Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Bugün neler öğreneceğiz?

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Bugün neler öğreneceğiz?"— Sunum transkripti:

1 Bugün neler öğreneceğiz?
Ders : Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Sınıf : 8 Öğrenme Alanı : HZ.MUHAMMED Ünite : HZ.MUHAMMED’İN HAYATINDAN ÖRNEK DAVRANIŞLAR Süre : = 80 dakika Konular : 1-Hz.Muhammed danışarak iş yapardı 2-Hz.Muhammed merhametli ve affediciydi Kazanımlar : 1-Hz.Muhammed’in danışarak iş yaptığını örneklerle açıklar 2-Hz.Muhammed’in merhametli ve affedici olduğunu örneklerle açıklar.

2 …İŞ HAKKINDA ONLARLA DANIŞ… (AL-İ İMRAN 159)
Hz.MUHAMMED DANIŞARAK İŞ YAPARDI …İŞ HAKKINDA ONLARLA DANIŞ… (AL-İ İMRAN 159) 2

3 “Danışan dağları aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış.”
Atasözünün anlamı üzerinde arkadaşlarınızla konuşunuz. Sizce, yöneticiler neden danışman alırlar? Sizce danışmayan, görüş alışverişine önem vermeyen biri ne gibi sorunlarla karşılaşabilir?

4 Önemli işlerinizde en çok kimlere danışırsınız?
N i ç i n?

5 İstişare (danışma) nedir? Yapılacak bir iş konusunda
İnsanlarla fikir (düşünce) alışverişinde bulunmaya istişare denir.

6 Bu nedenle dinimizde “istişare” denilen danışmaya çok önem
İnsanlar, her konuda yeterli bilgi ve tecrübe sahibi olmaya bilir. Başkalarının bilgi ve tecrübelerinden yararlanmak isteyebilir. Çünkü danışmak, başkalarının görüşünü almak, kişinin düşünce açısını genişletir. Doğru kararlar vermesini sağlar. Bu nedenle dinimizde “istişare” denilen danışmaya çok önem verilmektedir.

7 Kur’an-ı Kerim’de Şûrâ (danışma) adlı bir surenin
(42.sure) bulunması da bunu ortaya koymaktadır. Kur’an’da danışmayla ilgili olarak “…iş hakkında onlara danış. Karar verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” Âl-i İmrân suresi, 159.ayet Enbiya suresinin 7. ayetinde ise “Eğer bilmiyorsanız bilenlere sorunuz.” denilerek bilinmeyen konuların bilenlere sorulması istenmiştir. Şûrâ suresi, 38.ayette ise “…Onların işleri, aralarında danışma iledir…” buyrulmaktadır.

8 Hz. Muhammed akıllı, zeki, ileri görüşlü
bir insandı. Buna rağmen Kur`an`ın buyruklarına uymuş, yapacağı işlerde başkalarına danışmaya önem vermiştir. O, özellikle yapacağı işle ilgili uzman ve deneyimli kişilere danışmıştır. Hiçbir zaman “Her şeyi en iyi ben bilirim.” anlatışıyla hareket etmemiştir.

9 Peygamberimiz, kendine vahiy gelmeyen
her önemli konuda çevresindekilere danışırdı İlk vahiy geldiğinde eşi Hatice`ye danışmış, sonra da onun önerisiyle bilgin bir kişi olan Varka bin Nevfel`e gitmişti Onun görüş ve düşüncelerini alıp peygamberliği konusunda söylediklerini dikkate almıştır.

10 “Onların işleri, aralarında danışma iledir.” Şûrâ suresi, 38. ayet
Peygamberimiz, sosyal hayatta karşılaştığı her sıkıntıyı gidermek için çevresindeki bilgili ve görgülü insanlara danışırdı. Örneğin, Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarının nasıl bir yöntemle yapılacağı hakkında ashabına danışmış; Uhud savaşında çoğunluğu genç Müslümanların oluşturduğu öneriyi, Hendek savaşında da Selmanî Farisi’nin önerisini benimsemiştir. 10

11 Hz. Muhammed, aile içi konularda da danışmaya önem verirdi.
Örneğin, Hz.Ali, Peygamberimizin kızı Fatıma ile evlenmek istemişti. Peygamberimiz ona cevap vermeden önce bu konuyu kızı Fatıma’ya danışmış, onun görüşünü almıştı. Kızının bu teklife olumlu baktığını gören Hz.Muhammed onları evlendirmişti.

12 Kızını zorla evlendiremezsin !
Arkadaşlarından biri kızını istemediği biriyle zorla evlendirmek üzeredir. Gönülsüz gelin çareyi Hz. Muhammed’e sığınmakta bulur. “Ey Allah’ın Elçisi ! Babam beni istemediğim halde amcamın oğluyla evlendiriyor”. Hz. Muhammed babayı çağırır. “Kızını istemediği halde bir başkasıyla evlendirme hakkına sahip değilsin” der. Baba yaptığına pişman olur.

13 Hudeybiye anlaşmasında karşılaştığı bir sıkıntı ile ilgili
Hz.Muhammed Hudeybiye anlaşmasında karşılaştığı bir sıkıntı ile ilgili eşi Ümmü Seleme’ye danışmıştır.

14 Okuyalım, Değerlendirelim
74.sayfa Okuyalım, Değerlendirelim Hz.Muhammed ve Müslümanlar, hicretin 6. yılında hac yapmak için Mekke yakınlarındaki Hudeybiye’ye gelmişlerdi. Müslümanlar ihrama girmişler ve kurbanlık hayvanlarını da yanlarında getirmişlerdi. Fakat yapılan anlaşma gereği Mekke’ye girmelerine izin verilmemişti. Bu durum Müslümanları çok üzdü. Hz.Muhammed anlaşma sonrası insanlardan kurbanlarını kesip ihramdan çıkmalarını istedi. Fakat onun bu isteğini kimse yerine getirmedi. Bu durum onu da üzdü. Eşi Ümmü Seleme’nin yanına gitti ve durumu ona anlattı. O da Hz.Peygambere: -Ey Allah’ın Resulü! Artık bir şey söyleme. Sen kendi kurbanını kes ve ihramdan çıktığını göstermek için saçını tıraş et, dedi. Hz.Muhammed de bu söz üzerine kurbanını kesip ihramdan çıktı. Hz.Muhammed’i gören Müslümanlar da kurbanlarını kesip ihramdan çıktılar. 1-Hz.Muhammed’in yukarıdaki olayda eşine danışması ona ne kazandırmıştır? 2-Bu olay bize Hz.Muhammed’in hangi yönünü göstermektedir?

15 Özetlersek; danışmıştır. 1-Hz.Muhammed, Hz.Hatice ile evleneceği
zaman amcası Ebu Talip’e, 2-Kızlarını evlendirirken kızlarına, 3-İlk vahiy geldiği zaman eşi Hz.Hatice’ye, 4-Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarında ashabına, 5-Hudeybiye anlaşmasında eşi Ümmü Seleme’ye vb… danışmıştır.

16 Hz.Muhammed; “Bir millet işlerini danışma ile yürüttüğü sürece zillete düşmez.”
“Danışan asla pişman olmaz.” sözleriyle danışmanın önemini belirtmiştir.

17 Hz.Muhammed bizim için en güzel örnektir.
Biz de aynı şekilde bilenlere, büyüklerimize danışarak işlerimizi yapmalıyız Böyle yapınca hem Peygamberimizin sünnetine uymuş, hem de işlerimizde yanılma payını azaltmış oluruz.

18 MERHAMETLİ VE AFFEDİCİYDİ.
Hz.MUHAMMED MERHAMETLİ VE AFFEDİCİYDİ.     “(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Enbiya suresi, 107.ayet

19 Okulun bahçesinde yere düşmüş ağlamakta olan bir çocuk görseniz
ve ağlamakta olan bir çocuk görseniz ne yaparsınız?

20 sevgi ve merhamet gösterirdi.
Hz.Muhammed, yüreği (kalbi) şefkat ve merhamet ve insan sevgisiyle dolu bir insandı. Hz.Muhammed Yaşlılara Yoksullara Çocuklara Hayvanlara sevgi ve merhamet gösterirdi.

21 Peygamberimizin bu özelliği Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır:
“Ant olsun! Size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” Tevbe suresi, 128.ayet 21

22 Hz.Muhammed; açları doyurur, yoksullara, yaşlılara ve hastaları ziyaret eder ve onlara yardım ederdi.

23 Hz.Muhammed, çocuklara karşı da şefkatli ve merhametliydi.
Bir gün torunu Hasan’ı kucağına almış, onu seviyor ve öpüyordu. O sırada yanına bir Arap kabilesinin reisi (başkanı) geldi. Peygamberimizin torununu sevmesine çok şaşırdı. Peygamberimize “Benim on çocuğum var. Şimdiye kadar hiçbirini kucaklayıp öpmedim.” dedi. Hz.Muhammed de onu; “Kim başkalarına merhametli davranmazsa, Allah da ona merhametli davranmaz.” diye uyardı.

24 Hz.Muhammed öksüzleri, yetimleri, kimsesizleri daima koruyup gözetirdi.
Çocuklarla ilgilenir, şakalaşır, başlarını okşar ve onları kucağına alır öperdi.

25 Peygamberimiz bir bayram günü sokakta çocukların neşe içinde oynadıklarını gördü. Ancak içlerinden biri ağlıyor, üzüntülü bir şekilde kenarda duruyordu Diğer çocuklar gülüp oynarken onun mutsuz ve hüzünlü bir şekilde oturması Hz.Peygamberin dikkatini çekti Peygamberimiz çocuğun yanına giderek ona “Neden sen de diğerleriyle birlikte oynamıyorsun, niçin üzüntülüsün, bir sıkıntın mı var? dedi Çocuk şöyle cevap verdi: Babam, Peygamberle katıldığı bir savaşta şehit oldu. Annem ise başka biriyle evlendi. Yiyecek, içecek bir şeyim ve sığınacak yerim yok. Anneli babalı çocukların böyle yeni elbiseler giyip oynamalarına imrendiğim için ağlıyorum.” Peygamberimiz, çocuğun bu sözlerinden çok etkilendi, duygulandı ve ona “Benim, baban, Ayşe’nin annen, Hasan ve Hüseyin’in de kardeşlerin olmasını ister misin?” dedi.Çocuk sevinerek “Neden istemeyeyim, tabi ki isterim.” cevabını verdi. Peygamberimiz çocuğu alıp evine götürdü, güzelce giydirip karnını doyurdu. Çocuk sevinçle arkadaşlarının yanına döndü ve onlarla birlikte oyuna daldı.

26 Alemlere rahmet olarak gönderilen
o Yüce Resul merhametle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “ Merhamet edene Allah’ta merhamet eder Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin.” buyurarak bütün varlıklara sevgi ve şefkatle davranılmasını istemiştir.

27 Hayvanları da kapsıyordu.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz (sav)’in şefkat ve merhameti sadece insanlara mahsus değildi. Hayvanları da kapsıyordu. Çünkü, onlar da can taşıyordu. Peygamberimiz hayvanlara fazla yük vurulduğunu, aç ve susuz bırakıldıklarını veya bünye ve yaratılışlarına aykırı bir işte kullanıldıklarını görünce, bunu yapmamalarını söylerdi.

28 Peygamberimiz, kuşların yuvasını bozmak isteyenlere de engel olurdu.
Örneğin, bir gün, çocuklardan biri, yuvadan kuş yavrularını almıştı. Onu gören Peygamberimiz hemen çocuğun yanına gitti. Çocuğa, “onları götür ve aldığın yere koy; anneleri ile beraber olsunlar.” dedi. Çocuk da yavruları yuvaya koydu.

29 Hz.Muhammed, affediciydi.
kendisine düşmanca davranan insanlara kin tutmamış ve intikam almamıştır.  Hz. Peygamber (sav) kötülüğe kötülükle karşılık vermezdi, affeder, bağışlar ve hoş görürdü. Hiç kimseye beddua etmez herkesin iyiliğini isterdi. Bu Kur`an`da şöyle belirtilmiştir; "Eğer beni öldürmek için elini bana uzatacak olursan, ben seni öldürmek için elimi sana uzatacak değilim. Çünkü ben, alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım."

30 cehenneme insan göndermek değil,
Müşriklerin Müslümanlara yaptıkları işkencelerin artması üzerine bazı Müslümanlar Peygamberimiz (sav)’e gelerek kötülük yapanlara karşı beddua etmesini istediler. Peygamberimiz: “marifet cehenneme insan göndermek değil, bilakis cennete adam kazandırmaktır” diyerek onların hidayeti için çalışır ve dua ederdi.

31 Baskı ve işkence yaparak Müslümanların Mekke’den göç etmesine sebep olan müşrikleri,
Taif’te kendisini taşlayanları, Bedir ve Uhud savaşlarında müşriklerin başkomutanı olan Ebu Süfyan’ı, Uhut savaşında kendisini yaralayan ve dişini kıranları, Amcası Hz.Hamza’yı şehit eden Vahşi’yi, Hz. Hamza şehit düşünce, onun ciğerini parça parça eden, Ebu Süfyan’ın karısı Hint’i, affetmiştir. Kendisine ve Müslümanlara pek çok eziyet eden Müşrikler için “Allah’ım halkımı affet, çünkü onlar bilmiyorlar.” derdi. Bütün bu örnekler, Hz.Muhammed’in ne kadar merhametli ve affedici olduğunu göstermektedir.

32 Okuyalım, Değerlendirelim
76.sayfa Okuyalım, Değerlendirelim Aşağıdaki olayı Hz.Muhammed’in merhamet ve affediciliği açısından değerlendiriniz. Müslüman olamayan Mekkeliler, Peygamberimizi öldürmek istemişlerdi. Müslüman olanlara son derece kötü davranmışlar, onları Mekke’den Medine’ye göç etmek zorunda bırakmışlardı. 630 yılında Mekke fethedilince bu kişiler, haklarında verilecek kararı beklemeye başlamışlardı. Hz.Muhammed Kâbe önünde toplanan halka yüksek sesle; “Ey Kureyş halkı! Benden ne umuyorsunuz? Size nasıl davranacağımı sanıyorsunuz?” diye sordu. Onlar, “Hayır bekleriz, sen soylu bir dost ve kardeşsin.” dediler. Bunun üzerine Hz.Muhammed; “Bugün ben size Yusuf Peygamberin kardeşlerine dediğini diyeceğim. Size hesap sormak yok, hepiniz serbestsiniz, evlerinize gidiniz.” dedi. Mekkelilerin hepsini affetti.

33 Peygamberimizin merhametli ve affedici davranmasından dolayı birçok müşrik müslüman olmuştur.

34 Eşleştirelim 77.sayfa Aşağıdaki ayet meâllerini karşılarındaki açıklamalarla eşleştiriniz. “O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi…” Âl-i İmran, 159.ayet I.Hz.Muhammed’in verdiği sözde dururdu. “…İş hakkında onlara danış. Kararı verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” Âl-i İmran, 159.ayet II.Hz.Muhammed hoşgörülüydü. “Ant olsun! Size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” Tevbe suresi, 128.ayet III.Hz.Muhammed danışarak iş yapardı. “Yine onlar (o müminler) ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.” Mü’minun suresi, 8.ayet IV.Hz.Muhammed merhametliydi. V.Hz.Muhammed sabırlıydı. “…O (Hz.Muhammed); arkadaşına, üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu…” Tevbe suresi, 40.ayet

35 Eşleştirelim 77.sayfa Aşağıdaki ayet meâllerini karşılarındaki açıklamalarla eşleştiriniz. “O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi…” Âl-i İmran, 159.ayet I.Hz.Muhammed’in verdiği sözde dururdu. “…İş hakkında onlara danış. Kararı verdiğin zaman da artık Allah’a dayanıp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanıp güvenenleri sever.” Âl-i İmran, 159.ayet II.Hz.Muhammed hoşgörülüydü. “Ant olsun! Size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.” Tevbe suresi, 128.ayet III.Hz.Muhammed danışarak iş yapardı. “Yine onlar (o müminler) ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.” Mü’minun suresi, 8.ayet IV.Hz.Muhammed merhametliydi. V.Hz.Muhammed sabırlıydı. “…O (Hz.Muhammed); arkadaşına, üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir, diyordu…” Tevbe suresi, 40.ayet

36 DEĞERLENDİRME 1-Hz.Muhammed’in danışarak iş yaptığını
örneklerle açıklayınız. 2-Hz.Muhammed’in merhametli davranışlarını örneklerle açıklayınız. 3-Hz.Muhammed’in affediciliğini örneklerle açıklayınız.

37 SONRAKİ DERSE HAZIRLIK
1-Sabır ve cesaret ne demektir? EV ÖDEVİMİZİ YAZALIM


"Bugün neler öğreneceğiz?" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları