonomisi (40,000 Firma, $2.7 trilyon yıllık satış)
Source:

27 ABD’de 2 Türk’ün Firması SNC: Yıllık Ciro $2 milyar
Fatih Özmen 1981’de University of Nevada, Reno’dan (ABD) Yüksek Elektrik Mühendisi olarak mezun oldu ve 20 kişilik SNC’ye katıldı. 1994’de eşi Eren Özmen ile SNC’yi satın aldı. ABD’de 17 eyalette 32 işyeri. ABD’de en hızlı büyüyen ilk 10 özel firma ödülü. Çoğu mühendis 2300 çalışan. Yılda $2 milyar ciro.

28 1 Kişinin Yarattığı Fark: Akademik İcatları Piyasaya Aktarmak
November 24, 2012 Since 1980s. Dr. Robert Langer's ‘Langer Lab at MIT’: 811 patents (to his name) 25 companies 250+ companies have licensed or sublicensed Langer Lab patents. Attracted $220 million investment from Polaris Venture Partners. Developed products treat cancer, diabetes, heart disease and schizophrenia, among other diseases. In Dr. Langer’s lab: 60 postdoctoral and graduate students at a time.

29 Milli Gelir Üretiminde: Bir Ülke ve Bir Kişi
Syria (185,200 km2; 23 million) GDP in 2010: $60 billion ($2800 per capita) Steve Jobs ( ) (Son of a Syrian father + US mother) Apple: $109 billion revenue in 2011) Apple is the most valuable publicly traded firm in the world ($550 billion) Question: What if Steve Jobs were raised in Syria instead of the US?

30 Apple: En Yenilikçi Firmalar Listesinde Hala Listebaşı
Ross Rubin: There are different kinds of innovation. “Apple’s innovation focuses on bringing together different parts of an ecosystem and tightly integrating them together with meticulous attention to detail.” (Screen from LG, battery from China) Samsung: Incorporate the latest technologies into its products. Dell: Focus on relatively unglamorous innovation in process and manufacturing. Google: Innovation in prototypes and concepts. Charles Golvin: “A big distinction for Apple is the breadth of areas in which it innovates: hardware, industrial design, software, usability, retail.” Apple has come under criticism for its products being largely “evolutionary,” rather than “revolutionary”. Source:

31 Dünya Markasına Kestirme Yol: Dünya Markası (IBM) al; Dünya markası (LENOVO) ol
Founded (as Legend): 1984 (Beijing) Headquarters: Morrisvill, NC (USA) Products: PC, Notebook, Tablet, … Revenue (2013): $34 billion Employees: 35,000 Operations: 60+ countries Sales: 160 countries In 2013, Lenovo was the World’s largest PC vendor by unit sales. Lenovo acquired IBM’s Personal computer business in 2005 for $1.8 billion; instantly became the world’s 3rd largest computer maker. Entered the smartphone market in 2012; the largest vendor in China. Acquired the mobile phone maker Motoroal Mobility from Google in 2014. 58% of Lenovo stock is held by the general public (2011). Lenovo's official language: English This gives Samsung an opportunity to engage with entrepreneurs and innovators, and empower them to leverage Samsung’s technology to bring collective visions to the marketage

32 Global bilek güreşi/yarışı: Bükemediğin eli SATIN AL
OYAK, Avusturya merkezli kimya şirketi Chemson AG'nin hisselerini satın aldı OYAK Grubu, 2012 yılında aynı alanlarda faaliyet gösteren Akdeniz Kimya'yı da satın almıştı. Açıklamada "OYAK, Akdeniz Kimya ve Chemson AG şirketleri ile polimer katkı maddeleri arasında önemli bir yer tutan ve PVC mamul üretiminde vazgeçilmez unsur olan PVC stabilizatörleri alanında dünya lideri konumuna ulaşmıştır" denildi. Avusturya'daki tesislerine ilaveten İngiltere, ABD, Brezilya, Çin ve Avustralya'da üretim tesisleri bulunan Chemson'un Almanya, Hollanda ve Singapur'da satış ofisleri bulunuyor. Erisim 12Kasim2013

33 Total cost for Parts&Manufacturing
Apple, iPhone 5s’in hangi parçalarını yapıyor? Cevap: Hiçbirini (Entegrasyon) Total cost for Parts&Manufacturing 32-GB: Cost: $208; Price $749 64-GB : Cost: $218; Price: $849 Profit: Over 50% (S&P 500 Automotive: 4%) 2013 revenue: $171 billion CPU (A7): SAMSUNG DISPLAY: JAPAN DISPLAY, LG, SHARP BATTERY: SONY CHIPS: TOSHIBA, SanDisk, ELPIDA,.. RF TRANSCEIVER: QUALCOMM iOS (Software): APPLE MAKER of iPhone: FOXCONN (China) Source:

34 ABD’de 2012’de En Çok Patent Alan Firmalar (Top 25)
Sıra Patent Sayısı Firma Ülke 1 6478 International Business Machines Corp, IBM United States 2 5081 Samsung Electronics Co Ltd KR Korea 3 3174 Canon K K JP Japan 4 3032 Sony Corp JP 5 2769 Panasonic Corp JP 6 2613 Microsoft Corp 7 2447 Toshiba Corp JP 8 2013 Hon Hai Precision Industry Co Ltd TW Taiwan 9 1652 General Electric Co 10 1624 LG Electronics Inc KR 11 1535 Fujitsu Ltd JP 12 1461 Seiko Epson Corp JP 13 1436 Hitachi Ltd JP 14 1410 Ricoh Co Ltd JP 15 1394 Hewlett-Packard Development Co L P 16 1377 GM Global Technology Operations LLC 17 1292 QUALCOMM Inc 18 1290 Intel Corp 19 1285 Toyota Jidosha K K JP 20 1157 Broadcom Corp 21 1151 Google Inc 22 1136 Apple Inc 23 1132 Honda Motor Co Ltd JP 24 1118 Sharp K K JP 25 1050 Xerox Corp Source:

35 IBM: Patentlerin %30’u ABD Dışındaki Mucitlerden
IBM collected 6,478 patents in 2012 (the 20th consecutive year in top spot). 8,000 inventors in 46 states and 35 countries have contributed. About 30% of IBM’s patents were produced by inventors outside the U.S., up from 22 percent in 2010. With over 430,000 employees worldwide and over 67,000 patents since 1993, IBM invests about $6 billion/year in R&D. IBM’s patent asset generates an estimated $1 billion/year in license revenue. But it also is a shield against patent litigation by competitors and patent-holding firms. Qualcomm Inc, a designer of mobile-phone chips, made $6.33 billion/year in technology licensing. Samsung Electronics was granted 5,081 patents. Google posted a 170% jump from #65 in 2011 to #21 in 2012 in patents granted, with 1,151 patents. In 2012, the U.S. Patent and Trademark Office issued a total of 253,155 patents, a record. IBM patent strategy: the proliferation of “mixed-skill teams” of researchers in fields like medicine, public health, and oil and gas exploration. Source: and

36 İNOVASYON: Yeni bir ÜRÜN, Yeni bir PROSES, Yeni bir İŞ MODELİ (Business Model), Yeni bir HİZMET

37 IEEE: 2040’da Araçların %75’i Söförsüz Olacak
General Motors' Cadillac division expects to produce partially autonomous cars at a large scale by 2015, and the automaker also predicts it will have fully autonomous cars available by the end of the decade, 2020. The Institute of Electrical and Electronics Engineers recently released predictions that autonomous cars will account for up to 75 percent of vehicles on the road by 2040. IEEE went even further, forecasting how infrastructure, society and attitudes could change when self-driving cars become the norm around the middle of the century." Source: (18 Eylül 2012)

38 TESLA: Driving Innovation in Electric Cars
TESLA MOTORS was founded in 2003 in Silicon Valley, CA, and producing cars since 2008. It has employees and it sold cars in 37 countries. Produces 500 electric vehicles a week (26,000 cars in 2013. Predicted sales for 2014: 40,000 cars). Supercharger stations provide half a charge in 20 minutes. Battery pack can be swapped in 90 seconds. Received a $465 million loan from US Department of Energy’s Advanced Technology Vehicle Manufacturing Program. Repaid the entire loan back to DOE in May 2013. Range: 400 km per change. Motor: A 360 hp. Fuel cost: $2.8 per 100 km (at $0.11/kWh). Acceleration from 0 to 100 km/h: 5.8 s. Price: $70,000 (in US).

39 Kobalt Ekleyerek Akülerde 7 kat Kapasite Arttırımı
Researchers from the University of Tokyo have found a way to develop a lithium-based battery with 7 times the energy density of current lithium-ion batteries, according to Nikkei Technology. It also has each of the major benefits — lower cost, greater capacity and increased safety. The team have used a new material on the positive electrode in the battery, formed by adding cobalt to the lithium oxide crystal structure. This aids an oxidation-reduction reaction during which peroxides are produced, and electrical energy is generated. The researchers claim energy density of 2,570 Wh/kg. (The theoretical density of lithium-air technology is 3,460 Wh/kg.) But as a sealed design it’s more stable (and thus safer) than lithium-air. (27 Temmuz 2014)

40 Araçlarda Sıkıştırılmış Hava Hibrit Teknoloji: 2.9 L/100 km
Peugeot unveils petrol hybrid using compressed air French carmaker PSA Peugeot Citroen unveiled a petrol hybrid engine that stores energy using compressed air which it hopes will be a game-changing technology to improve energy efficiency. The engine, which allows up to 80 percent driving on compressed air in cities, offers fuel economy of 2.9 litres of fuel per 100 kilometres (81 miles per gallon) and emits just 69 grammes of carbon dioxide per kilometre. "This breakthrough technology ... represents a key step towards the 2 litre per hundred kilometre car by 2020," chief executive Philippe Varin said. Whereas conventional hybrids use electric batteries to store energy, the compressed air system "allows the recuperation of energy from braking and slowing down," said the head of the Hybrid Air project, Karim Mokaddem.

41 Elektronik Göz: Araçları ‘Şeffaf’ Hale Getirmek
Researchers at Keio University in Japan have applied optical camouflage technology to automobiles, making the back seat appear transparent so the driver can see straight through it when backing up. Ultimately the researchers want to kill the blind spot by making the entire car appear transparent to the driver.

