Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
Divan Şiiri «Fâilâtün Fâilün»den mi ibaret???
ARUZ ÖLÇÜSÜ Divan Şiiri «Fâilâtün Fâilün»den mi ibaret???
2
Aruz : Divan şiirinde ahengi oluşturan vezne aruz diyoruz…
Aruz, Arapça’nın ses özelliklerine uygun olarak ortaya çıkmış bir ölçüdür. Bir çok anlamı olan aruz kelimesi, “çadırın ortasına dikilen direk” anlamına da gelmektedir…
3
Direk çadırı nasıl ayakta tutuyorsa, divan şiirini de ayakta tutan en önemli unsur aruz ölçüsüdür…
Aruz, hecelerin sayısını değil şeklini esas aldığından, aynı aruz kalıbının iki mısraının hece sayısı eşit olmaya bilir…
4
Önemli olan sayıca eşitlik değildir…
Önemli olan şekilce uygunluktur. Çünkü aruz, hecelerin uzunluk ve kısalıklarına [kapalılık ve açıklıklarına] dayalı bir vezindir… Her ne kadar Yunan ve Lâtin şiirinde aruza benzer bir vezin kullanılmışsa da aruz bu haliyle Araplara ait bir vezindir…
5
Aruzun keşfi… Basra’lı bir dilci ve lügatçi olan İmam Halil bin Ahmet tarafından Hicretin ikinci – Milâdın sekizinci - asrında sistemleştirilen aruzun, develerin yürüyüşünden, demircilerin sistematik çekiç vuruşundan veya çamaşırcı kadınların tokmak seslerinden çıktığını savunan görüşler de vardır…
6
Biz aruzla nasıl tanıştık…
İranlılar aruzu Araplardan almışlardır. Ancak Fars dili ile Arap dili arasında hece yapısı bakımından pek fark yoktur. Buna rağmen İranlılar aruzu kendi dillerine göre değiştirerek almışlardır. Biz de İran’dan aruzu alırken - az da olsa -değiştirerek aldık.
7
Türk dilinin hece yapısı:
Türk hece yapısının aruza uymaması ve dilimizde uzun ünlü hecelerin olmayışı, aruz ile birlikte Fars dilinin de edebiyatımız üzerinde etkili olmasına yol açmıştır…
8
Türk dilinin hece çeşitleri:
1. Tek ünlüden oluşan hece: V a-dam, a-raç 2. Bir ünsüz, bir ünlüden oluşan hece: KV ge-lin, ba-rış, ba-ba 3. Bir ünlü bir ünsüzden oluşan hece: VK ak-şam, ar-mut, ey-vah 4. Ünsüz + ünlü + ünsüz’den oluşan hece: KVK Gön - lüm, baş-lık, kaş-lar
9
5. ünlü+ünsüz+ünsüz: VKK
İlk, alt, üst, aşk, emr 6. Ünsüz+ünlü+ünsüz+ünsüz: KVKK Türk, genç, terk, sevk, darp,genç, kalp Buna göre karşımıza üç çeşit hece çıkar: 1. Uzun hece: [ _ ] 2. Kısa hece: [ . ] 3. Bir buçuk hece: [ _ . ]
10
Faale: yaptı, etti… Arapçada “faale”, yaptı, etti anlamlarına gelen ve çok kullanılan bir fiildir… Araplar bu fiilden yola çıkarak yeni türettikleri anlamlı fiillerle tef’ile’leri ortaya koydular. Bu tef’ileler 8 ana parçayı oluşturdu…
11
Sekiz (8) temel tef’ile [Bahir – Cüz]:
1. Fe û lün : ( . _ _ ) 2. Fâ i lün : ( _ . _ ) 3. Fâ i lâ tün : ( _ . _ _ ) 4. Müs tef i lün : ( _ _ . _ ) 5. Me fâ i lün : ( . _ . _ ) 6. Mü te fâ i lün : ( . . _ . _ ) 7. Me fâ i le tün : ( . _ . . _ ) 8. Mef û lü : ( _ _ . )
12
Aruz kalıpları Bu tef’ile, bahir veya cüz adı verilen temel parçaların değişik şekillerde bir araya gelmelerinden daha büyük kalıplar meydana gelmiştir… Bahirler Arap sınıflamasına göre 19 bahir 6 daire, Türk ve İran sınırlamasına göre ise 14 bahir 4 dairedir.
13
ARUZ KALIPLARI Tefilelerin yan yana gelişleri her zaman düzenli olmaz. Bunu için kalıpları ikiye ayırmak mümkündür: 1.Düz kalıplar: Aynı tef’ilenin tekrarı ile oluşan kalıplardır. Dört Mefâîlün, dört Müstefilün veya dört Feûlün ya da dört Fâilâtün gibi. 2.Karışık Kalıplar: A-Yarı karışık kalıplar B-Tam karışık kalıplar
14
2.Karışık Kalıplar: A-Yarı karışık kalıplar B-Tam karışık kalıplar
. _ _ _ / . _ _ _ / . _ _ Me fâ î lün Me fâ î lün Fe û lün . . _ _ / . . _ _ / . . _ _ / . . _ Fe i lâ tün Fe i lâ tün Fe i lâ tün Fe i lün (_ . _ _ ) Fâ i lâ tün ( _ _ ) Fa’ lün şeklinde de olabilir… . . _ _ / . . _ _ / . . _ Fe i lâ tün Fe i lâ tün Fe i lün (_ . _ _ ) ( _ _ ) _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Fâ i lâ tün Fâ i lâ tün Fâ i lâ tün Fâ i lün
15
_ . _ _ / _ . _ _ / _ . _ Fâ i lâ tün Fâ i lâ tün Fâ i lün _ . . _ / _ . . _ / _ . _ Müf te i lün Müf te i lün Fâ i lün . _ _ / . _ _ / . _ _ / . _ Fe û lün Fe û lün Fe û lün Fe ûl
16
B-Tam karışık kalıplar
. _ _ _ / . _ _ / . _ _ _ / . _ _ Me fâ î lün Fe û lün Me fâ î lün Fe û lün . _ . _ / . . _ _ / . _ . _ / . . _ Me fâ i lün Fe i lâ tün Me fâ i lün Fe i lün ( _ _ ) . . _ _ / . _ . _ / . . _ Fe i lâ tün Me fâ i lün Fe i lün ( _ . _ _ ) ( _ _ )
17
_ _ . _ _ / _ _ . _ _ Müs tef i lâ tün Müs tef i lâ tün _ _ . / _ . _ . / . _ _ . / _ . _ Mef û lü Fâ i lâ tü Me fâ î lü Fâ i lün _ _ . / . _ . _ / . _ _ Mef û lü Me fâ i lün Fe û lün
18
_ _ . / . _ _ . / . _ _ . / . _ _ Mef û lü Me fâ î lü Me fâ î lü Fe û lün _ _ . / . _ _ _ / _ _ . / . _ _ _ Mef û lü Me fâ î lün Mef û lü Me fâ î lün
19
_ _ . / . _ _ . / . _ _ Mef û lü Me fâ î lü fe û lün _ _ / _ . _ / _ _ / _ . _ Müf te i lün fâ i lün Müf te i lün Fâ i lün Türk şiirinde çok kullanılan bu kalıpların dışında bazı az kullanılmış kalıplar da vardır… Ancak onların kuruluşu da bunlara benzer…
20
Aruza Geçiş… Eskiden beri hece’ yi kullanan Türk şairleri aruza geçtiklerinde zorlandılar… Çünkü hecelerin yapısı Türkçe’ye uymuyordu… Başlangıçta heceye yakın kalıplar tercih edildi… Meselâ aruzla yazılan ilk eserlerden olan Kutadgu Bilig’in; . _ _ / . _ _ / . _ _ / . _ vezni, Fe û lün Fe û lün Fe û lün Fe ul 11’li hece ölçüsüne denktir…
21
Bazı aruz kusurları: Aruz ölçüsünün Türkçeye uygulanmasında zorluklar ortaya çıktığından, şairler bu zorlukları aşmak için bazı çözüm yolları geliştirmişlerdir: Bunlar; Ulama (vasl), İmâle, Medd ve Zihâftır. Bu kusurlar, bazen sanat olsun diye de yapılmıştır…
22
Ulama (vasl) Ulama: Vasl da denmektedir. Sonu ünsüzle biten bir kelimeyi ünlü ile başlayan bir kelimeye vezin gereği bağlamaya denir… Daha çok, kapalı bir heceyi açmak için baş vurulan yollardan biridir… İki hece arasına çizilen bir yay ile gösterilir. Ziya Paşa, Terkib-i Bend’den; Beyti yazalım: Hürr olmak eğer ister isen olma cihânın Zevkinde sefâsında gamında kederinde
23
Çözüm; Hürr olmak eğer ister isen olma cihânın
_ _ _ / . _ _ _ / . _ _ . / . _ _ Zevkinde sefâsında gamında kederinde _ _ . / . _ _ . / . _ / . _ _ Mef û lü Me fâ î lü Me fâ î lü Fe û lün
24
«Ses» şiirinden; Bir tâze bahar âlemi seyretti felekte,
Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te,
25
Çözüm; Bir tâze bahar âlemi seyretti felekte,
/ / / Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te, / / / (ulama)
26
İmâle ( Uzatma ) İmâle: Çekme, uzatma demektir. Aruzda, aslında kısa olan bir heceyi vezin gereği uzun okumaya denir… Çok sık karşılaştığımız bir kusurdur… Nedîm’ den bir örnek: Gülüm şöyle gülüm böyle demekdir yâre mu’tâdım Seni ey gül sever cânım ki cânâna hitâbımsın
27
İmale çözümleri… . _ _ . /. _ _ . / . _ _ _ /. _ _ _ ( _ ) ( _ )
Gülüm şöyle gülüm böyle demekdir yâre mu’tâdım . _ _ . /. _ _ . / . _ _ _ /. _ _ _ ( _ ) ( _ ) Seni ey gül sever cânım ki cânâna hitâbımsın . . _ _ / . _ _ _ / . _ _ . / . _ _ _ (_) (_) Me fâ î lün Me fâ î lün Me fâ î lün Me fâ î lün
28
Medd (Bir buçuk hece): Medd: Uzatma, çok uzatma demektir… İmâle-i memdûd da denir… İki kapalı hece arasında bir açık hece bulunması gereken durumlarda, uzun ünlüyü veya sonu iki ünsüzle biten heceyi daha uzun okumak suretiyle yapılan bir düzeltmedir. ( _ . ) şeklinde de gösterilir…
29
Medd’leri Bulalım: Dost bî-pervâ felek bî-rahm devran bî-sükûn
Fuzûlî’den bir beyit: Dost bî-pervâ felek bî-rahm devran bî-sükûn Dert çok hem-derd yok düşman kavî tâli’ zebûn Dikkat: Bazen hece sayıları eşit olabilir !!!
30
Medd örneği Çözümü: Dost bî-pervâ felek bî-rahm devran bî-sükûn
_ _ _ / _ . _ _ / _ _ _ / _ . _ ( _ . ) ( _ . ) Dert çok hem-derd yok düşman kavî tâli’ zebûn _ _ _ / _ _ _ / _ . _ _ / _ . _ ( _ . ) ( _ . ) Fâ i lâ tün Fâ i lâ tün Fâ i lâ tün Fâ i lün Fuzûlî
31
Aruza Veda’dan İncitmeden rübâbını insafsız ellerin
Zâlim temâsıyla zamânın sitemleri Âh ayrılırken inleyerek paslı tellerin Ey eski dost yâd edelim eski demleri Halit Fahri
32
Çözüm… İncitmeden rübâbını insafsı/z ellerin
/ / / Zâlim temâsıyla zamânın sitemleri / / / – Âh ayrılırken inleyerek paslı tellerin / / / Ey eski dost yâd edelim eski demleri / / /
33
Aruza Kaside’den Bir gûşesinde en küçücük en kemîne bir
Tarhında bağ-bân olabilsem ne pâyedir Fâik Ali
34
Çözüm Bir gûşesinde en küçücük en kemîne bir 14
/ / / Tarhında bağ-bân olabilsem ne pâyedir / / / Mef û lü / Fâ i lâ tü / Me fâ î lü / Fâ i lün
35
Ziya Paşa’dan son örnek;
Erbâb-ı kemâli çekemez nakıs olanlar Rencide olur dîde-i huffâş ziyadan
36
Erbâb-ı kemâli çekemez nakıs olanlar
/ / / Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan / / / (- .) Mef û lü me fâ î lü me fâ î lü / fe û lün
37
Yahya Kemal’den bir örnek…
O şûh ağlar bugün kasr-ı Şeref âbâde geldikçe / / / Me fâ î lün Me fâ î lün Me fâ î lün Me fâ î lün imale O nûşânûş demler hâtır-ı nâşâde geldikçe / / / (- .) (Ulama -imale) medd
38
Zihaf (kısma): Zihaf: Aruzda vezin gereği uzun bir heceyi kısa okumak demektir. Aruz ölçüsünde büyük kusurlardan sayıldığından pek rastlanan bir hata değildir…
39
Nef'î’den bir örnek… Ol kadar âsûde âlem sâye-i adlinde kim / / / Hâb-gâh eyler gazâle pehlu-yı şîr-i nerî / / / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün/Fâ i lün Pehlû, kelimesi vezin gereği kısa olarak pehlu şeklinde kısa olarak kullanılmış…
40
Aruz ölçüsünü bulmada izlenecek yol:
1. Metin doğru okunup yazılacak. 2. Açık/kısa, kapalı/uzun heceler doğru bir şekilde işaretlenecek. 3. Heceler sayılıp mısra sonlarına hece sayısı yazılacak. Eksiklik veya fazlalık varsa şiir kontrol edilecek. Yanlış yazım var mı? Diye… 4. Açık ve kapalı heceler denkleştirilecek…
41
Denkleştirme işlemi yapılırken de kalıbın ne olabileceği sürekli kontrol edilecek…
Dikkat: Vezin bir mısraın değil beytin vezni olduğundan asla tek mısra üzerinde vezin bulunmayacak ve gösterilmeyecek…
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.