Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahide Anestezi
Dr. Ayşe KARCI
2
Tarihçe MS 1000 düşmanların burun ve üst dudaklarının kesilmesi 16. yy Gaspare Tagliacozzi (“plastik cerrahini babası”) üst koldan alınan flep ile burun oluşturması Sifilize bağlı “eyer burun” onarımı 1798 plastik cerrahi terminolojisi 19. yy anestezi ve antisepsideki gelişmeler 2. Dünya Savaşı-daha ileri gelişmeler 1923: ilk modern rinoplasti 1931 ilk yüz germe girişimi 1990 ve sonrası günübirlik girişimler
3
Anestezi yönetimini etkileyen faktörler
Farklı cerrahi girişimler Günübirlik girişimler Rejyonal teknikler Zor havayolu Rahat uyanma Hastaya yeterince yaklaşılamaması • Isının korunması • Monitorizasyon • Damar yolları Preanestezik değerlendirme
4
Anestezi yönetimini etkileyen faktörler
Günübirlik cerrahi girişim uygulanan olguların üçte biri herbal ürünler kullanmaktadır Bunların %70’i preoperatif vizitte bunu söylemezler Bu ürünler ameliyattan-önce iki, ameliyattan- sonra bir hafta süreyle kullanılmamalıdır
5
Anestezi yönetimini etkileyen faktörler
Postoperatif analjezi Vücut yüzeyindeki girişimlerde ağrı, vücut kavitelerinde gerçekleştirilen girişimlerden daha azdır (Abdominoplastiden sonraki ağrı < laparotomi ağrısı) Bu ağrı lokal anestezik infiltrasyonuna yanıt verir Baş ve boyun cerrahisi geçiren olgular, geniş cerrahi yüzeye karşın rahat uyanırlar Genellikle gastrointestinal sistem ile ilgili problem ve girişim olmadığı sürece, ilaçlar oral yol ile uygulanabilir
6
Plastik Cerrahide Major Girişimler
Damar yolları Kan kayıpları Sıvı dengesi Üriner kateter zorunludur Vücut ısısı (Ortam ısısının 240C) Pozisyon DVT proflaksisi Nazogastrik sonda Gözlerin korunması Endotrakeal tüpün kaf basıncı Postoperatif bakım
7
Plastik Cerrahide Anestezi Uygulaması
Barinholtz isimli anestezist, ofis-bazlı anestezi Barinholtz emniyetli bir anestezi yeterli değildir “Standart”propofol indüksiyonu, LMA’nın yerleştirilmesi, sevofluran ile idame, aralıklı fentanil titrasyonu ve droperidol ile postoperatif bulantının önlenmesi Daha iyi sonuçlar bekleniyor
8
Plastik Cerrahide Anestezik Ajanlar
PROPOFOL 2007 yılında plastik cerrahi ile ilgili hiçbir uygulama propofolsüz yapılamaz hale gelmiştir Barinholtz, propofol bazlı anestezi uygulaması ile orofarengeal airway dışında hiçbir solunum yolu aracı kullanmamıştır 1990’lı yıllarda küçük ketamin ilavesi ile başarılı sonuçlar Tercih edilen analjezikler opioidlerdir
9
Plastik Cerrahide Anestezik Ajanlar
ALFA -2 AGONİSTLER Klonidin geçtiğimiz 20 yıl içerisinde intravenöz, epidural, spinal ve intra-artiküler yollarla uygulanmıştır Plastik cerrahi için uygun olan klonidinin anksiyolitik, sedatif etkileri, midazolam gereksinimini ortadan kaldırır Propofol ve opioid tüketimini azaltır Friedberg Dermatol Surg 2000 Man D, Plast Reconstr Surg 1994 Baker M, Clin Plast Surg. 1996 Antiadrenerjik etkileri perioperatif kan basıncı kontrolü sağlar, postoperatif hematom olasılığı azalır Klonidinden güçlü, etkisi 10 dk başlayan deksmetetomidin, günübirlik cerrahi girişimlerde güvenilir bir ajandır
10
Plastik Cerrahide Anestezik Ajanlar
İnhalasyon ajanları ile ilgili tartışma N2O ile ilişkilidir POBK nedeniyle N2O kullanılmayabilir Opioid seçimi de tartışmalıdır Remifentanil pahalıdır Remifentanil eşdeğer dozlarda fentanilden daha fazla hipotansiyon yapar
11
Vücutta Şekil Değişiklikleri İle İlgili Girişimler
Alışılmamış pozisyonlar Hemoraji Uzun süreli operasyonlar Ameliyat sonunda hastanın konforunu bozan ve/veya vital bulgularını etkileyen pansumanlar
12
Vücutta Şekil Değişiklikleri İle İlgili Girişimler
Vücut şekli ile ilgili girişimlerde uygulanan LA teknikleri üç basamakta özetlenebilir. Tüm insizyon hatlarında preemptif analjezi ve vazokonstriksiyonun sağlanması Tüm diseksiyon ve girişim bölgelerinde anestezi ve vazokonstriksiyonun sağlanması, Cerrahi bölgelerin kanlanmasını sağlayan damarlarda vazokonstriksiyonun sağlanması
13
Vücutta Şekil Değişiklikleri İle İlgili Girişimler
1: Adrenalin + %1 (veya %0.5) Lidokain Bupivakainin etkisinin adrenalinden uzun sürmesi Postoperatif kanamanın artması nedeniyle Bupivakain’e tercih edilir
14
Meme cerrahisi Meme küçültme - Mastopeksi
20-40 yaşlarında sağlıklı olgulardır Genellikle bilateral glandüler rezeksiyondur Vücut Kitle İndeksi > 30 ??? Tüm hastalara DVT proflaksisi uygulanır Hasta supin pozisyonda 300 baş yukarıda yatırılır Balans anestezi + İPPV
15
Meme cerrahisi Meme küçültme - Mastopeksi Kan hazırlığı ???
Postoperatif anlamlı derecede ağrı beklenmez Cerrahinin sonuna doğru uzun etkili bir opioid ve NSAİİ yeterlidir Erken dönemde hematom gelişebilir Nadiren meme başında perfüzyonun bozulması, pedikülün dekompresyonunu gerektirebilir
16
Meme büyütme ve Pektoral Yükseltme
Mastektomi sonrası rekonstrüksiyon Meme asimetrisinin düzeltilmesi (Poland sendromu) Estetik amaçlarla uygulanır Genç ve yandaş sorunu olmayan olgular
17
Meme büyütme ve Pektoral Yükseltme
İntraoperatif yaklaşım Hastaların pozisyonu Kanama ve sızıntıların kontrol edilmeli Pnömotoraks veya toraks venlerinden kanama
18
Meme büyütme ve Pektoral Yükseltme
Anestezinin sonlandırılması Pansumanlar tamamlanıncaya kadar anestezi derinliği sürdürülmeli Ağrı, protezin büyüklüğü ile ilişkilidir Kısa süre omuz ve sırtta derinde ağrı hissi NSAİİ ve opioid analjezikler rutin olarak uygulanır HKA tekniklerine gereksinim yoktur Submusküler diseksiyon ve protez uygulamaları spazma ve derin kas ağrısına neden olur İnfüzyon pompaları, interkostal veya insizyonal bloklar : %0.25 bupivakain ile sabit infüzyon
19
Abdominoplasti Hastalar doğurganlık çağını geçmiş, kilolu kadınlar
Erkek hasta sayısı da artmaktadır Orta derece invaziv ekstraperitoneal girişim Liposuction ile birlikte uygulanır Anestezi : Genel anestezi + endotrakeal intübasyon + kas paralizisi
20
Abdominoplasti Postoperatif ağrı, abdominal duvarın plikasyonu ile ilişkilidir İlk 24 saatte sırt kaslarında spazm, gerginlik hissi ve ağrı Lokal ısı uygulaması, buz terapisi ve pozisyon ile rahatlama Postoperatif analjezi için opioid analjezikler Lokal ağrı-infüzyon pompaları ile cerrahi sahaya lokal anestezik uygulanması
21
Liposuction En sık tumesent tekniği
Lidokain solüsyonu (%0.5-1) ve adrenalin (1: ) içeren salin enjeksiyonu Dilüe LA dokuya bağlanmasından yararlanılır Aspirasyon volümü max mL Daha yüksek volümlerin aspire edilmesi komplikasyon oranını postoperatif ağrı postoperatif sıvı ve elektrolit dengesi ni etkiler hemogram izlenmelidir
22
Liposuction İnfiltre edilen volüm ile aspire edilen yağ dokusu 1:1 oranı uygundur Mortalite oranı 19/1000 En sık mortalite nedeni tromboemboli (Herbal ürünler, sigara, immobilizasyon önlenmeli) Ağrı sadece insizyonla ilişkilidir 24 saatten sonra, kasların kullanılması ile artan derin ağrı şikayeti
23
Liposuction İntraoperatif dönemde sıvı tedavisi ve
Yeterli analjezinin sağlanması önemlidir Liposuction’da “ıslak” teknik kullanılıyorsa, sıvı uygulaması minimal düzeyde “sadece idame” şeklinde tutulabilir > mL liposuction’, 4 000’in üzerinde 0.25 mL / mL kristalloid uygulanmalı Büyük volümlerdeki aspirasyonlarda idrar debisi de izlenmelidir
24
Liposuction Komplikasyonları: * İç organ perforasyonu * Pulmoner ödem
* Vasküler yaralanmalar * Yağ embolisi * LA toksisitesi * Hipotermi
25
Liposuction Hipotermi : Konveksiyon + Tumesent sıvı infiltrasyonu + Buharlaşma “Liposuction giysileri” “üçüncü boşluğun” kompresyonunu sağlar Bu etkinin göz ardı edilmesi: * aşırı sıvı uygulanmasına * dilusyonel anemi * trombositopeni * pıhtılaşma faktörlerinin dilüsyonuna neden olabilir
26
Plastik Cerrahide Lidokain Kullanımı Ve Toksisitesi
Lidokainin vazodilatatör etkileri Adrenaline bağlı vazokonstriksiyon, vazodilatatör etkileri ortadan kaldırır Plazma lidokain düzeylerinin düşmesi, yüksek inisyal dozların uygulanabilmesini sağlar Sedasyon ile SSS toksisite bulguları maskelenebilir Geç dönemde toksisite bulguları ortaya çıkabilir
27
Lidokain toksisitesini etkileyen ilaçlar
Beta bloker ve simetidin Ca-kanal blokerleri (diltiazem, nifedipin ve verapamil) Antibiyotikler içerisinde “floksin” ve “misin” grubu Antifungal ajanlar Tamoksifen, metilprednizolon Antiepileptik (valproik asit)
28
Plastik Cerrahide Lidokain Kullanımı
Tumesent solüsyon : 1000 mL salin içerisinde 500 mg Lidokain + 1 mg adrenalin + 12.5 mEq NaHCO3
29
Plastik Cerrahide Lidokain Kullanımı
2002 yılı uzlaşısı toplantısı 55mg/kg lidokain Bu uzlaşıda göz önünde bulundurulması gereken faktörler : 55 mg/kg lidokain dozu dilüe edilerek ( mg/1000 ml) adrenalin ile uygulanabilir Bu doz sadece tumesent solüsyonu veya “ıslak liposuction” amacıyla kullanılabilir. Bu doz uygun monitorizasyon, yeterli anestezi derinliği ve kısıtlı sıvı uygulaması koşullarında ve – ml aspirat için uygulanabilir
30
Baş ve Boyun Bölgesindeki Girişimler
Sıklıkla trakeal intübasyon gereklidir, spiralli tüpler tercih edilir Tümörler veya skarlar, yüz kemikleri deformiteleri, ve yarık damak/dudak entübasyonu güçleştiren olgulardır Bu hastalarda entübasyon öncesi kas gevşeticilerin uygulanmasına dikkat edilmelidir Başın yukarı kaldırılması ile venöz drenaj artar, kanama azalır Hipotansif teknikler uygulanabilir
31
Rinoplasti Genel anestezi + solunum yolu güvenliği
Endotrakeal tüp, cerrahın çalışma sahasından uzak tutulacak şekilde tespit edilir Osteotomi yapılan olgularda kanama + aspirasyon risk Atel yerleştirilmesi cerrahın; uyandırma işlemi anestezistin sanatıdır Bulantı kusma sorun yaratabilir
32
Kepçe Kulak Onarımı Genellikle 4-10 yaşında çocuklar
Günübirlik girişim olarak uygulanır Postoperatif B/K sık görülür Postop. analjezi için fentanil, alfentanil ve NSAİİ tercih Postop. aşırı ağrı hematom ile ilişkili olabilir.
33
Yüz Germe (Ritidektomi
Fazla cilt dokusunun çıkarılması, fasya ve dokuların asılmasıdır Major girişim olarak kabul edilmelidir Yaşları nedeniyle yandaş sorunlar araştırılmalıdır Endotrakeal tüp tespiti ve yüz simetrisi önemlidir Gözler korunmalıdır Kan basıncı rezeksiyon sırasında bazal değerlerinin %20-30 aşağısında tutulur; kapatma işlemi sırasında normale getirilir
34
Yüz Germe (Ritidektomi)
Orta derecede hipotansif teknik (70-80 mmHg) 300 baş yukarı pozisyon kanamayı azaltır Kanama az olduğu için sıvı infüzyonu kısıtlanmalıdır Aşırı sıvı yüklemesi fasiyal ödemi artırır Deksametazon (4-10 mg) uygulanabilir Vücut ısısı korunmalıdır
35
Yüz Germe (Ritidektomi)
Pansumanlar sırasında anestezi sürdürülmelidir Kanama ve ödemi azaltmak için baş yukarı kaldırılmalıdır Yüz germe işleminde LA kullanıldığı için erken postoperatif dönemde ağrı sorunu yoktur POBK önemli bir sorundur Post operatif titremeler önlenmelidir Yüzgerme işlemlerinin süresi 5-10 yıldır
36
Yarık damak ve dudak %60-80 erkek çocuklarda görülür
Olguların %50’sinde hem dudak hem de damak etkilenmiştir Genetik anomaliler de eşlik edebilir Pierre-Robin, Treacher Collins ve Goldenhar gibi zor havayolu olguları eşlik edebilir
37
Yarık damak ve dudak Yarık dudak onarımı, genellikle rinoplasti ile
birlikte 3. ayda; Yarık damak onarımı 12. aydan sonra gerçekleştirilir Preoperatif yaklaşımda 10’lar kuralı : * Ağırlık > 10lb (> 4.5 kg) * Hb en az 10 g * yaş > 10 hf * lökosit < /mm3
38
Yarık damak ve dudak İnhalasyon veya IV anestezi indüksiyonu uygulanabilir Zor havayolu düşünülen olgularda sevorane ile indüksiyon Ağız ekartörünün yerleştirilmesine ve tüp tespitine özen gösterilmelidir Dudak veya damak 1: adrenalin içeren LA ile (%0.5 lidokain) infiltre edilir Postoperatif ağrı için < 1 yaş 30 mg/kg parasetamol; > 1 yaş diklofenak 1 mg/kg
39
Yarık damak ve dudak Postoperatif dönem
Farenks anestezi yüzeyelleşmeden aspire edilir Uzun süren girişimlerde dildeki ödem solunum yolu obstrüksiyonuna neden olabilir Ödem ve hematom riski nedeniyle hastalar postop saat pulse oksimetri ile izlenmelidir
40
Tromboemboli Abdominoplasti en fazla derin ven trombozu ve pulmoner emboli riski taşıyan girişimdir Abdominoplasti ile birlikte diğer girişimler yapılıyorsa tromboemboli riski artmaktadır
41
Tromboemboli riskinin sınıflandırılması
Düşük-risk grubu: Risk faktörleri olmayan, 30 dk süreli girişim uygulanan, 40 yaş altındaki olgular Orta-risk grubu: > 40 yaş, 30 dk girişim uygulanan, oral kontraseptif sağaltımı/hormon replasman tedavisi alan hastalardır Yüksek-riskli grup: orta risk grubundakilere ilave olarak, malignite, immobilizasyon, obesite ve hiperkoagülabilite sorunları bulunur
42
Serbest Doku Naklinde Anestezi Yönetimi
Vaskülarize olmuş dokunun (deri, kas, kemik ve barsak gibi) vücudun bir başka yerine serbest olarak nakledilmesidir Sıklıkla travma veya malignite rezeksiyonundan sonra doku eksikliğinin giderilmesi amacıyla uygulanır Serbest dokunun hipoperfüzyonu ve yetmezliği başlıca sorunlardır Lokal flepler nöromusküler yapılarının etrafında döndürülür,vasküler yapıda anastomoz gerekmez Serbest dokuda ise nöromusküler yapı, mikrovasküler anastomoz yapılması gerekir
44
Serbest Doku Naklinde Anestezi Yönetimi
Mikrovasküler değişikliklere Santral ve rejyonal kan akımındaki değişikliklere yol açabilmesi Nedeniyle anestezi yönetimi diğer plastik cerrahi girişimlerine göre ön plana çıkmaktadır
45
Preoperatif değerlendirme
Baş-boyun kanserli hastalarda: sigara ve alkol kullanımı + kardiyak ve solunum sist. hastalıkları araştırılmalı Kemoterapi ve radyoterapi alan hastalarda havayolu anatomisinde değişiklikler olabilir * Epidural analjezi * Hasta Kontrollü Analjezi ile ilgili * İnvaziv monitörizasyon bilgi verilmeli * Üriner kateterizasyon * Postoperatif bakım Yaş serbest doku transferinde risk faktörü değildir
46
Anestezi Yönetimi Yüksek kardiyak debi Yeterli vazodilatasyon
Geniş nabız basıncı ANESTEZİNİN AMACI Hiperdinamik sirkülasyon Normoterminin sağlanması * Geniş bir periferik venöz giriş * Arter kanülü * Santral venöz kateter
47
Tek başına rejyonal anestezi nadiren uygundur
Anestezi Yönetimi Amaç : Dengeli bir anestezi ve yeterli bir analjezi (stres ve katekolamin yanıtı azaltmak için) Tek başına rejyonal anestezi nadiren uygundur Cerrahi süre uzundur (> 5 saat) SVR’ı düşürmesi Hızla metabolize olması PROPOFOL Anti-emetik özellikleri Postop. üşüme ve titremenin görülmemesi nedeniyle avantajlı bir ajandır
48
Anestezi Yönetimi Kan basıncındaki ani artış riskini azaltma yöntemleri : 1-Spontan solunum varken endotrakeal tüp kafının indirilmesi 2-İntravenöz lidokain (0.5 mg/kg) ile ekstübasyon sırasındaki öksürüğün azaltılması 3-Kısa etkili β blokörlerin (esmolol) bolus uygulaması
49
Sıvı tedavisi Yüksek kalp debisi Periferik vazodilatasyon
Hiperdinamik sirkülasyon nakledilen dokunun mikrosirkülasyonu için gereklidir
50
Sıvı tedavisi %30 hematokrit değeri, kan vizkozitesi, arteriyel kanın oksijen içeriği ve doku oksijen sunumu arasında bir denge sağlar Santral venöz basıncın (SVB) hedefi cmH2O Gelişen hipotansiyon volatil ajan, propofol ya da remifentanilin vazodilatör etkilerine bağlı olabilir Sıvılar : * İskemi (ST depresyonu) * Hipoperfüzyon (idrar çıkışında azalma, plazma laktat düzeyinde artış, artmış ısı farkı >20 C) bulguları monitörize edilerek uygulanmalıdır Sol ventrikül yetersizliği serbest flebin başarısız sonucuna neden olur
51
Sıvı tedavisi Kolloidlerle karşılaştırıldığında, elektrolit solüsyonları volum genişletme ve hemodülisyon oluşturmada daha az etkilidir Transplante edilen dokuda sağlam lenfatikler bulunmaz, aşırı kristalloid verilmesi ödeme neden olabilir İnterstisyel ödem serbest dokuda riske neden olabilir Volum genişlemesinde gelafusine ve Hetastarch solüsyonları ( 10 mL/kg) kullanılır Jelatinin YÖ kısadır, postoperatif hipovolemiye yol açabilir Avrupa’da plazma tamamlayıcı olarak dekstran, starch ve hipertonik salin solüsyonları uygulanmaktadır
52
Sıvı tedavisi Dekstran Trombosit adezyonunda azalma
FVIII aktivitesinde depresyon antitrombotik etkili Önerilen formül : 500 mL Dextan 40 /op.da uygulanır, 2-3 gün süreyle 500 ml/24 saat devam edilir Hydroxietilstarch ve pentastarch Plazma volüm genişletici etkileri vardır Anaflaksi insidansları düşüktür Reperfüzyon yaralanması ve Kapiller hiperpermeabiliteyi (geçici iskemiden sonra) azaltabilir
53
Analjezi Opioidler (HKA- Morfin) ve periferik bloklar tercih edilir
Flepte hematom ve kanama riski nedeniyle perop NSAİİ’dan kaçınılır Rejyonal anestezide lomber epidural ve brakiyal pleksus bloğu tercih edilir
54
Periferik ve santral blokların avantajları Mükemmel analjezi
Vazodilatasyon Flep kan akımını düzeltmesi Cerrahi ve anesteziye stres yanıtı azaltır Derin ven trombozu insidansını azaltır Kan kaybını azaltır Hızlı bir derlenme sağlar
55
Isı kontrolü Uzamış cerrahi süre Büyük kan ve sıvı kayıpları
Geniş doku alanları nedeniyle normoterminin devamı zordur Anestezik ajanların termoregülatör mekanizmayı bozar Soğuk Vazokonstriksiyon Eritrosit agregasyonu Tam kan ve plazma viskoziteyi artırır Önlemler Santral ısı normal hatta biraz daha yüksek tutulmalıdır Bu değerlere anastomozlara başlamadan ulaşılmalıdır Santral- periferik ısı farkı < 20C olmalıdır
56
Kan basıncı kontrolü Özellikle major tümör rezeksiyonu sırasında kontrollü hipotansiyon ve hemodilüsyon önerilmektedir Remifentanil ± nitrogliserin infüzyonu uygulanabilir Periferik dokularda relatif vazokonstriksiyona neden olabileceği için β blokerlerden kaçınılır Sigara içiciler, diyabetikler ve arteriyosklerotik hastalarda premedikasyon 10 mg Nifedipin verilmesi ve 5 gün devam edilmesi flep yaşamını iyileştirir
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.