Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER"— Sunum transkripti:

1 GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
ÖĞR.GÖR.CEM SAMUT

2 Gelişim; kalıtım ve çevre arasındaki etkileşimin ürünüdür
Gelişim; kalıtım ve çevre arasındaki etkileşimin ürünüdür. Çocuğun gelişimi, önemli derecede onu dünyaya getiren ilk hücre tarafından belirlenir. Kalıtım ve çevre etmenleri arasındaki etkileşim aslında doğumdan önce başlamaktadır. Genotip ve fenotip kavramları, insan yapısında açığa vurulan ve vurulmayan özellikleri belirtmek için kullanılır. Genotip kavramına bir kişinin kalıtımsal yapısını meydana getiren bütün elemanlar yani tüm genetik donanımı girer, Fenotip ise kişinin açığa vurulmuş tüm nitelik ve özelliklerini kapsar ve kişinin kalıtımsal güçlerinin hangi ölçüde ve ne dereceye kadar gerçekleştiğini belirtir.

3 Kişinin fenotipi: 1) ana rahmine düştüğünde döllenmiş yumurtadaki kromozom, genler ve gen dizilimleri, 2) bu elemanlar arasındaki etkileşim (baskın genlerin zayıf genler üzerindeki baskısı veya birden çok gen faktörünün işe karışması), 3) doğumdan önce ve sonra çevrenin etkisinin ürünüdür.

4 Çocuğun gerek doğum öncesi, gerekse doğum sonrası büyüme gelişmesinin normal ve düzenli olabilmesi için ilk koşul sağlıklı bir genetik yapıya sahip olmasıdır. Kalıtım faktörünün yanı sıra iç ve dış etkenlerinde büyüme gelişme üzerinde çok önemli etkileri vardır. İnsan doğduğunda hayvanlara oranla son derece güçsüz bir varlıktır. Gelişimsel gizilgücü yüksek, fakat içgüdüsel yapısı çok zayıftır. Hayvanların büyük bir çoğunluğunda birkaç dakika, saat ya da haftalar içerisinde kendi yaşamlarını sürdürebilecek yetileri olgunlaşırken, insanın kendi kendine yaşamını sürdürebilme yetilerinin olgun düzeye erişebilmeleri için yıllar gerekmektedir.

5 Bir insanın büyüme ve gelişmesinde başlıca iki ana etmen rol oynar: Bunlar kalıtım (Endojen Faktörler) ve Çevre (Egzojen Faktörler) etmenleridir. Herbirinin insanoğlunun hayatındaki yeri, biri olmadan diğerinin varlığı ile açıklanamaz.

6 1) Genetik (Kalıtımsal) Faktörler (Endojen Faktörler)
Genler: İnsan vücudunda iki tür hücre vardır: otozomal (Vücut yapısı ve özelliklerini belirleyen ) ve Germinal (Cinsiyet) hücreleri. Kalıtım özelliklerini, gen hücreleri taşır. Bu hücrelerin üzerinde kalıtım özelliklerini taşıyan ipliğe benzer kromozomlar bulunur. Kromozomların kalıtımdaki önemi, genlere sahip olmalarından ileri gelir. İnsanların büyümeleri kromozomlarında bulunan genlerle belirlenir. Büyümeyi ilgilendiren tüm konular, genlerdeki genetik şifrelere bağlıdır. Kişinin boyu, maksimum boya ulaşabileceği zaman, kemik ve cinsel olgunlaşması hep bu şifrelerde kodlanmıştır. Bu konu üzerinde yapılan çalışmalar çocuklar ile ebeveynleri arasında yüksek ilişkiler olduğunu göstermiştir.

7 Kromozomlar organizmanın genetik materyali olan DNA’yı taşıyan ve hücrelerin çekirdeklerinde bulunan mikroskobik ipliksi oluşumlardır. Organizmada normalde 46 kromozom bulunur. Bu kromozomların 44’ü otozomal ve 2’si de Germinal kromozomlardır. Kromozomların sayısının veya yapısının anormal olması kişinin gen yapısında değişiklere yol açarak ölüme veya doğuştan bozukluklara yol açabilir. Kalıtımla İlgili Yanlış Anlamalar: Sonradan kazanılan özellikler ve beceriler kalıtım yoluyla yeni nesillere aktarılamaz. Örneğin ; bir anne ve baba yıllarca müzik çalışıp bir beceri düzeyine erişseler, bu becerileri, çocuklarına yetenek olarak aktarılamaz.

8 Kalıtımla ilgili bir başka yanlış değerlendirme de şudur: Anne, hamile iken onun devamlı baktığı , yaptığı ve düşündüğü şeyler doğacak çocuğu etkiler. Örneğin; "Anne eğer çilli bir çocuğa bakmış, onunla uğraşmış ise kendi çocuğunun da yüzü çilli olur" şeklindeki yanlış inançtır. Ancak bunu söylerken de annenin doğacak çocuğa hamileliğinde yaşayacağı olayların hiçbir etkisi yoktur demek istemiyoruz. Örneğin; annenin yaşayacağı şoklar, kötü beslenme, doğacak çocuğu etkiler.

9 Irk : Irk’ın da büyüme ve gelişme üzerinde etkin olduğunu araştırmalar ortaya koymuştur. Örneğin; siyah ırk çocuklarının doğum ağırlıkları, beyazlara oranla daha az, fakat hayatın ilk yılında beyazlara göre daha hızlı bir fiziki ve psikomotor gelişim gösterdikleri bilinmektedir.

10 Cinsiyet: Büyüme gelişme süreci kız ve erkek çocuklarda farklıdır
Cinsiyet: Büyüme gelişme süreci kız ve erkek çocuklarda farklıdır. Genellikle doğumda kızların vücut tartısı daha düşüktür. Aynı ağırlıkta dünyaya gelen kız ve erkek çocuklar kıyaslandığında kızların daha ileri bir gelişme gösterdiği görülür. İki cins arasındaki bu gelişme farklılığı ileriki yaşlarda da değişiklikler göstererek devam eder.

11 2) Çevresel Faktörler(Egzojen Faktörler)
İnsanın genetik-biyolojik yapısı ancak uzun süre uygun çevre koşulları ile karşılaştığı takdirde yapının gerektirdiği düzeye ulaşabilmektedir. Normal ya da anormal genetik özelliklerin önemli bir bölümü, çevre koşulları ile olumlu ya da olumsuz yönde etkilenebilir. Sosyo-ekonomik durum, fiziksel yaşam koşulları, beslenme, sporsal aktiviteler ve hastalıklar; fiziksel gelişimi etkileyen doğum sonrası çocuğun karşı karşıya olduğu etkenlerdir. Bu faktörlerden hiç biri tek başına fiziksel gelişmeyi belirleyemez. Kalıtımsal faktörler ile dış faktörler birbirlerini bütünler ve etkiler.

12 Sosyo - Ekonomik Etmenler: Büyüme ve gelişme; yaşanılan ortamın rahatlığına, kültür düzeyine de bağlıdır. Aile ve toplumsal çevre, yüksek gelişme gizilgücü olan insan için gerekli uyaran besinlerini ve öğrenme olanaklarını sağlar. Öğrenme olanakları ve uyaran besinleri, yaşamın ilk yıllarında beyin gelişmesini, sonraki yıllarda da beynin gizilgüçlerini kullanmasını etkiler, biçimlendirir. Böyle bir etkileşim, kuşkusuz insanın çok karmaşık ve geniş davranış repertuvarının ve uyum güçlerinin gelişmesi demektir.

13 Birçok araştırma, sosyo-ekonomik etkenlerin vücut ölçüsündeki etkilerini açıkça göstermektedir. Bütün yaş seviyelerinde, yüksek sosyo- ekonomik statüye sahip olan ailelerin çocuklarının üç yılda 2,5 cm ve ergenlik çağında 4 ya da 5 cm daha uzun oldukları görülmüştür. Bununla birlikte sosyo-ekonomik faktörlerin büyümedeki değişik etkilerini tam olarak saptamak kolay değildir. Yoksul aileler, parasal endişeleri olduğu için belki de aynı değerde besleyici gıdaları sağlayamazlar. Yine yoksul aileler de kalabalık olurlar bu durum, paylaştırılacak besin miktarının azalmasına sebep olur.

14 Fiziksel Yaşam Koşulları:
Gündüz ve gece değişimleri, mevsimler, dünyadaki yaşam noktası (Kutuplarda ya da ekvatorda yaşaması gibi), doğal afetler ve bunlara bağlı travmalar gelişmeyi etkileyen faktörlerdir. Mevsimlerin özellikle büyüme hızını etkilediğine ait bulgular vardır. Bir araştırmaya göre boydaki büyüme en fazla bahar aylarında, kilodaki artış ise sonbahar aylarında olmaktadır. Bir başka yapılan araştırmada, kırsal bölgelerde ağır efor harcayarak, ağır yüklerle çalışan çocuklarda statü bozuklukları, özellikle de bacak uzunluğunda, (uzun kemiklerdeki epifiz bölgelerinde erken kapanmasına bağlı) kısalıklar görüldüğünü saptanmıştır. Çevrenin büyüme üzerine etkisini açıklayan bir başka örnek, Kaliforniya'da yaşayan Japon çocuklarının Japonya'dakilerden daha iri olması verilmektedir.

15 Beslenme: Çocuk sağlığı ve gelişimi üzerine yapılan birçok araştırma proteinli besinlerin kemiklerin uzaması, kas ve iskeletin olgunlaşması yönünden etkinliğini ortaya koymuştur. Büyüyen çocuk ve gençlerde yapı maddelerinin metabolizması çok önem taşır. Hızlı büyüme ve değişim süreçleri nedeniyle birçok metabolik değişimler gerçekleştiği için temel metabolizma faaliyetleri de artar. Çocuklarda temel metabolik faaliyetler yetişkinlere oranla % daha fazladır. Bu sebeple vitamin, mineral ve besin maddeleri gereksinimi yükselir. Özellikle protein gereksinimi hızla artar. Çocuğun günlük protein gereksinimi kilo başına 2,5 grama kadar çıkar ki bu değer kuvvet antrenmanı yapan yetişkinin gereksinimi olan değerdir.

16 Sportif Aktiviteler: Hareketsizlik, kemik büyümesine zararlı sonuçlar verirken, aşırı ve şiddetli stres de kırıklara neden olur. Yüklenmede strese gösterilen tepkilerde bireylere göre değişir. Bazı çocuklar için atma, atlama, kaldırma kemik dokularda istenmeyen sonuçlar yaratırken, diğer çocuklarda durum böyle olmayabilir. Egzersiz, kemik genişliğini ve mineralizasyonunu arttırırken, hareketsizlik azaltır. Bu azalma en fazla kalsiyumda görülür. Bununla birlikte aktiviteye dönüldüğünde kalsiyum düzeyleri de normale döner. Demineralize kemikler, normal kemiklere oranla daha zayıf olduklarından kolayca kırılabilirler.

17 Parizkova, 11 yaşından 18 yaşına kadar yedi yıl süreyle erkek çocuklar üzerinde yaptığı araştırmada, spor yapanların boy ve vücut ağırlığı yönünden daha iyi geliştiğini göstermiştir. Optimal bir süre ve şiddette kemiklerin epifiz bölgesine yapılan basınç etkisinin büyümeyi uyarıcı sonuçlar doğurduğu, ancak uzun süren şiddetli egzersizlerin tam aksine büyümeyi engelleyici etki yaptığı görüşünü destekleyen birçok araştırma bulunmaktadır. Hareketsizlik kasların protein yapısında bir azalma, kemik yapılarında ise demineralizasyona sebep olur. Egzersiz ise kas dokunun kanlanmasını arttırır, kemiğin enine büyümesini etkiler. Kemiğin dansitesini arttırır, fakat uzunlamasına büyümesini etkilemez. Hovvel'a göre; uzunlamasına büyüme genetik faktörlerin etkisi altındadır.

18 Sporsal aktiviteler; kas dokusuda bir yüklenmeye aynı kemik dokusu gibi tepki gösterir ve uyum yapar. Hem iskelet kası hemde kardiak kas normalde fazla bir yüklenme ile karşılaşınca kütle artışı (Hipertrofi) şeklinde bir uyum tepkisi gösterir. Sistematik fiziksel aktivite kas kompozisyonunuda, kas kütlesi oranında olumlu yönde etkiler. Sonuç olarak; sporcularda olgunlaşma (Fiziki yönden) daha erken gerçekleşmektedir. Buna karşılık sporun gelişmeyi hızlandırmasının olumsuz bir yönü yoktur. Yani çabuk olgunlaşma ile gelişmenin engellenmesi tehlikesi azdır ya da hiç yoktur. Ancak unutulmaması gereken konu; yüklenmelerin içeriği ve dozunun doğru seçilmesidir.


"GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları