Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanYağmur Batur Değiştirilmiş 6 yıl önce
1
2018/’19 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞINDA EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ
RAKAMLARLA EĞİTİMİN DURUMU EĞİTİM SEN GENEL MERKEZİ 1
2
Resmi Rakamlar Söze Gerek Bırakmıyor!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 9 Eylül 2018 tarihinde yayınladığı eğitim öğretim yılsonu örgün eğitim istatistikleri, eğitim sisteminin iktidar eliyle nasıl tehlikeli bir uçuruma doğru sürüklediğini açıkça göstermektedir. MEB’in resmi verileri, kamusal eğitimin adım adım tasfiye edilerek, özel öğretimin ve dini eğitim veren okulların teşvik edilmesi, eğitimde yaşanan ticarileşme ve dinselleştirme uygulamalarının nasıl artarak yaygınlaştığını net bir şekilde ortaya koymuştur… Eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamayan, eğitimin giderek paralı hale gelmesi nedeniyle okul dışına itilen çocukların sayısının daha da artmasını ve toplum içindeki sınıfsal çelişkilerin eğitim üzerinden daha da belirgin hale gelmesini beraberinde getirmektedir… Türkiye’de okul ve derslik sayısı öğrenci sayısına paralel ve ihtiyaca yanıt veren düzeyde değildir. Okullarda ikili eğitim, birleştirilmiş sınıf ve taşımalı eğitim uygulamaları sürmektedir. Eğitim Sen’in ve bilim insanlarının bütün eleştiri ve itirazlarına rağmen eğitimde dayatması ile ülkemizde yaşanan ‘piyasa merkezli’ ve yoğun ‘inanç sömürüsüne’ dayanan adımlar, eğitimde yaşanan nitelik kaybının en temel nedenleri arasındadır…
3
EĞİTİM KADEMELERİNE GÖRE NET OKULLAŞMA ORANLARI
Eğitim Yılı Okulöncesi (4-5 yaş) İlkokul Ortaokul Genel Ortaöğretim Mesl. ve Tek. Ortaöğretim 2012/’13 % 39.72 % 98.86 % 93.09 % 35.14 % 32.24 2013/’14 % 42.54 % 99.57 % 94.52 % 36.67 % 39.99 2014/’15 % 53.78 % 96.30 % 94.35 % 35.35 % 44.02 2015/’16 % 55.48 % 94.87 % 94.39 % 35.61 % 56.52 2016/’17 % 58.79 % 91.16 % 95.68 % 40.16 % 42.38 2017/’18 % 66.88 % 91.54 % 94.47 % 41.31 % 42.28 Eğitim kademelerine göre okullaşma oranlarına bakıldığında eğitimde düzenlemesi sonrasında örgün eğitim 12 yıla çıkarılmasına rağmen, okullaşma oranları açısından hedeflerin çok gerisinde kalındığı görülmektedir… Okullaşma oranları açısından son altı yılın en dikkat çekici verisi ilkokulda okullaşma oranının yüzde 98.86’dan yüzde 91.54’e düşmesi, ortaokulda okullaşma oranının 6 yıl içinde çok az bir artışla yüzde 93.09’dan yüzde 94.47’ye çıkmasıdır… Türkiye’de bütün eğitim kademelerinde okullaşma açısından ülke ortalamasının altında olan iller Gümüşhane, K. Maraş ve Yozgat’tır… [1] Genel Ortaöğretim: Genel Lise, Anadolu Lisesi, Anadolu Öğretmen Lisesi, Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Güzel Sanatlar Lisesi, Spor Lisesi ve Özel Liseler. [2] Mesleki ve Teknik Ortaöğretim: İmam Hatip Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi, Mesleki ve Teknik Liseler, Özel Eğitim Meslek Liseleri ve Özel Meslek Liseleri.
4
Okul Öncesinde Okul, Öğrenci, ve Öğretmen Sayısı (Resmi)
4+4+4 düzenlemesinin üzerinden altı yıl geçmiş olmasına ve MEB’in ‘okul öncesi eğitim zorunlu olacak’ söylemine rağmen, eğitim öğretim yılı sonunda resmi okul öncesi eğitim kurumu sayısı 24 bin 975, öğrenci sayısı ise 1 milyon 265 bindir… MEB’in, eğitim fakültelerinin ve bilim insanlarının bütün itirazlarına rağmen okula başlama yaşını düşürmesi, telafisi mümkün olmayan sorunlar ortaya çıkarmış ve okul öncesi eğitimde okullaşma beklenenin altında kalmıştır… Eğitim Yılı Okul Öğrenci Öğretmen 2011/’12 25.172 40.919 2012/’13 23.556 47.712 2013/’14 22.771 48.333 2014/’15 22.600 51.319 2015/’16 23.135 54.145 2016/’17 23.820 57.957 2017/’18 24.975 61.427 Okul Öncesinde Okul, Öğrenci, ve Öğretmen Sayısı (Özel) Eğitim Yılı Okul Öğrenci Öğretmen 2011/’12 3.453 14.964 2012/’13 3.641 15.221 2013/’14 3.927 14.994 2014/’15 4.372 16.719 2015/’16 4.658 18.083 2016/’17 4.630 16.510 2017/’18 5.218 19.447 Türkiye’de özel okul sayısının en çok olduğu eğitim kademesi okul öncesi eğitimdir… 2017/18 eğitim öğretim yılında faaliyet gösteren 11 bin 694 özel okulun 5 bin 218’i özel okul öncesi eğitim kurumudur… Özel okul öncesi eğitim kurumları hem okul, hem de öğrenci sayısı açısından eğitimde düzenlemesi sonrasında 2 kattan fazla artmıştır…
5
EĞİTİMDE TİCARİLEŞTİRME ADIMLARI
Kamu kaynakları çeşitli teşvikler üzerinden özel okullara aktarılıyor, kamusal eğitim zayıflatılıyor… Son 16 yılda özel okul ve özel okula giden öğrenci sayısı katlanarak artmıştır… MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18’den yüzde 8,36’ya düşürüldü… Eğitimde yaşanan ticarileştirme uygulamaları sonucunda okullar kar-zarar hesabıyla, tıpkı piyasada faaliyet gösteren ‘şirketler’ gibi yönetiliyor… yılları arasında velilerin cebinden yaptığı eğitim harcamaları miktarı ortalama 6 kat arttı… Okullar ve üniversiteler her yönüyle birer ‘ticari işletme’ haline geldi… Toplumda giderek artan sınıfsal eşitsizlik, eğitim sisteminde yaşanan piyasa merkezli dönüşüm üzerinden daha da belirgin hale getirildi…
6
KAMUSAL EĞİTİMİN DEVLET ELİYLE TASFİYESİNİN GÖSTERGESİ: ÖZEL OKUL SAYILARI
Eğitim Yılı Özel Okulöncesi Özel İlkokul Özel Ortaokul Özel Lise 2012/’13 3.641 992 904 1.033 2013/’14 3.927 1.071 972 1.433 2014/’15 4.372 1.205 1.111 1.603 2015/’16 4.658 1.389 1.555 2.504 2016/’17 4.630 1.324 1.481 2.618 2017/’18 5.218 1.618 1.869 2.989 Türkiye’de 2017/’18 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle toplam 11 bin 694 özel öğretim kurumu (okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise) bulunmaktadır... 4+4+4 öncesinde Türkiye’deki özel okulların (4 bin 664 adet) devlet okullarına oranı yüzde 10’dur… Eğitimde dayatması ile belirgin artış gösteren özel okulların devlet okullarına oranı 2017/’18 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle yüzde 18’e dayanmıştır... Özel okul sayısındaki hızlı artış, kamusal eğitimin hükümet ve MEB işbirliği ile çökertildiğini, özel öğretimin bizzat devlet desteğiyle ihya edildiğini göstermektedir… MEB, eğitimin gittikçe daralan kamusal niteliğini tamamen ortadan kaldırmaya çalışırken, öğrenci ve velileri açıkça özel okullara yönlendirme politikasını sürdürmektedir. Kamusal eğitimin zayıflaması sonucunda veliler, ekonomik koşullarını zorlayarak çocuklarını özel okullara göndermekte, teşvik politikaları özel okullara giden öğrenci sayısının ciddi anlamda artmasını sağlamaktadır…
7
ÖĞRENCİ BAŞINA EĞİTİM HARCAMASINDA AYRIMCILIK
Türkiye’de eğitim harcamalarının önemli bir bölümü, eğitimin ticarileştirilmesi ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması politikalarının da etkisiyle, büyük ölçüde halkın sırtına yıkılmıştır… MEB’in 2018 bütçesinden okul öncesi eğitimde öğrenci başına TL; ilköğretime (ilkokul+ortaokul) öğrenci başına 4 bin 326 TL; genel ortaöğretimde öğrenci başına 6 bin 153 TL; mesleki ve teknik ortaöğretimde öğrenci başına 7 bin 504 TL ayrılırken, imam hatip liselerinde okuyan öğrenci başına 12 bin 707 TL ayrılmıştır… Öğrenci başına kamusal eğitim harcamasında farklı okul türlerinde okuyan öğrencilere siyasal tercihlerle harcama yapılması, eğitimde devlet eliyle nasıl ayrımcılık yapıldığının en somut kanıtıdır…
8
İMAM HATİP OKULLARINDA İKTİDAR DESTEKLİ ARTIŞ SÜRÜYOR
İmam Hatip Ortaokulu Sayıları (İHO) Bağımsız İHO İHL içinde Toplam 2012/’13 730 369 1.099 2013/’14 946 415 1.361 2014/’15 1.219 378 1.597 2015/’16 1.622 339 1.961 2016/’17 2.326 345 2.671 2017/’18 2.859 427 3.286 Yıllardır siyasal istismar konusu olan imam hatip okulları her açıdan desteklenmekte, tüm masrafları devlet tarafından karşılanmakta, özellikle yoksul ailelerin çocuklarını bu okullara göndermeleri sağlanmaktadır… eğitim-öğretim yılında imam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 94 bin 467 iken, 2017/’18 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle yaklaşık 8 kat artarak 723 bin 108 olmuştur. İmam Hatip Liseleri (İHL) ve Okuyan Öğrenci Sayısı Eğitim Yılı Öğrenci Sayısı Okul Sayısı 2012/’13 708 2013/’14 854 2014/’15 1.017 2015/’16 1.149 2016/’17 1.452 2017/’18 1.604 4+4+4 öncesinde eğitim-öğretim yılında 537 İmam Hatip Lisesinde (İHL) 268 bin 245 öğrenci varken 2017/18 eğitim-öğretim yılı sonu itibariyle İHL sayısı bin 604’e, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise 514 bin 806’ya yükselmiştir. Türkiye’de imam hatip okullarında okuyan toplam öğrenci sayısı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın üstün gayretleri ve devletin bütün imkânlarını seferber etmesi sonucunda 1 milyon 350 bin 611’e çıkmıştır…
10
ÖĞRETMEN MAAŞLARI MUM GİBİ ERİYOR!
Yıllar Öğretmen Maaşı Ortalama (TL) (ABD doları) TL/ABD Doları (Euro) TL/Euro 2008 1.196 920 1,30 626 1,91 2009 1.302 835 1,56 603 2,16 2010 1. 387 919 1,51 697 1,99 2011 1.592 948 1,68 683 2,33 2012 1.769 983 1,80 766 2,31 2013 1.894 992 749 2,53 2014 2.148 981 2,19 738 2,91 2015 2.339 860 2,72 775 3,02 2016 2.628 867 3,03 784 3,35 2017 2.891 780 3,66 700 4,13 2018 3.620 584 6,20 502 7,20 Fark - 336 $ ( TL) - 124 € (- 893 TL)
11
ÖĞRETMENLERİN SATIN ALIM GÜCÜ BELİRGİN BİR ŞEKİLDE AZALMIŞTIR
1 ABD dolarının ortalama 1.30 TL olduğu 2008 yılında TL aylık alan bir öğretmenin 920 ABD doları alabiliyorken, 13 Eylül 2018 itibariyle ortalama 3 bin 620 TL alan bir öğretmenin dolar bazında aldığı maaş 584 ABD doları (1 $=6,20 TL) seviyesine inmiştir. Ortalama maaş alan bir öğretmenin maaşındaki kayıp dolar bazında 336 ABD doları (2 bin 89 TL) olmuştur. 1 Euro’nun ortalama 1.91 TL olduğu 2008 yılında TL aylık alan bir öğretmen 626 Euro alabiliyorken, 13 Eylül 2018 itibariyle ortalama 3 bin 620 TL alan bir öğretmenin Euro bazında aldığı maaş 502 Euro (1 Euro=7,20TL) seviyesine inmiştir. Sadece son 10 yılda bir öğretmenin maaşındaki kayıp 124 Euro (893 TL) dur. Sadece son 10 yılı temel aldığımızda ortalama maaş alan bir öğretmenin ABD doları bazındaki net kaybı aylık 2 bin 266 TL; Euro bazında net kaybı bin 13 TL’dir. Bu rakamlara enflasyondan kaynaklanan kayıpları da eklediğimizde satın alım gücündeki azalmanın çok daha fazla olduğu görülmektedir. Benzer bir kıyaslamayı son 10 yılda alınabilen çeyrek altın üzerinden de yapmak mümkündür yılında TL alan bir öğretmen 23 çeyrek altın alabiliyorken (1 Çeyrek= 53 TL), bugün 3 bin 620 TL alan bir öğretmen sadece ancak 9 çeyrek altın (1 Çeyrek= 386 TL) alabilmektedir. Altın üzerinden bakıldığında AKP hükümetinin öğretmenlere tam 14 çeyrek altın borçlu olduğu anlaşılmaktadır.
12
NASIL BİR EĞİTİM İSTİYORUZ?
Eğitimde ırkçı, etnik ayrımcı, dışlayıcı, cins ayrımcı, farklı kültürleri yok sayan ve piyasacı öğelerin olmamasını istiyoruz… Eğitim bütün insanlar için cinsiyeti, etnik kimliği, dili, inancı ne olursa olsun temel bir insan hakkı olarak görülmeli, herkes eğitim hakkından eşit koşullarda ve parasız olarak yararlanmasını istiyoruz… Zorunlu ve ‘zorunlu seçmeli’ din dersi uygulamasının olmadığı, devlet bütün inançlar karşısında eşit ve tarafsız olduğu, inanç istismarı ve ayrımcılığının olmadığı bir eğitim sistemi istiyoruz… Eğitim süreci egemen ideolojinin değil, özgür düşüncenin önünü açacak, çocukların zihinsel gelişimlerine yardımcı olacak biçimde yeniden düzenlenmeli, eğitimde demokratik, bilimsel ve evrensel ilke ve değerlerin referans alınmasını istiyoruz… Sınav merkezli olmayan, bireyciliğin ve rekabetin kışkırtılmadığı, çocukların ilgi ve yeteneklerine göre eğitim alabildiği bir eğitim sistemi istiyoruz… Herkesin eşit, parasız, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkından yararlanmasının sağlanmasını istiyoruz… Eğitimin Türk-İslam sentezci ve piyasacı temelde şekillenmiş, eleştirmeyen, sorgulamayan, bencil bireyler yetiştiren yapısının tamamen değiştirilmesini; eleştiren, sorgulayan ve kendi geleceğine sahip çıkacak sağlıklı nesiller yetiştirilmesinin hedeflenmesini istiyoruz…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.