Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
DÂVETÇİ DÂVET EDİLEN KİTLE DÂVET
2
İSLAMİ DÂVET PLANLAMAYA DAYALI BİR MÜESSESEDİR
3
Dâvetçilerin büyük bir çoğunluğu, İslami dâvetin, sadece herhangi bir yer ve zamanda söylenen güzel ve etkili sözlerden ibaret olduğunu zannederler. Onlara göre dâvet, gelişi güzel yöntemlerle yürütülen ve tüm dâvetçilerin imkanları dahilinde başarılı olabileceği bir süreçtir.
4
Şu bir gerçek ki Allah Teala, bazı insanlara tebliğ konusunda üstün bir yetenek vermiştir. Bir bakarsınız ki, insanlar onlara karşı büyük bir ilgi gösterirler. Diğer taraftan bazı dâvetçiler vardır ki, üslup ve konuşma tarzı yönünden asla başarılı olamazlar. Her iki dâvetçinin de dâvetin ilke ve yöntemlerine ve bunlar üzerinde çalışmaya ihtiyaçları vardır. Bu durumda dâvet; öğrenilmesi gereken bir teknik, kendilerini geliştiren üsluplar silsilesi, yenileşme ve çağdaşlaşmadan etkilenen vesileler bütünüdür.
5
Dâvetin olumlu sonuçlar vermesi için, onu teknik açıdan sağlam bir zemine oturtacak olan şey bilinçli bir planlamadır. Planlama, dâvetin seyrini ifade eden teorik bir tasavvurdur. Planlama sağlıklı bir şekilde yapılır ve temel unsurlarına sahip olursa Allah’ın izniyle dâvet başarıya ulaşacaktır. Diğer taraftan iktisadi, siyasi ve eğitsel planlama teknikleri çok iyi bir şekilde öğrenilirse, dâvetçiler tarafından uygulanabilir. BİLİNÇLİ PLANLAMA
6
Bilinçli planlamanın başı, hedefleri açıkça ortaya koymaktır.
Gövdesi ise, araçları seçebilmektir. Bu iki unsur (hedef-araç) planlama yöntemleri sayesinde bir araya getirilir. Planlamanın ana maddesi ise beşeri, maddi ve manevi imkanlardır. Planlamanın yönlendiricisi ise, takip ve değerlendirmedir. Meyveleri ise; hedeflerin, elle tutulur bir şekilde ortaya çıkmasıdır. BİLİNÇLİ PLANLAMA
7
Hedefler; araç ve çabaların ardındaki gayelerdir.
Bir dâvetin hedefleri, dâvetçinin kendi kendine sorup cevap aramaya çalıştığı şu soruda saklıdır: “Ben, insanları neye dâvet ediyorum? Ben, neyi hedefliyorum?” Bu soruların cevabı sadece dâvetin değil, her işin temel ilkesidir. Dâvet için gereken çaba, ne kadar zaman ayrılacağı, araç, metot ve beklentiler; bu soruların cevabı doğrultusunda şekillenmektedir. HEDEFLER?
8
İslam dâvetçilerinin bu sorulara verdiği farklı cevaplar, onların farklı gruplara mensup olmalarına yol açmıştır. Bir dâvette gerçekleşmesi amaçlanan iki tür hedef vardır. Birincisi: Dâvetin başlıca sonucu/meyvesi olan en büyük hedef. İkincisi: Belirli zaman, mekan ve şahıslarla sınırlanmış olan veya vasıtaların elde edilmesine temin eden hedefler. HEDEFLER?
9
Bazı dâvetçiler, "İnsanları neye dâvet ediyorum
Bazı dâvetçiler, "İnsanları neye dâvet ediyorum?" sorusuna şu şekilde cevap verirler: "Ben, nefis tezkiyesi için dâvette bulunuyorum. Çünkü Allah Teala şöyle buyuruyor: “Nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiştir, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir.” (Şems, 91/9- 10) Bizler, bu hedefe ulaşmak için müritlerimizi topluyor; onlara zikir, dua ve davranışa dayalı bir yöntem uyguluyoruz. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için dâvetçinin bu alana tüm ilgisini göstermesi gerekir." HEDEFLER?
10
İkinci bir dâvetçi aynı soruya şu şekilde cevap verir: “Dâvetin hedefi fakir ve miskinlere yardım etmek, onlara iyilikte bulunmaktır. Çünkü Allah Teala şöyle buyuruyor: “Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir? diye sorulunca, Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik, yoksulu doyurmuyorduk, derler.” (Müddessir, 74/42-44) Bu hedefi gerçekleştirmek için hayır sahiplerini iyilik yapmaya, sadaka ve zekat vermeye, hayır kuruluşları oluşturmaya dâvet etmek gerekir.” HEDEFLER?
11
Üçüncü bir dâvetçi aynı soruya şu şekilde cevap verir: “Dâvetin asıl hedefi, üzerinde ihtilaf edilen ilmi meseleleri yeniden ele almak ve sahih hadisleri bir araya getirmektir. Bu hedefi gerçekleştirmek için de ilim meclisleri oluşturulmalı, okullar inşa edilmeli, ihtisas kurumları oluşturulmalı ve ilmi eserler yayınlanmalıdır.” HEDEFLER?
12
Dördüncü bir dâvetçi aynı soruya şu şekilde cevap verir: Dâvetin asıl hedefi; İslam düşmanlarının gizli planlarını ve bu planları uygulamak için kullandıkları vasıtaları belirlemek için, Müslümanlara en üst düzeyde siyasi bir bilinç kazandırmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmek için, özel ve kapsamlı araştırmalar yapmak, İslam hakkında söylenen sözleri ve yayınlanan eserleri takip etmek gerekir.” HEDEFLER?
13
Bu hedeflerin yanı sıra bazı dâvetçilerin, İslami çalışmalara engel olduğu düşüncesi ile bazı cemaatleri karalamak veya insanların dikkatini Müslümanlar arasındaki sorunların en önemli müsebbibi olduğunu düşündükleri bir şahsın üzerine çekmek gibi küçük ve faydasız hedefler peşinde olduklarını görmekteyiz. Bu hedeflerin bazıları belki de önemlidir. Ancak şu soruyu yeniden sormak gerekir: Bu hedeflerden daha büyük ve daha kapsamlı olanları var mı? HEDEFLER?
14
Bir dâvetin, gerçekleştirmesi gereken hedefleri şu şekilde kategorize edebiliriz: 1) Külli hedefler cüz'i hedeflerden önce gelir. 2) Toplumun bütün katmanlarını ilgilendiren hedefler, toplumun tek bir ferdini veya belli bir grubu ilgilendiren hedeflerden önce gelir. 3) Sürekli olan hedefler geçici hedeflerden önce gelir. 4) Gerçekleşmesi mümkün olan hedefler, gerçekleşmesi imkansız olan hedeflerden önce gelir. 5) Yüksek seviyedeki hedefler, daha alt seviyedeki hedeflerden önce gelir. HEDEFLER?
15
Buna göre bir dâvetin en büyük hedefi şu şekilde tanımlanabilir: Külli ve büyük olan, gerçekleşmesi mümkün olan, devamlı olan ve toplumun tüm katmanlarını ilgilendiren hedeftir. HEDEFLER?
16
HEDEFLER? 1- Allah'a kulluk etmek hedeflerin en büyüğüdür:
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyat, 51/56) Rab'î b. Âmir bu gerçeği, Fars ordusunun komutanı önünde şu şekilde haykırmıştır: “Bizler; insanları, kullara kul olmaktan kurtarıp yüce Allah'a kul yapmak, onları, batıl dinlerin baskısından kurtarıp İslam'ın adaletine kavuşturmak ve dünyanın dar mekanlarından alıp dünya ve ahiret ferahlığına ulaştırmak üzere geldik.” HEDEFLER?
17
2- Kulluk hem ferdin, hem cemaatin ve hem de devletin hedefidir:
Müslüman fert, cemaat ve devletin yegâne arzusu; âlemlerin Rabbi olan Allah'a kulluk vazifesini gerçekleştirmektir. Onların özel hedefleri ise cüz'idir ve bazı merhalelere sahiptir. Bölgeseldir ve mahallidir veya özel ve sınırlıdır. İnsanın günlük, haftalık, aylık ve yıllık faaliyetlerinin kendine has özel hedefleri vardır. Aynı şekilde köyde, şehirde çalışmanın veya işçilerin, öğrencilerin, kadınların faaliyetlerinin kendilerine has özel hedefleri vardır. Aynı şekilde toplumda meydana getirilen her şey kendine has özel hedeflere göre şekillenir ve meydana gelir. HEDEFLER?
18
Dâvette kullanılacak bu vasıtalardan bazıları doğrudan, bazıları da dolaylıdır. Cüz'i her hedefin kendine has özel vasıtaları vardır. Mesela: “Kulluk; aklen, ruhen ve bedenen güçlü olan âbid (ibadet eden kimse) tarafından yerine getirilir.” desek, bu durumda, bu hedefi gerçekleştirmek için birçok vasıtanın ortaya çıktığını görürüz. VASITALAR
19
Vasıtalar değişik şekil ve üsluplarda kullanılır
Vasıtalar değişik şekil ve üsluplarda kullanılır. En uygun üslubu seçmek, vasıtaların kullanımında daha fazla verim elde etmeye yarar. Uygun bir üslup seçmek, başarıya ulaştıran büyük bir etkendir. Dâvette kullanılabilecek üsluplardan bazıları şunlardır: Yumuşaklık, sertlik, teşvik etme, korkutma, çokluk, azlık, gizlilik, açıklık, ferdiyetçilik, toplumsallık, tarihsellik, tarih üstücülük, akli duygusallık, acı, umut almak ve vermek. VASITALAR
20
BİLGİ TOPLAMA MERHALESİ PLANLAMANIN ESASINI OLUŞTURUR
Dâvette temel hedef, belli bir zaman ve mekanla sınırlı, belli şahıslar etrafında şekillenen bir iş tasavvur etmek olunca; bu konuda iktisadi, toplumsal, siyasi, coğrafi, tabii veya fikri olsun çevre ile ilgili bilgi toplamaya ihtiyaç vardır. Aynı şekilde toplumdaki güç odaklarını ve zaaf noktalarını iyi bilmek gerekir. Yine dâveti destekleyecek veya geciktirecek olan bazı unsurların iyi bilinmesi gerekir.
21
PLANLAMADA ZAMAN UNSURU OLDUKÇA ÖNEMLİDİR
Zaman, planlama da önemli bir unsurdur. Bir dâvetin başarılı veya başarısız olması buna bağlıdır. Bir günlük bir çalışma için bir aylık bir zaman harcanmasına gerek yoktur veya bir aylık bir çalışma gerektiren bir işi, aceleye getirerek bir gün veya bir haftada halletmeye çalışmak doğru değildir.
22
PLANLAMADA ZAMAN UNSURU OLDUKÇA ÖNEMLİDİR
Planlama aşamasından sonra dâvet sürecini kontrol etmek ve bu süreçle ilgili değerlendirmelerde bulunmak; neyin mümkün ve neyin de imkansız olduğunu, neyin kolay neyin zor olduğunu göstermesi açısından oldukça önemlidir. Süreci kontrol etmekse; bir hedefin öne alınmasını diğer hedeflerin daha geriye alınmasını sağlar. Aynı şekilde vasıtaların iyi işleyip işlemediğini ortaya çıkarır. Üslubun kullanışlı olup olmadığını gösterir.
23
TETİKTE BEKLEYEN GÖZ Dâvet sürecini kontrol altında tutmak; adeta tetikte bekleyen bir göz, dikkat kesilen bir kulak ve güçlü bir el konumunda olmak demektir. Bir plan ne kadar iyi yapılmış olursa olsun kontrol altında tutulmazsa başarısızlığa uğrar. Diğer taraftan eksik/zayıf bir plan kesintisiz bir kontrol sürecinden sonra başarıya ulaşabilir.
24
TETİKTE BEKLEYEN GÖZ Bu planı uygulamakla görevli olan dâvetçilerin müstağni kalamayacağı sayısız ilimler mevcuttur. Bunlar idari ilimler, iletişim bilimleri, dil bilimleri, belâğat ilimleri, eğitsel ve psikolojik ilimler vs. gibi ilimlerdir. Bu ve bunun gibi ilimler bu planı uygulayacak olanları hazır hale getirecektir.
25
TETİKTE BEKLEYEN GÖZ Başarılı bir dâvetçi; girişken, soğukkanlı ve en zor şartlarda bile çıkış yolu bulabilen kimsedir. Zor bir durumla karşılaşmadan önce önlemini alır ve onun için her türlü hazırlığı yapar. Çözüm yolları arar. Böylece zor şartlar için daha önce tasarlamış olduğu çözüm yollarını, gerçek sorunları çözmekte kullanır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.