Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanTülay Doğu Değiştirilmiş 7 yıl önce
1
SİYASİ TARİH – 5. Hafta Harran Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü
Ayşe Hümeyra Tüysüz
2
Avrupadışı Dünya Osmanlı I. Dünya Savaşı
3
Avrupadışı Dünya I Çin: Afyon Savaşı (1839) ve Taiping Ayaklanması(1850) Çin’in sömürgeci devletler tarafında paylaşılması: Rusya -> Mançurya’yı, Fransa -> Hindiçini’yi, İngiltere -> Birmanya’yı Japonya X Çin Japonya: Meiji Restorasyonu: topyekun modernleşme Rus-Japon Savaşı “ Çin ile Batı arasındaki ilk çatışma Afyon Savaşı’dır. Bu, daha sonra başına geleceklere bakılırsa, önemsiz sayılabilir. Ancak, iki farklı uygarlık arasındaki temel çatışmayı çok iyi simgelemektedir. Afyon Savaşı’nın temel konusu ticarettir. Çin geleneksel anlayışına göre, tüccarlar, maddi kazanç peşinde hiçbir şey üretmeyen sömürgen asalaklardı ve yabancılar da tümüyle barbar kişilerdi. Bu yüzden uzun süre Batı ticaretine kapalı bir biçimde yaşadı. Çin, bir tek Kanton limanını, o da sınırlı bir biçimde ticarete açmış ve bu pencerenin arkasında derin bir uykuya yatmıştı. Bu uykudan uyandırılması uzun sürmedi. İngiltere halkının ulusal içkisi olan çayın büyük bir bölümü Çin’den geliyordu. Çay ithalatını karşılamak için İngiliz tüccarları, Çin’e gizliden gizliye afyon sokuyorlardı. Ülkede afyon kullanma alışkanlığı yayılmaya başlayınca, hükümet afyon ticaretini yasaklayarak sıkı önlemler aldı. İngiliz yetkilileri, sorunun temelinde yatan afyon işini bir kenara bırakıp, onlara göre, “uygar” ilkelerin en yücesi olan ticaret serbestliği engellendiği için tepkide bulununca, 1839’da ilk çatışma çıktı. ” “Bu ayaklanma, düşünceleri Hıristiyan misyonerlerle temas sonucu biçimlenmiş önderlerin başını çektiği bir köylü isyandır.” “İmparatorluk yetkilileri, ayaklanmayı bastırmak için Batı yapımı silahlara ve dolayısıyla bu silahlarla yakın ilgisi olan Batılı diplomat, tüccar ve misyonerlere daha çok bağlandılar. Ayaklanma üstün Batı silahlarıyla bastırıldı. Taiping Ayaklanması’nın Çin açısından çok önemli sonuçları olmuştur. Bir kere, Çin’in yabancılarla ilişkisinin temeli değişti” 1860’ta Rusya Mançurya’yı, arası Fransa Hindiçini’yi, 1882’de İngiltere Birmanya’yı eline geçirdi JAPONYA: Meiji 1868: eigitm, ordu, kültür, üretüm yöntemlerinde modernleşme Birkaç onyılda avrupa ve avr kolonileri dışında en modern ülke oldu. Rusyayı geçti. Emperyalist hedefleri var. Çin ilk hedef. İngiltereyle ittifak kurdu. Rusyayla Kore veMancurya icin savaştı yendi Rusya artık Uzakdogudan ümidini kesip balkanlara odaklandı.savaştan sonraki anlaşmadan güçlü çıkmasından önceden şngilteryle yaptığı ittifakın etkisi var. , yeni yüzyılın en önemli özelliklerinden birini tam anlamıyla simgeler: Dün“ya politikasındaki üstünlüğün ya da başatlığın Avrupa’dan “kanatlara”, yani Amerika ve Asya kıtalarına geçmesi.”
4
Avrupadışı Dünya II Hindistan:
Doğu Hindistan Kumpanyası –ekonomik, siyasi, askeri İngiliz sömürge imparatorluğu’nun mihenk taşı Hint Ulusal Kongresi -> Hint milliyetçiliği Afrika: Avrupa ülkelerinin egemenlik alanları Köle ticareti, zorla çalıştırma, yerinden etme Latin Amerika: Portekiz ve İspanya’dan bağımsızlık Monroe Doktrini (1823) Ülkede artan ‹ngiliz etkisi kendisini sadece siyasal alanda göstermedi. Hindistan demir yolu yap›m›, buharl› gemilerin kullan›ma aç›lmas› gibi unsurlar›n devreye girmesi sonucunda ekonomik bir de.iflim sürecine girdi. Buna paralel olarak, kültürel bir de.iflim de bafllad›. ‹ngilizlerin -do.rudan ya da dolayl› yollarla- k›smen de olsa Bat› kültürünü benimsemeye bafllayan yerel elitler yaratmalar› Hint toplumunun geleneksel yap›s›n›n bozulmas›na yol açt›. ‹syan sonras›nda, ülkedeki fiilen y›llarca önce sona eren Mo.ol- Türk egemenli.i resmen bitirildi ve ülke genel valinin yönetiminde do.rudan ‹ngiliz Tac›’na ba.land›. Özellikle, XIX. yüzy›l›n ikinci yar›s›ndan itibaren Hindistan’› n artan ekonomik ve askerî önemi, adeta ‹ngiliz s.mürge imparatorlu.unun mihenk tafl› hâline gelmesine yol açt›. ‹ngiliz d›fl politikas› aç›s›ndan Hindistan art› k temel belirleyicilerden biri olacakt›r.
5
19. Yüzyıl Başında Osmanlı
Çok uluslu, çok dinli, çok dilli. Ulusal birlik düşüncesi yok. Ulusçuluk düşüncesine uygun zemin mevcut. Sanayi devriminin etkileri henüz az. Ulusal burjuva sınıfı yok. Teknik ve askeri gelişmeler geriden takip ediliyor. Ulusçuluk hareketi devletin sonunu hazırlıyor. Tek bir merkezi otorite henüz yerleşmemiş. Ekonomik sıkıntılar büyüyor. (Kapitülasyonlar, dış borçlar, sınırlı üretim) “Aynı dinden olanlar, imparatorluğun sınırlarında, kendi yasaları, mahkemeleri ve gelenekleriyle yan yana yaşamaktaydılar. Din görevlileri, kendi dindaşlarıyla ilgili sorunlarda hükümete ayrı ayrı sorumluydular. Batı Avrupalılar ise özel haklara sahiptiler. Katolikler dinsel bakımdan Papa’ya, siyasal destek bakımından Fransa’ya, Ortodokslar ise, dinsel bakımdan Ortodoks Kilisesi’ne, siyasal destek için de Rusya’ya bakıyorlardı. Batılı tüccarlar, çıkış noktası 16. yüzyıla inen “kapitülasyon” anlaşmalarıyla sağlanan haklardan yararlanmaktaydılar.” “İster medeni olsun ister cezai, iki Avrupalıyı ilgilendiren davalarda Avrupa yasaları uygulanıyor ve konsolos hazır bulunuyordu. Bir Avrupalı ile Osmanlı yurttaşı arasındaki davaya Osmanlı yargı makamları bakmakla birlikte, mahkemeyi Avrupalı bir gözlemci de izlemekteydi.” Laik devlet, her yurttaşa aynı yasa, ulus düşüncesi yok. “ ulusçuluk hareketi, Avrupa’nın ortasında iki büyük devlete ulusal birliklerini armağan ederken, Osmanlı Devleti’nin Balkan ve Ortadoğu’daki topraklarında yaşayan ulusların, bağımsızlıklarını alıp devletten ayrılmaları sonucunu vermiştir. Böylece, 19. yüzyılda, azınlıkların teker teker bağımsızlıklarını almalarıyla, imparatorluğun parçalanma süreci de başlamıştır.” “ bölgesel yönetime doğrudan karışılmamış, kültürel ve dinsel baskı uygulanmamıştır. Böylece sürdürülen bölgesel özerklik, bağımlı ülkelerdeki ulusal benliğin sürdürülmesine yardımcı olmuştur. Ulusçuluk akımı Doğu Avrupa’ya geldiği zaman, burada uygun bir ortam bulabilmiş ve Osmanlıların bu hoşgörülü yönetimi, bir bakıma devletin parçalanmasında etkili olmuştur. Kısaca, Doğu Avrupa ve Balkanlar’da Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Arnavutluk gibi ülkelerin ba“ğımsızlıklarını kazanmalarından hemen sonra, kolaylıkla Avrupa sisteminde ulusal devletler olarak yer almalarında ve ulusal bütünlüklerini korumuş olmalarında, Osmanlı yönetim anlayışının, hoşgörüsü, azımsanmayacak bir rol oynamıştı” HER ŞEYDEN GERİDE KALMIŞ KANUNİDEN SONRA SABİT KALMIŞ GİBİ GÖRMEMEK LAZIM. MODERNLEŞME FİKRİNİ OSMANLI PADİŞAHLARI VE DEVLET ADAMLARI KABULLENMİŞ DURUMDA. TEKNİK VE ASKERİ İLERLEMELER VAR, LAİK EĞİTİM VE LAİK HUKUK ÇABALARI VAR. MERKEZİLEŞME ÇABALARI VAR. BÜROKRASİDE REFORM DENEMELERİ VAR. Ekonomi sınırları çok genişt toprkaları kapsayan kara imparatorlugunun yükünü kaldıracak durumda değil. Bu kadar toprağın korunması zor. Deniz üstünlüğne dayanan uzun mesafeli ticaret belki bu açığı kapatabilrdi. Kapitülasyonlar ülkeyi açık Pazar haline geitrmiş. Seri üretim yok. Endüstri devrimi yok. Dış borç çok.
6
19. Yüzyılda Osmanlı “Denge Politikası”: [ : İngiltere, 1878 sonrası: Almanya] Napolyon’la Savaş ve Mısır’ın işgali (1798) Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanması (1829) Kavalalı Mehmet Ali Paşa ve Mısır Sorunu ( ) Tanzimat Fermanı (1839) [tek taraflı, tepeden] Kırım Savaşı ve Islahat Fermanı (1856) [eşitlik ilkesi, tepeden] Osmanlı-Rus Savaşı ve I. Meşrutiyet [tepeden] “Devletin giderek zayıflamasından temelini alan bu politika, varlığını sürdürmek için, Avrupa’nın büyük devletleri arasındaki çıkar çatışmalarından yararlanarak, dış politikadaki ağırlığı şu ya da bu devlete vermek olarak tanımlanabilir. Gerçekten, Osmanlı Devleti 1798 yılından başlayarak, çeşitli dönemlerde, Rusya’ya karşı İngiltere, Fransa’ya karşı Rusya ve İngiltere, Fransa, Rusya üçlüsüne karşı ise Almanya’ya dayanmak yolunu tutmuştur. Durum kısaca şudur: 1798’den 1878 yılına kadar İngiltere’ye, bu tarihten sonra ise Almanya’ya dayanılmıştır. 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin dış politik gelişmeleri bu çerçeve içinde değerlendirilmelidir.” “Devlet, iki yüz yıl daha yaşamışsa, bu, Avrupa denge politikasının sonucudur. Eğer 19. yüzyılın başında Napolyon Savaşları’nın yıkıcı etkisinden kurtulmuşsa, bunun önemli nedenlerinden biri, İngiltere, Fransa ve Rusya arasındaki çıkar çatışmalarına dayanmış olmasıdır. ” KIRIM: “ Osmanlı Devleti’ni ilk kez Avrupa Uluslar Topluluğu’na kabul ediyor ve devletin bağımsızlığıyla toprak bütünlüğü Avrupa devletlerinin ortak güvencesi altına konuyordu.” : . Almanya birliğini kurduktan sonra Balkanlara doğru genişleme hevesinde. Rusya da buna karşı Panslavizmi benimsemiş. Osmanlı yalnız. Muttefik yok. İngiltere de artık toprak bütünlüğünü koruma fikrinden caymış. Ya kendi bizzat yerleşiyor yada osmanlı toprakları üzerinde kurulacak devletler I destekliyorAvusturya da bütünlüğü koruma fikrinden vazgeçip Bosna Hersek i işgal ediyor. BERLİN ANLAŞMASI - Balkan Bunalımları 1. dünya Savaşı Ingiltere 1878de kıbrısı 1882de Mısırı işgal ediyor.
7
19. Yüzyılda Osmanlı II. Abdülhamit ve Hilafet: Panislamizm?
Almanya’yla yakınlaşma: Demiryolları II. Meşrutiyet ve İTC iktidarı “Haydarpaşa-Bağdat demiryolunun yapımı için Alman Anadolu Demiryolları Şirketi’ne verilecek ayrıcalıklar. Gerçekte, Almanya’nın Yakındoğu politikası, bir “demiryolu politikası” idi.” “902 yılında İstanbul’dan Bağdat’a kadar demiryolu yapımı projesi Alman şirketine verildi. Bu proje Basra Körfezi’ne kadar bitirildiği takdirde, büyük deniz imparatorluğu olan İngiltere, Almanya karşısında sömürge “avantajını yitirmiş olacaktı. Almanya, üstün kara gücünü demiryolu aracılığıyla Ortadoğu’ya kolayca taşıyabilecek duruma gelebilirdi”
8
I. Dünya Savaşı’nın Nedenleri
Yakın neden Temel neden
10
I. Dünya Savaşı’nın Nedenleri
Temel Nedenleri: 1789 Fransız ihtilali’nin getirmiş olduğu sonuçlardan özgürlük ve milliyetçilik fikirleri imparatorlukların yıkılmasına sebep olacaktır. Milliyetçilik; İtalya ve Almanya’nın siyasi birliklerini tamamlamalarına sebep olmuştur. Sanayi inkılabı sonucunda doğan hammadde ve pazar arayışı, sömürgecilik ve ekonomik rekabeti getirmiştir.
11
Özel Nedenleri: 1. Almanya ve İngiltere arasındaki ekonomik rekabet (en önemli neden). 2. Fransa’nın 1871 Sedan savaşında Almanya’ya kaptırdığı Alsas- Loren kömür havzasını geri almak istemesi. 3. Rusya’nın panslavist politikasından, Avusturya-Macaristan’ın ve Almanya’nın rahatsız olması.
12
4. Rusya’nın Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri ve sıcak denizlere inme politikası.
5. Sömürgeci devletler arasına girmeye çalışan Almanya ve İtalya’nın politikaları. 6. Avusturya-Macaristan’ın, Bosna -Hersek’i ilhakının Sırbistan ile arsında yarattığı gerginlik. 7. Avusturya-Macaristan veliahtının Saraybosna’da bir Sırplı tarafından öldürülmesi. (Görünen nedendir ve Savaşı başlatan olaydır).
13
Alsas-Loren Kömür Havzası (madenleri)
Almanya & Fransa Alsas-Loren Kömür Havzası (madenleri) Almanya Fransa
14
BALKANLARDA ÇIKAR ÇATIŞMASI
Avusturya Rusya BALKANLARDA ÇIKAR ÇATIŞMASI
15
I. Dünya Savaşı’nın Özellikleri
Topyekun savaş Sanayileşmiş büyük devletler arasında Üç boyutlu (kara-deniz, hava, denizaltı İttifak Devletleri: Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya (İtilaf olacak), Osmanlı, Bulgaristan İtilaf Devletleri: İngiltere, Fransa, Rusya, Yunanistan, Japonya, Romanya, İtalya, Sırbistan, ABD Sorumlusu kim? Topyekun-kitle-total =ölüm kalım savaşı “Fransa Alsace-Lorraine’i geri almak istiyordu. Buysa, ancak Almanya’nın yenilgisiyle olanaklıydı. İngiltere, Prusya militarizmini yıkmak ve Avrupa güç dengesine Almanya’nın yönelttiği tehdidi ortadan kaldırmakta kararlıydı. Bu da Almanya’nın yenilgisini gerektiriyordu. Almanya ise en tutkulu savaş amaçlarına sahipti. Avrupa’da başat güç olmak ve yeryüzünde İngiltere’nin yerini almak istiyordu. Ama, gördük ki dünyada başat olan gücün bu durumuna son verilmesi ancak büyük bir savaşla mümkündü. ” Sorumlluluğu yenenler, yenilelere yüklüyor her zaman. “Bunalımı başlatan ve tırmandıran Almanya olmuştur. Ancak ilk etkin askeri tedbirleri alan devletler İngiltere, Fransa ve Rusya, barışçı bir çözümü olanaksız kılan da Rus seferberliğidir.”
16
I. Dünya Savaşı ve XXXX Toplumsal sorunlar, yükler, toplumsal denetim
17
İtilaf Devletlerinin Osmanlıyı Kabul Etmeme Nedenleri:
I. Dünya Savaşı ve XXXX İtilaf Devletlerinin Osmanlıyı Kabul Etmeme Nedenleri: 1. Osmanlı, askeri ve ekonomik yönden zayıflamıştı. 2. Osmanlı toprakları paylaşılmak isteniyordu. 3. Rusya’nın Osmanlı üzerindeki emelleri ve İngiltere’nin Rusya’yı kaybetmek istememesi. 4. Osmanlı’nın, kapitülasyonlar, Ege adaları, Mısır sorununun çözülmesini istemesi.
18
Osmanlı’nın Almanya’yı Tercih Nedenleri:
I. Dünya Savaşı ve XXXX Osmanlı’nın Almanya’yı Tercih Nedenleri: 1. Kaybedilen toprakları geri alma düşüncesi. 2. Turan idealini gerçekleştirme düşüncesi. 3. Almanya’nın savaşı kazanacağına kesin gözüyle bakılması. 4. Yalnızlık politikasından kurtulmak istemesi. 5. Kapitülasyonlardan dolayı İngiltere ve Fransa’nın baskısı. 6. İttihatçı Subayların Alman hayranlığı. 7. Yunan “Megalo İdeası”nı engellemek.
19
Almanların Osmanlı’yı Savaşa Çekme Nedenleri:
I. Dünya Savaşı ve XXXX Almanların Osmanlı’yı Savaşa Çekme Nedenleri: 1. Yeni cepheler açmak, kendi yüklerini hafifletmek. 2. Osmanlı’nın jeopolitik konumu. 3. Halifelik nüfuzundan faydalanmak (cihad) 4. Petrol bölgelerini kontrol altına almak. 5. İngilizlerin, sömürgeleri ile olan bağlarını koparmak. 6. Osmanlı’nın asker potansiyelinden faydalanmak. 7. Boğazları kontrol altında tutmak ve Rusya’ya yardım edilmesini önlemek.
20
I. Dünya Savaşı ve Osmanlı
Savaşılan cepheler: Kafkas cephesi, Süveyş Kanalı cephesi, Irak Cephesi Yenilgi Çanakkale cephesi
21
Rusya ve Bolşevik Devrimi
22
I. Dünya Savaşı’nın Sonuçları I
Ekonomik: Ekonomik Çöküntü: işsizlik, maddi kayıp, iş gücü kaybı Devletçi ekonomiler: devlet müdahalesi, devlet tekeli Enflasyon ve Borçlar: batı-dışı alternatifler ve Avrupa üstünlüğünün sonu Toplumsal: ulusalcılık güçlendi Yaş grupları ve cinsler arası denge bozuldu Kadınlar işgücüne daha fazla katıldı Saldırgan milliyetçilik yaygınlaştı “Uzun savaş yılları boyunca bu ülkelerin ekonomileri tüketim malları üretiminden, giderek savaş malları üretimine geçmişti. Savaştan sonra uzun bir süre ekonominin eski rayına oturtulması güç oldu. Buna bağlı olarak, Avrupa’da kitle halinde işsizlik ortaya çıktı. Savaşın yol açtığı maddi değerler kaybı büyük” “. I. Dünya Savaşı’nın bedeli, Avrupa kıtası için 350 milyar dolar olarak hesaplanmaktaydı. Yeryüzü ekonomisinde Avrupa’nın yeri, bir daha eski günlerine geri dönmeyecek biçimde azaldı. Avrupa zayıflayıp çökmeye başlayınca, iki endüstri devi, ABD ile Japonya büyük bir gelişme içine girdiler.” “Savaşta 10 milyon Avrupalı öldü, 20 milyon insan yaralanarak sakat kaldı. Milyonlarca sakat, Avrupa sokaklarında savaşın anısını taze tuttu. Fransa, yaş grubu arasındaki nüfusunun yarısın yitirdi.” “kapitalizmi dönüştürdü. Hükümetler giderek artan bir biçimde ekonomik yaşama karışmaya başladılar. Gümrük tarifeleri koydular, ulusal endüstrileri korudular, pazar ve hammadde aradılar ve işçi sınıfının çıkarına koruyucu yasalar çıkardılar. “Planlı ekonomi” düşüncesi ilk kez I. Dünya Savaşı’nda uygulandı.” “Kısaca sosyalizm, ulusal sosyalizm biçimine dönüştü. Modern dünyanın bu iki en güçlü akımı arasındaki ittifak, Avrupa’nın gelecek yıllarına da damgasını” “Parlamenter sosyalistler, Bolşevizmin acımasız yöntemleriyle, Marksizmin sınıf savaşı tezini kabul edemediler. Kısaca, sosyalizmle komünizmin yolları ayrılmaya başladı.” Saldırgan milliyetçilik:“Bu gruplar, göreceğimiz gibi, savaş sonrasında nazi ve faşist hareketlerin belkemiğini oluşturacaklardı.”
23
I. Dünya Savaşı’nın Sonuçları II
Siyasi: Avrupa üstünlüğünün sarsılması, gücün Avrupa’nın kanatlarına ve Uzak Doğu’ya geçmesi Yeni bir savaşın habercisi Korpore devlet anlayışı “1917 tarihi, Avrupa politikasından dünya politikasına geçişin belki de tamamlandığı bir noktadır. Bu yıl bir başka açıdan da önemlidir. Rusya’da Bolşevik Devrimi’nden sonra iki uzlaşmaz ideoloji ile dünyanın iki düşman bloka ayrılması süreci de biçimlenmeye başlamıştır. Wilson ve Lenin’in programlarının en önemli özelliği, merkez olarak Avrupa’yı almamaları, hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün dünya insanlarına seslenmeleridir. Her ikisi de, biri komünist öteki liberal açılardan, eski Avrupa sistemini reddetmişler, programlarını bu anlayışla biçimlendirmişlerdir. Sonunda da bu uğurda büyük bir rekabete girişeceklerdir. Bu rekabet ileride dünya politikasını etkileyecektir.” “I. Dünya Savaşı’nın sonuçları kabaca dörde indirilebilir. Birincisi, endüstri, işçiler ve hükümet arasındaki siyasal işbirliği deneyleri, Faşistler, Komünistler ve bazı demokrat politikacılar tarafından arzulanan yeni bir “korpore” devlet anlayışını ilham etti. İkincisi, savaş sonrasının acı ve propagandaları, çok yakında yeni bir savaşın geleceğini haber veren nefret duyguları yarattı. Üçüncüsü, savaş ve barışı sağlama çabalarının ortak etkisiyle, savaş öncesi dönemi refahının temeli olan kredi sistemi zedelendi. Alman maliye ve parası mahvoldu. Bugün , yarın mark olan bir ekmek almak için el arabalarında taşınan kâğıt para desteleri, Avrupa devletlerinin Bismarck Almanyası’na layık gördükleri ekonomik durumun simgeleriydi koşulları, bugün de süren, para değerlerinde büyük dalgalanmalar dönemini açtı. Dördüncüsü, demokrasi dünyasının güç ve etkisi, bir daha geri gelmemek üzere, ABD’ye geçti. Bu durumu en iyi biçimde borçlanma göstermektedir. 1914’te ABD’nin Avrupa’ya 6 milyar dolar borcu vardı yılına gelindiğinde, yani dört yıl sonra, Avrupa devletlerinin ABD’ye borcu 16 milyar doların üzerindeydi. ”
24
Anahtar Kelimeler Afyon Savaşı Meiji Restorasyonu
Doğu Hindistan Kumpanyası Monroe Doktrini Denge Politikası Panislamizm
25
Ödev Konuları: Fransız ihtilali ve günümüz siyasi ideolojileri arasında nasıl bir bağ kurulabilir? Modern toplumsal sınıfların ortaya çıkışında Sanayi Devrimi ve Fransız Devriminin rolü nedir? 19. yüzyılın “Avrupa yüzyılı”, 20. yüzyılın ise “Amerikan yüzyılı” olduğu iddia edilmektedir yüzyıl için ne söylenebilir? 19. yüzyıl sonunda Japonya’da ve Osmanlı Devleti’nde gerçekleşen modernleşme süreçlerinin çeşitli açılardan karşılaştırınız. Avrupa’da 1920 ve 1930larda iktidarda olan otoriter siyasi rejimlerden ikisini seçerek karşılaştırınız. (Sovyet Rusya, İtalya, Almanya, Fransa, İspanya, Türkiye vb.) Uluslararası siyasi sistemi düzenlemek üzere kurulan uluslararası organizasyonların (Milletler Cemiyeti, Birleşmiş Milletler vb.) etkinliğini örnek vakalar ışığında tartışınız. 2. Dünya Savaşı sonrasında yükselen sömürgecilik karşıtı hareketler ve milliyetçilik arasındaki ilişkiyi seçtiğiniz bir örnek üzerinden anlatınız. İsrail Devleti’nin kuruluşunda (1948) Avrupa’dan bölgeye Yahudi göçünün ne şekilde katkısı olmuştur?
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.