Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
İktİsadİ ve Hukukİ sİstemler ve polİtİkalar
V.ass. Jasmina Guric
2
Giriş Ekonomi hakkında:
Maddi ihtiyaçlar: iktisat’ın konusu insanın maddi ihtiyaçlarının karşılanması ve maddi refahının artmasına yönelik yol, ilke ve kuralların incelenmesidir. Mal: İnsanın maddi ihtiyaçlarının karşılanmasına yarayan fiziki varlığı olan varlıklardır, geniş anlamda hizmetleri de kapsar. Üretim faktörleri: emek, sermaye, doğal kaynaklar ve girişim.
3
Üretim: bir fayda yaratma faaliyetidir.
Fayda: Üretilen mal ya da hizmetlerin insanların ihtiyaçlarını giderme niteliği ya da kapasitesidir. İhtiyaçların sınırsızlığı: Toplumun ihtiyaçları sonsuzdur, bazılarının karşılanması ile yenileri ortaya çıkar, mevcut mal ve hizmetlerin daha iyi ve daha kaliteli olanları arzulanır. Kıtlık: insan ve toplumun yaşamındaki en büyük çelişki, ihtiyaçlar sonsuz iken bunları karşılayacak mal ve hizmet üretimi için gerekli üretim faktörlerinin sınırlı olması, iktisat kıtlık sorununun ortaya çıkarttığı bir bilimdir.
4
Ekonomik sistem Ekonomik faaliyetler: Üretim, mübadele, bölüşüm ve tüketim. Sistem: birbirine uygun ve birbirlerine bağlı prensilerin, esasların veya unsurların ilmi bir bütün oluşturabilmek için birleşmeler. Bir ekonomik toplum içinde üretim ile tüketim veya mal ve hizmetler ile ihtiyaçlar arasındaki dengesizlikten kaynaklanan sorunları en tutarlı ve en olumlu bir biçimde çözümleyebilmek amacıyla benimsenen ve uygulanan davranışların ve kurumların oluşturduğu bir bütün veya bir ekonomik organizasyon- ekonomik sistem.
5
Bu sistemin amacı: İnsan ihtiyaçlarının sonsuz olmasına karşılık kıt ve belirli olan üretim faktörlerinden en yüksek faydayı sağlayacak bir üretim düzeni kurmak; Bir üretimin meydana gelen teknolojik buluşlarla, sürekli olarak çoğalan ve değişen ihtiyaçlar oranında artmasını sağlamak; Elde edilen üretimin veya daha doğru bir deyimle ‘toplam hasılanın’ toplumu oluşturan bireyler arasında adil bir biçimde bölünmesini sağlamak ve böylelikle insanların ihityaçlarını gereği nitelik ve nicelikte giderebilmektir. Hangi sistem olursa olsun, uç soruların sorulması kaçınılmaz bir zorunluluktur: neler üretilmeli, ne kadar üretilmeli, kimler için üretilmeli.
6
Ekonomik sistemlerin doğuşu
İşbölümünün ve mübadelenin var olmadığı ilk çağlarda üretimi yapan ile üretim sonunda elde edilen mal ve hizmetleri tüketenler genellikle aynı isnanlardı. Bu nedenle ki, bu devreye tam anlamı ile ‘kapalı aile ekonomisi’nin egemen olduğunu söyelemek gerekir. Bu tür ekonominin en belirgin özelliği, üretimin yalnızca aile ihtiyaçları için aile fertleri tarafından birlikte yapılması ve üretilen bütün malların aynı aile tarafından ve gene kavramından oldukça farklı olup genellikle aynı çatı altında üç veya dört kuşağın biraraya gelmesinden oluşmakta idi.
7
Bu dönemde yapılması ve yapılan üretimin piyasa için değil, aile bireylerinin ihtiyacını giderebilmek amacıyla yapılması bu aileyi bağımsız bir ekonomik ünite hüviyetine sokmuştur. Bu ailede üretimin düzenlenmesi ‘aile reisi’ tarafından yapılmakta ve bu tür üretim organizasyonunda sosyal bir ‘işbölümü’ ile mübadele olayı söz konusu olmaktadır. Ekonomik sistemleri birbirinden farklı kılan başlıca unsurları: - üretim araçlarında yani sermaye faktöründeki ‘mülkiyet’ - ekonomik faaliyetlerin yapıldığı ‘hukuki çerçeve’ Biçiminde iki ana grupta toplamak en tutarlı bir yöntemdir.
8
Üretim araçlarında yani sermaye faktöründe özel mülkiyet biçiminin geçerli olduğu ve ekonomik faaliyetlerin, yalnızca ekonomik kanunların oluşturduğu ve devlet müdahalesi ile devletin herhangi bir ekonomik rölünün bulunmadığı bir hukuki çerçeve içerisinde yapıldığı sisteme ‘LİBERALİZM’ sistemi; Üretim araçlarında yani sermaye faktöründe özel mülkiyetin geçerli olduğu fakat ekonomik faaliyetlerin hem ekonomik kanunların hem de devletin ekonomiye müdahalesini belirleyen suni ve iradi nitelikteki kanunların birlikte oluşturdukları bir hukuki çerçeve içerisinde yapıldığı sisteme ‘KAPİTALİZM’ sistemi; Üretim araçlarında yani sermaye faktöründe özel mülkiyetin geçerli olmadığı ve mülkiyet hakkının yalnızca kamuya ait bulunduğu ve bu nedenle ekonomik faaliyetlerin, kamu veya kamusal nitelikli kuruluşları düzenleyen bir hukuki çerçeve içerisinde kamu tarafından yapıldığı sisteme ise ‘SOSYALİZM’ sisitemi denilmektedir.
9
EKONOMIK SISTEMLERIN SIYASAL SISTEMLERLE ILIŞKISI
‘Bir ekonomik sistem’, amacı mal ve hizmet ile ihtiyaçlar arasındaki dengesizlikten kaynaklanan sorunları ‘çözümleyebilmek’ veya bir başka deyişle üretimin tüketime veya arzın talebe uygunluğunu en tutarlı ve olumlu bir biçimde gerçekleştirebilmek olan bir ‘ekonomik organizasyon’dur. Kuşkusuz, bir ekonomik sistem veya bir ekonomik organizasyon ancak belirli bir düzen içinde ve ortak yasalara uyarak birarada yaşayan insanların oluşturdukları ‘toplum’lar için söz konusudur. Günümüz toplum düzeninde yaşayan insanlar için ihtiyaç ile tüketim, tüketim ile üretim ‘zaman’, ‘yer’ ve ‘insan’ yönünden birbirinden ayrılmış bulunmaktadır.
10
Bu durum ise ‘ihtiyaçların önceden bilinmesi’, ‘üretim araçlarının bilinmesi’ ve ‘üretim faaliyetlerinin bilinmesi’ gibi bir çok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Günümüz toplumlarının en büyük örgütünü oluşturan ‘Devlet’ ise kendisine özgü nitelikleri, vasıtaları ve gücü olan ve bir ‘kamu tüzel kişisi’ olduğu için ‘hukuki’ bir varlık kabul edilen ve vazgeçilmesi ve kaçınılması mümkün olmayan bir teşkilattır. İnsanların bütün ilişkilerinde doğumlarından ölüp gömümlerine kadar en önemli görevi, kamu düzenini korumak ve toplumu oluşturan insanların sağlığı, öğrenme ve kültür edinme, insanca yaşama ve çalışma gibi haklarını olması gereken bir düzeyde gerçekleştirebilmektir.
11
Devletlerin, toplumlarda yüklendikleri çok çeşitli ve çok boyutlu fonksiyonları en tutarlı ve en olumlu bir biçimde yerine getirebilmek amacıyla almak zorunluluğunda olduğu kararlar ve bu kararların uygulanmasını gerçekleştirecek kamu kurumlarının teskili ve çalışma düzenleri o toplumun ‘siyasi sisemi’ni oluşturmaktadır. O halde bir toplum halinde yaşamak zorunluluğunda olan insanlar için hem ekonomik sistem hem de siyasi sistem söz konusudur. Çünkü, toplumu oluşturan insanların hem ekonomik nitelikli hem de siyasi nitelikte sorunları olup bu sorunların çözümlenebilmes için hem ekonomik sistem hem de siyasi bir sistemin mevcut olması gerekir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.