Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanDeniz Akkoyun Değiştirilmiş 7 yıl önce
1
27 MAYIS 1960 ASKERİ DARBESİ İLE 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Yrd. Doç. Dr. Tekin İDEM
2
“İhtilal ne iyidir, ne de fena
“İhtilal ne iyidir, ne de fena. İhtilal, toplum yapısında biriken çelişmelerin bir gün patlayışıdır. Bunun için iyi veya fena olduğuna göre değil, ama şartlar tamam olduğu için ihtilal olur. İşte, şartların tamam oluşu ile, ihtilal arasındaki bu zaruret, bağıntı veya illiyettir ki, tarihi determinizm açısından, ihtilalin mantığını teşkil eder. 1980 Askeri Darbesi’nde Kenan Evren’in silah arkadaşı ve 2. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel’in “Darbeyi bir yıl önce planlamıştık. Ama şartların olgunlaşmasını bekledik“ sözlerinde de 16 Mart İstanbul Üniversitesi, 1 Mayıs 1977 Taksim, Sivas, Çorum, Kahramanmaraş olaylarında yaşanan ölümlü olaylar neticesinde toplumda darbe beklentisi yaratıldığı göz önüne alındığında yine darbenin toplum tarafından kabul görebilmesi için şartların hazır hale getirilmeye çalışıldığı görülmektedir. Ordunun darbe yapması ve bu durumun toplumsal kabul görmesi için öncelikle başta siyaset mekanizması olmak üzere pekçok alanda toplumun bir kriz ortamı ile karşı karşıya kalınması için beklenildiği yada bu kriz ortamı şartlarının bizzat oluşmasına müsaade edildiği/oluşturulduğu görülmektedir.
3
Şartlar oluştuktan sonra da ordu ya 27 Mayıs 1960’ta ve 12 Eylül 1980’de olduğu gibi doğrudan yönetime el koymuş ya da 12 Mart 1971, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007’deki gibi sivil siyasete vermiş oldukları muhtıralar, alınan kararlar vasıtasıyla yönetime istedikleri gibi müdahale edebilme imkânına sahip olmuşlardır. FETÖ terör örgütünün Ak Parti iktidarına karşı en önemli hamlelerinden birisi olan 17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun savcısı olan ve daha sonra meslekten ihraç edilen Celal Kara’nın, ihracından sonra verdiği bir röportajda “Menderes, anayasayı ihlalden mahkûm olmuştu. Bunların yaptığı onun yaptıklarını fersah fersah aştı. Bizimle ilgili kararı veren hâkimler de, bu karar için baskı yapan iktidarla birlikte anayasayı ilga suçundan yargılanacak” sözleri ile Erdoğan-Menderes benzetmesinde bulunması, 27 Mayıs’ta izlenen yolun benzeri ile Ak Parti iktidarına karşı yapılacak darbenin meşrulaştırılacağı görülmektedir.
4
15 Temmuz gecesi kısa süreliğine ele geçirilen ve Yurtta Sulh Konseyi tarafından TRT’de okutulan darbe bildirisinin “…Sistematik bir şekilde sürdürülen anayasa ve kanun ihlalleri; devletin temel nitelikleri ve hayati kurumlarının varlığı açısından önemli bir tehdit haline gelmiş, Türk Silahlı Kuvvetleri dahil olmak üzere devletin tüm kurumları ideolojik saiklerle dizayn edilmeye başlanmış ve dolayısıyla görevlerini yapamaz hale getirilmiştir.” sözleri ile başlaması, Savcı Celal Kara’nın Tayyip Erdoğan hakkında yaptığı Menderes benzetmesinin yersiz olmadığını ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi’ne giden yolda Adnan Menderes Hükümeti ile 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminde toplumun darbeye hazır hale gelmesi ve darbenin meşruiyetinin ortaya çıkması açısından siyasal, toplumsal, hukuksal, ekonomik açıdan benzerlikler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
5
1. 27 Mayıs Askeri Darbesi İle 15 Temmuz Darbe Girişimi Arasındaki Siyasal Benzerlikler
DP de AKP de siyasal, ekonomik, toplumsal açıdan ortaya koydukları yönetim anlayışı sebebiyle halkta karşılığı olan siyasi partilere dönüştükleri için, bu partiler üzerinden gelişen Türkiye’nin önünün kesilmesi amacıyla iç ve dış dinamikler devreye sokulmuştur.
6
6/7 Eylül Olayları'ndan sonra DP içindeki "İspat Hakkı" tartışması 19 milletvekilinin partiden ihraç ve istifasına yol açmış ve Hürriyet Partisi kurulmuştur. Daha sonra partinin 4 kurucu üyesinden birisi olan Fuat Köprülü 6 Eylül 1957'de partisinden istifa etmiştir. Ayrılırken basına verdiği demeçte; "Programından ayrılmış, eski hüviyetini tamamen değiştirmiş olan bugünkü DP ile uyuşmak benim için imkânsız olduğu cihetle DP'den çekiliyorum… Demokrasi nizamına iman etmiş bütün Türk vatandaşlarının, aralarındaki her türlü ihtilafları bir tarafa atarak bu gaye (Menderes'i devirmek) uğrunda işbirliği yapmaları vatan borcudur" sözleriyle bir zamanlar mensubu olduğu partiyi ağır biçimde eleştirmiş ve muhalefete de DP'ye karşı ittifak çağrısında bulunmuştur.
7
1957 Seçimlerine gidilirken muhalefetin güçbirliği yaparak seçimlere katılması yönünde yapılan çağrı; 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde aynen uygulanmaya çalışılmıştır. Üstelik, bu ittifakın hayata geçebilmesi için 17/25 Aralık Operasyonları sonrasında hükümete karşı düşmanlığını açıktan yapmaya başlayan FETÖ Terör Örgütü lideri Fettullah Gülen cemaatinin mensuplarına sadece bir siyasi partiyi adres göstermeyecek, AK Parti’nin karşısında güç dengesi olan İç ve Güney Anadolu’da MHP, Batı Anadolu’da CHP, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da HDP adaylarına oy verilmesi çağrısında bulunacaktır.
8
2. 27 Mayıs Askeri Darbesi İle 15 Temmuz Darbe Girişimi Arasındaki Askeri Benzerlikler
1959 yılında Binbaşı Samet Kuşçu ihbarıyla hükümete karşı darbe yapacakları iddiasıyla 9 subay tutuklanmıştır. 6 ay süren yargılamada General Faruk Güventürk darbecilerin lideri olarak görülmüştür. Yargılamalar esnasında somut bir delil ortaya konulamayınca tutuklu sanıkların beraatına ve asılsız ihbarda bulunan Samet Kuşçu'nun tutuklanmasına karar verilmiştir. Ordudaki rahatsızlıktan ilk defa bu olay sayesinde haberdar olunmasına rağmen tarihimize "9 Subay Olayı" olarak geçen hadise, hükümet tarafından derinlemesine soruşturulmamıştır.
9
Aynı şekilde 2007 yılında İstanbul-Ümraniye’de ele geçirilen bombalar dayanak gösterilerek başlatılan Ergenekon Operasyonları zaman içerisinde TSK’nın komuta kademesinin tasfiye hareketine dönüşmüştür. Bazı asker ve sivil şahıslar tarafından bu yapılan operasyonların hukuka aykırı biçimde olduğu ve Fettullahçı Yapı tarafından organize edildiği iddia edilmişse de bunlar da bir şekilde Ergenekon Operasyonlarına dahil edilerek susturulmuşlardır. Tıpkı 9 Subay Olayı’ndaki gibi, Ergenekon Operasyonları da ordu içerisindeki darbecilerin kendisine muhalif gördükleri grupları tasfiye etmesi ile sonuçlanmıştır.
10
1960 Yılında, Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesinde, Tarım Kredi Kooperatifi'nin seçimi sırasında CHP'li ve DP'li yöneticiler arasında kavga çıkmış ve DP ilçe başkanı CHP'lilere silah çekmiştir. CHP yönetimi yaşanan olaylar ile ilgili şehirde inceleme yapmak için Kayseri'ye gitmeye karar vermişlerdir. Kayseri Valisi'nin, İnönü henüz Ankara'dan ayrılmadan şehirde havanın gergin olduğunu, gezisini ertelemesinin daha doğru olacağını talep etmesine rağmen İnönü, Kayseri'ye geleceğini bildirmiştir. 2 Nisan 1960 günü, Kayseri'ye yakın bir yerdeki Himmetdede tren istasyonunda, Kayseri vali yardımcısı ve il jandarma komutanı treni durdurarak İnönü'nün şehre girmemesini bir kez daha kendisinden rica ettiler. İnönü şehre girmekte ısrar etmiş, istasyondaki memurlar durumu Ankara'ya bildirmişlerdir. O sırada birçok subay İsmet İnönü'nün elini öpüp ona saygı gösterisinde bulunmuşlardır. O güne kadar tarafsız durumdaki Ordu içerisindeki cuntacılar, ilk defa yaşanan gerginlikte İnönü'den taraf olduklarını bu hareket tarzı ile ortaya koymuşlardır.
11
2015 Yılı Ağustos ayında Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde PKK terör örgütünün saldırısında şehit düşen Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenaze töreninde şehidin ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan, Hükümet’in Çözüm Süreci’nin sonucu bugünkü tablo ile karşı karşıya kalındığı ile ilgili sıradışı bir tepki ortaya koymuştur. Yarbay’ın bu tepkisi artan şehit haberleri nedeniyle hükümete karşı bir tepki aracı olarak kullanılmıştır. FETÖ terör örgütünün en önemli yayın araçlarından bir tanesi olan Zaman Gazetesi’nin bu olayı “Yarbayın Feryadına Soruşturma” başlığı ile haberleştirmişlerdir. Bu olayda adı geçen Yarbay Mehmet Alkan, 2 Eylül 2016 Tarihli Kanun Hükmünde Kararname ile ordudan ihraç edilen FETÖ’cü subaylardan birisidir. Bu olayda da tıpkı Himmetdede Tren İstasyonu’nda olduğu gibi ordu içerisindeki cuntacı yapı hükümete karşı tavır aldığını ilk kez ortaya koymuştur.
12
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz Ana İddianamesi’nde; Yurtta Sulh Konseyi adı verilen oluşumun da 27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi’ni yapan Milli Birlik Komitesi’nin de 38 kişilik bir heyetten oluştuğunu belirtmesi, bu darbeler arasındaki bir başka benzerliktir.
13
3. 27 Mayıs Askeri Darbesi İle 15 Temmuz Darbe Girişimi Arasındaki Toplumsal Benzerlikler
Demokrat Parti iktidarının da Ak Parti iktidarının da seçimlerde elde ettikleri başarılar, ulaştıkları halk desteğinden mahrum etmek iki darbe döneminde de yaşanmış olan bir siyasettir. Bu açıdan iki darbe dönemindeki toplumsal benzerliklere göz attığımızda ilk benzerliğin dış politikada yaşanan olayların ülke gündeminin ana unsuru haline getirilmesi olmuştur. Bu açıdan Demokrat Parti döneminde yaşanan 6/7 Eylül Olayları ile AK Parti iktidarında yaşanan 6/8 Ekim Olaylarının örtüştüğü ve bu sayede iç çatışma ortamı oluşturularak hükümetin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı görülmektedir.
14
1960 Askeri Darbesi öncesi ve 15 Temmuz Darbe Girişimi öncesi doğrudan hükümeti hedef alarak toplumsal karışıklıklar çıkarma noktasında bir benzerlik te; Menderes Hükümeti’ne karşı yapılan Tahkikat Komisyonu Protestoları ile Erdoğan Hükümeti’ne karşı yapılan Gezi Protestosu’dur.
15
4. 27 Mayıs Askeri Darbesi İle 15 Temmuz Darbe Girişimi Arasındaki Ekonomik Benzerlikler
27 Mayıs Askeri Darbesinden sonra Yassıada’da görülen davada Adnan Menderes’in devleti zarara uğrattığı, çevresine haksız kazançlar sağladığı da iddia edilmiştir. Yapılan yargılamalarda özellikle İpar-Transport davasının üzerinde çokça durulmuştur. “Atatürk’ün Müteahidi” diye de bilinen Hayri İpar tarafından kurulan İpar Holding, 1950’lerden sonra oğlu Ali İpar tarafından yönetilmeye başlanmıştır. Gemiler için hükümetten döviz desteği alan Ali İpar, yurtdışından 5 tane gemi almış ve bu gemileri yurda getirdikten kısa süre sonra 27 Mayıs Darbesi yaşanmıştır. Darbeden sonra Yassıada Mahkemesi tarafından Ali İpar’ın aldığı gemiler de dava konusu edilmiştir. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile gemilere ortak olduğu iddia edilen Ali İpar da mahkemece yargılanmıştır. Kendisine ağır hapis ve ağır para cezası verilmiş, ayrıca İpar Transport ile birlikte 5 gemiye devlet tarafından el konulmuştur.
16
15 Temmuz’a giden yolda hükümeti itibarsızlaştırmak ve darbeye meşruiyet kazandırmak için tıpkı 27 Mayıs’ta olduğu gibi hükümetin ekonomik faaliyetleri de mercek altına alınmıştır. 15 Temmuz’dan sonra pekçoğu meslekten ihraç edilmiş olan FETÖ terör örgütünün emniyet ve yargı bürokrasisi içerisindeki mensupları tarafından 17Aralık ve 25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk İddianameleri hazırlanacak ve iddianameler çerçevesinde Türkiye’de önemli ihaleler almış olan büyük sermaye sahiplerine karşı operasyonlar düzenlenecektir.
17
SONUÇ 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin başarılı olması halinde toplum tarafından meşru görülecek bir eyleme dönüşebilmesi için 2013 yılı Mayıs ayından bu yana siyasi, askeri, toplumsal, ekonomik, hukuksal açıdan Ak Parti iktidarına karşı sistematik bir eylemin takip edildiği görülmektedir. Bugün, darbe girişiminde bulunan FETÖ terör örgütünü gerçek kimliğiyle görmek istemeyen belli çevreler ve kişilerin toplum üzerinde etki bırakmak amacıyla sarf ettikleri “15 Temmuz Kontrollü Bir Darbeydi” söylemleri söz konusu olsa da bu darbe girişiminin Türk milletini her açıdan hazır hale getirebilecek biçimde olgunlaştırıldığı görülmüştür.
18
Gezi Olayları ile Tahkikat Komisyonu Protestolarının, 1957 Seçimleri öncesinde muhalefete ittifak çağrısı yapılması ile 30 Mart yerel seçimleri öncesinde her seçim bölgesinde Ak Parti’nin karşısındaki en güçlü siyasi partinin desteklenmesi çağrısı yapılmasının; Himmetdede Tren İstasyonu’nda İnönü’nün elini öperek TSK’nın hükümete karşı bir hazırlık içerisinde olduğunu gösterenler ile şehit cenazesinde hükümeti protesto edenlerin 1960 Darbesi nasıl hazırlandıysa 15 Temmuz’u da aynı mantıkla hazırladıklarını ortaya koymaktadır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.