Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İç sular Zoo bentozu 2017 10.Ders Doç. Dr. Utku Güner
2
Bu hafta Bentik Canlı etkiyen faktörler
Lotik ve lentik bentik canlılar
3
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Askıda katı madde; yoğun olduğu durumlarda primer prodüksiyonu azaltarak, doğrudan ya da dolaylı alg ve bitkilere bağımlı olan makromurgasızların gelişimini yavaşlatır ya da yok eder. Daha az yoğun olduğu durumlarda seçici etki göstererek süzerek beslenen organizmaları (Hydropsyche ve Simulium gibi) etkilerler. Askıda katı maddenin en önemli etkisi, tabana çöktüğünde ortaya çıkar. Akarsuların sığ ve akışın hızlı olduğu bölgelerde Ephemeroptera, Trichoptera ve Plecoptera üyeleri kaybolurlar, yerlerini Oligochaeta, Chironomid larvaları ve tatlı su sümüklülerine bırakırlar
4
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Bulanıklık; av-avcı ilişkisinde avcının etkisini azaltarak, avın miktarının artmasına yol açar. Bulanıklığın yüksek olduğu sularda, balığın yemi olan sülüklerin (Hirudinae) miktarının arttığı bildirilmiştir.
5
Sıcaklık; makroomurgasızlar, kaynağa yakın bölgelerde bulunan Plecoptera gibi stenotermal organizmalar dışında, genellikle eurotermal olup, 30o C’ye kadar toleranslıdır. Ancak artan su sıcaklığının yanı sıra ortamda organik kirlenme varsa, oksijen konsantrasyonunun azalması makroomurgasızlar açısından problem yaratır.
6
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Toksisite; akarsularda makroomurgasızların çeşitliliğinin ve bolluğunun azalmasına neden olurken, populasyonda bulunan daha toleranslı türlerin artışını sağlar.
7
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Tuzluluk; akarsularda doğal olarak bulunan tuzların (Na, Ca, K ve Mg) atıklar sonucunda konsantrasyonlarının artması ve dengenin bozulması toksik koşulları ortaya çıkarır. Makroomurgasızların tuzluluğa toleransları değişir.
8
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Sülüklerden Piscicola geometra, Erpobdellidae ve Glossiphonidae familyalarına göre daha az toleranslıdır. Bununla birlikte tuzluluğa tolerans soğuk sularda, sıcak sulara göre yüksektir. Yüksek klorid konsantrasyonlarına (>1000 mg/l), Odonata, Diptera (özellikle Chironomidae) ve Ephemeroptera’dan sadece Baetidae familyası ile en toleranslı organizmalardır. Plecoptera tuzluluğun arttığı sularda görülmez.
9
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
pH Çoğu endüstriyel atıklar oldukça alkali ya da asidiktir ancak diğer etkenler akarsu toplulukları üzerinde pH’nın doğrudan etkisinin belirlenmesini zorlaştırır. Gastropodlar pH 7’nin üzerinde görülürken, çift kabuklular pH 5,6-8,3 aralığında bulunurlar. Insektlerden Coleoptera geniş tolerans aralığına, helmintler pH 4,5-8,5 aralığına tolerans gösterirler. Chironomidae (Diptera) pH>8,5 ve pH
10
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Oksijen; Bazı maden atıklarında demir tuzu ve kağıt fabrikalarından çıkan sülfit gibi endüstriyel ve evsel atıkların akarsulara boşaltılması çözünmüş oksijen 332 konsantrasyonunun azalmasına neden olur. Böyle atıklar diğer kirleticilerle birleştiğinde oksijensizliğin etkisini belirlemek zordur.
11
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Ekolojik etki; Karasal ekosistemden kaynaklanan materyallerin çoğu akarsu ekosisteminde besin zincirine katılır. Akarsu ekosistemi aşırı miktarda organik madde ve nitrat, fosfat gibi inorganik besin tuzları ile tahrip edilir. Akarsularda organik zenginleşme oksijen yetersizliği ve enfeksiyonlar yaratabilir. Buna organik kirlenme denir. İnorganik zenginleşme (ötrofikasyon) ise primer prodüksiyonun artmasına neden olarak oksijen dengesini bozar
12
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
. Aşırı bitki ve alg gelişimine neden olur. Bu durum kirlilik olarak kabul edilir ve bentik omurgasızlar üzerine etkisi organik kirlenmenin etkisi ile aynıdır. Organik kirlenmeye takım düzeyinde en toleranssız grup Plecoptera, en toleranslı olanlar ise özellikle kirlenmenin şiddetli olduğu durumlarda egemen olan Oligochaeta üyeleridir.
13
Bentik canlıların stres duyarlılıkları
Diğer takımlarda tolerans durumları tür düzeyinde değişir.Çoğu sülükler organik kirliliğe toleranslı olup, oksijensiz ortamlarda uzun süre dayanabilirler. Ancak, kirli sularda dağılımlarını etkileyen en önemli faktör ortamda konakçı veya avlarının olmasıdır
14
Biyotik indeksler Akarsuların kalitesini belirlemede, makroomurgasızlara dayanan çoğu İngiltere ve Avrupa’da olmak üzere birçok biyotik indeks geliştirilmiştir. Biyotik indeks, kirlilik belirtisi taksonomik grupların sayısal olarak ifadesidir. Bu çeşitli makroomurgasızlara verilen tolerans değerlerine bağlıdır.Çoğu biyotik indeks familya düzeyinde verileri kullanmak üzere geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın kullanılanları aşağıda verilmiştir.
15
Trent biyotik indeks(TBI)
İngiltere’de geliştirilmiş olan TBI,alınan örnekte ki grup sayısı ile kirliliğe duyarlı anahtar grupların sayılarının saptanmasına dayanır. Temiz akarsuların indeks değeri 10’dur ve bu değer artan kirlilikle azalır. TBI su kalitesinin daha geniş bir aralığını (0-15) kapsamak üzere genişletilmiş ve duyarlılığı artırılmıştır.
16
Trent biyotik indeks(TBI)
Bu indekslerde bolluğun dikkate alınmaması eleştirilmektedir. Çünkü alınan örneklerde sürüklenmek gibi diğer faktörlerin etkisiyle tesadüfi bulunan organizmalar da değerlendirmeye alınacağından indeks değerini etkileyecektir
18
Chandler sayı sistemi İskoçya’da geliştirilmiştir. TBI’ne göre daha detaylı bir makroomurgasız listesi ile birlikte bolluk faktörünü de içerir. Sayı, mevcut organizmaların teşhisi, her grup için bolluk sınıflandırmasının tespiti yapılarak, sonra da o grup için uygun derece şeçilerek saptanır. Tüm gruplar için dereceler toplanarak istasyon sayısı belirlenir.
19
Chandler sayı sistemi Sayı duyarlı grupların artan bollukları ile artar ve toleranslı grupların bolluklarının artışı ile azalır. Bu sistem, tüm gruplar için taksonomik düzeyde teşhisin yeknesak olmaması ve teşhisi cins düzeyinde yapılan indikatör organizma sayısının coğrafik olarak kısıtlanmış olması açısından çok karmaşık bulunmakta ve eleştirilmektedir
20
Chandler sayı sistemi
21
Çeşitlilik indeksleri
Çevrenin kirlilik düzeyini ölçmede çeşitli araştırıcılar tarafından kullanılan bir diğer biyolojik yöntem çeşitliliğin ölçülmesidir.Çeşitlilik indeksleri, bir topluluğun çevre kalitesine verdiği tepkiyi açıklayan ve topluluk yapısının üç bileşeni olan tür sayısı (zenginlik-S), türe ait bireylerin dengeli dağılımı ya da farklı familyaların bolluklarının benzerlik durumu (E) ve toplam organizma sayısı (bolluk-N) olarak üç bileşeninin kullanıldığı matematiksel ifadelerdir.
22
Çeşitlilik indeksleri
Kirlenmemiş çevreler yüksek çeşitlilik veya zenginlikle karakterize edilir. Organik kirlenme hassas organizmaların yok olmasıyla çeşitlilikte azalmaya, besin maddesi zenginliğinden dolayı toleranslı organizmaların bolluğunda artışa ve dengeli dağılımlarında (E) azalmaya neden olur. Aksine toksik ve asidik kirlenme hem çeşitlilikte ve hem de bollukta azalmaya neden olur.
23
Çeşitlilik indeksleri
Duyarlı organizmaların yok olmasıyla ve ilave besin kaynağı olmadığı için kalan toleranslı formlarda yaşayamaz. Dengelilik değerleri 0 ile 1 arasında değişir. Kirlilik durumu arttıkça değer >0,5, iyi koşullarda =1 dir Dengelilik (E); E = H/ln S, eşitliğinden hesaplanır. Burada; H= Shannon-Wiener İndeks, S= Tür zenginliğini, belirtir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.