Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanIskender Yıldızeli Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
DÜNYA TİCARETİNİN SERBESTLEŞTİRİLMESİ ve DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ
2
TİCARİ KÜRESELLEŞME İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan Dünya Ticaretini serbestleştirme eğilimleri günümüzde de hızlı bir biçimde sürmektedir.Evrensel boyutlarda Dünya ticaretini serbestleştirme çabaları adeta Dünyayı tek bir Pazar durumuna getirme amacına yöneliktir.Bu gelişme aynı zamanda ticaretin küreselleşmesi olarak da adlandırılabilir.
3
1. Ticari Kürselleşme ve GATT'tan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ne Varan Gelişmeler
I. Dünya Savaşı ve 1929 Dünya buhranından sonra. bütün ülkeler merkantilist bir felsefe ile ithalatı yasaklama ve kısıtlama yoluna gittikleri için dünya ticareti durma noktasına kadar gelmiştir. Bu tarihten sonra hemen hemen bütün ülkeler yüksek tarifeler. kotalar. döviz kontrolleri. ithalat yasakları gibi koruyucu önlemlerin arkasına ekonomilerini gizlemişlerdir. Amaç yerli sanayileri korumak. yurtiçi üretimi artırmak ve yurt içinde katma değer yaratarak işsizlik sorununa da çözüm bulmak idi. Komşuyu fakirleştirme politikası da denilen dış ticareti kısıtlayıcı misillemelere dayanan uygulamalar az gelişmiş ülke ekonomilerinin kalkınmasını ve gelişmiş ülke ekonomilerinin büyümesini engelliyordu.
4
1. Ticari Kürselleşme ve GATT'tan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ne Varan Gelişmeler
Dünya ticaretini serbestleştirmek için 1944 yılında Bretton-Woods Konferansı düzenlenmiştir. Bu konferansta uluslararası ekonomik faaliyetleri geliştirmek için üç kuruluşun kurulması kararlaştırılmıştır. Böylece dünya ekonomisi üç ayaklı bir saç ayağı üzerine oturtulacaktı. Bunlar; a) Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD): Uluslararası yatırımlara finansman imkanları sağlayacak. azgelişmiş bölgelerin kalkınmasına yardımcı olacaktı. Daha sonra kurulduğunda adı Dünya Bankası olarak değişmiştir. b) Uluslararası Para Fonu (IMF): Uluslararası parasal ve sorunları çözümleyecek. uluslararası para sisteminin oluşmasını ve düzenli bir şekilde işlemesini sağlayacaktı. c) Uluslararası Ticaret Örgütü (ITO): uluslararası ticareti düzenleyecek. serbest ticaretin önündeki tüm engelleri kaldıracak. ülkelerin ekonomik kalkınmasını hızlandıracak. mal piyasalarında istikrarı sağlayacaktı.
5
1. Ticari Kürselleşme ve GATT'tan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ne Varan Gelişmeler
Bu kuruluşlardan ilk ikisi kurulmuş ve faaliyete geçmiştir. ITO başta bir Birleşmiş Milletler kuruluşu olarak faaliyet göstermesi tasarlanmıştı. Ancak korumacılıktan yana olan bazı üretici örgütleri bu kuruluşun faaliyete geçmesini engellemişlerdir. Başta ABD olmak üzere birçok ülkenin yasama organlarında onaylanmamıştır. Diğer bir kısım ülkenin de yasama organlarında uzun süre onaylanamayacağı anlaşılmıştı. Bu nedenle bir taraftan ITO’nın faaliyete geçirilmesi çalışmaları devam ederken diğer yandan batılı ülkeler bir hazırlık komitesi oluşturma ve bir an önce tarifelerin indirimi görüşmelerinin başlaması düşüncesiyle harekete geçmişlerdir. Bu amaçla ilk tarife indirimi görüşmeleri 1947 yılında başlamış ve sonuçta 30 Ekim 1947 tarihinde Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT) imzalanmış. 10 Ocak 1948 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. GATT üye ülkeler için bağlayıcılığı olan bir kurum değildi. Sadece dünya ticaretinin serbestleştirilmesi için bir forum, bir görüşmeler zinciri şeklindeydi. O yüzden üye ülkelerin yasama organlarından geçmesine de gerek yoktu. Ancak uzun vadede üye ülkeler için bağlayıcılığı ve yaptırımları olan ITO gibi bir örgütün kurulacağı da hedeflenmişti. Böylece Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) ilk temeli atılmış oldu. Ticaret turlarından oluşan bu GATT sistemi, 1 Ocak 1995 tarihinde DTÖ’nün kurulmasına yol açmıştır.
6
1. Ticari Kürselleşme ve GATT'tan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ne Varan Gelişmeler
1948 yılındaki kuruluşundan ’e kadar geçen sürede Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması. uluslararası ticareti düzenleyen ve üzerinde anlaşılan tek uluslararası çok taraflı sözleşme olmuştur. GATT. ticari ilişkilerde rekabeti bozan ve ticaret kısıtlayan engellerin görüşülerek kaldırıldığı en önemli uluslararası kuruluş olmuştur. GATT'ın dayandığı ilkeler şunlardır: En Çok Kayrılan Ülke Kuralı Ulusal Muamele Kuralı Gümrük vergilerinin indirilerek konsolide edilmesi Korumanın sadece gümrük vergileri ile gerçekleştirilmesi
7
1. Ticari Kürselleşme ve GATT'tan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ne Varan Gelişmeler
GATT‘ın oluşturulmasından bugüne kadar Round olarak adlandırılan sekiz adet çoktaraflı ticaret müzakereleri yapılmıştır. Bunlar sırasıyla şöyledir: 1947 yılında Cenevre (İsviçre)’de. 1949 yılında Annecy (Fransa)’da. 1951 yılında Torquay (İngiltere)’de. 1956 yılında Cenevre (İsviçre)’de. yıllarında Cenevre (İsviçre)’de “Dillion Round”. yıllarında Cenevre (İsviçre)’de “Kennedy Round”. yıllarında Cenevre (İsviçre)’de “Tokyo Round”. yıllarında Punta del Este (Uruguay)’da “Uruguay Round”.
8
1. Ticari Kürselleşme ve GATT'tan Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)'ne Varan Gelişmeler
Dünya Ticaret Örgütü'nün temelleri 1947 yılında Cenevre’deki ilk toplantıda atılmıştı. O yıllarda kurulan GATT’ın böyle bir kurumsal örgüte dönüşeceği hedeflenmişti. O günden sonra toplam 8 görüşme turu yapıldı. Son Uruguay turunda. alınan birçok kararla birlikte DTÖ’nün kurulması da kararlaştırılmıştır. 15 Nisan 1994 tarihinde Fas’ın Marakeş şehrinde 125 ülkenin katılımıyla nihai anlaşma imzalandı ve Bretton-Woods konferansının toplanmasından tam 50 yıl sonra faaliyete geçerek IMF ve Dünya Bankası gibi Dünya ekonomik sisteminin önemli bir kuruluşu olmuştur. 1 Ocak 1995 tarihinden itibaren de faaliyete geçmştir. DTÖ'nün kurulmasıyla GATT'ın yapısı da değişmiş. DTÖ, GATT'ın fonksiyonlarını üstlenmiştir. 2013 yılı itibariyle üye sayısı 159’dur.
9
Dünya Ticaret Örgütü Üyesi Ülkeler
10
I. DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ (DTÖ- WTO)
DTÖ’nün Faaliyetleri 1. Örgütün kapsamına giren (GATT’ tan devralınan) anlaşmaların uygulanması yönetimi ve işleyişinin sağlanması, 2. Yapılacak yeni çok yanlı ticaret görüşmeleri için bir forum oluşturma, ticareti serbestleştirme çabalarına yeni alanlar katma, 3. Üyeler arasında çıkabilecek anlaşmazlıkları çabuk ve etkili bir biçimde çözmek üzere bir arabuluculuk mekanizması kurma, 4. Üyelerin dış ticaret politikalarını gözden geçirme ve değerlendirme, 5. Sürekli bir kurumsal yapı olarak IMF, Dünya Bankası ve bunlara bağlı kuruluşlarla yakın iş birliği yapma, 6. Uluslararası ticaret sisteminin faydalarından yaralanmaları için gelişmekte olan ülkelere ve dönüşüm ekonomilerine yardımcı olma.
11
I. DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜNÜN YÖNETİM YAPISI
DTÖ’ nün dayandığı yönetim yapısı şöyledir: Üye ülkelerin ilgili bakanlarından oluşan bir Bakanlar Konferansı vardır. İki yılda bir toplanır. Tüm üye ülke temsilcilerinden oluşan bir Genel Konseye sahiptir. DTÖ Kuruluş Anlaşmasında Genel Konsey'in i) Anlaşmazlıkların Halli Organı ve ii) Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Organı olarak bir araya gelebileceği ifade edilmektedir. Genel Konsey, tüm DTÖ konularında Bakanlar Konferansı adına hareket etmektedir. Üyeler arasındaki ticari anlaşmazlıkların çözümüne ilişkin prosedürlerin incelenmesi ve karara bağlanması ile üyelerin ticaret politikalarının incelenmesi işlevleri Anlaşmazlıkların Halli ve Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Organları tarafından yerine getirilmektedir. Nihayet örgütü temsil eden ve ilgili Bakanların atadığı bir Genel Direktörü bulunur.Örgütün merkezi Cenevre’dedir.
12
DTÖ Kapsamı ve GATT’tan Farkı
DTÖ oldukça kapsamlı olup ayrıca yeni hükümler de içermektedir. Nitekim GATT 47 kapsamında olmayan Tarım Ürünleri, Hizmetler, Fikri Mülkiyet Hakları, Ticaretle İlgili Yatırım Tedbirleri ve Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Mekanizması DTÖ kapsamına alınmıştır. Keza daha önce anlaşma kapsamında olmayan ve Tokyo Round sonunda kabul edilen ve uyulması ihtiyari olan Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Vergiler (tedbirler), Ticarette Teknik Engeller, İthal Lisansları Prosedürü, Devlet Alımları, Gümrük Değerleme ve Anti - Damping kodları (anlaşmaları) DTÖ kapsamına dahil edilmiş ve aynı zamanda uyma zorunluluğu getirilmiştir. DTÖ Anlaşması tekstil ile ilgili yeni düzenlemeler getirmekte ve Çok Elyaflılar Anlaşması (MFA), en geç 1 Ocak 2005 yılında yürürlükten kalkmaktadır. Çok Elyaflılar Anlaşmasının yürürlükten kalkması ile birlikte tekstil ticareti DTÖ Anlaşmasının kapsamına girecek ve Anlaşmanın kurallarına tabi olacaktır. Daha önce GATT 47 kapsamında olmakla birlikte etkisiz kalan "Anlaşmazlıkların Çözümü Mekanizması“, Anlaşma (Nihai Senet) kapsamında yer alan konulardaki anlaşmazlıkların çözümü ile ilgilenecek bir “Anlaşmazlıkların Halli Organı” (Dispute Settlement Body-DSB-) ve “Temyiz Kurumu” oluşturularak kuvvetlendirilmiştir.
13
DTÖ Kapsamı ve GATT’tan Farkı
Aynı şekilde tarife dışı engellerin tarifeye çevrilmesi de DTÖ kapsamındadır. DTÖ anlaşması ile öncekilerden farklı olarak. sübvansiyonlara (mali yardımlara) bir tanım getirilmiş ve ayrıca “Özel” Sübvansiyon (“Specific” Subsidy) kavramı ortaya konulmuştur. Buna göre eğer bir sübvansiyon. sadece bir firmaya. bir sanayiye veya bir firma veya sanayi grubuna uygulanıyorsa bu tür sübvansiyonlara “özel” sübvansiyon denilmektedir. Anlaşma sübvansiyonları üç kategori altında toplamaktadır. Bunlar; “Yasaklanmış”(Prohibited) Sübvansiyonlar. “Dava Edilebilir” (Actionable) Sübvansiyonlar ve “Dava Konusu Edilemeyen” (Non-actionable) Sübvansiyonlar’dır. Esasen Anlaşmaya göre hiç bir üye ülkenin sübvansiyonlar yoluyla diğer üye ülkenin menfaatine zarar vermemesi gerekmektedir. Sübvansiyonların. hukuken veya fiilen “ihracat performansına” veya “yerli girdi (malı) kullanımı” şartına bağlanması. yasaklanmış sübvansiyonları oluşturmaktadır. Bir üye ülkenin uyguladığı sübvansiyonlar başka bir üye ülkenin menfaatlerini ters yönde etkiliyorsa veya yerli sanayie zarar veriyorsa veya haksız yere “ciddi bir zarar verme” söz konusu ise bu tür sübvansiyonlar dava edilebilir (karşı tedbir alınabilir) sübvansiyonlardır. Bir ürüne verilen sübvansiyonlar toplamı, o ürün değerinin yüzde 5’ini geçiyorsa “ciddi zarara uğrama”nın mevcut olduğu kabul edilmektedir. “Yeşil Işık Sübvansiyonu” olarak da ifade edilen geri kalmış bölgelere yapılan yardımlar, araştırma-geliştirme ve çevre koruma amaçlı sübvansiyonlar. dava konusu edilemeyen (karşı tedbir almayı gerektirmeyen) sübvansiyonlardır.
14
II.GATT’TAN DTÖ’YE VARAN GELİŞMELER Uruguay Görüşmeleri ve DTÖ Sonrası
En geniş kapsamlı toplantı Uruguay görüşmeleridir. Görüşmelerde ele alınan başlıklar aşağıdaki gibidir: a- Sanayi Malları Üzerindeki Gümrük Tarifeleri: GÜ’ler sanayi malları üzerindeki tarife oranlarını %4.7’den %3’e düşürmeyi kabul etmişlerdir. b- Gönüllü İhracat Kısıtlamaları: “Gri alan önlemleri” de denen gönüllü ihracat kısıtlamaları 4 yıllık bir süre içerisinde kaldırılacaktır. c- Az Gelişmiş Ülkeler: AGÜ’lerinde tarife indirimlerinde bulunmaları istenmiştir. d- Tarım: Üye ülkeler tarım ürünleriyle ilgili olarak birbirlerinin piyasasına girişte tarife indirecekler; iç üretim desteklerini ve ihracata uyguladıkları teşvikleri azaltacaklardır. e- Tekstil ve Giyim Sektörü: Bu sektör üzerinde ihracat kotaları 10 yıllık bir sürede tarifelere dönüştürülecek ve tarifeler de %25 oranında indirilecektir. f- Hizmetler Ticareti: Hizmetler ticaretinin serbestleştirilmesini öngören Hizmetler Ticareti Genel Anlaşması (GATS) kabul edilmiştir. g- Sınai ve Fikri Mülkiyet Hakları: Patentler, markalar ve telif haklarının korunması için öngörülen süre, GÜ’lerde 20 yıl iken AGÜ’lerde 10 yıl olarak belirlenmiştir. h- Miktar Kısıtlamaları: Belirli koşullarda uygulanabilecek miktar kısıtlamaları GÜ’lerde 2 yıl GOÜ’lerde 5 yıl içinde kaldırılması öngörülmüştür. i- Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme Mekanizması: j- Ticaretle İlişkili Yatırım Önlemleri: Yabancı sermayeli işletmelerin uymak zorunda oldukları yerel malzeme kullanma ve ihracat yapma gibi zorunluluklar aşamalı olarak kaldırılacaktır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.