Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Kimya Işığında Çevre Ve Çevre Sorunları.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Kimya Işığında Çevre Ve Çevre Sorunları."— Sunum transkripti:

1 Kimya Işığında Çevre Ve Çevre Sorunları

2 Çevre; dünya üzerinde yaşamını sürdüren canlılarının hayatları boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Diğer bir deyişle Ekosistem olarak tanımlanabilir. Hava, su ve toprak bu çevrenin fiziksel unsurlarını, insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise biyolojik unsurlarını teşkil etmektedir.

3 Doğanın temel fiziksel unsurları olan, hava, su ve toprak üzerinde olumsuz etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve canlı öğelerin hayati aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışmasına Çevre Kirliliği adı verilmektedir.

4 Çeşitli kaynaklardan çıkan katı, sıvı ve gaz halindeki kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi çevre kirliliğinin oluşmasına neden olmaktadır. Hızla artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarının karşılanması için teknolojinin gelişmesine bağlı olarak endüstrileşmenin de artması gerekmektedir. Sanayideki bu artış beraberinde var olan doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmaktadır. Doğal kaynaklar hızla tükenirken, üretim ve tüketimden kaynaklı atıkların önlemler alınmadan doğaya atılması Çevre Kirliliğinin oluşmasına ortam sağlamaktadır. Çevre kirliliğinin en önemli nedenleri aşağıda kısaca sıralanmıştır

5 Hızlı Nüfus Artışı

6 Plansız Kentleşme

7 Plansız Endüstrileşme

8 Doğal Kaynakların Ölçüsüz Kullanılması

9 Dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50 'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Hızlı nüfus artışı, çevre sorunlarının artmasında önemli bir etken olarak görülmektedir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus artış oranına sahiptir. Artan nüfus karşısında düzenlemelerin ve planlamaların erken hayata geçirilerek çevre kirliliğinin en aza indirilmesi amaçlanmalıdır.

10

11 Kimyasal Kirlilik Toprak, su ve hava canlılar faaliyetleri ve onların doğal çevre, yolsuzluk ve yan etkilerinin formunun kimyasal özellikleri. Örneğin, verimli tarım arazilerine veya endüstriyel katı ve sıvı atık ve tarım alanları, nehir ve göllerin ve nehirlerin akışını gösteren zararlı ağır metaller ve viral yükü olan kimyasal kirlenme akıntı.

12 Fiziksel Kirlenme:  Çevreyi meydana getiren toprak, su ve havanın fiziksel özelliklerinin tamamının veya bir kısmının insan, hayvan ve bitki sağlığını tehdit edecek, olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulması olayıdır. Üretimde bulunan çeşitli fabrikaların atıklarının akarsu ve göllere boşaltılması, doğal erozyon ile toprakların göl ve denizlere taşınması açık kahverenginden, kırmızı siyaha kadar değişen renk almasına neden olmaktadır. Bu olay suların fiziksel kirlenmesidir.

13 Biyolojik Kirlenme: Doğal ortamı oluşturan toprak, hava ve suyun çeşitli mikroorganizmalarla kirlenmesi ve dolayısıyla mikrobiyolojik yapının bozulması mikrobiyal kirlenmeyi, aynı ortamların mikroorganizmalarla kirlenmesi ise biyolojik kirlenmeyi tanımlar. Örneğin, tarım alanlarının kanalizasyon suyu ile sulanması veya kanalizasyon sularının akarsu, göl ve denizlere boşaltılması ile kanalizasyon sularında bulunan hastalık yapıcı mikroorganizmalar toprağa, suya ve atmosfere geçerek bu ortamların mikrobiyolojik kirlenmesine yol açar.

14

15

16

17 Hava Kirliliği

18 Su Kirliliği

19 Çevre Kirliğine Karşı Önlemler

20

21

22 Devredilecek emanettir
Çevre miras değil Gelecek nesillere Devredilecek emanettir

23 KİMYASAL KİRLİLİK

24 Gaz, katı ya da sıvı haldeki kimyasal maddelerin etkisiyle havada, suda ve toprakta oluşan kirliliktir.

25

26 Tarımda kullanılan gübreler ve böcek öldürücü ilaçlar da çevre kirliliğine neden olur. Gübrelerdeki kimyasal maddeler topraktan akarsulara karışarak su kaynaklarında ve denizlerde toplanır. Bunlar yosunların {bak. Yosunlar) hızla büyüyerek sudaki tüm oksijeni kullanmasına yol açar ve sonuç olarak sudaki yaşam sona erer.

27 Zararlı böcekleri öldürmek için kullanılan zehirli ilaçlar yararlı canlıları da öldürmekte, bu tür ilaçların kullanıldığı tarlalardaki ürünleri yiyen hayvanlar da zehirlenmektedir.

28 Bu konuda çok bilinen bir örnek DDT ile zehirlenme olayıdır
Bu konuda çok bilinen bir örnek DDT ile zehirlenme olayıdır. Böcek öldürmede kullanılan bu zehirli kimyasal bileşik doğada kolayca yok olmaz. Sulara karışarak; önce küçük su canlılarının, sonra onları yiyen balıkların vücuduna geçer. Beslenme zinciri boyunca ilerledikçe DDT balıklann vücudunda, yoğunluğu artarak birikir. Böyle balıkları yiyen insanlar tehlikeli miktarda DDT almış olurlar.

29 Bunun sonucunda kanser ve sakat bebek doğumları gibi olaylar ortaya çıkabilir. Pek çok gelişmiş ülkede DDT kullanımı yasaklanmıştır. Ama, zararının pek iyi bilinmediği azgelişmiş ülkelere satmak için gelişmiş ülkeler DDT üretimini sürdürmektedir.

30 Çevremizi kirleten çok çeşitli kimyasal maddeler vardır
Çevremizi kirleten çok çeşitli kimyasal maddeler vardır. Bunlar arasında dioksin, dieldrin ve öteki tarım ilaçları, hidrolik yağ ve plastik yapımında kullanılan poliklorodifenil (PCB) sayılabilir. Kadmiyum, kobalt, çinko, kurşun, nikel, cıva da aynı biçimde canlıların vücudunda birikerek insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkileyebilir.

31 ‘’KİMYASAL DETERJAN KADAR İNSAN SAĞLIĞINA ZARAR VEREN BİR MADDE YOKTUR’’

32 Rahim-meme ve prostat kanserinin, mide kanserinin en büyük tetikleyicisi deterjanlardır. Nitekim 1978 yılında Marmara denizinde 126 balık çeşidi varken bu gün bu sayı 25 çeşide inmiştir.

33 Küçükçekmece Gölü`nde yaptıkları araştırmalarda, göl suyuna karışan deterjanların kanal ağızlarında konsantrasyonunun litre başına 3 mg/dan fazla olması durumunda, gölde yaşayan balık, yumurta ve larvalarının yarısının 12 gün içinde öldükleri belirlendi. 

34

35 Pillerin insan sağlığına ve çevreye çok büyük zararları vardır
Pillerin insan sağlığına ve çevreye çok büyük zararları vardır. Piller cıva, kadmiyum, kurşun, çinko, mangan, lityum, demir, nikel, kobalt ve kimyasal maddelerden üretilir. Bu pillerin gelişigüzel çöplere atılması, doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama verilmesi çevre açısından büyük tehlikeler yaratır. metaller toprağa ve oradan da yeraltı sularına karışabilir.

36 En başta toprak kullanılmaz hale gelir ve metallerin yarattığı su kirliliği sudaki ekosistemi alt üst eder. Etkilenen sadece su ekosistemi değil, aslında tüm ekosistemdir.

37 Atık pillerin sebep olduğu hastalıklar başında, nörolojik bozukluklar, merkezi sinir sistemi hastalıkları, kanser, böbrek ve karaciğer hastalıkları gelir. Pillerin içindeki tüm maddelerin zararı kimi zaman öldürücü boyuta ulaşabilir.

38 Maddeler daha önce de belirtildiği gibi toprağa karışarak hayvanların yediklerinden ya da sulardan insan vücuduna karışır. Ayrıca bir küçük kalem pil 4 metrekare toprak kirletir ve bu toprağı üretim yapamaz hale getirir.

39

40 NÜKLEER ENERJİ NEDİR? Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Kütlenin enerjiye dönüşümünü ifade eden, Albert Einstein'a ait olan E=mc² formülü ile ilişkilidir. Bununla beraber, kütle-enerji denklemi, tepkimenin nasıl oluştuğunu açıklamaz, bunu daha doğru olarak nükleer kuvvetler yapar. Nükleer enerjiyi zorlanmış olarak ortaya çıkarmak ve diğer enerji tiplerine dönüştürmek için nükleer reaktörler kullanılır.

41 NÜKLEER REAKSİYONLAR NELER?
1)Füzyon: Atomik parçacıkların birleşme reaksiyonu. 2)Fisyon: Atom çekirdeğinin zorlanmış olarak parçalanması. 3)Yarılanma: Çekirdeğin parçalanarak daha kararlı hale geçmesi. Doğal (yavaş) fisyon (çekirdek parçalanması) olarak da tanımlanabilir Fisyon Tepkimesi: Uranyum, nötron bombardımanına tutulur. Karasız hale gelen ağır atomik yapı daha hafif atomlara parçalanır. Nükleer santrallerde yaygın şekilde kullanılır.

42 FİSYON VE FÜZYON Nükleer reaktörlerde fisyon reaksiyonu ile edilen enerji elektriğe çevrilmektedir. Güneşteki reaksiyonlar ise füzyon reaksiyonudur. Bu reaksiyonun yarattığı sıcaklık fisyon reaksiyonundakinden çok daha fazladır. Nükleer enerji, 1896 yılında Fransız fizikçi Henri Becquerel tarafından kazara, uranyum maddesinin fotoğraf plakaları ile yan yana durması ve karanlıkta yayılan radyoaktif ışınların fark edilmesi ile keşfedilmiştir.

43 NÜKLEER ENERJİ ELDE EDİLMESİ
Bir nükleer santral kurmak için zenginleştirilmiş uranyuma ihtiyaç vardır. Uranyumun fisyon tepkimesine girerek bölünmesi sonucunda açığa çok yüksek miktarda enerji çıkar. Bu bölünme için, nötronlar yüksek bir hızla uranyum elementinin çekirdeğine çarpar. Bu çarpışma çekirdeğin kararsız hale geçmesine ve sonrasında büyük bir enerji açığa çıkartan fisyon tepkimesine neden olur.

44 NÜKLEER ENERLİ ELDE EDİLMESİ
Gerçekleşen tetikleyici ilk fisyon tepkimesi sonucunda ortama nötronlar yayılır. Bu nötronlar diğer uranyum çekirdeklerine çarparak fisyonu elementin her atom çekirdeğinde gerçekleştirene kadar devam eder. Ortaya çıkan enerji kontrol edilmediği takdirde ölümcül boyutlardadır. Kontrol etmek için reaktörlerde fazla nötronları tutan ve tepkimeye girmesini engelleyen üniteler vardır. Bu sayede kontrollü bir fisyon tepkimesi zinciri sağlanır.

45 NÜKLEER ENERJİYE NEDER KARŞIYIZ?
Petrol şirketleri tarafından finanse edilmektedir. 1000 MW lık Nükleer Santral (NS) 1 yılda 1.6 milyon ton ham petrol eşdeğeri enerji üretir, hatta petrol fiyatlarının düşmesine neden olabilmektedir. Bu gerçeklerin gereği petrol kartelleri nükleer santral yapımına asla sıcak bakmazlar. Ülkemizde yürütülen nükleer karşıtlığının ana nedeni ise bu teknolojiye İslam ülkelerinin sahip olmasına getirilen kısıtlamadır. Yürütücüsü batı devletleridir ve bir “psikolojik harp” uygulamasıdır. Başarısını ise neticeye bakarak ölçeriz

46 NÜKLEER TEKNİKLER NELERDİR?
TIP ve SAĞLIK: Nükleer teknolojinin en çok geliştiği alandır. kanser tedavisinde “ışınlama” yapan cihazların tamamı nükleer teknoloji ürünü malzemeler ile çalışmaktadır. ENDÜSTRİ: Besinlerin ve tıbbı malzemelerin sterilizasyonun da, boru ve metallerdeki üretim çatlaklarını ve kaynak çatlaklarının tespitinde kullanılır. TARIM ve HAYVANCILIK: Tarım alanında bitkilerde üretim artışı sağlama amaçlı genetik çalışmalarda, ıslâh çalışmalarında toprak-bitki-besin-su ilişkilerinin incelenmesi, çeşitli böceklerle mücadele, çiftlik hayvanlarının üreme performanslarının arttırılması, depolanmış tarım ürünlerinin ışınlanarak korunması ve benzeri birçok uygulamada kullanılır.

47 NÜKLEER ENERJİ KULLANIM ALANI
Nükleer enerji, en çok şehirler için elektrik üretiminde kullanılır, denizaltı ve savaş gemisi gibi askeri araçlarda hareketi sağlayan buhar üretiminde ve elektrik üretiminde kullanılır. Bu gemilerde diğer yakıtlar gibi tekrar doldurma gibi birşey yoktur nükleer patlayıcı üretiminde kullanılır. Tıpta radyoterapi tedavisinde kullanılır. Bunun dışında nükleer santrallerde üretilen yoğun ısı; deniz suyunun tuzdan arındırılmasında, hidrojen elde edilmesinde, endüstriyel tesisler ve konutlarda ısınma amaçlı olarak ta kullanılmaktadır.

48

49 NÜKLEER SANTRALLER

50 Elektrik üretim amacıyla kurulan bu santrallerde nükleer enerji kullanılmaktadır.
Nükleer enerji üretimi sırasında doğal çevreye zarar verdiği için üretim safhası önem arz eder. Bu bakımdan üretim aşamasında çevreye verilecek zarar dikkatle irdelenmeli, gerekli koruma önlemleri alınmalıdır.

51 Nükleer güç ülkelerin birbirleriyle mücadelesinde önemli bir olgudur.
Ülkelerin birbirlerine karşı kullandıkları olumsuz bir güç olarak dikkat çekmektedir. Nükleer güç için gerekli hammadde (cevher) ana kaynak olarak önemlidir. Bu ana kaynağın kimyasal olarak zenginleştirilmesi ve kullanım sonucu meydana çıkan atıkların korunarak depolanması çevre için son derece önemlidir.

52

53 Atıklar tıpkı termik santrallerde olduğu gibi katı, sıvı ve gaz şeklinde oluşmaktadır.
Nükleer kaynaklar alternatif kaynak olarak görülse de varlığı sınırlı olduğundan yenilenemeyen kaynak kategorisinde ele alınmaktadır. Nükleer kaynakların sağladığı kalori dikkat çeker değerdedir.

54 Nükleer enerji kaynağı günümüz dünyasında halen tartışma konusudur
Nükleer enerji kaynağı günümüz dünyasında halen tartışma konusudur. Bazı çevrelerce nükleer enerji bir felakettir, bazı çevrelerce de nükleer enerji bir kurtuluştur. Bu konuda çevreciler, nükleer enerjinin felaket olduğunun vurgulamaktadırlar.

55 ÇERNOBİL NÜKLEER FELAKATİ
Patlamanın hemen ardından 31 kişi öldü. Ancak nükleer felaketin etkileri, bununla sınırlı kalmayacaktı.

56 Felaketin ardından alınan olağanüstü önlemler
Radyasyondan yoğun oranda etkilenen 30 kilometre çapındaki alan belirlenerek bu bölgelerden insan uzaklaştırıldı ve yaşam alanları boşaltıldı. Reaktör binası m3 çimento ve ton çelik kullanılarak gömüldü.  Binanın altı betonlandı.  Besin maddeleri başka bölgelerden getirildi ve kontamine (radyasyon bulaşı olan) yiyeceklerin tüketimi yasaklandı. Çeşitli tanı merkezleri kuruldu. insana, tiroid bezini iyot açısından doygunluğa ulaştırarak radyoaktif iyodun tiroid bezi tarafından alımını mümkün olduğunca engellemek için potasyum iyodür tabletleri dağıtıldı.

57 RADYOAKTİF KİRLENME UKRAYNA ORMANLARININ YARISINA YAKIN KISMINI KİRLETTİ

58 Patlamanın ardından bölgede yangın söndürme ve temizlik faaliyetlerine katılan kişiler radyasyon kurbanı oldu

59 Ancak atom enerjisi ile uğraşan bilim adamları ve ekonomistler ise, nükleer enerjinin en zararsız bir enerji kaynağı olduğunu ileri sürmektedirler”(Özey, 2004:233). Gerçekten de nükleer enerjinin hayatımızda olumlu etkileri de söz konusudur.

60 Dünyamızdaki birçok gelişme ve icatlarda nükleer enerjiyi görmek mümkündür.
Sağlık alanında bir taraftan olumlu etkisi var iken, diğer taraftan yan etkileri bilinmektedir.

61 Ayrıca 1945 yılında ABD tarafından Japonya’ya atılan atom bombalarıyla yayılan radyasyon sebebiyle ölümler olmuştur. ülkemizin özellikle Karadeniz kıyılarında etkin olan çay ve fındık zarar görmüş ve insanlarda kanser vakaları artış göstermiştir.

62 Bilindiği gibi, nükleer santrallerin olumsuz etkilediği alan oldukça geniştir.
Bu sebeple nükleer santrallerin yapımı özellikle komşu ülkeler tarafından yakından takip edilmektedir. Çünkü bu santrallerde meydana gelebilecek olumsuz koşullar ve sonuçlar çevre ülkelere olan zararı hissedilir derecededir. Gelecekte ülkemiz için de planlanan nükleer santrallerin sayısında artış gözleneceğinden gerekli plan ve stratejilerin geliştirilmesi kaçınılmazdır.

63 Nükleer santrallerin yer seçimi oldukça önemlidir
Nükleer santrallerin yer seçimi oldukça önemlidir. Çevreye verdiği zarar düşünüldüğünde göstergeleri yüksektir. Bu tür santrallerde kullanılan soğutma sularının miktarları oldukça fazladır. Ortaya çıkan su ihtiyacı sebebiyle bu santrallerin kurulacağı sahalar daha çok deniz kenarlarıdır. Ancak yerleşmenin olmadığı ve diğer beşeri faaliyetlerin gerçekleşmediği deniz kıyıları tercih edilmelidir. Çünkü deniz kenarları genellikle nüfusun yoğun olduğu ve aynı zamanda turistik alanlardır.

64 Bilindiği gibi, çevreye verilen zarardan doğrudan insan etkilenecektir
Bilindiği gibi, çevreye verilen zarardan doğrudan insan etkilenecektir. Bu nedenle nükleer santrallerin çevreye verdiği zararın büyüklüğü düşünüldüğünde bu santrallerin kurulmasında tercih edilecek yerin nüfus bakımından yoğun olmayan sahalardan seçilmesi uygun olacaktır.

65 Duygu Sümeyye GÜLHATUN
Akif SAĞIR Hikmet Emre GÜLER Edanur KIYAĞAN Duygu Sümeyye GÜLHATUN Eylül IŞIK


"Kimya Işığında Çevre Ve Çevre Sorunları." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları