Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KİŞİ (ŞAHIS).

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KİŞİ (ŞAHIS)."— Sunum transkripti:

1 KİŞİ (ŞAHIS)

2 KİŞİ (ŞAHIS) Hukuk dilinde hak sahibine kişi (şahıs) adı verilir. Kişi kavramı, hukuk sisteminin hak sahibi olmasına ve borç altına girmesine izin verdiği varlıkları ifade eder. Hukuk sistemi insan ve mal topluluklarına da kişilik tanımış ve bunların da hak sahibi olmalarına izin vermiştir. Bunlar tüzel kişiler olarak isimlendirilir.

3 I. GERÇEK KİŞİLER Gerçek kişiler insanlardır.
Gerçek kişilerde kişiliğin başlangıcı doğum, sona ermesi ise ölümle olur.

4 A. KİŞİLİK 1. Kişiliğin Başlangıcı
Doğum tam ve sağ olarak anne bedeninden ayrılmaktır. Bunun sonrasında bebeğin bir an için olsun yaşamış olması gerekir. Kanun koyucu, tam ve sağ doğmak koşuluyla çocuğun ana rahmine düştüğü andan itibaren (cenin) hak sahibi olabileceğini kabul etmiştir. Yani gerçek kişilerde hak ehliyetinin başlangıcı ve kişiliğin başlangıcı farklı zamanlarda olur. Bu fark özellikle miras hakkının edinilmesinde önem taşır. Örneğin babası doğumundan önce ölen çocuk ancak bu şekilde mirasçı olabilir.

5 2. Kişiliğin Sona Ermesi Gerçek kişilerde kişilik kural olarak ölümle sona erer. Ölümün ne zaman meydana geldiği hususunun tespiti tıp bilimine bırakılmıştır ve genel olarak beyin ölümünün gerçekleşmesi aranır. Ölüm ile özellikle kişiye bağlı malvarlığı hakları ve yükümlülükler, eşya hukukundan doğan haklar, alacak ve borçlar, fikri haklar, kısaca devri mümkün haklar mirasçılarına geçer. Buna karşılık, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ölümle sona erer.

6 2. Kişiliğin Sona Ermesi Ölüm olayı kişinin cesedinin bulunması ve bunun üzerinde tıp uzmanlarınca muayene yapılması ile belirlenir. Ancak bazen kişinin cesedine ulaşılamaz. Bu durumda kişinin ölümüne kesin gözüyle bakılabiliyorsa, bulunulan yerin en büyük mülki amiri (Vali - kaymakam) kararıyla öldüğüne karar verilebilir (ölüm karinesi).

7 2. Kişiliğin Sona Ermesi Bazen bir kimse ölümüne kesin gözüyle bakılacak bir durumda kaybolmamıştır. Ancak o kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık vardır. Bu durumda kişinin ölmüş olarak kabul edilebilmesi, hakkında gaiplik kararı verilmesiyle olur. Bu karar ölüm karinesinden farklı olarak hakim tarafından verilir. Bu kararın verilmesi için ya ölüm tehlikesi içinde kaybolma veya kişiden uzun süredir haber alınamaması aranır. Ölüm tehlikesi içinde kaybolmada 1 yıllık, uzun süre haber alınamama durumunda 5 yıllık süre geçince mahkemeye başvurulabilir. 1 yıllık süre olaydan, 5 yıllık süre son haber tarihinden işlemeye başlar.

8 2. Kişiliğin Sona Ermesi Hâkimin gaiplik kararı, ölüm siciline işlenir. Verilen karar, geçmişe etkili olur. Kararın verilmesiyle miras, mirasçılara geçer. Ancak gaip evli ise, evliliği kendiliğinden sona ermez. Bunun için, ya gaiplik kararı istenirken, evlilik birliğinin de sona ermesi talep edilir veya eş ayrıca bir dava ile evliliğin feshini isteyebilir.

9 B. GERÇEK KİŞİLERDE HAK EHLİYETİ
Hak ehliyeti, haklara ehil olma, hak sahibi olma ve yükümlülük altına girmeyi kapsar. Hak ehliyeti, tüm kişilere tanınan bir ehliyettir. Kişinin yaşı, fikri ve bedeni gelişmesi gözönünde tutulmaksızın (fiil ehliyetinde tersi), tüm kişilere tanınan pasif bir ehliyettir. Hak ehliyeti, mirasçı olma ehliyetini, davaya taraf olma ehliyetini, evlenme ehliyetini v.s. içinde toplayan bir üst kavramdır. Kişinin hak ehliyetinden tamamen veya kısmen vazgeçmesi mümkün değildir.

10 B. GERÇEK KİŞİLERDE HAK EHLİYETİ
Herkese hak ehliyeti tanınmıştır. Hak ehliyetine sahip olmak için kişi olmak yeterlidir. Hak ehliyetinin tanınmasında, cins, ırk, din ayırımı yapılmaz. Ancak bazı hususlarda hak ehliyetine ilişkin sınırlamalar getirilmiştir. Bunlar: Yaş: Evlilik ancak belli yaşa gelinmişse mümkündür. Cinsiyet: Çocuğun anne ve babayla nesep bağı farklı biçimde kurulmaktadır. Çocuk babanın soyadını alır. Temyiz kudreti (ayırt etme gücü): Ayırt etme gücü olmayanlar evlenemez. Şeref ve haysiyet: Kötü şöhretli kişi vasi olarak atanamaz. Yabancılık: Yabancıların taşınmaz edinmeleri sınırlanmıştır.

11 C. GERÇEK KİŞİLERİN FİİL EHLİYETİ
Fiil ehliyeti, bir kimsenin kendi fiil ve hareketleriyle, kendi isteği ile hak iktisap etmesi, bu hakları değiştirmesi, ortadan kaldırması, borç altına girmesi, onları değiştirmesi, ortadan kaldırmasıdır. Hiç kimse, fiil ehliyetinden kısmen veya tamamen vazgeçemez.

12 C. GERÇEK KİŞİLERİN FİİL EHLİYETİ
Gerek hak ehliyeti, gerek fiil ehliyeti, kişilerin, hak sahibi olmalarını ve yükümlülük altına girmelerini öngörür. Her iki ehliyet birbiri ile sıkı ilişki içindedir. Hak ehliyetine sahip olmadan fiil ehliyetinin varlığından söz edilemez. Ancak, bu iki kavram arasında belli bazı farklar vardır. Hak ehliyeti pasif bir ehliyettir. Hak ehliyeti herkese eşit olarak tanınmıştır. Kişiye fiil ehliyetinin hiç tanınmaması veya sınırlı olarak tanınması kişinin korunması amacıyla öngörülmüştür. Fiil ehliyetinin farklı görünümleri vardır.

13 1. Fiil Ehliyetinin Görünüş Şekilleri a. Hukuki İşlem Yapma Ehliyeti
Hukuki işlem ehliyeti tasarruf yetkisine sahip olma ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı yürütme ehliyeti olmak üzere gruplandırılabilir. Tasarruf işlemi sonucunda bir kimsenin malvarlığının aktifinde azalma ortaya çıkar. Bir kimsenin tasarruf işlemini yapabilmesi için tasarruf ehliyetine sahip olması şarttır.

14 1. Fiil Ehliyetinin Görünüş Şekilleri a. Hukuki İşlem Yapma Ehliyeti
Dava ehliyeti davaya taraf olarak yapılacak usuli işlemleri, meselâ mahkemede dava açma, davayı takip etme vs. yapabilme imkânını kapsar. Bir davada, dava konusu üzerinde bir başkası adına tasarrufta bulunabilme ehliyeti dava yürütme ehliyeti olarak isimlendirilir (kadastro davalarını eşin görebilmesi, acentenin durumu gibi).

15 b. Hukuka Aykırı Fiillerden Sorumlu Olma Ehliyeti
Bu ehliyet, kişinin borca aykırı davranışlarından ve haksız fiillerinden sorumlu olmasını kapsar. Haksız fiil ehliyeti, bir kimsenin haksız fiillerinden dolayı sorumlu tutulabilmesi ehliyetidir.

16 2. Fiil Ehliyetinin Unsurları
Fiil ehliyeti, ayırt etme gücünü, ergin olma şartını ve kişi hakkında kısıtlılık kararının alınmamış olmasını gerektirir. Fiil ehliyeti, bu unsurların tamamının veya bir kısmının kişide bulunmasına göre, dört grupta toplanır: 1- Tam Ehliyetliler: Ergin, ayırt etme gücü var ve kısıtlı olmayan 2- Sınırlı Ehliyetsizler: Ayırt etme gücü olan kısıtlı ve küçük 3- Sınırlı Ehliyetliler: Ayırt etme gücü var, ergin, hakkında kısıtlılık kararı alınmamış, fakat kendisine yasal danışman atananlar 4- Tam Ehliyetsizler: Ayırt etme gücü olmayan (ergin olsun olmasın)

17 3. Fiil Ehliyetinin Şartları a. Erginlik (Reşit Olma- Rüşt)
Erginlik belli bir yaşa gelmektir. Kanuna göre 18 yaşını tamamlayan kişi ergindir. Bunun dışında evlenmek kişiyi ergin hale getirir ve mahkeme kararıyla 18 yaşını doldurmamış kişinin ergin olduğuna (kazai erginlik) karar verilebilir. Evlilikle kazanılan erginlik, evlilik sonradan sona erse bile (ölüm, butlan davası veya boşanma gibi sebeplerle) korunur. Evlenen kişi kısıtlıysa bu onun ergin olmasını sağlarsa da, kısıtlılığını ortadan kaldırmaz.

18 3. Fiil Ehliyetinin Şartları a. Erginlik (Reşit Olma- Rüşt)
Kazai erginlik için, küçüğün 15 yaşını tamamlamış olması, kendisinin isteği, velisinin izni (vesayet altındaysa vasinin ve vesayet ve denetim makamlarının izni) bulunmalı, erginlik kararı verilmesi küçüğün menfaatine olmalıdır. Bu karar küçüğün yerleşim yerindeki asliye mahkemesi tarafından verilir. Örneğin erginlik kararıyla ergin olan 18 yaşından önce tek başına vereceği bir kararla evlenemez.

19 b. Ayırt Etme Gücü (Sezginlik – Temyiz Kudreti - Mümeyyiz Olma)
Ayırt etme gücü, makul surette hareket edebilme yeteneğidir. Doğruyu yanlıştan ayırabilme kudretidir. Bunun için kişide tanıma gücünün, değerlendirme ve karar verme yetisinin bulunması gerekir. Kanun bazı hallerde ayırt etme gücünün bulunmadığına dair karine koymuştur. Yaş küçüklüğü (hâkimin takdirinde), akıl hastalığı, akıl zayıflığı (tıp bilimi yardımcı olur), sarhoşluk ve buna benzer hallerde, ayırt etme gücünün bulunmadığı kabul edilir.

20 c. Kısıtlı Olmamak (Mahcur Olmamak)
Olumsuz bir koşuldur. Kısıtlılık, bir kimsenin kanunda öngörülen belirli sebeplerden birine dayanarak, mahkeme kararı ile fiil ehliyetinden tamamen veya kısmen mahrum edilmesidir. Kısıtlılık kararı sadece ergin kişiler için alınır. Çünkü küçükler zaten velayet veya vesayet altındadırlar ve korunmaktadır.

21 c. Kısıtlı Olmamak (Mahcur Olmamak)
Kısıtlılık sebepleri çeşitlidir: Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı. Savurganlık, alkol veya uyuşturucu madde bağımlısı olma, kötü yaşama tarzı, kötü yönetim. Bir sene ve daha fazla bir süre ile özgürlüğü bağlayıcı ceza almış olma. Kişinin kendi isteği. Bunun için yaşlılık, sakatlık, deneyimsizlik, ağır hastalık sebeplerinden birinin varlığı ve kendi işlerini gereği gibi yönetememesi aranır.

22 4. Fiil Ehliyeti Açısından Kişilerin Sınıflandırılması
Kişileri, sahip oldukları fiil ehliyetine göre dört grupta toplamak mümkündür:

23 a. Tam Ehliyetliler. Tam ehliyetliler, ayırt etme gücüne sahip, ergin ve hakkında kısıtlılık karan alınmamış kişilerdir. Bunlar, kendi davranışları ile her türlü hakkı iktisap edip, borç altına girebilirler; bu gruptaki kişilerin, haksız fiil ehliyetleri de bulunmaktadır.

24 b. Tam Ehliyetsizler Tam ehliyetsizler, ayırt etme gücünden mahrum kimselerdir. Ayırt etme gücü olmayan kimselerin ne hukuki işlem ehliyeti, ne de haksız fiil ehliyetleri vardır. Ayırt etme gücü olmayanların yaptıkları tasarruflar, hukuki bir hüküm ifade etmez. Tam ehliyetsizler, akit yapmak için icap ve kabulde bulunamazlar.

25 b. Tam Ehliyetsizler İyiniyetli bir üçüncü kişinin, tam ehliyetsizden aldığı bir malın mülkiyetini iktisap edebilmesi, hak sahibinin iradesi dışında malın elden çıkmasında olduğu gibidir. Burada da malı elinde bulunduran kimsenin iyiniyetle, davasız aralıksız 5 sene süre ile mala zilyet olması gerekir. Benzer olarak tam ehliyetsizden bir taşınmaz iktisap eden kimsenin, bunu edinmesi için 10 sene süre ile o taşınmazı davasız, aralıksız malik sıfatı ile elinde bulundurması gerekir.

26 b. Tam Ehliyetsizler Tam ehliyetsiz, kural olarak hiç bir hukuki işlem yapamayacağı için, onun adına hukuki işlemleri yasal temsilcisi yapar. Her ne kadar yasal temsilci tam ehliyetsiz adına her türlü hukuki işlemi yapabilirse de, şu üç işlemi yapamaz. Bağış yapamaz, vakıf kuramaz ve kefil olamaz. Tam ehliyetsizin özel olarak kişiliğine sıkı sıkıya bağlı hakları da, kural olarak yasal temsilci kullanamaz.

27 c. Sınırlı Ehliyetsizler
Bir kimsenin ayırt etme gücü olmasına karşılık kişi, ergin değilse veya hakkında kısıtlılık kararı alınmış ise, o kimse, sınırlı ehliyetsiz grubuna girer. Sınırlı ehliyetsiz, yasal temsilcisinin (veli, vasi) rızası veya icazeti ile vakıf kurma, kefil olma ve bağış yapma dışında her türlü işlem altına girebilir.

28 c. Sınırlı Ehliyetsizler
Yasal temsilcinin onayı, hukuki işlem yapılmadan verilmişse rıza, yasal temsilci, sınırlı ehliyetsiz ile birlikte işlemi yapıyorsa işleme katılma, yasal temsilcinin onayı işlem yapıldıktan sonra verilmişse icazet adını alır.

29 d. Sınırlı Ehliyetliler
Sınırlı ehliyetliler ayırt etme gücüne sahip, ergin ve hakkında kısıtlılık kararı alınmamış kimselerdir. Kanun koyucu, yine de bunların menfaatlerini göz önünde tutarak, fiil ehliyetlerini kısıtlamış ve bazı işlemleri yaparken onaylarının alınması veya mallarının idaresi için kendilerine yasal danışman atanmasını uygun görmüştür. Bu gruba giren kişilere sınırlı ehliyetliler denir. Sınırlı ehliyetlilerde asıl olan fiil ehliyetinin varlığıdır.

30 d. Sınırlı Ehliyetliler
Yasal danışmanlık, oy danışmanlığı, yönetim danışmanlığı ve karma danışmanlık olmak üzere üç gruba ayrılabilir. Kendisine oy danışmanı tayin edilen kimse, Dava açma Taşınmazların alımı, satımı, rehin edilmesi Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehin edilmesi Ödünç verme ve alma Anaparayı alma Bağışlama Kambiyo taahhüdü altına girme Kefil olma işlemlerini tek başına yapamaz.

31 d. Sınırlı Ehliyetliler
Sınırlı ehliyetli bir kimsenin mallarının idaresi için yönetim danışmanı tayin olunur. Yönetim danışmanı kişinin mal varlığını idare eder.

32 D. KİŞİLİK HAKLARI Kişilik hakları, insana insan olması nedeniyle ve onun korunması için tanınan haklar topluluğudur. Kişilik hakları, kişinin kişi olma nedeniyle sahip olduğu hak ve fiil ehliyetinin yanında, kişinin hayatı, sağlığı, bedeni bütünlüğü, şeref ve haysiyeti, itibarı, sırları, adı ve diğer değerleri üzerindeki haklarının tamamını kapsar. Bu haklar, kişiye sıkı surette bağlıdır.

33 D. KİŞİLİK HAKLARI Kişilik hakları, kişiye kişi olması nedeniyle tanınmıştır. Kişilik haklarının başlıca özellikleri şunlardır: Maddi varlıkları yoktur. Mutlak hak sayılırlar. Kişiye sıkı sıkıya bağlıdır.

34 D. KİŞİLİK HAKLARI Kişilik haklarının bu özelliklerinden şu sonuçlar çıkar: Kişilik hakları manevi varlıklara ilişkindir. Kişilik hakları, insana insan olması nedeniyle tanınmıştır. Kişilik hakları miras yoluyla intikal etmez. Kişilik hakları kural olarak devredilemez, haciz olunamaz, iflâs masasına girmez. Bu haklardan vazgeçilemez. Bunlar herkese karşı ileri sürülebilir.

35 D. KİŞİLİK HAKLARI Bunlara yapılan haksız müdahaleler engellenir ve tazminata yol açabilir. Açılabilecek davalar, engelleme, sonuçlarını ortadan kaldırma, tespit ve tazminat davalarıdır. Kanunda kişinin hak ve fiil ehliyetlerinden kısmen ve tamamen vazgeçemeyeceği; özgürlüklerini kısmen ve tamamen sınırlayamayacağı belirtilmiştir. Bu hüküm gereğince kişi başkalarıyla kendi kişiliğini zedeleyecek nitelikte sözleşme ilişkilerine giremeyecektir.

36 E. HISIMLIK İLİŞKİLERİ Hısımlık, doğal ya da belirli ilişkiler sonucu, kişi ile belirli kimseler arasında kurulan ve hukuki sonuçlar doğuran bir bağdır. Hısımlık her zaman gerçek kişiler arasında ortaya çıkan bir bağdır. Hısımlık kuruluş şekillerine göre üç türlüdür. Kan hısımlığı, kayın hısımlığı ve evlât edinmeden doğan hısımlık olmak üzere üç grupta toplanır.

37 1. Kan Hısımlığı Kan hısımlığı, kan bağına dayanan hısımlıktır. Buna soy hısımlığı da denir. Kan hısımlığı, iki kişi arasındaki ortak kan bağına dayanır. Kan hısımlığı ya birbirinin soyundan gelenler arasındaki hısımlıktır; (altsoy -üstsoy hısımlığı) ya da müşterek bir kökten gelenler arasındaki hısımlıktır (yansoy hısımlığı). Ortak köklerin her ikisi de müşterek ise, tam kan yansoy hısımlığı söz konusu olur. Ortak köklerden sadece biri müşterek ise, halk arasında üveylik olarak adlandırılan yarım kan yansoy hısımlığı söz konusudur. Kişiler arasındaki kan hısımlığının derecesi, hısımlar arasındaki doğumların sayısı ile belli olur.

38 1. Kan Hısımlığı Kan hısımlığına bağlı hukuki sonuçlar:
Bir dernek üyesi, kendisi veya karı ve kocası yahut üst ve alt soyu ile dernek arasındaki bir işe veya davaya dair verilmesi gereken bir kararda oy veremez. Üstsoy ile altsoy arasında evlenme yasaktır. Aynı şekilde üçüncü dereceye kadar yansoy hısımları, yani kardeşler arasında ve amca, dayı, hala, teyze ve yeğenler arasında evlenme yasaktır. Miras hukukunda zümre sistemi kabul edilmiştir. Bu sistem, kan bağı esasına dayanır. Davada taraflardan birinin üst ve altsoyu ile üçüncü derecede yansoy kan hısımları şahitlikten kaçınabilir.

39 2. Kayın Hısımlığı (Sıhri Hısımlık)
Kayın hısımlığı, evlenme akdi ile doğan bir hısımlık çeşididir. Kayın hısımlığı, eşlerden birinin, diğerinin kan bağı ile bağlandığı hısımları arasındaki hısımlıktır. Eşler birbirleri ile hısım olmadığı gibi, eşlerin hısımları da kendi aralarında hısım değildirler. Evlilik birliği sona ermiş olsa bile bu evlilik ile ortaya çıkan hısımlık ilişkisi devam eder. Kayın hısımlığında, eşlerden biri diğer eşin düz çizgi hısımları ile evlenemez; fakat yansoy hısımı ile evlenebilir.

40 3. Evlât Edinmeden Doğan Hısımlık
Bu hısımlık, evlât edinenle evlât edinilen arasındaki hakim kararı ile doğan bir hısımlıktır ve hükümleri geniş ölçüde kan hısımlığına benzer. Evlât edinilen kimsenin hısımlık ilişkisi, hem evlât edinenle devam eder; hem de kan bağı ile bağlı olduğu kişilere karşı söz konusu olur. Evlât edinme ile doğan hısımlık ilişkisi hâkim kararına dayanır.

41 3. Evlât Edinmeden Doğan Hısımlık
Evlât edinme ile doğan hısımlığın sonuçları şunlardır: Evlâtlık ve onun altsoyu, evlât edinenin mirasçısıdır. Bu mirasçılık tek taraflıdır. Evlât edinen, evlâtlığın mirasçısı olmaz. Evlâtlıkla evlât edinen ve bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında evlenme yasağı vardır. Evlât edinme akdinin sona ermesi de ancak çok istisna yerlerde hâkim kararı ile olabilir.

42 G. YERLEŞİM YERİ (İKAMETGAH)
Yerleşim yeri, bir kimsenin hukuki anlamda bulunduğu yerdir. Onun hukuki adresidir. Yerleşim yeri bir kimsenin hayat faaliyetlerinin ve kişisel ilişkilerinin merkezi olan yerdir. Kuruluşu ve sona erdirilmesi için kişinin ayırt etme gücüne sahip olması aranır. Yerleşim yerinin seçimi bir hukuki fiildir.

43 G. YERLEŞİM YERİ (İKAMETGAH)
Teklik ilkesi: Herkesin sadece bir yerleşim yeri olabilir. Kimse birden fazla yerleşim yerine sahip olamaz. Kişi birden fazla yerde oturuyorsa, bunlardan bir tanesini yerleşim yeri olarak belirlemelidir. Zorunluluk İlkesi: Herkes mutlaka bir yerleşim yerine sahip olmalıdır. Kişi kendisine bir yerleşim yeri seçmemişse, farazi olarak da olsa bir yerleşim yerine sahip bulunduğu, kanun koyucu tarafından kabul edilmiştir.

44 H. KİŞİSEL DURUM SİCİLİ Bir kimsenin kişisel durumunun kaydedildiği siciller kişisel durum sicilidir. Bir kimsenin doğum, ölüm, evlenme, boşanma vs... gibi durumları kişisel durum siciline kaydedilir. Nüfus kütüklerinin içeriğinin doğruluğu karine olarak kabul edilir (adi karine). Ancak bunların içeriğinin aksi ispat edilebilir. Nüfus sicilindeki (kütüğünde) bir yanlışlığın düzeltilmesi için, hâkim kararına ihtiyaç vardır. Bu davalara düzeltme davası denir. Görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz.

45 II. TÜZEL KİŞİLER Tüzel kişiler hukukun tanıdığı kişi ve mal topluluklarıdır. Özel hukuk tüzel kişileri ve kamu hukuku tüzel kişileri olarak iki grupta incelenir. Özel hukuk tüzel kişilerinden ikisi dernekler ve vakıflar Medeni Kanun’da, ticaret şirketleri olan kollektif, komandit, anonim ve limited şirket Ticaret Kanunu’nda, kooperatifler Kooperatifler Kanunu’nda düzenlenmiştir.

46 II. TÜZEL KİŞİLER Kamu hukuku tüzel kişileri, kamu idareleri ve kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kamu idareleri, kamu hizmeti gören tüzel kişilerdir. Bunlar sınırlı bir devlet gücüne sahiptirler. Devlet dışında yerel yönetimler, yani il özel idareleri, belediyeler ve köyler kamu idareleri sayılır. Kamu kurumları, tüzel kişiliği olan kamu hizmetleri veya tüzel kişilik verilmiş kamu hizmetleri olarak tanımlanır. Bu kurumların özelliği, gördükleri hizmetin belirli ve sınırlı oluşudur. Kamu kurumları kamu hizmeti için örgütlenmiş personel ve mal topluluğudur.

47 A. TÜZEL KİŞİLERE İLİŞKİN İLKELER
Birden fazla gerçek kişinin bir araya gelmeleri halinde, bir hak süjesinin ortaya çıkması için, o topluluğun şu özellikleri taşıması gerekir: Belli ve sürekli bir amaç. Başlı başına bir varlığa sahip bir topluluk meydana getirme iradesi bulunmalıdır. Örgütlenmiş olması gerekir.

48 B. TÜZEL KİŞİLİĞİN KAZANILMASI
Tüzel kişiler, eğer kamu tüzel kişileri ise doğması kanun koyucunun irade beyanına bağlıdır. Tüzel kişilik, kanun yada idarî bir işlem ile ortaya çıkar. Özel hukuk tüzel kişileri ise, kural olarak, insan ve mal topluluklarının tüzel kişi olma iradesi ile doğar.

49 Tüzel Kişiliğin Sona Ermesi
Kamu tüzel kişileri nasıl kurulmuşlarsa aynı şekilde sona ererler. Yani bu tüzel kişiler kanun veya idari işlemlerle kuruldukları için sona ermeleri için de aynı şekilde işlem yapılır. Tüzel kişiler belirli nedenlerin varlığı halinde kendiliğinden sona ererler. Buna infisah (dağılma) denir. Amacın gerçekleşmemesi amacın gerçekleşemeyeceğinin anlaşılması (imkansızlık); sürenin geçmesi gibi nedenler infisah halleridir.

50 Tüzel Kişiliğin Sona Ermesi
Tüzel kişinin, yetkili organının (genel kurul) veya mahkemece alınan bir kararla sona erdirilmesine ise fesih (dağıtma) denir. Şu halde özel hukuk tüzel kişileri (dernek, vakıf) fesih veya infisah yollarından biriyle sona ermektedir.

51 C. TÜZEL KİŞİLERİN HAK EHLİYETİ
Hak ehliyeti yönünden tüzel kişilerle gerçek kişiler kural olarak aynıdır. Ancak belli başlı farklılıklar da bulunmaktadır. İnsana insan olması nedeniyle tanınan haklara tüzel kişiler sahip olamazlar.Örneğin doğum, ölüm, ergin olma v.s. Bünyeleri gereği bazı haklar sadece tüzel kişilere tanınır. Bir üyeyi ihraç etmek (üyelikten çıkarmak), üyelik ödentisi (aidat) talep etmek, kendi kendini feshetmek, tüzük değiştirmek vs. Tüzel kişilerin hak ehliyeti uğraşı konuları ve amaçlarıyla sınırlandırılmıştır.

52 D. TÜZEL KİŞİLERİN FİİL EHLİYETİ
Tüzel kişiler ancak organ denen ve tüzel kişinin bir parçası olan gerçek kişilere sahip olmasıyla, fiil ehliyetini kazanırlar. Organlar, yaptıkları hukukî işlemlerle ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi bağlarlar (kanuni temsil ilişkisi). Tüzel kişinin organlarını geçici olarak kaybetmesi halinde, tüzel kişi fiil ehliyetini kaybeder, fakat hak sahibi olarak kalmakta devam eder. Bu durumda tüzel kişiye bir kayyım tayin edilir. Kayyım, tüzel kişinin bütün veya bir kısım malvarlığını idare ile görevlidir. Kayyım sadece bir organın geçici kaybı halinde tayin edilir. Tüzel kişi, zorunlu organını devamlı olarak kaybederse, tüzel kişilik kendiliğinden sona erer (infisah).

53 ÖRNEK SORU Bir kimsenin teyzesinin çocukları bu kimsenin kaçıncı dereceden hısımıdır? A) Üçüncü B) Dördüncü C) Beşinci D) Kanunen hiç hısımı değildir

54 CEVAP: B DÖRDÜNCÜ

55 ÖRNEK SORU Evlatlık ile evlat edinen arasındaki hısımlık nasıl ifade edilir? A) 2. derece altsoy-üstsoy B) 1. derece altsoy-üstsoy C) 1. derece yansoy-üstsoy D) 1. derece yansoy-altsoy

56 CEVAP: B 1. derece altsoy-üstsoy

57 ÖRNEK SORU On yaşındaki A’ya dayısı bir bisiklet hediye etmiştir. A’nın bisiklet kullanmasını istemeyen ana babası ise bu durumu sonradan öğrenmişlerdir. Bu işlemin geçerliliği ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? (KPSS 2005) A) İşlem geçerlidir, çünkü bağışlama tek taraflı bir hukuk işlemdir. B) İşlem geçersizdir, çünkü A’nın ana ve babası bu işleme icazet vermemektedirler. C) İşlem geçerlidir, çünkü A bu işlemle bir yükümlülük altına girmemiştir. D) A tam ehliyetsiz olduğundan, işlem her durumda geçersizdir. E) İşlem geçerlidir, fakat A’nın babası işlemi iptal ettirebilir.

58 CEVAP: D “A” tam ehliyetsiz olduğundan, işlem her durumda geçersizdir.


"KİŞİ (ŞAHIS)." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları