Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ÇALIŞMA EKONOMİSİNE GİRİŞ DERS 5
DR. BANU METİN
2
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI
İşgücüne Katılma Oranı (Ekonomik Faaliyet Oranı): Bir ülkede istihdam edilenler ile işsizlerin toplamının kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfusa (aktif nüfus) oranıdır. İşgücüne Katılma Oranı (İKO): İstihdam edilenler + İşsizler X 100 Kurumsal olmayan çalışma çağındaki nüfus (Aktif Nüfus) İşgücüne Katılma Oranının Önemi: Bireylerin işgücüne katılma kararını yansıtan İKO, ekonomi politikalarının uygulanmasında göz önünde tutulan temel göstergelerden biridir. İKO’nun artması ekonomik faaliyet oranının arttığına, azalması ise aktif nüfus içerisinde ekonomik aktivitenin dışında kalan kişilerin sayısının artması anlamına gelmektedir.
3
KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS (AKTİF NÜFUS)
Kurumsal Olmayan Nüfus: Üniversite yurtları, yetiştirme yurtları, huzurevleri, hastaneler, hapishaneler, kışla vb. yerlerde ikamet edenler dışında kalan nüfustur. Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfus (Aktif Nüfus): Kurumsal olmayan nüfus içerisinde 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustur. 15 ve daha yukarı yaştaki kurumsal olmayan nüfus çalışabilir kesimi gösterdiği için aktif nüfus olarak da adlandırılmaktadır. Aktif Nüfusta Üst Yaş Sınırı Var mıdır? Bir ülkede İktisadi faaliyete emeğini arz edebilecek durumda olanlar çocuklar ve yaşlılar dışındaki yetişkin nüfus miktarıdır. Aktif nüfus genellikle temel zorunlu eğitim mezuniyet yasal yaşı ile emeklilikte geçerli yasal maksimum yaş sınırı arasındadır. Bazı ülkelerde üst yaş sınırı değişiklik gösterse de aktif nüfus genellikle yaş grubundaki kesimleri içermektedir.
4
KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS (AKTİF NÜFUS)
Aktif Nüfusun Büyüklüğünü Belirleyen Faktörler: 1. Nüfus Büyüklüğü, Nüfus Artış Hızı ve Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Nüfusu görece az olan (İsveç, Finlandiya vb) ülkelerde aktif nüfusun payı da azdır. Buna karşın nüfusu fazla olan ülkelerde aktif nüfus oranı da fazladır. Nüfus artış hızını doğum ve ölüm oranları ile dış göç oranları belirlemektedir. Doğum ve ölüm oranlarının demografik geçiş sürecinde gerilediği gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı yavaşlamaktadır. Buna bağlı olarak, yaş grubunun payı gelişmiş ülkelerde azalma eğilimindedir (özellikle 2015 yılından itibaren). Dünyanın daha az gelişmiş bölgelerinde yaş grubundaki gerilemenin 2040’lı yıllardan itibaren gerçekleşmesi beklenmektedir.
5
KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS (AKTİF NÜFUS)
Aktif Nüfusun Büyüklüğünü Belirleyen Faktörler: 2. Nüfusun Cinsiyete Göre Dağılımı, işgücüne dahil olanlar ve olmayanlar bağlamında aktif nüfusun hem büyüklüğünü hem de bileşimini etkilemektedir. Toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkili olarak, kadınların üretken kabul edilmeyen ev içi üretim ve çocuk bakımıyla ilgili faaliyetlerle erkeklere nazaran daha fazla meşgul olmaları aktif nüfusun büyüklüğü ile birlikte bileşimini de etkileyen önemli bir faktördür. Aktif Nüfusun Bileşenleri: İşgücünde Olanlar + İşgücünde Olmayanlar
6
BAĞIMLILIK ORANI Bağımlılık Oranı: Potansiyel işgücü arzının yani aktif nüfusun tersidir yaş grubunun dışında kalanlar 15 yaşın altındakiler ile 65 yaş ve üzerindekilerden oluşmaktadır. Buna göre bağımlılık oranı (BO); çalışma çağındaki nüfusa bağımlı olan nüfusun ölçülmesidir. Nüfusun tamamı tüketicidir ancak, çalışma çağındakiler hem tüketici hem de üreticidir. Üretim tüketim dengesini sağlamak için üretime katılanların kendileriyle birlikte, üretime katılmayanlara da yetecek kadar üretimde bulunması gerekir. (Çalışma çağındaki her 100 kişi başına düşen bağımlı sayısını verir) BO: Çalışma Çağı Dışındaki Nüfus Çalışma Çağındaki Nüfus Bağımlılık oranı, hem çocuk ve yaşlı nüfusun tamamını içerecek şekilde toplam olarak hem de çocuk ve yaşlı nüfus için ayrı ayrı olarak ölçülmektedir.
7
BAĞIMLILIK ORANI Çocuk Bağımlılık Oranı: 0-14 yaş grubundakiler
Yaşlı Bağımlılık Oranı: yaş grubundakiler 2015 yılı itibariyle dünya genelinde toplam bağımlılık oranı, her 100 kişi için 52,5; çocuk bağımlılık oranı 39,9; yaşlı bağımlılık oranı ise 12,6’dır. Dünyanın gelişmiş bölgelerinde, 2015 yılı itibariyle toplam bağımlılık oranı 51,6; çocuk bağımlılık oranı 24,9; yaşlı bağımlılık oranı 26,7’dir. Dünyanın az gelişmiş bölgelerinde, 2015 yılı itibariyle toplam bağımlılık oranı 52,7; çocuk bağımlılık oranı 43,0, yaşlı bağımlılık oranı 9,8’dir.
8
KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS (AKTİF NÜFUS)
Aktif Nüfusun Bileşenleri: İşgücünde Olanlar + İşgücünde Olmayanlar 1. İşgücünde Olanlar: İstihdam Edilenler + İşsizler (işgücü bir ülkenin insan toplamı olarak potansiyel emek arzı kapasitesini gösterir). İstihdam Edilenler: TÜİK istihdam edilenleri; ücretli veya yevmiyeli, kendi hesabına çalışan, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak referans döneminde en az 1 saat iktisadi faaliyette bulunan kişiler (iş başında olanlar) ile işi olanlardan çeşitli nedenlerle referans döneminde işlerinin başında bulunmayan ancak, işleri ile ilişkileri devam eden (kendi hesabına veya işveren olarak) çalışanlar (işbaşında olmayanlar) olarak kabul etmektedir. İşsizler: TÜİK, bir kişinin işsiz sayılabilmesi için çeşitli kriterlerin yerine getirilmiş olmasını aramaktadır: İstihdamda olmamak (referans dönemi (anketin uygulandığı tarihten bir önceki hafta) içinde kar karşılığı, yevmiyeli, ücretli, ücretsiz aile işçisi olarak hiçbir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile de bağlantısı olmayanlar) İş arıyor olmak (iş aramak için son 3 ay içerisinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış olanlar) İşbaşı yapabilecek durumda olmak (15 gün içerisinde işbaşı yapabilecek durumda olanlar)
9
KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS (AKTİF NÜFUS)
2. İşgücünde Olmayanlar: İstihdamda olmayanlar ve iş aramayanlardan oluşur. TÜİK, işgücüne dahil olmayanları; İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar: Çeşitli nedenlerle iş aramayan ancak iki hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerden oluşmaktadır. İş bulma ümidi olmayanlar (ümidi kırılmış/gücenmiş işçiler): Daha önce iş aramasına rağmen bulamadığı ya da kendi vasıflarına uygun bir iş bulabileceğine inanmadığı için iş aramayan ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir. İşsizliğin uzun sürdüğü ve işgücü piyasasında iş bulma ihtimalinin azaldığı durumlarda bazı işsiz kesimler kendi vasıflarına uygun iş bulamayacaklarını düşündükleri için iş aramaktan vazgeçebilirler. İşbaşı yapabilecekleri halde iş aramayan ve işgücü dışında kalan diğer gruplar, ev kadınları, öğrenciler, emekliler, mevsimlik çalışanlar, irat sahipleri, hastalık, engellilik vb. sebeplerle çalışamaz durumda olanlar ile ailevi ve kişisel nedenlerle iş aramayanlardan oluşur. İş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kesimler, mevsimlik çalışanlar, ev işleriyle meşgul olanlar, öğrenciler, emekliler, çalışamaz halde olanlar arasında iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayanlar ile ailevi ve kişisel nedenlerle iş aramayan ve işbaşı yapmaya hazır olmayanlardan oluşur.
10
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANI (İKO)
İşgücüne Katılma Oranı Nasıl Hesaplanır? İKO: İşgücü (İstihdam edilenler+İşsizler) 100 Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfus TÜİK verilerinden hareketle, Aralık 2017 döneminde İKO aşağıdaki şekilde hesaplanır: Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfus (15 + Kurumsal Olmayan Nüfus): (bin) İstihdam Edilenler: (bin) İşsizler: (bin) İKO: (bin) (bin) X : % 52,4 (bin) İşgücüne Dahil Olmayanlar: (bin) : %47,6
11
KURUMSAL OLMAYAN ÇALIŞMA ÇAĞINDAKİ NÜFUS (AKTİF NÜFUS)
İşgücü Piyasalarını Değerlendirmek İçin İKO tek başına yeterli midir? İşgücüne katılma oranı, bir ülkede kişilerin hangi oranda işgücü piyasası ile bağlantı içinde olduklarını göstermesi bakımından önemli olmakla birlikte, işgücü piyasalarını analiz ederken tek başına yeterli değildir. İstihdamda yer alan bir kişinin işsiz duruma düşmesi halinde İKO değişmemektedir. Ancak, işgücü içerisinde işsiz sayısının artmasıyla birlikte yükselen işsizlik oranı ülke ekonomisi için önemli bir sorun kaynağıdır.
12
HANEHALKI MODELİNE GÖRE AİLENİN İŞGÜCÜNE KATILMA KARARI
A. AİLENİN ZAMAN KULLANIM TERCİHİ Ailede eşler piyasada ve piyasa dışı evde birlikte çalışıyorlarsa, eşlerin emek arzında bulunma kararları birbirlerinden etkilenir. Yani, kadın ve erkek zamanlarını nasıl kullanacaklarına birlikte karar verirler. Hane halkında toplam faydanın maksimize edilmesi durumu nasıl gerçekleşir? Eğer, ailede eşlerden birinin ev içi ve bakım sorumluluklarını üstlenmesi, diğerinin piyasada çalışması yönünde bir tercih varsa, kimin ev işlerinde kimin piyasada daha verimli olduğu sorusu önem kazanır. Eşlerden birinin evde kalması halinde meydana gelecek toplam kayıp ve kazançlar karşılaştırılır. Kazançlar daha yüksekse evde kalmak, maliyetler daha yüksekse piyasada çalışmak tercih edilir.
13
HANEHALKI MODELİNE GÖRE AİLENİN İŞGÜCÜNE KATILMA KARARI
B. EŞLERDEN İKİSİNİN DE ÇALIŞMASI DURUMUNDA KARŞILIKLI ETKİLER Eşlerin piyasada bir saat daha fazla çalışmaları yoluyla elde edecekleri kazanç, ev işlerine daha az zaman harcamakla uğranılan kayıptan büyük olduğu sürece eşlerin her ikisi de piyasada bir saat daha fazla çalışarak ailenin toplam faydasını artırabileceklerdir. Eşlerden birinin gelirinde meydana gelen değişim, diğerinin emek arz kararını etkileyecektir: Erkeğin çalıştığı, kadının çalışmadığı durum: Piyasadaki ücret oranlarının artması, diğer şeyler sabitken, boş zamanın fırsat maliyetini artıracağı için hanehalkında erkeğin ikame etkisi ile daha fazla çalışmasına neden olabilir. Piyasadaki ücret oranlarının artması, kadın açısından da boş zamanın fırsat maliyetini artıracağı için kadının da işgücüne katılmasına neden olabilir (piyasadaki ücret oranı kadının rezervasyon ücretini aşınca kadında çalışma kararı alabilecektir).
14
HANEHALKI MODELİNE GÖRE AİLENİN İŞGÜCÜNE KATILMA KARARI
B. EŞLERDEN İKİSİNİN DE ÇALIŞMASI DURUMUNDA KARŞILIKLI ETKİLER Eşlerden birinin gelirinde meydana gelen değişim, diğerinin emek arz kararını etkileyecektir: İşgücü piyasasına girip çalışmaya başlayan kadının, ücret oranlarının artmaya devam etmesi halinde dört farklı etki ortaya çıkabilir: 1. İkame Etkisi: Ücret oranlarındaki artış boş zamanın fırsat maliyetini yükselterek kadının çalışma süresini artırır. 2. Gelir Etkisi: Ücret oranlarındaki artış kadının daha fazla gelire sahip olmasını sağlayarak çalışma süresini azaltır. 3. Erkekte Gelir Etkisi: Kadının ücretindeki artış eşinin çalışma süresini de etkilemektedir. Kadının ücret geliri, eşi için ücret dışı gelir anlamına geleceğinden kadının çalışma süresini artırmasıyla gelirinin artması sonucunda erkeğin geliri de yükseldiği için bu durum erkeğin çalışma süresinin azalmasına neden olabilir (ücret dışı gelirin artması halinde gelir etkisi ortaya çıkar)
15
HANEHALKI MODELİNE GÖRE AİLENİN İŞGÜCÜNE KATILMA KARARI
B. EŞLERDEN İKİSİNİN DE ÇALIŞMASI DURUMUNDA KARŞILIKLI ETKİLER Eşlerden birinin gelirinde meydana gelen değişim, diğerinin emek arz kararını etkileyecektir: İşgücü piyasasına girip çalışmaya başlayan kadının, ücret oranlarının artmaya devam etmesi halinde dört farklı etki ortaya çıkabilir: 4. Çapraz İkame Etkisi: Ailenin geliri sabitken aile bireylerinden birinin ücretinde meydana gelen artışın diğerinin çalışma süresini nasıl etkileyeceğini gösteren etkidir. Çapraz ikame etkisi eşlerin zaman kullanımlarının birbirlerini tamamlayıcı mı yoksa ikame edici mi olduklarına bağlı olarak erkeğin çalışma süresi üzerinde farklı etkide bulunur. Eşlerin zaman kullanımı birbirine ikame mal ise (biri yokken ya da elverişsizken diğerini tercih ettiğimiz mallar), kadının ücretinde meydana gelen artışa bağlı olarak daha fazla çalışması, erkeğin daha az çalışmasına neden olacaktır. Eşlerin zaman kullanımı tamamlayıcı ise, örneğin eşler boş zamanlarını sadece birlikte tükettiklerinde fayda sağlıyor iseler, kadının çalışma süresi arttığında erkek de çalışma süresini artırabilecektir.
16
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANINI ETKİLEYEN ÜCRET DIŞI UNSURLAR
1. İŞ PİYASASI KOŞULLARI İşgücüne Katılma Oranı sadece işgücünün arz cephesi ile ilgili bir konu değildir. Emek talebi türetilmiş bir talep olduğu için ekonomik konjonktür (gerileme ya da genişleme dönemleri) ekonomideki mal ve hizmet talebinin değişmesine (azalmasına ya da artmasına) neden olacağı için işgücüne katılma oranı da bu durumdan etkilenir. Ekonominin genişleme döneminde İKO ne yönde değişir? Ekonominin genişleme dönemlerinde ekonomik faaliyetler artıp yeni açık işler ortaya çıkacağı için işgücü piyasasının dışında kalan bireyler de işgücü piyasasına katılma kararı alabilir. Ekonominin daralma/resesyon döneminde İKO ne yönde değişir? İlave İşçi Etkisi: İKO artar. Gücenmiş İşçi Etkisi: İKO azalır.
17
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANINI ETKİLEYEN ÜCRET DIŞI UNSURLAR
1. İŞ PİYASASI KOŞULLARI Ekonominin daralma/resesyon döneminde İKO ne yönde değişir? İlave İşçi Etkisi: İKO artar. Sadece bir kişinin çalıştığı bir ailede, aile reisinin ekonomik durgunluk nedeniyle işsiz kalması halinde, azalan hane geliri nedeniyle, diğer aile bireylerin biri ya da birkaçı (daha önce işgücü piyasasında yer almayan eş ya da çocuklar) çalışmak amacıyla iş aramaya başlayacaklardır. İlave işçi etkisi resesyonun neden olduğu tek etki ise İKO artar. Gücenmiş İşçi Etkisi: İKO azalır. Ekonominin resesyon dönemlerinde yeni iş alanları açılmadığı ve ücret düzeyleri gerilediği için iş bulmak daha zor ve maliyetlidir. İşgücü talebindeki gerilemeye de bağlı olarak daha önce iş aramasına rağmen bulamayan kişiler piyasadaki olumsuz koşullardan etkilenerek iş aramaktan vazgeçebilirler. Bu durumda İKO azalır.
18
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANINI ETKİLEYEN ÜCRET DIŞI UNSURLAR
2. KADINLARIN İŞGÜCÜ PİYASASINA KATILMA ORANLARININ ARTMASI Son yıllık dönemde, özellikle gelişmiş ülkelerde kadınların işgücü piyasasına katılma oranları artmıştır. Bu durumda etkili olan faktörler; Kadınların çalışmasına yönelik toplumsal tutumun değişmesi, Hanehalkı modelinin erkeğin evin geçimini sağladığı, kadının ev içi sorumlulukları üstlendiği toplumsal cinsiyetçi yaklaşımı yansıtan modelden eşlerden her ikisinin de çalıştığı iki kazananlı aile modeline doğru gelişim göstermesi, Kadınların eğitim düzeylerinin artması, İşgücü piyasalarının esnekleşmesiyle kadınların kısmi süreli çalışma başta olmak üzere esnek istihdam türlerinde çalışmaya yönelmeleri, Hizmetler sektörünün gelişmesi, Çocukların eğitim masrafları başta olmak üzere hane içi harcamaların artmasıyla kadınların çalışma ihtiyacının artması, Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik küresel, bölgesel ve ulusal düzeydeki politikaların etkisi, Kadın istihdamını artırmaya yönelik politikaların etkisi, (teşvikler, bakım sorumluluklarının azaltılması, izin sürelerinde düzenlemeler vb) Aile yapısında meydana gelen değişimler (boşanma oranlarının artması, tek ebeveynli ailelerin artması vb)
19
İŞGÜCÜNE KATILMA ORANINI ETKİLEYEN ÜCRET DIŞI UNSURLAR
3. TOPLUMLARIN EKONOMİK GELİŞME DÜZEYİNİN ARTMASIYLA YAŞAM STANDARDININ KORUNMASI İHTİYACI Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde İKO gelişmiş ülkelere göre daha düşüktür. Ekonomik gelişme ve sanayileşmeyle birlikte kentlerde yeni sanayi alanlarının açılması kentlere göçü teşvik etmektedir. Bu süreçte tüketim kalıplarının ve yaşam standartlarının değişmesiyle daha önce evde üretilen ürünlerin piyasadan satın alınmaya başlaması hem kadınların hem de erkeklerin İKO nı artırmıştır. Yükselen yaşam standardını korunması aile içerisinde daha fazla kişinin işgücü piyasasına katılımını gerektirmiştir. 4. EĞİTİM DÜZEYİNİN YÜKSELMESİ Eğitim düzeyi yükseldikçe işgücüne katılma oranları artmaktadır (Eğitim düzeyi arttıkça gelir düzeyleri de artar, bu nedenle eğitim düzeyi yükseldikçe piyasa dışında kalmanın fırsat maliyeti yükselir). Diğer yandan, eğitimli ve nitelikli işgücünün ülkenin çeşitli bölgelerinde daha geniş iş imkanları setiyle karşı karşıya kalması mümkündür. 5. YAŞ İşgücüne katılma oranları çeşitli yaş grupları itibariyle değişiklik göstermektedir. OECD ülkeleri ortalamasında İKO’nun en yüksek olduğu yaş grubu yaş grubudur.
20
TÜRKİYE’DE İŞGÜCÜNE KATILMA ORANLARI
Tablo 1: Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfusun İşgücü Durumu, (Bin kişi /Türkiye) 2016 yılı verilerine göre Türkiye’de işgücüne dahil olmayanlar arasında en yüksek pay sırasıyla, ev işleriyle meşgul olanlara ( bin), eğitim/öğretimde olanlar (4.541 bin), emekliler (4.160.bin), çalışamaz halde olanlar (4.036 bin)’a aittir. İş bulma ümidi olmayanlar payı ise 658 bin’dir. 2005 2008 2010 2012 2014 2016 Kurumsal Olmayan Çalışma Çağındaki Nüfus (15+ Yaş Grubundaki Nüfus) 48.356 50.982 52.904 54.961 56.986 58.720 İşgücü 21.691 22.899 24.594 26.141 28.786 30.535 İKO (%) 44.9 46.5 47.6 50.5 52.0 İşgücüne Dahil Olmayan Nüfus 26.665 28.083 28.310 28.820 28.200 28.185
21
TÜRKİYE’DE İŞGÜCÜNE KATILMA ORANLARI
Türkiye’de İşgücüne Katılma Oranlarının Düşük Olmasının Nedenleri: 15 + yaş grubundaki nüfus artış hızına göre işgücü artışının daha yavaş gerçekleşmesi, Eğitim süresinin uzaması, okullaşma oranlarının artması, Ev işleriyle meşgul olanların payının yüksekliği (kadınların işgücüne katılma oranlarının düşük olması), Daha önceki dönemlerdeki erken emeklilik uygulamaları nedeniyle işgücünün dışında kalan kesimlerin payının artması
22
TÜRKİYE’DE İŞGÜCÜNE KATILMA ORANLARI
Tablo 2: Cinsiyete Göre İşgücüne Katılma Oranları (Türkiye) 2014 2015 2016 K E İKO (%) 30.3 71.3 31.5 71.6 32.5 72
23
TÜRKİYE’DE İŞGÜCÜNE KATILMA ORANLARI
Tablo 3: Eğitim Durumuna Göre İşgücüne Katılma Oranları (Türkiye), 2016 Eğitim Durumu İKO (%) Okuma-yazma bilmeyenler 17.8 Okuma-yazma bilip bir okul bitirmeyenler 32.8 İlkokul 50.6 İlköğretim 60.8 Ortaokul veya dengi meslek ortaokul 41.3 Genel lise 54.4 Lise dengi mesleki okul 65.9 Yüksek öğretim 79.7
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.