42 Elekt./Hibrit Araçlar: Akü Geliştirilmesi için ArGe Takımı
The US Department of Energy chose Argonne to lead the effort after a national competition. The lab will receive up to $120 million over 5 years. car-battery-research ,0, storychicagotribune.com/news/local/sns-ap-il-- Other members for the new ‘Joint Center for Energy Storage’ include: 5 universities (Northwestern, U. Chicago, U. Illinois-Chicago, U. Illinois-Urbana Champaign, U. Michigan) 4 national labs (Lawrence Berkeley, Pacific Northwest, Sandia, SLAC National Accelerator Lab) 4 industrial partners (Dow Chemical, Applied Materials, Johnson Controls, Clean Energy Trust). The AP (11/30) reported, "Argonne National Laboratory has been chosen to lead a national research initiative on improving batteries for electric and hybrid cars. The US Department of Energy chose Argonne to lead the effort after a national competition. The lab southwest of Chicago will receive up to $120 million over five years." Milwaukee Public Radio Milwaukee (12/3, Pitrof) reported, "Other selected members include five universities - four in Illinois plus the University of Michigan, other national labs such as Lawrence Berkeley National Laboratory and four industrial partners, including battery-maker Johnson Controls." Energy Secretary Steven Chu said the goal of the project is to advance battery and energy storage technologies, so the US can become more energy independent, with affordable green energy leading the way." Chu said, "Based on the tremendous advances that have been made in the past few years, there are very good reasons to believe that advanced battery technologies can and will play an increasingly valuable role in strengthening America's energy and economic security by reducing our oil dependence, upgrading our aging power grid and allowing us to take great advantage of intermittent energy sources like wind and solar." The US "government will provide a $120 million grant to establish what will be called, the Joint Center for Energy Storage. The Detroit News (12/1, Shepardson) reported, "The center will include satellite hubs in Holland, Mich., and at the University of Michigan in Ann Arbor." The "lab will bring together Lawrence Berkeley National Laboratory, Pacific Northwest National Laboratory, Sandia National Laboratories, and SLAC National Accelerator Laboratory. University partners include Northwestern University, University of Chicago, University of Illinois-Chicago, University of Illinois-Urbana Champaign, and University of Michigan. Four industrial partners, Dow Chemical Company; Applied Materials, Inc.; Johnson Controls, Inc.; and Clean Energy Trust are also taking part." The Chicago Tribune (11/30, Wernau) reported Eric D. Isaacs, director of Argonne "said about 120 individuals working on battery technology around the country would visit the Argonne hub on a regular basis and the idea would be to take the inventions that are fostered there and license them to for commercialization." The Tribune noted, "A breakthrough in battery technology would have major implications for the auto, wind and solar industries. In particular, the wind and solar industries are looking for affordable batteries to store intermittent power so they can provide power even when the wind isn't blowing or the sun isn't shining." The Milwaukee Journal Sentinel (12/1, Content) reported, "The energy hub public-private research partnership is modeled on former President George W. Bush's administration's initiative that created a $125 million bioenergy research hub at the University of Wisconsin-Madison." The Sentinel noted, "Argonne has already been focused heavily on battery research, coming up with some of the technological advances that helped develop the battery for General Motors Corp.'s Chevrolet Volt." Crain's Chicago Business (11/30) reported that "local officials hope the center will power the Chicago-area economy the way research at institutions like Stanford University did for Silicon Valley." 120 individuals working on battery technology around the country will visit the Argonne hub on a regular basis. Goal: To license the inventions fostered there for commercialization. A breakthrough in battery technology would have major implications for the auto, wind and solar industries.

43 BMW, Toyota Partner On Next-Generation Batteries
Toyota Motor Corp. and BMW Group are working together on next-generation batteries for green vehicles called 'lithium-air' as their collaboration, first announced in late 2011, moves ahead in fuel cells, sports vehicles and other fields." The AP (11/30) reported, "Argonne National Laboratory has been chosen to lead a national research initiative on improving batteries for electric and hybrid cars. The US Department of Energy chose Argonne to lead the effort after a national competition. The lab southwest of Chicago will receive up to $120 million over five years." Milwaukee Public Radio Milwaukee (12/3, Pitrof) reported, "Other selected members include five universities - four in Illinois plus the University of Michigan, other national labs such as Lawrence Berkeley National Laboratory and four industrial partners, including battery-maker Johnson Controls." Energy Secretary Steven Chu said the goal of the project is to advance battery and energy storage technologies, so the US can become more energy independent, with affordable green energy leading the way." Chu said, "Based on the tremendous advances that have been made in the past few years, there are very good reasons to believe that advanced battery technologies can and will play an increasingly valuable role in strengthening America's energy and economic security by reducing our oil dependence, upgrading our aging power grid and allowing us to take great advantage of intermittent energy sources like wind and solar." The US "government will provide a $120 million grant to establish what will be called, the Joint Center for Energy Storage. The Detroit News (12/1, Shepardson) reported, "The center will include satellite hubs in Holland, Mich., and at the University of Michigan in Ann Arbor." The "lab will bring together Lawrence Berkeley National Laboratory, Pacific Northwest National Laboratory, Sandia National Laboratories, and SLAC National Accelerator Laboratory. University partners include Northwestern University, University of Chicago, University of Illinois-Chicago, University of Illinois-Urbana Champaign, and University of Michigan. Four industrial partners, Dow Chemical Company; Applied Materials, Inc.; Johnson Controls, Inc.; and Clean Energy Trust are also taking part." The Chicago Tribune (11/30, Wernau) reported Eric D. Isaacs, director of Argonne "said about 120 individuals working on battery technology around the country would visit the Argonne hub on a regular basis and the idea would be to take the inventions that are fostered there and license them to for commercialization." The Tribune noted, "A breakthrough in battery technology would have major implications for the auto, wind and solar industries. In particular, the wind and solar industries are looking for affordable batteries to store intermittent power so they can provide power even when the wind isn't blowing or the sun isn't shining." The Milwaukee Journal Sentinel (12/1, Content) reported, "The energy hub public-private research partnership is modeled on former President George W. Bush's administration's initiative that created a $125 million bioenergy research hub at the University of Wisconsin-Madison." The Sentinel noted, "Argonne has already been focused heavily on battery research, coming up with some of the technological advances that helped develop the battery for General Motors Corp.'s Chevrolet Volt." Crain's Chicago Business (11/30) reported that "local officials hope the center will power the Chicago-area economy the way research at institutions like Stanford University did for Silicon Valley." Toyota and BMW "aim to complete a fuel-cell vehicle system by 2020, and a concept for a mid-size sports vehicle by the end of this year. They will also work together on developing lightweight technologies such as composites, which will help make cars greener.

44 Joint R&D in Hydrogen Cars by Ford, Daimler, Nissan
Ford is joining with Daimler and Renault-Nissan to speed development of cars that run on hydrogen, with hopes of bringing a vehicle to market in 4 years – by 2017. January 27, 2013 The Detroit News (1/29) reports, "Ford Motor Co., Nissan Motor Co. and Daimler AG on Monday announced an agreement develop a common automobile fuel cell system, which is expected to lead the launch of the world's first mass-market fuel-cell vehicles by 2017." The car makers said "they will collaborate on a global program across three continents in an effort to signal to suppliers, policymakers and the industry the seriousness of developing an emission-free technology." Bloomberg News (1/29, Tschampa) reports, "The companies plan over time to build a combined 100,000 vehicles powered by the technology, Thomas Weber, Daimler's head of research and development, said" at a press conference in Nabern, Germany on Monday. The automakers "will invest equal amounts in the project to create fuel-cell stacks and systems, they said in a joint statement, without giving details." According to Bloomberg News, "The technology would be a shift from the companies' battery-powered models already on the market, such as Nissan's Leaf and versions of Daimler's two-seat Smart city car." The AP (1/29, Krisher) reports, "Many automakers have been testing the hydrogen fuel cell vehicles for years, but so far haven't been able to bring costs down enough to sell the vehicles in mass markets. The zero-emissions cars have great potential to cut pollution and reduce the world's reliance on oil for transportation." Research "will be done at the site of a previous fuel cell joint venture between Ford and Daimler in Vancouver, British Columbia, as well as a Daimler facility in Nabern, Germany, and a Nissan operation in Oppama, Japan," according to Ford spokesperson Alan Hall. Each company will invest equally in the technology. The companies will use the common fuel cell system developed to power their own vehicles. Ford: "Working together will significantly help speed this technology to market at a more affordable cost to our customers." "We will all benefit from this relationship, as the resulting solution will be better than any one company working alone."

45 TÜBİTAK’ta Ar-Ge Takımları Kurma Faaliyetleri: Elektrikli Araçlar
TÜBİTAK Elektrikli Araçlar Toplantısı 25 Aralık 2012’de gerçekleştirildi. Toplantıya BST Bakanlığı yetkilileri, sektörde yetkinlik sahibi kuruluşların üst düzey Ar-Ge sorumluları, konu hakkında somut çalışmaları olan akademisyenler, şemsiye kuruluşların ve STK’ların yöneticileri katıldı. Toplantıda, elektrikli araçlarda AR-GE ve İş geliştirme konuları tartışıldı. Yapılan gurup çalışmalarında araç konsepti, segmenti, çağrı kapsamında desteklenebilecek komponentler, konsorsiyum yapısı ve iş geliştirme modeli konuları ele alındı. Teknik ve yapısal konularda görüş alışverişinde bulunuldu.

46 Ultrathin Layers of Platinum Could Help Make Hydrogen Cars Affordable
A fast and easy way to deposit platinum could reduce the amount of the precious metal needed for fuel cells. By Kevin Bullis on December 6, 2012 An electron microscope image shows platinum accumulated on a layer of gold A new method for quickly and cheaply depositing ultrathin layers of platinum might make it practical to reduce the amount of platinum used in fuel cells, thereby lowering the cost of fuel cells significantly. Current methods for applying atom-thick layers of platinum are slow and complicated. The new approach is said to be incredibly cheap and easy to implement (NIST). The researchers "showed that platinum dissolved in a solution can be deposited on a gold surface in one-atom thick layers by alternately applying a positive and negative voltage. The negative voltage causes two things: first, an atom-thick layer of platinum forms; and second, once those atoms are in place, a layer of hydrogen forms, thus preventing any more platinum from accumulating.

47 Yeni FIPEL Aydınlatma Teknolojisi: Verimli ve Ekonomik
Researchers at Wake Forest University have developed a field-induced polymer elecroluminescent (FIPEL) lighting technology that silently gives off a soft, white glow, sans the annoying hum and yellow tint of fluorescent bulbs or the sharp, bluish hue of LED light fixtures. The lighting uses layers of plastic packed with nanomaterials that glow when an electric current is introduced. Not only does it quietly project soft, white light, it's also shatterproof, low-temperature, and can be molded into almost any shape. Researchers at Wake Forest University have developed a field-induced polymer elecroluminescent (FIPEL) lighting technology that silently gives off a soft, white glow, sans the annoying hum and yellow tint of fluorescent bulbs or the sharp, bluish hue of LED light fixtures. The lighting uses layers of plastic packed with nanomaterials that glow when an electric current is introduced. Not only does it quietly project soft, white light, it's also shatterproof, low-temperature, and can be molded into almost any shape," according to the researchers. "The light offers all of these features while being as energy efficient as today's most efficient lighting technologies, according to the developers. David Carroll, professor of physics at Wake Forest University,"says his new bulb is cheap to make and he has a 'corporate partner' interested in manufacturing the device." Dr. Carroll "believes the first production runs will take place in 2013 "The light offers all of these features while being as energy efficient as today's most efficient lighting technologies, according to the developers. David Carroll, professor of physics at Wake Forest University,"says his new bulb is cheap to make and he has a 'corporate partner' interested in manufacturing the device." Dr. Carroll "believes the first production runs will take place in 2013.

48 Game Boy w/Tetris sold 35 million units the 1st year (1989)
HAYAL GÜCÜ+EKİP OLUŞTURMA+GİRİŞİMCİ RUH = BAŞARI Game Boy (Nintendo, Japan)+Tetris (USSR)+H.Rogers = Success! THINKING BIG! Game Boy w/Tetris sold 35 million units the 1st year (1989) Un + Şeker + Yağ ≠ ͍Helva. Malzemelerde HELVA’yı görecek bir HAYAL GÜCÜ, bu ürünü müşterileriyle ile buluşturacak bir GİRİŞİMCİ RUH lazımdır In 1984, Soviet Academy of Sciences (Alexey Pajitnov et al) developed Tetris out of a desire to create a two-player puzzle game. In 1988 computer game publisher Henk Rogers noticed the game at the Las Vegas Consumer Electronics Show. Rogers pursued the rights for the game, and knowing Nintendo planned to release the Game Boy, approached Nintendo of America with the suggestion that Tetris was the perfect title to be packaged with the handheld as it would sell it to everyone, not just young boys.

49 İNOVASYON: Yeni bir ÜRÜN, Yeni bir PROSES, Yeni bir İŞ MODELİ (Business Model), Yeni bir HİZMET

50 ‘Service’ Innovation (alternative to sell SONGs): iTunes Music Store by Steve Jobs (April 28, 2003)
iTunes Store, : 25 billion songs sold 40 billion downloads In 2003, the shift to digital music had started. But no solutions existed for users to drop their CDs and pay for mp3s. It was a complex world of digital right management and limited online music portfolios.  28 April 2003 – Apple launches the iTunes Music Store with 200,000 songs at 99¢ each (after 1 year, it offered over 1 million songs). Over 1 million songs are sold the first week. It changed the music industry and the way people get their music forever. This gives Samsung an opportunity to engage with entrepreneurs and innovators, and empower them to leverage Samsung’s technology to bring collective visions to the marketage

51 Innovation in Software: Facebook (A new service) "Facebook Class" Helped Pioneer Lean Start-Up Model
New York Times (May 7, 2011) reported on the "Facebook Class," a class of Stanford students in 2007 who were asked to design and market a Facebook app. Some of the projects were wildly successful and "almost overnight, the Facebook Class fired up the careers and fortunes of more than two dozen students and teachers." The class "also helped to pioneer a new model of entrepreneurship that has upturned the tech establishment: the lean start-up." Students learned, among other things, to keep their ideas simple and expedient, while venture capitalists began designing funds designed for this low-cost approach. Working in teams of three, the 75 students created apps that collectively had 16 million users in just 10 weeks. Many of those apps were sort of silly: Mr. De Lombaert’s, for example, allowed users to send “hotness” points to Facebook friends. Yet during the term, the apps, free for users, generated roughly $1 million in advertising revenue.

52 ‘Dükkan’ı yeniden tanımlamak (Yeni bir İŞ MODELİ): Amazon
‘Dükkan’ı yeniden tanımlamak (Yeni bir İŞ MODELİ): Amazon.com - Dünyanın en büyük AVM’si (E-commerce) Founded: 1994 (Seattle, USA) Products: Online retailing, Kindle, … Revenue (2013): $75 billion Employees: 117,000 Sales: The World

53 GIDA MÜHENDİSLİĞİNDE İNOVASYON: KFC
World's largest chain of fried chicken restaurants. 2nd largest restaurant chain after McDonalds’s. Founder Colonel Harland Sanders first gave the world a taste of his most famous creation, Original Recipe Kentucky Fried Chicken, featuring a secret blend of 11 herbs and spices. After a lot of experimenting in 1939 with a pressure cooker by varying cooking time, pressure, shortening temperature and level, he developed a process to fry chicken quickly under pressure with great taste. Founded: 1930 in Kentucky by Harland Sanders Franchise: 1952, Utah Number of locations: 17,000 in 105 countries Employees: 455,000 (2010) Revenue: US$ 9.2 billion (2011)

54 Istanbul Trafik Tıkanıklığının Maliyeti: $2 Milyar/yıl

55 Bilgi Ekonomisinin Omurgası: AR-GE

56 GSYİH’dan AR-GE’ye AYRILAN PAY: %0.84 (2010)

57

58 Global Ar-Ge Harcamaları (2011)
(MÜSİAD 2012 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu)

59 Global Ar-Ge Harcamaları, milyar $, % (2010-2012)

60 GSYİH’dan Ar-Ge’ye Harcanan Pay (milyar $, %)

61 Dünyada EN FAZLA Ar-Ge HARCAMASI YAPAN ŞİRKETLER

62 Türkiye’de EN FAZLA Ar-Ge HARCAMASI YAPAN ŞİRKETLER

63 ÜNİVERSİTELERİN KALKINMADA ROLÜ

64 ÜNİVERSİTELERİN ROLÜ: ABD Örneği
ABD’de üniversitelerin yaygınlaştılması 150 yıl öncesine dayanır, ve ekonomiyi desteklemek amacıyla yapılmıştır. 2 Temmuz 1862’de başkan Abraham Lincoln, Federal hükümetin her eyalete yüzbinlerce dölüm arazı bağıslamasını öngören Arazi-bağış kanununu (Land Grant Act) imzaladı. Bu kanunun amacı, 50 eyaletin her birinde tarım ve makineleşmeyi desteklemek amacıyla birer Ziraat ve Mekanik Sanatlar Fakültelerinin kurulmasını sağlamak, ve buralarda çiftçileri ve makinacıları eğitmekti. Bu üniversitelerin misyonu, topluma ihtiyaç duyduğu eğitim, bilimsel araştırma, ve yerinde hizmeti sunmaktı. ABD’nin tarım ve teknolojide dünya lideri olmasında eğitime yapılan bu yatırımım büyük etkisi olmuştur. Avrupa Birliği 2000’de Lisbon’da “2010 yılına kadar dünyada rekabet gücü en yüksek ve bilgi-tabanlı en dinamik ekonomi olmak” hedefini benimsemiştir.

65 ÜNİVERSİTELERDE GELİŞTİRİLEN TEKNOLOJİLER (ABD)
Lisanslama Gelirleri (2010): $2.4 milyar (Toplam) $180 milyon, Northwestern University $178 milyon, New York University $147 milyon, Colombia University 12,281 Yeni patent başvurusu yapıldı 4469 Yeni patent alındı 613 Yeni başlangıç firması kuruldu (üniversite-sahipli zihni müllkiyet üzerinde) 657 Yeni ticari ürün geliştirildi. Kaynak: Association of University Technology Managers

66 Johns Hopkins University: $2. 15 Milyar/yıl Ar-Ge (ABD Üniv
Johns Hopkins University: $2.15 Milyar/yıl Ar-Ge (ABD Üniv. Ar-Ge toplamı: $65 milyar; %57 Life Sciences) Source:

67 ABD Üniversitelerinde ArGe: $61 milyar/yıl (14%)

68 PATENT SAVAŞLARI: Üniversite Patent İhlaline $1.17 Milyar Ceza

69 Ekonomi Lokomotifi Olarak Araştırma Üniversiteleri
Cornell University and the Technion-Israel Institute of Technology had secured the city's blessing -- as well as a plot of land and $100 million for city infrastructure investments -- to build a state-of-the-art applied sciences research campus" in the city. "The competition helps cement the idea research universities have been pushing in recent years that they can serve as economic engines to local communities and the country as a whole, and could spawn a host of similar initiatives in other cities." (New York Mayor Michael Bloomberg) Source:

70 NY: Cornell ve Technion’un Roosevelt Adası’nda Önerdiği $2-milyar’lık Kampüsü
Source:

71 ‘İyi’ Üniversiteler ‘İnovativ’ Firmaları Çekiyor
Üniversiteleri kaliteli mezunlar veren POLONYA, ABD teknoloji devlerini cezbediyor December 12, 2012 By Tom Marshall Poland has continued to grow during the global financial crisis, lining itself up for a strong run to become the continent's next economic powerhouse. General Electric: Based one of their global design centers here, where Polish engineers helped create the new GEnx engine for Boeing's 787 Dreamliner. Foreign-based employers are happy with the quality of Polish graduates, who leave university with a strong base in math and basic programming. Google, Motorola and IBM also opened development labs here.

72 Brezilya: 101,000 Öğrenciyi Yurtdışına Eğitime Gönderiyor
Source:

73 ABD’de Lise Öğrencileri 2 Yıllık Yüksekokullardan Bedava Ders Alabilecek
Montgomery, Alabama; January 22, 2013 Community College System Chancellor Mark Heinrich said he is working with legislators to bring a bill that would make dual enrollment in community college courses free to high school students. "The suggestion from some of the folks at the high schools is that we would go from about 10 percent participation to maybe 40 or 50 percent in dual enrollment," he said State Superintendent Thomas Bice discussed changes to K-12 education also intended to improve college and trade-school preparation and workforce development. "We've spent a decade preparing students for a test rather than preparing students for adulthood and for a career and college and a lifetime of learning," he said. The school system has done away with the various types of high school diplomas once awarded, creating a single diploma that gives students multiple options to pursue their own education. "What we hope comes from this is a true marriage between academics and career and technical education," Bice said. Source:

74 BEYİN GÜCÜ

75 BEYİN GÜCÜ ve BEYİN GÖÇÜ
Bu bilgi çağında en büyük güç bilgiyle donanmış eğitimli beyin gücüdür. Ülkelerin zenginlikleri artık sahip oldukları doğal kaynaklar ve sanayi üretimlerinden ziyade toplam beyin güçleriyle ölçülüyor. “ABD’de yabancı göçmenler Silikon Vadisi’ndeki firmaların %52’sini kurdular, ve milyonlarca istihdam yarattılar.” In the U.S. immigrants have founded 52 percent of Silicon Valley’s companies and created millions of jobs. (Vivek Wadhwa, Washington Post, Oct. 4, 2011). YÖK: Üniversitelerde yabancı öğretim oranı %2’yi geçemez.

76 Patentlerin %76’sı ABD dışında doğanlardan

77 TERSİNE BEYİN GÖÇÜ (Çin, Almanya, Kanada)

78 EN İYİ BEYİNLER İÇİN GLOBAL REKABET

79 YENİ YÖK YASASI

80 YÖK: Güvene Dayalı Kısa/Öz bir Kanun
Dünya hızla değişmektedir, ve bu dinamik ortama uyum sağlayabilmek için sistemin esnek ve değişime açık olması gerekir. Yoksa, bugün yapılan kurallar kısa bir süre sonra ayakbağı olur ve verimi düşürür. O yüzden, eski alışkanlıklar bırakılarak, yeni kanun kısa, öz, ve esnek olmalı, ve değişik uygulamalara fırsat vermelidir. Gelişim ancak rekabet ortamında olur, ve rekabet de değişik yaklaşımlarla mümkündür. Yeni kanun, sistemi suistimal edecek olanları değil dürüstleri esas alarak hazırlanmalı, ve suistimal edebilecek küçük bir azınlık için de caydırıcı hükümler içermelidir. Herkesin potansiyel sahtekar olarak görüldüğü ve dürüst ve çalışkan kişilerin bu yüzden formalitelere boğulduğu bir sistem verimi düşürür, ve dünya ile rekabeti imkansız kılar. Kaldı ki bu tür kurallarla dolu komplike bir sistem sahtekarlığı önleyememekte, sadece dürüstlerin işini zorlaştırmaktadır. Yeni kanun evrensel geçerliliği olan esasları koymalı, ancak detaylar kurumlara bırakılmalıdır. Üniversiteler birbirlerinin farklı uygulamalarından öğrenmeli ve bir rekabet ortamı oluşmalıdır. Tek tipçilik yerine çoğulculuk esas olmalıdır.

81 Temel Prensipleri Koyan Kısa ve Öz bir Kanun
Herşeyin en küçük detaylarına kadar belirlendiği bir sistemde yaratıcılığa yer yoktur. Böyle bir sistem lider değil, memur yaratır. Böyle rijit bir sistemle dinamizmin hükmettiği dünya ile yarışmak mümkün değildir. Farklı uygulamalara, insiyatife yer olmayan yerde gelişme olmaz; boş laf ve köhneme olur. Okullara yabancı öğrenci alma kriterleri konusunda serbetlik verilmiş olması güzel bir örnektir. Teklif: Özel Üniversiteler, öğrencilerini istedikleri gibi ve istedikleri sayıda alsın. Halka ve serbest piyasaya güvenilmelidir. Teklif: Devlet üniversiteleri kendi öğrenci kabul kriterlerini kendileri belirlesin. Teklif: Tez danışmalığı ders yükü değil Ar-Ge faaliyeti olarak değerlendirilmeli, ve bölüm başkanlarına hocalara 15 saate ders verdirebilmelidir. Yeni kanun 60 sayfa değil, 10 sayfa olmalıdır. Örneğin disiplinle ilgili sayfalarca metin yerine, disiplin konusu tek satırla üniversitelerin Senato’larına havale edilebilir.

82 Rizk Olmayan İşte Hayır Yoktur
Ölçü: Rizkin makul ve hesaplı olması, ve sistemin müdahaleye açık olması. Dinamik ortamda hızlı hareket önemlidir. Rizki en yüksek siyasi system demokrasidir. Ancak ilerlemeye en açık ve hatta ilerleme için olmazsa olmaz olan sistem de odur. Türkiye’nin en temel sorunu ‘ANKARA SENDROMU’dur. Yeni YÖK yasası ‘Bürokratik Cumhuriyet’i pekiştiren değil, yükseköğretimde ‘Demokratik Cumhuriyet’e geçildiğini gösteren bir yasa olmalı, ve diğer kurumlara örnek oluşturmalıdır. Türkiye’nin önünün tam açılabilmesi ve dünya ile her alanda etkin olarak yarışabilmesi için, ülke insanı ve kurumlarına hala bir ‘çocuk muamelesi’ yapan ‘Ankara Vesayeti’ sona ermelidir. Geçmişte yapılan ve gelecekte yapılması muhtemel çocukluklar vesayetin devamı için bahane olarak kullanılmamalıdır. Türkiye’nin artık ‘yetişkin’ bir ülke olduğu ve rüştünü ispatlamaya hazır olduğuna inanılmalıdır.

83 Temel Referans: Küçük Hesaplar Yerine Büyük Amaçlar
Metal harfli matbaa Johann Gutenberg tarafından 1450’de icat edilmiştir. Bizde ilk matbaayı Lale devrinde İbrahim Müteferrika 1726’da kurmuştur. Yazıcılar işsiz kalmasın diye Osmanlı matbaayı ‘çok geç’ aldı. Sonunda millet cahil kaldı, ve imparatorluk battı. BTY politikaları geliştirip uygulamaya koyarken, kişilere ve kısa vadeli faydalara değil, uzun vadeli hedeflere odaklanmalı.

84 Yerel Kurumlara Güven Örneği: BELEDİYELER
Acemiliklerin, yolsuzlukların, kayırmaların en çok yapıldığı kurumlar olmasına ve bazı Belediye Başkanlarının en düşük eğitimli kişiler olmalarına ragmen, belediyeler, misyonunu en etkin yapan kurumlar arasındadır. Belediyeler birbirinden öğrenmekte, ve kabiliyetleri ölçüsünde belde halkına en iyi hizmeti vermeye çalışmaktadırlar. Bütün olumsuzluklara rağmen kimse belediyelerin lağvedilmesini istemez. TEKLİF: Etkin yönetim için valilikler kaldırılmalı, büyükşehir veya il belediye başkanları o ilin en yüksek mülki amiri olmalıdır. Ankara’daki Bakanlıklar gibi merkezi kuruluşların illerdeki şubeleri de merkez kuruluş ile irtibatını valilik üzerinde değil direk olarak sağlamalıdır. Böylece ‘yazışmalar’dan doğan verimsizlikler sona erdirilmelidir. EĞER: Valilik sisteminin çok iyi işlediği düşünülüyorsa, belediyelerin kaldırılıp tüm belediye hizmetlerinin Ankara’nın gözetimi altında valiliklerce yaptırılması lazımdır. Acaba bunu kim kabul eder?

85 Denetim Dışı Mükemmeliyet Örneği: DERSANELER
Dersaneler, neredeyse hiçbir devlet denetimi olmadığı halde Türkiye’nin en başarılı eğitim kurumlarıdır. Eğer liselerin (Genel, Anadolu, Fen, Öğretmen, Sosyal Bilimler, …) amacı öğrencileri üniversiteye (daha doğrusu üniversite sınavlarına) hazırlamak ise, bu amacı en iyi dersaneler gerçekleştirmektedir. Hem de yer, insan, ve kaynak sınırlarına ragmen ‘çok programlı’ olarak. O HALDE: Akıl ve mantık, dersaneleri değil, liseleri kapatmayı gerektirir. Ve liselere harcanan para dersane ücreti olarak harcanmak üzere velilere verilmelidir (Dersanelerden ‘hizmet alımı’ derken Başbakan belki de böyle bir modeli kastediyor.) KISSADAN HİSSE: ‘Süreç’ ve ‘Girdi’ yerine ‘Hedef’ ve ‘Çıktı’ odaklı olunmalıdır. Girdiler değil, çıktılar ölçülmelidir. Ağaçlar dallarına, budaklarına, vs değil, verdiği meyvelerin miktar ve kalitesine göre değerlendirilmelidir.

86 Öğretim Üyeleri ve Performans Değerlendirmesi
Akademik hayatta akademik hürriyet ve serbestlik esastır, ve ürettiği fikirler ve getirdiği yenilikler ile topluma ışık tutması beklenen öğretim üyelerine en serbest ve esnek çalışma ortamı sağlanmalıdır. Öğretim üyelerinden öğretim, araştırma ve topluma hizmet görevlerini en etkin şekilde yapmaları beklenmeli, ancak öğretim üyeliği mesai saatleri gibi kısıtlarla memurluk konumuna indirgenmemelidir. Öğretim üyeleri ders ve ofis saatleri ve varsa komisyon toplantı saatleri dışında kampüste olmaya zorlanmamalıdır. Ancak her sene sonunda her öğretim üyesi bölüm başkanına yıllık bir faaliyet raporu vermeli, ve performansını belgelemelidir. Raporda bir yıl süresince verilen dersler, öğrenci sayısı, tez çalışmaları, açılan yeni dersler, sürekli eğitime katkılar, yazılan proje teklifleri, alınan projeler, her türlü yayınlar, verdiği seminerler, meslek örgütleri ve öğrenci derneklerindeki faaliyetler, üniversite komite görevleri, aldığı ödüller ve varsa patentler, danışmanlık yaptığı firmalar (danışmanlık yoluyla piyasaya bilgi aktarımı teşvik edilmeli ve öğretim üyesinin bu yolla kazandığı paraya karışılmamalıdır), vb belirtilmelidir. Öğretim üyeleri bu rapora dayalı olarak bölüm başkanı tarafından her yıl değerlendirilmeli, ve bu değerlendirmeler akademik yükseltmelerde ve performansa dayalı ücret artışlarında esas olmalıdır.

87 2nci Öğretim Yerine Araştırma Cazip Hale Getirilmelidir
2nci öğretim kolaycılığı, üniversiteleri liselere çevirmekte, araştırmaların önünü kesmektedir. Özlük haklarda ciddi bir iyileştirme eşliğinde zor kararı alarak 2. Öğretim kaldırılmalı, ve ek gelir için proje yapmanın maddi cazibesi arttırılmalıdır. Yoksa, ülke teknoloji özürlü kalmaya mahkum olacaktır. Yazıcılar işsiz kalmasın diye matbaanın ülkeye girmesi yasaklanınca Osmanlı cahil kaldı, ve sonunda çöktü. Parmağa zarar gelmesin derken önce kol sonra da tüm beden kaybedildi. Aynı hata üniversitelerde yapılmamalıdır. Yabancı öğretim üyesi alımında ‘yerliyi koruma’ yaklaşımı terkedilmelidir – aynen futbolda olduğu gibi. Yabancı öğretim elemanını %2 ile sınırlayan kural kaldırılmalıdır. Yabancı öğretim elemanı alımı önündeki şüpheci yaklaşım ve ağır bürokrasi kaldırılmalı ve Türkiye cazip hale getirilmelidir. Türkiye artık ‘Dünya’ ile yarışıyor, ve ancak dünya şartlarında rekabet edebilir. Öğretim üyeleri ‘memur’ statüsünden çıkarılmalı, devlet üniversiteleri ‘ilintili’ kurumlara dönüşmelidir (TÜBİTAK gibi).

88 Doçentlik Kriterleri: PROJELER ve PATENTLER
Yayınlar (SCI, konferans, kitap, …) Ulusal projelerde (TÜBİTAK, SANTEZ, Kalkınma Ajansı, Özel Firmalar, vb) yürütücü olma; araştırmacı olma Uluslararası projelerde (AB Çerçeve programları, TÜBİTAK İkili/çoklu işbirliği programları, vb) yürütücü olma; araştırmacı olma Kurum içi projelerde (BAP, vb) yürütücü veya araştırmacı olma Patent başvurusu yapma Patent alma Patent lisanslama Patentlenen ürünün ticarileşmesi ve üretime geçilmesi Proje izleyiciliği Ulusal proje değerlendiriciliği (TÜBİTAK, SANTEZ, Kalkınma Ajansı, vb) Uluslararası proje değerlendiriciliği (AB Çerçeve programları, TÜBİTAK İkili/çoklu işbirliği programları, vb) Tamamlanmış yükseklisans/doktora tezi

89 İLK 100 ÜNİVERSİTE LİSTESİNE GİRMEK
Üniversitelere prestij kazandıran araştırma ve araştırmacılardır. Sosyal ve ekonomik alanlarda ülkelerin önünü açan ve çözüm üreten kurumlar da bu üniversitelerdir. İlk 100’e giren ünivesitelerimiz olmasını istiyorsak, dünyada ilk 100’e giren üniversiteleri incelemeli ve onların tecrübelerinden ve uygulamalarından öğrenmeliyiz. 1990’lı yıllarda en köhne bir telekomünikasyon sistemini dünyanın hayranlığını kazanan en modern bir sisteme dönüştürdük ve bu altyapı ile Türkiye’nin önünü açtık. Türkiye bu sayede çok alanda bir üst lige çıktı. Aynısını neden yükseköğretimde yapmayalım? Yeter ki insanlarımızı bir ‘tehdit’ değil bir ‘kaynak’ olarak bakmaya başlayalım, ve onlara güvenle yaklaşalım.  Kurumlarımızı halktan koruma içgüdüsünü terkedip, insanların önünü açalım.

90 Araştırmacılık Ruhunu Öldüren Bir Aldatmaca Örneği: Üniversite Giriş Sistemi
Hakim Görüş: ÖSYM en başarılı kuruluşlardan biri. Sistem ‘mükemmel’ bir şekilde işliyor. Hiç iltimas yok. Hakkı olmayan hiç kimse vakıf üniversiteleri dahil hiç bir üniversiteye giremiyor. Keza: En başarılı ögrenciler en yüksek puanı alıyor ve en iyi üniversite ve bölümlere giriyor. Sistem öğrencileri başarılı bir şekilde sıralıyor, ve toplum vicdanı bu konuda müsterih. Soru: Ortaöğretimin gayesi öğrencilerin üniversite kapısı önünde en adil şekilde sıralanmasını temin etmek midir? Yoksa belli temel becerileri kazandırmak mıdır (AB Temel Yetkinlikler gibi)? ÖSYM bu becerilerden hangilerini ölçüyor? OECD 2012 Raporu: 15 yaş grubunun fen ve matematik bilgilerini gerçek hayata uygulama ağırlıklı son PISA (Program for International Student Assessment) sınavında Türk öğrencilerin sadece %1’i üstün performans grubunda yer aldı (OECD ortalaması: %8). Soru: Liseler öğrencileri üniversiteye mi yoksa sadece sıralamaya mı hazırlıyor? Bu öğrencileri nasıl araştırmacı yapacağız? Dünya ğerçeği: En değerli şeyler, ölçmesi en zor olan şeylerdir.

91 Chinese Education System Shifting Away from Testing
Preparation for China’s national university entrance exam continues to dominate the lives of secondary students. The epidemic obsession with testing “severely hampers student development as a whole person, stunts their healthy growth, and limits opportunities to cultivate social responsibilities, creative spirit, and practical abilities in students.” It also produces poorly socialized adolescents who are ill-prepared to face the challenges of the real world. China’s education system transforms children into hardworking students with an impressive capacity for processing factual information, like computers or robots. “Give them a problem and they will find the answer. However, they can’t ask a good question.” In 2013, the Ministry of Education launched a campaign aimed at shifting the focus away from standardized testing into hands-on learning. (New York Times, Sep. 3, 2013)

92 Teşekkür Ederim!


"Ülke Kalkınmasında Üniversitelerin Rolü" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları