Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

KORONER ARTER HASTALIKLARI(KAH) KALP DAMAR CERRAHİSİ.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "KORONER ARTER HASTALIKLARI(KAH) KALP DAMAR CERRAHİSİ."— Sunum transkripti:

1 KORONER ARTER HASTALIKLARI(KAH) KALP DAMAR CERRAHİSİ

2 KAH Koroner arter hastalığı (KAH) kalbimizi oluşturan kas dokusunun beslenebilmesi için gerekli kanı taşıyan koroner arterlerin hastalığıdır. Genel olarak kalp damar hastalıklarını oluşturan bir grup hastalığın toplumda en sık görülenidir. Arter duvarının sertleşmesi ve bu sertliğin zamanla ilerleyerek damar çeperini daraltması ya da tamamen tıkaması sürecine aterosikleroz adı verilir. Bu süreç koroner arter hastalığının en sık görülen nedenidir. Yağ parçaçıkları, kolesterol, kalsiyum(kireç) damar duvarı içerisinde birikerek aterosiklerotik plak adı verilen oluşuma neden olurlar. Bu plak koroner arter çeperini daraltarak kalbin gerekenden daha az kan ile beslenmesine ya da tamamen tıkayarak hiç beslenememesine (kalp krizi) neden olur. Aslında bu süreç yaşlanma ile birlikte vücudun tüm damarlarında doğal olarak gelişen bir süreçtir. Fakat risk faktörleri adı verilen bazı etkenler, ki bunlar arasında genetik yatkınlık, sigara, hipertansiyon, obezite(aşırı kiloluk), yüksek kolesterol düzeyi, şeker hastalığı, stres ve düzenli egzersiz yapılmaması, bu doğal süreci hızlandırarak erken yaşlarda koroner arter hastalığı gelişmesine neden olur.Kararlı anjina pektoris,akut koroner sendromlar,sessiz iskemiler,ani ölüm,kalp yetersizliği ve ritim iletim bozuklukları hastalığın ortalığa çıkış biçimleridir.

3 Benzer Görüntüle Normal Sol Ön İnen Arterin (LAD) Aterosiklerotik plakla daralmış Sol Ön İnen

4 KORONER ARTER HASTALIĞININ BELİRTİLERİ Koroner arter hastalığı hiç bir belirti vermeyebilir. Hastalığın şiddeti ve bulguları değişiklik gösterir. Hastalık ilerledikçe kalbin beslenmesi yetersizleşir. Kalbe yeterince kan gitmez ve göğüs ağrısı (Anjina pektoris) ortaya çıkar. Bu ağrı sol kola ve çeneye yayılır. Bazen kolda uyuşma hissi görülür. Koroner arter hastalığı olanların şikayetlerinden biri de hareket ederken özellikle egzersiz sırasında zorlanmalarıdır. Sıkıştırıcı bir ağrı olduğunu söylerler ve hareketi tamamlayamazlar. Dinlenme ihtiyacı hissederler. Dinlenmeden sonra bu ağrı geçebilir. Bunların dışında nefes almada güçlük çekme, göğüste basınç hissi ve yanma, yorgunluk kalp hastalığının belirtisi olabilir.göğüs ağrısı Stres durumunda bu şikayetlerin arttığı gözlenebilir. Çünkü damarlar daralmıştır ve kan ihtiyacı karşılanamamaktadır. Koroner arter hastalığının ilk belirtisi kalp krizi olabilir. Damar tıkanırsa doku beslenemez. O damarın tıkandığı yerdeki kalp dokusunda ölüm olur. İşte bu durum kalp krizidir. Kendiliğinden geçmez. Ağrı uzun sürelidir ve şiddetlidir. Hastanın hayatını tehlikeye atan bir durumdur.

5 KALP KRİZİ (MİYOKARD ENFARKTÜSÜ) NEDİR? Kalp krizinde koroner arterlerdeki daralmanın bir pıhtıyla tamamen tıkanması söz konusudur. Tıkanan koroner damarın beslediği bölgeye yeterince kan ve oksijen gitmemesine bağlı olarak kalp kasında doku ölümü meydana gelir. Gerçekleşen tıkanmanın yeri ve müdahalenin zamanına göre krizin şiddeti ve ölü dokunun hacmi hastadan hastaya fark eder. Ölü dokunun gerçekleşmesi kalbin pompa fonksiyonunu olumsuz etkiler. Ölü dokunun hacmi önemli boyutlarda olduğunda kalp yeterince kan pompalayamayabilir ve kalp yetmezliği bulguları gelişebilir. Ayrıca miyokard enfarktüsü hastanın yaşamını da tehlikeye atabilir.

6 KORONER ARTER HASTALIĞI İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? Koroner arter hastalığı için risk faktörlerini iki grupta inceleyebiliriz.1) Düzeltilebilir risk faktörleri; sigara kullanımı, hipertansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri, fiziksel aktivite azlığı, alkol tüketimi ve stres. 2) Düzeltilemeyen risk faktörleri; ileri yaş, erkek cinsiyeti, ailede 55 yaşından önce koroner arter hastalığı öyküsünün olmasıdır. Şeker hastalığı da koroner arter hastalığının damar duvarında yaygın görülmesine neden olan diğer bir risk faktörüdür. Koroner arter hastalığından korunma yolları nelerdir? İlk olarak düzeltilebilir risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olarak yaşamsal değişiklikler gerçekleştirilmelidir.1) Sigara en önemli risk faktörlerinden birisidir. Sigara içilmemesi ve sigara içilen yerlerden uzak durulması koroner arter hastalığı gelişimi açısından son derece çok önemlidir.2)Yüksek kolesterol düzeyleri koroner arter hastalığı gelişimine direkt etkisi olduğundan, kan kolesterol düzeyleri diyetle ya da ilaç tedavisiyle normal düzeylere çekilmelidir.3)Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Her gün yapılan düzenli yürüyüşlerin koroner arter hastalığından korunmada önemli rolü vardır. 4) Fazla kilodan kaçınılmalı, boya göre uygun olan kiloya inilmelidir.5)Yüksek tansiyon ya da şeker hastası olanların kontrol altına alınması önemlidir. 6) Stresli yaşantıdan da uzak durulmaya çalışılmalıdır.

7 KORONER ARTER HASTALIĞI KİMLERDE GÖRÜLÜR? Koroner arter hastalığına ait bulgular genellikle 40 yaş sonrasında görülür. Ancak özellikle aile hikayesi olan bireylerde daha erken yaşlarda da görülebilmektedir. Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık dört kat daha sık görülür. Kadınlardaki östrojen hormonunun koroner arter hastalığı açısından koruyucu olduğu öne sürülmektedir. Bu nedenle kadınlarda görülme sıklığı östrojen hormonunun azaldığı menopoz sonrası dönemde artmaktadır. Koroner arter hastalığı tanısı sıklıkla erkeklerde 50-60 yaşları arasında, kadınlarda ise 60-70 yaşları arasında konulmaktadır.

8 KORONER ARTER HASTALIĞI TANISI EKG: Elektrokardiyografi adı verilen bu yöntemle kalbin atım düzeni, koroner arter hastalığı ve geçirilmiş kalp krizi hakkında bilgi elde edilir. Eforlu EKG: Doktorun gerekli gördüğü durumda istenir. Hasta koşu bandı üzerinde koşarken kalp elektrosu kaydedilir. Damarların kalbi ne kadar oranda beslediğine bakılır. Talyum miyokard sintigrafisi: Talyum nükleer bir maddedir. Bu madde damardan verilerek kalp kasının beslenmesine bakılır. Bu yöntemle kalbin yeteri kadar beslenmeyen yerleri tespit edilir. Ekokardiyografik inceleme: Kalp kasının kasılması ve kalp kapakçıları hakkına bilgi elde edilir. Kalp ultrasonla incelenir. Koroner anjiyografi: Damarların net bir şekilde görülmesi için damar yapısını inceleyen bir yöntemdir. Genelde tanı koymanın zor olduğu durumlarda uygulanır.

9 KORONER ARTER HASTALIĞININ TEDAVİSİ İlgili uzman doktor tarafından yapılan muayene sonrasında gerekli tetkikler sonucu hastaya en uygun tedavi yöntemi seçilir. Her hastaya aynı yöntem uygulanmaz. Tedavide ilaçlar, by-pass cerrahi ve perkütan müdahale (balon, stent) kullanılmaktadır. Hangi tedavi yönteminin uygulanacağı kararı; yapılan tetkikler sonrasında birçok değişken (hastalıklı damar sayısı, damardaki darlığın derecesi, kalp kasının kasılma gücü, hastanın ilaç tedavisine yanıtı, hastanın yaşı vb) göz önünde bulundurularak, uzman hekimlerce değerlendirilerek verilmektedir. Bu nedenle her hasta için tedavi, o hastanın özel şartlarına göre oluşturulmaktadır. Koroner arter hastalığında kullanılan ilaçlar, koroner arterlerin genişletilerek veya kalbin oksijen ihtiyacının azaltılarak anjina pektoris ataklarının önlenmesine yöneliktir. Ayrıca kanı sulandıran ve pıhtı oluşumunu engelleyen ilaçlar (aspirin vb) enfarktüs geçirme riskini azaltmaktadır. Hastalığın ilerlediği durumlarda kalp damarlarını açmak için ameliyat uygulanır. Bu ameliyatlar koroner arter bypass ve anjiyoplastidir. Tedavi uygulanırken şunlar göz önünde tutulur: Kişinin yaşı, kaç tane damarda daralma olduğu, daralmanın yeri, kalp kasının durumu.

10 KORONER BYPASS CERRAHİSİ Eğer koroner arterlerdeki daralma balon anjioplasti veya stent yerleştirilmesi ile açılamıyorsa ya da bu tedavi yöntemleri daha önce denenmiş ve koroner arterlerde yeniden daralma meydana gelmiş ise koroner bypass cerrahisi gündeme gelir. Koroner bypass cerrahisi dünyada ve ülkemizde en sık uygulanan açık kalp ameliyatıdır. Koroner damarlardaki tıkanıklık hastada ilaç tedavisi ile kontrol altına alınamayan şikayetlere neden oluyorsa yada tıkanıklık lokalizasyonu hastanın hayatını tehdit edebilecek yerde ise hastaya koroner bypass cerrahisi önerilir. Koroner bypass cerrahisi kalbin daha iyi kanlanarak kalp kası hücrelerinin yeteri kadar oksijen almasını sağlar. Ameliyat sonrasında hastanın ilaca olan bağımlılığı azalır, hastanın yaşam kalitesi yükselir ve yaşam süresi uzar. Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve genellikle 3-4 saat sürer. Standart koroner bypass ameliyatı sırasında kalbiniz ve solunumunuz tamamen durdurulur, vücudunuzun kan dolaşımı ve solunum fonksiyonları kalp akciğer makinesi tarafından sağlanır. Bu makine ameliyat sırasında kalbinizin ve akciğerlerinizin görevini yaparak, beyine ve diğer yaşamsal organlara yeteri kadar kan göndererek hücrelerin oksijenlenmesini sağlar. Son zamanlarda koroner bypass cerrahisi, kalp akciğer makinesi kullanılmadan, hastanın kalbi ve akciğerleri çalışıyorken de yapılabilmektedir. Böylelikle kalp akciğer makinesi kullanımı ile oluşabilecek birtakım istenmeyen durumlardan kaçınılabilmekte hastalar çok daha kısa sürede sağlıklarına kavuşabilmektedir.

11 Koroner bypass ameliyatı için en sık kullanılan greftler, göğüs duvarından çıkarılarak hazırlanan meme atardamarı(internal mamaryan arter), hastanın sol kolundan çıkarılan bir atardamar grefti olan radyel arter ve bacaktan çıkarılarak hazırlanan safen ven grefti dir. Bunlara ek olarak hastanın yaşı ve hasta ile ilgili diğer durumlar değerlendirilerek, mide atardamarı olan gastroepiploik arter alternatif greft olarak kullanılabilir. Cerrahi ekip bacağınıza yapılan bir kesi ile yeterli uzunlukta safen venini çıkartarak ameliyat için hazırlar. Bu bir toplardamar olduğu için bacağınızdan çıkarılması geride herhangi bir problem yaratmaz. Bu damarın görevini üzerine alacak diğer toplardamarlar bu damarın eksikliğini hissettirmezler. Sadece adaptasyon döneminde damar alınan bacakta hafif şişlikler olabilir fakat bu durum bacağın yeni duruma adapte olması ile genellikle tamamen kaybolur. Bu adaptasyon döneminde bacakta şişliğin oluşmaması için varis çorabı giymeniz önerilir. Diğer bir kesi eş zamanlı olarak göğüs kemiği üzerindeki cildinizde yapılır. Göğüs kemiği bir kemik testeresi ile kesilerek göğüs kafesi açılır. Genellikle sol göğüsteki meme atardamarı (sol internal mamaryan arter) ameliyat için hazırlanarak kullanılacaksa kalbinizin kalp akciğer makinesine bağlanabilmesi için gerekli hazırlıklar yapılır. bypass ameliyatı adından da anlaşıldığı üzere koroner damarlardaki tıkanıklığı bypass edebilmek için yapılan bir ameliyattır. Greftin bir ucu koroner arterdeki tıkanıklığın ötesindeki hastalıksız yere, diğer ucu ise aorta adı verilen kalpten çıkan ana atardamara dikilerek tıkanıklık bypass edilmiş olur. Hastalıklı damar bölgesi kendi yerinde bırakılır.

12 Koroner baypas ameliyatı sırasında veya sonrasında istenmeyen olaylar söz konusu olabilir mi, cerrahi işlemin riski nedir? Koroner baypas ameliyatı ciddi bir cerrahi işlemdir. Dolayısıyla uygulama sırasında komplikasyon dediğimiz bazı istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Her hastanın risk faktörleri farklı olduğu için operasyon sırasında ve sonrasındaki komplikasyon riskleri de değişiklik gösterir. Ciddi risk faktörleri barındırmayan hastalarda koroner baypas ameliyatı sırasında ani ölüm (%1'den daha az), kalp krizi (%1-2), inme/felç (%1'den daha az sıklıkla) görülmektedir. Damar duvarından parça veya pıhtı kopup diğer damar bölgelerine giderek o bölgeyi tıkayabilir, bu olaya emboli denir. Aort veya kalple ilgili işlemler sırasında nadiren beyinde emboli oluşmasına neden olan küçük parçalar (emboli) nedeniyle felç (inme) gelişebilir. Emboli sonucu organ hasarı eğer kol veya bacakta ise acil ameliyat gerekebilir, çok nadiren kangren ve organ kesilmesi gerekebilir.

13 BY-PASS CERRAHİSİ

14 PERKUTAN KORONER GİRİŞİMLER NELERDİR? Ameliyatsız, ciltten bir damar yoluyla girilerek koroner damarları açmada kullanılan balon anjiyoplasti-stent ve diğer işlemlere "perkutan koroner girişim" (PKG) denir. Koroner kalp hastalarının yaklaşık 1/3'ü PKG ile tedavi edilir. BALON ANJİYOPLASTİ İŞLEMİ: Koroner Balon Anjiyoplasti, koroner anjiyografi sonucunda hastalıklı damarına balon uygulaması kararı alınan hastalara, aynı seansta işleme devam ederek veya daha sonraki bir seansta daralmış veya tıkalı damarı açmak için yapılan tedavi girişimidir. Balon dilatasyon ( balonla genişletme) işlemi kardiyak kateterizasyon laboratuarında, anjiyografi işleminde kullanılan kateterlere (ince uzun, yumuşak plastik tüpler) benzer yapıda olan ve bu işlem için tasarlanmış kateterler kullanılarak yapılır. Anjiyoplasti işleminin ilk bölümü koroner anjiyografiye benzer. Lokal anestezi altında, uyanıkken, damar içerisindeki darlık bölgesinde özel tasarlanmış balonun kontrollü olarak şişirilmesi ile darlıklar giderilir. Balon şişirilince, plakları arter duvarına doğru iter. Balon çıkarıldıktan sonra tıkalı bölgeden tekrar kan akımı sağlanmış olur. İşlem genellikle 1 saatten daha kısa sürer ve uzun süreli ilaç verilmesi gerekmeyen hasta genellikle ertesi gün taburcu edilir.

15 KORONER STENT: Balon tedavisinde karşılaşılan bazı zorlukları gidermek ve açılan damarda daha iyi bir kan akımı sağlamak için koroner stentler geliştirilmiş ve 90'lı yıllardan itibaren yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Koroner Stent (çelik tel kafes), koroner damarlarında balon tedavisi ile yeterli açıklık sağlanamayan veya balon işlemi sonrasında damar içinde yırtılma meydana gelen hastalarda bu sorunları giderme amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Stent; balon üzerine yerleştirilir ve damar içinde balon şişirildiği zaman, damar iç duvarına monte edilmiş olur. Daralmış bölgenin uzunluğuna göre bir veya daha fazla stent gerekebilir. Haftalar içinde bu stentlerin üzeri endotel tabakası ile kaplanır ve stent damar duvarında yaşam boyu kalır. Yıllar içinde teknolojik olarak daha iyi kalitede stentlerin yapılması ile bu girişim By-pass ameliyatı gereksinimini bir miktar azaltmıştır. Balon ve stent uygulamasında başarı oranı % 65-99 arasındadır. Altı aylık süreç içinde %20-30 olasılıkla tekrar daralma (restenoz) olabilmektedir. Yeni kullanıma giren ilaç kaplı stentlerde bu ihtimal % 8-15'in aralığına inmiştir. Stent içinde daralma olması durumunda tekrar balon veya stent uygulanabilmektedir.

16 BALON ANJİOPLASTİ KORONER STENT

17 Diğer Perkutan Koroner Girişimler Damardaki darlık bölgesinin kıvrımlı, düzensiz cidarlı, uzun, kireçli, pürüzlü yapıda olması ve balon / stent ile yeterli açıklığın sağlanamadığı yada sağlanamayacağı durumlarda kullanılabilecek başka girişim çeşitleri de vardır. Bunlar: Darlığı yakarak açan lazer ; çok yüksek devirle dönerek ucundaki küçük top üzerine yerleştirilmiş kristal çıkıntılarla darlığı açan rotablatör ; darlıktaki pürüzlü yapıları keserek temizleyen aterektomi 'dir. Balon Anjiyoplasti, Koroner Stent ve Diğer İşlemlerin Riski Nedir? Her girişimsel işlemin belli oranda bir riski vardır. Balon anjiyoplasti ve stent işleminin komplikasyon (istenmeyen olay veya sonuç) riski düşüktür. Ani damar tıkanması (akut oklüzyon), işlem sırasında ve işlemden sonraki ilk 24 saat içerisinde balon ile tedavi edilen bölgede tıkanma ile ortaya çıkar. Ancak anjiyoplasti sırasında stent takılmış ise bu risk daha düşüktür. Ancak stent takılan olgularda, giderek azalmakla birlikte bu risk 28.güne kadar devam etmektedir (Subakut oklüzyon). Bu riski en düşük seviyeye çekmek amacıyla stent takılan kişilerde, hekimin önereceği aspirin ve diğer kan sulandırıcı ilaçların kullanılması zorunludur.

18 BÜŞRA ARNAVUT GAZIANTEP ÜNIVERSITESI HEMŞIRELIK 2.SıNıF A GRUBU KALP DAMAR CERRAHISI


"KORONER ARTER HASTALIKLARI(KAH) KALP DAMAR CERRAHİSİ." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları