Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi"— Sunum transkripti:

1 Rical Kaynaklarıyla İlgili Oryantalistlerin İddiaları ve Onların Eleştirisi II

2 Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi
Juynboll bu yöndeki bir iddiasını Abdullah b. Sem’an (ö. 130) ile ilgili olarak gündeme getirmiştir. Bu şahıs birçok muhaddis tarafından yalancı ve metruk olarak nitelendirilmiştir. Juynboll İbn Adiy (ö. 365) ise onun hakkında «Onun salih hadisleri var» değerlendirmesinden hareketle genel bir yargıya ulaşmış, hadis alimlerinin uydurma hadislerin cazibesine kapıldıklarını ileri sürmüştür. Oysa İbn Adiy de diğer alimler gibi Abdullah b. Sem’an’ı eleştirmiş ve onun hakkında «çok zayıf» değerlendirmesinde bulunmuştur. Onun bazı rivayetlerini salih bulması sonucu değiştiren bir değerlendirme değildir.

3 Güvenilir Ravilerin Uydurma Hadis Rivayet Ettikleri İddiası ve Eleştirisi
Juynboll, güvenilir olarak kabul edilen bazı ravilerin bazı uydurma hadisleri rivayet ettiklerini iddia etmektedir. Örneğin Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde uydurma olmakla itham edilen otuzdan fazla rivayet bulunmaktadır. Bu iddia, hadis kitaplarının hangi amaç ve ilkelerle yazılmış olduğunu gözden kaçırmış olmaktan kaynaklanmaktadır. Örneğin Sahihayn’dan önce yazılan kitaplar, sadece sahih olan rivayetleri toplamak gibi bir amaçları bulunmamaktaydı. Amel edilebilir gördükleri rivayetleri kitaplarına almakta bir sakınca görmüyorlardı

4 Sahihayn’dan sonra da Sünen sahipleri, bir konuda sahih hadis bulamadıkları zaman hasen veya onun altında hadisleri kullanmakta bir sakınca görmemişler; bu tür hadislerle amel etmeyi reyle amel etmekten üstün görmüşlerdir. İbn Hanbel, Müsned adlı kitabını oluştururken, münker ve mevzu olduğunda ittifak edilen hadisleri dışarı tutmuş, diğer bütün hadisleri kitabına almaya çalışmıştır. Ne sünen sahipleri ne de İbn Hanbel, kitabına aldıkları tüm hadislerin sahih olduğunu iddia etmemişlerdir. Juynboll iddiasında güvenilir hadis alimlerinin mevzu ve zayıf hadisleri sahih hadismiş gibi rivayet ettikleri gibi bir suçlamada bulunmaya çalışmaktadır. Böyle bir durum söz konusu değildir.

5 Sikât Türü Eserlerde Çok Sayıda Sıkâ Olmayan Ravi Bulunduğu İddiası ve Eleştirisi
Sikâ ravilerin isimlerinin ve durumlarını tanıtmak üzere farklı tarihlerde kitaplar yazılmıştır. Ebu’l-Hasan el-İclî (ö. 261)ve İbn Hibbân’ın (ö. 354) Kitabu’s-sikâtları, İbn Şahin’in (ö. 385) Tarihu esmai’s-sikât’ı bunlardandır. Juynboll bu tür kitaplar içinde güvenilir olmayan, meçhul ravi isimlerine de yer verildiğini iddia etmektedir. Meruk veya meçhul bazı ravi isimlerinin bu kitaplarda yer alması, onlara dikkat çekmek ve durumlarını açıklamak içindir. Örneğin İbn Hibban, kitabının birçok yerinde: «Onu ihticac için değil, durumunun bilinmesi için zikrediyorum.» veya «Onun kim olduğunu bilmiyorum.» gibi ifadeler kullanmıştır.

6 Bazı Meşhur Ravilerin Adının Rical Kitaplarında Bulunmadığı İddiası ve Eleştirisi
Juynboll’un iddialarından biri de Nafi ve Şu’be adındaki ravilerin İbn Hacer’in Tehzib ve Lisanü’l-Mizan adlı kitaplarında daha az, İbn Sa’d, Buhari ve İbn Ebi Hatim’in kitaplarında daha çok olmasıdır. Bu iddiayla o, ravilerin hayali kimseler olduğunu ima etmeye çalışmaktadır. Juynboll bu iddasında da kitapların yazılış amaçlarını gözden kaçırmaktadır. İkinci gruptaki kitaplar genel eserlerdir ve senetlerde ismi geçen metruk, zayıf veya sika bütün ravileri bir araya toplamayı amaçlamaktadır. İbn Hacer’in birinci kitabı Tehzib, yalnızca Kütüb-i sitte’de geçen ravi isimlerini, diğer kitabı Lisan ise yalnızca zayıf ravilerin isimlerini toplamayı amaçlamaktadır.

7 Rical Alimlerinin Raviler Hakkında Objektif Olmadıkları İddiası ve Eleştirisi
Juynboll bu konudaki iddiasını İbn Sirin hakkında iki alimin değerlendirmesini örnek göstererek ispatlamaya çalışmaktadır. Onun iddiasına göre İbn Sirîn hakkında el-Ka’bi (ö. 319) yalnızca cerh eden ifadeler kullanmıştır. İbn Hacer ise aynı şahıs hakkındaki lehte ve aleyhte olan görüşleri sıralamakla birlikte lehte olanlara ağırlık vermiştir. Öncelikle bu iddia doğru değildir. Çünkü el-Ka’bi, İbn Sirin hakkında «Emirü’l-mü’minin fil hadis» değerlendirmesine de yer vermektedir. İkincisi el-Ka’bi mutezili bir alimdir. Mutezili alimlerin hadis ravileri ve rivayetleri hakkındaki tutumları Ehl-i hadisten farklıdır.

8 Rical Kitapları Hakkında Olumlu Görüşler
Oryantalistlerin bir çoğu rical edebiyatı hakkında hayranlık bildiren ifadeler kullanmışlardır. Onlardan biri şöyledir: «Müslümanların herhangi bir dalda kaleme aldıkları biyografik eserler mecmuası; sayıca çokluğu, titizlikle ele alınmış olması ve enteresan malumatları toplamış olması açısından insanı hayret ve dehşete düşürmektedir. Batıdaki muasırlarının buna benzer bir çalışmaları bulunmamaktadır.» Von Grunebaum.

9 Sahabenin Adaletiyle İlgili İddialar ve Eleştirisi
Schacht ve Juynboll hadislerin müşterek raviler döneminde ortaya çıktığını savundukları için sahabe konusuna çok önem vermemişlerdir. Bununla birlikte Juynboll, sahabenin adaleti konusunun ilk defa İbn Ebi Hatim tarafından ortaya atıldığını iddia etmiş; ondan önce böyle bir meselenin var olmadığını savunmuştur. Bu iddia doğru değildir. Çünkü Ebu Yusuf ve Şeybani’nin el-Âsâr isimli kitaplarında, sahabenin güvenilirliği ile ilgili cümleler bulunmaktadır.

10 Goldziher gibi bazı oryantalistler, Ebu Hüreyre, İbn Abbas ve Hz
Goldziher gibi bazı oryantalistler, Ebu Hüreyre, İbn Abbas ve Hz. Aişe gibi sahabenin Hz. Peygamber hakkında yalan söz uydurduklarını ileri sürmüşlerdir. Adı geçen oryantalistler iddialarını birtakım zayıf veya metruk rivayetleri kanıt göstererek ispatlamaya çalışmışlardır. Bir taraftan rivayetlerin gerçekliğini kabul etmezken öbür taraftan zayıf ve metruk rivayetlerle iddialarını ispatlamaya çalışmaları açık bir çelişkidir.

11 Hadis rivayetinde meşhur olmuş sahabe veya tabiinin adını kullanan zayıf veya yalancı raviler var olmuştur. Ancak bu rivayetler, hadis alimlerinin itibar ettiği rivayetler değildir. Bu tür rivayetlerden dolayı sahabenin sorumlu tutulması doğru değildir. Sahabenin hepsinin adil olması hükmen verilmiş bir karardır. Hadis rivayeti olan sahabe sayış bin üç yüz civarındadır. Bunların yarıya yakının da yalnızca bir veya iki hadisi bulunmaktadır.


"Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları