BURAYA TIKLAYINIZ Sözlü tarih çalışması yapılırken izlenmesi gereken

... konulu sunumlar: "BURAYA TIKLAYINIZ Sözlü tarih çalışması yapılırken izlenmesi gereken"— Sunum transkripti:

1 BURAYA TIKLAYINIZ Sözlü tarih çalışması yapılırken izlenmesi gereken
Sözlü tarih çalışması nedir? Sözlü tarih çalışması yapılırken izlenmesi gereken Basamaklar nelerdir? Aile tarihimizi araştırırken başvuracağımız Kaynak ve nesneler nelerdir? Akrabalık nedir? Aile tarihimizi araştırırken ilk başvuracağımız Kişiler kimlerdir? İstiklâl Madalyası nedir? Gazinedir? Gaziler Günü ne zaman kutlanır? TSK Mehmetçik Vakfı nedir? Kültür neye denir? Bindallı nedir? Askere gidenlere , gelin ve damatlara niçin kına yakılır? Hangi yörede hangi halk oyunları oynanır? Atatürk’ün milli kültüre bakışı ve yaklaşımı nasıldır? Nevruz Bayramı nedir? Ata sporlarımız nelerdir? Cazgır kime denir? Cam Sanatı nedir? Minyatür nedir? Hat sanatı nedir? Cilt nedir? Dokuma sanatı nedir? Seramik sanatı nedir? Milli kültürün anlamı ve önemi nedir? Türk Tarih Kurumu ne zaman, kim tarafından ve neden kurulmuştur? YOK BURAYA TIKLAYINIZ

2 Belirli bir konuda, o konuyla ilgili söyleşiler yapılması ve elde edilen bilgilerin belirli bir sistem içinde değerlendirip incelenmesidir Sözlü tarihte kahramanlar toplumun her kesiminden olabilir. ANA SAYFA

3 >Konu hakkında ön bilgi toplanmalıdır.
Sözlü tarih çalışması yapılırken izlenmesi gereken basamaklar şunlardır: >Konu hakkında ön bilgi toplanmalıdır. >Görüşülen kişinin anlaya bileceği basit ve öz sorular hazırlanmalıdır. Örnek: Ne zaman ve nerede doğdunuz? Ailenizde savaşa katılmış olanlar var mı? Soyadınız nereden geliyor? >Yapılan görüşmeler kaydedilmelidir. >Görüşme sırasında alınan kayıt dinlenilerek bilgiler düzenlenmelidir. >Görüşmenin yapıldığı kişinin eski ve yeni fotoğrafları da konularak sözlü tarih çalışması tamamlanmalıdır. ANA SAYFA

4 İkinci kaynak ise atalarımızdan kalan belge ve nesnelerdir.
Anne, baba ve çocuklardan oluşan en küçük topluluk ailedir. Aileyi oluşturan bireyler akrabalık bağıyla birbirine bağlıdır.. Aile tarihimizi araştırırken başvuracağımız ilk kaynak aile büyüklerimizdir. İkinci kaynak ise atalarımızdan kalan belge ve nesnelerdir. ANA SAYFA

5 Akrabalık insanların kan bağı veya evlilik yoluyla birbirine
bağlı olmasıdır. ANA SAYFA

6 Ailemizin geçmişini araştırırken yalnızca sözlü tarih yöntemini kullanmayız. Fotoğraf, mektup, diploma, kıyafet ve ev eşyası da geçmişimizi öğrenmede bize kaynaklık edebilir. Aile tarihimizi öğrenirken başvuracağımız ilk kaynak ailenin en yaşlı üyesidir. ANA SAYFA

7 Kurtuluş Savaşında yararlılık gösterenlere TBMM tarafından verilen madalyadır. Ön yüzünde üstte Ankara şehrinin, ortada TBMM Binası’nın resmi bulunan madalyanın arkasında zafer ve barışı işaret eden güneş ışınları görülmektedir. ANA SAYFA

8 Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapığı vatan hizmeti esnasında; şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybeden Mehmetçiklere (Türk askeri) gazi denir. Her yıl 19 Eylül günü Gaziler Günü olarak kutlanır. ANA SAYFA

9 Türk Silahlı Kuvvetlerinde yapığı vatan hizmeti esnasında; şehit olan veya herhangi bir nedenle hayatını kaybeden Mehmetçiklerin bakmakla yükümlü oldukları yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklere,belirlenen esaslara göre yardım etmek amacıyla faaliyet gösteren kuruluşa TSK Mehmetçik Vakfı denir. ANA SAYFA

10 Bir toplumun sahip olduğu duygu, düşünce ve yaşayış biçimine kültür denir. Geleneklerimiz, göreneklerimiz, inançlarımız, adetlerimiz, alışkanlıklarımız, oyunlarımız, yemeklerimiz, giyim tarzımız, dilimiz, şarkılarımız, türkülerimiz, el sanatlarımız ve değerlerimiz milli kültürümüzü yansıtan öğelerdir. ANA SAYFA

11 Bindallı, daha çok kına gecelerinde hanımların giydiği süslü geleneksel bir giysidir.
ANA SAYFA

12 Kına Türk adetlerine göre üç kişiye yakılır; 1
Kına Türk adetlerine göre üç kişiye yakılır; 1. gelin olan genç kıza ;kocasına,çocuklarına kurban olsun diye.. 2.kurban ettiğimiz koça;Allah'a kurban olsun diye, 3.askere giden delikanlılarımıza;vatana kurban olsun diye yakılır. ANA SAYFA

13 Yörelerimize göre halk oyunları farklılıklar gösterir
Yörelerimize göre halk oyunları farklılıklar gösterir. Bunun nedeni her yörenin yaşama şekli ve kültür yapısının farklı olmasıdır. Yörelerimize göre oyunların isimleri: Karadeniz Bölgesi’nde horon, Doğu Anadolu Bölgesinde halay, bar, Ege Bölgesinde zeybek, Trakya’da karşılama, Ankara yöresinde de seğmen olarak adlandırılır. ANA SAYFA

14 Büyük Önder Atatürk'e göre “Millet, aynı kültürden insanların oluşturduğu toplumdur”. Demek ki, “milli kültür”, bir devleti ayakta tutan unsurların en önemlisidir. Çünkü, milli kültür oluştuğunda ortaya millet çıkar. Millet ise mutlaka bir devlet oluşturur. Dünya tarihine baktığımızda, milli kültüre sahip olmanın önemi daha iyi anlaşılır. Tarihe göz atıldığında, milli kültüre sahip halkların her türlü zorluğa karşı varlıklarını korudukları görülecektir. Milli kültürün her çığırda açılarak yükselmesini, “Türkiye Cumhuriyeti'nin temel dileği olarak temin edeceğiz.”şeklinde ifade etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk, 1932 ANA SAYFA

15 Nevruz Bayramı Farslar, Anadolu Türkleri, Kıbrıs Türkleri, Azeriler, Afganlar, Arnavutlar, Gürcüler, Türkmenler, Tacikler, Özbekler, Kırgızlar'la beraber neredeyse tüm kuzey yarımküre tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da başka bir değişle doğanın uyanışı ve bahar bayramı. ANA SAYFA

16 Ata sporlarımız: Cirit, Okçuluk, Atçılık-Binicilik, Güreş,
Kılıç sporları, Yağlı güreştir. ANA SAYFA

17 Genellikle güreş başlarken
Cazgır,güreşlerde pehlivanları birbirlerine ve halka takdim eden kişidir. Genellikle güreş başlarken “İki pehlivan çıktı meydaaneee! ikisi de birbirinden merdaneeeee! sırtım yere geldi diye üzülmeeeee! uste ciktim diye sevinmeeeeee!“ Şeklinde maniler söyler ve güreşi başlatır. ANA SAYFA

18 Cam sanatı, Türklerde çok eskilere dayanan bir sanat dalıdır
Cam sanatı, Türklerde çok eskilere dayanan bir sanat dalıdır. Osmanlılarda cam atölyelerine rastlanmaktadır.Bunun en güzel örneği “çeşm-i bülbül”lerdir. Günümüzde cam sanatı gelişerek devam etmektedir. ANA SAYFA

19 Osmanlılarda minyatürlü yazmalar büyük önem taşır.
Minyatür,kağıt, parşömen fildişi vb. malzemeler üstüne küçük boyutlu resim yapma sanatına minyatür denir. Figür, doğa, mimarlık öğeleri şematize edilmiştir. Osmanlılarda minyatürlü yazmalar büyük önem taşır. ANA SAYFA

20 Hat sanatı, güzel yazı yazma sanatıdır.
SAYFA

21 Cilt, el yazması, ebru, tezhip, deri sanatlarının kullanımıyla tamamlanan bir sanattır. Tezhip, eski bir süsleme sanatıdır.Daha çok yazma kitaplarının başında sayfa başlarında ve levha kenarlarını süslemede uygulanmaktadır. ANA SAYFA

22 Dokuma, göçebe kültürünün en önemli sanat dalıdır
Dokuma, göçebe kültürünün en önemli sanat dalıdır.Türklerde dokuma sanatı Orta Asya çadırlarına kadar uzanır. Günümüzde halı dokumacılığının yaygın olarak yapıldığı yerler, Bünyan, Hereke, Isparta ve Kula’dır. ANA SAYFA

23 Seramik: Su ile hamur haline getirilen bir çeşit topraktan yapılan, fırında pişirilmek
seramik örnekleri suretiyle sertleştirilen çanak, çömlek gibi eşyaya ve bunları yapmak sanatına verilen ad. Mimarlık süslemesinde kullanılan çini levhalarla birlikte günlük kullanılan eşyalarda da örneklerini görmekteyiz. Genellikle gül, karanfil, sümbül desenleri işlenmektedir. Seramik sanatının merkezi İznik ve Kütahya’dır ANA SAYFA

24 Bir milletin kendine özgü düşünüş ve yaşayış biçimidir.
Toplumu millet yapan ve onun bütünlüğünü sağlayan milli kültürdür. Milli kültür, bir devleti ayakta tutan unsurların en önemlisidir.Eğer bir devletin halkı, milli kültürünü yitirmişse, yani bir millet olmaktan çıkmışsa, o devlet kısa süre içinde mutlaka yıkılır. Devletin gücü milli bilincin, milli kültürün gücüne bağlıdır. ANA SAYFA

25 Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün eseridir
Türk Tarih Kurumu Atatürk'ün eseridir. Türk ulusunun büyüklüğüne ve üstün uygarlık yeteneklerine içten inanmış olan Atatürk, onu en uygar milletlerin düzeyine çıkarmak için önce tarihini bilmesi ve bunun için de onu ilk kaynaklardan kendisinin araştırarak öğrenmesi gerektiğine inanıyordu. Atatürk'ün direktifleriyle, 16 üye tarafından, 15 Nisan 1931' de "Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti" adı altında kurulan Kurum'un adı 3 Ekim 1935'te Türk Tarih Kurumu'na çevrildi ANA SAYFA