PSİKOLOJİDE EKOLLER
YAPISALCILIK ( Strüktüralizm ) Konusu: İnsan bilincinin (zihnin) yapısı ve işleyişi Yöntemi: İçe bakış (iç gözlem) Temsilcileri: Wilhelm WUNDT, Edward TİTCHENER
Yapısalcılar insan zihninin öğelerini ve bunlar arasındaki ilişkiyi, yani zihinsel süreçleri ( duyum, algı, bellek, düşünce, duygu, irade, dikkat gibi) incelemişlerdir. Onlara göre insanın ayırt edici özelliği, düşünen ve düşünerek davranışta bulunan bir varlık olmasıdır. Öyleyse, insan davranışlarının anlaşılmasının önkoşulu, insanın düşünme ve anlama yeteneğinin kavranmasıdır. YAPISALCILIK ( Strüktüralizm )
Yapısalcılar, Kimya biliminden etkilenmişlerdir Yapısalcılar, Kimya biliminden etkilenmişlerdir. Nasıl ki; Kimya maddenin en küçük birimi olan atomu bulunca, kimyasal olayları anlamak kolaylaştıysa, Psikolojide zihin ve zihinsel süreçleri en küçük parçalarına ayırarak insan bilincini anlayıp, açıklayacaktır. Bilinci içe bakış yöntemiyle incelemişlerdir. İçe bakış, bireyin kendi kendisini gözlemlemesi demektir. Bireye ( ses, ışık, koku gibi ) uyarıcılar verilerek bireyin bu uyarıcılar karşısında hissettiklerini anlatması istenir.
Konusu: Çevreye uyum sağlayan davranışlar, Bilinç ne işe yarar Yöntemi: İçebakış, Deney, Gözlem Temsilcileri: W. James, J. Dewey İŞLEVSELCİLER ( Fonksiyonalizm )
Yapısalcılar, bilinç nedir? derken, İşlevselciler bilinç ne işe yarar? Sorusuna cevap aramışlardır. İnsanın çevreye uyum sağlayan davranışlarıyla ilgilenirler. Önemli olan davranışın kendisi değil, ne işe yaradığıdır. Davranış organizmanın çevreye uyumunu sağlamalıdır. Asıl amaç, algılama, düşünme, duygulanma ve irade gibi bilinç olaylarının hayatta karşılaşılan sorunların çözümlenmesine nasıl yardımcı olduğudur. NOT: İşlevselciler, sayesinde psikolojinin hayata uygulanması ile Çocuk psikolojisi, testler, eğitim psikolojisi gibi yeni alanlar doğmuştur.
Konusu: Bilinçaltına itilen olumsuz düşünceler, duygular Yöntemi: Serbest çağrışım, Telkin, Hipnoz, Rüya analiz, Mülakat, Test, İçebakış Temsilcileri: S. Freud, A. Adler, J.G. Jung PSİKANALİZM
Freuda göre insanın davranışlarını anlamak için bilince değil bilinçaltına bakmak gerekir. Freud’a göre “cinsellik” ve “saldırganlık” insanların doğuştan getirdikleri iki temel eğilimdir. Bu iki güdü insanoğlunun toplum içerisinde yaşamasını zorlaştırır. Bunun yanında kişi kendisini rahatsız eden duyguları ve düşünceleri bastırarak bilinçaltına atar. Ama bunlar insanı rahatsız etmeye devam eder. Zamanla birey bu bastırılmış duygu ve düşünceleri çeşitli rüyalar, dil sürçmeleri, unutmalar şeklinde dışa vurur. Freud’a göre insanın davranışlarını anlamak için bilince değil bilinçaltına bakmak gerekir.
- İnsan hayatında yaşanan olumsuzluklar -------- - - - + + + + - - - - + + + + BİLİNÇ BİLİNÇALTI - İnsan hayatında yaşanan olumsuzluklar -------- Bu olumsuzluklar sonra dışarı çıkmak ister, insanın akıl sağlığı bozulur. İnsan bunların farkında değil ama etkisindedir. İD-EGO-SÜPEREGO kişiliğin bir organizasyonudur. + İnsan hayatında yaşanan olumluklar Freud’un Aysbergi
Psikanalistlere göre kişilik üç bölüme ayrılır; İD - İlkel istekler EGO - Bilinç, Düzenleyici SÜPEREGO – Toplumsal değerler Freud’a göre insanın davranışlarını anlamak için bireyin bilinçaltını çözümlemek gerekir.
Konusu: Davranışlar bir bütündür Konusu: Davranışlar bir bütündür. Yöntemi: Tümdengelim Temsilcileri: Wertheimer, Koffka, Köhler GESTALT ( Bütünlük) EKOLÜ
Diğer ekollerin parçacı yaklaşımını eleştirirler. Diğer ekollerin parçacı yaklaşımını eleştirirler. Davranışları bir bütün olarak incelemişlerdir. Davranışları ancak bir bütün olarak incelediğimizde doğru anlayabileceğimizi ileri sürmüşlerdir. Doğal gözleme önem vermişlerdir. Algı ve öğrenme alanında önemli çalışmalar yapmışlardır. Bu yaklaşıma göre İnsan davranışları bir bütündür parçalara bölünemez
Konusu: İnsan kendine özgü özellikleri ve ihtiyaçları olan özgür bir varlıktır. Yöntemi: İçebakış, Empati Temsilcileri: Maslow, Rogers, Sartre HÜMANİST (İnsancıl) YAKLAŞIM
İnsanı temele alan hümanist yaklaşım, varoluşçuluk felsefesinden etkilenerek doğmuştur. Onlara göre insan sadece beslenme gereksinimi olan bir varlık değildir. İnsanın güven, sevgi, saygı gibi psikolojik ve toplumsal gereksinimleri de vardır. Birey önce güven daha sonra sevgi, saygı gereksinimlerini karşılarsa olumlu kişilik özellikleri ile biçimlenir. Psikoloji insan davranışlarını incelerken bireyler arası farklılıkları göz önünde bulundurmalıdır. Çünkü her birey kendi seçimlerinde özgürdür. Hümanistlere göre öncelikle yapılması gereken iş kişide EMPATİ duygusunu geliştirmektir.
Konusu: Davranışlardaki biyolojik yapı Yöntemi: Deney Temsilcileri: A Konusu: Davranışlardaki biyolojik yapı Yöntemi: Deney Temsilcileri: A. Meyer BİYOLOJİK YAKLAŞIM
Davranışların kökeninde biyolojik özelliklerin etkisi vardır. Davranışın nedenlerini biyolojik yapıya, bu yapının işleyiş biçimine bağlayan yaklaşımdır. Davranış, uyarıcıların beyni etkilemesiyle başlar. Oradan sinirler aracılığıyla kaslara geçer ve gözlenebilir davranışlar olarak ortaya çıkar. İnsanların davranışlarında hormonların, sinir sisteminin etkisi vardır. İnsanın davranışlarını anlamak için beyindeki sinir sistemini, insanın biyolojik çalışma sistemini bilmek gerekir.