Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanCan Akar Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
TIPTA İNSAN BİLİMLERİ Yrd. Doç. Dr. Zeliha Cansever Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı KONYA
2
AMAÇ Katılımcılara tıpta insan bilimleri kavramı hakkında bilgi vermek.
3
HEDEFLER Katılımcılar; Tıpta insan bilimleri kavramını açıklayabilmeli, Tıp eğitiminde doktor yeterliğinin bileşenlerini sayabilmeli, Biyopsikososyal yaklaşımı tanımlayabilmeli, Tıp ve insan bilimlerinin birlikteliği örneklerini verebilmeli.
4
Tıp Hekimlik fiziksel ve ruhsal olarak aşırı baskı altında kalınabilen bir meslektir. Pek çok hekim yaşamı zenginleştirmenin yegane yolu olan sanattan, sanatın zevk alma araçlarından habersiz olarak yaşamaktadır. Ayrıca hekimler ağır öğrenme yüküyle, mesleki olmayan okumaların zevkine varamamaktadırlar.
5
Tıp Tedavinin bittiği noktada insani yardım, iletişim ve anlayış başlamaktadır. Tıp eğitimi müfredatı maalesef bu becerileri içermez. Hekimler haftada 60-80 saat durmaksızın çalışırlar ama, bu temponun içinde maalesef oturup hastayı dinlemeye, onunla insani ilişki kurmaya zaman bulamazlar. Hastalar değişmektedir ama değişmeyen hastaların cesarete, umuda, güvene ve bir hekimin şefkatine olan gereksinimidir. Bu yüzden tıp eğitimi ve uygulamaları bilim kadar hümanizmayı ve insani iletişimi de içermek zorundadır.
6
Tarihçesi Tıp fakültelerinde bir bölüm olarak açılmasının ilk örneği 1967 yılında “Pennsylvania State University College of Medicine” da açılan “Department of Humanities” dir. 2007 yılında tamamlanan bir araştırmada, dünyada tıpta insan bilimleri eğitimi veren 88 tıp okuluna ulaşılmıştır. ABD’de 63, İngiltere’de 7, Kanada’da 3, Türkiye’de 3, Almanya’da 2 ve Arjantin, Avustralya, Yeni Zelanda, Taiwan, İsviçre, İtalya, Hırvatistan, İsveç, Norveç, İsrail’de birer tıp fakültesinin programlarında bu eğitimler yer bulmaktadır. Programların temel bileşenleri: felsefe (etik), tıp tarihi, edebiyat, anlatım, sanat ve müzik, din, alternatif ve tamamlayıcı tıptır.
7
Sanatçı Doktorlar
8
Tıp Eğitiminin Amacı Hastasının yaşamını ve sorunlarını onun değerleri ve bakış açısıyla görebilen, hastasıyla bireysel olarak ilgilenirken ona etik duyarlılık, içgörü ve anlayışla yaklaşan, bilgisiyle hastasına en iyi tedavi seçeneklerini sunarken hastasını anlayabilen “iyi doktorlar” yetiştirmektir. Ayrıca bilgiyi, becerileri ve mesleksel değerleri dengeli ve entegre bir biçimde kazandırmaktır.
9
Toplumun Beklentileri Hekimin tanı koymada bilgili ve uygulamalarda becerikli olmasının yanında, hastasının duygusal gereksinimlerine duyarlı ve yardımcı olması. Tıp eğitiminde halen var olan iletişim ve etik eğitimleri öğrencilere bilmeleri gerekeni öğretmektedir. Ancak bilmek, uygulamak anlamına gelmemektedir. Neyin gerektiğine, ne zaman ve nasıl karar verilecektir?
10
Tıp eğitiminde “Hastayı anlamak” Tıp eğitiminin kuramsal yönünün olduğu kadar beceri ve tutum yönünün de oldukça yüklü olduğu ortadadır. Bu noktada yapılması gerekenler, gereksinimlerin iyi değerlendirilmesi ve buna yönelik tıp eğitimi programlarının yeniden tasarlanmasıdır.
11
Tıp eğitiminde “insan bilimleri” Bir bilim olarak tıp, hastasındaki belirtilere neden olan patofizyolojik süreçleri anlamaya, onları engellemeye, düzeltmeye ve hastasını rahatlatmaya çalışmaktadır. Bir sanat olarak tıp, bu belirtileri yaşayan insanı tanımaya, bu deneyimin ondaki etkilerini anlamaya çalışarak önereceği çözümün o birey için ne kadar doğru, kabul edilebilir ve uygun olduğunu görmeye çalışmaktadır.
12
Tıp eğitiminde “insan bilimleri” Son yıllarda tıpta insan bilimlerine artan gereksinimin nedeni artık hastaların birer birey olarak değil olgular ve hastalıklar olarak görülmeye başlamasıdır. Bütüncül yaklaşıma dönme gereksinimidir. İnsanın bütüncüllüğü onun birey olmasından öte bir şeydir. Onun yaşamının sosyal, tarihsel ve toplumsal tüm görünüşlerinin geniş bir yansımasıdır.
13
Biyopsikososyal Yaklaşım Biyopsikososyal model ilk defa 1977 yılında George Engel tarafından tanımlanmıştır. Engel, klinisyenlerin dikkatini hastaların duygusal yapılarının, yaşam amaçlarının, hastalık karşısında davranışlarının ve sosyal çevrelerinin değişmesi ile hastalığın biyokimyasal ve morfolojik farklılıklar gösterebildiğine çekmiştir. Birinci sırada biyolojik faktörleri ele almak yerine psikolojik ve sosyal faktörlerin de göz önüne alınması hastalıkların tamamen anlaşılmasını sağlar. Biyopsikososyal model beyin ve periferal organların karşılıklı olarak ilişki içinde olmaları ve fiziksel uyarılara olduğu gibi sosyal değişikliklere de duyarlı oldukları temeline dayanır.
14
ÖRNEK; Peptik Ülser Alevlenmesi EŞİNİ KAYBETME (Sosyal bir faktör) DEPRESYON (Psikolojik bir bulgu) (Biyolojik faktör) Etkin bir tedavi için bu faktörlerin karmaşık etkileşimlerine dikkat etmek gerekir
15
Tıp eğitiminde “insan bilimleri” İnsan bilimleri değerlerle ilgilenir. Değerler çalışılabilir ama öğretilemez. Değerlerin farkına varılır ve hangisinin önemseneceğine karar verilir. İnsancıl bir hekim olmanın ne demek olduğu anlaşılabilir. İnsanların neye inandığı öğrenilebilir. Öğrencilerin kendi değerleri ile hastalarının değerleri hakkında farkındalık kazanmaları sağlanabilir. Tıpta insan bilimleri çalışmaları öğrencilerin bakış açılarını genişletir, dogmaları azaltır, felsefi bir çerçeve sağlar ve eleştirel açıklık getirir.
16
Tıp eğitiminde “insan bilimleri” Tıpta insan bilimleri, anlayış, güven, saygı, birliktelik ve takım çalışması gibi temel insancıl prensipler ve değerleri geliştirme ve güçlendirmeyle ilgilenmektedir. Tıpta insan bilimleri eğitiminde amaç, hekimlerin ya da öğrencilerin kendilerini daha iyi hissetmeleri, mutlu ve rahat olmaları, kültürel açıdan daha yetkin, daha iyi iletişim kuran, birbirlerini daha iyi anlayabilen kişiler olarak yetişmeleridir.
17
İnsan Bilimleri Tıpta insan bilimlerinin bileşenleri olan disiplinler tıbba açılan farklı ve özel pencerelerdir. Tıp tarihi, klinik tıbbın hangi aşamalardan geçerek evrildiğini ve evrilmeyi sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Bireyler de geçmişteki deneyimlerini günümüze ve geleceğe yansıtmaktadır. Medikal sosyologlar ve antropologlar klinik tıp içinde bireyin ya da toplumların rollerini araştırmaktadır. Bu çalışmalar hekimlerin, görüşmeler sırasında hastalarının söylediklerinin altında yatanları görmelerine ve anlamalarına yardımcı olmaktadır.
18
Hasta- Hekim Hekim ve hastası yaşamda farklı yollar almakta olan iki insandır ve bir gün yolları kesiştiğinde sahip oldukları değerler ölçüsünde birbirlerini anlamak durumundadır. Burada hastanın ve hekimin olay, kişi ve durumları algılama biçimleri ve kendi deneyimleri etkili olacaktır.
19
ProfesyonelEkip üyesiLider Sağlık savunucusu Bilimselİletişimci
20
Hasta- Hekim Öğrencilerin kendilerinde ve hastalarında ırk, cinsiyet, sosyal durum, eğitim, kişilik, görünüş ve dini inançları ayırt etmemelerine yardımcı olunabilir. Tıbbı tarihsel sürecinde değerlendirerek öğrencilerin bu teknolojik çağda tutku ve sağlık hizmeti sunma gibi değerleri anımsamaları sağlanabilir.
21
Hasta- Hekim Tıpta insan bilimleri eğitimleriyle bilgili ve teknik anlamda becerikli olduğu kadar şefkatli, empati gösteren ve tutkulu hekimler yetiştirilebilir. Öğrencilerin hastalıkların patofizyolojileri kadar hasta deneyimleri, kişilik ya da hastalık doğası, yakınmaların doğası ile birlikte durumları anlamalarına yardımcı olur. Öğrencilerin gözlem yapma, yansıtma, kendini ve başkalarını analiz edebilme, anlama becerileri de en az inspeksiyon, palpasyon, perküsyon ve oskültasyon gibi geliştirilebilir.
22
Tıpta İnsan Bilimleri Hekimleri filozof, tarihçi ya da sanatçı yapmak gibi bir amacı da yoktur. Önemli olan bu bilimleri algılayacak bir içgörü ve derinliğe ulaşmalarıdır. Tıpta insan bilimleri, hekimlerin deneyimlerini ve algılamalarını daha net ve eleştirel açıklayabilmelerini sağlamaktadır. Hastalarıyla olduğu kadar, meslektaşlarıyla ya da kendileriyle daha iyi iletişim kurabilir, anlayabilirler.
23
İnsan deneyimlerini anlayabilmek ve onu yansıtabilmek analiz ve sentez gerektiren bir süreçtir. Tıpta insan bilimleri bunu yapabilen hekimlerin yetişmesini sağlamakta ya da en azından amaçlamaktadır.
24
Tıpta Müzik Müzik asırlardır tıpta tedavi edici ve yatıştırıcı amaçla kullanılmıştır. Yakın zamanda ameliyathanelere de girmiş olan müziğin ameliyat sırasında hastalar ve üzerindeki etkisi de son zamanların tartışılan konularından bir tanesidir. Cerrahlardan bazıları ameliyatları sırasında müzik dinlemenin yatıştırıcı veya motive edici etkisi olduğunu savunurken bir kısmı da ameliyathanede çalınan müziğin kendilerine fayda sağlamadığını belirtiyorlar. Ameliyatta çalınan müzik sadece doktoru mu etkiliyor? Yapılan araştırmalar müziğin bazı ameliyatlarda hastanın kalp atış hızını ve kan basıncını düşürdüğünü kanıtlıyor.
25
Tıpta Müzik vay seni cerrahpaşa, içmem suyundan içmem bir dahaki seneye yolcu da gelip geçmem yaş akar gözüm sızlar, ne kalır gerisine herkesin bir derdi var durur içerisinde inandık doktorlara öyle böyle dediler güvendik doktorlara öyle böyle dediler ayrılık defterini elimize verdiler ölümün defterini elimize verdiler doktorlar da bilir mi ciğerin acısını doktorlar da ne bilir ciğerin acısını, cerrahpaşaya koydum canımın yarısını yaş akar gözüm sızlar ne kalır gerisine herkesin bir derdi var durur içerisinde
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.