1. OTURUM – AİLE EĞİTİMİNE GİRİŞ 25.11.2015 AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI 1. OTURUM – AİLE EĞİTİMİNE GİRİŞ 25.11.2015
2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI AY KONU KASIM Aile Eğitimine Giriş ARALIK Ergenlik Dönemi OCAK Davranış Kontrolü Ve Kural Koyma ŞUBAT Özbakım Becerileri Ve Temizlik MART Stresle Başa Çıkma Yöntemleri NİSAN Sosyal Beceri Geliştirme MAYIS Aile İçi İletişim
BAŞLARKEN… BU EĞİTİMDEN BEKLENTİLERİNİZ NELERDİR?
BAŞLARKEN… BEKLENTİLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRMK İÇİN NELER YAPACAKSINIZ?
BAŞLARKEN… BEKLENTİLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRİRKEN SİZE NELER ENGEL OLUR?
Yemek yiyoruz
BİR HİKAYE İLE BAŞLAYALIM… HZ. MUSA VE CENNETTEKİ KOMŞUSU…
GİRİŞ İnsanlar değişik nedenlerle çocuk sahibi olmak isterler. Birçok çift, çocuğu evliliğin tamamlayıcı bir unsuru olarak görürler. Hamilelik boyunca eşler, özellikle anneler, doğmamış çocukları ile ilgili hayaller kurarlar. Bu normal bir süreç olmasına karşın, mükemmel bir çocuk sahibi olma isteği ve yetersizliği olan bir çocuğun doğumunun vereceği korkuyu içermektedir. Yetersizlikten etkilenmiş bir çocuğa sahip olmak, anne ve babaların kendileri için seçtikleri bir rol değildir.
EĞİTİMDE AİLENİN ROLÜ Eğitim sürecinin etkili ve verimli olabilmesi ailenin bu sürece etkin katılımı ve katkısını gerektirmektedir. Çocuklarımız tüm zamanlarında daha çok aileyle birlikte (Uyku dışındaki zamanlarının % 80’ini aileyle birlikte geçirmekteler) olmaktadırlar. Çocuğun eğitim ve gelişiminde en etkili ve en ekonomik sistem aile eğitimi olarak görülmektedir. Anne babalar çocuğun yeterli ve yetersiz olduğu yönleri en iyi bilen kişilerdir. Çocuğun gelişiminde etkili olacak ortamların hazırlanmasında ailenin rolü büyüktür. Her öğretim kademesinde çocukların başarıları sadece okulda aldıkları eğitime değil, evde aldıkları destek eğitime ve ailelerin eğitime katılmalarına da bağlı olmaktadır. Çocuklar aileleri model almaktadır. Aileler, formal programların uygulanmasına katkı sağlamaktadır.
AİLE EĞİTİMİNİN AMACI Ailenin çocuğu herkesten daha iyi tanıması ve onunla daha fazla etkileşim ve iletişim içinde olmasıyla beraber, bire bir verilecek olan hizmetleri artırmak. Ailenin çocuğunun durumunun kabulünü sağlamak. Çocuğu objektif olarak değerlendirebilme, potansiyelini ve sınırlılıklarını anlama. Aile ile işbirliği yapmak. Eğitim programlarının özelliklerini anlatmak ve programların amaçlarını gerçekleştirmede yardımlaşmayı teşvik etmek. Ailenin belli programları uygulamasını sağlamak. Ev ortamını daha verimli bir eğitim ortamı haline getirmek. Aileyi, aile grupları vb. gibi diğer kaynaklar hakkında bilgilendirmek. Aileleri okulla işbirliği yapmalarını sağlamak.
KISACA… Aile Eğitiminin Amacı; eğitim sürecine aileyi aktif olarak dahil etmek ve çocuğa istendik davranışların kazandırılmasını kolaylaştırmaktır.
EBEVEYN TEPKİLERİ Özel eğitime gereksinim duyan bireylerin anne- babaları, yaşadıkları zorluklar karşısında doğal olarak çeşitli duygusal tepkiler vermektedirler. Bu tepkiler, anne-babanın kişilik özellikleri, durumu algılayış biçimleri ve birbirleri ile ilişkilerindeki kaliteye bağlı olarak farklılaşabilmektedir.
Ebeveyn Tepkilerinin Evreleri BİRİNCİL TEPKİLER İKİNCİL TEPKİLER ÜÇÜNCÜL TEPKİLER ŞOK İNKAR DEPRESYON SUÇLULUK KIZGINLIK UTANMA PAZARLIK ETME KABUL UYUM
BİRİNCİL TEPKİLER ŞOK: Aileler doğumla birlikte çocuklarının özel gereksinimli olduğunu öğrendiklerinde ilk tepkileri şok duygusudur. Şok duygusu; aşırı ağlama, tepkisiz kalma ve kendini oldukça çaresiz hissetme şeklinde kendini gösterebilir.
İNKAR: Karşı karşıya kalınan durumu görmezden gelme duygusudur. Örneğin ailelerin diğer aileler ile bir araya geldiğinde akranlarıyla çocuklarını kıyaslayarak çocuklarının akranlarından farklı olduğunu görmezden gelmeleri.
DEPRESYON: İçe dönük kızgınlık duygusudur. Aileler bu evrede bütün kötü olayların başına gediğini düşünerek depresyona girebilirler. Kimi aileler bu evreyi kısa bir sürede atlatırken kimi aileler ise bu durumu yaşamları boyunca yaşayabilmektedir.
İKİNCİL TEPKİLER SUÇLULUK: Suçluluk duygusu ‘keşke’ düşüncesine bağlıdır. ‘keşke ona daha çok yardım etseydim’ gibi. Suçluluk duygusu, yetersizliği olan çocuğa sahip ailelerin üstesinden gelmede en çok zorlandıkları duygudur.
KIZGINLIK: Kızgınlık duygusu iki şekilde kendini gösterebilir KIZGINLIK: Kızgınlık duygusu iki şekilde kendini gösterebilir. Birinci tipi ‘niçin ben?’ sorusuyla ifade edilir. İkinci tipi ise ait olduğu kaynaktan başkasına yönelerek yer değiştirendir.
UTANMA: Ebeveynler, genellikle çocuklarını onları kendilerinin bir uzantısı olarak gördüklerinden, çocuklarındaki bir kusuru kendilerindeki bir kusur olarak yorumlayabilirler.
ÜÇÜNCÜL TEPKİLER PAZARLIK ETME: çok seyrek görülen bu evre, ebeveynlerin çocuklarını normal hale getirmesi için Allah, bilim adamları ya da başka herhangi biriyle pazarlık etmesidir. ‘’sen benim çocuğumu iyileştirirsen, kendimi sana adayacağım’’ şeklinde ortaya çıkabilir.
KABUL: Ebeveynlerin çocuklarını kuvvetli ve zayıf yanlarıyla kabul etmeyi öğrendikleri evredir. Kabul, aktif, sürekli, sorunları anlamak ve çözmek için bilinçli bir çaba gerektiren durumdur. Kabul ailelerin ulaşması istenilen noktadır. Kabul sürecinin başlaması çocuğun gelişimi için oldukça önemlidir.
UYUM: Bireyin kişilik özellikleri ve tutumlarından etkilenen ve yaşam boyu süren bir süreçtir. Uyum süreci amaçların ve isteklerin yeniden sıraya sokulmasını ve zaman zaman değişiklik yapmayı gerektirir. Kabul ve uyum sürecine bir an önce ulaşan aileler çocuklarının gereksinimlerine cevap verebilecek duruma da gelmiş olacaklardır.
AİLELERE ÖNERİLER Her şeyden önce çocuğunuzu kabul edin , onu olduğu gibi kabul etmeniz yapacağınız çalışmalarda size en büyük yardımcıdır. Anne – Baba olarak birbirinizi suçlamayın , suçlu da aramayın. Çocuğun her türlü gelişimi için gereken ilgi ve şefkati ona sürekli gösterin. Onu aileye verilmiş bir ceza olarak görmeyin, çocuğunuzu suçlamayın. Çocuğunuza acıyarak yaklaşmayın. Acımadan doğan sevgi ve yardım, onun öğrenmesine engel olacaktır.
AİLELERE ÖNERİLER Çocuğunuzdan utanmayın, onun sokağa çıkmasına, oyun oynamasına, arkadaşlıklar kurmasına yardımcı olun (pek çok aile çocuklarının sevilmeyeceğini ,hor görülüp alay edileceğini düşünerek onun sokağa çıkmasını engellerler. Sabırla yardım etmeniz çocuğunuzun kendisini diğer çocuklarla aynı hissetmesini sağlayacağı gibi, çevresinde aranır bir kişi bile yapabilecektir). Çocuğunuzun toplum tarafından kabul edilmesi bir yönüyle dış görünüşüyle de ilgilidir. Özellikle el, saç, yüz, beden giysi temizliğine dikkat edin. Unutmayın ki eli yüzü pis , kötü giyimli bir çocuk normal de olsa toplum tarafından kolay kolay kabul edilmez.
AİLELERE ÖNERİLER Çocuğunuzu aşırı derecede korumayın. Onun bütün hizmet ve isteklerini hemen yapmayın ve başkasının yapmasına da izin vermeyin. Yapabileceği etkinlikleri yapmasını sabırla bekleyin, yapmasını sağlayın. Basit işleri öğrenmesi için olanaklardan yararlanın. Çocuğunuzu beceriksiz bulmayın, ‘sen yapamazsın, beceremezsin’ gibi sözlerle atılımını engellemeyin. Sabırla yapmasını bekleyin. Onu beceriksiz bulmanız ve engellemeniz kendine güvenini kaybetmesine neden olur.
AİLELERE ÖNERİLER Çocuğunuzdan var olandan daha fazlasını beklemeyin. Zihinsel engeli(yetersizliği) nedeni ile yeteneklerinin sınırlı, yaşıtlarından geri olduğunu unutmayın. Yapamayacağı şeyleri ondan istemeyin. Çocuğunuzu başkaları ile kıyaslamayın. Başkaları ile karşılaştırmak, çocuğun gelişiminde oldukça olumsuz etkisi olan bir davranıştır. Çocuğunuzu kardeşlerinde veya diğer yaşıtlarından farklı görmeyin. Ancak unutmayın ki diğer çocuklarınızı yetiştirirken yaptığınız davranışları bu çocuğunuzda daha uzun süreli ve daha yoğun sabırla uygulamak zorundasınız. Eğitimde en önemli nokta, acelesiz, sabırlı, tekrardan bıkmaz, güler yüzlü, sevecen olmaktır.
AİLELERE ÖNERİLER Çocuğunuzu eğitirken övme, beğenme, sevme gibi gereksinimleri olduğunu da unutmayın Öğrenilecek her şeyin tekrarlar ile alışkanlık haline getirilmesini, açık, kolay ve anlaşılacak şekilde verilmesine dikkat edin. Basit komutlar verin. Öğreteceğiniz şeyin veya işin tamamını birden öğretmeyin, parça parça tekrarlar ile öğretmeye çalışın. Örneğin : Sabah temizliği için önce el yıkamayı, sonra diş fırçalamayı, sonrada saç taramayı öğretin. Çocuğunuza öğrettiklerinizi sık sık tekrarlayın. Öğrenmediğini görünce ısrar etmeyin, ancak vazgeçmeyin. Aradan zaman geçtikten sonra sabırla aynı işlemleri yapmaya ve yaptırmaya çalışın
10 DAKİKA ÇAY MOLASI
ÖZEL EĞİTİMDE SIKÇA KULLANILAN KAVRAMLAR
ÖZEL EĞİTİMDE SIKÇA KULLANILAN KAVRAMLAR Özel Gereksinimli Çocuk: Genel olarak gelişim geriliği olmayan çocuklardan daha yavaş gelişen, daha yavaş öğrenen ve bu nedenle kişisel ve sosyal yaşantısını destek almadan sürdüremeyen çocukları tanımlamak için kullanılır. Pekiştirme: Bir davranışın sürekliliğini arttırmak için davranıştan sonra ortama olumlu uyaran (pekiştireç) verme veya ortamdan olumsuz uyaran çekme sürecine pekiştirme denir. Kısaca davranışa kalıcılık kazandıran durumdur. Pekiştireç: Davranışın devamlılığı için verilen uyarana pekiştireç denilir.
BİRİNCİL PEKİŞTİREÇLER Fizyolojik ihtiyaçları kapsayan pekiştireçlerdir. İKİNCİL PEKİŞTİREÇLER Sevilen, istenilen nesneleri kapsayan pekiştireçlerdir. Yiyecek, sevgi, uyku… Sosyal Pekiştireçler: Gülümsemek, ilgi göstermek, övgü Etkinlik Pekiştireçleri: Bireyin herhangi bir etkinlik sergilemesine fırsat verilmesidir. Örnek: Şarkı söylemek. Sembolik / Simgesel Pekiştireç: Kendi başına anlam taşımayan ancak değiş tokuşla yapılınca anlam ifade eden pekiştireçlerdir. Örnek: 5 yıldız sonunda çikolata vermek simgesel pekiştirme buradaki yıldız simgesel pekiştireçtir. Nesnel Pekiştireçler: Somut pekiştireçlerdir. Oyuncak, kalem.
Olumsuz pekiştireç: Ortama konulduğunda davranışın sıklığını azaltan ve hoşa gitmeyen pekiştireçlerdir. Örneğin; baş ağrısından kurtulmak için ilaç içilmesi Ödül: Olumlu davranışların onaylanması olarak bilinmektedir. Anne babanın öpmesi, kucaklaması, gezdirmesi, onunla oynaması, ona güzel sözler söylemesi şeklindeki ödüllendirme; en sağlıklı ve en başarılı ödüllendirmedir. Anne babaların bu türlü bir duygusal ödülün yanı sıra imkanları ölçüsünde ek hediyeler vermesi de çocuğu ödüllendirmenin diğer yaptırım yoludur.
Premack İlkesi: Bireyin daha sık yaptığı etkinliklerin, daha az yaptığı etkinlikleri pekiştirmede kullanılmasıdır. Örneğin; yemeğini yersen televizyon izleyebilirsin, Oyuncaklarını toplarsan, resim yapabilirsin gibi. Burada önemli olan çocuğa sevmediği bir şeyi yapması için sevdiği bir şeyi ödül olarak vermektir.
BEP: Bireyselleştirilmiş eğitim programı. Bireyselleştirilmiş eğitim programı özel gereksinimli bireyin gelişimi veya ona uygulanan programın gerektirdiği disiplin alanlarında (öz-bakım, akademik beceriler, sosyal beceriler, iletişim v.b) eğitsel gereksinimlerini karşılamak üzere uygun eğitim ortamlarından (okul, özel eğitim okulu, özel sınıf, mesleki eğitim merkezi, v.b) ve destek hizmetlerden (kaynak oda, sınıf-içi yardım, dil ve konuşma terapisi, fiziksel rehabilitasyon v.b.) en üst düzeyde yararlanmasını öngören yazılı dokümandır. BÖP: Bireyselleştirilmiş öğretim programı. Öğrencinin belirlenen davranışları kazanması için öğrencinin ve öğretmenlerinin yapması gerekenleri ayrıntılı, belirgin ve açıkça ifade eden plandır.
ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERE TANINAN HAKLAR
EVDE BAKIM ÜCRETİ: Özürlü sağlık kurul raporunun ağır özürlü kısmında mutlaka “Evet” yazması gerekir, Kişi başı gelirin asgari ücretin 2/3 ünü (380 TL) geçmemesi gerekir, Sosyal hizmetlere başvuru yapılır. ENGELLİ KARTI: Sosyal hizmetler müdürlüğüne başvurularak alınır. Bu kartla toplu ulaşım araçlarına hem engelli birey hem de refakatçisi ücretsiz olarak binebilir.
ARAÇ ALIMI: %40 ve üzeri engeli olan bireyler ya da yakınları araç alırken ÖTV adlı vergiyi ödemez. Örneğin 40 bin tl lik bir araç 26 bin tl civarında alınabilir. (ÖTV miktarı araca göre değişir.) TOKİ DEN EV ALIMI: %40 ve üzeri engeli olan bireyler ya da yakınları TOKİ den ev alırken indirimli alabilir. Başvuru çok olursa başvuranlar arasından kura çekilir. TTNET KAMPANYASI: Engelli raporu ile TTNET teki indirimli tarifelerden yararlanılabilir.
ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERE TANINAN HAKLAR ENGELLİ MAAŞI: Evde anne ya da babanın düzenli maaşı yoksa bağlanabilir. Engelli birey 18 yaşından küçükse ve SSK ya da BAĞ- KUR emekliliği varsa engelli ücreti bağlanamaz. Engelli birey 18 yaşına gelince evdeki düzenli maaş hesaplanır ve kişi başı gelirin asgari ücretin 2/3 ünü (380 TL) geçmemesi şartıyla, engelli ücreti bağlanabilir. Bulunduğu ilçenin mal müdürlüğüne başvuru yapılır.
Ev ödevi… Çocuğunuz en çok sevdiği 5 şeyi yazıp getirin. Bunları pekiştireç olarak kulanacağız.
DEĞERLENDİRME
KATILDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
ERZURUM ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA MERKEZİ REHBERLİK SERVİSİ