Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Mastitislerden Korunma Yöntemleri

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Mastitislerden Korunma Yöntemleri"— Sunum transkripti:

1 Mastitislerden Korunma Yöntemleri

2 Sürüde meme sağlığını sürekli kontrol etmek, yeni enfeksiyonların önlenmesi ve klinik mastitis vakalarını tedaviye kalkışmaktan daha etkili ve aynı zamanda ekonomik bir yoldur.

3 Korunma mastitislerin kontrolünde anahtar role sahiptir.
Birçok mastitis vakasında tedavi sonucu hayal kırıklığı ile sonuçlanmakta ve tedavi ekonomik değildir. Sürü içinde mastitisli inek oranı yüksek olduğunda, süt antibiyotik rezidüe problemi oluşmakta ve bu durum halk sağlığı yönünden sakıncalar doğurmaktadır.

4 Günümüzde mastitis kontrol programlarında daha çok hijyenik önlemler ön planda tutulmaktadır.
Bu programlar genelde meme başının dezenfeksiyonu, kuru dönem tedavisi ve kronik enfekte ineklerin kesimini kapsamaktadır.

5 Mastitislerin Önlenmesi
1.Satın Alınacak İneklere Dikkat Edilmeli Sürüye yeni inekler sokulacaksa, inekler sürüye sokulmadan önce meme sağlığı yönünden muayene edilmeli (bakteriyolojik kültür yapılmalı) ve kayıtlar incelendikten sonra satın alma kararı verilmelidir. Bu işlemler yapılmadan inek ve inekler sürüye sokulmuşsa, test sonuçları çıkana kadar ayrı sağılmalıdır.

6 2. Sağım Hijyeni Kontagiyöz etkenlere bağlı mastitislerin kontrol altında tutulmasında ve çevresel kaynaklı mastitislerin insidensinin azaltılmasında, sağım hijyeni oldukça önemlidir. Sağım hijyeni denilince sağım öncesi memelerin sağıma doğru bir şekilde hazırlanması, meme lobları veya başlarının temiz ve kuru olması akla gelmelidir. Sağım başlıkları takılmadan önce meme lobları ve meme başları mutlaka temiz ve kuru olmalıdır.

7 Memelerin temizliğinde kullanılan havlular, süngerler, tek kullanımlık olmalı, her meme başı için ayrı bir kağıt peçete kullanılmalıdır. Meme başlarının sağım öncesi bir germisid (antiseptik) solüsyona daldırılması, sağıma memelerin doğru bir şekilde hazırlanması açısından önemlidir. Bu yöntemle çevresel kaynaklı mastitis patojenlerinin neden olduğu mastitisler de önemli oranda önlenmektedir.

8 Sağıma hazırlık şu şekilde olmalıdır.
1. Ön sütün muayenesi yapılmalıdır. Ön sütün muayenesi avuç içinde yapılmamalı, ön süt ya strip kaba ya da sağımhanenin zeminine sağılmalıdır.

9 II. Sağım öncesi meme başları bir antiseptik solüsyona daldırılmalı ve asgari 30 sn kadar beklenilmeli, daha sonra meme başları tek kullanımlık kağıt peçeteler veya havlularla silinmeli, kurulanmalıdır.

10 III.Sağım başlıkları meme başlarına doğru şekilde takılmalı, sağım sonrası otomatik olarak meme başlarından ayrılmıyorsa sağım bittikten en kısa sürede çıkartılmalıdır.

11 IV. Sağım başlıkları çıkartıldıktan sonra meme başları
tekrar bir antiseptik solüsyona daldırılır ve yemlenerek ayakta kalmaları sağlanmalıdır.

12 Meme başının temizliği yapılırken meme başlarının suyla yıkanmasından kaçınılmalıdır.
Çevresel kaynaklı mastitislerin yaygın görüldüğü sürülerde memelerin temiz olmasını sağlamak için meme üzerindeki uzun tüyler kısaltılmalı veya traş edilmelidir.

13 3. Meme Başının Dezenfeksiyonu
Kontagiyöz mikroorganizmalara bağlı mastitisin kontrol edilmesi veya önlenmesi için sağım sonrası, çevresel mikroorganizmalara bağlı olanların önlenmesi için ise sağım sonrası teat dipping oldukça önemlidir. Etkili bir teat dipping için meme başlarının en az %75’i antiseptikle kaplanmalıdır.

14 Meme başının dezenfeksiyonu amacı ile meme başları teat dipping solüsyonuna daldırılmalıdır.

15 Meme başı derisi en 30 sn kadar dezenfektan ile temas etmeli daha sonra dezenfektan silinmelidir.
Dezenfektan madde silinmez ise sütte rezidüe problemi olur.

16 Bazı teat dipping solüsyonları uygulandıkları bölgede film tabakası oluşturur.
Bu özellikteki solüsyonlar, meme başına uygulandıklarında meme başı kanalı deliğini kapatarak mikroorganizmaların meme içine girmesini engeller.

17 Teat dipping solüsyonlarının içerisine genellikle gliserin, lanolin, propilen glikol ve polivinil prolidon gibi meme başı derisini yumuşatıcı özelliği olan maddeler eklenir. Çünkü meme başı derisindeki yağ bezleri, sık yıkama sonucu zarar görmektedir. Sık yıkama sonrası meme derisini koruyucu özelliği olan yağ asitleri de kaybolduğundan meme derisinde çatlaklar oluşur.

18 4. Kuru Dönem Tedavisi Laktasyon sonunda kuruya çıkartılan ineklerin her meme lobuna kuru dönem preparatı verilmelidir. Kuru dönem tedavisi, laktasyon sonunda meme lobu veya loblarında var olan enfeksiyonları tedavi eder, kuru dönemin başlangıcında oluşacak yeni meme içi enfeksiyonları önler.

19 Kuru dönem meme içi enfeksiyonların en sık şekillendiği dönemdir.
Bu dönemin başında çevresel, sonunda ise koliform patojenlere bağlı mastitise sık rastlanır.

20 Kuru dönem tedavisi yapılmasına rağmen bazı ineklerde bu dönemde yeni meme içi enfeksiyonlar şekillenmektedir. Bu durumun başlıca nedeni antibiyotiklerin ancak 5-7 gün sonra MIC değerine ulaşmaları veya bazılarının biyolojik ömrünü beklenenden önce tamamlamasıdır. Belirtilen nedenlerden dolayı son yıllarda meme başı kanalının son bölümüne bakteri kolonizasyonunu engelleyecek önlemlere başvurulur.

21 Bu yöntemlerin en önemlilerinden ikisi, meme başı kanalını içeriden ve dışarıdan kapatan kaplayıcı maddelerin (eksternal ve internal teat sealent) kullanılmasıdır.

22 5. Sağım Makinalarının Fonksiyonlarının Uygunluğu
Sağım makinalarının fonksiyonlarındaki aksaklıklar; kontagiyöz etkenlerin sürü içinde yayılmasında önemli bir faktördür. Sağım makinalarının fonksiyon bozuklukları veya dezenfeksiyonundaki ihmal, yeni meme içi enfeksiyon oranında önemli artışa yol açmaktadır.

23 Sağım makinaları fonksiyon bozuklukları; meme başının son bölümünde yıkımlara ve sonucunda da yeni meme içi enfeksiyon oranında artışa neden olur.

24 Sağım ünitelerinde vakum düzeyi 275 ve 300 mm Hg arasında olmalıdır.
Vakum dalgalanmaları veya vakumun düşmesi; sağım başlığının kaymasına neden olur.

25

26 Çevresel patojenlerin kaynağı; ineklerin yaşam alanlarıdır.
6. Çevre Yönetimi Çevresel patojenlerin kaynağı; ineklerin yaşam alanlarıdır. Bu nedenle ineklerin barındığı ortamlar temiz, kuru, ılık ve konforlu olmalıdır.

27 Çevre, kuruya yeni çıkan ve doğum yapacak inekler için önemlidir (çünkü çevresel patojenlere bağlı mastitis kuru dönemin başı ve sonunda sık görülür). Altlık materyali çevresel etkenlerin üremelerine katkı yapar. Özellikle kum gibi inorganik altlıklar, sap ve saman gibi organik altlıklar ile kıyaslandığında meme başına çevresel patojenlerin tutunmalarını azaltır.

28 Gram negatif bakteriler, meme başı derisi üzerinde yaşayamaz ve çoğalamazlar.
Meme başı derisi üzerindeki Gram negatif bakterin sayısı, ineğin ne şekil bir çevrede bulunduğu gösterir.

29 Gram negatif bakteriler için en yaygın kaynak hayvan gübresi, su ve topraktır.
Bakteri kontaminasyonunun kaynağı ise altlıktır. Altlıklardaki bakteri popülasyonu, klinik mastitis oranı ve meme başındaki bakteri sayısını etkilemektedir. Altlıklardaki bakteri sayısının azaltılması koliform etkenlere bağlı mastitis oluşum riskini önemli oranda azaltmaktadır.

30 İnekler için ideal altlık, nem oranı düşük ve içerisinde bakterilerin kullanabileceği besin maddesi miktarı az ve inorganik maddelerden yapılı olandır. Çevresel mastitislerden korunma adına en çok önerilen altlık, yıkanmış kumdur. Yıkanmış kum talaş, sap ve işlemden geçmiş hayvan gübresi gibi organik altlıklar ile karşılaştırıldığında, daha az sayıda koliform grubu patojeni içermektedir.

31 Birçok organik altlık materyali, altlık olarak kullanılmadan önce çok az sayıda mikroorganizma içermesine rağmen, kullanılmalarını izleyen birkaç saat içinde, patojen sayısı kat artabilmektedir. Yeni serilmiş organik altlık materyalleri, inek bölmelerindeki nemi emer, dışkı ve toprakta bulunan bakteri sayısını önemli ölçüde azaltır. O nedenle altlıkların üst 1/3’lük bölümünün nemlendikçe değiştirilmelidir.

32

33 7. Beslenme Beslenme mastitise karşı direnci önemli oranda etkilemektedir. Bazı vitamin ve iz mineraller (vitamin E ve selenyum gibi) ineklerde immun sistemi etkiler. Özellikle kuru dönemde ki ineklerde ve düvelerde yemlerdeki vitamin E ve selenyum düzeyi çevresel patojenlerin kontrolü açısından kritik öneme sahiptir.

34 8.Klinik Mastitislerin Tedavisi
Klinik mastitislerin tedavisi, mastitislerin kontrolünde sınırlı bir etkiye sahiptir. Klinik mastitislerin tedavisindeki amaç; meme başına patojenlerin tutunmasını azaltmak ve meme direncini artırmaktır.

35 Klinik mastitisler uygun bir tedavi planı çerçevesinde laktasyon döneminde tedavi edilmelidir.
Laktasyon döneminde tedavi başarı oranı; S. agalactia için %90, S. aureus için %35, çevresel streptokoklar için %50, koliformlar için %15, Arcanobacter pyogenes, Pseudomonas, Serratia ve Mikoplazma türleri ile küfler için %0’dır. Klinik enfekte ineklerin tedavilerine en kısa sürede başlanmadığında, bu mastitis formu subklinik forma dönüşür ve bu durumda enfekte inekten diğer ineklere bulaşma olur.

36 9. Kesim Kesim, mastitis kontrol programlarının önemli bir parçasıdır.
Bu yöntem kontagiyöz etkenlerin kontrol altında tutulmasında ve sürü tank sütü somatik hücre sayısının azaltılmasında oldukça etkilidir.

37 10. Meme Sağlığını Kontrol Programlarının
İzlenmesi Sürüde mastitislerin izlenmesi, sürü kontrol programının etkinliği ve alınacak önlemler konusunda önemli ipuçları verir. Bu konuda klinik mastitis olgularının ve somatik hücre sayısının sürekli izlenmesi gereklidir. Bireysel ve sürü tank sütü somatik hücre sayısı, sürüdeki enfeksiyon prevalansı ile kontagiyöz mastitislerin sürüdeki varlığının araştırılmasında son derece yararlıdır.

38 Sürülerde klinik mastitisler çoğunlukla çevresel patojenlere bağlı şekillenir.
O nedenle klinik olguların düzgün bir şekilde kayıt edilmesi, çevresel etkenlere bağlı mastitislerin izlenmesi için gereklidir. Sürü tank sütü örneklerinin mikrobiyolojik muayenesi, sürüde kontagiyöz patojenlerin varlığının araştırılması bakımından son derece önemlidir. Tank sütünün bakteriyolojik yönden incelenmesi, çevresel patojenlerin varlığının ortaya konmasında etkili bir yöntem değildir.

39 11. Aşıların Kullanılması
Koliform mastitislere karşı aşılama daha çok bu etkenlere bağlı oluşacak ciddi klinik mastitislerin şiddetini azaltmaya yöneliktir. Koliform etkenler benzer antijenik özellik taşıdığından, bir suşa karşı geliştirilen aşılar diğer koliform suşlara karşı da bağışıklık artışına yol açar.

40 Piyasada S. aureus, KNS ve koliformlara karşı geliştirilmiş aşılar satılmaktadır.
Bu aşı özellikte S. aureus’un biyofilm oluşumunu önleyerek etki göstermektedir.

41 Bu önlemler şunlardır;
12. Diğer Pratik Önlemler Bazı basit pratik uygulamalar, mastitislerin inekler arasında yayılmasının azaltılmasına yardım eder. Bu önlemler şunlardır; Sağımdan hemen sonra yemleme Mastitisli ineklerin en son veya farklı bir sağım ekipmanı ile sağılması


"Mastitislerden Korunma Yöntemleri" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları