Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

İSLAM KARDEŞLİĞİ VE MİLLİ BİRLİK HAZIRLAYAN:

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "İSLAM KARDEŞLİĞİ VE MİLLİ BİRLİK HAZIRLAYAN:"— Sunum transkripti:

1 İSLAM KARDEŞLİĞİ VE MİLLİ BİRLİK www.ibrahimsucuoglu.com HAZIRLAYAN:
İbrahim SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM-HATİBİ ERZİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ

2 يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerliniz, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınız dır…” (Hucurat, /13) N.F.K.: “Sen-ben’ desin efrad, aradan vahdeti kaldır, Milletler için işte kıyamet o zamandır”.

3 مثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وتَرَاحُمِهِمْ وتَعاطُفِهِمْ ،
*Numan İbn Beşir (r.a.) anlatıyor Hz. Peygamberimiz (sav) Müminler arasında olması gereken birlikteliği şu benzetmeyle aktarmıştır.  مثَلُ الْمُؤْمِنِينَ فِي تَوَادِّهِمْ وتَرَاحُمِهِمْ وتَعاطُفِهِمْ ، مَثَلُ الْجَسَدِ إِذَا اشْتَكَى مِنْهُ عُضْوٌ تَداعَى لهُ . سائِرُ الْجسدِ بالسهَرِ والْحُمَّى “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Müslim, Birr,17. IV, )

4 *Rabbimiz bir ayette : إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ فَأَصْلِحُوا بَيْنَ أَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ “Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. (Hucurat, 49/10) : Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle  Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle... (NFK)

5 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا يَسْخَرْ قَومٌ مِّن قَوْمٍ عَسَى أَن يَكُونُوا خَيْرًا مِّنْهُمْ وَلَا نِسَاء مِّن نِّسَاء عَسَى أَن يَكُنَّ خَيْرًا مِّنْهُنَّ وَلَا تَلْمِزُوا أَنفُسَكُمْ وَلَا تَنَابَزُوا بِالْأَلْقَابِ بِئْسَ الاِسْمُ الْفُسُوقُ بَعْدَ الْإِيمَانِ وَمَن لَّمْ يَتُبْ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ Ey iman edenler! Bir kavim, diğer bir kavimle alay etmesin; olur ki, alay edilenler kendilerinden daha hayırlı bulunurlar. Bir takım kadınlar da diğer kadınlarla eğlenmesin; olur ki eğlenceye alınanlar kendilerinden daha hayırlı olurlar. Hem birbirinizi ayıplamayın ve kötü lâkablarla atışmayın. İmandan sonra fasıklıkla adlanmak ne kötü isimdir!... Kim de tevbe etmezse, işte onlar kendilerine zulmedenlerdir (Hucurat-11)

6 Akif dede sertçe uyarıyor:
Girmeden tefrika bir millete; düşman giremez ‘ Toplu vurdukça sineler; onu top sindiremez. Hani milliyetin İslam idi… Kavmiyet ne! Sarılıp dursaydın a milliyetine “Arnavutluk” ne demek? Var mı şeriatta yeri? Küfür olur başka değil kavmini sürmek ileri” , “Arabın Türke; Lazın Çerkeze yahut Kürde Acemin Çinliye üstünlüğü mü varmış? Nerde! Müslümanlık da “anasır” mı olurmuş ne gezer Fikr-i kavmiyeti tel’in ediyor peygamber” MAE.

7 وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ
نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur'ân’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz” (Al-i İmran, 3/103)

8 Hz. Peygamber (sav) kâmil imanın kaynağını yine sevgiye bağlayarak şöyle buyurmaktadır:
لَا يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لِأَخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ "Sizden biriniz nefsi için sevdiğini mü'min kardeşi için de sevmedikçe gerçek mü'min olamaz." (Buhari, İman, 12) Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;  Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;  Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,  Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz! M.A. E

9 * Başka bir hadisi şerifte ise şöyle buyurulur:
لَا تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلَا تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا أَوَلَا أَدُلُّكُمْ عَلَى شَيْءٍ إِذَا فَعَلْتُمُوهُ تَحَابَبْتُمْ أَفْشُوا السَّلَامَ بَيْنَكُمْ "Allah'a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek iman etmiş olamazsınız. Yaptığınızda birbirinizi seveceğiniz bir şey öğreteyim mi? Aranızda selamı yayınız." (Müslim, İman,  81)

10 *Allah (cc) birlik ve beraberliğin ihmal edilmemesini buyuruyor:
 وَلَا تَكُونُوا كَالَّذينَ تَفَرَّقُوا وَاخْتَلَفُوا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَاُولئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ عَظيمٌ    Ey Türk ırkı! Tutsaktan özgür, yoksulsan varlıklı, çıplaksan giyimli olacaksın. Yeter ki, düşmanlarına kanma! Yeter ki, birliğini bozma. Bilge KAĞAN “Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. “  (Al-i İmran, 3/105) 

11 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوَاْ إِن تُطِيعُواْ فَرِيقًا مِّنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ كَافِرِينَ Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar. (Al-i İmran, 3/100)) Baş başa vermeyince taş yerinden oynamaz. Yalnız kuş, yuva yapmaz, yalnız taş, duvar olmaz.

12 المُؤمِنُ لِلمؤمنِ كَالبُنْيَان يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضاً إِنَّ“
*Efendimiz (sav) de:  المُؤمِنُ لِلمؤمنِ كَالبُنْيَان يَشُدُّ بَعْضُهُ بَعْضاً إِنَّ“ Müminin mümine karşı durumu tek bir binayı meydana getiren, perçinlenmiş kayaların birbirlerine karşı durumu gibidir” (Buhari Salât  88, I,) N.F.K. Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!    İşte bütün meselem, her meselenin başı,  Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı! 

13 *Yüce Rabbimiz: وَاَطيعُوا اللّهَ وَرَسُولَهُ وَلَاتَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ريحُكُمْ وَاصْبِرُوا اِنَّ اللّهَ مَعَ الصَّابِرينَ “Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”  ( Enfal, 8/46), Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kırıp parçalarlar: Oysa birlik olursanız, hiçbir kuvvet sizi kıramaz. Oğuz KAĞAN

14 *Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de :
مَنْ خَرَجَ عَنِ الطَّاعَةِ، وَفَارَقَ الجََمَاعَةَ فَمَاتَ مِيتَةً جَاهِلِيَّةً. “Kim itaatten dışarı çıkar ve cemaatten ayrılır ve bu halde ölürse, cahiliye ölümü ile ölür" (Müslim, İmâret 13. III, 1476) "Hürriyeti aldık!" dediler, gaybe inandık;  "Eyvah, bu bazicede bizler yine yandık!"  Cem'iyyete bir fırka dedik, tefrika çıktı:    Sapsağlam iken milletin erkânını yıktı.  “ Turan ili" namiyle bir efsane edindik;  "Efsane, fakat gaye!" deyip az mı didindik?  Kaç yurda veda etmedik artık bu uğurda?  Elverdi gidenler, acıyın eldeki yurda! M.A. E.

15 *Allah (cc) Kur'ân'da Peygamber (s.a.s.)'e usul ve üslubuda öğretiyor:
"فَبِمَا رَحْمَةٍ مِنَ اللّهِ لِنْتَ لَهُمْ وَلَوْ كُنْتَ فَظًّا غَليظَ الْقَلْبِ لَانْفَضُّوا مِنْ حَوْلِكَ ..."  "O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp  giderlerdi" (Al-i İmran, 3/159)

16 : الْمُسْلِمِ أَخُو الْمُسْلِمِ، ﻻَ يَظْلِمُهُ، وﻻََ يَخْذُلُهُ، وََﻻ يَحْقِرُهُ  التَّقْوَى هَهُنَا و َيُشِيرُ إِلَى صَدْرِهِ. بِحَسْبِ امْرِئٍ مِنَ الشَّرِّ أَنْ يَحْقِرَ أَخَا الْمُسْلِمُ. كُلِّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ،  َدَمُهُ و مَالُهُ وَعِرْضُهُ Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkir etmez. Takva şuradadır-eliyle göğsünü işaret etti Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her Müslüman’ın malı, kanı ve ırzı diğer Müslüman’a haramdır.  (Müslim, Birr,  10. IV.)

17             Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ise.
عَلَيْكُمْ بِالْجَمَاعَةِ وَإِيَّاكُمْ وَالْفُرْقَةَ فَإِنَّ الشَّيْطَانَ مَعَ الْوَاحِدِ وَهُوَ مِنَ الاِثْنَيْنِ أَبْعَدُ مَنْ أَرَادَ بُحْبُوحَةَ الْجَنَّةِ فَلْيَلْزَمِ الْجَمَاعَةَ مَنْ سَرَّتْهُ حَسَنَتُهُ وَسَاءَتْهُ سَيِّئَتُهُ فَذَلِكَ الْمُؤْمِنُ             “… Size cemaati (birliği) tavsiye ederim. Ayrılıktan sakının. Zira  şeytan, tek kalanla birlikte  olur. İki kişiden uzak durur. Kim cennetin ortasını dilerse, cemaatten ayrılmasın. Kimi yaptığı hayır sevindirir ve kötülüğü de üzerse, işte o, mü'mindir”  (Tirmizî, Fiten 7. IV, )

18 Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilac;    Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilaç. 
Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;  Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!  Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan;  Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!  Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;  Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?  N.F.K.

19 * Müslüman milletimiz, kesin olarak bilmektedir ki, Kur'ân-ı Kerim’de Cenab-ı Hak: 
  وَاَنَّ هذَا صِرَاطى مُسْتَقيمًا فَاتَّبِعُوهُ وَلَا تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَبيلِه ذلِكُمْ وَصّيكُمْ بِه لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ  “İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar, sizi parça parça edip, doğru yoldan ayırır. İşte bunları, sakınasınız diye Allah size  emreder”  (En’âm, 6/153)  

20 “Ey Halid! Eğer, Ömer için savaşıyorsan, vazifen bitmiştir.
*İslam tarihinden bir örnek sunalım: Hz. Ömer halife olduktan sonra, bir sebepten dolayı Halid b. Velid (r.a)’ı başkomutanlık görevinden alır. Yerine Ebu Ubeyde Amir b. El-Cerrah (r.a)’ı atamıştı. Halid (r.a) emri alınca, görevi rahatlıkla devretti. Bir nefer olarak aynı ordunun saflarında düşmanla çarpışmaya devam etti. Görevden alınmak Hz. Halid’in azmini sarsmadı. O, tam bir sadakat ile bu defa bir er olarak hayırlı işin başarılması gayesiyle çarpıştı. Hz. Halid’in bu sırada şu sözü söylediği de bilinmektedir: “Ey Halid! Eğer, Ömer için savaşıyorsan, vazifen bitmiştir. Yok, Allah için savaşıyorsan, şimdi bir fert olarak görevine devam etmelisin”. * Ya Allah’a baş eğer hiç kimseye eğmezsin Ya da herkese baş eğer hiçbir şeye değmezsin. Ve tekrar uyuyayım ve kalkayım ezanla! Yaşaya dursun insan, hayat dediği zanla. NFK.

21 “İyilik ve (yasaklardan) sakınma üzerinde yardımlaşın
Allah şöyle buyuruyor وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْعَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ: “İyilik ve (yasaklardan) sakınma üzerinde yardımlaşın , günah ve düşmanlık üzerinde yardımlaşmayın.” (Maide 2.) AKİF DEDEYİ DİNLEYELİM: Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize? Birbirinden farklı bu kadar akvamı, Aynı milliyetin altında tutan İslam’ı, Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez. Son siyaset ise Türklük, o siyaset yürümez Temelinden yıkacak zelzele kavmiyettir. Bunu bir lahza unutmak ebedi heybettir.

22 www.ibrahimsucuoglu.com “Artık ey millet-i merhume, sabah oldu uyan!
Sana az geldi ezanlar diye ötsün mü bu çan? Ne Araplık (Kürtlük), ne Türklük kalacak, aç gözünü! Dinle peygamber-i Zişan’ın ilahi sözünü Türk Arapsız(Kürtsüz) yaşayamaz. Kim ki “yaşar” der, delidir! Arabın (Kürdün), Türk ise hem sağ gözü, hem sağ elidir Veriniz baş başa… Zira sonu hüsran-ı mubin. Ne hükümet kalıyor ortada billahi, ne din!”

23 N.F.K.Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!
Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım!  Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;  Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.  Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;  Lafını çok dinledik, şimdi iş inkilapta!  Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!  Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni! 

24 Nihayet döne döne aynı noktaya vardım.
Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!  Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak? Nihayet döne döne aynı noktaya vardım. Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; Seni aramam için beni uzağa attın. Âlemi benim, beni kendin için yarattın. Surda bir gedik açtık mukaddesmi mukaddes Ey kahbe rüzgâr artık ne yandan esersen es. NFK:

25 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن جَاءكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَأٍ فَتَبَيَّنُوا أَن تُصِيبُوا قَوْماً بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَى مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ “Ey iman edenler! Eğer fasığın biri size bir haber getirirsen onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınızdan pişman olursunuz.” (Hucurat, 49/6)

26 Zulmü alkışlayamam, zâlimi asla sevemem;  Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. 
Biri ecdâdıma saldırdı mı, hattâ boğarım!..  Boğamasam da ki!  Hiç olmazsa yanımdan koğarım.  Üç buçuk soysuzun ardında zağarlık yapamam;  Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.  Doğduğumdan beridir âşıkım istiklâle,  Bana hiç tasmalık etmiş değil, altın lâle!  Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!  Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!  Adam aldırma da geç git, diyemem aldırırım.  Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!  Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...  İrticaın şu sizin lehçede ma'nâsı bu mu? M.A. E

27 “İman bağlarının en sağlamı Allah için dostluk, Allah İçin düşmanlık, Allah için sevgidir”. (K.Sitte, 10.c, s. 141)

28 MİLLETTENİM. İBRAHİM SUCUOĞLU
M.A.E.: Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.  Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;  Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? . Üç kıtada yer yer kanayan izleri şahid, Dinlenmedi bir gün o büyük şanlı mücahid. . SORARLAR BANA; HANGİ MİLLETTENSİN? BAYRAĞINA KANIYLA RENK VEREN, KENDİ DÜŞSEDE, LAKİN BAYRAĞINI DÜŞÜRMEYEN, KULA DEĞİL HAKKA KÖLE,, RESULUNE NEFER, İSLAMA HADİM OLAN MİLLETTENİM İBRAHİM SUCUOĞLU

29 MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ / ERZİNCAN /27.04.2017 CUMA
HAZIRLAYAN; İBRAHİM SUCUOĞLU MUHAMMEDİYE CAMİİ İMAM HATİBİ / ERZİNCAN / CUMA


"İSLAM KARDEŞLİĞİ VE MİLLİ BİRLİK HAZIRLAYAN:" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları