Sunuyu indir
1
GENERATIF ORGANLAR ÇİÇEK
3
Çiçek, Angiospermlerin eşeysel üreme organıdır
Çiçek, Angiospermlerin eşeysel üreme organıdır. Tam bir çiçek, dıştan içe doğru, şu halkalardan yapılmıştır: kaliks, korolla, androkeum ve ginekeum. İlk iki kısım çiçeğin periant (çiçek örtüsü) ını teşkil eder. Son iki kısım, çiçeğin eşeysel organlarıdır.
4
Kaliks (çanak), çiçeğin en dış halkasıdır, genellikle yeşildir ve sepal (çanak yaprağı) lerden yapılmıştır. Korolla (taç), kaliksin iç tarafında bulunur, petal (taç yaprağı) lerden yapılmıştır ve genel olarak renklidir. Bazen kaliks ve korolla birbirine tamamen benzer ve parçaları aynı renkte ve aynı şekildedir. Bu takdirde periant, perigon adını alır ve her bir parçasına tepal adı verilir. Androkeum çiçeğin erkek organlarının toplamına verilen isimdir ve stamenlerden yapılmıştır. Ginekeum çiçeğin dişi organıdır ve bir veya birkaç pistilden yapılmıştır. Çiçek sapına pedonkul adı verilir. Çiçek parçaları bu sapın az çok genişlemiş olan tepesine bağlıdır. Çiçek parçalarının bağlı bulunduğu bu eksene reseptakulum veya talamus veya torus (çiçek tablası) denir.
5
Her çiçek tam değildir. Tam olmayan bir çiçekte, kaliks, korolla, androkeum ve ginekum halkalarından bir, iki veya üçü eksik olabilir. Periantı, yani kaliks ve korollası olmayan bir çiçeğe aklamideik (çıplak, periantsız, örtüsüz) çiçek denir. Bu iki halkadan biri bulunduğu takdirde çiçek monoklamideiktir. Diklamideik bir çiçekte her iki halka da vardır. Kaliksi olmayan bir çiçeğe asepal (sepalsiz) bir çiçek denir. Korollası olmayan bir çiçek ise apetal (petalsiz) dir. Hermafrodit veya monoklin (erdişi) çiçek, erkek ve dişi organları olan bir çiçektir. Bir çiçekte bu iki organdan yalnız biri varsa, bu çiçek diklin (tek eşeyli) dir. Dişi çiçekte, erkek organlar eksiktir veya körelmiştir. Erkek çiçekte ise dişi organ yoktur veya verimsiz bir haldedir.
6
Monoik (bir evcikli) bir bitki, aynı fert üzerinde hem erkek çiçekler, hem de dişi çiçekler taşıyan bir bitkidir. Dioik (iki evcikli) bir bitkide erkek ve dişi fertler ayrıdır; erkek çiçekler erkek bitki üzerinde, dişi çiçekler dişi bitki üzerinde bulunur. Aynı fert üzerinde erdişi çiçeklerle beraber tek eşeyli çiçekler taşıyan bitkiye poligam bitki denir. Değişik poligami halleri vardır. Örneğin bir fert üzerinde erdişi ve erkek çiçekler beraber bulunur (andromonoik bitki) veya erdişi çiçeklerle dişi çiçekler biraradadır (ginomonoik bitki) veya bitki erdişi çiçeklerle beraber erkek ve dişi çiçekleri birarada taşır (monoik poligami) veya bitki dioik tipte olup bazı fertleri erdişi çiçekli, bazıları ise erkek veya dişi çiçekli olabilir (dioik poligami), hatta bazı fertleri erdişi çiçekli, bazıları erkek çiçekli ve bazıları dişi çiçekli olan bitki türleri bile vardır (trioik poligami).
7
Kaliks Kaliksi teşkil eden sepaller genellikle otsu ve yeşildir, klorofil taşır, birer küçük yaprağa benzer ve asimileme yaparlar. Sepaller serbest olabilir, bu takdirde kaliks veya çiçek korisepaldir. Bazen sepaller tabandan itibaren kısa veya uzun bir mesafede birleşmiş olurlar. Bu takdirde kaliks veya çiçek gamosepal veya sinsepaldir ve kaliksin birleşik kısmı kaliks tübü adını taşır. Kaliks tübünün tepesinde loplar veya dişler halinde görülen sepallerin serbest kısımları, genel olarak, kaliksin kaç sepalden yapılmış olduğunu gösterir. Kaliks tübünün üst ucuna, kaliks boğazı adı verilir. Gamosepal bir kaliks değişik şekillerde olabilir: tubulat (silendrik bir tüp şeklinde), rotat (tekerlek şeklinde), kampanulat (çan şeklinde), urseolat (testi şeklinde), bilabiat (iki dudaklı) vs.
8
Sepaller ekseriya tamdır, nadiren parçalıdır
Sepaller ekseriya tamdır, nadiren parçalıdır. Bazen diş şekline veya basit veya tüysü kıllar şekline indirgenmiş olur. Bazen tamamen eksiktir ve çiçek asepaldir. Bazı çiçeklerde kaliks çok erken çağda veya daha geç, meyva teşekkül etmeden evvel, ergeç düşer, bu takdirde kalik düşücü (caducus) dür. Bazılarında, gelişerek olgunlaşmış meyvanın tabanında veya etrafında devamlı olarak kalır. Böyle bir kalikse kalıcı (persistens) denir. Bazı çiçeklerde kaliksin dışında, kalikse benzeyen ikinci bir halka vardır. Bu halkaya epikaliks (dış kaliks) adı verilir.
9
Korolla Korollayı teşkil eden petaller genellikle parlak renklidir ve sepallerden daha ince ve daha basit bir iç yapı gösterir. Petaller serbest ise, korolla veya çiçek koripetaldir. Petaller tabandan itibaren kısa veya uzun mesafede birleşmiş ise, korolla veya çiçek gamopetal veya sinpetaldir. Petaller çok değişik şekillerde olabilir. Çoğunlukla tamdır, bazen loplu, hatta derin parçalıdır. Bazı çiçeklerde, petallerin taban kısmı, kısa veya uzun bir bölgede daralmıştır. Petallerin bu dar kısmına tırnak (unguis) ve geniş kısmına da aya (lamina) adı verilir. Bu iki kısmı birleştiren bölgede küçük dil şeklinde uzantılar varsa, bu uzantılar dilcik (ligula) adını alır. Gamopetal bir korolla çok değişik şekillerde olabilir: tubulat, rotat, kampanulat, urseolat, ligulat, bilabiat, vs
11
Boğaz kısmı çıplaktır veya burada pulsu uzantılar veya tüyler bulunur
Boğaz kısmı çıplaktır veya burada pulsu uzantılar veya tüyler bulunur. Bazen korollaya bağlı olarak, korollanın iç kısmında gelişmiş ikinci bir renkli halka görülür. Bu ikinci korollaya parakorolla veya korona adı verilir. Bilabiat bir korollada petaller bir üst dudak (üst labium) ve bir alt dudak (alt labium) teşkil edecek şekilde iki gruba ayrılmıştır. Bazen bilabiat bir korollada alt dudağın tabanı bir çıkıntı teşkil ederek korolla tübünün boğazını örter. Bu tip bir korollaya personat (maskeli) bir korolla denir. Bazı zigomorf çiçeklerde, üst petal bir miğfer (galea) şeklini alır, veya alt petal bir dudak (labellum) şeklinde sarkar veya bir mahmuz (calcar) şeklinde uzar. Bazense her bir petalin, özel şekline göre verilmiş birer isimleri vardır: bayrakçık (vexillum), kanatçık (ala), kayıkçık (carina).
12
Korollası bulunmayan çiçeklere, apetal çiçek denir.
13
Androkeum Çiçeğin erkek organları olan stamenlerin hepsine birden androkeum denir. Tam bir stamen, filament denilen bir sap kısmından ve bu sapın tepesinde bulunan ve anter denilen şişkin bir kısımdan yapılmıştır. Anter iki tekadan ve bu tekaları birleştiren konnektiften ibarettir. Her teka içinde ikişer polen kesesi bulunur. Polen, bu keseler içinde oluşur Filament basit bir yapıdadır, genellikle silendrik veya yassı bir iplik şeklindedir. Kısa veya uzundur veya tamamen eksiktir. Bazen tepede dişli veya dallanmış, bazen tabanda genişlemiştir. Çıplak, tüylü veya kısmen tüylü olabilir. Bazı çiçeklerde stamenler tigmonastik bir harekete sahiptir. Bu çiçeklerde stamenlere dokunulduğu zaman, filamentler derhal içeri doğru kıvrılır ve anterler polenini çiçeğe gelen böcek üzerine döker. Bazense, filamentler tomurcuk içinde içe doğru yay gibi kıvrık ve gerilmiştir. Çiçek açınca filamentler bu kıvrık vaziyetten kurtulur ve birdenbire dışa doğru açılırken poleni etrafa saçar.
15
Anterler çok değişik şekiller gösterir: büyük, küçük, ovat, linear, S şeklinde kıvrık, vs. Renk bakımından, genel olarak sarıdır, bazen beyazımsı, yeşilimsi, pembemsi, morumsu veya tamamen koyu mor renkte olabilir. Genellikle her tekada bulunan iki polen kesesi olgunlukta, tek bir kese halinde birleşir ve bu kese açılarak polen dökülür. Anterlerin açılması (dehiscens) çeşitli şekillerde olur: boyuna bir yarıkla, enine bir yarıkla, delikle veya kapakla. Yarıklar anterin içi yüzünde, yani çiçeğin ortasına bakan yüzünde bulunuyorsa, anter introrstur. Yarıklar anterin dış yüzünde ise, anter ekstrorstur. Anterler filamente değişik şekilde bağlı olabilir: innat veya bazifiks bir anter, tabanı ile filamentin tepesine bağlı olan bir anterdir. Adnat bir anterde, anter kendi boyunca filamentin üst kısmı ile birlikte gelişmiştir. Dorsifiks bir anterde, filament anterin sırtında bir yere bağlıdır. Versatil anterde ise filament anterin sırtına, ortada bir noktaya bağlıdır ve anter kolaylıkla hareket eder
16
Konnektif, anterin iki tekasını birleştiren dokudur
Konnektif, anterin iki tekasını birleştiren dokudur. Çoğunlukla dardır, bazense kalınlaşmış veya tepesi bir apendiks şeklinde gelişmiştir. Bu uzantı değişik şekillerde olabilir: yassı bir üçgen şeklinde, bir iplik şeklinde bir petale benzer şekilde, vs. Bazen konnektifin, anteri hareketli kılmak ve polenin çiçeğe gelen böcek üzerine dökülmesini sağlamak üzere özel bir şekil aldığı da görülür. Polen (çiçek tozu), polen keseleri içinde oluşur. Tanelerin şekil ve büyüklüğü, bir cins veya bir tür için karakteristiktir: toparlak, elipsoit, silendrik, tetraedr şeklinde vs. Üstü düzdür veya değişik şekilde çıkıntılar ve süsler taşır. Hava torbacıkları taşıyan polen taneleri de vardır. Polen taneleri tek olarak saçılır. Fakat bazı cinslerde veya familyalarda, bunların 4 taneden ibaret tetratlar halinde dağıldıkları görülür. Bazense bütün taneler kütle halinde kalarak bir polinyum (pollinium) teşkil eder. Polinyum bir sapçık’a (caudicula) bağlıdır ve bu sapın tabanında yapışkan bir levhacık (retinaculum) bulunur.
