Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
ÖĞR.GÖR.CEM SAMUT
2
Büyüme: Hücrelerin büyümesi ve çoğalmasının neden olduğu beden ölçülerindeki artış olarak tanımlanmaktadır. Büyüme, döllenmeden fiziksel olgunluğa kadar çocuğu dinamik olarak etkileyen genetik, beslenme, travmatik, sosyal ve kültürel etmenler altında oluşan sürekli değişmeleri kapsar. Büyümenin göstergeleri beden ölçülerindeki ve ağırlığındaki artıştır.
3
Gelişim: Bireyin fonksiyonel değişmelerini ifade eder
Gelişim: Bireyin fonksiyonel değişmelerini ifade eder. Çocuğun yüksek düzeyde fonksiyon yapabilmesi için yeteneğinin meydana çıkması ve ilerlemesi gerekir. Anneye bakarak gülümseme, biberonunu tutması, oturma, emekleme becerilerini kazanma, elini başına götürerek baş baş yapma doğumda sadece refleksif tepkilere sahip olan bir bebeğin geliştiğini gösteren ip uçlarıdır. Var olmamızla ilgili tüm boyutları içeren gelişim çalışmaları yaşamın başlangıcından ölüme kadar insan organizmasında nasıl ve ne gibi değişikliklerin meydana geldiğini inceler. Gelişimin amacı bireyin olgunluğa ulaşmasıdır. Bu amaca iki süreçle ulaşılır. Bu süreçler olgunlaşma ve öğrenmedir. Olgunlaşma ve öğrenme, gelişimsel süreçlerde anahtar rolü oynayan ve birbiri ile bütünleşmiş iki elementtir.
4
Olgunlaşma: Organizmada var olan türe özgü yetilerin ortaya çıkışı olarak tanımlanır ve üst düzeydeki işlevlere doğru ilerlemeye imkan veren niteliksel değişmeleri ifade eder. Olgunlaşma gelişimin sırasını belirler ve biyolojik açıdan bakıldığı zaman, öncelikle doğuştan olduğu ve dış etkenlere karşı dirençli olduğu dikkat çekmektedir. Örneğin, insanoğlunda yürüme ve konuşma yetileri doğuştan bir gizil güç olarak vardır. Bunlar belirli bir sürede öğrenmenin katkısı olmaksızın belirirler. Kuşlarda uçma, balıklarda yüzme, sürüngenlerde sürünme gibi olgunlaşma süreci ile beliren bu yetenekler, organizmanın kalıtımsal donanımında vardır ve öğrenmenin hammaddesini oluştururlar. Öğrenmeye hazırlık sağlarlar. Belirli zamanlarda beliren bu yetiler, öğrenmeyle eğitimle çabuklaştı rılmazlar. Örneğin, alıştırma ve destekle bir çocuğu 5 aylıkken konuşturmak ve yürütmek mümkün değildir.
5
Öğrenme: Öğrenme ve eğitme olmadan gelişme belli bir düzeyin üstüne çıkamaz. Çevrenin sağladığı modeller, alıştırma, deneme, destekleme ile kişiye yeni davranışlar kazandırılabilir. Öğrenme, olgunlaşma sürecine eklenerek, gelişmeyi daha üst düzeylere çıkarır. Örneğin, konuşma yaşına gelmiş bir çocuk, uyarılmazsa, sözlü iletişimden yoksun kalırsa konuşma ya hiç gelişmez ya da çok az gelişir. Başka bir deyişle, olgunlaşma sürecinin başlattığı, gelişmeyi öğrenme tamamlar. Konuşma yetisi, çocukta gizil bir güç olarak vardır. Ama hangi dilin konuşulacağı çevreye bağlıdır.
6
Hazır bulunuşluk: Olgunlaşma ve öğrenme sonucu kişinin belli davranışları yapabilecek düzeye gelmesidir. Biyolojik olgunlaşmanın yanı sıra, öğrenmeyi gerçekleştirmek ve desteklemek için uygun şekilde düzenlenmiş çevresel faktörleri içerir. Bu, çocukların bir davranışı öğrenmesi için gereken olgunluğa ulaşmasının yanı sıra yapılacak davranışla ilgili gerekli bilgi ve becerileri de kazanmış olmasını ifade eder. Herhangi bir aracı kullanabilmek için (bisiklet, makas gibi), gerekli kasların olgunlaşması ve ilgili organlar arasında koordinasyonun sağlanmasının yanında aracın yapısı, nasıl kullanılacağı ve yapılacak işlemler hakkında bilgiye ihtiyaç vardır. Olgunlaşma sonucu kaslar büyür, gelişir ve sinirler miyelin kılıfı ile kaplanır. Ancak kasların büyümesi, kasların kullanımı için yeterli değildir. Kasların kullanımı için uygun araç-gereçlerle iletişimin kurulması gerekir. Hazır olma becerisinin eksikliği, olgunlaşma yetersizliği ile sonuçlanır.
7
Öğrenme: Bireyin davranışlarında yaşantıları yoluyla meydana gelen istendik değişikliklerdir. Öğrenme sadece okunulan bir bilgiyle olmaz hareket olarak, davranış olarak, duygusal ve sosyal yönlerden olur. Öğrenme geniş anlamda bilgi edinme ve yetenek kazanmadır. Kısaca çevrenin etkisi ile kişilerde meydana gelen kalıcı davranış değişikliğidir. Eğitim : Bireyin davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla meydana gelen istendik davranışların belli bir amaca göre geliştirilmesine eğitim denir. Kişide kalıcı davranış değişikliği olarak ta tanımlanabilir.
8
Bilişsel Gelişim Bilişsel gelişim, beden ve zeka arasındaki fonksiyonel ilişkiyi kapsar. Zeka bireyin çevre ile aktif etkileşimi sonucu gerçekleşmektedir. Çocuklar çevrelerindeki nesnelere bakarak, dokunarak, ağızlarına alarak, sesini işiterek bilgi toplarlar. Duyuları aracılığıyla topladıkları bu bilgiler doğrultusunda çeşitli tepkilerde bulunurlar (özümleme). Nesnelere önce mevcut bilgileri doğrultusunda tepkide bulunurken daha sonraları bu tepkilerinde değişiklik yaparlar (uyma). Böylece çevreye, nesnelere ve yeni durumlara uyum sağlarlar (adaptasyon). Çevreye uyum sağlamak için kullanılan özümleme ve uyma süreçlerinin sadece bebeklik ya da küçük çocukluk döneminde değil tüm yaşam boyunca kullanıldığını ileri sürülmektedir.
9
2 yaşındaki bir bebeğe mıknatıs gösterilmektedir
2 yaşındaki bir bebeğe mıknatıs gösterilmektedir. Bebek mıknatısı gördüğünde daha önceki deneyimleri doğrultusunda sallar, vurur, ağzına alır (özümleme). Böylece yeni karşılaştığı nesneye halihazırdaki tepkilerini uygular. Mıknatısın madeni nesneleri çekme özelliğini farkedince tepkilerinde değişiklik oluşturur. Artık mıknatısı sallamak, ağzına almak, vurmak yerine çeşitli nesnelere yaklaştırarak yeni keşfettiği özelliği test eder (uyma). Böylece yeni tepkiler kazanır.
10
Duyuşsal Gelişim: Çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi duyuşsal gelişim başlığı altında İncelenmektedir. “Duygu” bireyin iç ve dış dünyadan etkilenmesi sonucu genel olarak hoşlanma ya da acı duyma biçiminde beliren tepkilerdir. Bu tepkiler, korku, kaygı, sevinç, öfke, üzüntü gibi çeşitlilik gösterirler. Bireylerin yaşam boyu diğerleri ile olan ilişkileri, onlara karşı geliştirdikleri duygu ve davranışlar sosyal gelişim kapsamı içine girerler. Sosyalleşme, bireyin içinde yetiştiği toplumun değer yargılarına uygun bir davranış geliştirme sürecidir. Bu süreç, doğum anında başlar, yaşam boyu devam eder.
11
Motor gelişim çalışmaları açısından duyuşsal gelişim, hareket dene yimleri sırasında kişinin kendi ve diğerleri hakkında geliştirdiği duygularını kapsar. Çocuklar fiziksel etkinliklere katılarak hem kendi yeteneklerini tanırlar hem de çevreleri hakkında bilgi edinirler. Fiziksel etkinliklere katılım psikomotor alanda ele alınıyorsa da bu etkinliklerin sosyal bir ortam içinde gerçekleştiriliyor olması nedeni ile paylaşma, işbirliği, kurallara uyma, başkalarının hakkına saygı gösterme, kendi hakkını savunma, iletişim becerilerini geliştirme gibi katkıları nedeni ile duyuşsal gelişimle de iç içedir.
12
Psikomotor Gelişim: Fiziksel yapıda ve sinir kas işlevlerindeki değişim süreçlerini kapsar. Motor gelişim terimi ile psikomotor gelişim terimi sık sık birbirinin yerine kullanılır. Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden bir süreç olup motor becerilerde azalma ya da yeni bir becerinin kazanılması gibi tüm fiziksel değişmelerle ilgilenir. Çocukların motor gelişimi, hareket yeteneklerinin gelişimi ve fiziksel yeteneklerin gelişimini kapsar.
13
Çocukta her yetenek için olgunlaşma zamanı farklıdır
Çocukta her yetenek için olgunlaşma zamanı farklıdır. Örneğin; yürüme, konuşma, müzik, resim, matematik gibi. Öğrenmeye hazır oluş dö nemlerinin iyi bilinmesi eğitimde başarı için önemlidir. Çok erken başlanan eğitim verimli olmadığı gibi, köstekleyici de olabilir. Geç kalınmış bir eğitimle de açık hiç bir zaman kapanmayabilir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.