Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

OKUL ÖNCESİNDE KAYNAŞTIRMA PROGRAMLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "OKUL ÖNCESİNDE KAYNAŞTIRMA PROGRAMLARI"— Sunum transkripti:

1 OKUL ÖNCESİNDE KAYNAŞTIRMA PROGRAMLARI
Doç. Dr. Hatice Bakkaloğlu

2 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
DERS İÇERİĞİ ÜNİTE I. KAYNAŞTIRMA MODELİ VE ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ ÜNİTE II. OKUL ÖNCESİNDE PERFORMANS DEĞERLENDİRME VE BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PLANLARININ HAZIRLANMASI ÜNİTE III. OKUL ÖNCESİNDE ÖĞRETİMİN BİREYSELLEŞTİRİLMESİ VE ÖĞRETİMSEL UYARLAMALAR ÜNİTE IV. OKUL ÖNCESİ SINIFLARDA SINIF YÖNETİMİ VE PROBLEM DAVRANIŞLARIN KONTROLÜ ÜNİTE V. OKUL ÖNCESİ KAYNAŞTIRMA ORTAMLARINDA DOĞAL ÖĞRETİM ÜNİTE VI. OKUL ÖNCESİ KAYNAŞTIRMA ORTAMLARINDA DİL VE KONUŞMANIN DESTEKLENMESİ ÜNİTE VII. OKUL ÖNCESİ KAYNAŞTIRMA UYGULAMALARINDA AİLELERLE İLETİŞİM VE İŞBİRLİĞİ Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

3 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
ÜNİTE VI. OKUL ÖNCESİ KAYNAŞTIRMA ORTAMLARINDA DİL VE KONUŞMANIN DESTEKLENMESİ 1. KISIM: Giriş Dil ve Konuşma Becerileri Okul Öncesi Çocukların Dil Becerileri Dil Becerilerini Destekleyici Yaklaşımlar 2. KISIM: Öğretim Ortamı Yaratmak İçin Gereken Çevresel Düzenlemeler/Ortamı Uyarlama: Sabotaj Stratejileri Ulaşılamaz Hale Getirme Sınırlı Oranda Verme Eksik Bırakma Şaşırtıcı Durumlar Yaratma 3. KISIM: Dil Becerilerini Destekleme: Doğal Dil Öğretim Stratejileri Model Olma Doğru Sorular Sorma Bekleme Süreli Öğretim Fırsat Öğretimi 4. KISIM: Dil Becerilerini Destekleme Stratejilerinin Kullanımına İlişkin Örnekler 5. KISIM: Örnek Olay Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

4 1. KISIM: Giriş 1. Dil ve Konuşma Beceriler
Etkileşimdeki diğer insanlara dilek, istek ve gereksinimleri uygun şekilde aktarabilme ve iletilenleri uygun şekilde anlayıp bunlara uygun şekilde cevap verebilme, iletişim becerileri olarak tanımlanabilir. Bu beceriler, sözel ve sözel olmayan birtakım yollarla sağlanabilirken; dili etkili bir şekilde kullanarak, yani sözel yol ile iletişim kurma becerileri, iletişim becerileri içerisinde öğrenilmesi gereken en temel ve en önemli becerilerdedir. Dil, iletişim amacıyla kullanılan, anlamları ifade etmek için toplumsal uzlaşmaya dayalı biçimlerden oluşan bir sistemdir. Dil olmadan konuşmanın olması olanaksızdır. Konuşma, sahip olunan dili ifade etmenin en çok kullanılan yollarından biridir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

5 2. Okul Öncesi Çocukların Dil Becerileri
Dil gelişimi aylar yıllar boyunca devam eden bir süreçtir ve okulöncesi dönemde de gelişmeye devam eder. Çocuğun bu dönemde dil gelişimindeki hızı şaşırtıcıdır. Kısa bir süre içinde çocuklar basit cümle kullanımından yetişkinlerinkine benzer karmaşık cümle yapılarına geçerler, çoğu çocuk 5 yaşından itibaren anadillerinin usta bir kullanıcısı olurlar ve dile ait incelikleri öğrenirler. Dil öğrenme sosyal bağlamlarda gerçekleşir, çocuk iletişim ihtiyaçlarını karşılamak ve diğerleri ile anlam paylaşımını sağlamak amacıyla dili kullanır Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

6 2. Okul Öncesi Çocukların Dil Becerileri
Küçük çocukların söylenenleri anlamaları bazen konuşmalarından daha ileride olabilir. Okulöncesi yıllar boyunca da sözcük dağarcığındaki artış ile beraber dilin kurallar sistemini kavramaya ve giderek karmaşık dilbilgisi becerilerini anlama ve kullanmada (bağlaç kullanımı gibi) daha yeterli olmaya devam ederler. Yine de bu dönemde çocuklar ima, mecaz konuşma, kinaye gibi cümle ile altındaki anlamı birebir olmayan farklı bir anlamı olan ifadeleri anlayamazlar ya da anlamakta güçlük yaşarlar. Dil öğrenme, sosyal bağlamlarda gerçekleşir ve çocuğun iletişim ihtiyaçları ve diğerleri ile anlam paylaşımını sağlamak amacıyla kullanılır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

7 2. Okul Öncesi Çocukların Dil Becerileri
Çocuklar, çoğu etkileşimi yönetmeye ve yönlendirmeye başlarlar ve en iyi kendi deneyimlerinden ve oyun yoluyla öğrenirler. Oyun, çocukların dil ediniminde önemli bir role sahiptir. Her çocuğun konuşmaya başlama yaşı değişkenlik gösterir çünkü dil ve konuşma gelişimi bireysel bir olgudur. Bu olgu pek çok etmenden etkilenir. Zihin engeli, işitme engeli, yaygın gelişimsel bozukluk, dil bozukluğu, travmalar, serebral palsi yüz anomalileri (dudak ve/veya damak yarıklığı), sık geçirilen orta kulak iltihapları ya da genetik faktörlerden bir ya da birkaçı dil ve konuşma gelişiminde etkili olabilmektedir. Bu nedenlerin yanı sıra çocuğun içinde büyüdüğü çevre ve sosyal alan da, dil ve konuşma gelişiminde oldukça etkili olmaktadır. Uyaran eksikliği, anne/babanın çocukla iletişiminin yetersizliği de gecikmiş konuşmaya yol açabilmektedir. Tüm bunların yanında, bazen belli bir nedene bağlı olmaksızın da çocuklarda dil ve konuşma becerilerinde gecikme görülebilmektedir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

8 3. Dil Becerilerini Destekleyici Yaklaşımlar
Alanyazında dil becerilerinin kazandırılması ve geliştirilmesine ilişkin pek çok öğretim stratejisi bulunmaktadır. Bu dil müdahale stratejilerini terapist merkezli, çocuk merkezli ve karma yaklaşımlar olarak üç temel başlık altında gruplandırmak mümkündür. Terapist merkezli yaklaşımlarda temel bakış açısının genellikle davranışçı olduğu görülmektedir. Bu yaklaşımlarda oturumun yapısı terapist tarafından önceden belirlenir; böylece öğretim amacı ile ilişkili olan uyaranlar arttırılırken ilgisiz uyaranlar kontrol altına alınırlar. Dil öğrenim ortamının neredeyse bütün kontrolü öğreticidedir. Terapist merkezli yaklaşımlar, çocuk merkezli ve karma yaklaşımlara göre daha az doğaldır. Bu yaklaşımda terapist çocuğa öğreteceği yapıyı ne zaman ve nasıl öğreteceğine kendisi karar verir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

9 3. Dil Becerilerini Destekleyici Yaklaşımlar
Çocuk merkezli yaklaşımlar en fazla doğallığa sahip olan yaklaşımlardır. Bu yaklaşımda öncelikli amaç, çocuğun kendiliğinden şekilde iletişim kurmaya motive olduğu bir ortam yaratmaktır. Neyi, nerede, nasıl öğreneceğini çocuk belirler. Bu bağlamda yapılan etkinlikler çocuk için kendiliğinden pekiştirici etkinliklerdir, bu nedenle dışarıdan pekiştireç sağlamaya gerek yoktur. Yetişkinin buradaki rolü yetenekli bir gözlemci olup çocuğun iletişimi başlatmasını beklemek ve anlamlı, basit dilsel uyaranlar sağlamaktır. Çocuk merkezli yaklaşımlarda üç önemli nokta bulunmaktadır. Bunlar çocuk bir davranış girişiminde bulunana kadar beklemek, bu davranışı amaçlı değilse bile tanımlamak ve yorumlamak, son olarak da davranışa iletişimsel bir çerçevede cevap vermektir. Yetişkin bu yaklaşımda çocuğu oyuncak/nesne seçiminde ve oyuncağın nasıl kullanacağı konusunda özgür bırakır. Çocuktan önceden öğrenilmiş cümleleri duyabilmek için ortamı düzenlemez, bunun yerine çocuğun özgürce seçtiği materyal ve iletişim biçimine tepki vererek öğrenme eyleminin içinde bulunur. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

10 3. Dil Becerilerini Destekleyici Yaklaşımlar
Karma yaklaşımlar ise, her iki yaklaşımı birleştiren yaklaşımlardır. Bu müdahale yaklaşımında çocuk, seçilen bir konuyu kendi doğal ortamında öğrenmeye teşvik edilir. Çocuk merkezli yaklaşımlarda olduğu gibi karma yaklaşımları temel alan stratejiler de eğitimciler ve aileler tarafından günlük rutinler sırasında sınıfta ya da evde uygulanabilmektedir. Bu yaklaşımda terapist dilini hem çocuğun iletişim gereksinimlerini yansıtacak biçimde hem de çocuğun hedef yapıları kullanmasını sağlayacak yönde düzenler. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

11 3. Dil Becerilerini Destekleyici Yaklaşımlar
Dilin doğal ortamda doğal bir şekilde kazanıldığını ve bu becerilere ilişkin öğretim sürecinin de aynı doğallığı göstermesi gerekliliğini savunan uzmanlar ise doğal dil öğretim stratejilerini önermektedirler. Bu stratejiler kullanılan süreçler ve uzmanın davranışları nasıl kontrol ettiği açısından birbirlerinden ayrılmaktadır. Yani dil öğretimi sırasında, sabotaj stratejilerini (ulaşılamaz hale getirme, eksik bırakma, şaşırtıcı durumlar yaratma, vb.) kullanılarak çevresel düzenlemelerin yapıldığı doğal dil öğretim stratejileri karma yaklaşımların içinde yer alırken; çocuğun seçimleriyle ilerleyen doğal dil öğretim stratejileri (kendi kendine konuşma, paralel konuşma, genişletme, vb.) ise daha çok çocuk merkezli yaklaşımların içinde yer almaktadır. Doğal dil öğretim stratejileri, ev veya sınıf gibi çocuğun informal doğal ortamlarında gerçekleştirilen dil öğretim stratejileridir. Dolayısıyla bu tür öğretim stratejileri gün içerisindeki etkinlik ve etkinlikler süresince uygulanabilir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

12 3. Dil Becerilerini Destekleyici Yaklaşımlar
Doğal dil öğretim stratejileri, çocuğun iletişimsel amaçlarını gerçekleştirmeye yönelik olarak çocuğun işlevsel iletişim gereksinimi temeline dayanır. Çocuğun iletişim kurma gereksinimi aynı zamanda çocuğa çevre üzerinde kontrol sağlama fırsatını verir. Bu nedenle, doğal dil öğretim stratejilerinde, öncelikle ortamda çocuk için işlevsel bir iletişim gereksinimi yaratma ve sonra uygun dil öğretim tekniği kullanılarak çocuğun iletişim becerilerini geliştirme hedeflenir. Çocuğun amacı veya bağlam ne olursa olsun, küçük çocuklarda iletişim becerilerinin kullanımı için ortamın doğal, eğlenceli ve motive edici olması zorunludur. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

13 Doğal dil öğretim stratejilerinin genel özellikleri
Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

14 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
2. KISIM: öğretim Ortamı Yaratmak İçin Gereken Çevresel Düzenlemeler/Ortamı Uyarlama: Sabotaj Stratejileri Çocuğun içinde yaşadığı doğal ortam aslında çocuğun dili kullanmasına ilişkin olarak zengin olanaklar içermektedir. Öğretmen olarak en temel rolünüz, çocuğun uygun dil örneklerini duymasını sağlamak ve dil becerilerini kullanabileceği fırsatları yaratmaktır. Dilin ortaya çıktığı bağlam (çevre/ortam), dilsel ve dilsel olmayan bağlam olarak ikiye ayrılabilir. Dilsel bağlam, çocuk ile yetişkinin sohbet veya etkileşime girdiği ortamdır. Dilsel olmayan bağlam ise, çocuğun içinde yaşadığı yakın çevresi olarak tanımlanır. Dilin ortaya çıktığı dilsel olan ve olmayan bağlamlarda uyarlamalar yapmak için kullanılabilecek farklı stratejiler vardır. Sabotaj stratejileri ile ortamda farklı düzenlemeler yapılarak çocuk için iletişim kurma, başlatma veya sürdürmeye ilişkin olarak iletişimsel beceri edinimi veya geliştirme gereksinimi yaratılır. Ulaşılamaz Hale Getirme Sınırlı Oranda Verme Eksik Bırakma Şaşırtıcı Durumlar Yaratma Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

15 1. Ulaşılamaz Hale Getirme
Bu strateji ile çocuğun ilgi, gereksinim duyduğu (duyacağı) ya da etkileşime gireceği durumlar sosyal olarak engellenir ve böylece çocuğun yapmak istediği şey için yetişkin ile herhangi bir şekilde iletişime girmesi beklenir. Bu stratejide bilinmesi gereken en önemli şey, çocuğun ilgi ve gereksinimlerine göre ulaşmak isteyeceği şeyleri ulaşılamaz hale getirmektir. Ulaşılamaz hale getirme ile çocuk, amaçlı etkileşim başlatır. Örneğin, legoları ya da blokları ağzı kapalı şeffaf kutulara koyma ve çocuk bunları açmak için etkileşim başlatmadan açmadan bekleme, çocuğun etkileşim başlatmasına fırsat verecektir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

16 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
2. Sınırlı Oranda Verme Bu strateji ile ilgili etkinlik ya da durum sırasında çocuğun ilgi duyduğu ya da gereksinim duyduğu şeylerin sadece bir kısmını vererek, çocuğun daha fazlasını istemesi dolayısıyla iletişim kurması amaçlanır. Örneğin, beslenme saatinde çocuğa krakerlerin hepsini vermek yerine tek tek vermek, bardağına çok az (bir kaç damla) içecek koyma, serbest zaman etkinliğinde oyun oynarken blokları ya da legoları çocuğun önüne dökerek dizmesini istemek yerine bu blokları çocuğa tek tek vermek sınırlı oranda vermeye örnek olarak verilebilir. İstediği ya da gereksinim duyduğu nesnelere sınırlı şekilde ulaşan çocuk büyük olasılıkla daha fazlası için etkileşim başlatacaktır. Ya da etkileşim başlatması için doğal fırsatlar yaratılır ki bu bağlamda da çocuğun dil becerilerini destekleme fırsatı elde edilir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

17 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
3. Eksik Bırakma Pek çok rutin ve etkinlik belli başlı basamakları ya da araç-gereçleri içerir. Rutin ve etkinlikler sırasında çocuğun aşina olduğu bazı basamakların atlanması ya da eksik bırakılması yine çocuğun iletişim kurmasına fırsat verebilen stratejilerdendir. Sınıftan çıkarken kapıyı kapalı tutma, el yıkama rutini sırasında musluğu kapalı tutma ya da sabunu unutmuş gibi yapma, yemek yeme rutininde diğer çocuklara tabaklar ve yiyecekler dağıtılmışken hedef çocuğun önüne tabağı koyup yiyeceği unutmuş gibi davranma ya da bardağı koyup içeceği koymayı unutmuş gibi davranma, eve gidiş sırasında ayakkabının tekini giydirip diğerini giydirmeyi unutmuş gibi davranma bu düzenlemeye verilebilecek örnekler arasındadır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

18 4. Şaşırtıcı Durumlar Yaratma
Günlük uygulamalar sırasında çocuğun alışık olduğu durumlarda ya da etkinlikler sırasında şaşırtıcı durumlar yaratma yine çocuğun iletişim kurması için fırsatlar sunarken, bu durum çocuğun dil becerilerini desteklemeye olanak verir. Her zaman aynı şekilde yapılan etkinlikler sırasında çocuğa farklı, tanıdık olmadığı bir durum yaratma hem etkileşime hareket kazandırarak heyecan katar hem de etkileşimi monotonluktan çıkarır. Böyle bir ortam düzenlemesi çocuğun ilgisini çekerek iletişimsel bir tepki vermesine yol açar. Bu iletişimsel tepki çocuğun dikkatini çekme ile beraber henüz sözcük kullanmayan çocukta işaret etme, ses çıkarma ya da konuşan çocukta sözcük kullanımı şeklinde kendini gösterebilir. Örneğin, bebeği isteyen çocuğa araba verme, oyun hamuru araç- gereçleri yerine mutfak araç-gereçlerini verme, çatal yerine kalem verme gibi. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

19 3. KISIM: Dil Becerilerini Destekleme: Doğal Dil Öğretim Stratejileri
Doğal dil öğretim stratejileri, kolaylaştırıcı dil öğretim stratejileridir. Bunlar gelişimsel olarak uygun dil becerilerine ilişkin model olma, model olunarak çocuğun kullandığı dili genişletme, sohbette çocuğun ve yetişkinin sohbet becerilerine ilişkin model olma, çocuğun iletişim başlatma çabalarına cevap verme, karmaşık dil becerilerini geliştirmek için ipucu sunma gibi stratejileri içerir. Doğal dil öğretim stratejileri dört temel başlık altında toplanabilir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

20 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
1. Model Olma Dil becerilerini kazandırmada model olma en temel ve belki de en önemli stratejilerden biridir. Öğrenmelerin yaşantılar sonucu oluştuğu düşünülürse, dil becerilerini öğrenmenin temelinde de model olmanın yattığı görülmektedir. Çünkü dil becerilerinin edinimi için yeterli ve uygun dilsel girdilerin yani yaşantıların olması zorunludur. Çocuk uyanık iken, çevresinde ilgi duyduğu ya da etkileşime girdiği durumlara ilişkin, çevresindeki yetişkinlerin, uygun dilsel girdiler sunmaları yani çocuğa uygun dilsel model olmaları çocuğun dil becerilerini kazanmasını ya da pekiştirmesini sağlar. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

21 1.1. Yanıt beklemeden model olma
Yanıt beklemeden model olma, model olma stratejileri içerisinde yer alan en temel stratejidir. Bu stratejide çocuktan herhangi bir yanıt vermesi beklenmez. Amaç çocuğa uygun ve yeterli dilsel girdi sunulmasıdır. Beklenen ise bir süre sonra çocuğun bu modeller temelinde sizi taklit etmeye başlaması ve daha sonra da taklit etmeden bağımsız bir şekilde kendini ifade etmesidir. Örneğin, henüz hiç sözcüğü olmayan ya da sınırlı sayıda sözcüğü olan bir öğrenci için öncelikle tek sözcük düzeyinde model olmak gerekir. Yetişkinin yaptığı en temel hatalardan biri, henüz sözcüğü olmayan çocuğa sorular sorarak yanıt beklemek ve yanıta göre etkileşimi sürdürmeye çalışmaktır. Örneğin, henüz “su” ya da “aç” sözcüğünü kullanmayan/kullanamayan çocuğa “Su de, vereyim.” ya da “Aç de, açayım.” gibi. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

22 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
Sözcük Bombardımanı Yanıt beklemeden model olma stratejisi içinde, sözcük çıktısı sınırlı olan öğrencilerde kullanılabilecek en temel alt stratejilerden biri sözcük bombardımanı stratejisidir. Bu strateji de öğretmen ebeveyn ile birlikte hedef sözcükler (tek sözcükler) ya da sözcük öbekleri (2-3 sözcüklü öbekler) belirler. Çocuğun düzeyine göre belirlenecek sözcük ya da sözcük öbeği sayısı değişebilir. Örneğin, sınırlı sözcük çıktısı olan bir öğrenciye ebeveyninin de görüşünü alarak hem evde hem de okulda sık kullanacağı, birbiriyle ilişkili su, ekmek, çay, ver, al gibi 5 yeni sözcük belirlemek önemlidir. Daha sonra yapılacak iş, bu 5 sözcüğün evde ebeveyn ya da birincil bakıcı, okulda ise öğretmen tarafından yoğun, aynı zamanda doğal bir şekilde çocuk ile kullanılması ve böylece çocuğun gün içinde uyanık iken bu sözcüklere ilişkin yeterince dilsel girdi almasının sağlanmasıdır. Gün içerisinde yoğun bir şekilde ve doğal olarak etkileşime girdiği anlarda bu sözcükleri duyan çocukta, bir süre sonra bu sözcüklerin üretimi gerçekleşebilecektir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

23 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
Paralel Konuşma Paralel konuşma çocuktan yanıt beklemeden, çocuk ile aynı ortamda iken, çocuğun yaptıklarının çocuğun dil beceri düzeyine uygun bir biçimde sözel olarak ifade edilmesidir. Bu stratejide amaç, çocuğun yaptığı şeyin ne olduğunu duymasını sağlamak dolayısıyla o anki yaşantısını anlamlandırmaktır. Böylece çocuk için en doğal yaşantı dilsel girdi ile anlamlı hale gelecektir. Örneğin, sanat etkinliği sırasında makas ile kağıt kesen çocuğun yaptıklarının adlandırılması, “makas”, “kesmek”, “düz”, “makasın rengi”, “kesilen şeyin ne olduğuna” ilişkin uygun ve yoğun dilsel girdiler alması anlamına gelecektir. Arabayı zeminde süren çocuğun yanında “araba”, “sürmek”, “arabanın çıkardığı ses”, “arabanın rengi” gibi çocuğun o an yaptıkları ile ilgili sözcükler kullanmak, çocuğa uygun dilsel girdiler sunulması anlamına gelmektedir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

24 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
Kendi Kendine Konuşma Kendi kendine konuşma çocuktan yanıt beklemeden çocuk ile aynı ortamda iken yetişkinin kendi yaptıklarını çocuğun dil beceri düzeyine göre sözel olarak ifade etmesidir. Bu stratejide amaç, yetişkinin yaptığı şeyin ne olduğunu adlandırmasıdır. Çocuk kendi etkinliği ya da yaptığı ile ilgilenirken bile aslında gözünün ucu ile sizi ya da yaptıklarınızı takip etmektedir. Kendi kendine konuşma ile bu takip, dilsel anlamda çocuk için daha anlamlı hale gelmektedir. Örneğin, öğretmen, çocukların bazılarının merakla ve ilgiyle kendisini izlediği bazılarının ise gözucuyla takip ettiği etkinlik sırasında kendi kendine konuşarak yaptıklarını sözel olarak adlandırabilir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

25 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
1.2. Seçenek sunma Seçenek sunma model olma stratejileri içerisinde en etkili dil becerilerini destekleme stratejileri arasındadır. Seçenek sunma stratejisinde talep etme yer alırken aynı zamanda çocuğa sorunun yanıtı da model olunur. Çocuğa iki ya da daha fazla durum (oyuncak, etkinlik, nesne) arasından birini seçmesi için soru sorulur ve çocuğun seçenekleri aslında içinde yanıtı barındırır. Örneğin, “Kırmızı kalemi mi, yoksa sarı kalemi mi istersin?”, “Bebekle mi, yoksa araba ile mi oynamak istersin?”, “Kitap mı okumak istersin, yoksa bloklarla mı oynamak istersin?” gibi seçenekler ile çocuğun tercih yapması istenir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

26 1.3. Genişletmeler kullanarak model olma
Genişletmeler kullanarak model olma, çocuğa bulunduğu dil beceri düzeyinden daha ileri ya da daha karmaşık dil becerileri öğretmede önemli bir yer tutan stratejilerdendir. Genişletme en genel tanımıyla çocuğun söylediklerine yeni sözcükler ekleme olarak adlandırılabilirken, çocuğun söylediklerinin düzeltilerek genişletilmesi ve böylece uygun dil modeli olunması önemlidir. Genişletmede önemli olan nokta çocuğun sahip olduğu dil becerisinin bir basamak üstünde genişletme yapılarak uygun dil modeli olunmasıdır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

27 1.3.1. Sözcük ekleme ile genişletme
Sözcük ekleme ile genişletme yapma en temel genişletme ve çocuğa daha kompleks / karmaşık dil becerileri kazandırma stratejisidir. Eklenecek sözcük, çocuğun dilsel amacına uygun sözcük olmalıdır. Örneğin, tek sözcük düzeyinde olan ve eylemler ile (örneğin sıfat-isim, isim-eylem) iki-üç sözcüklü cümleler kullanmayı öğretmeye çalıştığımız çocuk için tek sözcüklere bu eylemleri ekleyerek genişletme yapılması ya da model olunması önemlidir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

28 1.3.2. Düzeltme yapılarak genişletme
Düzeltme yapılarak genişletmede, çocuğun ürettiği sözcüklerin yerleri değiştirilerek ya da kullanılan sözcüğün yerine aynı anlama gelen başka sözcük kullanılarak genişletmeler yapılabilir ve böylece uygun dil modelleri sunulur. Örneğin, çocuk “kocaman” dediğinde “büyük” diyerek genişletme yapıldığında yani aynı anlama gelen başka bir sözcük kullanıldığında çocuğun sözcük dağarcığı arttırılabilmektedir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

29 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
1.4. Talep etme-model olma Talep etme-model olmaya dayalı dil becerilerini destekleme stratejisi model olmadan farklıdır. Bu stratejide tekrar edilecek sözel model olma yer almaz, onun yerine bir soru (Ne istiyorsun?), seçenek sunma (Süt mü, Su mu?) ya da talep etme (Ne istediğini bana söyle?) yer alır. Yetişkinin talebine (soru, seçenek sunma, istekte bulunma) yanlış yanıt ya da hiç yanıt alınmaz ise model olma süreci işletilir. Model olma stratejisi daha çok dil becerilerini edinim aşamasında olan çocuklarda etkili iken; ilgili dil becerilerini edinen, bu becerileri tutarsız kullanan ya da henüz tam bağımsız kullanamayan çocuklarda talep etme-model olma stratejisi kullanılmalıdır. Böylece, yetişkinin minimum yardımı ile çocuğun ilgili dilsel beceriyi bağımsız üretmesine fırsat verilir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

30 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
Dikkat!!! Model olma stratejisi dil becerilerini edinim aşamasında olan çocuklarda etkili iken; ilgili dil becerilerini edinen ve bu becerileri tutarsız kullanan ya da henüz tam bağımsız kullanamayan çocuklarda talep etme-model olma stratejisi kullanılmalıdır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

31 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
2. Doğru Sorular Sorma Yerinde ve zamanında doğru sorular sorma, çocuğu konuşmaya olumlu bir şekilde cesaretlendirmekte etkilidir. Çocuğu dili kullanmaya yönlendirmenin en önemli yolu doğru sorular sormaktır. Doğru soru çeşitleri çocuğun, daha çok sözcük kullanmasına yardımcı olacaktır. Etkileşimi ya da sohbeti başlatmanın en iyi yolu açık uçlu soru sormanızdır. Doğru soru sorma stratejilerinden biri ve belki de en önemlisi gerçek ya da açık uçlu sorular sormaktır. Bu sorular çocuğa cevabında yaratıcı olma şansı tanır. Siz de sonrasında çocuğun dil becerilerini geliştirmek için “genişletme” ve “model olmayı” kullanabilirsiniz. Soru sorma bir süreç şeklinde işler ve kendi içinde basamakları vardır. Bu süreçte yetişkin gerçek/açık uçlu soru sorduktan sonra çocuğa cevap vermesi için en az 5 sn zaman tanır. Çocuk doğru ya da yarım yanıt verirse yetişkin bu yanıtı genişleterek model olur. Çocuk yanıt vermez ise model olur, çocuk yetişkin model olduktan sonra yanıt verirse yetişkin bu yanıtı genişleterek model olur. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

32 3. Bekleme Süreli Öğretim
İletişim sadece başkalarının model olması ya da taleplerine dayalı değildir. İletişim başlatma becerisi de önemlidir. Dolayısıyla iletişim becerilerini desteklemede varılmak istenen en son hedef, çocuğun bağımsız bir şekilde iletişim kurması ya da etkileşim başlatmasıdır. Bu bağlamda çocuğun etkileşim başlatması ya da iletişim kurması için herhangi bir ipucu vermeden ya da yardım etmeden çocuktan herhangi bir tepki beklemek önemlidir. Bu stratejide çocuk gözlemlenir ve çocuğun etkileşim başlatması ya da iletişim kurması için beklenir. Çocuktan beklenen iletişimsel beceri, çocuğun dil beceri düzeyine bağlı olarak çocuktan çocuğa değişebilir. Bazı çocukların göz kontağı kurması ya da işaret etmesi, bazılarının ise sözel olarak isteğini dile getirmesi yoluyla iletişim kurması beklenebilir. Çocuğun tepkisine göre başlayan etkileşimde şimdiye kadar öğrendiğimiz diğer stratejiler ile çocuğun dil becerileri desteklenir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

33 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
4. Fırsat Öğretimi Doğal dil öğretim stratejileri içerisinde yer alan “fırsat öğretimi”, çocuğa daha üst düzey dil becerilerini kazandırmak ve sohbet becerilerini geliştirmek amaçlı bir stratejidir. Aslında bu strateji, şimdiye kadar anlattığımız stratejilerin birlikte kullanımını sağlayan bir süreçtir. Gün içerisinde yer alan gerek yapılandırılmış gerekse yapılandırılmamış etkinliklerde, rutinlerde ve geçişlerde çocuk ile öğretmen arasında oluşabilecek sayısız etkileşim anlarında bu sürecin belirtilen basamaklar izlenerek gerçekleştirilmesi çocuğun dil becerilerini geliştirmesine olanak sağlayacaktır. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

34 Hangi strateji ne zaman kullanılmalıdır?
Etkileşime en uygun doğal dil becerisini destekleme stratejisi kullanılmalıdır: Çocuk eğer doğru yanıtı bilmiyorsa her zaman “Yanıt Beklemeden Model Olma” kullanılmalıdır. Çocuğun talebi ya da isteği anlaşılmaz ise ya da seçenek sunmaya uygun durumlarda, çocuk yetişkinin talebine yanlış yanıt verir ya da hiç yanıt vermez ise model olma süreci işletilir, bu durumda “Talep Etme-Model Olmaya Dayalı Öğretim” uygun olabilir. Çocuğun gereksinim duyduğu düzeyde uygun strateji kullanılmalıdır: Yanıt Beklemeden Model Olma, en fazla destek sunar. Talep Etme-Model Olmaya Dayalı Öğretim, orta düzeyde destek sunar. Çocuğun düzeyine göre seçenek sunarak ya da seçeneksiz doğrudan soru kullanılabilir. Bekleme Süreli Öğretim, başlangıçta destek söz konusu değildir. Fırsat Öğretimi, diğerlerine göre farklıdır, çünkü her zaman çocuğun isteğini ya da talebini takip eder. Fırsat öğretimi çocuk bir istekte bulunduğu zaman kullanılmalıdır. Bu istek sözel olarak (tren diyebilir) ya da jest ve mimiklerle (parmağıyla gösterme ya da istediği şeye bakma) belirtilebilir. Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

35 ÇOCUKTAN BEKLENEN YANIT
4. KISIM: Dil Becerilerini Destekleme Stratejilerinin Kullanımına İlişkin Örnekler ÇOCUKTAN BEKLENEN YANIT DOĞRU YANIT YANLIŞ YANIT YANIT VERMEME Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU

36 Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU
ÖRNEK OLAY NE DİYOR? Doç. Dr. Hatice BAKKALOĞLU


"OKUL ÖNCESİNDE KAYNAŞTIRMA PROGRAMLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları