Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanEyüp Salğın Değiştirilmiş 5 yıl önce
3
Mersin‘in Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu Mahallesi yakınlarında bulunan Cennet-Cehennem Çökükleri, her yıl çok sayıda seyahat sever tarafından ziyaret ediliyor. Doğal yollardan oluşan bu iki büyük çukur, obruk, mağara ve çökük gibi isimlerle de anılıyor. MersinSilifke Akdeniz Bölgesi’nin genelinde izleri bulunan karstik yapının yıllar içerisinde yağmur ve doğal koşulların etkisiyle çökmesiyle meydana gelen bu iki çukur, bugün önemli bir turistik çekim merkezi. Kireç taşından oluşan platoda yer alan yapılar, farklı efsanelere konu olmaları nedeniyle de ilgi çekiyor. Akdeniz
5
Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür ayrıca Türkiye’de bulunan en büyük göldür. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve tek bir tür balık inci kefalı, (Chalcalburnus tarichi) yaşamaktadır. Göl etrafı karadan 430 km.dir. Yöre halkına göre gölde bir canavar yaşamaktadır. Söylentiyi çıkaranların amaçlarının bölgeye turist çekmek olduğu söylense de, söylentileri araştırmak amacıyla bölgede pek çok bilimsel araştırma ekibi çalışmalar yapmıştır. İstanbul-Tahran demiryolu hatlarını da bağlamaktadır. Türkiye ve İran’a bağlanan demir yolu 1970 lerde yapılmıştır.
7
Sönmüş bir volkan olan Nemrut Dağı’nın zirvesinde yer alan Nemrut Krater Gölü, Bitlis İli Tatvan İlçe sınırları içerisinde yer alıyor. Bu doğa harikasını tüm dünyayı fethetme amacıyla Doğu’ya yaptığı sefer sırasında Büyük İskender’in keşfettiğine inanıldığından dolayı “Büyük İskender’in Cenneti” adıyla da biliniyor.Kapladığı alanla kendi türünde dünyada on altıncı sırada bulunuyor. Bunun yanında, göllerin çevresinde de onlarca kuş çeşidi ve aralarında endemik türlerin olduğu zengin bir floranın bulunması, buz mağaraları, buhar bacası ve gölleri bu yeri özellikle doğa tutkunları için bir cennet haline getiriyor.Boyutları bakımından kendi türünde dünya ikincisi unvanına sahip olan Nemrut Krater Gölü 13 km²’lik alanıyla tüm kraterin üçte birini kaplamakta. Kraterde bulunan beş adet göl içerisinde boyutları bakımından ikinci sırada yer alanı ise sıcak bir kaynağa sahip. Kıyılarında oluşan sıcak su havuzlarına girmek kaplıca keyfini yaşamak isteyenlerin tecrübe etmekten en çok keyif aldıkları faaliyetler arasında. Gölün 150 metre kadar doğusunda da çeşitli hastalıklara iyi geldiğine inanılan sıcak buhar yarıkları bulunuyor.
9
Pamukkale travertenleri, 400 bin yıl önce bir dizi depremle Büyük Menderes havzasında termal suların oluşturduğu bir görsel şölen. Denizli‘de yer alan Pamukkale, her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiği karbeyazı travertenleri, büyüleyici Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Kenti ile ünlü. 1000 yıldır kaplıca hizmet veren bu doğa şaheserinin terasları, kaplıca suyundan çökelmiş karbonat minerallerinden oluşuyor.
11
Kapadokya bölgesi, doğa ve tarihin dünyada en güzel bütünleştiği yerdir. Coğrafik olaylar Peribacaları'nı oluştururken, tarihi süreçte, insanlar da, bu peribacalarının içlerine ev, kilise oymuş, bunları fresklerle süsleyerek, binlerce yıllık yaşlı medeniyetlerin izlerini günümüze taşımıştır. Roma İmparatoru Augustus zamanında Antik Dönem yazarlarından Strabon 17 kitaplık 'Geographika' adlı kitabında (Anadolu XII,XIII,XIV) Kapadokya Bölgesi'nin sınırlarını güneyde Toros Dağları, batıda Aksaray, doğuda Malatya ve kuzeyde Doğu Karadeniz kıyılarına kadar uzanan geniş bir bölge olarak belirtir. Bu günkü Kapadokya Bölgesi Nevşehir,Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerinin kapladığı alandır. Daha dar bir alan olan kayalık Kapadokya Bölgesi ise Uçhisar, Ürgüp, Avanos, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden ibarettir
13
Hasankeyf'in ne zaman kurulduğu tam olarak bilinememektedir.Şehrin jeopolitik yapısı çok eski bir yerleşim merkezi olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir.Bugün bile zaman zaman bazıları mesken olarak kullanılan çok sayıdaki mağaralar, insanların çok eski çağlarda burada yerleştiklerini göstermektedir. Mevcut bilgilere göre,Hasankeyf kalesinin kurulması,MS. 4'üncü yüzyıla rastlamaktadır.Bu yüzyıl ortalarında, Diyarbakır çevresini ele geçiren Bizans İmparatoru Konstantinos, bölgeyi korumak amacıyla iki sınır kalesi inşa ettirmiştir.Bu iki kaleden birisi Hasankeyf Kalesidir. Kale,Sasanilere karşı siyasi bir önem kazanınca, daha sağlam bir şekilde yeniden tahkim edilmiştir.Hasankeyf, MS. 639 yılında Emeviler tarafından fethedilmiştir.Bu tarihten sonra;Abbasiler, Hamdaniler, Mervaniler, Artuklular, Eyyubiler ye Osmanlılar hakimiyet kurmuşlardır.Hasankeyf en parlak dönemini Artuklular döneminde yaşamıştır.Merkezde bu dönemden kalan pek çok tarihi eser mevcuttur.
15
Ölüdeniz, Muğla‘nın Fethiye ilçesine bağlı olan bir beldedir. Ölüdeniz kumsalları %82 kadar oyla 2006 senesinde dünyanın en güzel kumsalı seçilmiştir. Belde ise turizm açısından oldukça gelişmiştir. Likyalılarda ışık ve güneş diyarı, ortaçağda ise uzak diyarlar olarak tanımlanıyor. Anadolu’nun güney batısında yer alan Teke yarım adasında bulunmaktadır. Türkiye’de bulunan deniz kulağı yani lagün oluşumlarından bir tanesidir.
17
Kelebekler Vadisi Türk sahillerinin gerçek mücevherlerinden biridir. Fethiye'den 30 km ve Ölüdeniz'den 15 km uzaklıktadır. Büyük turist merkezlerinden saklı olan Kelebekler Vadisi, Babadağ eteklerinde ve yalnızca deniz yoluyla erişilebilir. Vadiye yaklaşırken turkuaz rengi sular, bembeyaz bir kumsal ve ortalama 3 km uzunluğunda dar bir kanyonla karşılaşacaksınız. Vadinin duvarları 300-400 metre yüksekliğindedir ve merkezinde yakınlarda bir kaynaktan doğan ufak bir şelale bulunmaktadır. Doğal güzelliğinin korunması adına bu alan Dünya Mirasları Kurumu tarafından koruma altındadır ve kalıcı binaların inşası yasaktır. 20 yıl öncesine kadar bilinmeyen bu bölgenin 1980 lerin sonlarında dönemin hippileri tarafından Ölüdeniz de büyük ölçekli turizm başladıktan sonra daha sakin ve dokunulmamış bir bölge aradıkları sırada bulunduğu söylenir. Nisan ve Eylül ayları arasında küçük sayılarda sırt çantalı gezgin ve hippi vadide çadır kurarlar ve doğayla içiçe alternative bir hayat stilini yaşarlar. Kelebekler Vadisi adını vadide yaşayan yüksek sayıdaki kelebekten almaktadır. Vadide birçok nadide türün de dahil olduğu 105'in üzerinde kelebek türünün yaşadığı hesaplanmaktadır. Eğer ziyaretiniz Haziran ve Eylül ayları arasında Vadiyi ziyaret ederseniz bir çok farklı renk ve boyutta kelebekle karşılaşmanız mümkündür. Turuncu, beyaz ve siyah renkli desenlerdeki kelebekler nadir Kaplan Kelebeğidir.Bitki örtüsü de aynı oranda çeşitli olan vadide, bilim adamları ortalama 150 farklı türde bitkinin yaşadığını tespit etmişlerdir.Fethiye
19
Ihlara Vadisi'nin 14 kilometrelik etabında ziyaretçilerimiz uzun bir yürüyüş yapabiliyorlar. Vadi yer yer 200 metre derinliğe ulaşıyor. İçerisinden geçen Melendiz Çayı, vadiye gelen ziyaretçilere şırıltısı ile eşlik ediyor. Ihlara'da çok sayıda kilise var. Ziyaretçilerimiz bu kiliseleri ziyaret ettikleri gibi, aynı zamanda doğanın güzelliklerini de temaşa edebiliyor. Vadi, hem doğal güzellikleri hem tarihi alanları hem de kültürel özellikleriyle Kapadokya bölgesinde olmazsa olmaz gezi alanlarından biri durumundadır."
21
Rivayete göre Bu coğrafyada Nemrut isimli bir kral tüm halkına zulüm etmektedir. Tam da bu dönemde Nemrut’un büyücüsü Nemrut’a gelerek, “bu sene doğacak bir çocuk senin hükümdarlığına son verecek” der. Bunun üzerine Nemrut o sene doğan bütün çocukları öldürür, ancak birisi hariç; Hz. İbrahim. Hz. İbrahim büyüdükten sonra Nemrut ve putlara karşı bir mücadeleye girişir ve sonunca cezalandırılmak üzere bir mancınığa gerilir, büyük bir ateşte yakılmak üzere fırlatılır. Bunun üzerine Kuran-ı Kerim’de, Enbiya Suresi’nde yazan şekli ile Allah-u Teala ateşe; “Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve zararsız ol” diye buyurur ve ateş suya, odunlar da balıklara dönüşür. O günden bu güne dek de göl ve balıklara zarar verilmez, göl büyük bir saygı çerçevesinde ziyaret edilir.
23
Ballıca Mağarası, Tokat'ın 26 km. güney batısında yer alan Pazar ilçesinin Ballıca Köyü'nde, deniz seviyesine göre 1.085 m. rakımda yer alıyor. Pazar ilçesinden Ballıca Mağarası'na ulaşan 8 km'lik yol, Kral Yolu'na bağlanan Selçuklu Dönemi'ne ait bir köprünün yanından geçiyor. Yapımı 1238 yılına tarihlenen ve 2006 yılında restorasyon çalışmalarına başlanan Mahperi Sultan Kervansarayı da Mağara yolu üzerinde yer alıyor. 1987 yılında başlayan araştırma ve haritalandırma çalışmalarını 1995 yılında yapılan yürüme yolları ve ışıklandırma çalışmaları izlemiştir. Ballıca Mağarası, kristalleşmiş kireçtaşlarından meydana gelmiştir ve ziyarete açılan bölümlerinde 8 salon gezilebilir. Ortalama sıcaklığı 18 C ve ortalama nem oranı % 54 olan mağaranın bol oksijenli havası nefes almayı kolaylaştırmaktadır.
24
ADI:ÖMER FARUK SOYADI:ARVA S OKULU:TATVAN İMKB ORTAOKULU SINIFI: 5/A NO:64
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.