18
Sayı bakımından, erkek organ taşıyan bir çiçekte, birden çok sayıya kadar stamen bulunabilir. Bu sayı özel terimlerle belirtilir. Örneğin bir stamenli bir çiçeğe monnadr bir çiçek denir ve 2, 3, 4, 5… çok stamenli çiçekler için sırasıyla diandr, triandr, tetrandr, pentandr … poliandr terimleri kullanılır. Körelmiş veya verimsiz stamenlere staminot (staminodium) adı verilir. Bazen staminotlar petallere benzer bir şekil almışlar veya nektaryum haline geçmişlerdir. Bir çiçekte bulunan bütün stamenlerin hepsi genel olarak aynı şekildedir. Bazen, bilhassa zigomorf çiçeklerde, aynı çiçek içinde, değişik tipte stamenlere çok sık tesadüf edilir. Bir çiçekte 4 stamen bulunur ve bunların ikisi uzun, ikisi kısa ise, bu stamenlere didinam stamenler denir. Tetradinam stamenlerde, çiçekte 6 stamen vardır, bunların 4 ü uzun, 2 si kısadır. Bazen, aynı çiçek içinde anterleri filamentlere farklı şekilde bağlanmış olan stamen tiplerine, veya bir kısmının filamentleri tüylü, diğerlerininki çıplak olan stamenlere tesadüf etmek mümkündür.
19
Çok stamenli çiçeklerde, stamenler ve petaller arasında geçiş teşkil eden çişitli ara şekillere birçok türlerde ve özellikle kültür formlarında tesadüf edilir. Bir çiçekte bulunan bütün stamenler tamamen serbest olabildikleri gibi, bu stamenler değişik şekillerde birleşmiş te olabilir. Stamenler yalnız filamentleriyle bir tüp teşkil edecek şekilde birleşirse, bunlar monadelftir. Diadelf bir androkeumda, stamenler iki grup halinde birleşiktir. Triadelf bir androkeum da ise, stamenler üç demet teşkil ederler. Filamentleri serbest, fakat anterleri birleşik olan stamenler için singenezik terimi kullanılır. Stamenler, genel olarak çiçek ekseni üzerine bağlıdır. Fakat bazı gamopetal çiçeklerde, filamentler kısa veya uzun bir mesafede korolla tübü ile beraber gelişmiştir. Bu şekilde stamenler korolla tübü üzerine bağlı görünürler. Stamenlerin ginekeum ile birleşmiş olması da mümkündür. Bu iki organın birleşmesi ile meydana gelen organa ginostemyum (gynostemium) adı verilir.
20
Ginekeum Ginekeum çiçeğin dişi organlarının toplamına verilen isimdir ve çiçeğin orta kısmını işgal eder. Bu dişi organların her birine pistil adı verilir. Bir pistil bir veya daha çok sayıda karpelden (meyva yaprağı) yapılmıştır. Bir çiçekte bir pistil veya daha çok sayıda pistil bulunur. Bir pistil 3 kısımdan yapılmıştır: stigma (tepecik), stilus (boyuncuk), ovaryum (yumurtalık). Stigma, pistilin poleni tutan kısmıdır. Bu ödevini yapabilmesi için papilsi bir yapıdadır. Değişik şekillerde olabilir: baş şeklinde, iplik şeklinde, nokta şeklinde, tüysü, vs. Stilus, stigma ile ovaryumu birleştiren sap şeklinde uzantıdır. Bazen eksik olabilir. Stilus varsa, kısa veya uzun, düz veya kıvrık, ince veya kalın, tek veya belirli sayıdadır. Tepede tam veya lopludur veya stilus kollarına çatallanmıştır. Bazı çiçeklerde çok değişik şekiller alabilir: bazen bir petale benzer (Iris), bazen bir şemsiye şeklindedir (Sarracenia).
21
Stilus genel olarak ovaryumun tepesine bağlıdır
Stilus genel olarak ovaryumun tepesine bağlıdır. bazen stilusun ovaryumun tabanından çıktığı görülür. Böyle bir stilus ginobaziktir (Labiatae). Ovaryum pistilin alt tarafını teşkil eden şişkin kısmıdır. Ovaryum içinde bir veya daha çok sayıda ovül (tohum taslağı) bulunur.
22
Ginekeum bir karpelden yapılmış olduğu takdirde, bu karpel, iki kenarından birleşerek tek bir pistil meydana getirir. Ginekeum 2 veya daha çok karpelden yapılmış ise, ya her bir karpel kendi başına birer pistil teşkil eder veya bütün karpeller birarada birleşerek tek bir pistil husule getirir. Birinci halde, çiçekte her biri tek karpelden yapılmış olan iki veya daha fazla sayıda pistil bulunur. Bu hali belirtmek için ginekeum (veya ovaryum, veya çiçek) apokarptır denir. İkinci halde ise çiçekte, birkaç karpelden yapılmış olan yalnız bir pistil bulunur. Bu halde, ginekeum (veya ovaryum, veya çiçek) için sinkarptır denir. Apokarpi halinde, pistiller serbesttir, fakat bazen tabandan itibaren kısa veya daha uzun bir mesafede birleşik olan pistillere de tesadüf edilir. En basit apokarpi hali, bir çiçeğin bir karpelden yapılmış tek bir pistil taşımasıdır.
23
Bir karpelden yapılmış bir pistilde, ovaryum bir gözlüdür, fakat 2 veya daha çok karpelli bir ovaryum ya bir gözlü veya 2 – çok gözlü olabilir, ya da bir gözlü olup ta yarım bölmelere sahip olabilir. Ovaryumun bölmelerine septum (perde) adı verilir. Bir perde, ya doğrudan doğruya karpelin kenar bölgesinden ibarettir veya karpelin kenarından gelişmiş sekonder bir uzantı olabilir. Bu son haldeki perdeye replum (yalancı perde) denir. Ovaryumun gözlerine lokulus adı verilir. Karpellerin kenarlarının birleşme hattına dikiş (ventral dikiş, karın dikişi), karpelin esas iletme demetini taşıyan orta damarına da damar (dorsal damar, sırt damarı) adı verilir. Tohum taslakları, ovaryum içinde, karpellerin kenarları üzerinde plasenta denilen bir dokuya bağlıdır. Nadir hallerde plasentalar karpellerin damarları üzerinde bulunur. Tohum taslaklarının ovaryum içinde dağılış tarzına plasentalanma veya plasentasyon denir. Başlıca plasentalanma tarzları aşağıda gösterilmiştir
24
Marginal plasentalanma: ovüller karpellerin kenarına bağlıdır.
Laminal plasentalanma: ovüller karpellerin laminası üzerine bağlıdır. Paryetal plasentalanma: ovüller ovaryumun çevresi üzerinedir. Aksilar (eksensel, sentral) plasentalanma: ovüller ovaryumun orta ekseni üzerindedir. Paryetal-marginal plasentalanma: ovüller karpellerin dikişi boyunca ve ovaryumun çevresi üzerindedir. Sentral-marginal plasentalanma: 2 – çok gözlü olan ovaryumda, ovüller ovaryumun orta ekseni boyunca birleşmiş olan karpellerin kenarları üzerindedir. Bazal plasentalanma: ovül, tek gözlü ovaryumun tabanında bulunur. Apikal plasentalanma: ovül ovaryumun tepesine sarkık olarak bağlıdır. Serbest-sentral plasentalanma: ovüller, tek gözlü olan ovaryumun tabanından yükselen eksensel bir çıkıntının etrafında toplanmıştır. Ginekeum ile ginekeum dışındaki çiçek halkalarının reseptakuluma bağlandıkları yerler kıyaslanırsa, çiçeklerde başlıca aşağıdaki üç durum ortaya çıkar
25
a) Ovaryum, diğer çiçek halkalarının reseptakulum üzerine bağlı bulundukları yerlerin daha üstünden çıkar. Bu takdirde ovaryum serbesttir ve üst durumludur. Çiçek (veya androkeum veya periant) için de hipogindir denir. b) Ovaryum, reseptakulumun içine gömülmüştür ve diğer halkalar ovaryumun üst tarafından çıkıyormuş gibi görülür. Bu takdirde ovaryum alt durumludur ve çiçek (veya androkeum veya periant) epigindir. Ovaryumu alt durumlu olan bazı çiçeklerde, ovaryum reseptakulum içine kısmen gömülmüş olabilir. Bu takdirde ovaryumun üst kısmı serbesttir. Bu tip ovaryumlar için kısmen alt durumlu terimi kullanılır. c) Reseptakulum çukurdur. Ovaryum bu çukurun tabanında serbest olarak bulunur, çiçeğin diğer halkaları reseptakulum çukurunun üst kenarına bağlıdır. Bu durumda ovaryum serbest ve üst durumlu, çiçek (veya androkeum veya periant) perigindir.
26
Ginekeum genel olarak sapsızdır ve doğrudan doğruya çiçek ekseninin üzerine oturur. Bazı familyalarda, çiçek ekseninin ovaryumu taşıyan kısmının kısa veya uzun bir sap şeklinde uzamış olduğu görülür. Ginekeumu taşıyan bu sapa ginofor denir. Hatta bazı çiçeklerde, bir sap tepesinde dişi organla birlikte stamenler de periantta yükselmiştir. böyle bir sap androginofor adını taşır. Ovüller (tohum taslakları) döllenmeden sonra olgunlaşıp tohumları verecek olan yapılardır. Ovüller plasentaya funikulus denilen bir sap ile bağlıdır. Bir ovül, embriyo kesesini taşıyan bir nusellus ve bu dokuyu saran bir veya iki integumentten yapılmıştır. Tohumun tepesinde, polen hortumunun geçisine müsaade etmek üzere, integumentler arasında, dar bir açıklık bulunur. Bu giriş kapısı mikropil adını taşır. Nusellusun tabanına kalaza adı verilir. Hilum, funikulusun övül ile birleştiği yerdir.
27
Ovüllerin şekli dört tip altında toplanır
Ovüllerin şekli dört tip altında toplanır. Ortotrop (atrop) ovüllerde, mikropil ve hilum karşılıklı kutuplardadır. Bu şekilde sırasıyla funikulus, hilum, kalaza ve mikropil aynı dik eksen üzerindedir. Kampilotrop ovüllerde, ovülün kıvrılmasıyla, mikropil hiluma yaklaşmıştır. Anatrop ovüllerde, bütün ovül funikulusa nazaran 180 derece aşağı dönmüştür. Bu şekilde funikulus, ovül boyunca ovül ile beraber gelişmiş, mikropil hilumun tam yanına gelmiştir. Funikulusun ovül ile birleşmesinden meydana gelen çizgiye rafe adı verilir. Bu tip, çiçekli bitkiler arasında oldukça yaygın bir tiptir. Anfitrop (yarı anatrop) ovüller, kampilotrop ve anatrop ovüller arasında ara bir şekil gösterir, rafe ovülden daha kısadır, hilum, kalaza ve mikropil ile hemen hemen eşit mesafededir.
28
Reseptakulum Reseptakulum (çiçek ekseni) genel olarak kısa ve şişkindir. bazen bir koni şeklinde yükselmiş, bir tabla şeklinde yayılmış veya az veya çok derin bir çukur halini almıştır. Çukur şeklinde olan reseptakuluma hipantiyum (hypanthium) adı verilir.
29
Çiçek simetrisi Çiçeklerin bir kısmı muntazamdır. Bunlarda kaliks ve korolla parçaları kendi aralarında şekil ve büyüklük bakımından eşittir. Bu nedenle, bu çiçeklerde, çiçeğin orta ekseninden geçmek üzere birkaç tane (en az 3 tane) simetri planı geçirmek kabildir. Böyle çiçeklere muntazam veya radyer veya aktinomorf çiçek denir. Farklı şekil ve büyüklükte sepaller veya petaller taşıyan çiçeklerde ise ya 2, ya da 1 simetri planı geçirilebilir veya hiçbir simetri planı geçirilemez. Birbirine dikey iki simetri planı olan çiçeklere bilateral çiçekler ve ancak bir simetri planı olan çiçeklere zigomorf çiçekler denir. Hiçbir simetri planı geçirilemeyen çiçekler ise asimetriktir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.