Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

S.1.Aşağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunu etkileyen değişkenlerden biri değildir? A) Harcanabilir gelir düzeyi B) Enflasyonla ilgili tahminler.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "S.1.Aşağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunu etkileyen değişkenlerden biri değildir? A) Harcanabilir gelir düzeyi B) Enflasyonla ilgili tahminler."— Sunum transkripti:

1 S.1.Aşağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunu etkileyen değişkenlerden biri değildir?
A) Harcanabilir gelir düzeyi B) Enflasyonla ilgili tahminler C) Toplam gelir dağılımı D) Tasarruf düzeyi E) Üretim faktörlerinin fiyatı

2 S.1. Çözüm: Keynesyen iktisatçılara göre, tüketim harcanabilir gelirin; Monetarist iktisatçılara göre, sürekli gelirin bir fonksiyonudur. Dolayısıyla harcanabilir gelir düzeyi tüketim fonksiyonunu etkilemektedir. Enflasyon ile ilgili tahminler, tüketim kararları üzerinde etkilidir. Örneğin enflasyonun yüksek çıkacağı tahmin ediliyorsa, iktisadi karar birimlerinin tüketim kararlan pozitif yönde etkilenecektir. Tersine, enflasyon rakamlarının düşük çıkacağı tahmin ediliyorsa, tüketim kararları ertelenecektir. Toplam gelir dağılımı, iktisadi karar birimlerinin milli gelirden aldıkları payı ifade etmektedir. Milli gelirin dağılımı ise, tüketim kararları üzerinde etkilidir. Harcanabilir gelirin tüketime gitmeyen kısmı tasarrufa gider. Tersinden düşünürsek tasarruf düzeyi değiştikçe tüketime ay­rılan kısımda değişir. Üretim faktörlerinin fiyatı üretim ile ilgilidir. Cevap, E seçeneğidir.

3 S.2. Keynesyen modele göre diğer değişkenler sabitken vergilerin artırılması aşağıdakilerden hangisine neden olur? a. Toplam talep eğrisini sola doğru kaydırır b. Toplam talep eğrisini sağa doğru kaydırır c. Toplam arz eğrisini sağa doğru kaydırır d. Toplam arz eğrisini sola doğru kaydırır e. Toplam talep ve toplam arz eğrilerinin yerini değiştirmez

4 Çözüm 2: Keynesyen modele göre vergiler artırıldığında harcanabilir gelirde bir azalma meydana gelecektir. Keynesyenlere göre, tüketim harcanabilir gelirin fonksiyonu olduğu için harcanabilir gelirde meydana gelen azalma tüketimin; dolayısıyla toplam talebin azalma­sına neden olacaktır. Vergilerin arttırılmasının toplam arzı azaltacağı düşünülebilir. Ancak Keynesyen iktisatçıların ekonominin arz cephesi ile değil, talep cephesi ile ilgilendiği unutulmamalıdır. Cevap, A seçeneğidir.

5 Soru 3. Klasik modelde istihdam düzeyinin temel belirleyicisi aşağıdakilerden hangisidir?
Mal ve hizmetlere olan toplam talep düzeyi Devletin dış ticaret politikası Devletin vergi politikası Devletin harcama politikası Ücretler ve fiyatlar Çözüm: Klasik modelde istihdam düzeyinin temel belirleyici es­nek ücret ve fiyat mekanizmasıdır. Cevap, E seçeneğidir

6 Soru 4. Genişletici mali politika aşağıdakilerden hangisine yol açar?
Sadece tüketimi azaltır Sadece yatırımı artırır Tüketimi ve yatırımı azaltır Tüketimi ve yatırımı artırır Tüketimi artırır ve yatırımı azaltır Çözüm: Genişletici bir maliye politikası uygulaması, tüketimi, yatırımı ve istihdamı artırmak suretiyle milli geliri artırır. Cevap, D seçeneğidir.

7 S. 5.Grafiksel gösterimde, Keynesyen toplam arz fonksiyonunun yatay eksene paralel kısmında enflasyon oranı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Yüksek bir değerde sabit hale gelmiştir Doğal enflasyon oranına eşittir Doğal enflasyon oranından düşüktür Enflasyonda bir değişme olmaz Artmaktadır

8 Çözüm 5 : Keynesyen aralıkta toplam arz eğrisi yatay eksene paraleldir
Çözüm 5 : Keynesyen aralıkta toplam arz eğrisi yatay eksene paraleldir. Toplam talepte meydana gelen bir artış, fiyatlar genel düzeyinde herhangi bir değişikliğe neden olmayacaktır. Keynesyen iktisatta enflasyon, tam istihdam düzeyinden sonra ortaya çıkacak bir olgu olarak kabul edildiği için tam istihdam düzeyine kadar toplam talepte meydana gelen bir artış enflasyonist olmayacaktır. Yalnızca reel milli gelirde bir artışa neden olacaktır. Bu durumu şekil yardımıyla açık bir biçimde görmek mümkündür. Cevap, D seçeneğidir.

9 S.6. Klasik iktisatçılara göre, toplam harcamaların yetersiz olması sonucu aşağıdakilerden hangisi meydana gelir? Fiyatlar ve ücretler düşer, hasıla ve istihdam düşmez Fiyatlar, ücretler artar, hasıla ve istihdam düşer Tüketim azalır ve ekonomi tam istihdam düzeyine yönelir Hasıla ve istihdam düşer. Ancak fiyatlar ve ücretler düşmez Faiz oranı artar ve yatırım düzeyi yükselir

10 Çözüm 6: Klasik iktisatçılara göre ekonomide herhangi bir dengesizlik olması durumunda esnek ücret ve fiyat mekanizması sayesinde ekonomi yeniden dengeye gelecektir. Dolayısıyla toplam harcamaların yetersiz olması durumunda tüketim azalacak ve işsizlik meydana gelecektir. Klasik iktisatçılara göre işsizlik olması durumunda tüm işsizler iş bulana kadar ücretlerde bir düşme meydana gelecektir. Yine toplam harcamaların yetersiz olması, fiyatların düşmesine neden olacak ve ekonomi tekrar tam istihdam düzeyinde dengeye gelecektir. Cevap, A seçeneğidir.

11 S.8. Paranın dolaşım hızı neyi ifade eder?
a. Paranın başka paralara çevrilebilme imkanıdır b. Paranın belirli bir sürede kaç defa kullanıldığını gösterir c. Para değerinin yükseliş hızını gösterir d. Para miktarının artma hızını gösterir e. Paranın gelir hızını gösterir Çözüm: Paranın başka paralara çevrilebilme imkanına konvertibilite adı verilmektedir. Paranın belirli bir sürede kaç defa kullanıldığını ya da el değiştirdiğini ifade etmek üzere paranın dolanım hızı kavramı kul­lanılmaktadır. Cevap, B seçeneğidir

12 S. 9. Paranın dolaşım hızını aşağıdakilerden hangisi etkiler. a
S. 9. Paranın dolaşım hızını aşağıdakilerden hangisi etkiler? a. Büyüme hızı b. Para talebi ile paranın dolanım hızı arasında ters orantı vardır c. İhtiyat güdüsüyle para talebi artarsa paranın dolanım hızı da artar d. Enflasyon düştükçe paranın dolanım hızı artar e. Para arzının nominal gelire oranı

13 Çözüm 9: Büyüme hızının paranın dolaşım hızı üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Yüksek büyüme hızından dolayı gelirde meydana gelen artış para talebinin artmasına ve paranın dolaşım hızının artmasına neden olabilir. Ancak bu oldukça dolaylı bir etkidir. Para talebi ile paranın dolanım hızı arasında doğru orantı vardır. Para talebi arttıkça, paranın dolaşım hızında da bir artış meydana gelir. İhtiyat güdüsüyle para talebi artarsa paranın dolanım hızı azalır. Çünkü ihtiyat güdüsüyle talep edilen para, öngörülemeyen durumlar için atıl olarak tutulmaktadır. Ekonomik işleyişe dahil olmadığı için paranın dolaşım hızında bir düşme meydana gelir. Enflasyon düştükçe, faiz oranlarında da bir düşüş meydana gelecektir. Düşük faiz ve enflasyon oranlarında parayı elde tutmanın alternatif maliyeti düşük olacağından paranın dolaşım hızında bir artış meydana gelir. Yine düşük enflasyon ve faiz oranlarında ekonomik işleyiş açısından olumlu bir iklim oluşacağından yatırımlar ve ekonomik ilişkilerde bir artış meydana gelecektir. Bu ise, paranın dolaşım hızının artmasına neden olacaktır. MV= PY V= PY / M Dolayısıyla nominal gelirin para arzına oranı paranın dolanım hızını etkiler. Cevap, D seçeneğidir.

14 S. 10. Genişletici mali politika aşağıdakilerden hangisine yol açar. a
S.10. Genişletici mali politika aşağıdakilerden hangisine yol açar? a. Sadece tüketimi azaltır b. Sadece yatırımı artırır c. Tüketimi ve yatırımı azaltır d. Tüketimi ve yatırımı artırır e. Tüketimi artırır ve yatırımı azaltır Çözüm: Genişletici bir maliye politikası uygulaması, tüketimi, yatırımı ve istihdamı artırmak suretiyle milli geliri artırır. Cevap, D seçeneğidir

15 S.12. Enflasyon ve işsizliği azaltmaya yönelik ekonomi politikasının hedefi aşağıdakilerden hangisidir? A) Ekonomik etkinliği gerçekleştirmek B) Ekonomik eşitliği sağlamak C) Ekonomik büyümeyi gerçekleştirmek D) Ekonomik istikrarı gerçekleştirmek E) Ekonomik kalkınmayı sağlamak Çözüm: İktisat politikalarının temel hedefi, işsizlik ve enflasyon gibi sorunlarla karşılaşılmadan ekonomik büyümeyi sağlamaktır. Büyüme ise, sermaye ve emek faktöründeki artışların yanı sıra teknolojik ilerlemeler vasıtasıyla genel üretim kapasitesindeki genişlemeyi ifade etmektedir. Bununla birlikte, ülke uzun dönemde büyümekte olsa bile, kısa dönemde işsizlik ve enflasyon gibi sorunlarla karşılaşabilir. Bu yüzden kısa dönemde işsizlik ve enflasyonu önleyerek ekonomik istikrarı sağlamak iktisat politikalarının temel aracıdır Cevap, D seçeneğidir.

16 S.13. Miktar teorisine göre aşağıdakilerden hangisi enflasyona neden olur? a. Para arzındaki büyümenin reel üretimdeki büyümenin üzerinde olması b. Para talebindeki büyümenin para arzından büyük olması c. Para arzındaki büyümenin genel fiyat düzeyindeki büyümenin üzerinde olması d. Para arzının sürekli olarak büyümesi e. Para arzındaki büyümenin reel üretime eşit olması Çözüm.- Miktar teorisine göre( MV=PT), para arzında meydana gelen bir artış aynı yönde ve aynı oranda fiyatlar genel düzeyini etkilemektedir. Miktar teorisine göre, para arzının sürekli büyümesi, fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine neden olur. Modern miktar teorisine göre ise, para arzındaki büyümenin reel üretimdeki büyümenin üzerinde olması durumunda enflasyon meydana gelir. Soruda Miktar Teorisi denildiği için Klasik Miktar Teorisi olduğu düşünülmelidir. Cevap, D seçeneğidir.

17 S.14. Keynesyen modelde, aşağıdakilerden hangisi planlanan tüketimde bir artışa neden olur? a. Faiz oranlarındaki bir artış b. Gelir vergisi oranlarında bir azalma c. Harcanabilir gelirde bir azalma d. Genel fiyatlar düzeyinde bir artış e. Servet düzeyinde bir artış

18 Çözüm 14: Faiz oranlarındaki bir artış, parayı elde tutmanın alternatif maliyetini arttıracağı için bireyler tüketimlerini erteleme yoluna gidebilirler. Kaldı ki, Keynesyen modelde tüketim ve tasarruf harcanabilir gelirin bir fonksiyonudur. Faiz oranlarında meydana gelen artışın tüketim üzerinde doğrudan bir etkisi olmayacaktır. Gelir vergisi oranlarında bir azalma, harcanabilir geliri arttıracaktır. Tüketim harcanabilir gelirin fonksiyonu olduğu için planlanan tüketimde bir artış meydana gelecektir. Harcanabilir gelirde bir azalma, Keynesyen modelde tüketim harcanabilir gelirin fonksiyonu olduğu için planlanan tüketim azalmasına neden olacaktır. Genel fiyatlar düzeyinde bir artış, satın alma gücünü azaltacağı için tüketimde bir azalma meydana gelecektir. Servet düzeyinde meydana gelen artış, Pigou'ya göre kişilerin hedefledikleri servet düzeyine ulaşmasını sağlamaları suretiyle tüketimin artmasına neden olabilir. Ancak Keynesyen modelde tüketim harcanabilir gelirin fonksiyonudur. Cevap, B seçeneğidir.

19 s. 15.Keynes'e göre kısa dönemde yatırım harcamalarının temel belirleyicileri aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir? a. Ücretler ve faiz oranları b. Milli gelir düzeyi ve ücretler c. Ekonomiye ilişkin beklentiler ve faiz oranları d. Ekonomiye ilişkin beklentiler ve işsizlik oranı e. İstihdam ve ücretler Çözüm: Klasik iktisatçılara göre tasarruflar ve yatırımlar faizin bir fonksiyonu iken, Keynes'e göre tasarruflar gelirin, yatırımlar ise, sermayenin marjinal etkinliği ile beklentilerin bir fonksiyonudur. Yatırım yapılabilmesi için sermayenin marjinal etkinliğinin faizden yüksek ol­ması ve geleceğe yönelik olumlu beklentilerin olması gerekir. Nitekim faiz oranları çok düşük olsa bile geleceğe yönelik olumsuz bir beklen­ti söz konusu ise, girişimciler yatırım yapma kararı almayacaktır. Cevap, C seçeneğidir.

20 S.16. Maliye politikasında ortaya çıkacak dışlama etkisinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? a. Yatırımların faiz esnekliği sıfır olduğundan maliye politikasının yatırım artışı yaratmaması b. Para talebinin faiz esnekliği sonsuz olduğundan maliye politikasının yatırım artışı yaratmaması c. Para talebinin faiz esnekliği sıfır olduğundan maliye politikasının yatırım artışı yaratmaması d. Marjinal tasarruf eğilimi l'e yakın olduğundan yatırımların artmaması e. Maliye politikası ile artan para talebinin yarattığı faiz oranı artışının yatırımı daraltması

21 Çözüm 16: Devletin genişletici bir maliye politikası uygulayacağını ve bunu borçlanma ile finanse ettiğini varsayalım. Bu durumda devlet ödünç verilebilir fonlar piyasasına girecek ve ödünç verilebilir fon talebinde bir artış meydana gelecektir. Ödünç verilebilir fon talebinde mey­dana gelen artış, faiz oranlarının artmasına; artan faiz oranlan ise, yatırımların riskini arttırmak suretiyle özel kesimin yatırımlarının daralma­sına neden olacaktır. Bu durum dışlama etkisi olarak bilinmektedir. Cevap, E seçeneğidir

22 S. 17. Klasik modelde, uzun dönemde toplam arz eğrisi dikey eksene paralel ise, genişletici para ve maliye politikalarının çıktı düzeyi üzerindeki göreli etkileri hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Maliye politikası çıktı düzeyini para politikasından daha fazla artırır. b. Para politikası çıktı düzeyini maliye politikasına göre daha fazla artırır. c. Para politikası çıktı düzeyini artırırken maliye politikası çıktı düzeyini azaltır. c. Maliye politikası çıktı düzeyini artırırken para politikası çıktı düzeyini azaltır. e. Maliye politikası da para politikası da çıktı düzeyini etkileyemez.

23 Çözüm 17: Klasik modelde uzun dönem toplam arz eğrisinin dikey eksene paralel olduğu durumda ekonomi tam istihdamdadır. Tam istihdam durumundaki bir ekonomide uygulanacak genişletici para ve­ya maliye politikası çıktı üzerinde herhangi bir etkiye yol açmayacak­tır. Dolayısıyla milli gelirde reel bir artış meydana gelmeyecek, yalnızca nominal olarak artacaktır. Cevap, E seçeneğidir.

24 S.18. Sürekli gelir hipotezi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur? a. Sabit çoğaltan kavramına dayanmaktadır. b. Sabit marjinal tüketim eğilimi kavramına dayanmaktadır. c. Toplam üretim ile toplam talep arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. d. Marjinal tüketim eğiliminin neden sabit olmadığını açıklar. e. Say yasasına dayanır.

25 Çözüm18: Keynesyen iktisatçılara göre tüketim harcanabilir gelirin bir fonksiyonudur. Harcanabilir gelirdeki bir birimlik değişmenin ne kadarının tüketime gideceğini marjinal tüketim eğilimi ile ifade etmektedirler. Buna göre genişletici bir maliye politikası sayesinde harcanabilir geliri arttırmak suretiyle tüketimi arttırabileceklerini ifade ederler. Diğer taraftan Monetarist iktisatçılara göre tüketim harcanabilir gelire değil, sürekli gelire bağlıdır. Marjinal tüketim eğiliminin harcanabilir gelirdeki değişmeye bağlı olmadığını, sürekli gelirdeki değişmeye bağlı olduğunu ifade ederler. Dolayısıyla Tüketim sürekli gelirin fonksiyonu iken, marjinal tüketim eğilimi sabit olmayacaktır. Cevap, D seçeneğidir

26 S. 19. Sermayenin marjinal etkinliği kavramının tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Sermaye malı bir birim artırıldığında toplam fiziksel üretimde ortaya çıkan artıştır. b. Sermaye malının ömrü boyunca sağlaması beklenen getiriyi bugünkü değere indirgeyen iskonto oranıdır. c. Sermaye malının ömrü boyunca elde edilmesi beklenen geti­riyi bugünkü değere indirgeyen iskonto oranı ile piyasa faiz oranı arasındaki farktır. d. Banka sisteminde geçerli olan doğal faiz oranıyla parasal faiz oranı arasındaki farktır. e. Sermaye malından ömrü boyunca elde edilmesi beklenen getirinin bugünkü değeridir. Çözüm: Sermaye malının ömrü boyunca sağlaması beklenen ge­tiriyi bugünkü değere indirgeyen iskonto oranı, sermayenin marjinal etkiliği olarak adlandırılmaktadır. Cevap, B seçeneğidir.


"S.1.Aşağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunu etkileyen değişkenlerden biri değildir? A) Harcanabilir gelir düzeyi B) Enflasyonla ilgili tahminler." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları