Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

MASTİTİS Mastitis kısaca; mikroorganizmaların ve genelliklede bakterilerin memeye girmesi, burada çoğalması ve toksinlerinin meme bezi dokusunu tahrip.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "MASTİTİS Mastitis kısaca; mikroorganizmaların ve genelliklede bakterilerin memeye girmesi, burada çoğalması ve toksinlerinin meme bezi dokusunu tahrip."— Sunum transkripti:

1 MASTİTİS Mastitis kısaca; mikroorganizmaların ve genelliklede bakterilerin memeye girmesi, burada çoğalması ve toksinlerinin meme bezi dokusunu tahrip etmesi sonucu oluşan meme yangısıdır. Temel neden mikroorganizmalar olsada mikroorganizmaların meme dokusuna girip çoğalmasına neden olan birçok hazırlayıcı faktör söz konusudur. Bu maddelerden en önemlisi sağım hijyenidir. Sağım esnasındaki hijyen eksiklikleri ve bazı sağım hataları mikroorganizmaların meme dokusuna girerek burada yangı oluşturmasına neden olur. Mastitis genel olarak subklinik ve klinik mastitis olarak 2’ye ayrıulmaktadır. Subklinik mastitis; sığırda hastalık olduğu halde bunu dışarıdan fark etmek güçtür. Herhangi bir belirti vermeden gizli olarak seyreder. Klinik mastitiste ise; hastalık gözle görülür boyutlardadır ve çeşitli klinik belirtiler ile kendisini gösterir. Sığırlarda mastitise neden olabilecek birçok farklı faktör vardır. Bunların hepsini saymamız mümkün değildi

2 Fakat önemli nedenlerden bazılarını sizler için vereceğiz;
Sürüde yer alan özellikle subklinik mastitisli hayvanlar. Sağım esnasında hijyen tedbirlerinin tam olarak alınmaması. Sağım makinelerindeki hatalar, çalışma problemleri ve arızalar. Meme ve meme dokusu çevresindeki yaralanmalar. Meme ve meme başlarındaki yapısal bazı bozukluklar. Hayvanların yaşadığı ortamların genel durumu, ortamın kirli olması. Yaşın ilerlemesi ve buna bağlı olarak direncin azalması. Özellikle süt verimi yüksek olan hayvanlarda memelerin sarkık ve büyük olması. Sıcaklık, nem gibi çevre koşulları. Hayvanlardaki endokrin sistem bozuklukları. Beslenme ile ilgili hatalar. Tüm bunlar ve bunlara benzer faktörler mastitis probleminin ortaya çıkmasına neden olabilir.

3 *Mastitise Duyarlılığı Artıran Çevresel Faktörler:
 Klinik mastitis olguları yaz aylarında artış gösterir. -Ahır Barınağa Bağlı Faktörleri: Ahır ve barınak yapısı, büyüklüğü, şekli, yataklık olarak kullanılan madde, havalandırma ve ışıklandırma önemlidir. -Beslenme: Rasyon dengeli olmalı, kuru dönemde özellikle Selenyum ve E vit takviyesi yapılmalıdır.(Fagositik akt.için) Kuru dönem sonuna doğru kesinlikle yüksek konsantre yem verilmemeli-metabolik hastalık riski oluşturur. Rasyonda tuz ve bikarbonat yüksek ise meme ödemine neden olabilir. -Sağım Şekli: Tam ve doğru yapılmayan sağım sonunda memede zedelenme ve yaralanma riski artar. Sağım esnasında meme başı sfinkteri gevşer, mo girişi kolaylaşır. Elle yapılan sağımdaki manüplasyon hataları da risklidir. Meme uygun tutulmalıdır. Makinalı sağımda, makina yapı ve fonksiyon bozukluğu varsa risk taşır. Vakum hataları sonu mukoza zedelenebilir.

4 Subklinik mastitis; yukarıda da dediğimiz gibi bu tarz hastalarda klinik olarak bir belirti görülmez. Sütün görünümü normaldir. Süt veriminde bir miktar düşme görülebilir fakat bu durum her zaman fark edilmeyebilir. Çeşitli testler ile bu hastalık belirlenebilir. Ayrıca daha şiddetli bir hal alarak klinik mastitise dönüşebilir. Klinik mastitis; bu tip mastitiste belirtiler görülür. Öncelikli olarak titreme ile başlar. Vücut ısısı yükselmiştir. Hızlı ve kısa soluma görülür. Meme bölgesinde ağrı vardır. Yine memenin muayenesinde ısı artışı, kızarıklık, şişlik ve gerginlik görülür. Meme dokusunun renginde değişiklikler görülebilir. Meme başından çeşitli renklerde sıvılar gelebilir. Mastitisli hayvandan elde edilen sütlerde değişik şekillerde tortular ve farklı renkler görülebilir.

5

6 Korunma yolları; Sağım yapılmada önce memeler mutlaka düzenli olarak yıkanmalıdır ve temizlenmelidir. Yıkama sonrası memeler tek kullanımlık havlular ile kurulanmalıdır. Sağım doğru ekipmanlar ile doğru bir şekilde yapılmalıdır. sağım sonrasında meme uçları uygun bir antiseptik sıvıya batırılarak özenle temizlenmelidir. Sağım başlıkları dezenfekte edilmelidir. Mastitisli ineklerden alınan sütler, işletmeden uzak bir yere dökülmeli veya uygun şekilde imha edilmelidir. Mastitise zemin hazırlayan kalıtsal meme bozuklukları bulunan inekler sürüden çıkarılmalıdır. Mastitise daha duyarlı olan yaşlı inekler sürüden çıkarılmalıdır. İşletmede genel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. İneklerin yattıkları ortamla kuru ve temiz olmalıdır. Hayvanların beslenmesine özen gösterilmeli yeterli miktarda kaliteli kaba ve kesif yem verilmelidir. İneklerin mastitise karşı en duyarlı olduğu dönem, kuruya çıktığı dönemdir. Hayvanları kuruya çıkarırken en son sağımdan sonra sadece kuru dönem için kullanılan meme içi antibiyotikler kullanılabilir

7 Elle Sağım Bugün için memleketimizde çoğunlukla elle sağım uygulanmaktadır. Elle sağım basit bir olay gibi görünmekle beraber tam ve doğru uygulanmaz ise meme sağlığı bozulabilir ve elde edilen sütün miktar ve kalitesi düşer.  Elle sağım için en uygun yöntem; baş ve işaret parmağı ile meme başı dip kısmından sıkılarak diğer parmakların yukarıdan aşağıya birbiri ardına avuç içine doğru basınç yapması ile meme başına hapsedilmiş sütün meme başından çıkarılması, daha sonra baş ve işaret parmağının gevşetilmesi ile meme başı kanalına süt dolması ile sağlanır ve bu işlemlerin ardarda yapılması ile sağım devam eder.  Sağım sırasında memeler ve eller tamamen kuru olmalıdır. Ellerin süt veya başka sıvılarla ıslatılması gereksizdir. Sağım sırasında önce ön memelerin daha sonra arka memelerin sağılması daha pratiktir. Sağımda memeye uygulanan basınç ve sağım hızı değişmemelidir.  Sağım sonuna doğru süt azalınca baş ve işaret parmağı hafifçe çekmesi ile süt akışı artar. Memede kalan sütün tamamının alınması için avuç içine alınan meme başlarının yukarıya bastırılıp değişik yönlere doğru masaj yapılması yararlı olur.

8 Elle Sağımda Yapılan Hatalar
 Elle sağımda meme başları çok yukarıdan tutulursa, meme başında biriken süt baloncuk oluşturur. Bu ise zamanla meme başında daralma ve kalınlaşmalara yol açar. Meme başının alt kısmından çekiştirilerek yapılan sağım meme başı kanalının iç zarını zedeler.  * Meme başının aşağıya çekiştirilerek, baş parmağın bükülmüş birinci boğumunun sırtı ile sıkıştırılarak veya parmak uçları ile tırmalayarak yapılan sağım meme başının yaralanmalarına sebep olur. Sağım esnasında hayvana korku ve acı verecek davranışlar sütün indirilmesini durdurur. Sağılmadan memede bırakılan süt mikropların üremesi için uygun bir ortam yarattığından memede süt bırakılmamalıdır.

9

10

11 Dikkat edilmesi gereken önemli noktalar
1- Strip-cup metodu sağıma başlarken meme ucundaki ilk damlanın koyu renkli bir kaba sağılmasıdır. Bu işlem sağımcıya memenin durumu hakkında bilgi verir. İlk damla süt kanlı veya pıhtılı ise mastitis belirtisidir ve inek ayrı sağılmalıdır. Diğer yandan meme ucuna birikmiş ilk damla süt mikrop yüklü olabileceğinden bu damlanın ayrılmış olması süt kalitesi ve mastitis açısından çok yararlıdır Sağım öncesi meme daldırma solüsyonları (predipping) meme başının mikrop yükünü % 85 oranında azaltarak iyi bir sağım hijyeni sağlarlar. Sağım öncesi daldırma dört meme başına birden uygulanır ve kurulanır. Daha sonra ikinci kez tekrar daldırma ve kurulama tavsiye edilir. Bu işlem aynı zamanda süt indirme prosedürünün de başlangıcıdır. Predip (ön daldırma) işleminin, ilaç meme başında en az 30 saniye kalacak şekilde yapılması gerekir Sağım sonrası daldırma özellikle meme başı çevresine bulaşmış süt kalıntısını uzaklaştırmak için gereklidir. Meme başına bir tabaka halinde bulaşan süt, mikropların ve özellikle kontagiyöz (bulaşıcı) mastitis etkenlerinin çoğalması için iyi bir zemin hazırlar. Yine ön daldırmada olduğu gibi; bu işlem meme başının tümünü içine alacak şekilde yapılmalıdır. Sağım sonrası daldırmanın mastitisin önlenmesinde çok yararlı olduğu ispatlanmıştır. (1)

12

13 4- Strip-cup metodu sağıma başlarken meme ucundaki ilk damlanın koyu renkli bir kaba sağılmasıdır. Bu işlem sağımcıya memenin durumu hakkında bilgi verir. İlk damla süt kanlı veya pıhtılı ise mastitis belirtisidir ve inek ayrı sağılmalıdır. Diğer yandan meme ucuna birikmiş ilk damla süt mikrop yüklü olabileceğinden bu damlanın ayrılmış olması süt kalitesi ve mastitis açısından çok yararlıdır Sağım öncesi meme daldırma solüsyonları (predipping) meme başının mikrop yükünü % 85 oranında azaltarak iyi bir sağım hijyeni sağlarlar. Sağım öncesi daldırma dört meme başına birden uygulanır ve kurulanır. Daha sonra ikinci kez tekrar daldırma ve kurulama tavsiye edilir. Bu işlem aynı zamanda süt indirme prosedürünün de başlangıcıdır. Predip (ön daldırma) işleminin, ilaç meme başında en az 30 saniye kalacak şekilde yapılması gerekir Sağım sonrası daldırma özellikle meme başı çevresine bulaşmış süt kalıntısını uzaklaştırmak için gereklidir. Meme başına bir tabaka halinde bulaşan süt, mikropların ve özellikle kontagiyöz (bulaşıcı) mastitis etkenlerinin çoğalması için iyi bir zemin hazırlar. Yine ön daldırmada olduğu gibi; bu işlem meme başının tümünü içine alacak şekilde yapılmalıdır. Sağım sonrası daldırmanın mastitisin önlenmesinde çok yararlı olduğu ispatlanmıştır. (1)

14

15 7- Klinik mastitis görüldüğünde tedavinin mutlaka en az üç gün, tercihen 5 gün sürdürülmesi ve memenin hem klinik olarak, hem mikrobiyolojik olarak tamamen şifaya kavuşması sağlanmalıdır. Mastitisli memenin süte dönüşmesi bir çok durumda tam bir iyileşme olduğunu göstermez Mastitisle mücadelenin temel felsefesi TEMİZ ve KURU ortamlardır. Kalabalık ,ıslak zeminli, çamurlu barınaklarda mastitis artar Çiftlikte sağımcıların kolayca anlayabileceği ve uygulayabilecekleri şekilde, yazılı bir SAĞIM PROTOKOLÜ hazırlanmalıdır. Bu protokol üzerinde sağımcılar eğitilmeli ve uyup uymadıkları kontrol edilmelidir Sağımcılara ineğin memesini teslim ettiğimize göre, onların eğitimi çok önemlidir. Mastitis sağımcı, sağım makinası ve ortam ilişkisi içinde artar veya azalır. Sağım makinasının tutarlı ve bakımlı, sağımcının eğitimli ve çevrenin ineğe uygun şekilde konforlu olması gerekir.

16

17 11- Kuruya ayırma döneminde mutlaka dört memenin birden KURU DÖNEM ilacıyla ilaçlanması gerekir. Son yıllarda yararları ortaya konulan TEAT SEAL (meme mühürleme) işlemi yapılarak, yani son sağımdan sonra kuru dönem ilacı verilmesinin ardından meme kalıcı bir daldırma ile mühürlenerek doğuma kadar memenin korunması sağlanır Memelerin genel durumu kontrol edilmeli, sarkık memeli inekler, meme başı aşırı kısa ya da aşırı uzun inekler zaman içerisinde seleksiyona tabi tutulmalı, sağım makinasına  uygun meme başı olan ineklerin sürüde kalması, diğerlerinin ayıklanması yoluna  gidilmelidir. 

18 13- Son yıllarda yapılan çalışmalarda meme başındaki koruyucu mekanizmaların, özellikle koruyucu keratin tıkacının yeniden oluşması için yaklaşık bir saate ihtiyaç olduğu, ineğe sağım sonrası yem verilerek ayakta kalmasının bu nedenle mastitisi önleme açısından yararlı olacağı sonucuna varılmıştır  Beslenme ile hastalıklar arasında yakın ilişki olduğu bilinmektedir. Özellikle Selenyum, E vitamini ve Çinko’nun mastitisi önleyici etkileri gözardı edilemez. Bu mineraller ve E vitamini vücudun genel bağışıklık sistemini de uyararak hastalıklara karşı direnç sağlarlar. Mastitisin sıklıkla görüldüğü çiftliklerde yemlere Selenyum, Çinko ve E vitamini içeren katkılar mutlaka ilave edilmelidir. 

19 Buzağıların Solunum Sistemi Hastalıkları
Buzağıların ishalden sonra en önemli kayıp nedeni pnömoni (zatürre, öksürük) yani solunum sistemi enfeksiyonlarıdır.  Genellikle doğumu takip eden ilk aylar ile sütten kesme dönemi pnömoni için hassas günlerdir. Buzağıların zatürresi (pnömoni) kötü havalandırma koşullarında, kapalı, kalabalık barınaklarda bakterilerle viruslar tarafından oluşturulan, ekonomik kayıplar ve buzağı ölümleriyle ortaya çıkan bir hastalıktır.  Sebepleri çok olduğundan tedavi genellikle başarısız olur. Ekonomik kayıpların başında buzağının ölümü gelir.  Ancak; tedavi masrafları, nükseden hastalığın tekrar tedavi edilmeye çalışılması ve verim düşüklükleri de büyük ekonomik kayıplara yol açarlar. Zatürrenin tedavi edilmesi mümkün olsa bile, hastalık geçirmiş buzağı hiçbir zaman hastalık geçirmemiş olanlarla aynı seviyede verim veremez.  Her bakımdan geri kalır. 

20 Çözüm, aşılamadır. Aşılama programına kuru dönemdeki inekten (anneden) başlamak gerekir. Buzağılar doğar doğmaz hazır ANTİSERUM uygulanarak korunurlar ve üç aylık olunca aşılanırlar.  KORUMA, ucuz, kolay ve garantilidir. TEDAVİ,  çoğunlukla başarısız, pahalı ve zordur. Buzağının tedavi sonucunda ölümden kurtulması ekonomik olarak kayıpların önlenmesi anlamına gelmez.  Çünkü; o buzağı artık istenen verimi veremez.  Zaten tedavi girişiminde bulunmak yeterince koruyucu önlemin alınmadığını gösterir.  Buzağıların bulunduğu yerlerin koşullarını düzeltmek ve aşılama yapmak en akılcı yoldur.

21 NEONATAL DÖNEMDE BUZAĞI İSHALLERİ
   9-10 günlük yeni doğmuş buzağılarda genellikle sulu beyaz veya sarımsı ishal ve yüksek ölümle karakterizedir. Tipik olarak buzağılarda doğumdan sonra ki saat arasında başlar ve 2-3 gün içerisinde ölüm şekillenir. En kritik periyot doğumu takip eden ilk birkaç gündür. Buzağıların içinde bulunduğu kapalı çevre şartlarında hastalık için fırsat kollayan ajanlar çoğalarak artar ve büyük kayıplar meydana gelir. Bazı buzağılar ise sağlıklı görünmelerine ve hiçbir ishal belirtileri olmamasına rağmen birkaç saat sonra ölebilirler. Hastalık sürüde doğmuş birçok buzağıyı etkileyebilir bazen de sporadik seyirli olup sadece birkaç hayvanı etkiler. Epizootik enfeksiyon ise genelde yılın soğuk aylarında meydana gelir ama herhangi bir sezonda da görülebilir.(1) Mortalite oranları %1-20 arasında iken morbidite oranları % ün üzerindedir.(2)

22 HASTALIĞIN NEDENLERİ     Buzağı ishalleri bakteriyel, viral veya her iki nedenden ötürü meydana gelebilir. Daha sıklıkla enteropatojenik E.coli’den kaynaklanır. E.coli formları normal barsak florasında bulunurlarsa da bazen yüksek patojenitedeki formlar (hastalık yapıcı) şiddetli ishale ve ölüme neden olurlar.      Salgınlarda veya ishalli buzağıların dışkılarında Salmonella bakterisi ve IBR virüsü ile sıklıkla karşılaşılsa da bunların toplam endüstrideki ekonomik etkileri düşüktür. Viral ishaller sıklıkla Rotavirus ve Coronaviruslardan meydana gelir ve kontrolde hijyen önemli etki ölçütünü oluşturur.(15)   1-    Patojenler 2-    Predispoze edici faktörler

23 PATOJENLER A)    Escherichia Coli (Colibasillosis): Colibasillosisin değişik formları vardır. Hastalık enteropatojenik veya non-patojenik formlardan meydana gelebilir. Bazı E.coli’ler toksin üretirler ve enfeksiyonlar özellikle bir haftalığın altındaki buzağılarda yüksek ölüm sebebidir.(4) Hayvan E.coli, diğer bakteri ve viruslara doğar doğmaz maruz kalır. Özellikle E.coli’ye doğum kanalından geçiş sırasında maruz kalırlar. E.coli normalde rektum, kalın barsak ve ince barsağın bir bölümünde vardır. Abomasumla ince barsaktaki asidik ortam normal şartlarda burada bulunan enterecoclar için uygun çevre şartları sağlar.(1) Colibasillosisin septisemik formunda enfeksiyon barsakların dış yüzünde meydana gelir. Bu hayvanlar genellikle yüksek ateşe sahiptirler, zayıftırlar, yemleyemezler ve depresiftirler. Bacak eklemleri şiştir ve beyin dokusunun enfeksiyonu ile birlikte hayvanlarda körlük, eklem kasılması ve konvülziyonlar meydana gelir. Doğumdan 2-6 saat sonraki ölümlerin sebebi colibasillosisin akut formudur.(15)  Kolostrumla E.coli’ye karşı direnç kazanılabilir bu nedenle bu enfeksiyondan korunmada kolostrum uygulanması çok önemlidir.(4) Çünkü sütün içinde bolca bulunan antibodyler barsakta kalarak fiziksel bariyer oluştururlar.(8)

24

25 VİRÜSLER  Virüsler vücuda sindirim yoluyla kontamine olmuş yiyecek, su, gıda niteliği taşımayan maddelerin alınması ile girer ve enfeksiyonu başlatırlar. Virüsün yaşaması için zorunlu olan midedeki asidik ve gerekse bazik ortam ile safra ve ince barsak enzimleri virüsün barsak epiteline istila etmesini sağlar. Rotavirus, Coronavirus ve Torovirusun hepsi barsak epitelindeki çıkıntılarda (villus) kısalmalar ve bazı komşu çıkıntılarda erimeler ile barsak epitelinde yıkıma yol açarlar. Enfeksiyonlar genellikle 4 günlükten büyük buzağılarda görülür. Aniden ortaya çıkan çok sulu, açık sarı renkte ve mukusumsu ishalle karakterizedir. Salgınların %50’si 4-15 günlük hayvanlarda görülür.(6)

26

27    Rotavirus: 5-15 günlük hayvanları etkiler(8) fakat 1-7 gün arası buzağılarda daha etkilidir.(4) Enfeksiyon başlangıcında hayvanlar normal bir görüntüye sahip, uyarılmış durumda ve emmeye devam ediyor olabilirler. Kısa bir zaman sonra hayvanlar depresif hale gelirler, emmek istemezler ve nihayetinde yere yatarlar. Eğer buzağılar hala emmeye devam ediyorlarsa bile alınan gıda maddeleri emilemeyecektir ve bakterilerin büyümesi için gereken şartlar sağlanacaktır. Virüsler laktoz formasyonunu ve buzağı sindirim sistemi için gerekli süt şekeri enzimlerini düşürür. Virüsler aynı zamanda enteretoksin salgılar ve bu da sıvı kaybını arttırır böylece şiddetli ishal meydana gelir. Dışkı açık renkli, yarı sulu ve mukusla kaplıdır.(8) Sıvı kabına bağlı dehidrasyonla intestinal bölgede büyük zararlara sebebiyet verir. Öteki organizmalar E.coli gibi, buzağıyı aynı anda enfekte etmiş olabilirler.(4)     Coronavirus: 5-14 günlük buzağıları enfekte ettiği gibi 3-4 haftalıktan büyük hayvanları da enfekte edebilir. Enfeksiyonlar 4 günlük ve daha büyük hayvanlarda E.coli ve Cryptosporidium etkenleri ile birlikte mix enfeksiyon şeklinde meydana gelir. Barsak villuslarındaki atrofi Rotaviruslarla olan enfeksiyondan daha şiddetlidir. Barsaktaki absorptif hücrelerin yıkımı hızlı su ve elektrolit kaybına yol açar. Barsak kriptleri de enfekte olabilir. Glikoz ve laktoz metabolizması da etkilenebilir ve hipoglisemi, laktik asidosis, hipovolemi meydana gelir. Mezenterik lenf nodülleri ve Payer plakta lenfosit sayısında azalmaya neden olabilir. Genellikle birkaç gün süren inatçı ishal görülür. İshal hacimli, mukoid, yapışkandır ve koyu yeşilden açık kahverengiye değişen renktedir. Kolitis, mukus ve kan Rotaviruslarla olan enfeksiyona göre daha sık görülür. Sıvı tedavisine karşı ölüm meydana gelir. Zoonotiktir, insanlarda ishal sebebi olabilir.(7)

28

29 PREDİSPOZE EDİCİ FAKTÖRLER
- Kolostrum yetersizliği   - Kolostral antibodylerin emilimindeki başarısızlık   - Yetersiz beslenme   - Çevre şartları      Buzağılar henüz immun sistemleri yeterince gelişmediğinden ve doğumdan sonraki ilk birkaç saatte birçok stres faktörleri ile karşı karşıya kaldıklarından hastalığa karşı savunmasızdırlar. Enfekte olmuş buzağılar öteki yeni doğmuş buzağıları da çabucak enfekte edebilir.(3) Meydana gelen enteritisin şiddeti hayvanın bağışıklık durumuna, yaşına, hayvanın enfeksiyon zamanındaki durumuna bağlıdır.(6)

30 KLİNİK BELİRTİLER   Hastalığın erken döneminde hayvanlar canlı görünüme sahiptirler, yeme ve içmeleri normaldir. Hastalığı tanımlamaya yarayan tek bulgu dışkının hacminin ve su miktarının artmış olmasıdır. Hayvanın arka kısmının ve kuyruğun ishalli dışkı ile bulaştığı görülür. Hayvanın vücut ısısı genelde normaldir ya da önemsiz bir artış görülür.(15)    - Sulu ishal: Yeni doğmuş veya bir haftalık olan buzağılarda ishal sulu sarı, gri veya yeşilimsi, değişen miktarlarda ve belki kanla karışık mukus içerir. Arka kısım ve kuyruğun ishalli dışkı ile bulaştığı görülür.(4)   - Anoreksi   - Depresyon   - Dehidrasyon: Şiddetli ishale bağlı sıvı kaybından dolayı meydana gelir ve bu durum hayvanda gözlerin çukurlaşması, derinin kuruması ve zayıflıkla karakterizedir.(4)   - Asidosis   - Elektrolit denge bozuklukları (düşük sodyum, klorid ve yüksek potasyum)(6)  

31 Bazen ölüm: Ölüm şiddetli ishale bağlı şiddetli dehidrasyonun bir sonucudur. Yeni doğanlar susuzluğa karşı yedek sıvı rezervleri az olduğu için savunmasızdırlar.(6) Aşırı sıvı kaybından dolayı virüs ve bakteriler barsak yüzeyini harap ederler.(3) Virüs ve bakteriler akut ishalin başlama sebepleridirler.(6)       Neonatal buzağı ishalleri sığır, buzağı ve süt işletmelerinde kazançta azalmaya, ölümlere, tıbbi ve diğer maliyet kayıplarına, sütten kesilmiş buzağılarda vücut ağırlığında azalmaya, düvelerde performans düşüklüğüne yol açar. Tüm bu sebeplerden ötürü hastalığın tanımlanması, nasıl tedavi edileceğinin ve yeniden ortaya çıkmasından nasıl korunacağının yöntemlerinin belirlenmesi önemlidir.(5)

32 KORUNMA VE TEDAVİ   Buzağıda direncin sağlanması: Buzağıda direncin meydana gelmesi doğumdan sonraki ilk birkaç saat süresince anneden alacağı yeterli miktar ve kalitedeki kolostruma bağlıdır. Çünkü doğumdan önce herhangi bir direnç aktarımı söz konusu değildir. Doğumdan sonraki ilk 6-8 saat arasında kolostrum alınmış olmalıdır(2 litre kadar). Antibodyler, ineğin immun sistemi tarafından üretilir ve kolostrum denen ilk sütte konsantre hale gelirler ve buzağıda direncin oluşmasını sağlarlar. Doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde  bu antibodyler buzağı sindirim sistemi tarafından emilirler.(4) Emilim genel kan dolaşımındaki lenfatik sistem ve barsaklar tarafından gerçekleştirilir ve E.coli invazyonları ile diğer zararlı mikroorganizmaların büyümesi sınırlandırılır.(1) Kolostrumun mümkün olan en kısa zamanda alınması max. emilim için şarttır. İneğin sağılıp buzağıya kolostrumun elle verilmesi kolostrumun buzağı tarafından alınmasını sağlamanın en iyi yoludur.(4) Diğer bir seçenek de yeni doğan buzağının hiper immun ineğin kolostrum ve sütü ile beslenmesidir.(11) Hastalığa karşı buzağılarda max. direncin sağlanması için sürüdeki ineklere aşılama programları uygulanmalıdır.(4)     Kolostrumun koruyucu etkisi; antibody titresine, midedeki ve intestinal lumendeki miktarına bağlıdır.(11)     

33

34

35   Aşılama: Enfeksiyon riskinin yüksek olduğu dönemde hayvanların aşılanması yeterli koruma düzeyi sağlar.(12) Scour Bos 9 başlangıç dozu buzağılamadan önceki 8. haftadan 16. haftaya kadar gebe ineklere yapılırsa kolostruma koruyucu maddeler geçmiş olur. Bu aşı Rotavirus, Coronavirus, E.coli 4, Clostridium perfringens Tip C’ ye karşı koruma sağlar.(3) Doğurma zamanında virüsün yüksek oranlarda saçılımı durdurulur.(12) Buzağılamadan 4 hafta önce Rotavirus ve  Coronavirusa karşı Scour Bos 4 ile aşılama yapılır. İkinci yıl ve sonrasında buzağılamadan hafta önce Scour Bos 9 ile tek doz aşılama yapılır.(3)     Gebe inekler aşılandığında spesifik kolostral immunitede artış görülür ve bu hastalığı yapan viral patojenlere karşı pasif koruma sağlar.

36

37 TEDAVİ Tedaviye yönelik örnek bir tablo:
- sabah 7: 1.9 lt. süt verilmelidir. - sabah 10: 1.9 lt. elektrolit solüsyon verilmeli ve buzağı anadan ayrılmalıdır. -öğlen 2: buzağının anayla birlikte bakımı sağlanmaya çalışılır (mümkün değilse yaklaşık 1-2 litre süt özefagus borusu ile verilmelidir). - akşam 6: 1.9 lt. elektrolit solüsyonu verilmeli ve anadan ayrılmalıdır.     Bu tedavi şekli ile 2-3 gün sonra birçok buzağı normale döner.(14)    Hayvan ayakta, güçlü emme refleksi ve az bir ishal varsa hayvan gözlenmeli veya oral solüsyonlar verilmelidir. Hayvan ayakta, zayıf emme refleksi ve ishal varsa oral sıvı ve elektrolit tedavisi uygulanmalıdır. Hayvan oturuyor ve şiddetli bir ishal varsa derhal veteriner hekim çağrılarak yoğun bir tedavi uygulanır

38

39 - Dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise şöyledir:
Hastalık sürü içinde meydana gelmişse sağlıklı hayvanlar hasta olan hayvanlardan derhal ayrılmalıdır ve her şartta tedavi uygulanmalıdır. Tedavide etkili bir bakım uygulanmalı ve sıvı kaybı giderilmelidir. Yeni doğan buzağıların her biri ayrı bir bölmede tutulmalıdırlar. Taşınabilir kafeslerde barındırılmaları izolasyonda ve yerin temizliği sırasında kolaylık sağlar. Kafesler temiz ve de kuru tutulmalıdır. Yemlemede kullanılan alet ve ekipmanlar temiz tutulmalı ve her yemlemeden sonra sanite edilmelidirler. Hasta hayvanlar iyi havalandırmalı, kuru ve temiz bir bölgede tutulmalı, aşırı ısıdan korunmalıdırlar. Hayvanlar ilk 7-10 günlük dönemde vücut ağırlıklarının %10’u kadar taze sütle düzenli olarak beslenmelidirler.(4) Hastalığın çıkışının engellenmesi amacıyla; ineklerin buzağılamadan 60 gün önce sürüden ayrılması, eski ve yeni olacak sürülerin birbirinden ayrı tutulmaları, ineklerin buzağılama döneminde yeterli vücut kondisyonuna sahip olmalarına dikkat edilmelidir.(14)


"MASTİTİS Mastitis kısaca; mikroorganizmaların ve genelliklede bakterilerin memeye girmesi, burada çoğalması ve toksinlerinin meme bezi dokusunu tahrip." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları