Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
PROTEİNLER
2
AMİNO ASİTLER Amino asitler proteinlerin temel yapısal ünitesidir. Belli bir düzen içinde bir araya gelerek polipeptidleri oluştururlar. 20 kadar amino asidin farklı kombinasyonlarda ve dizilerde bulunmasıyla vücuttaki çok çeşitli proteinler oluşur. Bu amino asitler alanin, arjinin, asparajin, aspartik asit, sistein, glutamin, glutamik asit, glisin, histidin, izolösin, lösin, lizin, metionin, fenil alanin, prolin, serin, treonin, triptofan, tirozin ve valindir.
3
Bazı Amino Asitler vücut için esansiyeldir:
• Arjinin • Histidin • Isolöysin • Löysin • Lizin • Metiyonin • Fenilalanin • Treonin • Triptofan • Valin Non-esansiyel Amino Asitler: • Alanin • Asparajin • Aspartat • Sistein • Glutamat • Glutamin • Glisin • Prolin • Serin • Tirozin
5
. H O H N C C H OH H amino asid Glisin (En basit yapılı amino asid)
asid grup amino grup Glisin (En basit yapılı amino asid) R = H (fonksional olan bir hidrojendir)
6
C H NH2 COOH R a Genel amino asit yapısı C H NH2 COOH b g d e a Karbonların sıralanması
7
Amino asitlerin birbirine bağlanmaları Ribozomlarda katalize edilen bir reaksiyonla iki amino asit arasından bir H2O çıkar ve peptid bağı oluşur; birbirine bağlanırlar. Su kaybı Su kaybı Su kaybı Buradaki her bir amino asit yanındakine peptid bağıyla (C-N) bağlanmıştır. Artık bu bir peptiddir ve protein karakterindedir
8
Proteinler, aminoasitlerin birbirine bağlanması sonucu oluşur
Proteinler, aminoasitlerin birbirine bağlanması sonucu oluşur. Bir aminoasidin -COOH ucu ile -NH2 ucu birleşir ve bu arada bir H2O molekülü açığa çıkar. Oluşan bu bağa "peptid bağı" denir. İki aminoasidin birleşmesiyle dipeptid, üç aminosit birleşince tripeptid, çok sayıda aminoasit peptid bağlarıyla bağlanınca polipepetid oluşur. Polipeptidler sülfit bağlarıyla da belli yerlerden birbirine bağlanırlar. Çeşitli kimyasal bağların güçlendirdiği polipeptidler proteinleri oluştururlar.
9
. Proproteinlere örnek enzimlere bir örnek: Kemotripsinojen.
245 aminoasitten oluşur. Bir proenzimdir. 15 aminoasitlik bir zincir kopmasıyla kemotripsine dönüşür.
10
b-Plakalı Tabakalı Yapı Modeli
Polipeptid zinciri plakalar şeklinde ve gergin bir formda uzanırlar. İki veya daha fazla polipeptid zinciri H bağları ile birbirine bağlanmıştır. Tüm peptid rezüdüleri H bağına katılır ve böylece yapı stabilize edilir.. Bağ, protein omurgasına dik bir yerleşim gösterir.
11
Proteinlerin Tersiyer Yapısı:
Primer yapıda birbirinden uzakta olan bazı amino asitlerin belli bir aktif merkez oluşturmak üzere düzenlenmesidir. Bu yapıda, sekonder yapıya ilaveten bir takım katlanma ve bükülmeler yapılarak, proteinin kendine has üç boyutlu yapısını kazanması sağlanır Tek polipeptid zincirinden oluşan proteinler tersiyer yapıda aktivite kazanmış olurlar. H, disülfit, iyonik bağlar, Van der Waal’s kuvveti ve nonpolar etkileşimler bu yapıyı kuvvetle stabilize ederler.
12
Proteinlerin Kuaterner Yapısı
Birden fazla polipeptid zincirinden oluşan proteinler tersiyer yapıda fonksiyonel değildirler. Bu tip proteinlerin fonksiyonel olabilmeleri, kuaterner yapıyı kazanmalarına bağlıdır. Birden fazla polipeptid zinciri tersiyer yapılarını kazanmalarından sonra kendi aralarında biraraya gelirler ve proteini aktif hale getirirler. Enzimlerin tamamına yakını kuaterner yapıdadır H, disülfit, iyonik bağlar ve hidrofobik etkileşimler bu yapıyı stabilize ederler.
14
Üç boyutlu yapılarına göre proteinler fibriler veya globuler yapıdadır
Üç boyutlu yapılarına göre proteinler fibriler veya globuler yapıdadır. Deri, kemik, tendon, kıkırdak ve dişlerin kollajen proteini, tırnak, tüy ve derideki a-keratin, elastik bağ dokusu yapısındaki ve kan damarı duvarındaki elastin fibriler yapılı proteinlere örnektir. Enzimlerin hemen hepsi, antikorlar, hemoglobin, miyoglobin pek çok hormon, transfer görevi yapan pek çok protein, serum globulinleri ve serum albuminleri globuler yapıdadır.
15
Proteinler biyolojik fonksiyonlarını yerine getirebilmek için metal iyonları, karbonhidratlar, lipidler, koenzimler, porfirin halkaları v.s. gibi kimyasal birimlerle birleşir. Örneğin, Hb yapısında 4 polipeptid zinciri, porfirin halkaları ve demir iyonu içerir. Protein yapısında olmayan bu kısımlara prostetik grup denir.
16
Proteinler, hücrenin ana yapısında ve ana fonksiyonlarında yapı maddeleri, hormonlar, taşıyıcı moleküller, enzimler, pıhtılaşma proteinleri, vücut savunması, homeostatik denge sağlayan maddeler ve nükleik asitlerin yapısının korunması gibi bazı önemli görevleri vardır. Vücuttaki biyokimyasal reaksiyonların hemen hepsi enzimlerle katalize edilirler.
17
PROTEİNLERİN ÖDEVLERİNE GÖRE SINIFLANDIRILMASI
Enzimler Depo proteinleri Kazein, Ferritin Ovalbumin Gliadin Zein Transport proteinleri Hemoglobin Miyoglobin Serum albumini b-Lipoprotein Transferrin Seruloplazmin Kontraksiyon proteinleri Miyozin Aktin Dinein Tubulin Toksinler
18
PLAZMA PROTEİNLERİ 300 kadar plazma proteini tanımlanmıştır. Fizyolojik ve patolojik şartlara göre proteinlerin lokalizasyonları ve konsantrasyonları değişir. Plazma proteinleri analizi için kan serumu kullanılır. Ayrıca plazma, idrar, amniyon sıvısı, beyin omurilik sıvısı, tükrük, gaita, periton sıvısı, plevra sıvısı da vücuttaki çeşitli proteinlerin analizinde kullanılır. Böbrek hastalıkları nedeniyle idrara karışabilir. İdrara protein çıkmasına proteinüri denir.
19
PLAZMA PROTEİNLERİ Total protein:Kandaki total protein düzeyi 6-8 gr/dl kadardır. Kanda protein azalmasına hipoproteinemi denir. Bunun % kadarı albumindir. Diğer % 40-60’ının çoğu globulin yapısındadır. Kan serumunda incelenir Albumin: Total kan proteininin yaklaşık yarısını oluşturur. Karaciğerde sentez edilir, çeşitli dokularda yıkılır. Beslenmeye bağlı olarak değişir. Kan albumin düzeyi beslenmenin bir indeksi olarak kullanılır. Prealbumin: Malnutrisyon hakkında albumin ve transferrinden daha hassas bilgi verir. Negatif bir akut faz reaktantıdır
20
PLAZMA PROTEİNLERİ a1-antitripsin: Akut faz reaktanlarındandır. Neonatal distres sendromu, pulmonar amfizem gibi bazı hastalıklarda azalır. a-feto protein: Amniyon sıvısı ve möaternal serumda analizi yapılarak nöral tüp defekti olasılığı belirlemeye çalışılır. Seruloplazmin: Plazmada bakır taşır. Enfeksiyonlarda, malinitede, retiküloendoteliyal hastalıklarda, enflamasyonda artar. Transferrin: Kanda demir taşır. C reaktif protein: stres, travma, enfeksiyon ve malinitede artar
21
PLAZMA İLE SERUM FARKI NEDİR ?
Kan sade tüpe alınır, pıhtılaşma süresi kadar maksimum 20 dakika beklenir, santrifüj edilir, üstte kalan sıvı kısım alınır. Bu serumdur. Fibrin ve/veya fibrinojen içermez. Antikoagulanlı kan santrifüj edilir, üstteki sıvı kısım alınır. Bu plazmadır. İçinde fibrinojen ve pıhtılaşma faktörleri vardır, fibrin yoktur.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.